Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Vakko'nun tarihini, aile mirasını ve bir markanın ilham verici dönüşümünü anlatan ve Cem Hakko'nun liderliğinde şekillenen vizyonla hazırlanan "Bir Vakko Kitabı" kitabı, okuyucularla buluşuyor.
'Moda Vakko'dur sloganıyla bir yaşam tarzını ortaya koyan Vakko'nun zamana meydan okuyan 90 yılı aşan yolculuğu, Vakko Grup tarafından hayata geçirilen özel bir eserle bir anlatıya dönüştü. "Bir Vakko Kitabı", bir markanın kendi hikâyesini kendi arşivlerinden süzerek ve kendi değerleriyle anlattığı ilk kitap örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Vakko'nun kurumsal belleğini zarafetle dokuyan kitap, yalnızca markanın değil; aynı zamanda Türkiye'nin modernleşme sürecine eşlik eden bir kültür mirasının temsilcisi niteliğini taşıyor.
Metinleri titizlikle kurgulanan ve Vakko'nun zengin arşivlerinden yararlanılarak hazırlanan "Bir Vakko Kitabı"nda, markanın doğuşundan bugüne uzanan dönüm noktaları, ikonik fotoğraflar, özel belgeler ve unutulmaz anekdotlar bir araya geliyor. Sınırlı sayıda ve koleksiyon niteliğiyle yayımlanan kitap, Vakko'nun ilk mağazasından bugünkü yaratıcı endüstri yatırımlarına kadar uzanan süreçte, modanın ötesine geçen bir yaşam tarzı sunmanın nasıl şekillendiğini gözler önüne seriyor.
Vakko'nun kurucusu Vitali Hakko'nun temellerini attığı ve Cem Hakko'nun liderliğinde farklı alanlara taşınarak büyüyen marka; bugün moda, sanat, eğitim, gastronomi ve konaklama gibi başlıklarda çok katmanlı bir dünya yaratıyor. "Bir Vakko Kitabı", bu evrimin izini sürerken; zarafet, özen ve yenilikçilik gibi Vakko değerlerini merkeze alıyor.
Kitapta aynı zamanda Cem Hakko'nun 1988 yılında Vakko'nun başına geçmesiyle başlayan yeni döneme ait kilometre taşları da yer alıyor. Müze, kütüphane ve eğitim kurumları gibi kültürel yatırımlar; marka dostlarının katkıları ve arşivden alınmış özel görsellerle birlikte sunuluyor.
Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, bu anlamlı çalışmayla ilgili duygularını şöyle ifade etti: "Sizlere büyük bir teşekkürüm var. Senelerdir bizi yalnız bırakmadınız. Her zaman yanımızda olarak bu firmayı yücelttiniz. Mahcup etmemek ve daha iyisini yapmak için çalıştık. 90. Sene için ne yapabiliriz diye konuşmaya başladığımızda 3 sene evvel bir kitabımız olmalı dedik. 90 sene sonra bu kitap elimize geldi. Çok duygulu bir kitap. Hep markamızı ileriye taşıdık hem de çok çabaladık. Rakipler geliyordu 'gelecekleri varsa görecekleri de var' diyorduk. Bütün bunların yanında da başka sektörlere başka sevdiğimiz şeyleri paylaşmak istiyorduk sevgili dostlarımızla. Sizler de hep oradaydınız hep bizi yücelttiniz hep en yukarı taşıdınız onun için en büyük teşekkürü sizlere etmek istiyorum. Sonra tabii ki Vakko dostlarına. Zannedersem artık Vakko bir dünya markası olmaya doğru gitmesi lazım. Bu sabah İstanbul'un en güzel yerlerinden biri olan Sumahan Otel'de size kitabımızı takdim etmeyi uygun gördük. Babam Vitali Hakko, "Hayatım Vakko" kitabını yazmıştı. Bugün sizlere sunduğumuz ise Vakko'nun kendi ağzından kendisini anlattığı ve bizim aldığımız mirası yıllardır büyüterek geldiğimiz noktayı anlatıyor. Şimdi size son sözü okumak istiyorum çünkü burada çok katkınız var:
'Bu hikâyeyi birlikte yazdık'
Her renkte, her çizgide, her satırda birlikte hayat bulan öykümüz, sizlerin varlığıyla anlam kazandı.
Vizyonumu şekillendiren eşsiz tasarımcılarıma,
Beni her gün daha ileriye taşıyan özverili çalışma arkadaşlarıma,
Nesilden nesile Vakko ruhunu aktaran, zarafeti ve inceliği bir yaşam biçimine dönüştüren Vakko dostlarına,
Beni ben yapanlara…
Bu kitap, bir anlatının ötesinde, birlikte dokuduğumuz, birlikte dokuduğumuz bir mirasın yansıması; siz olmasaydınız yazılamazdı.
Teşekkür ederim"
"Bir Vakko Kitabı"; Vakko'nun markalaşma sürecini olduğu kadar bir ailenin bağlarını, yaratım sürecini ve yaşam felsefesini de okuyucuyla buluşturuyor. Bir markanın köklü geçmişini ve gelişimini ele alarak hayat hikayesi yolculuğunu anlatan bu eser hem bireylere hem de markalara ilham olacak bir içerik sunuyor. Vakko'nun ilham verici öyküsünü ve bir marka liderinin kişisel tanıklığını bir araya getiren kitap hem Vakko dostları hem de Türkiye'de markalaşma tarihiyle ilgilenen tüm okurlar için kıymetli bir kaynak ve koleksiyon olma değeri taşıyor.
"Bir Vakko Kitabı"; geçmişe tanıklık ederken bugünü anlatıyor, yarına ise ilham veriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
18 Haziran'da İstanbul Fuar Merkezi'nde kapılarını açarak 3 gün boyunca demiryolu sektörünü buluşturacak Eurasia Rail'ın 2. gününde de değerli katılımcılar ve konuşmacılar ile yenilikçi çözümler, dijital dönüşüm, sinyalizasyon, siber güvenlik, IoT tabanlı ağlar ve operasyonel verimlilik ekseninde altyapının dijitalleşen yüzü ele alındı.
