Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sosyal medya kullanımı günümüzde bir yaşam alışkanlığı hâline geldi. Elimizden düşmeyen akıllı cihazlarla özel hayatımızı internette herkes ile birlikte yaşıyoruz. Mezuniyet törenleri, tatil planları, aile fotoğrafları, özel gün kutlamaları, konum bilgileri hatta farkında olunmadan paylaşılan özel bilgiler dijital dünyada dolaşabiliyor.

ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban, kişisel bilgilerin sosyal medyada kontrolsüz paylaşılmasının kimlik hırsızlığı, dolandırıcılık ve hedefli saldırılar gibi riskleri artırdığını belirterek kullanıcıları dikkatli olmaya çağırdı. Erginkurban, "Sosyal medyada paylaşılan her bilgi, bir iz bırakır. Bu izler bir araya getirildiğinde kötü niyetli kişiler sizi hedef alabilir. Siber güvenlik sadece antivirüs programlarıyla değil, kullanıcı alışkanlıklarıyla da sağlanır" dedi.

Sosyal medyada paylaşılmaması önerilen içerikler

Kişisel olarak tanımlanabilir bilgiler: Dolandırıcılar, dolandırmak için bir kimlik oluşturmak üzere bir araya getirebilecekleri küçük bilgi parçalarını ararlar. Bu bilgileri sizin adınıza kredi başvurusunda bulunmak veya çevrimiçi hesaplar açmak için kullanabilirler. Hesabınızı tamamen ele geçirmek için parolalarınızı veya akılda kalıcı sorularınızı kırmak için kullanabilirler. Evcil hayvanınızın adı veya doğum tarihiniz gibi bilgiler gizli tutulmalıdır.

Seyahat planları: Yaklaşan bir tatil için heyecanlı olduğunuzu belirten bir fotoğraf veya güncelleme yayımlamak kulağa oldukça zararsız gelebilir. Ancak bu, hesabınızı izleyen birine mülkünüzün o süre zarfında gözetimsiz bırakılacağı anlamına gelebilir. Tatil fotoğraflarını eve döndükten sonra yayımlamak çok daha iyidir.

Konum verileri: Siber suçlar ile fiziksel suçların örtüştüğü nokta genellikle sosyal medyadır. Konum verilerinizi mümkün olduğunca gizli tutun. Bazı sosyal medya platformları, paylaşımların konumunu otomatik olarak etiketleyebilir. Aile etkinliklerini veya arkadaşlarınızın konumlarını paylaşmak, sizin veya onların nerede yaşadığını, çalıştığını veya zaman geçirdiğini istemeden ifşa edebilir.

İş yeri bilgileri ve hassas kurumsal içerikler: Hesabınız nispeten kilitli olsa bile sosyal medya doğası gereği kamuya açıktır. Bu nedenle ayrıcalıklı bilgilerin paylaşılacağı bir yer değildir. Eğer konu iş yerinizle ilgiliyse paylaşmamanız daha da önemlidir. Paylaşacağınız bilgiler şirket güvenliğini riske atabilir, sosyal mühendislik saldırılarına kapı açabilir.

Finansal detaylar: Finansal bilgilerinizi gizli tutun. Kredi veya banka kartı bilgilerinizi paylaşmayın. Görüntü çok bulanık veya görülemeyecek kadar uzakta görünse bile dolandırıcılara bu görüntüyü ele geçirme ve hesabınızdaki diğer kişisel bilgilerle birleştirerek kimlik dolandırıcılığı yapma şansı vermek için yeterli olabilir.

Çocuklarınızın ve yakınlarınızın okul bilgileri, fotoğrafları : Kötü niyetli kişilerin hedefi hâline gelebilir. Çocukların dijital ayak izi erken yaşta oluşur.

Aile ve arkadaşların kişisel bilgileri. Sosyal medyada paylaşılan bilgiler genellikle kalıcıdır ve herkes kişisel bilgilerinin veya hayatlarındaki ayrıntıların çevrimiçi olarak paylaşılmasından rahatsız olabilir. Ayrıca arkadaşlarınızın ve ailenizin çevrimiçi ortamda dolandırılması riskini almak istemezsiniz. Bu nedenle onların kişisel bilgilerini kendi kişisel bilgileriniz gibi kilit altında tutun.

Kişisel belgelerinizin fotoğrafları :Uçak bileti, sağlık raporu, sınav giriş belgesi gibi üzerlerinde yer alan barkod, QR kod gibi detaylar kötüye kullanılabilir.

Alışkanlıklarınızı değiştirin ve bilmeden yaptığınız fazla paylaşımların daha sonra keyfinizi kaçırmasına izin vermeyin. Güvende kalın.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kurumsal uygulamalar ve iş odaklı yapay zeka alanında küresel bir lider olan SAP, düzenlediği SAP Executive Exchange for CX etkinliğiyle, müşteri deneyimindeki son gelişmeleri masaya yatırdı. “Akıllı CX ile Kesintisiz Büyüme” başlıklı etkinlikte, müşteri deneyimi yatırımlarının katma değerinin, uzun vadeli ve esnek bir şekilde nasıl desteklenebileceği ele alındı.

SAP Türkiye tarafından Soho House Istanbul’da düzenlenen SAP Executive Exchange for CX’te, 12 kişi sahne aldı. 110 kişinin katıldığı etkinlik, SAP Güney Avrupa Bölgesi Müşteri Deneyimi Çözümleri Satış Direktörü Esen Sevinç’in açılış konuşmasıyla başladı.

Müşteri deneyimini (CX) sonsuz bir yolculuk olarak tanımlayan Esen Sevinç, “Bugünün müşterisi, kişiselleştirilmiş ve anlık yanıtlar bekliyor. Artık yalnızca ürün ya da hizmet değil; hızlı, sürdürülebilir ve eksiksiz bir deneyim sunmak zorundayız. SAP olarak hem B2C hem de B2B kanallarında uçtan uca müşteri deneyimi sunan çözümlerimizle bu yolculukta kurumlara rehberlik ediyoruz. Yapay zeka ve büyük verinin gücünü doğru stratejiyle birleştiren her kurum, müşteri memnuniyetini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda rekabet gücünü de kalıcı biçimde yükseltiyor.”

