• ABD'de ISM imalat sektörü dışı pmi Nisan'da:51.6 (Beklenti:50.2 Önceki:50.8)
  • ABD'de ISM imalat dışı yeni siparişler endeksi Nisan'da: 52.3 (Önceki:50.4)
  • ABD'de ISM imalat dışı iş dünyası aktivite endeksi Nisan'da:53.7 (Önceki:55.9)
  • ABD'de ISM imalat dışı ödenen fiyatlar endeksi Nisan'da: 65.1 (Önceki:60.9)
  • ABD'de ISM imalat dışı iş dünyası aktivite endeksi Nisan'da:53.7 (Önceki:55.9)
  • ABD'de ISM imalat dışı yeni siparişler endeksi Nisan'da: 52.3 (Önceki:50.4)
  • ABD'de ISM imalat sektörü dışı pmi Nisan'da:51.6 (Beklenti:50.2 Önceki:50.8)
  • ABD'de ISM imalat dışı yeni siparişler endeksi Nisan'da: 52.3 (Önceki:50.4)

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

OMODA’nın Siber-Meka Crossover modeli C3 tanıtıldı - Basın Açıklaması

29 Nisan 2025 • 18:04:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Yenilikçi tasarım diline sahip modelleri ile kısa sürede dikkatleri üzerine çeken OMODA markası, C3 modeliyle de crossover segmentinde referans alınacak teknolojiler sunuyor. Yeni OMODA C3, Çin'in Wuhu kentinde gerçekleştirilen "OMODA Günü" etkinliğinde tanıtıldı. Dünyanın dört bir yanındaki nesiller için özel olarak hazırlanan fütüristik bir crossover şöleni olarak dikkat çeken etkinlikte OMODA, en güçlü Siber-Meka Crossover modeli OMODA C3 ile "crossover" konseptini yeniden tanımladı. Genç nüfus kesimini en iyi anlayan crossover marka olma hedefiyle yola çıkan OMODA, ürün tanıtımını; trendleri, kişiliği ve geleceğin yaşam tarzlarını yorumlayan bir etkinliğe dönüştürdü.

Üst düzey teknolojili SUV modelleriyle dikkat çeken OMODA markası, şimdi de OMODA C3 ile ilk Siber-Meka Crossover modelini tanıtmaya hazırlanıyor. OMODA'nın yeni crossover modeli sadece görsel ve teknolojik açıdan yenilikçi bir çözüm olmakla kalmayacak, aynı zamanda otomotiv sektörünü fethedecek yeni bir tarz ve teknolojik uyum da sunacak. "Hareket Halindeki Sanat" tasarım felsefesinin mirasından yola çıkan OMODA, 44 ulusal pazara başarıyla girerek toplam 500.000 adedin üzerinde satış rakamına ulaştı. Böylece dünya genelinde rekor büyüme seviyesine ulaşan "yeni oyuncu" konumuna gelmiş oldu. Dünyanın dört bir yanından kullanıcıların ortaklaşa hazırladığı video klipler alandaki dev ekranda oynatılırken, dünyanın dört bir yanından gelen genç OMODER'lar, modifikasyon yarışmalarından trend belirleyen müzik festivallerine kadar farklı sahnelerde "OMODA Nedir" ve "CROSSOVER Nedir" konularında canlı sunumlar yaptılar. OMODA; gelecek, moda, teknoloji ve çevre dostu olmak üzere dört temel marka genini şekillendirerek, kaliteli bir yaşam için çabalayan yeni nesil yaşam tarzı tutkunlarına ulaşıyor.