Türkiye'nin tek, dünyanın en büyük 3. demiryolu ve hafif raylı sistemler fuarı olan Eurasia Rail, açılış gününün ardından ikinci gününde de yoğun ilgi gördü. Avusturya, Kanada, Çin, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, Kazakistan, Letonya, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye, Ukrayna, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere 17 ülkeden 129'u yerli, 85'i yabancı toplamda 214 katılımcı ve 276 markanın katılım sağladığı fuarın konferans programı T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TCDD ve TCDD Taşımacılık destekleriyle İstanbul Fuar Merkezi'nde devam ediyor.
ARUS iş birliği ile gerçekleştirilen ikinci gününün ilk oturumunda Raylı Sistemlerde Gelecek Vizyonu: Akıllı, Güvenli ve Yerli Teknolojilerle Dönüşüm başlığı ele alındı. İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Turan Söylemez moderatörlüğünde ASELSAN Ulaşım ve Enerji Sistemleri Program Direktörü Ahmet Muaz Ateş, TÜBİTAK RUTE (Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü) Enstitü Müdürü Tolgahan Kaya ve FE TECH Genel Müdürü Dr. Ufuk Penekli'nin konuşmacı olarak yer aldığı oturumda "Raylı Ulaşımda Yeşil Dönüşüm ve Akıllı Sistem İhtiyaçları", "Raylı Sistemlerde Tasarımdan Üretime: Milli Makas Motoru" ve "Demiryolu Sinyalizasyonunda Yerli ve Emniyetli Çözümler" konuları ele alındı.
RSD iş birliği ile gerçekleştirilen günün ikinci oturumunda ise Bileşenden Sisteme: Raylı Ulaşımda Emniyetli, Yerli ve İleri Teknolojilerin Bütünleşik Yolculuğu başlığı ele alındı. Raylı Sistemler Derneği (RSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Faruk Doğan moderatörlüğünde BOZANKAYA Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emrah Dal, TCDD Teknik Sinyalizasyon ve Teknoloji Direktörü Mehmet Sami Temiz, Savronik Ulaşım Teknolojileri Grubu Yazılım Mühendisliği Direktörü M. Sedat Akbulut, ASPİLSAN ENERJİ SANAYİ TİCARET A.Ş Satış Müdürü Mehmet Yurdakul'un konuşmacı olarak yer aldığı oturumda "Yerli Raylı Araç Üretiminde İhracat Odaklı Strateji ve Teknoloji Geliştirme", "Raylı Sistemlerde Emniyet Odaklı Yazılım Geliştirme Süreçleri" "Raylı Sistemlerde Güç Yönetimi ve Enerji Depolama Teknolojilerinde Milli Hamle" ve "Raylı Sistemlerde Ar-Ge, Test, Bakım ve Eğitimle Ulusal Kapasite Gelişimi" konuları ele alındı.
Oturumun konuşmacılarından TCDD Teknik Sinyalizasyon ve Teknoloji Direktörü Mehmet Sami Temiz şu açıklamalarda bulundu: "Enerji alanında atılan adımların önemi gün geçtikçe artıyor. Bir ülkede demiryolu varsa, oradaki en büyük enerji kaleminin demiryolları olduğunu görebiliriz. TCDD'nin toplam enerji tüketiminin yüzde 90'ı, güneş panelleri gibi yenilenebilir enerji yatırımları sayesinde karşılanabilecek. Son üç yılda 25 bin kilometrelik bir ölçüm yaptık. Ölçümler ve doğrulama %100 güvenilirlikle kendi personellerimiz tarafından yapıldı. %50 yerlilik ile TCDD'nin yurt dışı bağımlılığı ortadan kalkmış ve daha ekonomik bir ölçüm hizmeti sağlanmıştır. Türkiye'mizin üç tane güzide şehri olan İstanbul, Ankara ve İzmir'deki Marmaray, Ankaray ve İzban'ın sorumluluğu bizde."
Raylı Sistemler Derneği (RSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Faruk Doğan, "Demiryolu, diğer ulaşım metotlarının haricinde, pek çok disiplinin bir arada olduğu bir sistem. Bu panelde Türkiye'nin AR-GE alanında attığı adımları konuşacağız. Çok önemli olan iki konu olan güç yönetimi ve emniyet yazılımı hakkında konuşacağız. Bugün baktığımızda Asya'dan Avrupa'ya uzanan muhteşem bir coğrafyada bulunuyoruz. Böylesi bir ortamda demiryollarına gereken önemi kurumlar ve özel şirketler olarak vermeliyiz. Raylı sistemlerden konuşurken, ulaşımın yanında güvenli ulaşımdan da bahsetmeliyiz. Bu konuda da emniyet yazılımlarına ihtiyacımız var" dedi.
ASPİLSAN ENERJİ SANAYİ TİCARET A.Ş Satış Müdürü Mehmet Yurdakul ise şunları söyledi: "ASPİLSAN ENERJİ, Kayserili hayırsever vatandaş ve kuruluşların yaptıkları bağışlarla 1981'de kuruldu. 1983 yılında şarj edilebilir kalem pil üretiminde gelişerek, günümüz 2025 yılında Millî Muharip Uçak olan KAAN'ın enerji bataryası ile ilk uçuşunda beraber olduk. KAAN'ın haricinde Gökbey, Atak II, Hürkuş ve Bayraktar gibi savunma sanayi ürünlerinin batarya ihtiyacının çözümünü sağlamak için çalışıyoruz. Kayseri, Samsun ve Adana'daki metro istasyonlarının bataryalarını sağlıyoruz. İstanbul havayolu metrosu olan Gayrettepe-Havayolu metrosunun bataryalarını karşılıyoruz."
Günün 3. oturumunda İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Turan Söylemez'in moderatörlüğünde Raydan Buluta: Uluslararası Koridorlarda Dijital Altyapının Geleceği başlığı ele alındı. Hitachi Rail Genel Müdürü Barış Balcılar, ALSTOM Pazarlama Direktörü AMECA Bölgesi Pierre-Yves Rabillon, DUAGON Global Satış Direktörü Sueda Turk'ün konuşmacı olarak yer aldığı oturumda "Uluslararası Koridorlarda Sinyalizasyon Sistemlerinde Uyumluluk ve Bağlantı Çözümleri", "Tren Dizilişi Ağlarında Yeni Eğilimler ve Dönüşüm Süreçleri" ve "Demiryollarında Dijitalleşme: Raylı sistemlerde verimlilik ve güvenilirliğe giden yol" konuları ele alındı.
