Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Takasbank Çek Takas Sistemi'nde, işlem gören çeklerin ve bu çeklerden karşılıksız
kalanların adet ve tutarlarına ilişkin oranlarına ilişkin Haziran ayı istatistikleri
yayınladı.
Bir önceki ay 1 milyon 509 bin olan toplam ibraz edilen çek adedi geçen ay 605 bin
olurken, toplam ibraz edilen çek tutarı 309 milyar 446 milyon TL'den 169 milyar 782
milyon TL'ye indi.
İbrazında karşılıksız kalan çek adedi ise 14 bin 489'dan 7 bin 9'a, ebrazında
karşılıksız kalan çek tutarı 3 milyar 978 milyon TL'den 2 milyar 256 milyon TL'ye indi.
27-06-2023 | 26-06-2023 | 23-06-2023 | |
---|---|---|---|
A.AKTİF(Bin TL) | 4.121.756.452,00 | 4.035.270.275,00 | 3.813.831.373,00 |
A.1-DIŞ VARLIKLAR(Bin TL) | 2.864.639.361,00 | 2.789.966.838,00 | 2.590.549.755,00 |
A.2-İÇ VARLIKLAR(Bin TL) | 680.464.356,00 | 690.180.323,00 | 674.412.992,00 |
A.2A-Nakit İşlemler(Bin TL) | |||
A.2Aa-Hazine Borçları(Bin TL) | 231.698.310,00 | 251.508.207,00 | 251.531.748,00 |
A.2Aa1-Menkul Kıymetler(Bin TL) | 232.765.165,00 | 252.569.421,00 | 252.569.421,00 |
A.2Aa1a-5 Kasım 2001 Öncesi DİBS(Bin TL) | |||
A.2Aa1b-İkincil Piyasadan Alınan DİBS(Bin TL) | |||
A.2Aa2-Diğer(Bin TL) | -1.066.854,00 | -1.061.214,00 | -1.037.674,00 |
A.2Ab-Bankacılık Sektörüne Açılan Nakit Krediler(Bin TL) | 367.315.538,00 | 364.106.616,00 | 361.950.967,00 |
A.2Ac-TMSF'ye Kullandırılan Krediler(Bin TL) | 0,00 | 0,00 | 0,00 |
A.2Ad-Diğer Kalemler(Bin TL) | 81.450.507,00 | 74.565.500,00 | 60.930.277,00 |
A.3-DEĞERLEME HESABI(BİN TL) | 576.652.736,00 | 555.123.114,00 | 548.868.626,00 |
A.2B-IMF Acil Yardım Takip Hesabı(Hazine)(Bin TL) | |||
P.PASİF(Bin TL) | 4.121.756.452,00 | 4.035.270.275,00 | 3.813.831.373,00 |
P.1-TOPLAM DÖVİZ YÜKÜMLÜLÜKLERİ(Bin TL) | 2.950.556.460,00 | 2.886.975.395,00 | 2.688.237.931,00 |
P.1a-Dış Yükümlülükler(Bin TL) | 817.576.334,00 | 795.189.179,00 | 747.091.104,00 |
P.1b-İç Yükümlülükler(Bin TL) | 2.132.980.126,00 | 2.091.786.216,00 | 1.941.146.827,00 |
P.1ba-Kamu ve Diğer Döviz Mevduatı(Bin TL) | 358.268.014,00 | 350.541.570,00 | 327.187.530,00 |
P.1bb-Bankalar Döviz Mevduatı(Bin TL) | 1.774.712.112,00 | 1.741.244.646,00 | 1.613.959.297,00 |
P.2-MERKEZ BANKASI PARASI(Bin TL) | 1.171.199.992,00 | 1.148.294.880,00 | 1.125.593.442,00 |
P.2A-Rezerv Para(Bin TL) | 1.223.690.836,00 | 1.261.942.737,00 | 1.230.396.651,00 |
P.2Aa-Emisyon(Bin TL) | 515.954.436,00 | 511.426.287,00 | 499.941.340,00 |
P.2Ab-Bankalar Mevduatı(Bin TL) | 703.024.872,00 | 745.804.737,00 | 725.737.623,00 |
P.2Aba-Zorunlu Karşılıklar Bloke Hesabı(Bin TL) | 0,00 | 0,00 | 0,00 |
P.2Abb-Serbest Mevduat(Bin TL) | 703.024.872,00 | 745.804.737,00 | 725.737.623,00 |
P.2Ac-Fon hesapları(Bin TL) | 149.313,00 | 149.919,00 | 155.912,00 |
P.2Ad-Banka Dışı Kesim Mevduatı(Bin TL) | 4.562.215,00 | 4.561.794,00 | 4.561.776,00 |
P.2B-Diğer Merkez Bankası Parası(Bin TL) | -52.490.843,00 | -113.647.857,00 | -104.803.209,00 |
P.2Ba-Açık Piyasa İşlemleri(Bin TL) | -235.818.789,00 | -226.794.945,00 | -273.405.868,00 |
P.2Bb-Kamu Mevduatı(Bin TL) | 183.327.946,00 | 113.147.088,00 | 168.602.659,00 |
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Menkul Kıymet Tesisi’ne ilişkin Uygulama Talimatı’nda gerçekleştirdiği değişiklikleri duyurdu. Buna göre bankaların kredi yapılandırmasında faiz artışı gerçekleşmesi durumunda yeni kredi olarak kabul edilmesi uygulaması sona erdi.
