Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
İZMİR ili BORNOVA, ilçesi KEMALPAŞA CADDESİ NO:258 35070 IŞIKKENT, 11141 ADA, 1 PARSEL mevkiindeki TÜRK TUBORG BİRA VE MALT SAN. A.Ş. tarafından yapılması planlanan BİRA ÜRETİMİ KAPASİTE ARTIŞI (Nihai Kapasite:1.117.942.133 lt/yıl) projesi ile ilgili olarak İZMİR Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
2025-8-14 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 10:00) | |||
---|---|---|---|
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 40,7851 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 47,6574 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 55,3801 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 50,5768 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 4421,95 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 4399,84 |
2025-8-14 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 11:00) | |||
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 40,7867 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 47,6368 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 55,3598 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 50,5725 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 4404,63 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 4382,61 |
2025-8-14 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 12:00) | |||
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 40,7897 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 47,5955 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 55,3598 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 50,5606 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 4402,05 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 4380,04 |
KOD :TL002
VERI TIPI :REPO IHALE SONUC DUYURUSU
YAYIMLAYAN:TCMB PIYASALAR GENEL MUDURLUGU - TURK LIRASI PIYASALARI MUDURLUGU
ZAMAN ETIKETI:2025-08-14T12:00:00+03:00
IHALE NO 6,624
ISLEM TURU REPO
VADE 2025-08-21
TOPLAM TEKLIF TUTARI 140,600,000,000
KABUL EDILEN TUTAR 49,999,999,992
MINIMUM BASIT FAIZ 43
ORTALAMA BASIT FAIZ 43
MAKSIMUM BASIT FAIZ 43
MINIMUM BILESIK FAIZ 53.45
ORTALAMA BILESIK FAIZ 53.45
MAKSIMUM BILESIK FAIZ 53.45
KISMI
ACIKLAMA
TCMB’den Yeni Ara Hedefler…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) İstanbul Finans Merkezi’nde gerçekleştirdiği Enflasyon Raporu sunumuna katılım gerçekleştirdik.
TCMB, orta vadeli enflasyon tahminlerine ilişkin çerçevede değişiklik kararı aldı. Bu değişiklikle, Enflasyon Raporu tahminlerine ek olarak taahhüt ve çıpa işlevi görecek yıl sonu odaklı ara hedefler ilan edilmeye başlanacak. Enflasyonda olağanüstü gelişmeler yaşanmadığı sürece ara hedefler değiştirilmeyecek. Bu doğrultuda, önceki raporlarda 2025 yıl sonu enflasyon tahmini olarak açıklanan %24 seviyesi, 2025 yılı ara hedefi olarak korundu. 2026 ve 2027 yılları için ise enflasyon ara hedefleri sırasıyla %16 (önceki: %12) ve %9 olarak belirlendi.
Ayrıca, tahmin aralığı daraltılırken 2025 için enflasyonun %25 ile %29 aralığında olacağı öngörülüyor. 2026 sonu için ise enflasyonun %13 ile %19 aralığında gerçekleşmesi bekleniyor. 2026 yılı için %12 olan tahminin %16’ya revize edilmesinde; gıda (+0,9), TL cinsi ithalat fiyatları (+1,2) ve enflasyonun ana eğilimi ile ataletinden (+1,9) kaynaklanan etkiler belirleyici oldu. Öte yandan, politika faizine ilişkin atılacak adımların ve bunların büyüklüğünün, enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirlendiğine dikkat çekildi.
Özetlemek gerekirse, ara hedeflerin belirlenmesi; taahhüt ve çıpa işlevi görecek olması nedeniyle enflasyondaki düşüşün takip edilmesi ve daha proaktif kararların alınabilmesi açısından değerli buluyoruz. 11 Eylül toplantısı için 300 baz puan faiz indirimi beklentimizi sürdürüyoruz.
Yıl sonu enflasyon ve 1 hafta vadeli repo faiz oranı tahminlerimizi sırasıyla %30,2 ve %35 seviyesinde korumaya devam ederken, enflasyon gerçekleşmesinde aşağı yönlü risklerin arttığını ve 2025 yılının %25-26 düzeylerinde tamamlanma ihtimalini yüksek görüyoruz.