“Hedef aynı: Sadık marka savunucuları yaratmak”

SAP CX CRO (Chief Revenue Officer) Ivano Fossati, “İş Dünyasında Değişen Oyun: Uygulama, Veri ve Yapay Zeka ile Müşteri Deneyimini Baştan Uca Şekillendirmek” başlıklı bir konuşma yaptı.

“Bugün müşteri deneyimi dediğimizde, teknolojiyi kullanarak duygusal bağlar kurmaktan bahsediyoruz. SAP olarak, markaların müşterilerle yalnızca işlemler değil, anlamlı ve kişiselleştirilmiş deneyimlerle etkileşim kurmasına yardımcı oluyoruz. Bu alanda beş ana trendin öne çıktığını görüyoruz: Yapay zeka destekli hiper kişiselleştirme, insan odaklı dijital dönüşüm, kesintisiz çok kanallı entegrasyon, her temas noktasında duygusal bağ ve artırılmış/karma gerçeklik gibi gelişmiş teknolojiler” diyen Ivano Fossati,

“Pazarlama, satış, ticaret ve servis gibi SAP CX çözümleri, zenginleştirilmiş verileri bir araya getirerek akıllı etkileşimleri besliyor. İster bir çelik üreticisi olun ister moda markası, amaç aynı: Potansiyel müşterilerden sadık marka savunucuları yaratmak. Joule gibi yapay zeka asistanlarımız ve SAP Business Suite ile entegrasyon sayesinde, şirketlerin verileri aksiyona dönüştürmesini sağlıyoruz” açıklamasını yaptı.

Modaya dijital hikaye dokunuşu

SAP Executive Exchange for CX etkinliğindeki ilk panel oturumunda, Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zehra Is¸ık’ın yanı sıra, Muse for All ve Moda Tutkusu Kurucusu Yasemin Ögˆün sahne aldı. Kullanıcı deneyiminden satış başarısına, 10 yılı aşkın bir işbirliği öyküsünün ele alındığı oturumda konuşan Zehra Işık, “Love My Body markasını, farklı beden ölçülerine sahip kadınlara ulaşmak ve müşteri taleplerine bire bir karşılık verebilecek bir deneyim yaratmak üzerine kurduk. Bu vizyonun sürdürülebilir olması için, veri odaklı karar alma kültürüne erken uyum sağladık. Yasemin Öğün ile başladığımız Moda Tutkusu koleksiyon işbirliği, yalnızca estetik değil, müşteri geribildirimiyle şekillenen, SAP CX altyapısıyla izlenebilir hale gelen bir başarı modeline dönüştü. Tüm satış kanallarımızda müşteri davranışlarını analiz ederek sezona özel koleksiyonlarımızı daha hızlı, daha hedefli sunabiliyoruz” dedi.

Yasemin Öğün ise “Love My Body ile yolculuğum, tasarım işbirliğinin ötesine geçerek müşteri verisiyle şekillenen bir öğrenme sürecine dönüştü. SAP CX ile desteklenen sistemler sayesinde hangi ürünün hangi beden grubunda nasıl bir geri dönüş aldığına dair anlık verilerle çalışabildim. Bu altyapı, sadece yaratıcılığı değil, aynı zamanda müşteri memnuniyetini işin merkezine koyan bir tasarım yaklaşımı geliştirmemi sağladı. Bugün hem kendi markamda hem Love My Body için veriye dayalı, sezgisel ve sürdürülebilir koleksiyonlar üretmeye odaklanıyorum” açıklamasını yaptı.

“Bu dönüşüm kültürel bir değişim yarattı”

SAP Türkiye tarafından düzenlenen SAP Executive Exchange for CX etkinliğindeki “Dijital Rekabetin Kilidi: Güvenilir İş Ortağı Seçimi” başlıklı oturumunda, Zehra Işık bir kez daha sahne aldı ve “Adil Işık Group olarak dönüşüm yolculuğumuzda önceliğimiz her zaman müşteri deneyimini daha sürdürülebilir ve erişilebilir hale getirmek oldu. SAP CX çözümleri sayesinde fiziksel mağazacılıktan gelen güçlü içgörülerimizi dijital kanallarla entegre ettik. Özellikle Love My Body gibi kapsayıcı moda anlayışına sahip markalarımızda, çoklu temas noktalarında tutarlı deneyim sunmak kritik bir hedefimizdi. Müşteri verisini anlamlandırmak ve operasyonları bütüncül biçimde yönetmek adına çok ciddi bir sıçrama yaşadık. Bu güçlü altyapının markamızı yurt dışında da ileriye taşıyacağına inanıyorum” dedi.

Haratres Kurucu Ortağı Aslı Ece Kırkaya’nın moderatörlüğünü üstlendiği oturumda Adil Işık Group E-Ticaret Müdürü Anıl Türker ise “Parça parça ilerleyen sistemleri entegre etmeye ihtiyacımız vardı. Özellikle müşteri taleplerini bütünsel değerlendiren, çoklu kanal yönetimi sunan ve veriyle desteklenen bir yapı gerekiyordu. Yaptığımız analizler ve test süreçleri sonunda SAP Commerce Cloud ile ilerlemenin en doğru adım olduğuna karar verdik. Bugün geldiğimiz noktada, e-ticaret ve mağaza operasyonları arasında veri ve süreç bütünlüğü kurarak, daha tutarlı ve hızlı bir müşteri deneyimi sağlayabiliyoruz. SAP’nin güçlü altyapısı ve Haratres’in deneyimiyle bu dönüşüm sadece teknik değil, kültürel bir değişim yarattı” ifadelerini kullandı.

