Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
(milyon TL)
Tarih Piyasaya Piyasadan
giriş çıkış
--------- --------- ----------
03 Temmuz 70.572,8 Geçici Rezerv
03 Temmuz 35.200,0 GIL
03 Temmuz 78.398,8 Repo Dönüşü (Miktar Bazlı)
03 Temmuz 10.000,0 Repo Dönüşü (Miktar Bazlı)
05 Temmuz 95.000,0 Repo Dönüşü (Miktar Bazlı)
04 Temmuz 65.000,0 Repo Dönüşü (Miktar Bazlı)
05 Temmuz 2.072,0 İç Borç İtfası
06 Temmuz 1.000,0 Repo Dönüşü (Miktar Bazlı)
07 Temmuz 70.000,0 Repo Dönüşü (Miktar Bazlı)
07 Temmuz 192,0 İç Borç İtfası
12 Temmuz 3.390,0 İç Borç İtfası
14 Temmuz 59.390,0 İç Borç İtfası
19 Temmuz 3.006,0 İç Borç İtfası
26 Temmuz 72.420,0 İç Borç İtfası
31 Temmuz 421,0 İç Borç İtfası
02 Ağustos 47.725,0 İç Borç İtfası
04 Ağustos 547,0 İç Borç İtfası
09 Ağustos 778,0 İç Borç İtfası
11 Ağustos 1.040,0 İç Borç İtfası
16 Ağustos 6.590,0 İç Borç İtfası
23 Ağustos 6.208,0 İç Borç İtfası
25 Ağustos 72.965,0 İç Borç İtfası
30 Ağustos 705,0 İç Borç İtfası
06 Eylül 4.540,0 İç Borç İtfası
13 Eylül 6.112,0 İç Borç İtfası
20 Eylül 29.911,0 İç Borç İtfası
27 Eylül 10.132,0 İç Borç İtfası
***Merkezi Yönetim İç Borç Ödeme Projeksiyonları***
Temmuz 2023 124.900,0 İç Borç Servisi
Ağust 2023 131.000,0 İç Borç Servisi
Eylül 2023 68.300,0 İç Borç Servisi
Ekim 2023 60.600,0 İç Borç Servisi
Kasım 2023 69.300,0 İç Borç Servisi
Aralık 2023 28.900,0 İç Borç Servisi
Ocak 2024 62.300,0 İç Borç Servisi
Şubat 2024 126.800,0 İç Borç Servisi
Mart 2024 58.700,0 İç Borç Servisi
Nisan 2024 163.600,0 İç Borç Servisi
Mayıs 2024 87.800,0 İç Borç Servisi
arih | Borç Alma | Borç Verme |
---|---|---|
20.05.2010 | - | 7.00 |
17.12.2010 | - | 6.50 |
21.01.2011 | - | 6.25 |
05.08.2011 | - | 5.75 |
19.12.2012 | - | 5.50 |
17.04.2013 | - | 5.00 |
17.05.2013 | - | 4.50 |
29.01.2014 | - | 10.00 |
23.05.2014 | - | 9.50 |
25.06.2014 | - | 8.75 |
18.07.2014 | - | 8.25 |
21.01.2015 | - | 7.75 |
25.02.2015 | - | 7.50 |
25.11.2016 | - | 8.00 |
01.06.2018 | - | 16.50 |
08.06.2018 | - | 17.75 |
14.09.2018 | - | 24.00 |
26.07.2019 | - | 19.75 |
13.09.2019 | - | 16.50 |
25.10.2019 | - | 14.00 |
13.12.2019 | - | 12.00 |
17.01.2020 | - | 11.25 |
20.02.2020 | - | 10.75 |
18.03.2020 | - | 9.75 |
23.04.2020 | - | 8.75 |
22.05.2020 | - | 8.25 |
25.09.2020 | - | 10.25 |
20.11.2020 | - | 15.00 |
25.12.2020 | - | 17.00 |
19.03.2021 | - | 19.00 |
24.09.2021 | - | 18.00 |
22.10.2021 | - | 16.00 |
19.11.2021 | - | 15.00 |
17.12.2021 | - | 14.00 |
19.08.2022 | - | 13.00 |
23.09.2022 | - | 12.00 |
21.10.2022 | - | 10.50 |
25.11.2022 | - | 9.00 |
24.02.2023 | - | 8.50 |
22.06.2023 |
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
I·stanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (I·THI·B) ve Tu¨rkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Dernegˆi (TTTSD) iş birliği ile ‘Tekstil Sektörü Yes¸il Do¨nu¨s¸u¨m Ekseninde Temiz U¨retim & Temiz Su Uygulamaları C¸alıs¸tayı’ düzenlendi. I·THI·B Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, “Tekstil sektörü olarak hedeflerimiz büyük ancak bu hedefleri yakalayabileceğimizi biliyoruz. Çünkü sektörümüz iplikten nihai ürüne kadar AB normlarına uygun entegre üretim yapıyor. Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm yolculuğunda da küresel rakiplerimizden çok daha ilerideyiz. Ancak geleceğimiz için, yaşanılabilir bir dünya mirası için çalışmaya devam edeceğiz. Bu yolda iyi bir sınav vermemiz gerekiyor.” dedi.