OMODA C3 crossover segmentine Siber - Meka yaklaşımıyla sınıf atlatıyor!
OMODA C3 modelinin dünya tanıtımı, bilim kurgu filmi tadında bir O-UNIVERSE filmiyle başladı. Filmde, OMODA C3'ün geometrik şekilli ön tasarımından güçlü yan çizgilerine ve yanıp sönen arka aydınlatmalarına kadar, filmde yer alan siber-fütüristik uzay gemisinin silüeti yavaş yavaş ortaya çıktı. Perde aniden aralandığında ise OMODA C3 tüm ihtişamıyla ortaya çıkarak gövde gösterisi yaptı. OMODA C3'ün her çizgisi mekanik estetiğin altın prensiplerini izliyor. Gövde, yıldızlar arası bir savaş gemisinin zırhını anımsatan keskin, köşeli yüzeylere sahip çok katmanlı geometrik kesimler barındırırken OMODA C3'ün göz alıcı gövde rengi Stellar Mavi, enerjisini doğrudan O-UNIVERSE'den alıyormuş gibi görünüyor ve aracın tamamının nefes alan bir meka gibi görünmesini sağlıyor.
Jantların karmaşık kollu tasarımından, yan aynaların köşeli tasarımına, farların ince detaylı iç yapısına kadar her bir ayrıntı OMODA C3'ün mükemmel tasarımını gözler önüne seriyor. Kokpit sürücüyü, uzay gemisi köprüsünden esinlenerek tasarlanan bir komuta merkezi düzeniyle karşılıyor. Bu düzen, dokunsal mekanik düğmeler ve savaş alanına sürüklenen fütüristik bir savaş uçağı tarzında bir gösterge paneli tamamlıyor. OMODA C3, Ekim 2025'te küresel bir ürün tanıtımı etkinliğine ev sahipliği yapacak ve tüm dünyadaki kullanıcılara yapılacak resmi dünya tanıtımı ile meka çağının başlangıcını müjdeleyecek.


Dicle Elektrik, Şanlıurfa ve Mardin başta olmak üzere bölgede artan kaçak elektrik kullanımının ulusal enerji güvenliğini tehdit ettiğini açıkladı

29 Nisan 2025 • 18:04:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dicle Elektrik, Şanlıurfa ve Mardin başta olmak üzere bölgede artan kaçak elektrik kullanımının ulusal enerji güvenliğini tehdit ettiğini açıkladı. Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, yaptığı açıklamada, “Şanlıurfa ve Mardin başta olmak üzere tarımsal sulamada kontrolsüz şekilde artan kaçak elektrik kullanımı, sadece enerji sistemini değil tarımı, çevreyi ve toplumsal düzeni tehdit eden boyutlara ulaştı. Kuraklık ve yer altı sularının bilinçsizce kullanımı nedeniyle 850 metre derinliğe varan kuyulardan su çekmek amacıyla rekor seviyede kaçak elektrik tüketiliyor. Bu durum, sadece bu yılın ilk 4 ayında 1.5 milyar kWh fazla enerji tüketimine yol açtı.” dedi. Bu usulsüz durumun sürdürülemez olduğunu vurgulayarak kaçak elektrik tüketiminin ulusal şebekeye zarar verdiğini ve Türkiye’nin Avrupa elektrik ağı ENTSO-E ile entegrasyonunu etkileyebileceğini ifade etti.

Haber videosu için: https://we.tl/t-P4EFOVplWH

Kayıpsız, kesintisiz ve kaliteli enerji dağıtımı hedefiyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hizmet veren Dicle Elektrik, kuraklıkla birlikte hızla artan tarımsal sulama kaynaklı kaçak elektrik kullanımının sadece bölgeyi değil tüm Türkiye’yi tehdit ettiğini açıkladı. Açıklamada, Şanlıurfa ve Mardin başta olmak üzere tarımsal sulamada elektrik tüketiminin geçen yıla göre yaklaşık yüzde 300 arttığı, bazı bölgelerde ise bu artışın 10 kata yaklaştığı, bu tüketimin neredeyse yüzde 96’sının kaçak elektrik kullanılarak karşılandığı bilgisi verildi. Bu durumun ulusal şebekede dengesizliklere yol açtığı ve yüksek maliyetlerin ise tüm Türkiye’nin omuzlarına yüklendiği vurgulandı. Türkiye’nin büyük ölçüde dışa bağımlı olduğu ve pahalı bir kaynak olan enerjinin vatandaşlara daha düşük maliyetle sunulabilmesi için devlet tarafından sübvanse edildiği de ayrıca hatırlatıldı.