“Bu dönüşüm bize büyük bir değer katıyor”

SAP Executive Exchange for CX etkinliğinde Gökçelik'in SAP Sales Cloud ile müşteri odaklı dijital satış dönüşümünün ele alındığı oturumu, NTT DATA Business Solutions META Bölgesi’nden sorumlu Çözüm Satışları Direktörü Cansu Ünalır Orhan yönetti. Gökçelik Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Burak Aras, seneye 50. yıllarını kutlayacaklarını vurguladı ve “Üretim tecrübemizi dijitalleşmeyle birleştirmek en stratejik önceliklerimizden biri. 2019 yılında başladığımız SAP yolculuğu, bugün geldiğimiz noktada sadece ERP değil, uçtan uca entegre bir yapıya dönüştü. SAP Sales Cloud yatırımıyla satış ekiplerimizin sahadaki etkinliğini artırmayı, müşteriyle olan tüm temasları sistematik şekilde kayıt altına almayı ve veriye dayalı karar alma kültürünü kurumsal bir refleks haline getirmeyi hedefledik. Özellikle B2B projelerde yıllar sonra bile sürdürülebilir hizmet sunabilmek için geçmiş veriye hızlı erişim kritik hale geliyor. Bu dönüşüm, sadece satış değil, müşteri deneyimi, sadakat ve operasyonel çeviklik açısından da bize büyük bir değer katıyor. NTT DATA ile gerçekleştirdiğimiz bu proje sayesinde, yapay zeka destekli öngörülerle fırsatları daha doğru yakalıyor, satış süreçlerini hızlandırıyoruz. Gökçelik’in büyüyen yapısına paralel olarak SAP çözümlerinin ölçeklenebilirliği ve entegrasyon gücü, dijitalleşme vizyonumuzun temel yapı taşlarından biri olmaya devam edecek. Amacımız, sektörde fark yaratan müşteri deneyimleri sunmak ve dijital geleceğe hazır olmak” diye konuştu.

Sahne yapay zekanın!

“Sahne senin yapay zeka: Yapay zeka müşteri deneyimini nasıl şekillendiriyor” başlıklı oturumda konuşan SAP Türkiye CX Çözüm Yöneticisi İpek Turan, şunları söyledi:

“SAP olarak müşteri deneyimini geleceğe taşıyan çözümler geliştirirken, yapay zekayı yalnızca bir teknoloji değil, stratejik bir deneyim bileşeni olarak konumlandırıyoruz. Bugün SAP CX ürün ailesinin her katmanında yer alan ‘gömülü yapay zeka’ uygulamaları, müşteriyle etkileşim kurulan her noktada kişiselleştirilmiş, hızlı ve etkili hizmet sunmayı mümkün kılıyor. Kullanıcılarımız, CRM’den e-ticarete, müşteri hizmetlerinden pazarlamaya kadar farklı alanlarda öngörüsel ve üretken yapay zeka destekli araçlarla süreçlerini dönüştürüyor. SAP’nin Joule Copilot yaklaşımıyla entegre çalışan agent’lar, satış ekiplerini desteklemekten case yönetimini otomatize etmeye kadar birçok senaryoda katma değer yaratıyor. Örneğin, ürün içerik yönetiminde yapay zeka destekli görsel üretim ya da bir müşteri şikayetinde otomatik sınıflandırma ve öneri sunumu, artık sistemin doğal parçaları. SAP olarak amacımız, kurumların yapay zekaya harici değil, entegre ve güvenli bir şekilde erişmesini sağlamak. Hassas verilerin korunmasına yönelik mimarimiz ve ölçeklenebilir yapımızla, şirketlerin dijital dönüşüm yolculuklarında sürdürülebilir ve etkili çözümler sunmaya devam ediyoruz.”

“SAP ile yeni pazarlara açılmak artık bir operasyon değil strateji”

SAP Türkiye’nin SAP Executive Exchange for CX etkinliğinin son oturumunda, SAP Commerce Cloud başarı hikayeleri konuşuldu. SAP Türkiye CX Çözüm Kıdemli Satış Yöneticisi Meltem Polat’ın yönettiği oturumun konukları, LTB/Çak Holding E-Ticaret Direktörü Berk Özer ile Yataş Grup E-Ticaret Direktörü Yakup Ulvi Acar oldu.

Berk Özer konuşmasında, “SAP Commerce Cloud kullanmak, e-ticarette hız, güven ve sürdürülebilirliği bir arada sunan bir deneyim oldu. Farklı altyapılarla çalışmış biri olarak, SAP’nin entegrasyon gücü ve kullanıcı tarafındaki sorunsuz performansı, süreçlerimizi hem teknik hem operasyonel anlamda ileri taşıdı. Türkiye’den Almanya’ya, MENA’dan Amerika’ya kadar tüm operasyonlarımızı tek merkezden yönetebilmek büyük bir avantaj. SAP ile yeni pazarlara açılmak bizim için artık bir operasyon değil, bir strateji. Bu güçlü yapı sayesinde, sadece büyümekle kalmıyor, aynı zamanda müşterilerimize verdiğimiz sözleri her adımda tutabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Yakup Ulvi Acar ise “SAP Commerce Cloud tercihi, yalnızca teknik bir altyapı kararı değil, Yataş Grup’un gelecek vizyonunu yansıtan stratejik bir adımdı. Global ölçekte büyüyen ve dört farklı markasıyla 50’den fazla ülkede varlık gösteren bir yapı olarak, bizi tek bir platformda toplayabilecek, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir bir sistem arayışındaydık. Bu seçim sürecinde hem teknolojik yetkinlikleri hem de güçlü partner ekosistemiyle SAP, uzun vadeli yol haritamızda bizi en doğru noktaya taşıdı” dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2019’dan bu yana düzenlenen Istanbul Fintech Week (IFW), 11-12 Haziran tarihlerinde finans ve teknoloji sektörlerindeki kanaat önderlerini ve sektör profesyonellerini altıncı kez İstanbul’da bir araya getirdi. Bu yıl “Finansın Geleceğini Yapay Zeka ve Web3 ile Yeniden Tanımlamak” ana temasıyla gerçekleştirilen IFW, dünyanın dört bir yanından 120 konuşmacıyı paneller, keynote sunumları, açık oturumlar ve yuvarlak masa toplantıları aracılığıyla 3.000’i aşkın ziyaretçiyle buluşturdu. Dijital finans, yatırım teknolojileri, finansta yapay zeka, fintek sektöründe kadın temsili ve Web3 başlıklarına odaklanan zirve, altı ana akışta toplam 84 oturuma ev sahipliği yaptı.