03 Temmuz 2023 Pazartesi, 14:00
Güncelleme: 03 Temmuz 2023 Pazartesi, 14:01
TCMB refinansman için menkul kıymet yükümlülüğünü kaldırdı
TCMB, yapılan son düzenlemelere ilişkin uygulama talimatını bankalara gönderdi. Talimatta bankaların bilançolarında yüzde 60 olarak uygulanan TL dönüşüm oranı sınırının yüzde 57’ye indirildiği bilgisine yer verildi.
Yapılan değişiklikle yüzde 60 ile yüzde 70 arasında olan bankalar için 5 puan indirimli maddesi menkul kıymet tesisi uygulaması talimattan tamamen çıkarılırken yüzde 70 ve üzerinde olan bankalar için 7 puan indirimli olarak uygulanan oran 2 puan indirimli olarak değiştirildi.
Öte yandan oranı tutturamayan bankalar için menkul kıymet tesis oranı yüzde 10’dan yüzde 5’e indirildi.
Yayımlanan talimatta menkul kıymet tesisine tabi yükümlülükler maddesinde, “Menkul kıymet tesisine tabi yükümlülük tutarı için menkul kıymet tesis oranı yüzde 5’tir. Mevduat ve katılım bankalarının tabi oldukları muhasebe standartları ve kayıt düzeni esas alınarak Merkez Bankasınca belirlenen usul ve esaslara göre bankalarca gerçek ve tüzel kişi için hesaplanacak Türk lirası mevduat/katılım fonunun toplam mevduat/katılım fonu içindeki payına (Türk lirası payı) göre ilave veya indirimli olarak menkul kıymet tesis edilir. Menkul kıymet tesis oranı, gerçek ve tüzel kişi için hesaplanan paylardan düşük olanı;
a) Yüzde 57,00’ın altında kalan bankalar için 7 puan artırımlı,
b) Yüzde 60,00 (dâhil) ile yüzde 70,00 arasında olan bankalar için 5 puan indirimli,
c) Yüzde 70,00 ve üzerinde olan bankalar için 2 puan indirimli, uygulanır.
Bu fıkrada yer alan artırımlı ve indirimli oranlar, gerçek ve tüzel kişi için ayrı ayrı ilgili hesaplama tarihi ve bir önceki hesaplama tarihi itibarıyla hesaplanan Türk lirası paylarından yüksek olanı dikkate alınarak uygulanır” ifadelerine yer verildi.
Bununla birlikte bu uygulamadan hariç tutulacak kredilerin kapsamı altında yer alan savunma sanayi firmalarının savunma sanayi sektöründe faaliyet gösterdiklerini tevsik etmek üzere Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği üyesi olduklarını gösterir belgeyi aracı bankaya ibraz etmelerine gerektiğine dair ifade çıkarıldı.
TCMB menkul kıymet tesisine tabi varlıkların hesaplanması maddesinde de değişikliğe giderek bankaların refinansman uygulamalarında faiz artışı durumunda yeni kredi olarak kabul edilmesi uygulamasını kaldırdı.
Bankalar, kredi yapılandırmalarında daha yüksek faizle yenileme yaptıklarında, bu yeni kredi olarak kabul ediliyor ve bu nedenle menkul kıymet tutmaları gerekiyordu. Uygulama talimatına göre bu düzenleme kalkmış oldu.
Yayımlanan yeni talimatta, “Refinansman veya farklı bir isim altında kredinin faiz/kâr payı oranında artış yapılması yeni kredi kullandırımı olarak kabul edilir. İlave kredi kullandırımı olmaksızın ve kredinin vadesi ötelenmeden sadece faiz/kâr payı oranında indirim yapılıyorsa yeni kredi olarak değerlendirilmez” ifadeleri çıkarıldı.
bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.bloomberght.com/tcmb-refinansman-icin-menkul-kiymet-yukumlulugunu-kaldirdi-2333876
TCMB Para Politikası Kurulu'nun 22 Haziran tarihinde yaptığı toplantısının tutanak özetleri yayınlandı.
Kurulun değerlendirmeleri söyle:
1. Küresel enflasyon düşerken, halen uzun dönem ortalamalarının üzerinde seyretmektedir. Son 10 yıllık dönemde ortalama enflasyon gelişmiş ekonomilerde yüzde 2,2 ve gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 5,6 seviyesinde gerçekleşmiştir. 2023 yılında enflasyonun gelişmiş ekonomilerde yüzde 3,3 ve gelişmekte olan ekonomilerde ise yüzde 8,1 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Emtia fiyatlarında geçen yıl ortasından itibaren başlayan gerileme eğilimi sürmekle birlikte, Emtia Fiyat Endeksinin mevcut seviyesi son on yılın ortalamasının yüzde 23,2 üzerindedir. Endeks geçen yıl haziran ayında ulaştığı en yüksek seviyeye göre yüzde 29,4 gerilemiştir. Benzer şekilde geçen yıl nisan ayında ulaştığı tepe noktasına göre yüzde 22,0 gerileme kaydeden Tarımsal Emtia Fiyat Endeksi son on yılın ortalamasının yüzde 14,3 üzerindedir. Bu durum, gıdanın tüketici sepeti içerisindeki yüksek payı nedeniyle enflasyon üzerinde halen etkili olmaktadır. 2023 yılında ABD ve Euro Bölgesinde yıl sonu enflasyon beklentisi sırasıyla yüzde 3,0 ve yüzde 3,8 iken; çekirdek enflasyon beklentisi sırasıyla yüzde 4,3 ve yüzde 5,1 seviyesindedir.
2. Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. Bu nedenle, bütün dünyada merkez bankaları enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler almaktadır. Takip edilen 12 gelişmiş ülke merkez bankası son 16 ayda toplamda 123 toplantı yapmış, bu toplantıların 89 tanesinde politika faizleri artırılmıştır. Aynı dönemde takip edilen 15 gelişmekte ülke merkez bankası toplamda 182 toplantı yapmış, bu toplantıların 97 tanesinde politika faizleri artırılmıştır. Uygulanan para politikasının sonuçları finansal koşullara da yansımaya başlamış ve merkez bankalarının finansman ve kredi koşullarındaki sıkılaşmaya yönelik vurguları güçlenmiştir.
3. Küresel büyüme görünümündeki yatay seyre rağmen, görece güçlü talep ve işgücü piyasalarındaki sıkılık devam etmektedir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksi bir önceki PPK toplantısı dönemine kıyasla yatay görünümünü sürdürmüştür. Endeksin 2023 yılı için tahmin edilen büyüme oranı ocak ayındaki dip seviyenin yaklaşık 0,3 puan üzerinde yüzde 1,6 düzeyindedir. Bununla birlikte, 2022 yılında söz konusu endeksin yüzde 3,5 büyüme oranı ile kıyaslandığında dış talep görünümünde yıllık bazda kayda değer bir yavaşlama gözlenmektedir. Küresel PMI endeksleri hizmet sektöründe faaliyetin gücünü koruduğuna, imalat sanayinde ise eşik değerin hemen altındaki yatay seyrin devam ettiğine işaret etmektedir. Mayıs ayı itibarıyla yılın ikinci çeyreğinde küresel hizmetler PMI endeksi ilk çeyreğe göre 3,1 puan artarak 55,4 düzeyine erişmiş, imalat sanayi PMI endeksi 0,1 puan artarak 49,6 olmuştur. Bileşik PMI göstergelerine bakıldığında, mayıs ayında endeksin küresel düzeyde nisan ayındaki seviyeye kıyasla 0,2 puan artışla 54,4 olduğu, gelişmiş ülkelerde 53,7 seviyesinde yatay seyrettiği, gelişmekte olan ülkelerde ise 0,7 puan artışla 55,6’ya yükseldiği gözlenmiştir. Çin’de bileşik PMI göstergesi nisan ayına göre 2 puan artışla 55,6 düzeyinde gerçekleşirken mayıs ayında endeks gerek imalat gerek hizmetler sektöründe 50 eşik değerinin üzerinde bulunmaktadır. Bununla birlikte, salgın önlemlerinin gevşetilmesi sonrası hizmetlerdeki toparlanmanın daha belirgin olduğu gözlenmiştir. Diğer taraftan, gelişmiş ülke ekonomilerinde finansal koşulların etkisiyle iktisadi faaliyetin yavaşlayacağına yönelik beklentiler sürmektedir. Türkiye’nin önemli ticaret ortaklarından Euro Bölgesinde imalat PMI endeksi mayıs ayında 44,8 ile pandemiden bu yana en düşük düzeyine gerilemiştir.
4. Gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımları haziran ayında, iyileşen risk algısına bağlı olarak devam etmiştir. Yılbaşından mayıs sonuna kadar hisse senedi piyasalarına yaklaşık 46,4 milyar dolar fon girişi olurken, borç senetleri piyasalarından yaklaşık 4,3 milyar dolar fon çıkışı olmuştur. Haziran ayında ise 8,3 milyar doları hisse senedi piyasalarına olmak üzere toplam 9,2 milyar dolar fon girişi olmuştur.
Enflasyon Gelişmeleri
5. Ülkemizde enflasyon 2022 yılının ekim ayında ulaştığı zirveye kısayla 45,92 puan düşmüş olmakla birlikte halen yüksek seviyesini korumaktadır. Tüketici fiyatları mayıs ayında yüzde 0,04 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 43,68’den 4,09 puan düşerek yüzde 39,59 seviyesinde gerçekleşmiştir. Ülkemizde, yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişe işaret etmektedir. Bu gelişmede yurt içi talepteki güçlü seyir, kur gelişmeleri ve hizmet enflasyonundaki katılık belirleyici olmuştur.
6. Alt grupların yıllık enflasyona katkıları hizmet grubunda 14,62 puandan 15,17’ye yükselmiş (0,55 puan artış); temel mal grubunda 9,80 puandan 10,17’ya yükselmiş (0,37 puan artış); alkol, tütün ve altın grupları toplamında 1,81 puandan 1,50’ye gerilemiş (0,31 puan azalış); gıda ve alkolsüz içecekler grubunda 14,22 puandan 13,64’e gerilemiş (0,58 puan azalış); enerji grubunda 3,24 puandan -0,88’e gerilemiştir (4,12 puan azalış).
