Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Günümüzde bilgi işlem işlerinin ve verilerin bulut ortamına kaydırılması, şirketlerin çalışma şeklini değiştirirken verimlilik, çeviklik, esneklik, büyüme ve ölçek kazanmalarını da sağlıyor. KPMG'nin "2023 Bulut Dönüşümü Araştırması" verilerinin de gösterdiği gibi her ölçekten işletmede bulutun benimsenmesi hız kazanmaya devam ediyor. KPMG'nin araştırmasına katılan 300 katılımcının yarısından fazlası önümüzdeki iki yıl içinde, kuruluşlarının hassas verilerinin tamamını olmasa da çoğunluğunu bulut platformlarında barındırmayı planladığını söylüyor.
KPMG Türkiye Teknoloji Danışmanlığı Lideri ve Şirket Ortağı Gökhan Mataracı, araştırmayla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Kurumların günümüz veri işleme yoğunluğu gereksinimleri düşünüldüğünde daha çevik, efektif, ölçeklenebilir, güvenilir, sorunsuz ve gittikçe büyüyen bir bilişim alt yapısına ihtiyacı var. Bulut çözümler bu gereksinimleri karşılayabilecek yaklaşımlar sunabiliyor ancak bulut sistemlerinin kurumların her seviyesindeki bireylerin mesafeli durduğu, risk bakış açısıyla daha fazla değerlendirmenin yapılması gereken teknolojilerden oluştuğu da bir gerçek. Bu konuyu daha derin incelemek için üst düzey bulut uzmanları ile bir araya geldik. Kurumsal düzeyde bulut risk stratejilerindeki eğilimlerin yanı sıra bulut teknolojilerinin kullanımıyla bağlantılı operasyonel ve uyumluluk sonuçlarını da inceledik. Aynı zamanda veri kaybı vakaları, uygulama kesintileri, aksama süreleri ve denetim sorunları gibi farklı bulut risklerini de analiz ettik. Özetle şirketlerin daha fazla uygulama ve veriyi buluta taşırken güvenlik sorunlarını nasıl belirleyip ele alabileceklerini ve paydaşların bu dönüşüme güven duymasını nasıl sağlayabileceklerini incelediğimiz bu raporumuz, bulut yolculuklarında tüm şirketlere oldukça faydalı olacaktır." dedi.
Bulutun yaygınlaşması devam ediyor
Araştırmaya göre, bulut ortamlarının şirketlerin BT'sinin giderek daha baskın bir parçası haline gelmesiyle birlikte, giderek daha fazla kuruluş buluta yöneliyor. Katılımcılar kullandıkları tüm iş uygulamalarının yüzde 78'inin şu anda bulutta yer aldığını söylüyor. Bulut ortamlarının türleri arasındaki dağılım ise neredeyse eşit. Uygulamaların yüzde 30'u genel bulut altyapılarında (IaaS/PaaS) yer alırken bunu yüzde 26 ile genel bulut SaaS ve yüzde 23 ile özel bulut ortamları takip ediyor.
Genel bulut ortamlarına doğru eğilim artıyor
İş uygulamalarının gelecekte nerede yer alacağı konusu incelendiğinde genel bulut ortamlarına doğru bir eğilim ortaya çıkıyor. Üç yıl sonrasına bakıldığında, katılımcıların yüzde 28'i iş uygulamalarının şirket içi veya özel bulut ortamlarına kıyasla genel bulutta bulunma ihtimalini daha yüksek görüyor. Kuruluşlar ayrıca bulutta daha fazla hassas veri barındırmayı da planlıyor. Araştırmaya katılan tüm katılımcıların yüzde 48'i hassas verilerinin yalnızca küçük bir alt kümesini ya da hiçbirini genel bulutta barındırmıyor olsa da katılımcıların yüzde 52'si iki yıl içinde hassas verilerinin tamamını olmasa da büyük bir kısmını genel bulutta barındırmayı planlıyor.
Kuruluşlar bulut risk yönetimini güçlendirmek istiyor
Kuruluşların bulut kullanımı ve olgunluğuna bağlı olarak risk kategorileri ve seviyelerinde farklılıklar olsa da araştırma çoğu kuruluşun bulut risk yönetimini güçlendirmek istediğini gösteriyor. Katılımcıların sadece üçte biri kuruluşlarının bulut riskini yönetme konusunda güçlü olduğunu düşünürken yüzde 25'ten fazlası kuruluşlarının çabalarını zayıf olarak tanımlıyor veya bu konuda çalışmalarının sürdüğünü belirtiyor. Kuruluşlarının bulut risklerini yönetmek için güçlü bir kapasiteye sahip olduğunu söyleyen katılımcılar arasında bile çoğunluk (yüzde 60) bulut risk yönetimiyle ilişkili maliyetleri düşüremediklerini söylüyor.