TCMB, BDDK ve SPK’nın üst düzey isimleri de katıldı

İki gün süren global etkinliğin konuşmacıları arasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hatice Karahan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Aydın ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkan Yardımcısı Ali İhsan Güngör de yer aldı. Finans ve ekonomi bürokrasisinin üst düzey isimlerini küresel fintek ekosistemiyle buluşturan etkinliğin Web3 Summit ile başlayan ilk gününün açılış konuşmasını, dijital varlıkların regülasyonuna odaklanan sunumuyla Ali İhsan Güngör yaptı. Prof. Dr. Hatice Karahan’ın “Bir Merkez Bankacısının Gözünden Ödemelerin Geleceği”, Dr. Mustafa Aydın’ın da “Başarı Hikayesi: Regülasyonun Rolü” sunumlarıyla yer aldığı zirvede, Türkiye'den ve dünyadan 120 konuşmacı farklı alanlara odaklanan sunumlarıyla sahneye çıktı.

Dr. Mahfi Eğilmez: “Türkiye, finansın her alanında dünyanın bir adım önünde”

Digital Finance Summit temasıyla başlayan ikinci günün açılış konuşmasını, iktisatçı ve yazar Dr. Mahfi Eğilmez yaptı. Teknolojide önemli bir dönüşüm yaşandığının altını çizen Eğilmez, “Her gün, özellikle yapay zekanın devreye girmesiyle bambaşka bir yere geliyoruz. Bu büyük ve hızlı gelişme, bizi farklı bir döneme taşıyor. Türkiye, potansiyeli, yetişmiş insanı olan bir ülke. Tüm bunların içinde finans sektörümüz ve teknoloji altyapımız yıldız gibi parlıyor. Finansal teknolojiler, ülkemizin ciddi başarılarının olduğu bir alan. Sigortacılıkta, bankacılıkta, finansın her alanında ABD ve Avrupa'dan iyiyiz” dedi.

Türkiye’nin finans ve teknolojideki başarılarını geleceğe taşıyacak bir altyapıya ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Dr. Mahfi Eğilmez, katılımcılara seslenerek “Burada iyi bir nüve var. Kiminiz bankacılıktan geliyor, kiminiz tamamen teknoloji kökenli. Ancak hepsinin birleştiği yerler var. Bu başarıları tüm sisteme yaymak için genç kuşağa çok iş düşüyor” ifadelerini kullandı.

Demet Zübeyiroğlu: “Geleneksel ve inovatif finansın birlikte değer ürettiği bir ortam”

Istanbul Fintech Week’in altı farklı zirvenin harmanlandığı, üst düzey liderlerle vizyon toplantılarının yapıldığı bir yapıya ulaştığını belirten IFW ve KOOP Ventures Kurucu Ortağı Demet Zübeyiroğlu, “Türkiye’de finans alanında her yıl düzenlenen en büyük etkinlik olan IFW ile geleneksel finansla inovatif finansın kesiştiği, yeni işbirliklerinin doğduğu ve birlikte değer ürettiği bir platform oluşturduk. Bu yapıyı bir ‘ekosistem inşası’ olarak tanımlıyoruz. Her yıl ABD, Avrupa ve Asya’dan çok sayıda uluslararası konuşmacıyı ağırlıyoruz. Katılımcılar, farklı ülkelerde finans teknolojilerinin nasıl uygulandığını doğrudan uzmanlardan dinleme fırsatı buluyor. Etkinlik aynı zamanda girişimler, yatırımcılar ve kuruluşlar için yeni işbirliklerine zemin hazırlayan güçlü bir ağ ortamı sunuyor. 2019’dan bugüne kadar toplam 14 bini aşkın katılımcıyı ağırlayan IFW’de bu yıl toplam sayıyı 20 binin üzerine taşımayı hedefliyoruz. Türkiye’de, İstanbul merkezli olarak bu ölçekte bir uluslararası etkinliği hayata geçirmekten gurur duyuyoruz” dedi.

IFW 2025’in Women in Fintech akışıyla da ayrıştığını vurgulayan Demet Zübeyiroğlu, “ABD, Avrupa ve Asya'dan katılan uluslararası kadın konuşmacılarla gerçekleştirilen Women in Fintech akışı, fintek dünyasında kadınların etkisini öne çıkarırken, deneyimlerini paylaşmalarına imkan tanıyarak sektördeki genç liderlere ilham veriyor. Örneğin Brighton Üniversitesi'nde finans alanında kıdemli öğretim görevlisi olarak görev yapan Ceylan Onay Şahin’in de katılımcılarından biri olduğu Breaking Barriers: Women Leading Fintech Innovation başlıklı panel, kadınların finansal teknoloji sektöründe nasıl yeniliğin öncüsü olduklarına vurgu yapıyor” ifadelerini kullandı.

Ronit Ghose yeni kitabını imzaladı, fintek dünyasının öncüleri ödül aldı

Keynote sunumların, panellerin ve açık oturumların yanı sıra katılımcılar arasında etkileşimi artıran etkinliklere de yer verilen IFW 2025 kapsamında, imza etkinliği ve ödül töreni de düzenlendi. IFW 2025’in konuşmacıları arasında yer alan ve Citi’de Finansın Geleceği Başkanı rolünü üstlenen Ronit Ghose, yeni kitabı Future Money’i zirve katılımcıları için imzaladı.

IFW 2025'te KPMG ve Istanbul Fintech Week tarafından Türkiye’deki fintek ekosistemini desteklemek amacıyla düzenlenen Dijital Finansın Öncüleri Ödülleri de sahiplerini buldu. Öncü Banka, Vizyoner Banka, İşbirliğine En Açık Banka, Küresel Öncü Fintech, Yükselen Fintech, Yenilikçi Fintech ve Finansal Kapsayıcılık kategorilerinde en iyiler, Dijital Finansın Öncüleri Ödülleri ile onurlandırıldı.

6 farklı zirve, 84 oturum, üç bini aşkın ziyaretçi

11-12 Haziran’da kapsamlı bir programla finans ve teknoloji profesyonellerini İstanbul’da bir araya getiren IFW 2025’in 6. zirvesinde 120 konuşmacı 35 farklı panelde, finans ve teknoloji kesişimindeki son önemli başlıkları, yapay zekanın finansa etkisini ve Web3 ile geleceğini tartıştı.