Rekor derinlikteki kuyular ekolojik felakete yol açıyor

Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, sulama kuyularında bugüne kadar ulaşılan en derin seviyeye inilerek 850 metreden su çekildiği bilgisini paylaşarak, “Bu rekor derinlik, bölgemiz adına açık bir ekolojik alarmdır. Yer altı sularının kontrolsüz ve vahşi sulama yöntemleriyle tüketilmesi hem ekosistemi tehdit etmekte hem de tarımın sürdürülebilirliğini riske atmaktadır. Sürdürülebilir tarım için modern ve doğru sulama yöntemlerine geçilmesi artık bir tercih olmanın dışına çıkmalıdır.” dedi. Arvas, bu derinliklerden yalnızca çok güçlü motopomplarla su çekilebildiğini ve bunun da enerji tüketimini olağanüstü seviyelere taşıdığını söylerken, “Yılın ilk dört ayında yalnızca bu nedenle 1.5 milyar kWh fazladan tüketim gerçekleşti. Kontrolsüz gidişat durdurulmazsa ulusal şebekemiz çökme riskiyle karşı karşıya kalabilir.” uyarısında bulundu.

Beş ilçe Türkiye’nin üç ayda tükettiği elektriğin yüzde 2’sini tek başına harcıyor

Sadece 2025’in ilk üç ayında, Şanlıurfa Viranşehir’de yakalanan 349 kaçak trafoyla 72 binden fazla kişinin elektrik ihtiyacını karşılayacak büyüklükte bir kayıt dışı tüketim tespit edildi. Mardin’in ilçelerinde ise aynı dönemde yüzlerce kaçak trafo bulundu. Dicle Elektrik’in drone ve yapay zeka destekli yürüttüğü operasyonlarla Şanlıurfa ve Mardin başta olmak üzere toplam 10 binin üzerinde kaçak trafo tespit edildi. Dicle Elektrik’in paylaştığı verilere göre kaçak tüketimin en yoğun olduğu ilk beş ilçe; Viranşehir, Kızıltepe, Siverek, Ceylanpınar ve Derik olarak sıralandı. Bu beş ilçenin Türkiye’nin üç aylık toplam elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 2’sini tek başına gerçekleştirdiğine dikkat çekildi.

“Her gün 86 adet TOGG bedeli milletin cebinden çalınıyor”

Dağıtım şirketinin hesaplamalarına göre tüketim bu hızla devam ederse 2025 yılı sonunda 6 ilde kaçak kullanım nedeniyle faturalandırılamayan enerji miktarının 9.8 milyar kWh’i aşması bekleniyor. Güncel piyasa değeriyle bu miktarın karşılığı yaklaşık 45 milyar TL. Bu tabloya göre, yaklaşık her 17 dakikada bir TOGG fiyatına denk gelen bir kaçak kullanım yaşanıyor, günde 86 TOGG alınabilecek bir ekonomik değer kaybediliyor.

“Enerji krizi değil, doğrudan bir beka sorunu”

Arvas, kontrolsüz kaçak elektrik tüketiminin, hem ekonomiye hem de enerji arzının sürdürülebilirliğine büyük zarar verdiğini vurgulayarak, “Kaçak yollarla aşırı elektrik tüketimi, şebeke arızalarına ve uzun süreli elektrik kesintilerine neden olurken tarımsal sulama abonelerimizden ticarethane abonelerine kadar kaçak kullanmayan ve borcunu zamanında ödeyen tüm abone gruplarımızı olumsuz etkileyebiliyor. Kaçak kullanımın ekonomiye zararını ise örnekle belirtmek gerekirse, sadece bir köyde tespit ettiğimiz 83 kaçak trafonun her biri 200 KVA gücünde. Bu trafolardan sezon boyunca tüketilen toplam elektriğin maliyeti 200 milyon TL. Bu durum, ‘kaçak kullanımda tüketimin normalin 9 ila 10 kat arttığı’ gerçeğini doğrular nitelikte.” dedi. Türkiye’nin Avrupa elektrik ağı ENTSO-E ile kalıcı bağlantısının olduğunu, kontrolsüz kaçak tüketim artışının bu entegrasyonu tehdit ettiğine de değinen Arvas, “Ekonomiyi ve toplumsal düzeni bozan kaçak elektrik, yalnızca bir enerji krizi değil, doğrudan bir beka sorunudur.” ifadelerini kullandı.