7. Grup fiyatları mayıs ayında yüzde 0,71 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu yüzde 53,92’den 1,40 puan düşüşle yüzde 52,52 olmuştur. Gıda fiyatlarının mevsimsellikten arındırılmış aylık artış oranı bir önceki aya kıyasla gerilemiştir. Bu dönemde kırmızı et fiyatlarındaki yükseliş yavaşlarken, mevsimsellikten arındırılmış veriler, sebze fiyatlarında daha belirgin olmak üzere taze meyve ve sebze fiyatlarının mayıs ayında arttığına işaret etmiştir. Taze meyve sebze fiyatlarındaki oynaklıklar yurt içi gıda fiyatları kaynaklı riskleri canlı tutmaktadır. İşlenmiş gıda fiyatları aylık bazda yüzde 1,08 ile sınırlı bir artış kaydetmiştir. İşlenmiş et ürünleri haricinde grup genelinde ılımlı fiyat hareketleri izlenmiş, ekmek ve tahıl ürünleri fiyat artışındaki yavaşlama mayıs ayında da sürmüştür.
8. Grup fiyatları mayıs ayında yüzde 21,00 ile yüksek bir oranda gerilemiş, grup yıllık enflasyonu yüzde 21,19’dan 28,16 puan azalışla yüzde -6,97 olmuştur. Bedelsiz doğal gaz kullanımı grup fiyatları üzerinde etkisi temel belirleyici olmuştur. Uluslararası enerji fiyatlarındaki olumlu görünümü takiben fiyatlar grup genelinde gerilerken, akaryakıt fiyatları belirgin düşüşle öne çıkan bir diğer kalem olmuştur.
9. Fiyatlar mayıs ayında yüzde 4,60 oranında artmış, grup yıllık enflasyonu yüzde 58,62’den 1,33 puan yükselişle yüzde 59,95 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde yıllık enflasyon ulaştırma grubunda gerilerken diğer gruplarda yükselmiştir. Bu grubun aylık fiyat artışında, lokanta-oteller yüzde 7,10 ve kira yüzde 5,15 ile öne çıkan alt gruplar olmuştur. Diğer hizmetler alt grubu fiyatlarındaki artışta kur gelişmelerine duyarlı olan ulaştırma araçlarının bakım onarımı kaleminin yanı sıra eğitim ve sağlık hizmetleri gibi geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi güçlü olan kalemlerin etkisi öne çıkmıştır.
10. Fiyatlar mayıs ayında yüzde 3,90 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon yüzde 34,16’dan 0,91 puan artarak yüzde 35,07 olmuştur. Mayıs ayında yıllık enflasyon dayanıklı mal ile giyim ve ayakkabı alt gruplarında artış kaydetmiş, diğer temel mallarda ise gerilemiştir. Dayanıklı mal fiyatları (altın hariç) aylık yüzde 3,48 oranında yükselirken, yüzde 6,37 oranındaki fiyat artışıyla otomobil öne çıkan alt kalem olmuştur. Türk lirasındaki görünüm ve iç satışlardaki canlı seyirle birlikte otomobil fiyatlarında güçlü bir artış eğilimi yaşanmıştır. Giyim ve ayakkabı alt grubunda fiyatlar yüzde 9,96 oranıyla tarihsel mayıs ayı ortalamasının üzerinde artarken, bu gelişmede yöntem değişikliğine bağlı olarak yeni sezon ürünlerinin endekse girişinin nisandan mayıs ayına kaymasının etkisi hissedilmiştir.
11. Enflasyonun ana eğilimi 2022 yılı sonrası dönemde yavaşlasa da yüksek seyrini sürdürmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık artışlar B ve C göstergelerinde bir önceki aya kıyasla yükselirken, bu görünüm alternatif çekirdek enflasyon göstergeleri tarafından da teyit edilmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış B ve C endekslerinin üç aylık ortalamaları 2022 yılının şubat ayında sırasıyla yüzde 8,8 ve yüzde 8,4 ile en yüksek noktasına çıkarken, mayıs ayı itibarıyla yüzde 2,5 ve yüzde 2,8 seviyelerine gerilemiştir. Mayıs ayı itibarıyla B ve C endeksinin mevsimsellikten arındırılmış artış oranları sırasıyla yüzde 2,9 ve yüzde 3,6 olarak gerçekleşmiştir (önceki ay yüzde 2,3 ve yüzde 2,6). Medyan enflasyon ve SATRIM gibi alternatif çekirdek göstergelerde de önceki aya göre artışlar gözlenmiştir.
Talep ve Üretim
12. Yılın ikinci çeyreğine ilişkin veriler, iktisadi faaliyetin özellikle iç talep kaynaklı güçlü seyrini sürdürdüğünü teyit etmektedir. Perakende satış hacim endeksi deprem kaynaklı etkilere rağmen yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 28,7 oranında artmıştır. Nisan ayında endeks yıllık bazda yüzde 23,7 oranında yükselerek artış eğilimini sürdürmüştür. Nisan ayı itibarıyla çeyreklik bazda artış oranı ise yüzde 3,3 oranında gerçekleşmiştir. Kartla yapılan harcamalardaki artış eğilimi ikinci çeyrekte devam etmiştir. İmalat sanayi firmalarının ikinci çeyrekteki kayıtlı siparişlerine bakıldığında iç piyasa siparişlerinin yıllık bazda 2,6 puan ile kuvvetli artış kaydettiği görülmektedir.