Zeleros iş birliği ile gerçekleştirilen günün dördüncü oturumunda ise Türkiye'de Yüksek Hızlı Ulaşımın Geleceği: Hyperloop'un Entegre Ulaşım Ekosistemindeki Yeri başlığı Zeleros Kurucu Ortağı, Hyperloop KAM Juan Vicen Balaguer moderatörlüğünde BOZANKAYA Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emrah Dal, TÜBİTAK RUTE (Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü) Enstitü Müdür Yardımcısı Dr. Murat Güler, ASELSAN Kıdemli Ekip Lideri, UGES Dr. Nezih Gökhan Özçelik, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İletişim Genel Müdürlüğü Akıllı Ulaşım Sistemleri (ITS) Direktörü Özgür Talih ve Binali Yıldırım Üniversitesi Deprem Teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şevket Özden'in konuşmacı olarak yer aldığı oturumda ele alındı.
TÜBİTAK RUTE Enstitü Müdür Yardımcısı Dr. Murat Güler şu açıklamalarda bulundu: "TUBİTAK Rute olarak biz TCDD ile ortak kurulmuş bir oluşumuz. Hyperloop teknolojisi, çok konuşulan, gerçekliği çokça tartışılan bir şeyken artık beşinci bir ulaşım metodu olduğunu konuşuyoruz. Vakum ortamında ultra yüksek hızlarda seyahat etmemizi sağlarken, çok daha düşük emisyon ve salınım değerlerini bizlere sağlıyor. TUBİTAK RUTE olarak ülkemizdeki hyperloop çalışmalarının merkezinde görüyoruz kendimizi. AR-GE faaliyetlerinin başından beri içindeyiz. 2021'de yaptığımız fizibilite raporlarında hyperloop teknolojisinin önemini ortaya çıkardık. Rapor doğrultusunda ülkemizin hangi noktalarından faydalanabileceğimize çalışıyoruz. Zeleros ile yürüttüğümüz fizibilite raporlarında, hyperloop için uygun noktalardaki mevcut ulaşım yolları ile maliyet, zaman ve emisyon kıyaslamaları yapıyoruz. Raporların sonucunda teknolojinin avantajları ortaya çıkınca hayata geçmesini umuyoruz. Bu teknolojinin en büyük yansıma bulduğu ülke ise Çin."
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İletişim Genel Müdürlüğü Akıllı Ulaşım Sistemleri (ITS) Direktörü Özgür Talih, "Türkiye'nin yüksek hızlı ulaşım hedeflerine hyperloop teknolojisi ile ulaşılabilecektir. Deneysel ortamda saatte 1500 km\s hızlara ulaşabilen teknoloji, uçaklarla yarışabilen süratleri sağlıyor. Hyperloop'u yalnızca ulaşım aracı olarak görmeyip, geleceğin teknolojisi olarak görüyoruz. Öncelikle ulaşım vizyonumuz çevreye duyarlı, ekonomik ve güvenli şekilde ulaşımı sağlamak. Biz bakanlık olarak bu teknolojiyi geleceğin ulaşım sistemlerinin bir parçası olarak görüyoruz. Ülkemizin bu değişimi sağlamasını hedefliyoruz. Hyperloop gibi yenilikçi teknolojilerin, altyapı sistemlerinin kurulması için çalışıyoruz" dedi.
Binali Yıldırım Üniversitesi Deprem Teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şevket Özden ise şunları söyledi: "Üç kıtanın birleştiği ve medeniyetler beşiği olan ülkemiz, tektonik hareketlerin her daim etkisi altındadır. Hyperloop gibi çok yüksek hızlı hareket eden ürünlerin olduğu yerde deprem gibi doğal afetler için de hazırlıklı olunması gerek. Sismik izolasyon terimi, bundan 40 yıl önce işin erbapları tarafından bile bilinmezken; bugün, genel halkın bilincinde olan bir teknoloji. Tektonik faaliyet ve fay hatları bakımından zengin ülkemizde bu teknolojiden maruz kalmamak için yüksek vakumlu hatların yalıtılması gerekiyor."
Oturumlar; üreticilere, alıcılara ve sektör profesyonellerine yeni oyun alanı sunan İnovasyon Sunumları ile devam etti. Günün ilk inovasyon sunumu olan Bir Sonraki Durak: Sıfır Emisyon - Demiryolu İçin Hidrojen Çağı panelinde "Demiryolunda Hidrojen Dönüşümü ve Kullanım Örnekleri", "Hidrojen'in Demiryolu Sektörüne Etkileri", "H2'nin Demiryolu Sektöründe Sürdürülebilirlik Etkisi" ve "H2 tabanlı çözümler: RINA" başlıkları RİNA Danışmanlık Altyapı ve Mobilite Mühendisliği İcra Kurulu Ticari Direktörü Matteo Mosetti ve RİNA Danışmanlık Kıdemli Proje Müdürü Yunus Emre Baygeldi tarafından ele alındı.
Ekonomi Yöntem iş birliği ile gerçekleşen, Demiryolu Sektöründe Dijital Kırılma Noktası başlıklı günün son inovasyon sunumunda ise "Nesnelerin İnterneti ile Raylarda Akıllı Ekosistem - Her Vagon, Her Ray, Her İstasyon Birbirine Bağlı - 83.8 Milyar USD'lik Dönüşüm", "Demiryollarında Dijital Güvenlik: IEC 62443 Standartları ile Koruma - 12 Milyar USD'lik Siber Kalkan: Güvenlik Dijitalleşmenin Temelidir", "Dijital İkizler ile Rekabet: Akıllı Şehirlerde Liderlik Mücadelesi - NEOM mu, İstanbul mu? 2028'e doğru 110.1 Milyar USD'lik Pazar Yarışı", "Gelişmiş Sinyalizasyon Sistemleri ile Güvenli ve Verimli Ulaşım - ERTMS & CBTC ile 30.8 Milyar USD'lik Verimlilik ve Güvenlik Fırsatı" başlıkları Ekonomi Yöntem Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Oya Yılmaz ve Red Apple Genel Müdürü Yiğit Belin tarafından ele alındı.
Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler ve Lojistik Fuarı-Eurasia Rail, dopdolu etkinlik programı ile 3 gün boyunca devam edecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Koçtaş; Marketing Türkiye ve BoomSonar iş birliğiyle düzenlenen Brandverse Awards 2025, Social Brands Veri Analitiği Ödülleri Ev Geliştirme kategorisinde Altın Ödül’ün sahibi oldu. Deloitte Türkiye uzmanlığıyla yürütülen kapsamlı analizde 51 bini aşkın sosyal medya marka hesabı üzerinde 1 Nisan 2024 - 1 Nisan 2025 dönemini kapsayan; takipçi artışı, içerik çeşitliliği ve etkileşim verileri gibi birçok kriter temel alınarak yapılan değerlendirme sonucunda Koçtaş, sosyal medya performansıyla sektörünün lideri oldu.
Ev geliştirme sektörünün lider markası Koçtaş, sosyal medya performansıyla da dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Marketing Türkiye ve BoomSonar iş birliğiyle gerçekleştirilen, Türkiye’nin en kapsamlı veri odaklı pazarlama ödüllerinden biri olan Brandverse Awards 2025’te Koçtaş, Social Brands Veri Analitiği Ödülleri Ev Geliştirme kategorisinde Altın Ödül’ün sahibi oldu. 18 Haziran 2025 Çarşamba günü, İstanbul Hilton Bomonti Hotel & Conference Center’da düzenlenen görkemli törende Koçtaş adına ödülü Marka İletişimi ekibi aldı.
Deloitte Türkiye uzmanlığıyla yürütülen araştırma kapsamında, 51 binden fazla marka sosyal medya hesabı SocialBrands Sosyal Medya Marka Endeksi üzerinden tamamen analitik yöntemlerle değerlendirildi. 1 Nisan 2024 - 1 Nisan 2025 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan; takipçi sayısı ve artışı, içerik üretim sıklığı ve türleri, toplam etkileşim hacmi, kullanıcıların içeriklere verdiği tepkilerin niteliği gibi birçok detaylı metriğin analiz edildiği araştırma sonucunda Koçtaş, ev geliştirme kategorisinde lider olarak altın ödülün sahibi oldu.
SOSYAL MEDYADA ÇİFTE BAŞARI
Yakın zamanda Youtube hesabında 1 milyon abone sınırını aşan Koçtaş, dijital iletişimdeki başarısını bu prestijli ödülle bir kez daha kanıtlamış oldu. Veri odaklı içerik üretimi, sezonluk kampanya entegrasyonları ve müşteri ihtiyaçlarına göre şekillenen içerik serileri; markanın Koçtaş Youtube ve Instagram hesaplarında yıl boyunca sürdürdüğü dijital iletişim çalışmalarındaki başarısında önemli rol oynadı. Koçtaş, yeni fikirler ve projelerle dijital iletişimde sektördeki liderliğini sürdürmeyi hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ülkenin doğal taş zenginliğini küresel vitrine taşımayı hedefleyen ALZ Afyonkarahisar Blok Mermer Fuarı, mermer üreticilerinin, dernek temsilcilerinin yoğun katılımıyla, yerel yöneticilerin, siyasi temsilcilerin ve Ticaret Bakanlığı’nın desteği ile dün kapılarını açtı. Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, İscehisar Belediye Başkanı Seyhan Kılınçarslan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, AK Parti Milletvekili Hasan Arslan, AK Parti Milletvekili Ali Özkaya, AK Parti Milletvekili TBMM Başkanlık Divanı Üyesi İbrahim Yurdunuseven, MHP Milletvekili Mehmet Taytak, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şeref Olgun, İscehisar Mermerciler Derneği Başkanı Remzi Özcan’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda isim açılışa katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da fuarı ziyaret ederek stantları gezdi. Afyonkarahisar Uluslararası Fuar, Kongre ve Gösteri Alanı’nda düzenlenen ve kentin bütün bileşenlerini bir araya getiren fuar, 21 Haziran’da sona erecek.
1500 mermer blok TIR’larla taşındı
1.500’ün üzerinde doğal taş bloğu, 200’ü aşkın firma tarafından fuar alanında sergileniyor. Antalya, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bucak, Burdur, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Eskişehir, Isparta, Karaman, Kastamonu, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Marmara Adası, Mersin, Muğla ve Şanlıurfa’daki mermer ocaklarından çıkarılan bloklar, TIR’larla Afyonkarahisar’a taşındı. Ziyaretçiler, fuarda Türkiye’nin doğal taş zenginliğini tek bir çatı altında inceleme şansı yakalıyor. Mermer ocağı makinaları, kesim ve taşıma sistemleri, işleme makinaları, sarf malzemeler de fuarda sergileniyor. Çin, Hindistan, İtalya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Suriye, Ürdün, Kuveyt, Kanada, Libya, Suudi Arabistan ve Irak’tan gelen alım heyetleri de firmarlarla birebir ticari görüşmeler yapıyor.
“Bu yolculuk Türkiye’nin yolculuğu”
ALZ Grup Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Fuarcılık Meclisi Başkanı Cihat Alagöz, açılışta yaptığı konuşmada, sürece destek veren bütün paydaşlara teşekkür ederek, şunları söyledi: “Çok kısa bir süre önce, yalnızca dört ay önce yola çıktık. ‘Taş yerinde ağırdır’ dedik. ‘Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap vardır’ dedik. Valimizin liderliğinde, belediye başkanımızın çok ciddi katkılarıyla, milletvekillerimizin ve Afyon’daki sivil toplum kuruluşlarımızın desteğiyle bu muazzam eserin ilk adımını atıyoruz. Bu yolculuk sadece Afyonkarahisar’ın değil, aynı zamanda Türkiye’nin yolculuğudur. Fuarımız ülke çapında sahiplenildi. Katılımcıların yüzde 65’inden fazlası Afyon dışındaki firmalarımızdan oluşuyor. Bugün 217 firmaya ev sahipliği yapıyoruz. Dünyanın dört bir yanından gelen 300’ün üzerinde alım heyetiyle mermer sektörümüzü bir araya getiriyoruz. Amerika, Hindistan, Kanada ve Arap coğrafyasından gelen heyetler sizlerle birlikte. Fuarımız, doğuşu itibarıyla uluslararası bir fuar olabilmenin en temel göstergelerini taşıyor.”