Araştırma ayrıca buluta geçişin operasyonel esneklik için sihirli bir değnek olmadığını da gösteriyor. Kuruluşların yarısından fazlası geçtiğimiz yıl bulut riskleri nedeniyle operasyonel bir sorun yaşadı. BT gecikmeleri (yüzde 49), üretkenlik kaybı (yüzde 45) ve hizmet sunma kabiliyetinin azalması (yüzde 45) en önemli sorunlar olarak öne çıktı. Tahmini ortalama veri kaybı vakası sekiz oldu. İş açısından kritik uygulama kesintileri ortalama 7,7 kez meydana geldi. Geçtiğimiz yıl, bulut kullanımından kaynaklanan uyumluluk sorunları da yaygınlık gösterdi. Kurumların yüzde 43'ünde denetçiler veya düzenleyiciler 6 ila 10 arasında sorun tespit ederken yüzde 87'sinde en az iki sorun tespit ettiler.
Tehdit ortamı genişliyor
Anket bulgularına göre, bulut teknolojilerinin kullanımı söz konusu olduğunda, günümüzün tehdit ortamı da oldukça genişliyor. Katılımcılar, kötü amaçlı yazılımların bulut iş yüklerine taşınması (yüzde 36); API'lerin güvensiz kullanımı nedeniyle veri kaybına neden olan saldırılar (yüzde 32) ve üçüncü bir tarafın yetkisiz erişimi (yüzde 32) başta olmak üzere çok çeşitli iç ve dış tehditlerden endişe duyuyor. Diğer yandan genel bulut ortamları hem bilgi hem de erişim güvenliğinin sağlanması için paylaşılan sorumluluklar nedeniyle özel riskler oluşturuyor. Ağ güvenliği (yüzde 27), genel bulut risk endişeleri listesinde ön sıralarda yer alıyor. Kuruluşların genel bulut iş yüklerini korumada karşılaştıkları diğer başlıca zorluklar ise uygulama güvenliği (yüzde 24), siber saldırıların yönetimi (yüzde 23) ve veri kaybı ile sızıntılar (yüzde 22) olarak öne çıkıyor.
Yasal düzenlemeler zorluk yaratıyor
Kuruluşlar bulut teknolojilerini benimsedikçe düzenleyici konular da risk oluşturuyor. Ankete katılan her on kişiden yaklaşık altısı (yüzde 59) kuruluşlarının yasal düzenlemelere karşı yükümlülüklerinin ve taahhütlerinin önemli olduğunu ve çeşitli uyumluluk zorunluluklarına tabi olduklarını belirtiyor. Ankete katılanların kayda değer bir kısmı da bulut kullanımının tüm yönetmeliklere ve gerekliliklere uyumu daha karmaşık hale getirdiğini söylerken katılımcıların yüzde 35'i Avrupa'nın Genel Veri Koruma Yönetmeliği'nin (GDPR) en büyük zorluk olduğunu belirtiyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Geçtiğimiz yıl, Samsung Mobil Deneyim İş Birimi'nin Başkanı olarak sorumluluklarımı genişleterek Kurumsal Tasarım Merkezimize liderlik etmeye başladım. Mühendislik kariyerim sayesinde, en üstün tasarımların teknolojik yeniliklerle iç içe olduğunu kavramıştım. Bu yeni sorumluluğum da tasarım, mühendislik ve Ar-Ge sinerjisinin nasıl dönüştürücü deneyimler sağlayabileceğini daha derinlemesine incelememe olanak tanıyor. Tasarımcı arkadaşlarımla birlikte, köklerimizi anlamak ve büyümemizi öngörmek için Samsung'un tasarım stratejisini derinlemesine araştırmaya başladım.
Zaman akıyor, taahhüdümüz değişmiyor
Samsung, 1996 yılında felsefesini benimsemişti: "İnsanlardan ilham alarak geleceği şekillendirmek." Yarattığımız ürünler sizi, yani kullanıcılarımızı derinlemesine anlayarak tasarlanıyor ve kullanıcı odaklı bir yaklaşımın geleceğin anahtarı olduğuna ilişkin inancımızı koruyoruz. Kullanıcılar anlamlı bir iletişime ve sade kazanımlara ham teknolojik meziyetlerden daha fazla değer veriyor. Biz de Samsung tasarım felsefesini, her birinin odağında sizin yer aldığınız üç Tasarım Kimliğe dönüştürdük: Ürünlerimiz Esaslı, Yenilikçi ve Uyumlu olmalı.