Son yıllarda iklim değişikliği, küresel ısınma ve sürdürülebilirlik tüm dünyanın ana gündem maddeleri arasında ilk sıralarda yer almaya başladı. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülke sürdürülebilirliği sağlamak adına ardı ardına adımlar atıyor, yeni düzenlemeleri devreye alıyor. Yeni düzenlemeler, üretimden ihracata kadar tüm birimleri yakından ilgilendirirken, Türkiye’de de yeni döneme uyum sağlamak, üretim şartlarını iyileştirmek, gelecek nesillere daha yaşanabilir dünya bırakmak için çalışmalar hızlandırıldı. Bu kapsamda geçmiş yıllarda birçok çalışmaya imza atan I·stanbul Tekstil ve Hammaddeleri I·hracatc¸ıları Birligˆi (I·THI·B), Tu¨rkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Dernegˆi (TTTSD) iş birliği ile, ‘Tekstil Sekto¨ru¨ Yes¸il Do¨nu¨s¸u¨m Ekseninde Temiz U¨retim & Temiz Su Uygulamaları C¸alıs¸tayı’ düzenledi. Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı temsilcilerinin yanı sıra akademisyenler, danışmanlar ve sektör firmalarının katıldığı çalıştayda I·THI·B Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz bir konuşma gerçekleştirdi.
‘AB NORMLARINA UYGUN ÜRETİM YAPIYORUZ’
Türk tekstil sektörünün ilk defa ilgili tüm tarafların bir araya gelerek, temiz üretim ve su tüketimine ilişkin yol haritasını konuştuğunu dile getiren Ahmet Öksüz, “Tekstil sektörü olarak yılda 49 milyar dolar üretim, 13 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyoruz. Gururla ifade etmek istiyorum ki dünyanın en büyük beşinci, AB’nin en büyük ikinci tedarikçisiyiz. Türkiye geneli ihracatı dünya ihracatından henüz yüzde 1 pay alıyorken, tekstil sektörümüz yüzde 3,5 pay alıyor. Hedefimiz ise dünyanın en büyük ilk 3 ihracatçı ülkesinden biri olmak. Bunun için ihracatımızı 3 milyar dolar daha artırmalı, katma değerli ihracata yönlenmeliyiz.” dedi. Bu hedeflere ulaşmanın aslında bir hayli kolay olduğunu kaydeden Ahmet Öksüz sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü elyaftan boyahanelere, iplikten nihai ürüne kadar entegre üretim yapan bir ülkeyiz. AB normlarına uygun üretim yapıyoruz. Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm yolculuğunda rakiplerimizden çok daha ilerideyiz.”
‘GELECEK İÇİN İYİ BİR SINAV VERMELİYİZ’
Türkiye’nin entegre gücü olan tekstil sektörünün yerinde sayamayacağını vurgulayan Ahmet Öksüz, “Hâlâ atmamız gereken adımlar bulunuyor. Su kullanımı da en hassas çözüm noktalarımızdan birini oluşturuyor. Dünyada yaklaşık iki milyar insan güvenli içme suyuna erişemiyor. Türkiye’nin ise yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 112 milyar metreküp. Türkiye’de su temininde en büyük pay yüzde 22 ile gıda ürünlerinin imalatına ait. Gıda sektörünü yüzde 18 pay ile tekstil ürünleri, yüzde 16 pay ile kimyasal ürünlerinin imalatı izliyor. Bu rakamlar bizlere; dünya için, geleceğimiz için iyi bir sınav vermemiz gerektiğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Bakanlık temsilcileri ve akademisyenlerin sunumlar gerçekleştirdiği, dünya ve Türkiye’den iyi uygulama örneklerinin paylaşıldığı çalıştayda; tekstil sektörünün su kullanımını aza indirmesi, daha verimli su kullanımı; atık su kullanımının değerlendirilmesi gibi sektörün en önemli gündem maddeleri görüşüldü. İnteraktif bir şekilde gerçekleşen çalıştaya Türkiye’nin birçok ilinden firma temsilcileri katılarak Bakanlık ve akademisyenlerden en güncel bilgileri aldılar ve sorularını ilgili uzmanlara sorma fırsatı elde ettiler. Çalıştayda her gündem maddesi üzerinde alt komiteler oluşturularak belirlenen konu başlıklarında çalışmalar gerçekleştirecek organik bir yapı oluşturulması kararı alındı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU, Financial Times Kuruma Özel Programlar 2023 dünya sıralamasında, 2018’den bu yana toplam 42 basamak yükselerek, 36’ıncı sıraya yerleşti. Oxford, London Business School gibi itibarlı eğitim kurumların sıralandığı listede Türkiye’de, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da 1. sırada olan EDU; dünyadaki gelişmeleri izleyerek, yenilikçi öğrenme araçlarıyla tasarladığı programlarıyla iş dünyasına katkıda bulunmayı sürdürüyor.