Kuveyt Türk Yatırım
kuveytturkyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Merkez Bankası'nın (TCMB) yaptığı açıklama aşağıda bulunuyor:
Enflasyon Raporu 2025-III |Genel Değerlendirme 1
1.Genel Değerlendirme
Küresel ticaret politikalarına ilişkin belirsizlikler imzalanan ikili anlaşmalar ile birlikte bir miktar gerilese
de yüksek seviyelerini korumaktadır. Geçtiğimiz yıl sonu ile karşılaştırıldığında tarife oranlarının yükselmesi
dış ticarette korumacılığın belirgin bir şekilde arttığını göstermektedir. Önceki Rapor dönemine göre
belirsizliğin bir miktar azalmış olması küresel büyüme görünümünde sınırlı bir iyileşmeye neden olmuştur.
Buna karşın, Türkiye’nin dış talebinin yılın ilk Enflasyon Raporu dönemine kıyasla daha zayıf olduğu
görülmektedir. Zayıf küresel talep ve üretim artışları ham petrol fiyatlarını baskılamaya devam ederken
enerji emtia fiyatlarında jeopolitik gelişmelere bağlı olarak dalgalanmalar olmaktadır. Tarımsal emtia
fiyatları ılımlı bir seyir izlerken tarife adımları endüstriyel metal fiyatlarında artışa neden olmuştur. Birçok
ülkede enflasyon hedeflere yakın ancak hedeflerin üzerindeki seyrini sürdürmektedir. Para politikası
uygulamalarında ülkeler arası farklılaşma görülmekle birlikte merkez bankalarının indirim süreçleri devam
etmektedir. Yüksek küresel belirsizliğe karşın, finansal piyasalardaki oynaklıklar tarihsel ortalamalarına
yakın seyretmiş ve gelişmekte olan ülkelerin (GOÜ) hisse senedi piyasalarına girişler gözlenmiştir.
Küresel risk iştahı, önceki Rapor dönemine göre ticaret anlaşmalarına ilişkin süreçlerdeki ilerleme ve
azalan jeopolitik risklerle toparlanma kaydederken TL cinsi varlıklara ilgi artmıştır. Bu görünüm altında,
Türkiye CDS primi, GOÜ risk primlerindeki gerilemeye paralel bir şekilde 8 Ağustos itibarıyla önceki Rapor
dönemine göre 21 baz puan azalarak 277 baz puan düzeyine inmiştir. Türk lirasının ima edilen oynaklığı,
küresel ve yurt içi risk algısındaki iyileşmenin etkisiyle düşüş eğilimini sürdürmüştür. TCMB brüt uluslararası
rezervleri toparlanma eğilimi sergileyerek 23,3 milyar ABD doları artışla 1 Ağustos itibarıyla 168,9 milyar
ABD doları seviyesine ulaşmıştır. Tahvil getirileri de risk algısındaki iyileşmenin ve politika faiz indirim
beklentilerindeki güçlenmenin etkisiyle kısa vadelerde daha belirgin olmak üzere tüm vadelerde düşüş
kaydetmiştir.
Mevcut Rapor döneminde finansal koşullardaki sıkılık sürmüştür. TCMB’nin sıkı para politikası duruşunu
desteklemek amacıyla, finansal piyasalarda oynaklığın gözlenmeye başladığı mart ayının ortasından itibaren
attığı adımların etkisiyle, mevduat faiz oranları haziran ayı başına kadar artış göstermiştir. 24 Temmuz
tarihindeki PPK toplantısında politika faizi indiriminin önceden fiyatlanması ve toplantıda politika faizinin
300 baz puan indirilmesi ile beraber mevduat ve kredi faizlerinde düşüş gözlenmiştir. Kur Korumalı
Mevduat (KKM) hesaplarından çıkış stratejisi kapsamında alınan kararlar ve uygulanan sıkı para politikası
neticesinde KKM bakiyesi azalmaya devam etmiştir. Kredilerde bir önceki Rapor dönemine göre dengeli bir
seyir izlenmektedir. Kredi kısıtları ve finansal piyasalardaki oynaklıkların neticesinde bir önceki dönem
gerileyen YP kredi büyümesi mevcut Rapor döneminde yatay seyir izlemiştir. YP kredilerdeki
sınırlandırmaların ikame etkisi yaratmasının da yansımasıyla bir önceki dönem artan TL ticari kredi artış hızı
mevcut Rapor döneminde bir miktar gerilemiştir. Bireysel kredi büyümesindeki kredi kartı kaynaklı artışa
rağmen, kur etkisinden arındırılmış 13 haftalık yıllıklandırılmış toplam kredi büyümesi önceki Rapor
dönemine göre 1 puan gerileyerek 1 Ağustos haftasında yüzde 30,3 olmuştur.