Esaslı tasarımda, günlük kullanım kolaylığına öncelik veriliyor. Yenilikçi tasarım özgünlüğü vurguluyor ve amacı, yeni ve farklı şekillerde yansıtıyor. Uyumlu tasarım ise, tüm unsurların toplumsal, çevresel ve etik değerlerle uyum içinde bütünsel bir amaç için birlikte iş görmesini temin ediyor.
İnsanlardan ilham alarak geleceği şekillendirmek
Bu üç Tasarım Kimliği, en son donanım ve yazılım ekosistemimizde hayat buluyor. Örneğin bir akıllı telefonu katlama ve açma eylemini düşünelim. Çok basit görünüyor, değil mi? Oysa kullanıcıların hissettiği basitliğe, ancak en temel ve sezgisel olana titizlikle odaklanarak ulaşılır. Özel menteşe işlevselliğini barındıran minimal ve şık görünüm, taahhüdümüzü ve temel tasarımın doğal güzelliğini vurguluyor.
Katlanabilir akıllı telefon ergonomisinde standartları yükselttik. Bir cihazın kalınlığındaki milimetrelik bir fark kulağa büyük bir değişiklik gibi gelmeyebilir. Oysa katlanabilir bir cihazdaki her gram ve milimetre için bir mühendislik atılımı gerekir. Tutkulu zanaatkarlık da işin olmazsa olmazıdır. Bunların tümü bir araya geldiğinde, kullanıcılara büyük faydalar sağlanabilir. İşte bu yüzden en yeni katlanabilir cihazlarımızı daha ince ve daha hafif hale getirmek için birtakım yeniliklere imza attık.
Samsung Galaxy katlanabilir, kişiselleştirilmiş deneyimiyle kullanıcıları tarafından tamamlanıyor. Galaxy katlanabilir cihazlarımızın sunduğu, kelimenin tam anlamıyla en esnek kamera deneyimi sayesinde, kendinizi ifade edişiniz yeni seviyelere Samsung Galaxy ile ulaşıyor. Artık mükemmel açıyı ellerinizi kullanmadan yakalayabilirsiniz. Bilgisayarların sağladığına benzer çoklu görev deneyimi de üretkenlik çıtasını yükseltiyor. Hareket halindeyken çalışabilir, iş birliği yapabilir yahut oyun oynayabilirsiniz.
Samsung Galaxy Tab ve Giyilebilir Cihazlar da aynı ruhla tasarlandı. Güçlü bir bağlantılı deneyimi sunan ekosistemde birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışan bu cihazlar; ihtiyaçlarınızın, önceliklerinizin ve benzersiz kişiliğinizin kusursuz bir uzantısı olarak hizmetinizde.
Samsung Galaxy deneyimi ne olursa olsun, "İnsanlardan İlham Alma" dediğimizde salt insanları kastetmiyoruz. Aynı zamanda topluluklarını, çevrelerini ve gezegenlerini de kastediyoruz. Samsung Galaxy cihazlar sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak gelecek için tasarlanıyor çünkü yaptığımız en küçük şey bile büyük bir etki yaratabilir ve gezegenimizi korumaya katkıda bulunabilir. "Geleceği Şekillendirmek" ise, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yarın sağlama sorumluluğunu da içeriyor.
Daha iyi bir yarına doğru uzanan yolculuğumuzda birlikteyiz
Tasarım, teknolojik yeniliklerle bir araya geldiğinde yeni olasılıklar açığa çıkar. Yenilikçi teknolojiler sayesinde, insanlar bugünden en iyi şekilde yararlanabilir ve nihayetinde mümkün olan en iyi yarını yaratabilir. Sizi, sizden esinlenerek, sizin için yarattığımız en yeni cihazlarımızın ve deneyimlerimizin perdesini aralayacağımız Unpacked'de bize katılmaya davet ediyoruz.
Bir bakıma, üzerinde neredeyse 30 yıldır çalışılan bu cihazlar ve deneyimler, insandan ilham alan onlarca yıllık tasarım çalışmalarının zirvesini teşkil ediyor. Fakat bu daha sadece başlangıç. Sunduğumuz yeniliklerin yaşamlarınıza nasıl uyum sağladığını, yaratıcılık, üretkenlik ya da kendini ifade etme konusunda ne gibi yeni olanaklar sunduğunu görmek, yolculuğumuzun sonraki adımlarına da ilham verecek. Gelin bu yolculukta birlikte ilerleyelim ve sizi gerçekten yansıtan bir gelecek yaratmak için tasarım ve teknolojiden yararlanalım.