EDU, 2023 yılında genel değerlendirmede 36. sıraya yükselmenin yanı sıra; dünyada “En Çok Referans Olunan" kategorisinde 1’inci, "Gelecekte Kullanım" kategorisinde 16’ıncı, "Büyüme" kategorisinde 10’uncu ve "Yeni Beceri ve Yetkinlik Kazandırma" kategorisinde 30’uncu oldu.
Sabancı Üniversitesi EDU Direktörü Gonca Börekçi Baybaş, EDU’nun 2018 yılından bu yana sıralamadaki yerinin hızlı yükselmesine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Sıralamada geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da dünyanın önemli ve köklü üniversitelerini geride bırakmanın gururunu yaşıyoruz. Pek çok kriterde aldığımız değerlendirme sonuçlarıyla sadece Türkiye’de değil, bölgemizde de yine öncü ve lider konumundayız. Öğrenme ortağımız olan şirketler ve katkıda bulunan eğitim ortaklarımızla birlikte elde ettiğimiz bu başarı, önümüzdeki yıllarda katlanarak devam edecek. Üniversitemizin dünyadaki yerini, Türkiye’deki yönetici eğitimleri alanındaki lider konumumuzu daha da güçlendiren bu başarı ile iş dünyasının geleceğine katkı sağlamaya devam edeceğiz.”
Financial Times Kuruma Özel Programlar 2023 sıralamasında bu yıl dünyadan 75 kurum yer aldı. Listeye dair detaylı bilgiye Executive Education Custom 2023 - Business school rankings from the Financial Times - FT.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hafif alaşımlı jant sektöründe dünyanın önde gelen üreticileri arasında yer alan CMS Grup, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Toyota Avrupa tarafından bu yıl ilk kez verilen “İnovasyon” kategorisindeki “Özel Ödül”ün sahibi CMS oldu. CMS bu ödüle Toyota Aygo X ve Yaris GR modelleri için yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımıyla geliştirdiği mükemmel performans ve kalitenin yanı sıra estetik açıdan fark yaratan jant tasarımları nedeniyle layık görüldü. İnovasyon özel ödülünü CMS’ye getiren farklı boyutlarda silikonlar kullanılarak kalıcı ve estetik desenlerin her türlü yüzeye aktarılmasına olanak sağlayan tampon baskı uygulamasındaki uzmanlığı oldu.
Global otomotiv endüstrisinin önde gelen jant üreticileri arasına adını yazdıran CMS, yenilikçi ve kalitesini kanıtlamış benzersiz ürünleriyle dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Geniş ve yetenekli Ar-Ge ekibiyle otomotiv ana sanayinin (OEM) önemli iş ortaklarından olan CMS, otomotiv sektöründe inovasyon ve mükemmelliğin sembolü haline gelmiş Toyota’nın Aygo X ve Yaris GR modelleri için geliştirdiği jant tasarımlarıyla ödüle layık görüldü.
2014 yılından beri yatırım yapıyor!
Bu özel ödül, CMS’nin uzun vadeli yatırımlarının ve Ar-Ge çalışmalarına verdiği önemin bir sonucu olarak da öne çıkıyor. Marka, 2014 yılında çalışmalarına başladığı tampon baskı uygulamasında (Pad-Print), 2018 yılında yaptığı yeni tezgâh yatırımıyla birlikte uzmanlık seviyesine ulaştı. Bu alanda kazandığı birikim ve deneyimlerle en önemli projelerinden birini Toyota Avrupa ile hayata geçiren CMS Jant, müşterilerine en üst düzeyde güvenlik, performans ve stil sunma hedefiyle çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Markanın mühendislik ekipleri çarpıcı ve zarif tasarımları her türlü buruşuk, kavisli, çukur ve düz yüzey üzerine aktarma olanağı sağlayan tampon baskı teknolojisi ile otomotiv endüstrisine yeni bir soluk getiriyor. Daha önce de Toyota Motor Europe ve Toyota Motor Company (TMC) tarafından birçok ödüle layık görülen CMS, Toyota Aygo X için tek jant üreticisi konumunda ve aynı zamanda Yaris, Yaris Cross, C-HR ve Corolla modellerinin de jantlarını üretiyor.
Birçok yeni proje talebi geliyor!
CMS Grubu CEO’su Dr. Ünal Kocaman ödüle ilişkin şunları söyledi: “Toyota tarafından inovasyon kategorisinde ilk kez verilen bu prestijli ödüle layık görüldüğümüz için büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz. Bu ödül uzun yıllardır süregelen yatırımlarımızın ve ekiplerimizin özverili çalışmalarının sonucudur. CMS Jant, VW, Audi, Fiat, Renault vb. birçok marka ile tampon baskı çalışmalarını sürdürürken birçok markadan bu alanda yeni proje talepleri almaya devam ediyor. Benzersiz ve kişiselleştirilmiş bir tasarım akımı sürecine giren otomotiv sektörü, tampon baskı ve plastik kapak gibi alışılmışın dışına çıkan konseptler için önemli bir pazar fırsatı sunuyor. CMS Grubu olarak daha nice yenilikçi projeye imza atarak müşterilerimizin beklentilerini aşmaya ve onlara sıra dışı deneyimler sunmaya devam edeceğiz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çin’in Şangay kentinde, 28-30 Haziran tarihleri arasında düzenlenen Şangay Mobil Dünya Kongresi, dünyanın önde gelen bilişim sektörü yöneticilerini, mobil operatör şirketlerini, bilişim alanındaki fikir önderlerini ve medya mensuplarını bir araya getirdi. Huawei Dönüşümlü Yönetim Kurulu Başkanı ve CFO'su Sabrina Meng etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, 5G'nin farklı endüstriler için yeni değerler yarattığının altını çizdi.