2025 yılının ilk çeyreğinde yurt içi talep zayıflamış, dış denge ise iyileşmiştir. Bu dönemde Gayri Safi Yurt
İçi Hasıla (GSYH), yıllık bazda yüzde 2,0, çeyreklik bazda ise yüzde 1,0 oranında artmış, böylece büyüme
oranları hem yıllık hem çeyreklik olarak gerilemiştir. İlk çeyrekte, nihai yurt içi talep yıllık büyümenin
sürükleyicisi olmaya devam etmekle birlikte bu kalemden büyümeye gelen katkı azalmıştır. Çeyreklik olarak
ise net ihracat büyümeye pozitif katkı yaparken özel tüketimin katkısı negatife dönmüştür. Böylece talep
kompozisyonu dengeli bir seyir izlemiştir. Üretim tarafında hizmetler sektörü yıllık büyümenin temel
belirleyicisi olmayı sürdürmüş, sanayi sektörü ise 2024 yılının dördüncü çeyreğindeki pozitif katkısının
ardından bu dönemde negatif katkı vererek yıllık büyümeyi sınırlamıştır.
Öncü veriler, yurt içi talebin ikinci çeyrekte yavaşladığına ve talep koşullarının dezenflasyonist etkisinin
arttığına işaret etmektedir. Bu dönemde, perakende satış hacim endeksi aylık ve çeyreklik bazda artarken
taleple daha yakın ilişkili olduğu değerlendirilen altın hariç perakende satış hacim endeksi aylık ve çeyreklik
bazda daha ılımlı artış kaydetmiş ve eğiliminin altında seyretmiştir. Yılın ikinci çeyreğinde otomobil satışları
gerilerken beyaz eşya satışları artmıştır. Bu dönemde kartla yapılan harcamalar, çeyreklik bazda artmıştır.
Temmuz ayı itibarıyla kartla yapılan harcama verileri, aylık bazda sınırlı artış ima etmektedir. Diğer yandan,
kart kullanım oranında son yıllarda tüketicilerin ödeme tercihindeki dönüşüme bağlı görülen artışın etkisi
dışlandığında, tüketim harcamalarının daha ılımlı gerçekleştiği değerlendirilmektedir. Nitekim, kart
harcamaları üçüncü çeyrekte uzun dönem eğiliminin altında seyretmektedir. Tüketim harcamalarına ilişkin
firma görüşmelerinden edinilen tespitler de iç talepteki zayıf seyri teyit etmektedir. Üretim tarafında ise
sanayi üretimi nisan ve mayıs aylarında bayram kaynaklı köprü günleri ve tipik oynak sektörlerin
üretimindeki dalgalanmaların da etkisiyle oynak seyretmiş, ikinci çeyrek genelinde artmıştır. Tipik oynaklık
sergileyen sektörler dışlandığında ise sanayi üretimi çeyreklik bazda sınırlı olarak gerilemiştir. İYA ve PMI
gibi anket bazlı göstergeler ise temmuz ayı itibarıyla yılın üçüncü çeyreğinde sanayi üretimindeki zayıf seyrin
devam ettiğini ima etmektedir. Hizmet ve inşaat üretim endeksleri ilk çeyrekteki güçlü görünümün ardından
mayıs ayı itibarıyla ikinci çeyrekte gerilemiştir.
İşgücü piyasası manşet işsizlik oranının ima ettiğine kıyasla daha az sıkıdır. İkinci çeyrekte,
mevsimsellikten arındırılmış olarak istihdam çeyreklik bazda yüzde 0,1 oranında (41 bin kişi) azalmıştır.
