Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kendi teknolojisini üreten, problem çözmede ileri teknolojiyi kullanan ve teknoloji konusunda Ar-Ge tarafında ciddi yatırımlarda bulunan şirketlerin, son 3 yıldaki net satışlarındaki büyüme oranlarına göre ödüllendirildiği Deloitte Technology Fast50'nin sonuçları düzenlenen tören ile açıklandı. "E-ihracatın Kolayı Var" sloganıyla 2019 yılından bu yana sektörü domine eden ve birçok ilki gerçekleştiren ShipEntegra, Deloitte Technology Fast50 sıralamasında birinci oldu.
HBR Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen Deloitte Technology Fast50'nin ödül töreninde konuşan ShipEntegra CEO'su Ali Ceylan, "Türkiye'de coğrafyayı kader olmaktan çıkartıp e-ihracatın tabana yayılması için ilham kaynağı olmak ve Türk menşeili ürünlerin global pazardaki yenilikçi çözümlerimizle rekabet gücünü artırma hedefiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kısaca, ShipEntegra ile Ayşe teyzenin el emeği göz nuru ürettiği bir ürünü dünyanın herhangi bir noktasında satışını organize edebilmesini ve ürünün alıcıya teslim edilene kadarki tüm süreçlerini yapay zeka sayesinde en doğru hizmeti almasını sağlamaktayız. 4 yıl önce başlayan ShipEntegra maceramıza birçok yenilik ve ilki sığdırdık. Şu anda 150 kişilik büyük bir ekip ile 50 binden fazla e-ihracat girişimcisine hizmet veriyoruz. Ekosistemin büyümesi adına teknolojik alt yapımızı ve yatırımlarımızı her geçen gün geliştirerek çok daha fazla insana ulaşacağımıza eminim. Tüm bu çalışmalarımızın sonucunda emeklerimizin takdir edilmesi bizim için en büyük gurur kaynağı. Bu ödülde emeği olan tüm ekip arkadaşlarıma ve değerli girişimcilerimize teşekkürlerimi sunuyorum "dedi.
ShipEntegra, dünyanın önde gelen satış kanalları ve global lojistik firmalarını tek ekranda toplayan teknolojisiyle hizmet veriyor. Sınır ötesi ticaretin tüm süreçlerini tek tıkla yönetmeyi sağlayan marka, geliştirilmiş yazılım altyapısıyla sektörün nabzını tutuyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2014 yılında 4 bilgisayar mühendisi tarafından kurulan deneyim yönetim platformu Pisano, bugün 100 kişilik çalışan kadrosuyla 20'yi aşkın ülkede 60'tan fazla müşteriye hizmet veriyor. Bulut üzerinde SaaS modeliyle çalışan Pisano, müşteri deneyiminden çalışan deneyimine kadar pek çok farklı alandaki deneyim yönetimi hizmetini bu bulut üzerindeki servisiyle gerçekleşiyor.
 
Bulut altyapısını Microsoft Azure'a taşımak için harekete geçen Pisano, Microsoft Azure'un geçiş araçlarını (Migration tool) kullanarak bu geçişi sorunsuz bir şekilde tamamladı. İş ortakları için değişmeyen tek konunun güven olduğuna dikkat çeken Pisano Küresel Satış Direktörü Bülent Helvacı, müşterilerinin en önemli işlerini ve kritik verilerini Microsoft'a emanet ettiklerini belirterek, "Microsoft Azure platformuyla müşterilerimize verilerini herhangi bir bölgede güvenli bir şekilde depolama / saklama ve işleme imkanı tanıyoruz. Özellikle en baştaki entegrasyon, kurulum gibi süreçlerin mümkün olduğu kadar pürüzsüz geçmesini sağlıyoruz. Önceden diğer bulut sağlayıcılar üzerine konumlandırdığımız Pisano platformlarımızı şimdi Azure üzerinde konumlandırıyoruz. Microsoft Azure'un migration araçları sayesinde operasyonel olarak riski azalttığımız gibi aynı zamanda geçiş süremizi de kısalttık ve konfor alanımızdan çıkmadan ve müşterilerimizi minimum etkileyerek yeni bir bulut sağlayıcı üzerinden hizmet vermeye başladık" dedi

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Etkili temizlik makinelerinin küresel pazar lideri Kärcher, müşterilerine en iyi deneyimi sunmak için 100 hizmet teknisyenini Panasonic TOUGHBOOK 33 tamamen dayanıklı dizüstü bilgisayar ile donattı. Hikayenin detaylarının yer aldığı video burada bulunuyor.
 