Şangay Mobil Dünya Kongresi, birçok bilişim sektörü profesyonelini Çin’de buluşturdu. Huawei Dönüşümlü Yönetim Kurulu Başkanı ve CFO'su Sabrina Meng, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, 5G’nin bugününe ve geleceğine değindi.
Meng konuşmasına başlarken, “5G dünya genelinde dört yıldır ticari olarak kullanılıyor ve endüstrilere yeni değerler katıyor. Bunun bir sonraki adımı 5.5G olacaktır. Bilim ve teknoloji, büyük ve karmaşık sistemlere doğru ilerliyor. 5G teknolojisinin belirli senaryolara uygun hale getirilmesi ve sistem mühendisliği uygulamaları, 5G'nin başarısını sürdürülebilir kılacaktır” dedi.
5G farklı değerler yaratıyor
Meng şöyle devam etti, “Bilim-kurgu yalnızca geleceği tasvir edebilir. Ancak bilim ve teknoloji, hayal gücünü gerçeğe dönüştürebilir. 5G bugün, tüm sektörlerde ve bireysel kullanımda, çalışma ve yaşama şeklimizi değiştirerek, ekonomik, endüstriyel ve sosyal anlamda yenilikçi değerler yaratıyor. 5G, bulut ve yapay zeka, yeni nesil içerik üretimine sağladığı teknolojik destekle, tüketicileri de bir anlamda üretici olmaya sevk ediyor. Endüstriler için 5G, verimlilikte yeni bir itici güç haline geldi. Teknoloji tedarikçileri, ortakları ve müşterileri arasında, 5G'nin katma değer kattığı alanlar günden güne artıyor ve sektörler uyum içinde çalışıyor. Stratejik yaklaşımlar, endüstriyel senaryoların derinlemesine anlaşılması ve yatırım getirilerinin artması, 5G için endüstriler özelinde de bir temel oluşturdu.”
“5G gelecekte, yeni nesil arama motorları ve çıplak gözle 3D gibi etkileyici deneyimler vaat eden yeni cihazların ve uygulamaların ortaya çıkmasını sağlayacak” diyen Meng şunları söyledi, “5G ayrıca nesneler arasında süper bağlantıya olanak tanıyarak, IoT (nesnelerin interneti) ağlarına daha fazla katkı sağlayarak üretkenliği artıracak. 5G için bir sonraki adım ise 5.5G olacaktır. 5.5G, 10 gigabit indirme hızı, gigabit düzeyinde yükleme hızı, 100 milyar bağlantıyı destekleme yeteneği ve yerleşik yapay zeka özelliklerine sahip olacak. Bu özellikler sadece bireysel kullanım açısından fayda sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda endüstriler için de birçok yeni fırsatı da beraberinde getirecektir.”
5G'yi bir üst seviyeye taşıyarak sürdürülebilir başarının önünü açmak
“Başarı, sadece teknolojik ilerlemeyle sağlanamaz, teknolojiyi belirli senaryolara ve ihtiyaçlara uyarlamak önemlidir ve sistem mühendisliği bu konuda kilit rol oynar” diyen Meng şöyle devam etti, “5G'nin ticari kullanımdaki başarısı, birçok endüstride bu konuda daha fazla ilerleme isteğini de beraberinde getirdi. Peki, 5G'yi bir üst seviyeye taşıyacak olan nedir ve farklı dikey pazarlarda daha büyük değerler nasıl yaratılabilir? Farklı senaryolar için doğru teknolojiyi bulmak ve kapsamlı bir sistem mühendisliği yapmak son derece önemlidir. Endüstriyel senaryolara daha fazla odaklanmak, müşterilerin ihtiyaçlarını anlamak ve gelecekteki olası sorunlarla başa çıkabilmek için, bütünsel bir sistem mühendisliğine ihtiyaç vardır. Endüstriler; AR-GE, tedarik ve pazarlama birimleriyle, tüm ürün yaşam döngüsü boyunca 5G’nin başarısına destek olmalıdır.”