3.000+ ziyaretçiyi ağırlayan IFW 2025, 4 yuvarlak masa toplantısında üst düzey liderleri dijital varlıkların geleceği, Web3’ün geleneksel finanstaki rolü, gömülü finans döneminde mikro pazar stratejileri ve ödemeler dikeyinin yarını gibi başlıklar etrafında bir araya getirdi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kişisel bakım ve kozmetik sektörünün lideri Gratis, Türkiye Voleybol Federasyonu ile önemli bir iş birliğine imza attı. Türk voleybolunun gelişimine katkı sağlama hedefi ile üç yıllık gerçekleştirilen anlaşma kapsamında Gratis, Türk sporunun gururu Kadın Voleybol Milli Takımlarının ana sponsoru oldu.

 

Kişisel bakım ve kozmetik sektörünün lideri* Gratis, Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) ile gerçekleştirdiği iş birliğiyle Türk sporunun gururu Kadın Voleybol Milli Takımlarının ana sponsoru oldu. Sponsorluk için düzenlenen imza töreni Gratis’in ev sahipliğinde Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, Kadın Voleybol Milli Takımı oyuncuları ve Gratis yöneticilerinin katılımıyla 12 Haziran Perşembe günü, Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleştirildi.

 

Gratis, güzellik gibi gücü de destekliyor.

Gratis'in kadınların hayatın her alanında daha güçlü, daha özgüvenli ve daha görünür bireyler olması vizyonuyla, sosyal hayatın her katmanında kadınların yanında olma sorumluluğu ile gerçekleştirdiği sponsorluk marka için büyük önem taşıyor. Kadın istihdamının önemine ve değerine inanan, kadın çalışanları ile sektörünün yıldızı olan Gratis, Kadın Voleybol Milli Takımları sponsorluğu ile Türkiye’nin gururu Kadın Voleybol Milli Takımlarının yanında yer alarak sporcuların başarılarını birlikte kutlamayı ve gelecek nesillerin spora yönelmesini desteklemeyi hedefliyor.

 

Oyunculara, konuklara ve Gratis ailesine teşekkür ederek sözlerine başlayan Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ konuşmasında; “Gururla, mutlulukla bugün birlikteyiz çünkü voleybol hep yaşatıyor ve yaşatmaya da devam edecek. Bugün Türk voleybolunun geldiği noktada; dünyada, Avrupa’da ve Türkiye’de neler başardığımızı hep beraber gururla takip ediyoruz. Türk voleybolu için yine tarihi günler yaşıyoruz. Bugün ise burada Gratis ile yaptığımız iş birliğiyle Kadın Voleybol Milli Takımları sponsorluğu için bir aradayız. Sponsorluklar bizim için çok kıymetli çünkü Türk voleybolunu destekledikleri için bir nevi güçlerimizi birleştirmiş oluyoruz. Özellikle Gratis gibi kadın gücüne ve kadın istihdamına önem veren bir marka ile yan yana olmaktan mutluluk duyuyoruz. İş birliğimizin başarı getirmesini diliyoruz” dedi.

 

Kadının gücüne odaklanan iş birliği…

Kurulduğu günden bu yana her zaman kadının gücüne inanan, sektörünün lideri Gratis; kadın çalışanları ve müşterilerinden aldığı güçle kadınlara olan desteğini Kadın Voleybol Milli Takımları sponsorluğu ile sürdürüyor. Kadın sporcuların ilham veren başarı hikâyelerini daha geniş kitlelerle buluşturmayı ve genç kızların sporla güçlenmelerine katkı sunmayı amaçlayan Gratis, bu iş birliği ile Türk kadın voleybolunun dünya çapındaki başarısına ortak oluyor. İmzalanan iş birliği kapsamında üç yıl boyunca Kadın Voleybol Milli Takımlarının ana sponsoru olan Gratis; kadınlara verdiği desteği hayatta, sahada ve her alanda sahiplenerek farkındalığı artırmayı hedefliyor. Sponsorluk süresince kadınlara değer katma vizyonuyla iş birliğini farklı projelerle de destekleyecek olan Gratis, bu birlikteliğe yalnızca sponsorluk olarak değil kadın gücü odaklı yaklaşıyor. Gelecek nesillerin ilhamla spora yönelmesi bu güçlü ortaklığın hedefleri arasında yer alıyor.

 

 

*Gratis Hakkında

Sahip olduğu yaygın mağaza ağı ile sektöründe lider olan ve 2009 yılında İstanbul’da kurulan Gratis, kişisel bakım ve kozmetik alanında Türkiye’nin lider perakende zincirlerinden biridir. “Güzel Bak Kendine” mottosuyla yola çıkan Gratis, yenilikçi yaklaşımı, ileri teknolojik alt yapısı ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla 81 ilde 700’ü aşkın mağazasıyla faaliyet göstermektedir. Yalnızca Gratis’e özel markaların yanı sıra; makyaj, cilt bakımı, hijyen, temizlik, bebek bakımı, ev yaşam ürünleri ve atıştırmalıklar gibi binlerce ürünü tüketicilerle buluşturmaktadır. Gratis, 2017 yılından bu yana hizmet veren 50’yi aşkın Gratis Beauty güzellik merkeziyle kişisel bakım alanında bütünsel bir deneyim sunmasının yanı sıra, 9.000 kadına istihdam sağlayarak sektöründe mağaza çalışanlarının tamamı kadın olan tek marka konumundadır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Okulların kapanmasıyla birlikte öğrencilerin yaz tatili heyecanı da başlıyor. Keyifli bir tatilin olmazsa olmazlarını da karne hediyeleri oluşturuyor. Casper, tatilde dijital içerikler üretmek, oyun oynamak, yeni beceriler öğrenmek, eğlenmek isteyen öğrenciler için yüksek performanslı bilgisayar modellerinde cazip avantajlar ve kampanyalar sunuyor. İleri teknolojiyi herkes için ulaşıbilir kılmak isteyen Casper, Excalibur Gaming Laptop ve Nirvana dizüstü bilgisayar modellerinde yüzde 15'e varan indirim kampanyası uyguluyor. Yaz eğlencesinin vazgeçilmezi oyun oynama keyfi Excalibur bilgisayarlarla katlanıyor. Yüksek FPS değerleriyle kasma, donma olmadan her oyun oynanabiliyor. Yapay zeka destekli Nirvana modelleriyle de her işlem ışık hızında yapılabiliyor.
 