İşsizlik oranı bir önceki çeyreğe kıyasla 0,3 puan artmış, işgücüne katılım oranı değişmemiştir. Atıl işgücü
oranının çeyreklik olarak 3,5 puan artarak yüksek seviyesini sürdürmesi işgücü piyasasının, ana
göstergelerin ima ettiği ölçüde sıkı olmayabileceğine işaret etmektedir. Ücret gelişmelerine bakıldığında,
2025 yılının ilk çeyreğinde kişi başı reel ücretlerdeki yükselişin, kısmi emek verimliliğindeki artışın üzerinde
gerçekleşmesiyle tarım dışı reel birim ücretlerin artış kaydettiği görülmektedir.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış cari işlemler açığı ikinci çeyrekte artmıştır. Enerji dış ticaret
açığının gerilediği bu dönemde, altın dış ticaret açığı ile altın ve enerji hariç dış ticaret açığındaki yükseliş
kaynaklı olarak ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı artmıştır. Geçici veriler temmuz ayında, ihracatın
artması, ithalatın da düşmesi sonucunda dış ticaret dengesinde iyileşmeye işaret etmiştir. İkinci çeyrekte dış
ticaret miktar endeksleri, ihracatta yatay bir seyir, ithalatta artış ima etmiştir. Ticaret politikaları kaynaklı
belirsizliklerin halihazırda Türkiye’nin toplam ihracatı üzerinde belirgin olumsuz etkisi gözlenmemekle
birlikte, ithalatta gerçekleşen artışta, söz konusu belirsizliklere bağlı olarak talebin öne çekilmesinin de
özellikle nisan ayında etkili olduğu değerlendirilmektedir. İthalat miktarındaki artış alt gruplar geneline
yayılırken tüketim ve yatırım mallarındaki yükseliş ön plana çıkmıştır. Hizmetler dengesi fazlası ikinci
çeyrekte yatay seyretmiştir. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış toplam ziyaretçi sayısının da
yükseldiği bu dönemde seyahat gelir dengesi iyileşmiştir. İkinci çeyrekte doğrudan yatırım ve yurt dışı
yerleşiklerin yurt içindeki mevduatları kaynaklı net sermaye girişleri, portföy yatırımları ve kredilerde ise net
sermaye çıkışları gözlenmiştir. Net hata noksan kaleminden girişler ve gerileyen mevsim ve takvim
etkilerinden arındırılmamış cari açıkla birlikte finansman ihtiyacı ikinci çeyrekte azalmıştır. Net sermaye
çıkışlarının gerçekleşmesiyle birlikte ikinci çeyrekte dış finansman ağırlıklı olarak resmi rezervlerden
karşılanmıştır. Buna karşılık, temmuz ayına yönelik veriler hem hisse senedi hem de borç senedi piyasasına
net girişlerin eşliğinde rezervlerde güçlü bir toparlanma olduğunu göstermektedir.
2024 yılı haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci mevcut Rapor döneminde sürmüştür. Yıllık tüketici
enflasyonu temmuz ayında yüzde 33,5 ile bir önceki Raporda sunulan tahmin aralığının üst bandının bir
miktar altında gerçekleşmiştir. Mart ayından itibaren gerileme eğiliminde olan küresel emtia fiyatları,
jeopolitik gerilimler sonucu haziran ayında enerji grubu öncülüğünde artış kaydettikten sonra temmuz
ayında sınırlı bir miktar azalmıştır. Son üç aylık dönemde nominal döviz kuru sepetindeki artış oranı bir
önceki döneme kıyasla yavaşlamıştır. Yurt içi üretici enflasyonu enerji grubu kaynaklı olarak bir miktar
güçlenmiş, ancak yıllık üretici enflasyonu tüketici yıllık enflasyonunun altındaki seyrini sürdürmüş ve
temmuz ayı itibarıyla yüzde 24,2 olmuştur. Toplam talep koşullarının ikinci çeyrekte zayıfladığı ve
dezenflasyon sürecine desteğini artırdığı tahmin edilmektedir. Enflasyon beklentileri ve firmaların fiyatlama
davranışları bir miktar iyileşmekle birlikte dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmayı sürdürmüştür.
Yıllık enflasyon gerek B gerekse C göstergesinde gerileme eğilimini korumuştur. Mal enflasyonunda yakın
dönem döviz kuru gelişmelerinin etkileri zayıflayarak da olsa hissedilmeye devam etmiştir. Hizmet
grubunda, talebe duyarlı kalemlerde daha ılımlı fiyat hareketleri izlenirken geriye doğru endeksleme ve
zamana bağlı fiyatlama davranışı güçlü kalemler grup enflasyonunun seyrinde önemli rol oynamıştır. Kira
enflasyonu ataletini koruyarak hizmet grubu enflasyonunun daha dirençli olmasını beraberinde getirmiştir.
Son üç aydaki gelişmeler alt kalemler bazında değerlendirildiğinde, yıllık tüketici enflasyonundaki düşüşe en
önemli katkı gıda grubundan gelirken bunu hizmet grubu takip etmiştir. Mevcut Rapor döneminde, enerji
tarifelerindeki düzenlemeler ile temmuz ayında yapılan maktu vergi güncellemeleri, öne çıkan vergi ve
yönetilen fiyat gelişmeleri olmuştur. Enflasyonun ana eğilimi nisan ayında yükseliş kaydettikten sonra
izleyen aylarda daha ılımlı bir seyir izlemiştir. Temmuz ayında ise enflasyonun ana eğilimi döneme özgü
unsurların etkisiyle geçici olarak yükselirken üç aylık ortalamalar bazında kademeli yavaşlamanın sürdüğü
izlenmiştir.