26 Temmuz'u bekleyin!
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hyundai, tasarımı, teknolojisi ve konforu artırılmış Yeni KONA ile B-SUV'da atağa kalkıyor.
o Baştan sona yenilenen Hyundai KONA, tek bir gövdede 3 farklı motor tipine yer verecek.
o Elektrifikasyon stratejisinde önemli bir rol oynayan KONA EV ise son çeyrekte geliyor.
o Yeni KONA, dinamik N Line versiyonuyla da performans tutkunlarına sportif bir sürüş sunuyor.
Hyundai, B-SUV segmentine tasarımı ve teknolojileriyle bambaşka bir bakış açısı getiren KONA modelini Türkiye'de de satışa sundu. Bir önceki jenerasyona göre daha geniş, daha teknolojik ve daha dinamik olan model, tek bir gövde altında 3 farklı motor tipine yer veriyor. Her birinde farklı kullanım özellikleri ve görsellik sunan Yeni KONA, daha fazla sportif sürüş ve dinamizm isteyen tüketiciler için de N Line versiyonunu öne çıkarıyor. KONA N Line, dinamik ve agresif çizgilerle desteklenmiş dış görünüşünü 198 beygir gücündeki turbo beslemeli motorla perçinlemiş oluyor. İçten yanmalı benzinli motorların yanısıra geleceğin mobilitesi için de tamamen elektrikli KONA modelini de yılın son çeyreğinde satışa sunmaya hazırlanan Hyundai, tüm seçeneklerde en son teknolojilere, üst düzey konfora ve pratik kullanım özelliklerine yer veriyor.
Şık tasarım öğeleri
Tüm dünyada hızla yükselen bir trend haline gelen B-SUV segmentinde tüketicilerin dikkatini farklı tasarım öğeleri ve üst düzey sürüş dinamikleriyle çeken Hyundai, Yeni KONA'nın ön ve arka bölümünde pürüzsüz bir görünüm sunuyor. Ön ve arkada yer alan çizgi şeklindeki aydınlatma grubu, köpekbalığını andıran burundan başlayarak yumuşak bir şekilde eğim gösteren bagaj kapağına kadar benzersiz bir silüet oluşturuyor. Yeni KONA, EV varyantında da piksel lambalarla daha da farklılaşıyor ve bu ikonik tasarım güzelliğini uygulayan ilk Hyundai modeli olarak bir adım öne çıkıyor.
B-SUV modelin sportif karakteri ise entegre ön ve arka lambalara sahip çamurluk eklentileriyle daha dinamik bir hale getiriliyor. Kama oranlarına sahip yan paneller de tavan hattından arka spoylere kadar uzanan karakteristik krom çıta ile vücut buluyor. Özel olarak tasarlanmış çok kollu 18 inç jant tasarımı ise KONA'nın tüm versiyonları için bir ilk.
İçten yanmalı benzinli motorlar ve hibrit versiyona ek olarak sunulan tamamen elektrikli KONA da birçok tasarım özelliğini daha farklı bir dokunuşla ileriye taşıyor. KONA Elektrik, ön tampondaki radyatör ızgarası yerine üç boyutlu bir süsleme ile ayırt ediliyor. Benzinli ve hibrit seçenekler, daha fazla vurgu için siyah çamurluk kaplaması kullanıyor.
KONA Hibrit, üst ve alt aktif hava kanatçıklarını (AAF) kullanırken benzinli motorlar ise daha düşük bir sürtünme katsayısı için sadece üst hava kanatçığıyla donatılmış. Bu aktif hava kanatları, otomobilin aerodinamik performansını geliştirirken aynı zamanda benzinli ve hibrit versiyonlara EV benzeri bir görünüm kazandırıyor.
Performanstan ilham alan N Line versiyonu ise sportif görüntüsünü vurgulamak için kanat şeklindeki tampon, çift susturucu ve gümüş renkli marşpiyel kullanıyor. Daha agresif ön ve arka tasarım için plastik eklerden faydalanan N Line, 18 inçlik özel alaşım jant tasarımıyla da sportif görüntüsünü belirginleştiriyor.