Entegrasyon yetenekleriyle iletişimin geleceğini keşfetmek
Konuşmasında, geleceğin dijital akıllı dünyasının, endüstri ve toplumla her yönüyle daha fazla entegre olacağına vurgu yapan Meng, “Bu entegrasyon bireysel teknolojilerdeki ilerlemelerle değil, karmaşık sistemlere ve birden çok unsurun birleşimine dayanacaktır. Teknolojiyi entegre etme ve dönüştürme yetenekleri, 5G'nin gelecekteki başarısı için kritik öneme sahiptir. Entegrasyon yeteneklerinin iki önemli temeli söz konusu. Bunlardan ilki, farklı teknolojilerin entegrasyonu. Sistematik tasarım ve alanlar arası inovasyonla; bulut, ağ ve cihazlar arasında daha büyük sinerji elde edebiliriz. İkinci olarak ise farklı yönetim yaklaşımlarını entegre etme yeteneğini geliştirmeliyiz. Dijital ve akıllı dönüşüm sadece teknolojiyle ilgili değildir. Daha çok, yönetim yaklaşımınızı dönüştürmekle ilgilidir. Dijitalleşme, insanlar, olaylar, nesneler ve teori arasındaki ilişkileri yeniden tanımlamayı gerektirir” dedi.
Meng konuşmasının sonunda, “5G, 5.5G, yapay zeka ve bulut gibi bilgi teknolojileri, bizleri ileri taşıyacak ve akıllı bir dünyayla buluşturacaktır. Aydınlık bir geleceği birlikte yaratalım” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen otomotiv gruplarından Stellantis’in kurumsal girişim fonu Stellantis Ventures, inovasyonu desteklemek için 10 girişime ve 1 mobil girişim fonuna yatırım yapıyor. Stellantis’in tüm müşteriler için daha sürdürülebilir mobilite ve daha iyi araç içi deneyime geçişine öncülük eden Dare Forward 2030 stratejini desteklemek için kurulan Stellantis Ventures, yaptığı stratejik yatırımlarla en ileri teknolojilerin kısa sürede benimsenmesini hızlandırıyor. Bu yatırımlar, Dare Forward 2030 stratejisini destekliyor ve “Özen, Teknoloji ve Değer” olmak üzere üç temel sütuna dayanıyor. Stellantis Ventures tabanlı üç proje ise 2023’te başlatılıyor. Tüm projeler, mobilite ve müşteri deneyimini iyileştirmek için inovasyona odaklanıyor.
Stellantis N.V.’nin kurumsal girişim fonu Stellantis Ventures, şirketin ileriye dönük “Özen, Teknoloji ve Değer” olmak üzere üç temel sütuna dayanan Dare Forward 2030 stratejik planını desteklemek ve güçlendirmek için kuruldu. Şimdiye kadar 10 start-up şirketi ve 1 mobilite girişim fonu, ilk önemli yatırımlar olarak kabul edildi. Stellantis Ventures tarafından desteklenen projelerden 3’ü ise bu yıl başlıyor. Bununla birlikte fon, yenilikçi, müşteri odaklı sürdürülebilir mobilite teknolojilerinin dağıtımını hızlandırmayı hedeflerken, Stellantis’in daha sürdürülebilir mobilite ve daha iyi araç içi deneyimi geçişine öncülük eden Dare Forward 2030 stratejisini destekliyor.
Stellantis’i bir teknolojisi şirketine dönüştürmenin, müşteri odaklı ve heyecanla çalışan bir start-up zihniyetine sahip olmayı gerektirdiğini belirten Stellantis Baş Teknoloji Sorumlusu Ned Curic, “Stellantis Ventures’ın gücünü, müşterilerimiz ve toplum için kabin içi deneyimine dönüştürebileceğine ve mobilite sektörünü iyileştirebileceğine inandığımız en ileri teknolojiyi geliştiren şirketlerle bağ kurmak için kullanıyoruz” şeklinde konuştu.
Yatırımlar, Dare Forward 2030 stratejisini destekliyor ve “Özen, Teknoloji ve Değer” olmak üzere üç temel sütuna dayanıyor.
ÖZEN
• 6K, daha hızlı, daha temiz ve daha düşük maliyetli sürdürülebilir üretim sağlıyor. 6K’nın UniMelt plazma işlemi, elektrikli araç bataryaları, 3D baskı ve sayısız diğer uygulamalar için yerel sürdürülebilir kritik malzemeler üretmeye yönelik ileri teknoloji bir platform. 6K, temiz, düşük karbon emisyonlu malzemeler sağlamak için gelişmiş sürdürülebilir üretim gerçekleştiriyor.
• Beweelsociety, Stellantis kökenli bir girişim olarak öne çıkıyor. Bu girişim bağlantılı e-bisikletler geliştiriyor ve finansman, sigorta, işletme ve bakım hizmetleri (Bakım ve hırsızlık önleme) de dahil olmak üzere tek bir gelişmiş dijital uygulama aracılığıyla satın almadan bisiklete binmeye kadar geniş bir hizmet yelpazesi sağlıyor. Vizyonunu geleneksel otomobilin ötesine genişleten Beweelsociety, Stellantis’in sürdürülebilir ve hafif mobilite alanında büyümesini hızlandırmaya yardımcı oluyor. Üretilen ilk e-bisikletler, 2023’ün son çeyreğinden itibaren Avrupa’daki özel bisiklet bayilerinden ve teknoloji odaklı perakendecilerden satın alınabilecek.
