Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
TCMB politika faizini (1 haftalık repo faizi) 350 baz puan artırarak şahin bir sürpriz yaptı
ve mevcut efektif fonlama oranı olan %46'ya getirdi. Banka, gecelik borç verme oranı %49 ve
gecelik borç alma oranı %44,5 olarak asimetrik bir faiz oranı koridoru sürdürdü, ancak koridor
önceki 500 baz puandan 450 baz puana daraldı. Mart ayının sonundan bu yana devam eden
rezerv kayıpları merkez bankasının kararını etkilemiş gibi görünüyor. Enflasyon
görünümünde önemli ve kalıcı bir bozulma durumunda doğrudan sıkılaştırma sinyalleri
gördüğümüz için metinnin tonu daha şahin hale geldi.
TCMB’nin önceki toplantı da politika faizini %42,5 seviyesinde sabit tutması ve 21 Mart'taki
ara toplantıda %46'ya (+200bp) yükseltilen koridorun üst bandından TRY fonlaması
sağlayarak sıkı likiditeyi sürdürmesi konusunda fikir birliği vardı. Ancak, bu toplantıdan bu yana,
mevduat faiz oranlarında yukarı yönlü bir ayarlamaya rağmen (1-3 aylık vade diliminde
bileşik bazda %50'den %53,75'e), Yurtiçi döviz talebi de 18 Mart ile 4 Nisan arasında %6,2 (11,1
milyar ABD doları) artışla devam etti. Bu dönem, iç ve küresel belirsizlikler arasında
yabancı çıkışlarla netleşti. Bu çıkışlar ve yurtiçi talep sonucunda, TCMB’nin net rezerv
pozisyonu (swaplar hariç) 34,5 milyar dolar azaldı.
TCMB, petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle potansiyel olarak deflasyonist olan ve iç büyüme
görünümüne yönelik aşağı yönlü riskleri artıran artan küresel durgunluk risklerine rağmen
rezervleri istikrara kavuşturmak için bir faiz artışı uyguladı.
Faiz oranı belirleme açıklamasında, TCMB Mart ayındaki temel enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi
kabul etti ve Nisan ayında aylık temel mal enflasyonunda hafif bir artış ve nispeten durgun
hizmet enflasyonu konusunda uyardı. Bizde döviz kuru gelişmeleri ve elektriğe gelen yüzde 25'lik
zammın ardından, nisan ayında yıllık enflasyonun bir önceki aya göre bir miktar artmasını
bekliyoruz. TCMB ayrıca, öncü göstergelerin ilk çeyrekteki momentum kaybına rağmen iç talebin
tahminlerin üzerinde olduğunu gösterdiğini belirtti.
Sonuç olarak, TCMB Nisan toplantısında 350bp'lik bir faiz artışı yaptı ve faiz koridorunu ayarladı,
ancak daha fazla sıkılaştırma ihtiyacı olması durumunda bir sigorta olarak asimetriyi korudu.
Haziran toplantısına kadar TCMB'nin TL varlıklara olan talebi ve rezerv değişimlerini izlemesi ve
hem iç hem de dış etkenler nedeniyle büyüme görünümüne yönelik artan riskler göz önünde
bulundurulduğunda, yüksek reel faiz oranlarının normale dönmesi için faiz indirimlerinin yeniden
başlatılmasının zamanlamasında Mayıs Enflasyon görünüm raporu belirleyici olacaktır gibi
durmaktadır.
Avrupa tarafında ise; ABD tarifeleri ve bitmek bilmeyen ileri geri hareketler, Euro bölgesi için
büyüme endişelerini geri getirdi ve Alman mali politikasındaki U dönüşünden kaynaklanan önceki
iyimserliği açıkça telafi etti. Euro’nun güçlenmesi ve enerji fiyatlarındaki düşüş, mevcut ticaret
gerginliklerinin Euro bölgesi üzerinde yaratacağı dezenflasyonist etkiye katkıda bulundu. Sadece
ikili euro-dolar döviz kuru değil, aynı zamanda rekor seviyeye ulaşan ticaret ağırlıklı döviz kuru
da enflasyonist baskıları artırdı. Sonuç olarak, sadece birkaç hafta önce duraklama ile indirim
arasında karar vermekte tereddüt eden ECB, dün geçen yılın Haziran ayından bu yana
yedinci kez faiz oranlarını düşürdü. ECB'nin faiz oranlarını 25bp düşürme kararı - mevduat
oranını %2,25'e getirme - pek de sürpriz olmadı.
Mart ayında, ECB para politikası duruşunu "anlamlı ölçüde daha az kısıtlayıcı hale gelmek"
olarak nitelendirmişti. Dün ise, bu ifade kaldırıldı ve başka bir şeyle değiştirilmedi. ECB
Başkanı Christine Lagarde basın toplantısında, herhangi bir kısıtlayıcılık düzeyini
değerlendirmenin şu anda anlamsız olduğunu açıkladı. Şoksuz bir dünyada (Trumpla nasıl
olacaksa) etkili olabilecek ancak mevcut ortamda yetersiz kalan bir çerçeve olan nötr faiz
oranları kavramına güvenmeyi haklı olarak reddetti ve para politikası duruşunun her
zaman bu kıstasla ilişkili olarak değerlendirildiğini vurguladı. Ticaret gerginliklerinin yakın
zamanda azalmayacağını ve önümüzdeki haftaların avro bölgesi ekonomisi için ilk olumsuzlukları
göstereceğini varsayarsak, ECB'nin enflasyon hedefini tutturamama riski artacaktır. Lagarde’ın
ECB'nin 'hazırlığı' ve 'çevikliği'ni vurgulaması, ECB'nin faiz oranlarını daha fazla düşürmekten
kaçınmayacağının açık bir işaretiydi. Avrupa Birliği ile Trump'ın ABD yönetimi arasındaki ticaret
gerginliğinde önemli bir azalma olmadığı takdirde 5 Haziran'da yeni bir faiz indirimine gitmesini
beklemek sürpriz olmasa gerek.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.