Kärcher'deki teknisyenler 10 yıldan uzun süredir kağıtsız bir şekilde çalışıyor. Bunun için de operasyon ve yönetimle ilgili her çalışmanın en zorlayıcı koşullarda bile güvenilir bir şekilde çalışabilen bir cihazla kaydedilmesi gerekiyor. Bu yüzden Kärcher, halihazırda TOUGHBOOK 54'ü kullanıyordu. Kärcher, kullandığı cihazlara TOUGHBOOK 33'ü de ekledi. Kärcher Hizmet Uzmanı Tobias Türk, "Panasonic, TOUGHBOOK cihazlarının kalitesi ve sağladığı destek sayesinde müşteri hizmetlerini ve verimliliğimizi iyileştirecek dijitalleşmemizin bir sonraki aşamasında tedarikçimiz olmaya devam ediyor" diyor.

Hem ikisi bir arada hem de birbirinden ayrı kullanılabilen cihazlar, dünya çapında faaliyet gösteren ve basınçlı yıkayıcıları, cam temizleyen elektrikli süpürgeleri ve zemin temizleyicileri gibi çeşitli profesyonel temizlik ekipmanlarıyla bilinen Alman aile şirketi Kärcher'in operasyonel verimliliğini ve müşterilere sunduğu hizmetlerini iyileştiriyor. Yıllık 2,7 milyar Avro (2020) cirosu olan şirket, TOUGHBOOK 33'ü teknisyenlerin kapsamlı ekipman portföyünü çalışır durumda tutmasına ve teşhis testleri gerçekleştirmesine olanak tanıyan dayanıklı ve esnek tasarımları için seçti. Cihazların Kärcher'e ulaştırılması da pandemi koşullarına rağmen sorunsuz bir şekilde gerçekleşti.

Kärcher Servis Teknisyeni Thomas Wolski, konuyla ilgili şunları söylüyor: "Su sebillerimiz ve yol süpürücülerimiz gibi temizlik makinelerimizden gelen verileri analiz etmek için TOUGHBOOK dizüstü bilgisayarlarında kurulu olan tanı yazılımını kullanıyoruz. TOUGHBOOK 33 çok esnek bir cihaz. HDMI kablosu veya USB kablosu gibi birçok eklenti seçeneği bulunuyor ve çok sayıda bağlantı yuvası mevcut. Ayrıca dayanıklı ve güvenilir. Düştüğünde bile her zaman çalışmaya devam ediyor ve kalın eldivenlerle bile tableti kullanırken sorun yaşanmıyor."

Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Saha Hizmetleri Kilit Müşteri Yöneticisi Andreas Wetzels de "TOUGHBOOK 33'ün tablet PC ve dizüstü bilgisayarın birleşimi olması çok önemli. Çünkü bu sayede Kärcher'ın teknisyenleri cihazı hareket halindeyken bir tablet olarak veya prize takıp klasik bir dizüstü bilgisayar olarak kullanabiliyor. TOUGHBOOK cihazları, Kärcher müşterilerinin temizlik sistemlerini daha uzun süre kullanabilmelerini sağlamaya yardımcı oluyor. Artan kullanım sayesinde çevrenin korunmasına da yardımcı oluyoruz" diyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği (TKSD) tarafından gerçekleştirilen 'Green Talks & Drinks' etkinliğinin 3.sü, bu yıl 21 Aralık tarihinde Samsung Electronics Türkiye ev sahipliğinde farklı sektörlerden paydaşların katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye Kurumsal Sorumluluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nuran Aksu'nun açılış konuşması ile başlayan etkinlikte, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına değer katan uygulamalar ve yaklaşımlar katılımcılarla birlikte değerlendirildi. 2022 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'ndaki (COP27) son gelişmelerin ele alındığı etkinlikte, EKOIQ Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru da bir sunum yaparak, katılımcılarla bu alandaki en son gelişmeleri paylaştı. Etkinlikte ayrıca, Samsung'un sürdürebilirlik alanında yaptığı çalışmalar da katılımcılarla paylaşıldı.
Tüketici Elektroniği ve Bilgi&İletişim (BT) teknolojilerinde dünya lideri olan Samsung, sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Samsung, sürdürülebilirliği tüm faaliyetlerinin merkezine alarak sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlıyor ve kurumsal vatandaşlık vizyonu kapsamında hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle de topluma değer katıyor.