Excalibur ve Nirvana modelleri her ihtiyaca cevap veriyor
Casper'ın yüzde 15'e varan indirim kampanyasında her bütçeye uygun Excalibur ve Nirvana dizüstü bilgisayar modelleri yer alıyor. Excalibur G870, Excalibur G911 ve Excalibur G920 Gaming Laptop modelleri üst düzey teknolojik donanımlarıyla oyunlarda rekabet avantajı sağlıyor. Kampanya kapsamındaki Casper Nirvana X600, X700, Z100, S100, S200 dizüstü bilgisayarlar ise yüksek hızlı ve uzun ömürlü kullanım sunuyor.
 
Yüzde 0 faizli 6 aya varan taksit imkanı da sunuluyor
Casper, seçili modellerinde indirim kampanyasına ek olarak yüzde 0 faizli 6 aya varan taksik imkanı da sağlıyor. Casper mağazalarından ve casper.com.tr üzerinden kampanya fırsatlarından faydalanılabiliyor.
 
 
 
Işık hızında performans sunuyor
Excalibur G920, 14. Nesil Intel işlemcilerden güç alıyor ve 24 çekirdek ve 5.8 GHz işlemci özellikleriyle ışık hızında performans sunuyor. NVIDIA'nın en yeni RTX 5000 serisi ekran kartlarıyla desteklenen Excalibur G920, yapay zeka teknolojileri ile oyun deneyimini yeni bir çağa taşıyor. Oyun dışında video düzenleme ve 3D tasarım gibi yüksek performans gerektiren görevlerde kolayca yapılabiliyor. 16" boyutunda ve 2560x1600 çözünürlüğe sahip IPS 100% DCI-P3 ekranı ile de Excalibur G920, sinematik görüntü kalitesiyle buluşturuyor.
 
Güçlü Donanım, Hafif Tasarım
 
Casper Nirvana X600, hem yüksek performans hem de hafiflik sunarak kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşıyor. Intel Core™ ve AMD Ryzen™ işlemcilerle donatılan cihaz, 45W gücündeki işlemcileriyle hızlı ve sorunsuz bir kullanım sağlarken, Intel® Iris® Xe veya AMD Radeon® RX grafik kartlarıyla çoklu görevleri kolayca yerine getiriyor. Yapay zekâ destekli sistemi, kullanıcı alışkanlıklarını analiz ederek daha verimli bir çalışma ortamı sunuyor. 15.6" FHD IPS ekranı, 2MP kamerası, Wi-Fi 6 uyumlu AX101 teknolojisi, DDR4 bellek ve M.2 NVMe desteği gibi birçok yeni nesil özellikle donatılan Nirvana X600, sadece 19.2 mm inceliği ve 1.6 kg ağırlığıyla kolay taşınabilir bir yapı sunuyor. Zengin bağlantı seçenekleriyle (USB, Type-C, Ethernet, HDMI, SD kart okuyucu) veri aktarımını pratik hale getirirken; metalik antrasit, kuvars ve gece mavisi gibi renk seçenekleri, özel klavye tasarımı ve farklı baskı detaylarıyla da şıklığı ön plana çıkarıyor.
 
Tek Tuşla Yapay Zeka Asistanı Yanınızda
 
Casper Nirvana S100, sahip olduğu ileri teknolojilerle kullanıcılarına üst düzey bir deneyim sunuyor. Intel'in yüksek performanslı H serisi işlemcileri sayesinde donma ve yavaşlama sorunlarını ortadan kaldırırken, DDR5 bellek teknolojisiyle daha yüksek hız, verimlilik ve kapasite sağlıyor. İşlemciye entegre Intel UHD Graphics ve Intel Graphics yapısı, canlı renkler ve yüksek kontrast sunarak görsel kaliteyi zirveye taşıyor. 16 inçlik FHD IPS ekranı ve 300 NIT parlaklığı ile gün ışığında bile net görüntüler elde edilebilirken, yapay zekâ destekli Copilot tuşu sayesinde kişisel asistana tek tuşla ulaşmak mümkün hale geliyor. Parmak izi okuyucu ile hızlı oturum açma imkânı sunan cihaz, USB 3.2 Gen 1 portları ve tam kapasiteli Type-C bağlantısı ile veri aktarımını da yüksek hızla gerçekleştiriyor. Yalnızca 18,3 mm inceliğinde ve 1,8 kg ağırlığında olan Nirvana S100, kolay taşınabilir yapısı ve uzun pil ömrüyle gün boyu kesintisiz kullanım sağlıyor.
 
Canlı ve Gerçekçi Görüntü Kalitesi
 
Intel Core™ işlemcisi ve Intel® Iris® Xe grafik kartı ile yüksek performans sunan Casper Nirvana Z100, kullanıcılarına son derece hızlı bir deneyim vadediyor. 2.5K Quad HD çözünürlük ve %100 sRGB renk desteği sayesinde canlı ve gerçekçi görüntüler sağlıyor. Özel nano kaplamasıyla parmak izi bırakmayan yüzey, anodize alaşım ile birleşerek hem parlak hem de pürüzsüz bir yapı sunuyor. Opsiyonel dokunmatik ekran seçeneği, tablete benzer bir kullanım kolaylığını dizüstü bilgisayara taşıyor. Wi-Fi 6 teknolojisi sayesinde daha hızlı ve güçlü internet bağlantısı sağlayan Nirvana Z100, Dolby Audio destekli dört hoparlörüyle sinema kalitesinde ses deneyimi sunuyor. 50 WHr kapasiteli bataryası ile gün boyu kesintisiz kullanım imkânı verirken, Type-C hızlı şarj desteği ile şarj sürelerini minimuma indiriyor. Magnezyum alaşımlı yapısı, sadece 14.9 mm inceliği ve 1.25 kg ağırlığıyla Nirvana Z100, hem hafifliği hem de dayanıklılığı bir arada sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Almanya’nın Hannover şehrinde bu yıl 50’incisi düzenlenen LIGNA 2025, 49 ülkeden 1.433 katılımcıyı ağırlayarak, küresel ahşap işleme sektörünün lider buluşma noktası olduğunu bir kez daha kanıtladı. 26-30 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen fuar, 156 ülkeden yaklaşık 78 bin ziyaretçiye kapılarını açtı. Dijitalleşme, yapay zeka, sürdürülebilir üretim gibi çağdaş temaları odağına alarak sektöre ilham veren fuar, sunduğu çözümler ve iş birliği olanaklarıyla geleceğe ışık tuttu.