Enflasyonun yüzde 70 olasılıkla, 2025 yıl sonunda yüzde 25 ile yüzde 29 aralığında; 2026 yıl sonunda ise
yüzde 13 ile yüzde 19 aralığında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Enflasyonun 2027 yıl sonunda tek
haneli seviyelere geriledikten sonra orta vadede enflasyon hedefi olan yüzde 5 seviyesinde istikrar
kazanacağı öngörülmektedir. Küresel belirsizliklerdeki azalma ve enflasyonun daha düşük seviyelere
gelmesinin bir yansıması olarak tahmin aralığı önceki Rapor dönemine göre daraltılmıştır. Ayrıca, Mercek
Altı 3.1’de anlatıldığı üzere TCMB orta vadeli tahmin iletişimi çerçevesinde değişikliğe giderek tahmin
patikasının yanı sıra her yıl için yıl sonu odaklı bir ara hedef tanımlamıştır. 2025, 2026 ve 2027 yılları için ara
hedefler sırasıyla yüzde 24, yüzde 16 ve yüzde 9 olarak belirlenmiştir.
Orta vadeli tahminler üretilirken sıkı para politikası duruşunun fiyat istikrarı sağlanana kadar
sürdürüleceği ve ekonomi politikaları arasındaki eş güdümün devam ettiği bir görünüm esas alınmıştır.
Enflasyon beklentilerinin kısa vadede ara hedeflere, orta vadede ise yüzde 5 hedefine yakınsaması
enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması açısından kritik bir öneme sahiptir. Enflasyon beklentileri bir önceki
Rapor dönemine kıyasla iyileşmekle birlikte öngörülen dezenflasyon patikasının üzerinde seyretmeye
devam etmiştir. Bu durum para politikasında sıkı duruşun sürdürülmesini gerekli kılmaktadır. Tahminler,
ara hedefler göz önünde bulundurularak para politikasının enflasyon görünümü odaklı ve ihtiyatlı bir
yaklaşımla belirlendiği bir çerçevede oluşturulmuştur. Sıkı para politikası duruşu talep, reel kur ve beklenti
kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini desteklemeye devam etmektedir. Parasal aktarım mekanizmasını
destekleyen makroihtiyati politikaların etkisiyle kredi büyümesinin öngörülen dezenflasyon patikası ile
uyumlu bir seyir izleyeceği tahmin edilmektedir. Son olarak, tahmin döneminde diğer ekonomi
politikalarının para politikası ile eş güdümünü sürdürmesi talep, maliyet ve beklenti kanalları üzerinden
enflasyondaki düşüşe katkı sağlayacaktır.
1.1 Para Politikası Kararları
TCMB, politika faizini haziran ayında sabit tutmuş, temmuz ayında ise 300 baz puan indirmiştir. Haziran
ayındaki toplantısında, enflasyonun ana eğiliminin mayıs ayında gerilediğini, haziran ayında da ana
eğilimdeki düşüşün devam ettiğini değerlendiren TCMB, politika faizinin yüzde 46 oranında sabit
tutulmasına karar vermiştir. Temmuz ayında, talep koşullarının dezenflasyonist etkisinin arttığını belirten
TCMB, politika faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 43’e indirmiştir. Bununla birlikte TCMB, enflasyon beklentileri
ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğinin altını çizmiş,
jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkilerinin
yakından takip edildiğini ifade etmiştir.
Parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek ve TL’ye geçişi desteklemek amacıyla makroihtiyati
politikalarda bir dizi adım atılmıştır. 24 Mayıs 2025 tarihli duyuru ile Türk lirası cinsi yurt dışı repo
işlemlerinden sağlanan fonlar ve yurt dışından kullanılan krediler için 1 yıla kadar vadede yüzde 12 olan
zorunlu karşılık oranı vadeye göre farklılaştırılarak; 1 aya kadar vadede yüzde 18’e, 3 aya kadar vadede
yüzde 14’e yükseltilmiştir.21 Haziran 2025 tarihinde yapılan duyuru ile gerçek kişi TL mevduat payı yüzde
60’ın altında olan bankalar için hedef oranlar artırılırken yüzde 60 ile yüzde 65 arasında olan bankalara aylık
0,4 puan artış hedefi getirilmiştir. Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranı
yüzde 33’ten yüzde 40’a yükseltilmiştir. Bu hesaplar için belirlenen asgari faiz oranı politika faizinin yüzde
50’sinden yüzde 40’ına indirilmiştir. KKM'den TL'ye geçiş hedefi kaldırılırken KKM'nin yenilenmesi ve TL'ye
geçişine ilişkin toplam hedef korunmuştur. 1 aydan uzun vadelerde de değişken faizli TL mevduat hesabı
açılabilmesine imkân sağlanmıştır. TÜFE, ÜFE ve TLREF’e endeksli mevduat için zorunlu karşılık oranı tüm
vadelerde yüzde 10 olarak belirlenmiştir. Yabancı para mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken
zorunlu karşılık oranı yüzde 4’ten yüzde 2,5’e indirilmiştir. 5 Temmuz 2025 tarihinden itibaren KKM'nin
yenilenmesi ve TL'ye geçişine ilişkin toplam hedef yüzde 60’tan yüzde 40’a düşürülmüştür.