• NetZero, tarım artıklarını çok istikrarlı bir karbon formu olan biyokömüre dönüştürerek, uzun vadede atmosferdeki karbonu giderme konusunda uzmanlaşmış bir iklim girişimi. Biochar, tarım topraklarıyla karıştırıldığında verimi artırabiliyor ve gübre ihtiyacını azaltabiliyor. NetZero’nun misyonu, iklim ve insanlar için tropik bölgelerde biyokömürü yaygınlaştırmak.
TEKNOLOJİ
• Nauto, daha güvenli sürüş yoluyla maliyet düşürme ve hayat kurtarmaya yardımcı olmak için 800’ün üzerinde ticari filoya, gelişmiş risk veri bilimi ile birleştirilen yapay zekâ ve bilgisayarlı kamera teknolojisi sistemlerini uyguladı. Nauto’nun güvenlik sistemi, hem sürücü davranış riskini hem de harici yol riskini değerlendiriyor ve aynı zamanda sürücü mahremiyetine saygı duyarak dikkat dağınıklığını azaltmak ve çarpışmaları gerçek zamanlı olarak önlemek için sürücüleri uyarıyor ve yönlendiriyor. Nauto Cloud ve mobil uygulamalar, filo güvenliği ve risk yöneticilerinin filoları daha verimli bir şekilde işletmesine, risk altındaki sürücüleri belirleyip yönlendirmesine ve talep işleme sürecini hızlandırmasına yardımcı oluyor. Nauto çözümü, bu yaz ABD’de Stellantis ticari filo araçlarında satışa sunulacak.
• Arazi uzmanları ve meraklılarından oluşan Trails Offroad, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da Jeep® Uconnect sistemine yüklenebilen ve 3.000’in üzerinde ayrıntılı offroad parkur kılavuzunu içeren bir dijital kitaplık sunuyor. Her bir kılavuz; rota açıklaması, önemli ara noktalar, zorluk dereceleri, ilgi çekici noktalar, videolar ve incelemeler dahil olmak üzere ayrıntılı bilgiler sağlıyor. 2023 yazından itibaren, belirli yeni Jeep® araçlar, 62 “Jeep Badge of Honor” parkuru da dahil olmak üzere 200’ün üzerinde önemli parkur rehberine erişebilecek. Kataloğun tamamı ise abonelik hizmeti olarak sunulacak.
• Viaduct, kalite ve bakım için araç analitiğini iyileştirmek üzere tasarlanan bir yapay zekâ platformu. Platform, arıza ve sensör verilerindeki anormallikleri belirlemek, araç sağlığını tahmin etmek ve önleyici bakım rutinlerini geliştirmek için makine öğrenimi algoritmalarını devreye alarak araçları daha güvenli, daha güvenilir ve kişiselleştirilmiş hale getiriyor.
• Geoflex, markası ne olursa olsun, tüm küresel navigasyon uydu sistemleri alıcılarının doğruluğunu, bütünlüğünü ve çalışma sürekliliğini artırmak için tasarlanan, dünya genelinde bir uydu konumlandırma iyileştirme teknolojisi operatörü. Hipergeolokasyon hizmetleri, dünyanın her yerinde, karada, denizde ve havada 4 santimetre hassasiyete kadar doğru, güvenli ve dayanıklı konumlandırma sağlıyor.
• Envisics, dinamik holografik teknolojilerin öncüsü ve artırılmış gerçekliğe sahip yükseltilmiş gösterge ekranları (AR-HUD) ile otomotiv sensör sistemleri uygulamasında da öncü. Envisics teknolojisindeki ilerleme, otomotiv ekranlarını dönüştürme ve araç içi deneyimde devrim yaratma fırsatı sunuyor.
DEĞER
• Electra Vehicles, elektrikli mobilite için batarya yazılım çözümleri alanında lider bir tedarikçi. Electra, batarya yönetim sistemleri, tahmine dayalı batarya analitiği ve batarya paketi tasarım yazılımı için aktif ve uyarlanabilir kontroller sağlıyor. Entegre ve bulut tabanlı yapay zekâ ve makine öğrenimine (AI/ML) dayanan batarya geliştirme özellikleriyle Electra, elektrikli mobiliteyi geliştirmek için batarya gücünün potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyor.
• Lyten, çeşitli gelişmiş uygulamalar için ayarlanabilen ve benzersiz bir dekarbonizasyon malzemeleri platformu olan Lyten 3D Graphene™’i ortaya çıkardı. Bu platform, azaltılmış araç ağırlığı için hafif kompozitler, sürüş deneyimini iyileştirmek için gelişmiş sensörlerle birlikte sıfır nikel, kobalt veya manganez kullanan, daha yüksek enerji yoğunluğuna, daha düşük karbon ayak izine sahip, tedarik zinciri bağımsızlığını mümkün kılan, son derece sürdürülebilir, yenilikçi bir lityum-kükürt batarya üretilmesini sağlıyor.
Londra’daki MOVE 2023 etkinliğinde yer aldı
Stellantis Ventures, Londra’da gerçekleştirilen MOVE 2023’te, 36 numaralı stantta, katılımcı ve ana konuşmacı olarak yer aldı. Ayrıca “Start Me Up! İnkübatörlerin mobiliteyi daha da ileriye götürmedeki merkezi rolü” ve “Start-up ekosistemi ve Unicorn yolculuğu” konulu bir panele katıldı.