Daha büyük ve daha ferah iç mekan
Çarpıcı tasarım, ileri teknoloji ve olağanüstü rahatlığı tek bir seferde sunan Hyundai KONA, daha fazla yolcu konforu ve depolama için daha geniş ve çok yönlü iç mekan sağlıyor. Ayrıca, önceki nesle kıyasla 60 mm daha uzun dingil mesafesi, 77 mm daha uzun diz mesafesi ve ikinci sıradaki koltuklarda 11 mm daha yüksek baş mesafesi ile sınıfının en iyi değerlerini sunuyor. Sınıfının en büyüğü olan ikinci sıradaki omuz mesafesi ise 1.402 mm. Böylece yolcular için "en iyi yaşam alanı" gibi bir unvana sahip. KONA'nın sadece 85 mm kalınlığındaki ince ve sert koltukları da arkadaki yolcular için daha fazla yaşam alanı anlamına geliyor. Yeni KONA, iki farklı döşeme seçeneğine sahip. Standart Siyah tek tonlu iç mekan, kırmızı dikiş detaylarıyla N Line versiyonda sunulurken diğer modeller ise gri iki tonlu seçenekle satışa sunuluyor.
Heyecan verici dinamiklere sahip üst sınıf KONA, geniş iç mekanı ve sağlam duruşu, sofistike bir sadelikle birleştirirken tüm bu özelliklere ek olarak da direksiyon simidinin arkasına yerleştirilmiş sütun tipi elektrikli vites kolu, bardak tutucular, büyük çantalar için saklama gözleri ve geniş orta konsolla genişliği artırıyor. Tamamen katlanabilir ikinci sıra koltuk ve arka bölme de geliştirilmiş yükleme kolaylığını destekliyor. Bu sayede en yüksek düzeyde kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak için 466 lt (VDA'ya göre koltuklar yatıkken 1.300 litreye kadar) kargo alanı sağlıyor. Bu yeni boyutlar, etkileyici bir şekilde yüzde 30 oranında artan bir uzunluk ve bagaj kapasitesi anlamına geliyor.
Hyundai Yeni KONA, 12,3 inçlik entegre çift ekranıyla ergonomik olarak konforlu kullanımı desteklerken, özellikle uzun mesafeli sürüşlerde bir adım öne çıkıyor.
Yeni KONA, sürücü odaklı mimariyle tasarlanan geniş ve esnek iç yaşam alanı ile kendi segmentinde üstün konfor ve ferahlık sağlıyor. Açık modüler düzen ve yatay kokpit mimarisi, daha geniş kabin alanıyla birleştiğinde hem sürücünün hem de yolcuların ihtiyaçlarını karşılarken sadeliği ve ferahlığı da cömertce vurgulamış oluyor.
Yeni genişletilmiş açılır tavan ise daha iyi bir araç içi deneyimi sağlıyor. İç mekana daha fazla ferahlık katan bu donanım, aynı zamanda temiz havanın ve güneş ışığının kabine dolmasına da izin veriyor.
Daha fazla rahatlık için sınıfının en iyisi teknolojiler
Yeni jenerasyon KONA'nın özelleştirilebilir akıllı elektrikli bagaj kapağı, kullanıcılar için ek bir kolaylık. Sürücüler, bagaj kapağının açılma yüksekliğini ve hızını bilgi-eğlence sistemi ekranından ve ayrıca bagaj kapağının tercih edilen yüksekliğinde üç saniye boyunca kapatma düğmesine basarak seçebiliyor. Ayrıca, KONA'nın koltuk konumu ayarları için de entegre bellek sistemi ve kablosuz şarj sistemi de dahil olmak üzere çoklu şarj bağlantı noktaları da daha fazla mobilite deneyimi sunuyor. Kullanıcılar, KONA'nın orta konsolunda bulunan kablosuz hızlı şarj pedi ile uyumlu cihazlarını hareket halindeyken de zahmetsizce şarj edebiliyor. Bu şarj sistemiyle beraber 15 W'a kadar performans sergileyen araç, ayrıca hem sürücü hem de yolcular için önde iki USB-C şarj portu ve bir de 12V elektrik prizi bulunduruyor. Arkadaki yolcular da iki adet USB-C şarj cihazını sürüş boyunca rahatlıkla kullanabiliyor.