Yatırımlar sayesinde şehir merkezlerinde kayıp-kaçak oranı Türkiye ortalamasına indi

2013 yılında başlayan özelleşme sürecinden bu yana şebekesini güçlendirmek adına 62 milyar TL’nin üzerinde yatırım gerçekleştiren Dicle Elektrik, bu sayede kayıp-kaçak oranını yüzde 76 seviyelerinden yüzde 37’ye kadar düşürmeyi başardı. Şehir merkezlerindeki 3K (kayıpsız-kesintisiz-kaliteli) olarak adlandırılan bölgelerde bu oran yüzde 14,5 seviyesine inerek Türkiye ortalamasına kadar çekilmiş durumda. Fakat kırsal ve tarımsal alanlarda özellikle tarımsal sulama amacıyla kullanılan kaçak trafolar ile kaçak şebeke bağlantıları bu kazanımı gölgeliyor.

 

Chery, Süper Hibrit teknolojisiyle donatılan SUV modeli TIGGO9 CSH’nin güvenlik özelliklerini test etti - Basın Açıklaması

29 Nisan 2025 • 18:04:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Chery, Süper Hibrit teknolojisiyle donatılan SUV modeli TIGGO9 CSH’nin güvenlik özelliklerini test etti. Bu kapsamda 2025 Chery Uluslararası İş Konferansı’nda gerçekleştirilen iki araçlı yüzde 100 önden çarpışma ve yüksek hızlı spiral takla atma testleri, TIGGO9 CSH’nin yüksek başarısını gözler önüne serdi. Markanın mühendislik becerisini ortaya koyan testler, TIGGO9 CSH’nin kullanıcı güvenliğini her şeyden önce tuttuğunu ve Chery'nin “güvenliğin en büyük lüks” olduğuna olan inancını yansıtıyor. TIGGO9 CSH, yüzde 85'i yüksek dayanımlı çelikten, yüzde 21'i ise 1300 MPa çekme dayanımına sahip ısıl işlem çelikten oluşan sağlam bir gövde yapısına sahip. B sütunlarında gelişmiş TRB teknolojisi kullanılmış olup, bu sayede denizaltı basınç odasıyla kıyaslanabilir bir dayanıklılık sağlanıyor.
Dünyanın önde gelen otomotiv üreticilerinden Chery, yeni nesil teknolojiye yaptığı yatırımlarla bir yandan sektörde dengeleri değiştirirken diğer taraftan da güvenlikte sınırları belirliyor. Bu kapsamda düzenlenen 2025 Chery Uluslararası İş Konferansı, markanın yeni nesil modellerinde de güvenlik seviyesini artırmaya devam ettiğini kanıtladı. Markanın yeni SUV amiral gemisi TIGGO9 CSH (Chery Süper Hibrit), konferans kapsamında iki uç noktada senaryo testine tabi tutuldu: iki araçlı yüzde 100 önden çarpışma ve yüksek hızlı spiral takla atma. Bu zorlu testler, TIGGO9 CSH'nin pasif güvenlik özelliklerinin sınırlarını zorlarken, CSH’nin ardındaki ileri teknoloji mühendisliğini de gözler önüne seriyor. TIGGO9 CSH, bu uç senaryolarda üstün performans sergileyerek “Güvenlik en büyük lüks” felsefesini somutlaştırdı, yenilikçi güvenlik çözümlerine olan bağlılığını vurguladı ve üst düzey ulaşım için yeni standartlar belirledi.
Chery yeni TIGGO9 CSH ile sınırları zorladı!
Gerçekleştirilen ilk testte (%100 önden çarpışma) iki TIGGO9 CSH SUV, 56 km/s hızla birbirlerine doğru ilerledi. Sabit bariyerli geleneksel testlerin aksine, hareketli bariyerli bu senaryoda önemli ölçüde daha yüksek kinetik enerji üretildi ve böylece gerçek çarpışma dinamikleri simüle edildi. Çarpma anında ön bölüm amaçlandığı gibi deforme oldu ve kuvvetin büyük kısmını emdi. Hava yastıkları hızla açılarak yolculara ek koruma sağladı. En önemlisi A ve B sütunları sağlam kaldı ve kabinde hayatta kalmaya yetecek kadar alan kaldı. Kapı kilitleri ve dörtlü flaşör gibi kritik güvenlik sistemleri anında devreye girerken, yakıt sistemi ise herhangi bir deformasyon, bozulma veya sızıntı nedeniyle risk oluşturmadı. Her iki TIGGO9 CSH SUV da çarpmanın