13. Güncel veriler deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hızlı toparlanmasını sürdürmesiyle afet kaynaklı daralmanın büyük ölçüde telafi edildiğini göstermektedir. İlk çeyrekte ülke genelinde istihdam artışı afetin etkisiyle yavaşlarken nisan ayı itibarıyla mevsimsellikten arındırılmış istihdam 31,6 milyon seviyesinde gerçekleşerek afet öncesinde ocak ayındaki 31,7 milyon seviyesine oldukça yaklaşmıştır. Mevsimsellikten arındırılmış işgücüne katılım oranı ise yüzde 53,9 düzeyinde gerçekleşerek afet öncesi seviyesine ulaşmıştır.
14. Nisan ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığı enerji fiyatlarına bağlı olarak gerileyen enerji ithalatındaki düşüşe rağmen 2022 yılının nisan ayındaki 19,7 milyar dolar seviyesine kıyasla 38,1 milyar dolar artarak 57,8 milyar dolara yükselmiştir. Bu artış hizmetler dengesindeki güçlü seyre rağmen dış ticaret açığındaki yükselişin etkisiyle gerçekleşmiştir. Nisan ayı itibarıyla yıllıklandırılmış olarak ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı önceki yılın aynı dönemindeki seviyesine göre 54,0 milyar dolar artarak 100,2 milyar dolara yükselmiştir. Aynı dönemde yıllıklandırılmış hizmetler fazlası 14,9 milyar dolar artarak 51,6 milyar dolara çıkmıştır. Parasal koşulların ve beklentilerin etkisiyle altın ithalatı cari açıktaki artışta önemli rol oynamaktadır. Yılın ilk dört ayında toplam altın ithalatı bir önceki yılın aynı dönemindeki seviyesine kıyasla 9,2 milyar dolar artışla 11,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Mayıs ayı geçici dış ticaret verileri altın ithalatının artış ivmesini sürdürdüğüne işaret etmiştir. Yurt içi talepteki güçlü seyir tüketim malları ithalatı kanalıyla cari işlemler açığını artırıcı etkide bulunmaktadır. Mayıs ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri ve haziran ayı için yüksek frekanslı veriler mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracattaki nispeten yatay seyre karşın ithalatın, söz konusu grupların katkısıyla artış eğilimi sergilediğine işaret etmektedir.
15. Turizm gelirlerinin beklentilerin üzerinde ve yıl geneline yayılmış seyri ile yılın ikinci yarısında cari dengeye güçlü bir katkı sunacağı tahmin edilmektedir. Seyahat gelirleri yılın ilk dört ayında bir önceki yılın ilk dört ay toplamına göre 2,1 milyar dolar artarak 10,3 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Yabancı ziyaretçi sayıları da benzer şekilde yılın ilk dört ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 29,2 artarak 9,5 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmiştir. Turizm gelirlerinin artan katkısıyla cari işlemler hesabının yılın ikinci yarısında daha dengeli bir seyir izleyeceği tahmin edilmektedir. Turizm gelirlerindeki güçlü seyir ile enerji ithalatındaki normalleşmenin döviz piyasasında arz kaynaklı olarak sağlıklı fiyat oluşumu ve istikrara katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Diğer taraftan, artan turizm faaliyeti kısa vadede talebi artırarak tüketici enflasyonu üzerinde risk oluşturmaktadır.
16. Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla yıllık büyümesi, deprem kaynaklı etkilere karşın, bir önceki çeyrekteki yüzde 3,5’e kıyasla artış göstererek yüzde 4 olmuştur. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak ise çeyreklik bazda büyüme yüzde 0,3 oranında gerçekleşmiştir. Yıllık büyümeye net ihracatın katkısı -2,8 puan, yatırımların katkısı 1,2 puan, geri kalan tüketim sektörünün katkısı ise 5,6 puan olmuştur. Yıllık büyümeye en yüksek katkı yurt içi talepten gelirken zayıf seyrini sürdüren dış talep ve deprem kaynaklı geçici üretim kaybı sanayi sektörünün büyümeye katkısını sınırlamıştır. Özel tüketim yıllık büyümesi yüzde 16,2 olurken, özel ve kamu kesimi tüketim ve yatırım harcamalarını içeren nihai yurt içi talep büyümesi yüzde 12,1 olmuştur. Bu dönemde, makine-teçhizat yatırımları yıllık bazda yüzde 8 büyüyerek artış eğilimini on dördüncü çeyreğe taşımıştır.
17. Nisan ayında sanayi üretim endeksi, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 0,9 oranında azalmış, çeyreklik bazda ise yüzde 0,8 oranında artarak deprem sonrası toparlanma eğiliminin devamına işaret etmiştir.
Maliyet Koşulları
18. 2022 yılının ikinci yarısından itibaren gerileyen küresel emtia fiyatları girdi fiyatı kanalıyla tüketici enflasyonundaki düşüşü desteklemiştir. Diğer taraftan, döviz kurları ve işgücü maliyetindeki artışlar nedeniyle üretici fiyatları üzerindeki baskı artmaktadır.