“Zenginliğimizi katma değere dönüştürmeliyiz”
Afyon Boğaz Mermerciler Derneği Başkanı Mehmet Sıtkı Merdivenci, “Afyonkarahisar, eşsiz taş çeşitliliği ile dünyanın önemli doğal taş merkezlerinden biridir. Bölgemizde üretilen mermerler, kalitesi ve göz alıcı desenleriyle dünyanın birçok yerinde büyük talep görmektedir. Anadolu’nun dört bir yanından çıkarılan mermerler, renk ve doku zenginliği bakımından dünyada eşi bulunmayan bir hazinedir. Ancak şunu unutmamalıyız: Asıl değer, blok mermer ihraç etmektense bu değerli taşları işleyerek katma değeri yüksek ürünlere dönüştürmekten geçmektedir. Fuarımızın en önemli amacı, sektörde işlenmiş ürün ihracatı oranını artırmak ve teknolojiyle tasarımı üretim süreçlerinin merkezine yerleştirmektir. Üreticilerimizin, ihracatçılarımız ve tasarımcılarımızın el ele vererek bu değeri daha da yukarılara taşıyacağına inancımız tamdır” diye konuştu.
“Dağın, emeğin, üretimin kalbinde…”
Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı İbrahim Alimoğlu ise şöyle konuştu: “Türkiye, doğal taş sektöründe üretim gücü, teknolojisi ve vizyoner ihracat yapısıyla önemli bir yere sahiptir. Bu fuar da bu gücün uluslararası vitrine taşındığı çok iyi bir platformdur. Burada mermer, doğduğu yerde, dağın, üretimin ve emeğin tam kalbinde sergileniyor. Bu fuarın yalnızca bir ticaret alanı değil, sektörümüzün geleceğini şekillendirecek stratejik bir buluşma noktası olacağına inanıyoruz. Türk doğal taş sektörünü çok daha ileriye taşıyacağımıza yürekten inanıyorum.”
“Afyonkarahisar ihracatta üçüncü sırada”
Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser, “Afyonkarahisar, bugün Türkiye’de çıkarılan blok mermerin üçte birini üreten bir merkez konumundadır. 2024 yılında 231 milyon dolarlık ihracat başarımızla Türkiye’nin doğal taşta en çok ihracat yapan üçüncü ili olduk. 400 milyar metreküplük mermer rezervimiz, yıllık 6,9 milyon metreküplük üretim kapasitemiz bulunuyor. Dünya pazarlarında güçlü bir aktör olarak varlık gösteriyoruz. Fuarımız, işte bu birikimin ve iddianın en güçlü vitrini olarak bugün kapılarını açıyor. Bu fuarımızın da gösterdiği gibi Afyonkarahisar, ekonomik kalkınma hikayesini yazmakta ve uluslararası iş birliklerinin kurulacağı bir merkez hâline gelmektedir” dedi.
“Alım heyetlerini bakanlık destekliyor”
Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar ise fuara yurt içi ve yurt dışından yoğun bir ilginin olmasından memnuniyet duyduklarını kaydederek, “Fuarla eş zamanlı olarak alım heyetleri düzenleniyor; üreticilerimiz, çeşitli ülkelerden gelen alıcı firmalarla birebir görüşmeler gerçekleştirecek. Bakanlık olarak bu alım heyetlerine destek vermekten büyük mutluluk duyuyoruz. Çin ve Hindistan’dan toplam 35 firmanın katılacağı Sektörel Alım Heyeti Programı düzenleniyoruz. Ayrıca, Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE) Projesi kapsamında yapılacak alım heyetine 29 yabancı firma katılıyor” dedi. Türkiye’nin doğal taş zenginliği bakımından dünyada eşsiz bir konuma sahip olduğunu da vurgulayan Ağar, şöyle devam etti: “2024 yılında madencilik sektörü ihracatımız 6 milyar 200 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. Doğal taş sektörü ise 2 milyar dolarlık ihracatla bu başarının en önemli paydaşlarından biridir. Ülkemiz, dünyada en fazla taş ihraç eden üçüncü ülke konumundadır; küresel ihracatın %11’i Türkiye tarafından gerçekleştirilmektedir. Ham ve işlenmiş mermer ihracatında dünya lideriyiz. Ancak bu başarıyla yetinmeden, tasarımıyla öne çıkan markalaşmış işlenmiş ürünlerle küresel pazarda daha etkin bir sektör yapısı oluşturmayı hedefliyoruz. Afyonkarahisar, bu noktada sahip olduğu üretim gücüyle kilit öneme sahiptir. Rezerv zenginliği ve sanayi altyapısıyla kendine özgü bir üretim kültürü oluşturmuş durumdadır. Bu birikim, ülkemizin uluslararası imajına da ciddi katkılar sunmaktadır.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İş ortakları ile bir araya gelinen gala gecesinde Samsung Türkiye CEO’su Jeff Jo, “Samsung’un yapay zekâ odaklı yeni TV serisi, kullanıcıları yalnızca geleceğin teknolojisiyle değil, onların gerçek ihtiyaçlarına dokunan çözümlerle buluşturuyor. 19 yıldır global TV pazarında ve 10 yıldır da Türkiye’de liderliğimizi sürdürmemizin ardında en doğru müşteri deneyimi için sürekli gelişen bir vizyon yatıyor. Bugünden itibaren bu vizyonu yeni Vision AI teknolojisi ile televizyonlarımızda bir araya getirerek bir adım öteye taşıyoruz.”