Kredi kartı işlemlerinde uygulanan azami faiz oranlarında indirim yapılmıştır. 1 Ağustos 2025 tarihinden
geçerli olmak üzere, dönem borcu bakiyesi 25 bin TL altında olan bireysel kredi kartları için uygulanan oran
sabit kalmak üzere, kredi kartı işlemlerinde uygulanan diğer aylık azami faiz oranlarında 25 baz puan
indirim yapılmıştır. Ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 10 Temmuz 2025 tarihli kararı
kapsamında son ödeme tarihinde dönem borcu kısmen ya da tamamen ödenmemiş bireysel kredi kartı
borçlarının yeniden yapılandırılmasında kullanılacak azami akdi faiz oranı referans oran ile
sınırlandırılmıştır.
TCMB, politika faizine ilişkin atılacak adımların, enflasyonun ana eğilimi, enflasyon gerçekleşmeleri ve
beklentileri göz önünde bulundurularak, öngörülen dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde
belirleneceğini vurgulamıştır. Politika faizine ilişkin atılacak adımların büyüklüğünün, enflasyon görünümü
odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirileceğini ifade eden TCMB, enflasyonda belirgin
ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçlarını etkili şekilde kullanacağını
tekrarlamıştır. TCMB, fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşunun, talepte
dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon
sürecini destekleyeceğini belirtmiştir. Ayrıca, maliye politikası eşgüdümünün de bu sürece katkı sağlayacağı
yinelenmiştir.
Mevcut Enflasyon Raporu döneminde sistemin fonlama ihtiyacı gerileme kaydetmiş, 11 Temmuz tarihi
itibarıyla sistemde yeniden likidite fazlası oluşmuştur. Haziran ayı sonuna kadar sistemin fonlama ihtiyacı
dalgalı bir seyir izlemiştir. 23 Mayıs - 30 Haziran döneminde ortalama 336 milyar TL düzeyinde seyreden
sistemin fonlama ihtiyacı, bu dönemin ilk yarısında TCMB’nin ağırlıklı olarak gecelik vadede yaptığı fonlama
ile karşılanmıştır. 13 Haziran tarihinden itibaren TCMB, fonlamanın tamamını haftalık repo ihaleleri kanalıyla
yapmaya başlamıştır. Temmuz ayı ile birlikte TCMB’nin döviz işlemleri neticesinde piyasadaki likidite açığı
azalmaya başlamış ve 11 Temmuz tarihinde piyasada fazla likidite oluşmuştur. 11-24 Temmuz döneminde
piyasadaki likidite fazlası, TCMB döviz işlemlerine ek olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı TL hesap bakiyesi ile
bankaların serbest mevduat taleplerindeki değişimlerin etkisiyle artış kaydetmiştir. Temmuz ayı PPK
toplantısı sonrasında bankaların serbest mevduat bakiyelerini belirgin ölçüde artırmalarının etkisiyle
sistemdeki fazla likidite gerilemiştir (Grafik 1.1.1).
Mevcut Rapor döneminde TCMB’nin likidite yönetimi işlemleri de likidite gelişmelerine bağlı olarak
değişim göstermiştir. 23 Mayıs - 5 Haziran döneminde TCMB sterilizasyonu ağırlıklı olarak gecelik ve 4
haftalık depo alım ihaleleri kanalıyla yapılmıştır. Bu dönemde piyasadaki fazla likiditenin önemli bir kısmı,
TCMB gecelik borç verme faiz oranına yakın seviyelerden kesilen gecelik depo alım ihaleleri ile çekilmiştir.
10-30 Haziran döneminde depo alım ihalelerine ara veren TCMB, 1 Temmuz tarihinden itibaren tekrar
düzenlemeye başladığı ve TCMB politika faiz oranından kestiği gecelik depo alım ihaleleri ile sterilizasyon
yapmaktadır.