 

Hannover, Almanya. LIGNA 2025, 50’inci yıl dönümünde 49 ülkeden 1.433 katılımcının yer aldığı uluslararası ahşap işleme topluluğu için lider platform olduğunu bir kez daha kanıtladı. 26-30 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen LIGNA 2025, küresel ağaç ve ahşap işleme endüstrisini Hannover'de bir araya getirerek, sektöre önemli bir ivme kazandırdı ve gelecekteki yatırımlar için temel oluşturdu.

 

LIGNA’nın, sektör için dünyanın önde gelen ticaret fuarı olarak eşsiz konumunu etkileyici bir şekilde yeniden teyit ettiğine dikkat çeken Deutsche Messe AG CEO'su Dr. Jochen Köckler, “Hannover'da gerçekleşen fuara, 156 ülkeden yaklaşık 78 bin ziyaretçi geldi. Bu da bizi 2023 yılında gerçekleşen fuarla aynı seviyeye getirdi. Koşullar göz önüne alındığında bu oldukça güçlü bir sonuç. İnovasyon, teknolojik ilerleme ve tutkunun birleşimi, yenilenen yatırımlar için en iyi temellerden biri. Dijitalleşmenin tüm faydalarına rağmen, hiçbir şey bir ticaret fuarında makineleri canlı çalışma halinde görme deneyiminin yerini tutamaz. Bunu burada çok net bir şekilde gösteren tüm LIGNA katılımcılarına teşekkür etmek istiyorum” dedi.

 

LIGNA 2025'teki profesyonel ziyaretçilerin oranı yüzde 93 olurken, bunların yüzde 60'ı yönetici, yüzde 44'ü ise üst yönetim pozisyonundaydı . Ormancılık, kerestecilik, üretim, imalat ve el sanatları sektörlerinden katılımcılar, tüm değer zincirini kapsayan çözümler sunarak, mevcut zorlukların nasıl fırsata dönüştürülebileceğini gözler önüne serdi. Dijitalleşme, otomasyon, yapay zekâ, akıllı üretim, ahşap ve ahşap bazlı malzemeler kullanılarak sürdürülebilir ve iklim dostu inşaat ile ahşabın bir kaynak olarak sorumlu ve geleceğe yönelik kullanımı, fuarın odak noktaları arasında yer aldı.

LIGNA'yı dünya çapında benzersiz kılan unsurun, ağaç ve ahşap işleme endüstrisi için uluslararası bir pazar yeri olarak oynadığı rol olduğunu ifade eden Köckler, “Bu fuar, küresel arzın uluslararası taleple buluştuğu bir platform. Ziyaretçilerin yüzde 56'sının yurtdışından gelmesi, LIGNA’nın, sektör için tartışmasız dünyanın önde gelen ticaret fuarı olduğunu ve en üst düzeyde küresel ticarete olanak sağladığını açıkça gösteriyor. En büyük uluslararası ziyaretçi grupları arasında Polonya, İtalya, Avusturya Hollanda, Fransa ve Belçika geliyor” diye konuştu.

 

VDMA Ağaç İşleme Makineleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Markus Hüllmann ise, “Belirsiz bir ortamda motivasyon ve ivme sağlayan başarılı bir LIGNA geçirdik. Durum, segmentler ve üreticiler arasında farklılık gösterse de Hannover'deki herkes önemli projeleri tartıştı ve enerji depoladı. Hatta bazı katılımcılar için bu durum stantlarında beklenmedik siparişlerle sonuçlandı. Bu da sektörün hızla toparlanacağına dair bize güven veriyor” dedi.

 

Odak konuları zamanın ruhunu yansıtıyor

LIGNA 2025’in üç ana teması olan Bağlanabilirlik, Sürdürülebilir Üretim ve Kompozit Ahşap, yalnızca sektöre değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma arayışındaki dünyaya da umut vaat eden başlıklar oldu. Katılımcılar, toplam 114 bin 78 metrekareyi kapsayan 10 sergi salonu, iki pavilyon ve açık alanlarda sundukları çözümlerle, sorumluluk bilincini açıkça ortaya koydular. Yeniden ağaçlandırmadan bitmiş ürünlere kadar çok çeşitli akıllı çözümler, ahşabın yenilenebilir bir ham madde ve günümüzün inşaat malzemesi olarak önemini yeniden doğruladı.

 

LIGNA hakkında değerlendirmelerde bulunun Alman Mobilya Sanayicileri Dernekleri CEO'su Jan Kurth, şunları söyledi: “Bu yılki LIGNA, diğer pek çok gelişmenin yanı sıra, tüm değer zinciri boyunca kaynak verimli üretime yönelik yenilikçi yaklaşımlar sergiledi ve Alman mobilya sektöründe bize değerli bir ivme kazandırdı. Sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi konuları üreticilerimiz için oldukça önemli.”

 

Yaşayan Gelenekler ve Yeni Formatlarla Zenginleşen Program

LIGNA, sektöründeki diğer hiçbir fuarda olmadığı kadar iş platformunu zanaatkârlıkla bütünleştiriyor. Yüksek teknolojili makine mühendisliği ile el sanatları işletmelerindeki yeniliklerin aynı çatı altında sunulduğu fuarda, iki yeni format olan LIGNA.Circular ve LIGNA.TruckStop da ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti.

 

LIGNA'da her yerde mevcut olan döngüsel dönüşümü yansıtan 12’nci Salon'daki LIGNA.Circular, döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir malzeme kullanımına ilişkin somut kavramların odak noktası haline geldi. Daha pratik bir format olan LIGNA.TruckStop ise marangozları, doğramacıları ve tüm zanaatkârları, en yeni elektrikli aletler ve atölye yönetimi hakkında bilgi alışverişine davet etti.