Yapay zekâ ile desteklenen yeni TV inovasyonlarını Türkiye’de kullanıcılarla buluşturan Samsung Türkiye, yeni 2025 TV serisinin tanıtım etkinliğinde Türkiye’deki geniş dağıtım ağındaki tüm partnerlerini ağırladığı iş ortakları zirvesinde bir ilke imza attı. Etkinlikte açılış konuşmasını yapan Samsung Türkiye CEO’su Jeff Jo, Samsung’un yeni Vision AI stratejisini, TV’lere entegre edilen yeni yapay zekâ özelliklerini ve hedeflerini iş ortaklarıyla paylaştı. Vision AI stratejisiyle evlerde akıllı yaşamın yeni bir dönemine adım attıklarını söyleyen Jeff Jo, “Samsung olarak, tüplü televizyonların olduğu günlerden günümüzün ultra akıllı ekranlarına, ev eğlencesinde inovasyonun merkezinde yer almaktan ve 19 yıldır gururla globalde, 10 yıldır da Türkiye’de TV sektörüne öncülük etmekten mutluluk duyuyoruz. Bundan sadece birkaç yıl önce, yapay zekâ neredeyse bilim kurgu gibi fütüristik bir kavram olarak görülüyordu. Bugün, bu kurgu günlük gerçekliğimiz haline geldi. Samsung Vision AI ile yapay zekâyı evlere taşıyor ve günlük hayatı daha iyi hale getiren gerçek bir arkadaş olarak yeniden şekillendiriyoruz” diye konuştu.
Vision AI ile Akıllı Yaşamın Yeni Çağı
Samsung’un Vision AI stratejisiyle artık televizyonlar sadece izlenen bir cihaz değil; yaşamın merkezine entegre, öğrenen ve adapte olan akıllı bir yol arkadaşı haline geliyor. Jeff Jo, “Yeni Vision AI stratejimizle ekranları yalnızca izlenen yüzeyler olmaktan çıkarıp, kullanıcıların ihtiyaçlarına anında yanıt verebilen, kişiselleştirilmiş bir deneyim sunan merkezler haline getiriyoruz” diyerek bu dönüşümün altını çizdi.
“Yapay zekâ sayılardan ibaret değil”
Yapay zekâ’nın LLM olarak bilinen derin öğrenme modellerinin ne kadar büyük olduğu veya kaç tane sinir ağına sahip olduğu gibi sadece sayılardan ibaret olmadığını söyleyen Jeff Jo, “Bunlar yapay zekâya dair sadece temel bilgiler. Samsung olarak biz gerçekten önemli olan şeye odaklanıyoruz: Kullanıcı deneyimi. 2025 model yeni TV serimiz bu yolculuğumuzun sadece başlangıcı. Hep “daha iyisi”ni kullanıcılarla buluşturmak için şimdiden sabırsızlanıyoruz” dedi.
Lansman etkinliğinde Samsung Türkiye Kıdemli Başkan Yardımcısı Mert Gürsoy, Jeff Jo’dan sonra konuşmayı devralarak şu sözleri söyleyerek devam etti: “Bu yıl TV'lerimizi, her evin kalbinde yer alacak şekilde tasarlanmış, yapay zekâ destekli gerçek bir yol arkadaşına dönüştürüyoruz. Yapay zekayı geleneksel ekran tanımının ötesine geçecek şekilde TV’lerimize entegre ederek yeni nesil teknoloji ile ev ve yaşam deneyimlerinin sınırlarını zorluyoruz. Kullanıcılarımız, TV ekranından tüm akıllı cihazlarını kontrol edebiliyor; böylece tüm deneyimi basit, erişilebilir ve zahmetsiz hale getiriyor. Samsung food ile kişisel beslenme ihtiyaçlarınızdan, harita görünümü ile evinizdeki tüm akıllı cihaz kontrol mekanizmalarından ve bununla kalmayıp sevdikleriniz için siz onların yanında değilken bile sizleri yanında hissettirecek ev deneyimlerini yapay zeka ile kullanıcılarımıza sunuyoruz.”
Samsung 2025 TV serisi ile beklentileri aşıyor
Yeni Samsung 2025 serisi, etkileyici ve kişiselleştirilmiş bir eğlence deneyimi sunmak için gelişmiş yapay zekâ teknolojilerini bir araya getiriyor. Samsung Vision AI ile desteklenen Samsung'un en yeni ekran deneyimleri, kişiselleştirme yetenekleri ve heyecan verici yeni özelliklerle kullanıcıların günlük yaşamına keyif katıyor. Yeni seri, Generative Wallpaper, Universal Gestures ve Pet and Family Care özelliklerini kullanıcılarla buluşturuyor. Generative Wallpaper ekranları dinamik ve kişiselleştirilmiş sanat tuvallerine dönüştürüyor, kullanıcıların kendi zevkine veya hissiyatına uyan görüntüler oluşturmasına olanak tanıyor. Universal Gestures bileğinizdeki Galaxy Watch ile sadece doğal el hareketlerini kullanarak televizyonunuzu ve evinizdeki diğer cihazları kontrol etmeyi mümkün kılıyor. Kumandaya ihtiyaç duymadan, basit el hareketleriyle ses açabiliyor, kanal değiştirilebiliyor veya içerikler durdurulabiliyor. Quick Remote özelliği ile de telefonunuz artık bir kumanda görevi görüyor.
Samsung’un yeni TV serisi ile televizyon artık sadece salonun değil akıllı evin de merkezi haline geliyor. Harita görünümü ile evdeki tüm odalar ve akıllı cihazlar televizyon ekranında görünüp yönetilebiliyor. Örneğin, oda çok sıcaksa televizyon klima açmayı önerebiliyor. Pet and Family Care ise hem evcil hayvanların hem de aile üyelerinin olağandışı davranışlarını tespit ederek kullanıcıların sevdiklerine göz kulak oluyor. Çocuk uykuya daldığında ışıkları kısmak gibi oda ayarlarını otomatik olarak yaparak konforu artıran bu özellik, TV'ler aracılığıyla gerçek zamanlı güncellemeler ve kayıtlar sunuyor. Ayrıca, bu yıl The Frame'in sanat deneyimi de genişliyor ve tüm Samsung NEO QLED ve QLED'lere 3.000'den fazla sanat eserinden oluşan dijital bir koleksiyon sunuluyor. Böylece kullanıcılar herhangi bir odayı kişisel galerilerine dönüştürebiliyor.