19. Yurt içi üretici fiyat endeksi mayıs ayında enerji imalatı grubundaki gerilemenin etkisiyle yüzde 0,65 ile ılımlı bir artış kaydetmiş, yıllık üretici enflasyonu yüzde 52,11’den 11,35 puan düşerek yüzde 40,76 olarak gerçekleşmiştir. Uluslararası emtia fiyatları mayıs ayında genele yayılan düşüşler sergiledikten sonra haziran ayında yataya yakın bir seyir kaydetmektedir. Küresel arz zincirindeki baskılara dair göstergeler ve uluslararası taşımacılık maliyetleri düşük seyretmektedir. Küresel emtia fiyatlarındaki gerilemeyle birlikte mevcut küresel arz koşulları enflasyon açısından olumlu görünümünü sürdürmektedir. Diğer taraftan, döviz kuru gelişmelerinin önümüzdeki dönemde enerji ve ithal edilen diğer girdi fiyatları üzerinde baskı unsuru oluşturacağı beklenmektedir.
20. Hanelere sağlanan doğal gazın mayıs ayında tamamının, sonraki 11 ay süresince de 25 metreküpünün bedelsiz sunulması mayıs ayında tüketici fiyatları artışında belirgin bir yavaşlamaya yol açarak enflasyon üzerinde 2,4 puan düşürücü etki oluşturmuştur. Söz konusu düşürücü etki, ilave destekler söz konusu olmazsa, havaların soğuması ve ısınma amaçlı enerji tüketiminin devreye girmesiyle birlikte yılın son çeyreğinde tersine dönerek enflasyonu artırıcı yönde oluşacaktır.
21. Enerji fiyatlarındaki olumlu seyre karşın, sermaye malları, dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları alt endekslerinde manşet üretici fiyatlarından ayrışan bir görünüm izlenmiştir. Bu görünüme ek olarak, Türk lirasındaki değer kayıpları, artan kur oynaklığı ve ücretlerde genele yayılan artışın yakın dönemde enflasyon üzerinde maliyet yönlü ilave baskı oluşturacağı öngörülmektedir. Söz konusu etmenlerden tüketici fiyatlarına geçişkenliğin, özellikle talep koşullarının güçlü olduğu dönemlerde hızlı gerçekleştiği görülmektedir. Öncü göstergelere göre, başta dayanıklı tüketim malları olmak üzere enflasyon sepetindeki birçok kalemde kur artışları tüketici enflasyonuna yansımaya başlamıştır.
Hizmet Enflasyonunda Katılık
22. Hizmet sektöründe fiyat artışları yüksek seviyelerini sürdürmekte, grup enflasyonu mallara kıyasla katılık arz etmektedir. Yurt içi talep etkisinin daha belirgin olduğu hizmet sektöründe aylık artışlar 2022’ye kıyasla halen yüksek seyretmektedir. Mevsimsellikten arındırılmış tüketici fiyatlarının son üç aylık ortalaması B göstergesinde yüzde 2,5 iken, hizmetlerde yüzde 3,7’dir. Buna ek olarak hizmet sektörüne ait yayılım endeksi tarihsel ortalamasının üzerinde seyrederek artışların sektör geneline yayıldığını göstermektedir.
23. Yükselen konut fiyatları ve geçmiş enflasyona endeksleme davranışına ek olarak gayrimenkul piyasasındaki arz-talep uyumsuzlukları, kira artışlarını yukarıya çekerek tüketici enflasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir.
24. Gıda, ücret ve turizm kaynaklı gelişmelerden önemli ölçüde etkilenen lokanta ve otel alt grubunda aylık artışlar süreklilik gösteren bir görünüm arz etmektedir.
25. Kira, eğitim, sağlık, eğlence-kültür başta olmak üzere belirli hizmet kalemleri geçmiş tüketici enflasyonuna dönük fiyatlama davranışı sergileyerek, enflasyonist etkilerin uzun bir zamana yayılmasına neden olmaktadır.
Enflasyon Beklentileri
26. Enflasyonun 2023 yılında bir miktar yükseldikten sonra parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin devreye girmesiyle gerileyerek önce tarihsel ortalamalara, sonra da orta vadeli hedefe kademeli olarak yakınsayacağı öngörülmektedir. Kredi genişlemesi, maliyet baskıları ve döviz kuru gelişmeleri enflasyon üzerindeki baskıların artabileceğine işaret etmektedir. Enflasyon beklentilerindeki mevcut seyir ve fiyatlama davranışlarındaki bozulma, enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü riskleri canlı tutmaktadır.
27. Haziran ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre: On iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 29,84’ten 0,81 puan artışla yüzde 30,65; gelecek yirmi dört ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 17,74’ten 0,38 puan yükselişle yüzde 18,12; beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 8,22’den 0,15 puan aşağı güncellenerek 8,07 olmuştur.
Parasal ve Finansal Koşullar
28. Kurul, para politikası kararıyla birlikte kredi büyümesi ile kredi ve mevduat faizlerine ilişkin tespitlerde bulunmuştur. Finansal istikrar perspektifiyle, duyarlılık analizleri yapılarak bankacılık sisteminin politika faiz oranlarındaki artışlara karşı güçlü ve dayanıklığı olduğu değerlendirilmiştir.