Stellantis Ventures, Mart 2022’de Stellantis Dare Forward 2030 stratejik planının önemli bir bileşeni olarak duyurulmuştu. Dare Forward 2030 stratejik planı, 2030 yılına kadar karbon salınımını 2021 verilerine kıyasla yarıya indirmek ve 2038’e kadar karbon net sıfıra ulaşmak için kapsamlı emisyon azaltma hedeflerini benimsiyor. Dare Forward 2030’un temel hedeflerinde, Avrupa’daki binek otomobil satışlarının tamamının ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki binek otomobil ve hafif ticari araç satışlarının yarısının 10 yılın sonunda batarya elektrikli olması yer alıyor. Ayrıca net gelirleri 2030 yılına kadar ikiye katlama (2021’e kıyasla) ve 10 yıl boyunca çift haneli Düzeltilmiş Faaliyet Geliri marjına ulaşmayı hedefliyor. Bunun dışında 2030 yılına kadar tüm pazarlarda sunduğu ürün ve hizmetlerde, müşteri memnuniyetinde ilk sırada yer almayı hedefliyor.
Stellantis Ventures Hakkında
300 milyon Euro ilk yatırımla kurulan Stellantis Ventures, Stellantis'in ilk kurumsal girişim fonu. Otomotiv ve mobilite sektörleri için ileri teknolojiler geliştiren, bireysel müşteriler ve toplum için koşulları iyileştirmeye odaklanan yeni ve ileri seviyede Start-up şirketlerini hedefliyor. Fon, portföy şirketlerinin Stellantis'in ürün ve operasyonlarında teknolojik gelişim için yüksek bir potansiyel dışında, sürdürülebilir büyüme beklentilerine sahip olması gibi ikili göreve sahip. Dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden ve mobilite tedarikçilerinden biri tarafından desteklenen Stellantis Ventures, portföy üyeleri için hızlı ve etkili bir şekilde değer yaratmak gibi benzersiz bir konuma sahip. Finansman arayan Start-up ve girişimler https://stellantis.ventures adresini ziyaret edebilir.
Stellantis Hakkında
Stellantis N.V. (NYSE: STLA / Euronext Milan: STLAM / Euronext Paris: STLAP) dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden ve ulaşım tedarikçilerindendir. Aralarında Abarth, Alfa Romeo, Chrysler, Citroën, Dodge, DS Automobiles, Fiat, Jeep®, Lancia, Maserati, Opel, Peugeot, Ram, Vauxhall, Free2move ve Leasys gibi köklü bir geçmişe sahip ikonik markalar, yenilikçi ürün ve hizmetler konusunda vizyon sahibi kurucuların ve günümüz müşterilerinin tutkusunu yansıtıyor. Çeşitlilikten güç alarak, yarının ulaşımını şekillendiriyor ve tüm paydaşlarını ve faaliyet gösterdiği topluluklar için hem katma değer yaratıp hem de en büyük şirket değil, en büyük sürdürülebilir teknoloji ulaşım şirketi olmayı hedefliyor.
Daha fazla bilgi için: www.stellantis.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Gezegenimiz,
önümüzdeki birkaç yıl içinde daha önce hiç geçmediğimiz kritik bir sıcaklık eşiğini aşma noktasına yaklaşıyor. Dünya Meteoroloji Örgütü'nün son bulgularına göre,
insan faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonlar ve yaklaşan El Niño hava olayları, 2023 ile 2027 yılları arasında 1,5°C sınırını aşma olasılığını önemli ölçüde artırıyor. Bu durum 2030’a kadar 2 milyar insanın 29°C'nin üzerindeki ortalama yıllık sıcaklıklara
maruz kalacağı; doğal afetlerin şiddetlenerek ve hasarını büyüterek devam edeceği ve dünya genelinde kuraklığın yaygınlaşacağı anlamına geliyor. İklim değişikliği, tüm endüstriler için yıkıcı sonuçlar doğururken bu zararı en aza indirmek ve gelecek nesillere
daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için tüm kurumların elini taşın altına koyması gerekiyor.
Küresel
ölçekte yılda yaklaşık 200 milyar litre tüketilen, dünyanın en çok içilen üçüncü alkollü içeceği olan biranın üretim sürecinin her aşamasında su kullanılıyor. SABMiller ve WWF tarafından yapılan bir çalışmaya göre, bir litre bira üretmek için 50 ila 155 litre
su tüketiliyor. Ayrıca üretim sürecinde ciddi miktarda sera gazı havaya karışırken, tüketicilere kadar uzanan tüm aşamalar ciddi miktarda karbon emisyonuna neden oluyor.