Görüntü kalitesi yapay zekâ özellikleri ile izlenen içeriğe göre geliştirilebiliyor
Bu teknolojilerin ön saflarında yer alan Neo QLED 8K, görüntü kalitesini akıllıca geliştirmek için arka planda çalışan 8K AI Yükseltme Pro, Otomatik HDR Yeniden Düzenleme Pro ve Color Booster Pro gibi yapay zekâ özellikleriyle gelişmiş izleme deneyimi sunuyor. 8K AI Yükseltme Pro özelliğiyle, kullanıcıların en sevdiği programlar ve filmler, 8K ekrana yakın bir değerle eşleşen içeriklere dönüştürülüyor. Bu sayede kullanıcılar geleneksel Samsung 4K TV'lere kıyasla daha detaylı görüntülerin keyfini çıkarabiliyor. AI Hareket Geliştirici Pro, hızlı aksiyon sahnelerini akıcı ve net hale getirerek sporseverlerin hayallerini gerçekleştirirken Gerçek Derinlik Artırıcı Pro ise görüntülere gerçekçi bir derinlik kazandırıyor ve izleyicileri her sahnenin içine çekiyor. Bir arada sunulan tüm bu özellikler büyük ekran deneyimini yeniden tanımlıyor ve sürükleyici görüntülerde yeni standartlar belirliyor.
Daha kişiselleştirilmiş ve bağlantılı özelliklerle donatıldı
Samsung Vision AI ile desteklenen Samsung'un en yeni TV’leri, kişiselleştirme yetenekleri ve heyecan verici yeni özelliklerle kullanıcıların günlük yaşamına konfor katıyor. Yeni seri, ekranları kişiselleştirilmiş sanat tuvallerine dönüştürüyor, Galaxy Watch ile sadece doğal el hareketlerini kullanarak kumanda olmadan televizyonunuzu ve evinizdeki diğer cihazları kontrol etmeyi mümkün kılıyor ayrıca akıllı telefon da istendiğinde bir kumanda yerine geçebiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mobilya tasarımlarında işlevsel çözümler sunan, birlik ve beraberlik anlarının tasarım markası Doğtaş, bu yıl 9’uncusu düzenlenen Brandverse Awards’ta Social Brands Sosyal Medya Kullanımı ve Veri Analitiği Bölümü'nde Mobilya kategorisinde gümüş ödülün sahibi oldu. 18 Haziran Çarşamba akşamı İstanbul’da gerçekleşen törende ödülü Doğtaş adına Burcu Şahin ve Zeynep İrem Üner aldı.
Türkiye’nin öncü markası, yaşam alanlarını özenle güzelleştiren, geniş ürün seçenekleri ve birbirinden şık ürünleriyle globalde de ses getiren tasarımlara imza atan Doğtaş; reklam, marka, PR alanlarında iletişim profesyonellerinin ödüllendirildiği Brandverse Awards’a katıldı.
Geleneksel ve yeni medya ortamlarını 360 derece iletişim stratejisiyle etkin bir şekilde kullanan marka, sosyal medya hesaplarının yönetimiyle ödüle uzanan kapıyı araladı.
SocialBrands Sosyal Medya Marka Endeksi’ne göre 51 binden fazla sosyal medya hesabının incelendiği araştırmada Doğtaş, Nisan 2024 - Nisan 2025 tarihli verileriyle Sosyal Medya Kullanımı ve Veri Analitiği Bölümü'nün kazananlarından biri oldu.
Değerlendirmede takipçi sayısı, takipçi artışı, paylaşılan ileti sayısı, ileti türleri, elde edilen etkileşim ve etkileşim türleri gibi birçok farklı veri ele alındı. Deloitte Türkiye’nin uzmanlığıyla dahil olduğu kapsamlı değerlendirme sonucuna göre her kategorinin en başarılı markaları belli olurken Doğtaş da Gümüş ödülün sahibi oldu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin en yoğun turizm kapılarından biri olan YDA Dalaman Havalimanı’nda yeme-içme operasyonlarını yürüten Paterna Group, iç ve dış hat terminallerinde konumlandırdığı farklı marka ve konseptlerle yolculuk deneyimini lezzetle yeniden tanımlıyor. “Tatil havalimanında başlar” anlayışıyla hareket eden grup, yolculara seyahatlerinin her aşamasında konforlu ve zengin bir gastronomi dünyası sunmayı amaçlıyor.
YDA Dalaman Havalimanı’nda faaliyet gösteren Paterna Group, bünyesindeki güçlü marka ve konseptlerle yolculara uçuş öncesi konforlu ve keyifli bir atmosfer sunuyor.
İç hatlar terminalinde, hızlı ve pratik çözümler arayan yolcular için tasarlanan Snack’n Pack, taze hazırlanmış atıştırmalıkları ve grab&go konseptiyle öne çıkıyor. Daha uzun süreli beklemelerde ise, ev yapımı sıcak yemekler sunan, geniş dinlenme alanı ve sessiz bölgesiyle dikkat çeken Chill Restaurant, yolculara sakin bir mola imkânı sağlıyor. Premium yolcular için ise DLM Lounge, konforlu dinlenme alanları ve özel servis anlayışıyla dış hatlardaki deneyimi üst seviyeye taşıyor.
Dış hatlar terminalinde ise daha kapsamlı ve deneyim odaklı markalar öne çıkıyor. Akdeniz mutfağının modern yorumlarıyla hizmet veren Faro Kitchen & Bar, yalnızca bir restoran değil, aynı zamanda Paterna Group’un mutfak vizyonunu besleyen yaratıcı bir alan olarak konumlanıyor. Spor tutkunları için özel olarak tasarlanan AllSports Pub, canlı karşılaşmalar eşliğinde enerjik bir atmosfer sunarken; BitBy ise havalimanı yolcularına taze, pratik ve lezzetli yiyecekleri dakikalar içinde sunan modern bir grab & go konseptiyle hizmet vermektedir.
Subway, global standartlardaki hızlı sandviçleriyle; Caffè Nero, kaliteli kahve ve zengin menüsüyle; Simit Sarayı ise geleneksel Türk tatlarını modern dokunuşlarla birleştirerek global ve yerel iş birlikleriyle hem iç hem dış hat terminallerinde yolculara tanıdık ama kaliteli bir hizmet sunuyor.
Paterna Group, farklı yolcu profillerinin ihtiyaçlarına göre kurguladığı bu zengin marka yelpazesiyle, YDA Dalaman Havalimanı’nı sadece bir geçiş noktası değil, aynı zamanda lezzetli bir başlangıç alanına dönüştürüyor. Operasyonel gücünü yaratıcı mutfak anlayışıyla birleştiren grup, havalimanı gastronomisinde yepyeni bir standardın temsilcisi olmayı sürdürüyor. “Tatil havalimanında başlar” diyorsanız, Paterna Group dünyasını keşfedin!