29. Kredi büyümesi iç talebi artırarak enflasyon üzerinde risk oluşturmaktadır. 16 Haziran 2023 itibarıyla, 2022 yılı sonuna kıyasla bireysel kredi bakiyesi kredi kartlarında yüzde 65,7, taşıt kredilerinde yüzde 63,1, ihtiyaç kredilerinde yüzde 27, konut kredilerinde yüzde 21,3 olmak üzere toplamda yüzde 38,1 oranında artmıştır. Diğer taraftan, son PPK döneminden bu yana ihtiyaç kredi büyümesi yavaşlamıştır. Bu gelişmede kredi büyümesine dayalı menkul kıymet tesisi uygulamasının kapsamının genişletilmesi ve var olan düzenlemeler nedeniyle mevduat faizlerindeki artış etkili olmuştur.
30. Kredi ve mevduat faizleri ile politika faizi arasındaki fark bir önceki PPK döneminde artmıştır. 16 Haziran 2023 haftası itibarıyla sektördeki ortalama ihtiyaç kredisi (KMH hariç) faizleri düzenleme öncesi döneme göre 749 baz puan artarak yüzde 41,7 seviyesine yükselmiştir. Türk lirası ticari kredi faizleri yatay bir seyir ile yüzde 14,7 olarak gerçekleşmiştir. Mevduat faizi önceki PPK döneminden bu yana 674 baz puan artışla yüzde 30,3’e yükselmiştir. Kur Korumalı Mevduat hesaplarında faiz üst tavanının kaldırılmasının yukarı yönlü etkisi devam etmektedir.
31. Bu çerçevede Kurul, parasal sıkılaştırma ile birlikte mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçevenin sadeleştirilmesi süreciyle piyasa mekanizmalarının işlevselliğinin artırılması gerekliliğini değerlendirmiştir.
Para Politikası
32. Kurul politika faizini enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal ve finansal koşulları oluşturacak şekilde belirleyecektir. Kurul, mevcut para politikası çerçevesinin enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında yüzde 5 enflasyon hedefini gerçekleştirmekten çok uzak olduğu değerlendirmesinde bulunmuştur. Fiyat istikrarındaki bozulmanın makroekonomik istikrarı ve özellikle finansal istikrarı tehdit ettiğine dikkat çekilmiştir. Bu doğrultuda Kurul, adımları gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilen bir parasal sıkılaştırma sürecinin uygulanmasına karar vermiştir. Parasal sıkılaştırma sürecinin enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar devam etmesi öngörülmüştür.
33. Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8,5’ten yüzde 15 düzeyine yükseltilmiştir. Kurul alınan bu kararı, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için başlatılan parasal sıkılaştırma sürecinin ilk adımı olarak öngörmektedir.
34. Kurul, parasal sıkılaştırma sürecinin makroekonomik ve finansal koşullar üzerindeki etkilerine dair analizleri incelemiştir. Faiz artırım senaryolarının enflasyon, kredi büyümesi, kredi ve piyasa faizleri, ekonomik aktivite, beklentiler gibi anahtar makroekonomik değişkenler üzerindeki etkileri ile bankacılık stres testleri değerlendirilmiştir. Enflasyon görünümü bu doğrultuda yeni adımların atılmasını gerekli kılmaktadır.
35. Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
36. Kurul, hedeften oldukça uzaklaşan enflasyonun para politikasının etkin kullanımını gerektirdiği tespitinde bulunmuştur. Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artacaktır.
37. Buna ek olarak Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçevenin makro finansal istikrarı destekleme konusunda zayıf kaldığı ve piyasa mekanizmalarının işlevselliğini olumsuz etkilediği tespitlerini yapmıştır. Bu doğrultuda söz konusu çerçevede sadeleşme politikası benimsenmiştir. Mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeve, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirilecektir. Yumuşak bir geçiş süreci için sadeleşme politikasının kademeli olmasına karar verilmiştir. Sadeleşme sürecinde dönüşümün hızı ve sıralaması etki analizleri ile belirlenecektir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler, menkul kıymetler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılacaktır.
38. Bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edecektir.
39. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.
Avrupa borsaları küresel borsalara ayak uydurarak Cuma gününü alıcılı kapattı. Dax %1,26 artışla 16.147,90 puana,
İngiltere FTSE 100 endeksi % 0,80 artarak 7.531,53 puana, CAC40 endeksi % 1.19 değer kazancıyla 7.400,06 puana
yükseliş gösterdi.
-Cuma günü Euro Bölgesi’nde TÜFE aylık bazda beklentilerin üzerinde %0.3 açıklanırken, yıllık TÜFE ise %6.1’den
%5.5’e geriledi. Baz etkisi sebebiyle enflasyonda düşüşün devam ettiği görüldü. Çekirdek TÜFE aylık bazda
beklentilerin altında %0.3 açıklanırken, yıllık çekirdek TÜFE % 5.3’ten %5.4’e yükseldi. Beklentiler %5.5’e yükselmesi
yönündeydi. Çekirdek enflasyonda güçlü seyrin devam etmesi enflasyonun genele yayıldığını gösterirken aynı
zamanda Avrupa Merkez Bankası’nı da daha sert faiz artışlarına zorlayacaktır. Resesyonun derinleştiği Euro Bölgesi
ekonomisinde faiz baskısı giderek kuvvetleniyor. Ancak buna rağmen Avrupa borsalarında yükseliş eğilimi devam
ediyor. Ters fiyatlamaların görüldüğü Avrupa borsalarında teknik seviyelere göre hareket etmeye devam edeceğiz.