TCMB’nin ağırlıklı olarak gecelik vadede fonlama yapmasının etkisiyle 12 Haziran tarihine kadar gecelik
faizler, Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranına yakın düzeylerde hareket etmiştir (Grafik 1.1.2). 13
Haziran tarihinden itibaren TCMB fonlamasının tamamının haftalık repo ihaleleri kanalıyla karşılanması ile
gecelik faiz oranları da TCMB politika faiz oranı etrafında dalgalanmaya başlamıştır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hedef Portföy Yönetimi A.Ş. Startup Burada Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF), 14 Ağustos 2025 tarihi itibarıyla HTPSB koduyla Borsa İstanbul Girişim Sermayesi Pazarı’nda işlem görmeye başladı.
Hedef Portföy Yönetimi A.Ş.’nin kurucusu ve yöneticisi olduğu Startup Burada Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF), önemli bir adım atarak Borsa İstanbul Girişim Sermayesi Pazarı’nda HTPSB koduyla işleme açıldı. Fon, bu gelişmeyle birlikte yatırımcılara portföyündeki fırsatlara erişim imkânı ve ikincil piyasada likidite avantajı sağlayacak.
Startup Burada GSYF, yatırım stratejisini teknoloji odaklı, ölçeklenebilir ve geniş pazar potansiyeli bulunan erken ve büyüme aşamasındaki girişimlere yönlendiriyor. Aynı zamanda Startup Burada Paya Dayalı Kitle Fonlaması Platformu ile entegre çalışan fon, platformun Yatırım Komitesi’nden geçen girişim şirketlerine de yatırım yapıyor. Kuruluşundan bu yana farklı sektörlerde faaliyet gösteren 17 girişime toplamda 240 milyon TL’den fazla kaynak aktaran fonun portföy büyüklüğü 570 milyon TL’ye ulaştı.
Hedef Portföy Genel Müdür Yardımcısı Ebru Avcı, Borsa İstanbul'un Girişim Sermayesi Pazarı'nın Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına sunduğu fırsatları vurguladı.
Avcı, “GSYF'ler, yenilikçi fikirleri destekleyerek ekonomik büyümeye katkı sağlıyor ve vergisel avantajlar, yatırım çeşitlendirmesi, profesyonel yönetim ve denetim gibi özelliklerle yatırımcılarına cazip yatırım imkânı sunuyor. Fonların daha geniş kitleye ulaşabilmesi için Girişim Sermayesi Pazarı da bu noktada önem kazanıyor.” açıklamasında bulundu.
Avcı, Fonun yatırım stratejisinde Startup Burada Paya Dayalı Kitle Fonlaması Platformu’nun deneyiminden yararlandıklarını, yenilikçi iş modelleri üreten, büyüme potansiyeli ve rekabet avantajı yüksek şirketlere yatırım yapmayı ve yatırımcılarına yüksek oranda getiri sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Startup Burada GSYF Yatırım Komitesi Üyesi Kerem Özten ise, Startup Burada GSYF’nin borsada işlem görmeye başlayacak olması fonumuzun yatırım felsefesini daha geniş kitlelerle buluşturmak adına kritik bir adım. Ülkemizde her geçen gün gelişmeye devam eden girişimcilik ekosisteminin hikayesine katkıda bulunabilmek bizler için gurur verici.” ifadelerini kullandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin öncü elektrikli ev aletleri markası Arzum, ürün gamını genişletme yolunda önemli bir adım attı. Merkezi Belgrad'da bulunan ve Avrupa'da 15'ten fazla ülkede hızla büyüyen Tesla markasıyla iş birliği yapan Arzum, Tesla Duvar Tipi Split Klimalarının Türkiye'deki tek resmi distribütörü oldu. Ağustos ayı itibarıyla satışa sunulan ürünlere Arzum yetkili online satış kanallarından ulaşmak mümkün.
Bu stratejik iş birliği ile Arzum, bulunduğu pazarda yenilikçi ürünleri ile başarısını sürdürmekle kalmayıp, aynı zamanda iklimlendirme alanında da tüketicilerine yenilikçi çözümler sunacak.
Tesla Duvar Tipi Split Klima, ister evde ister ofis ortamında kullanıma uygun, yüksek verimlilik ve şık tasarımıyla dikkat çekiyor.