 

900'ün üzerinde fuar prömiyeriyle yeniliğin gücü vurgulandı

Yarım asırdır, geleneksel olarak birçok şirket, ürün geliştirmelerini ilk kez LIGNA’da tanıtmayı tercih ediyor. LIGNA 2025'in özellikle yenilikçi karakteri, enerji ve malzemelerin kaynak verimli kullanımını yeni bir düzeye taşıyan sayısız gelişme dâhil olmak üzere 900'den fazla fuar prömiyeriyle kanıtlanıyor.

 

Yapay zekâ ve makine öğreniminin yön verdiği teknolojik devrimde insanın rolünün yeniden tanımlanması, bu yılın öne çıkan trendlerinden biri oldu. Beklenenin aksine teknoloji, insanları süreç dışına itmek yerine, yaratıcılıklarını daha özgürce kullanabilecekleri yeni alanlar açıyor. Duygusal zekâ, yapay zekânın gücünü tamamlayarak insanlara yeni bir değer kazandırıyor. Dr. Jochen Köckler bu durumu şöyle özetliyor: “LIGNA’daki ahşap işçiliği topluluğu içindeki uyum ve iş birliği bunun açık bir kanıtı. Ticaret fuarları, bir topluluğun bireyleri için yeri doldurulamaz buluşma yerleri. Gerçek yakınlık, yapay zekâ tarafından ne aktarılabilir ne de kopyalanabilir.”

 

Bir sonraki buluşma 2027’de

Bir sonraki LIGNA fuarı, 10-14 Mayıs 2027 tarihleri arasında Hannover fuar alanında düzenlenecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Yüksek performanslı ürünleriyle öne çıkan Monster Bilgisayar, Türkiye teknoloji perakendeciliğinin ve e-ticaretin öncü markası Teknosa ile önemli bir iş birliğine imza attı. Bu yeni iş birliği kapsamında, Monster'ın yüksek performanslı oyun bilgisayarları Teknosa'nın seçili mağazalarında oyun tutkunlarıyla buluşuyor.

Teknosa ile gerçekleştirilen bu stratejik ortaklık sayesinde tüketiciler, Monster'ın güçlü donanım altyapısına sahip ürünlerini doğrudan deneyimleme ve Teknosa mağazalardan satın alma fırsatı elde ediyor.

Teknolojiseverler için yeni buluşma noktaları
İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Konya, Antalya, Hatay, Trabzon, Adana ve Mersin'deki seçili Teknosa mağazalarında Monster ürünleri, halihazırda tüketicilerin beğenisine sunulmuş durumda. Bu mağazalarda oluşturulan özel Monster deneyim alanları sayesinde kullanıcılar, oyun bilgisayarlarını yalnızca yakından incelemekle kalmıyor, aynı zamanda yerinde test ederek kendileri için en uygun ürünü seçme fırsatı da buluyor.
Mağazaları ziyaret eden teknoloji tutkunları, alanında uzman Monster deneyim temsilcilerinden ürünlerle ilgili detaylı bilgi alabiliyor; ihtiyaçlarına en uygun çözüme birebir danışmanlıkla ulaşabiliyor. Her biri üst düzey grafik kartları, hızlı işlemciler ve gelişmiş soğutma sistemleriyle donatılmış Monster modelleri, profesyonellerden öğrencilere tüm kullanıcıların hayatını kolaylaştırıyor.

Teknolojiseverler Monster gücünü yerinde keşfediyor
Monster ile Teknosa'nın güçlü iş birliği hakkında bilgi veren Monster Global Pazarlama Direktörü Birol Sülük, "Monster olarak, güçlü ve yüksek performanslı bilgisayarlar üretiyoruz. Teknolojiyi; profesyonellerden öğrencilere kadar, tüm kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak çözümlerle buluşturmayı kendimize misyon edindik. Teknosa ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği kapsamında, fiziksel erişim ağımızı genişletiyor, kullanıcılarımızın Monster ürünlerine her zaman, kolayca ulaşabileceği kalıcı deneyim alanları oluşturuyoruz. Bu değerli iş birliği sayesinde, oyunseverler ve teknoloji tutkunları, Monster'ın yüksek performanslı bilgisayarlarını yalnızca çevrimiçi değil, aynı zamanda Türkiye genelindeki seçili Teknosa mağazalarında yerinde inceleyip satın alma ayrıcalığına sahip oluyor. Teknosa'nın güçlü perakende ağı ve kullanıcı odaklı yaklaşımıyla birlikte, Türkiye çapında daha fazla noktada yer almaya, kullanıcılarımızın ihtiyaçlarını doğrudan karşılamaya ve onlara her zaman daha fazla değer katmaya devam edeceğiz."
"Müşteri memnuniyetini üst seviyeye taşıyoruz"
Teknosa Kategori Yönetimi ve Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı Cenk Yenginer de Monster Bilgisayar ile iş birliği yapmaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, şunları söyledi:
"Deneyim odaklı mağazacılık anlayışımızla en yeni teknoloji ürünlerini benzersiz deneyimle müşterilerimize sunmayı önceliğimiz olarak görüyoruz. Monster Bilgisayar ile yaptığımız iş birliğiyle de teknoloji tutkunlarını sadece yüksek performanslı cihazlarla buluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda bu ürünleri konforlu ve keyifli bir mağaza deneyimiyle birleştiriyoruz. Son teknoloji ürünlere kolay erişim, yerinde deneyimleme ve uzman desteğini aynı anda sağlayarak, müşteri memnuniyetini bir üst seviyeye taşıyoruz. Önümüzdeki dönemde de müşterilerimizin değişen ihtiyaç ve beklentilerine göre farklı kategorilerde güçlü ve değer yaratan iş birliklerine devam edeceğiz."

Ömür boyu ücretsiz bakım garantisi ile kesintisiz performans
Monster, laptoplarının uzun süre yüksek performansla çalışmasını sağlamak için yılda iki kez ömür boyu ücretsiz bakım garantisi sağlıyor. Monster teknik servis uzmanları tarafından sunulan bu hizmet sayesinde kullanıcılar, cihazlarını performanslı bir şekilde kullanmaya devam edebiliyorlar. Bu hizmet; termal macun değişimi, fan ve klavye temizliği gibi birçok kapsamlı bakımı içeriyor. Üstelik bu ayrıcalık, garanti süresi sona erdikten sonra da ücretsiz olarak sağlanıyor.