Paterna Group hakkında:
2009 yılında kurulan Paterna Group, YDA Dalaman Havalimanı’nda kapsamlı yeme-içme hizmetleri sunan öncü şirketlerden biridir. İç ve dış hatlarda konumlanan 15’ten fazla marka ve ünitesiyle her gün binlerce yolcuya kaliteli, çeşitli ve konforlu gastronomi deneyimleri sunmaktadır. Grup, konsept geliştirmeden operasyonel uygulamaya kadar tüm süreçlerini kendi bünyesinde yönettiği Snack n Pack, Chill, DLM Lounge, Faro Kitchen & Bar, Allsports, Bitby, Mini Pack, Eatup gibi özgün ve lisanslı markaların yanı sıra; Caffè Nero, Simit Sarayı, Subway gibi global markaların franchise operasyonlarını da başarıyla yürütmektedir. Zengin marka karması, operasyonel yetkinliği ve hizmet kalitesiyle fark yaratan Paterna Group, havacılık sektöründeki birikimiyle yeni havalimanı projeleri ve uluslararası açılımlar doğrultusunda yatırımlarına kararlılıkla devam etmektedir. Ayrıca, tüm uçak gecikmelerinde havayolu şirketlerine toplu refreshment hizmeti sunarak operasyonel süreçlerde stratejik bir çözüm ortağı rolü üstlenmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Macaristan’da devreye alınan 3.8 MWh kapasiteli enerji depolama sistemi, SolarToday’in koordinasyonunda başarıyla hayata geçirildi. Enerji depolama sistemi, JinkoESS bataryaları, iNOVAT MV Skid ve PowerKonnekt Enerji Yönetim Sistemi (EMS) ile entegre çalışacak şekilde tasarlandı. Projenin yatırımcısı SolServices ise, 1 GW’tan fazla proje geliştirme portföyüyle Macaristan’ın en büyük yenilenebilir enerji yatırımcıları arasında yer alıyor.
Uluslararası İş Birliği ile Hayata Geçirildi
Bu projede kullanılan JinkoESS bataryaları, dünya genelinde hem PV hem de enerji depolama kategorilerinde Tier-1 listelerinde yer alan, yüksek verimlilik ve operasyonel güvenilirlik ile öne çıkan bir çözüm sunuyor.
PowerKonnekt Enerji Yönetim Sistemi (EMS), Avrupa'da hızla büyüyen aFFR (otomatik frekans restorasyon rezervi) pazarına entegrasyon için gerekli olan gerçek zamanlı veri işleme, şebeke senkronizasyonu ve hassas yük dengeleme gibi teknik gereksinimleri başarıyla karşılamaktadır. Macaristan’da devreye alınan 3.8 MWh kapasiteli projede gösterdiği yüksek performans, PowerKonnekt’in aFFR gibi dinamik yan hizmet pazarlarında yatırımcılara operasyonel güven sağlayabileceğini somut biçimde ortaya koymuştur. Bu teknolojik yetkinlik, yatırımcıların Avrupa aFFR piyasalarına etkin ve sürdürülebilir bir şekilde giriş yapmasına olanak tanımaktadır.
iNOVAT ve Powerkonnekt Yazılım Direktörü Sefa Keleş, projede kullanılan altyapıya ilişkin olarak şunları aktardı:
“Teknik açıdan bakıldığında, bu proje sistemimizin esneklik, uyumluluk ve aynı zamanda gerçek saha koşullarında karmaşık enerji depolama ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneğini göstermekte. Stratejik olarak ise, platformumuzun ölçeklenebilirliğini ve saha kullanımına hazır olduğunu göstererek Avrupa enerji depolama sistemleri (ESS) pazarındaki konumumuzu güçlendirmektedir.”
SolarToday: Uçtan Uca Enerji Depolama Tedarikçisi
SolarToday Türkiye Enerji Depolama Sistemleri Departman Yöneticisi Ömer Çiftçi, proje hakkında yaptığı değerlendirmede,
“SolarToday olarak bu proje ile enerji depolama alanındaki uçtan uca (Batarya, AC Skid, EMS ve Mühendislik dahil olmak üzere) hizmet kabiliyetimizi sahada kanıtlamış olduk. Tasarımdan kuruluma, bunlara ek olarak batarya ve EMS sistem entegrasyonuna kadar tüm adımları kendi kontrolümüzde yürüttüğümüz bir yapı ortaya koyduk. Ayrıca, proje sürecinde yürütülen testlerde JinkoESS batarya sistemleri ile PowerKonnekt EMS arasındaki iletişim protokolleri son derece stabil ve yüksek doğrulukla gerçekleşti ve operasyonel senaryolar başarılı şekilde test edildi” dedi.
"Bu Proje yeni bir standardı temsil ediyor"
SolServices Yönetici Direktörü Dr. Gábor Farkas, projenin önemini şu sözlerle ifade etti:
“Bu projede özellikle dikkat çeken nokta; tüm paydaşların ortak kararlılığı, belirlenen takvime bağlılıkları ve en yüksek profesyonel standartlara gösterdikleri özen oldu. Bu yaklaşım, bizim için gelecekteki projeler adına yeni bir standart ve referans noktası oluşturdu.”
Avrupa’da Yeni Bir Referans Noktası
SolarToday, bu proje ile birlikte yalnızca ürün tedarik eden bir firma olmanın ötesine geçerek Avrupa enerji depolama pazarında stratejik çözüm ortağı olarak konumunu pekiştirmiş oldu. Şirket, Avrupa’da yürüttüğü enerji depolama projeleri, yüksek mühendislik standartları ve stratejik partner ağlarıyla bölgesel etki alanını her geçen gün genişletiyor.
Proje Özeti:
- Ülke: Macaristan
- Kapasite: 3.8 MWh
- Yatırımcı: SolServices
- Batarya Platformu: JinkoESS
- AC Skid: iNOVAT MV Skid
- Enerji Yönetim Sistemi (EMS): PowerKonnekt
- Koordinasyon ve Full-Scope Tedarik: SolarToday.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.