-Bugün Euro Bölgesi’nde büyümenin öncü göstergelerinden imalat PMI verisi beklentilerin hafif altında 43.4 puan
açıklanırken, imalat sektöründe daralma 12. ayına taşındı. İmalat sektöründe görülen bu daralmanın büyümeyi
aşağı çekip resesyonu derinleştireceğini tahmin ediyoruz. Temel göstergeler her ne kadar borsalarda sert satışı
işaret etse de yılbaşından beri bunun tam tersi fiyatlama eğilimi göstererek yükseliş sürüyor.
-ABD borsaları büyüme verisinin ardından haftayı alışla kapattı. Dow Jones endeksi % 0.83 artışla 34.405,99 puana,
S&P 500 endeksi % 1,22 artarak 4.450,18 puana ve Nasdaq endeksi de % 1,45 değer kazancıyla 13.787,92 puana
yükseliş gösterdi.
-Cuma günü ABD’de Fed’in yakından takip ettiği çekirdek PCE enflasyon verisi aylık bazda %0.3 açıklanırken, yıllık
bazda çekirdek PCE ise %4.7’den %4.6’ya düşüş gösterdi. Ancak enflasyon eğiliminin hala Fed’in hedef seviyesi olan
%2’den uzak olması ve özellikle büyümenin güçlü kalması Fed’i çok daha fazla faiz artırımına itecektir. Kişisel gelirler
aylık bazda beklentilerin üzerinde %0.4 açıklanırken, kişisel harcamalar ise beklentilerin altında % 0.1 artış kaydetti.
Kişisel harcamalardaki azalış tüketim harcamalarının sınırlı seyrettiğini gösterse de hem büyümedeki artış, hem de
istihdamın güçlü seyretmesi harcamalar üzerinden enflasyona yukarı yönlü baskıyı artırabilir. Chicago PMI verisi
41.5 ile beklentilerin altında kaldı. Michigan tüketici güveni 63.9 puandan 64.4 puana yükselirken, Michigan
enflasyon beklentisi ise %3.3 ile bir önceki aya paralel açıklandı. Gelen veriler sonrasında dolar endeksi düşüş
gösterirken ABD 10 yıllık tahvil faizi ise kritik seviye olan %3.85’te kapattı. ABD büyümesinin çok güçlü olması ise
ABD endekslerinin sert alınmasına yol açtı.
-Bugün ABD’de büyümenin öncü göstergelerinden imalat PMI verisinin 47.2 puan açıklanması beklenirken, ISM
imalat PMI verisinin ise 46.3 puan geleceği tahmin edilmekte. ISM imalat PMI verisi 7 aydır daralma gösteriyor.
Ancak diğer veriler ABD ekonomisinde büyümenin güçlü kalacağı yönünde. Bu hafta ABD borsaları açısından 10
yıllık tahvil faizleri etkili olabilir. Eğer faizler %3.85’in üzerinde hareket ederse borsalar üzerinde satış baskısı etkin
olabilecekken, %3.85’in altında kalması halinde borsalarda yükselişin devamı gelebilir. Bu hafta ABD’den gelecek
veriler endekslerde de yön konusunda belirleyici olabilir.
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
ORDU il AYBASTI, ilce Keteneği, Hebüllü, Çakraz, Cimitekke Köyleri ve Uzundere Köyü Mevkii mevkiinde Zerocarbon Enerji Üretim A.Ş. tarafından yapılması planlanan R3-Tokat-1 Rüzgar Enerji Santrali (13 Adet Türbin ? 40 MWm/40 MWe) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan ÇED Başvuru Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 8. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve başvurunun ÇED Genel Formatına uygun hazırlandığı anlaşılmış olup, projeye ilişkin ÇED Süreci başlatılmıştır. Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci tamamlanana kadar, süreç ile ilgili her türlü bilgiler ve projeye ilişkin görüş, soru ve öneriler ORDU Valiliğine (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına gönderilebilir.İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Panasonic'in batarya biriminni, 2031 yılına kadar elektrikli araçlar (EV) için yıllık
kapasitesini keskin bir şekilde artırma hedefine ulaşmak için dört fabrika daha
kurması gerekeceği bildirildi
Japon Panasonic Energy'nin teknoloji yöneticisi Shoichiro Watanabe'nin açıklaması,
Tesla tedarikçisinin ihtiyaç duyacağı ek fabrika sayısına ilişkin ilk açık gösterge
oldu.
Watanabe, "Dört fabrika daha inşa etmemiz gerekecek" dedi.
Dow Jones, 34,503 direnç seviyesi altında işlem görmeye devam ediyor. Bu seviyenin altında 4 saatlik bar kapanışlarına devam ettiği müddetçe düşüş yönlü işlemler devam edebilir. Bu durumda ilk destek seviyemiz 34,024 olacaktır. Aksi takdirde, 34,503 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlaması halinde 35,016 direnç seviyesini izliyor olacağız.
Destek: 34,024 - 33,612 - 33,155
Direnç: 34,503 - 35,016 - 35,562
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.