Yeni KONA ile daha güvenli sürüş
Baştan sona yenilenen otomobil, daha dinamik bir sürüş ve yol tutuşu için geliştirilmiş özelliklerle birlikte geliyor. Geleneksel vites kolu yerine direksiyona entegre elektrikli vites değiştirme, hassas ve güvenli bir gelişmiş deneyim sunmak için daha hızlı ve sezgisel olarak görev alıyor. Direksiyon simidinin arkasına yerleştirilen bu vites kolu, eşyalar için daha fazla alan ve düzenli bir iç görünüm de sağlarken, dinamik kullanıma da olanak sağlıyor. Yeni KONA, Ön Çarpışma Önleme Asistanı (FCA), Şeritte Kalma Asistanı (LKA), Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA), Güvenli Çıkış Uyarısı (SEW) gibi çeşitli gelişmiş sürücü destek sistemleriyle (ADAS) geliyor. Akıllı Hız Limit Yardımı (ISLA), Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW), Kör Nokta Görüntüleme Asistanı (BVM), Uzun Far Yardımı (HBA), Akıllı Hız Sabitleme Kontrolü (SCC) ve Şerit Takip Asistanı (LFA) gibi çeşitli sürüş kolaylığı işlevleriyle sunuluyor.
Güvenli park menavrası için de Çevre Görüş Monitörü (SVM), Arka Çapraz Trafik Çarpışma Önleme Asistanı (RCCA), İleri/Yan/Geri Park Mesafe Uyarısı (PDW), Geri Görüş Kamerası gibi çeşitli gelişmiş teknolojiler sunuyor. KONA, hibrit versiyonda da Uzaktan Akıllı Park Yardımı (RSPA) özelliği sunuyor.
Motor ve şanzıman seçenekleri
Türk tüketiciler, Yeni KONA modelini dört farklı motor seçeneği ile tercih edebilecek. İçten yanmalı benzinli motor seçenekleri 120 beygirlik (200 Nm tork) 1.0 litrelik T-GDi Elite DCT ile başlarken, daha fazla performans için 198 beygir (265 Nm tork) gücündeki 1.6 T-GDi N Line öne çıkıyor. Kullanıcılar, yakıt ekonomisi için de 141 PS'lik kombine çıkış ve 265 Nm'ye kadar tork ile etkileyici hızlanma ve yüksek verimlilik sağlayan 1.6 lt GDi Hibrit versiyonu satın alabilecekler. Bu motor seçenekleri, turbo versiyonlarda 7 ileri Çift Kavramlı Şanzımanla (7DCT) kombine edilirken, hibrit versiyon ise 6 ileri Çift Kavramlı Şanzımanla (6DCT) ile geliyor. Hyundai KONA, N Line versiyonda dört tekerlekten çekişle sunulurken diğer seçenekler ise önden çekişli olarak satın alınabiliyor.
Hyundai, elektrifikasyonda standartları yeniden belirleyen tamamen elektrikli versiyonu ise 2023 yılının son çeyreğinde satışa sunacak. Tek bir gövde altında üç farklı motor tipini zengin donanım seçenekleri ve akıllı teknolojilerle sunan Hyundai, KONA modeliyle beraber B-SUV segmentinde daha fazla aktif olmayı hedefliyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çevreci ve yenilikçi ürünleriyle 69 yıldır sektöre öncülük eden DemirDöküm, "Of Dedirten Sıcaklara, Oh Dedirten Klima" söylemiyle yeni reklam kampanyasını yayımladı. Renkli ve eğlenceli görüntüleriyle dikkat çeken reklamda; üstün teknolojiyle üretilen DemirDöküm klimaların tüketicisine sunduğu üst düzey konforun altı çiziliyor.
DemirDöküm, soğutma ürün grubuna yönelik hazırladığı yeni reklam filminde, yazın sıcağını ve nemli havasını unutturup, serin bir nefes aldıracak. "Of Dedirten Sıcaklara, Oh Dedirten Klima" sloganıyla izleyiciyle buluşan yeni reklam filminde DemirDöküm yeni nesil klima serisinin tüketicisine sunduğu üst düzey konforun altı çiziliyor.
DemirDöküm'ün müşteri profili ve tüketici trendleri göz önünde bulundurarak izleyenlerin kendiyle özdeşleşebileceği reklam filmi, renkli ve eğlenceli görüntüleriyle dikkat çekiyor. Sotka imzasını taşıyan film, dijital dünyanın yanı sıra İstanbul'un önemli metro hatlarında, klima kategorisinin öne çıktığı büyükşehir havaalanlarındaki dijital reklam alanlarında ve sosyal medyada 3 hafta boyunca yayında kalacak.
HURGZ TEKNİK BAKIŞ
Dün yıllık ortalama üzerine çıkması nedeniyle direnç seviyelerini paylaştığımız hissede hissede, yüksek hacmin gerçekleştiği 4.42 üzerinde kalıcılık dikkate alınabilir.