14. Kurumsal Sorumluluk Zirvesi Ödülleri, 2 Şubat'ta sahiplerini bulacak
Etkinlik kapsamında ayrıca, 2 Şubat 2023'te, Zorlu PSM Mekan Sponsorluğunda, 'Dönüşümün Şifreleri' teması ile düzenlenecek 14. Kurumsal Sorumluluk Zirvesi'nin duyurusu da gerçekleştirildi. BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'na (SKA) değer katan kuruluşların ödüllendirileceği zirveyle ilgili ayrıntılı bilgi ve ödül başvuru süreci için https://lnkd.in/diCzQRSA adresi ziyaret edilebiliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Dünya genelinde yaşanan gelişmelerden dolayı ortaya çıkan enerji krizinin gün geçtikçe büyümesiyle birlikte elektrik fiyatları da yükseliyor. Statista’nın açıkladığı verilere göre vergiler dahil olmak üzere vatandaşların elektrik için en çok ücret ödediği ülkelerinde başında Danimarka ve Almanya gelirken, sıralamayı İspanya, İngiltere ve İtalya takip ediyor. Altyapı, coğrafya ve politik hususlara bağlı olarak elektrik fiyatlarının yükünden arınmak, bunun yanı sıra sürdürülebilir ve ferah bir yaşam oluşturmak isteyenler ise çözümü güneş enerjisi panellerinde buldu. Bağımsız enerji danışmanlık şirketi Piagrid.com’un analizi internette güneş enerjisi için yapılan aramaların 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını gösteriyor.
Güneş enerjisine duyulan ilgi bir önceki yıla kıyasla %30 arttı
Enerji fiyatlarının birçok ülkede yüksek seviyelerde seyretmesi, hem tüketicileri hem de sanayicileri sürdürülebilir bir kaynak olan güneş enerjisine yönlendiriyor. Piagrid.com’un araştırmasından edinilen bilgilerden hareketle 2022’de güneş enerjisine duyulan ilginin bir önceki yıla kıyasla %30 arttığı ve bu konuyu araştıranlar arasında konut çatısını değerlendirmek için güneş enerjisi hakkında bilgi almak isteyenlerin %40 ile en büyük paya sahip olduğu kaydediliyor. Sıralamayı %38 ile arazisini güneş santraline çevirmek isteyenler takip ederken, en çok araştırılan konuların başında ise enerji destek ve teşvikleri ile ev için güneş paneli fiyatları yer alıyor. Güneş panellerine ilişkin talepte konutları ve güneş tarlası oluşturmak isteyen yatırımcıları %15 pay ile KOBİ ve sanayiler, %6 pay ile de tarım ve hayvancılık işletmecileri takip ediyor.
“Enerjide kendi kendine yetebilen bir ülke olmamız şart”
Tüketicilerin güneş panellerine ilgisi yüksek olsa da artan fiyatların tüketiciyi düşündürdüğünü ve harekete geçmek konusunda yavaşlattığını belirten Piagrid.com Kurucusu Dr. Gökçe Tekin Turhan, konuya dair düşüncelerini şu sözlerle paylaştı: “Enerji tedariki ve fiyatları hakkında ülkemize mercek tuttuğumuzda, globaldekine benzer bir tabloyla karşılaşıyoruz. Türkiye'nin dış ticaret açığındaki en büyük kalemin enerji olduğunu görüyoruz. Bu açığın kapatılabilmesi için enerji konusunda kendi kendine yetebilen bir ülke haline gelmemiz gerekiyor.”
2022’deki güneş enerjisi teşvik paketleri talepleri 2 kat artırdı
Hizmetlerine henüz başlamış bir şirket olmalarına rağmen, şirketlerini internet aramalarında bulan kişi ve kurumlardan yoğun talep aldıklarının altını çizen Dr. Gökçe Tekin Turhan, “Şu an güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji yatırımlarında tüketici talebinin yoğun olduğu bir dönemdeyiz. Bu kişilerin bir kısmı yüksek elektrik faturalarının yükünden arınmak isterken, bir kısmı da güneş enerjisini bir yatırım fırsatı olarak görüyor. Fırsat niteliği taşıyan bu taleplerin yatırıma dönüşmesi için daha kolay ve ucuz finansman seçenekleri ve desteklerin sağlanması kritik. Örneğin şubat ve mart aylarında hayata geçen teşvik uygulamaları güneş enerjisine olan taleplerde yaklaşık 2 kat artış yaşanmasına vesile oldu. Yeni teşvik paketlerinin oluşturularak aksiyon alınması yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandıracaktır” dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
İGA ile İTÜ ARI Teknokent, güçlerini birleştirerek, Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği alanındaki girişimleri desteklemek amacı ile başlattığı İGA Hub Girişimcilik Programının 2022 yılı girişimleri, Big Bang Start-Up Challenge final sahnesine çıktı. 200’ün üzerindeki başvuru arasından 76 girişim değerlendirilip, 18 tanesi desteklendi. Bu girişimlerden 10 tanesi ise Big Bang Start-Up Challenge final sahnesine çıkmaya hak kazanırken, 6 girişim de toplamda 800 bin TL olan ödüle İGA tarafından layık görüldü.
 
Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği alanında teknolojik gelişmeleri bugünden yakalamak amacıyla İTÜ ARI Teknokent ile İstanbul Havalimanı tarafından 2022 yılının ilk çeyreğinde hayata geçirilen programa 200’ün üzerinde teknoloji alanında girişim projesi başvurusu yapıldı. Yapılan başvurular İTÜ Çekirdek değerlendirme kurulu ve İGA yöneticileri tarafından takım, pazar büyüklüğü ve ticarileşmeye yakınlık boyutları gibi farklı kriterler çerçevesinde değerlendirildi. İlk değerlendirme aşamasında 76 girişim projesi jüri karşısına çıkarak, değerlendirme kuruluna proje sunumlarını gerçekleştirdi. 76 girişimden 18 girişim, eğitimler, mentorluk programları ve yatırımcı görüşmeleri ile desteklenmeye hak kazandı.
 
Ödüller takdim edildi
İGA Hub Girişimcilik Programı kapsamında 18 girişime tam donanımlı çalışma ortamı, İTÜ Çekirdek girişimcilik eğitimleri, İGA yöneticilerinden mentorluk, İGA - İTÜ ARI Teknokent’in iş ağı, yatırımcı buluşmaları ile perks ve prototipleme laboratuvarı destekleri verildi. Big Bang Start-Up Challenge final sahnesine çıkan 6 girişim projesi toplam 800 bin TL İGA ödülü, eğitim, mentorluk ve ücretsiz ofis kullanımı gibi ek faydalara da hak kazanmış oldu.
 
Girişimcilik dünyasının en büyük etkinliği olan Big Bang Start-Up Challenge final sahnesine çıkan 10 girişimden bir tanesi olan Eyes of Solar, İGA İstanbul Havalimanı’ndan almış olduğu desteğin yanında Enerjisa şirketinden de 100 bin TL ödül aldı. “Top 20” girişimleri içerisinde yer alan Walkers projesi ise Anadolu Efes tarafından verilen 75 bin TL’lik ödülün sahibi oldu. Yine “Top 20” girişimleri arasına giren, From Your Eyes, İGA ödülü haricinde AXA Sigorta ve Petrol Ofisi’nden toplamda 300 bin TL’lik ödül aldı.
 