Hedef
net sıfır emisyon
San
Francisco merkezli teknoloji şirketi Pubinno, yapay zeka ve robotik alanında patentli çözümler geliştirerek bira endüstrisinin değer zinciri boyunca atık ve karbon emisyonlarını en aza indirmek için çalışıyor. Tasarruf ve sürdürülebilirliği odağına alan yenilikçi
ürünleriyle dikkat çeken şirket, teknoloji ve verinin, bira endüstrisinin neden olduğu atığı ortadan kaldırma gücünden yola çıkarak; bir "Net Sıfır”
manifestosu ortaya koydu. Pubinno’nun Net Sıfır manifestosu, bira endüstrisinin tüm paydaşlarını güçlerini birleştirmeye ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeye davet eden bir çağrı niteliği taşıyor.
Fıçı
başına %20’ye varan verim artışı
Dünyanın
farklı kıtalarında “Biranın İnterneti” konseptini hayata geçiren Pubinno’nun Türkiye pazarı için en önemli odağı sürdürülebilirlik. Misyonunu “dünyanın dört bir yanında mükemmel bira servisini standart haline getirirken gezegeni kurtarma çabalarına katkı sağlamak”
olarak tanımlayan şirket, raporlara göre ortalama fıçı başına %23’lük bir zayiatın oluştuğu sektörde geliştirdiği patentli teknolojileri ile fıçı başına %20’ye varan verim artışı sağlıyor. Üstelik Smart Tap ile servis edilen 1 litre bira, geleneksel musluklardan
servis edilen biraya kıyasla 0.013kg CO2 daha düşük karbon ayak izine yol açıyor. Pubinno, bugüne kadar toplamda 60 milyon bardağın üzerinde mükemmel bira servis ederken 700 milyon litreden fazla su tasarrufu gerçekleştirdi. Sunduğu yenilikçi teknolojiler
ve sürdürülebilirliğe dair vizyonu ile sektörde oyunu değiştiren küresel şirketler arasında yer alan Pubinno’nun başarıları global otoriteler tarafından da takdir görüyor. Şirket geçtiğimiz yıl Forward Fooding tarafından düzenlenen FoodTech 500 listesinde
en iyi 120 şirketten biri olarak seçildi.
“Herkesi,
gezegenimizi kurtarma misyonumuza katılmaya davet ediyoruz”
Pubinno
Kurucu Ortağı Can Algül, “İklim krizi, ormanların azalması, artan tüketim nedeniyle doğal kaynakların baskı altında olması, hava ve su kaynaklarının kirlenmesi ve biyolojik çeşitlilik üzerinde olumsuz etkiler yaratmasıyla birlikte, dünya hızla geri dönüşü
olmayan bir noktaya ilerliyor. Bu
hayati mesele için çözüm, acil ve kolektif bir eylem planını harekete geçirmekte yatıyor. Biz bu noktada, sürdürülebilirlik odaklı bir şirket olarak, Net Sıfır manifestomuzla farkındalığı artırmak, sektördeki tüm oyuncuların elini taşın altına koymasını sağlamak
için adımlar atıyoruz. Yüksek teknolojimiz ve gezegenimizin sürdürülebilirliğini odağına alan çalışmalarımız, bira üretim sürecinin her aşamasında karbon salınımını azaltma ve Net Sıfır bir geleceğe doğru ilerleme konusundaki vizyonumuzu yansıtıyor. Birleşmiş
Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne olan bağlılığımızla amacımız gelecek nesiller için daha iyi bir dünya yaratmak. Pubinno olarak, herkesi gezegenimizi kurtarma misyonumuza katılmaya davet ediyoruz” dedi.
PUBINNO
HAKKINDA
2015’te
Can Algül ve Necdet Alpmen tarafından kurulan Pubinno, San Francisco merkezli bir teknoloji şirketidir. Yapay zeka ve robotik teknolojiye sahip patentli akıllı musluk sistemleri geliştiren Pubinno, 2016’da Alchemist Accelerator programına seçildi ve 2019’da
geliştirdiği Smart Tap’leri 5 farklı ülkeye ihraç ederek büyük bir başarıya imza attı. 2021’in haziran ayında dünyanın ilk yapay zeka tabanlı, patentli teknolojiye sahip otomatik içecek hattı temizleme cihazı Smart Clean’in lansmanını gerçekleştirdi ve The
Technical University of Munich (TUM) tarafından test edilerek A’ Design ödülüne layık görüldü. Bağlantılı ürünlerinden elde edilen gerçek zamanlı verileri ve içgörüleri ortaklarının erişimine sunan Smart Hub’ın da yer aldığı ürün ekosistemi ile “Biranın İnterneti”
konsepti ile sektörde ilk defa veriye dayalı karar alma mekanizmalarını mümkün kılan şirket, köklü sorunlara teknoloji ve veri odaklı çözümler getirerek pandemi döneminde yüzde 400’lük büyüme elde etti. Geçtiğimiz yıl Pubinno teknolojilerini kullanarak mükemmel,
sürdürülebilir ve hijyenik bira servisi yapan mekanları gösteren bir harita olan ve anlık veriler ile devamlı güncellenen Pubinno Selections’ı duyuran şirketin teknolojileri şu anda dünyanın en büyük 10 bira markasından 3’ü tarafından 3 kıtada, 60 şehirde
2000’den fazla noktada kullanılıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.