Haftalık bazda 4.64 üzerinde 4.69 4.80 4.95-4.97,
Aylık bazda 4.83 4.93 4.97 5.43 dirençler.
Geri çekilmelerde saatlik bazda 4.35 4.29 destek
https://www.icbcyatirim.com.tr/tr/images/pdf/Teknik-19072023-HURGZ.pdf
ICBC Turkey Yatırım Menkul Değerler
https://www.icbcyatirim.com.tr/tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
OYAK YATIRIM Araştırma kapsamında yer alan şirketlerin 14 Temmuz 2023 tarihli kapanışa göre güncel yabancı payları ile haftalık ve yılbaşından bu yana pay değişiklikleri ve getirileri yer almaktadır.
Araştırma kapsamımızda yer alan şirketlerde 14 Temmuz 2023 itibarıyla haftalık bazda yabancı payı en çok artış gösteren hisseler AKBNK (+3.57 puan), ASELS (+1,65 puan), SAHOL (+1,28 puan), GARAN (+1,24 puan) ve TOASO (+1.12 puan) olurken haftalık bazda yabancı payı en çok düşüş gösteren hisseler ise AKGRT (-2.62 puan), TTKOM (-2.11 puan), KRDMD (-1.51 puan), TUPRS (-0,74 puan) ve ISCTR (-0,40 puan) olmuştur.
Hisse performansı olarak haftalık bazda en çok artış gösteren hisseler AKBNK (+%22.21), AEFES (+%22.15), ASELS (+%17.70), GARAN (+%16.81) ve DOAS (+%13.97) olurken haftalık bazda en çok düşüş gösteren hisseler ise KRDMD (-%4,69), TATGD (-%4,44), AYGAZ (-%3,82), MAVI (-%3,25) ve YATAS (-%2,47) olmuştur
Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
BMD Araştırma portföyünde BIMAS, PETKM, TCELL, TUPRS, FROTO, AYGAZ, CIMSA, TRGYO, THYAO ve EREGL yer almaktadır. 11-18 Temmuz 2023 döneminde BMD Araştırma Portföyü %0,4 değer kazanırken, SINAİ Endeks %1,8 değer kaybetti. Araştırma Portföyünde geçtiğimiz hafta en yüksek getiriyi %9,6 ile CIMSA sağlarken, en düşük getiriyi -%5,0 ile EREGL elde etmiştir. Yılbaşından bu yana BMD Araştırma Portföyü %27,9 değer kazanmış olup aynı dönemde SINAİ Endeks %12,7 değer kazanmıştır.
BMD Araştırma Portföyü, analistin şirket ziyareti gerçekleştirmesi ile elde ettiği bilgiler sonrası uluslararası değerleme standartlarınca kabul görmüş metodolojiler ile elde edilen şirket değerinin BMD Yatırım Komitesi’nce kabul görmesi şartı ile elde edilen hisselerden oluşmaktadır.
Bankacılık endeksine ait hisseler ve katılım endeksi faaliyet alanı kriterlerine uymayan hisseler portföy oluşturma kriterleri gereği BMD Araştırma Portföyü’ne dahil edilmemektedir.
Rapor için tıklayınız.
https://www.bmd.com.tr/arastirma/model-portfoy
BMD Araştırma
Bizim Menkul Değerler A.Ş.
bmd.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
İkinci çeyrek kar sezonu Cuma günü Arçelik ile başlayacak.
Araştırma kapsamımızdaki şirketler arasındaki Arçelik sonuçlarını Cuma günü açıklayacak. Yapı Kredi'nin ise sonuçlarını 24 Temmuz'da açıklaması bekleniyor. Finans dışı şirketlerin ve sigortaların konsolide olmayan finansal sonuçlarını açıklamaları için son tarih 9 Ağustos, konsolide finansal sonuçların gönderimi için ise 21 Ağustos'tur. Araştırma kapsamımızdaki şirketlerin toplam net karında ikinci çeyrekte yıllık bazda %17 artış tahmin ediyoruz. 2Ç23 için bankacılık sektörü yıllık kar artışı tahminimiz sınırlı artışla %2 olurken, finans dışı şirketler içinse yıllık bazda %28 oranında artış olacağını tahmin ediyoruz.
Bankaların gelir kalitesi zayıflıyor.