Bu ödüllere ek olarak İTÜ Çekirdek destekleri ile 10 girişime toplamda 3 milyon 175 bin TL destek almaya hak kazandı.
 
Desteklenen girişim İGA’da kullanılmaya başlandı
Geçtiğimiz yıl Big Bang Start-Up Challenge final sahnesinde 110 bin TL ödül ile desteklenen The Clico girişimi, bu yıl İGA İstanbul Havalimanı’nın operasyonel süreçlerinde kullanılmaya başlandı. The Clico; markalara ürünleri ve hizmetleri hakkında gelen müşteri geri bildirimlerini toplayıp; doğal dil işleme metotları ile anlamlı iç görülere dönüştüren uçtan uca online itibar yazılımı. 2022 yılı Big Bang Startup Challenge final sahnesinde desteklenen girişimler 2023 yılında İGA’da ticarileşmesi sağlanması hedefleniyor.
 
Teknoloji odaklı girişimlere davet…
Big Bang Start-Up Challenge final sahnesine çıkan girişimcilere 800 bin TL’lik İGA ödülünü takdim ettiklerini aktaran İGA İstanbul Havalimanı CEO Danışmanı Melih Mengü, program kapsamında hedefledikleri Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği alanında teknoloji odaklı girişimlerin artırılmasına yönelik çalışmaları destekleyeceklerini hatırlattı. “Geçen yıl Big Bang Start-Up Challenge final sahnesinde desteklediğimiz ‘The Clico’ girişimini bu yıl süreçlerimizde kullanmaya başladık. İGA Hub Girişimcilik Programı ile İGA süreçlerine teknoloji ve inovasyon odaklı girişimleri entegre ederek, destek olmaya devam edeceğiz. Final sahnesine çıkan tüm girişimcilerimizin başarılı bir şekilde ticarileşme süreci geçirmelerini diliyorum. Sektörümüze sağlayacakları katkılardan dolayı da şimdiden teşekkür ediyorum” diyen Mengü, yeni dönemde yerli yabancı tüm girişimcileri İGA HUB’a davet ederken, İGA İstanbul Havalimanı’ndaki süreçleri birlikte geliştirerek, dünyanın diğer havalimanlarıyla paylaşmak istediklerini sözlerine ekledi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Alışveriş keyfine keyif katan, müşteri deneyimini bambaşka bir noktaya taşıyan Paşabahçe Mağazaları Erenköy'deki ilk deneyim mağazası ile mimari tasarım alanında dünyanın en saygın ödül organizasyonlarından biri olan German Desing Award'dan ödülle döndü.
Demirden | ilio'nun tasarlayıp uygulamasını üstlendiği Paşabahçe Mağazaları'nın Erenköy deneyim mağazası, German Desing Award'da 'Mimari Mükemmellik ve Perakende Mimarisi' kategorisinde 'Special Mention' ödülü almaya hak kazandı.
Cam kültürünün güncel ve derinlikli bir dille mekansallaştırıldığı Paşabahçe Mağazaları Erenköy deneyim mağazası, yenilikçi bir alışveriş deneyimi ile interaktif bir müşteri yolculuğu sunuyor. Tasarımın bütünsel uyumuyla samimi, insancıl, doğaya saygılı bir kurgunun ele alındığı mağazada, çevre duyarlılığını gösteren demir, ahşap, hasır, cam, terrazzo gibi doğal malzeme kullanımıyla sürdürülebilir bir dünyaya ve doğaya olan bağlılığın yaşatılması hedefleniyor. Üç kattan oluşan 1200 metrekare büyüklüğündeki mağazanın en alt katından en üst katına uzanan, cam enstalasyon, müşterileri diğer katlara davet ediyor