Tesla Duvar Tipi Split Klima'nın öne çıkan özellikleri:
" 12.000 BTU kapasite ile hızlı soğutma, sessiz çalışma ve dört mevsim ideal iklimlendirme
" Yatay salınım özelliğiyle serinliği istenilen yöne yönlendirme
" Turbo modu ile ortamı hızla soğutma veya ısıtma
" Wi-Fi kontrol özelliği, cep telefonu ve akıllı cihazlarla kolay kullanım
" A++ soğutma ve A+ ısıtma performansı ile çevre dostu ve tasarruflu çalışma
" Inverter teknolojisi ve R32 çevreci gaz kullanımıyla düşük karbon salınımı
" 36 dB ultra sessiz çalışma, gece dahi konforlu kullanım imkânı
" Anti-fungus özelliği ile kullanım sonrası ortamda mantar ve bakteri oluşumunu önleme
" Akıllı buz çözme özelliğiyle soğuk havalarda dış ünitede oluşabilecek buzlanmayı önleyerek klimanın her zaman yüksek performansta çalışmasını sağlama
" Akıllı takip özelliğiyle cihaz kumandası bulunan ortamın sıcaklığını algılama ve klimaya sinyal gönderme
Arzum bu iş birliği ile sadece ürün gamını genişletmekle kalmayıp, kullanıcılarına "dört mevsim konforu" sağlayacak çevre dostu, yüksek performanslı klimalar sunmayı amaçlıyor.
Ekonomik takvim açısından dün sakin olurken bugün ABD tarafında ÜFE verileri bekleniyor. Trump, cuma günü Alaska’da yapılacak zirve öncesinde Putin’in savaşı bitirmemesi durumda, sert sonuçlarla karşı karşıya kalabileceğini belirtti. Diğer taraftan ABD hazine bakanı Bessent, Japonya Merkez Bankasını enflasyonla mücadelede geride kaldığına yönelik eleştirdi. Japonya’nın enflasyonu dizginlemek için faiz oranlarını artıracağını beklediğini söyledi. Bu açıklamaların etkisi ile Japon yeni dolar karşısında günlükte %0,68 değer kazancı yaşadı. Bessent Fed’in de eylül ayı toplantısında 50 baz puanlık faiz indirimi yapılması gerektiğini belirtmişti. Fed’in faiz indirim patikasında Fed yetkililerinden Goolsbee ve Bostic yaptıkları açıklamalarda faiz indirimine karar vermeden önce tarifelerin enflasyon üzerindeki etkisine dair daha fazla netlik olması gerektiği belirtti. Dolar endeksi dün 98,02 seviyesinden başladığı günde satıcılı seyir izleyerek 97,79 da günü tamamladı. Bugün benzer seviyelerden açılış yapan dolarda hafif alımlar olsa da görünüm negatif.
EURUSD paritesi ise 1,1674 seviyesinden güne başlaması ardından, %0,26 yükseliş ile 1,1705 de günü tamamladı. Bugün benzer seviyelerden açılış yapması ardından 1,17 seviyesinin aşağı kırılması ile negatif seyir izliyor. Yarın gerçekleşecek Rusya-ABD görüşmelerinde, AB’den herhangi bir temsilcinin olmayacak olması çıkacak sonuç hem parite hem de küresel piyasalar da etkili olacak. Teknik olarak, 50 günlük hareketli ortalama 1,1626 ve 1,16 seviyeleri destek olarak öne çıkıyor. Direnç olarak ise tekrardan 1,17 direnç olurken, 1,1778 ikinci direnç olarak izlenebilir.
Ons altın dün sınırlı bir band içinde işlem görse de %0,23 pozitiflik ile $3355 seviyesinde günü tamamladı. Bugün benzer seviyelerden açılışı ardından seans başında $3374 seviyesinde alımları oldu, sonrasında gümrük tarife risklerinin nispeten azalması altının yükselişini sınırladı ve satıcılı seyir izleyerek $3349 altında işlem görüyor. Teknik olarak 50 günlük hareketli $3349 seviyesinde olan altın, bu seviyenin altında işlem görmesi halinde 100 günlük hareketli ortalama $3302 destek olarak takip edilebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise bollinger 20 günlük hareketli ortalama seviyesi olan $3357 ve $3381 direnç olarak takip edilebilir.
Ons gümüş de altında benzer hareket içinde işlem görüyor. Seans başında 38,74 seviyesine kadar yükseliş kaydetti. Sonrasında satış baskısı ile 38,28 seviyesinde işlem görüyor. Teknik olarak 38,10 bollinger 20 günlük hareketli ortalama ve 50 günlük hareketli ortalama seviyesi 37,27 destek seviyeleri olarak takip edilebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise 39,29 direnç olarak öne çıkıyor.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2025/08/14/fx-teknik-analiz-raporu-14-08-2025/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.