Bankaların kar sezonu 24 Temmuz itibariyle Yapı Kredi ile başlarken, onu Garanti ve Akbank takip edecek. Kapsamımızdaki bankaların 2Ç23'de karlarının çeyreksel bazda sadece %3, yıllık bazda ise %2 artmasını bekliyoruz. Çekirdek gelirler (faiz gelirleri + komisyonlar), yüksek mevduat maliyetleri ve bankaların bu yıl Ekim ayı için daha düşük TÜFE varsayımları kullanması nedeniyle çeyrek bazda %22 daralabilir. TL makasta çeyreklik bazda yaklaşık 3 puanlık düşüş beklerken, çekirdek makasın 2Ç'de 1Ç'ye kıyasla 2 puan daha düşük olmasını bekliyoruz. Bankalardaki gelir kalitesindeki potansiyel zayıflığın arka planında yasal düzenlemelerin etkisi vardır. Bankaların ilave düşük getirili devlet tahvili almamak için belirli faiz eşiklerini aşamaması da kredi hacimlerini olumsuz etkilemektedir. Tüm bunları yansıtarak, kapsamımızdaki bankalarda 2 puanlık çeyreksel marj daralması öngörüyoruz.
Tüketici kaynaklı kredi büyümesi ve ödeme sistemlerinin katkısı sayesinde, komisyon gelirleri geçen yılın düşük seviyelerinden daha yukarı gidebilir. Güçlü kambiyo ve türev işlem karları ile azalan para takası maliyetleri sayesinde 2Ç'de ticari karlar bir önceki çeyreğe göre daha fazla destekleyici olabilir. Enflasyon ile güncellenen maaşlar ve deprem bağışlarının da etkisiyle faaliyet giderlerinin yıllık bazda enflasyonun üzerinde büyümesini bekliyoruz. İştirakler geliri ve güçlü tahsilatlar 2Ç'de karlılıkları destekleyecektir. Net kredi risk maliyetinin liradaki değer kaybı ve yeni takibe giren kredilerin etkisinde 2Ç'de biraz bozulma göstermesini öngörüyoruz. Çeyreklik bazda en yüksek net kar büyümesini Albaraka'da, ardından Akbank ve TSKB'den bekliyoruz.
Finans dışı şirketlerin net karının yıllık bazda %28, önceki çeyreğe göre ise %38 artacağını tahmin ediyoruz.
Kapsamımızdaki finans dışı şirketlerin toplam net karının marjlardaki normalleşme ve TL'nin ABD Doları karşısında 2Ç22 sonuna (%14) kıyasla 2Ç23 sonunda (%35) daha fazla değer kaybetmesinden etkilenmesini bekliyoruz. 2Ç22 bazında Omicron endişeleri kaynaklı yavaş toparlanma ve Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının etkileri yer almaktaydı. Bizim görüşümüze göre, 2Ç23 sonuçları enflasyon, Ramazan takvimindeki değişim, Mayıs ayındaki çifte seçim, Şubat ayındaki yıkıcı depremler, gerileyen akaryakıt fiyatları, artan personel giderleri, elektrik, gaz ve nakliye maliyetlerindeki gevşeme gibi birçok faktörden etkilenmektedir. Üretim maliyetleri ve depremle ilgili bir defaya mahsus maliyetlerin etkisiyle 1Ç23'ün zayıf mevsimsel bazının etkisiyle toplam karın bir önceki çeyreğe göre %38 artmasını bekliyoruz. Şirketlerin (2Ç23 net karları pozitif olan) yıllık net kar büyümesi açısından TRGYO, TTRAK, DOAS, AKCNS ve INDES'in lider şirketler olmasını bekliyoruz. Buna karşılık PETKM, TKFEN, TUPRS, KRDMD ve AYGAZ'ın net karlarında düşüş bekliyoruz. Kapsama alanımızdaki iki şirkette ise zarar bekliyoruz. TTKOM ve ULKER'in 2Ç23 net zararlarını sırasıyla 1,4 milyar TL ve 1,97 milyar TL olarak tahmin ediyoruz.
Finans dışı şirketlerin FAVÖK'ünde yıllık %39, önceki çeyreğe göre ise %41 artış bekliyoruz.
Yıllık FAVÖK büyüme sıralamasına göre, TTRAK, DOAS, PGSUS, AKCNS ve ARCLK'in kapsamımız dahilinde en kuvvetli artış performansını göstermesi beklenmektedir. Diğer taraftan, PETKM, TKFEN, ALKIM, AKSEN, KOZAL ve AKSA 2Ç23'te yıllık bazda daha zayıf FAVÖK performansı gösterebilir
Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.