şiddetli kinetik kuvvetine dayandı ve bu zorluğun üstesinden başarıyla geldi. Chery TIGGO9 CSH, ikinci aşama olarak yüksek hızlı spiral takla testinde ise eğimli bir rampayı 68 km/saat hızla tırmandı, 180 derecelik bir yuvarlanma gerçekleştirdi ve ardından 1,1 metrenin üzerinde bir yükseklikten düştü. Bu zorlu test, kinetik darbe ve yapısal deformasyon olmak üzere iki önemli zorluğu yeniden yaratarak gerçek kaza koşullarını yansıttı. Yoğun darbeye rağmen, TIGGO9 CSH SUV olağanüstü güvenlik dayanıklılığı gösterdi. Kabin, A, B veya C sütunlarında herhangi bir deformasyon olmadan tamamen sağlam kaldı ve hayatta kalma alanını korudu. Sorunsuz batarya sistemi, yüksek voltajı milisaniyeler içinde kapatarak elektrolit sızıntısı, termal kaçak veya yangın riskini ortadan kaldırdı. Tüm güvenlik sistemleri kusursuz ve sorunsuz çalıştı: Hava yastıkları gerektiği gibi açıldı, emniyet kemeri gerdiricileri tam olarak devreye girdi ve hem dörtlü flaşörler hem de acil çağrı sistemi otomatik olarak tetiklendi. Aracın performansı zorlu güvenlik standartlarını karşıladı ve TIGGO9 CSH'nin premium güvenlik teknolojisinde lider konumunu ortaya koydu.
1600 kilometrelik zorlu testleri de zorlanmadan geçmişti!
Yenilikçi güç-aktarma sistemlerine sahip araçların güvenlik seviyelerinin geliştirilmesinde kritik bir aşamada, bu iki zorlu test sadece TIGGO9 CSH'nin performansını teyit etmekle kalmadı, aynı zamanda geleneksel güvenlik standartlarında bir atılımı da gözler önüne serdi. Chery, ölçülebilir, tekrarlanabilir ve senaryoya uygun bir güvenlik doğrulama modeli geliştirerek tüm sektör için yeni bir standart belirledi. Aslında spiral takla testi, TIGGO9 CSH'nin yeteneklerini sergilediği bir testten fazlası. Birkaç gün önce, 20-23 Nisan tarihleri arasında araç, Sanxia'dan Şanghay'a 1.600 kilometreden fazla mesafeyi kapsayan zorlu “Sonsuz Ufuk Endişesiz Yolculuk” dayanıklılık mücadelesini tamamladı. Rota boyunca, farklı zorlu yol koşullarında ve zorlu sürüş ortamlarında yol aldı. Yüksek hızlı spiral takladan uzun mesafeli dayanıklılık testlerine kadar, TIGGO9 CSH, tutarlı ve güvenilir performansıyla farklı senaryoları ele alma konusundaki üstün performansını kanıtlamış durumda.
Söz konusu üstün performansın ardında, mühendislik mükemmelliğine güçlü bir bağlılık ve küresel beş yıldızlı güvenlik standartlarına benzersiz bir yaklaşım yatıyor. TIGGO9 CSH, yüzde 85'i yüksek dayanımlı çelikten, yüzde 21'i ise 1300 MPa çekme dayanımına sahip ısıl işlem çelikten oluşan sağlam bir gövde yapısına sahip. B sütunlarında gelişmiş TRB teknolojisi kullanılmış olup, bu sayede denizaltı basınç odasıyla kıyaslanabilir bir dayanıklılık sağlanıyor. Onu gerçekten farklı kılan şey, benzersiz “kafes tarzı enerji emen uzay kapsülü” tasarımı. Bu yapı, iki yatay ve üç dikey enerji dağıtım yolu ile önden çarpışmalarda darbe kuvvetlerini etkili bir şekilde yeniden yönlendiriyor. Yandan gelen darbelerde ise altı adet enerji emici bölme ve çift katmanlı yan yapı, darbenin en aza indirilmesini sağlıyor ve yolcu korumasını en üst düzeye çıkarıyor. Güvenlik özellikleri açısından tüm TIGGO9 CSH versiyonları; önde orta hava yastığı, diz hava yastıkları ve 6 saniyelik basınç tutma teknolojisiyle birleştirilen ekstra uzun 2060 mm yan perde hava yastığı dahil olmak üzere 10 hava yastığı ile standart olarak donatılıyor. Bu, her yolcuya maksimum koruma sağlamak üzere kapsamlı bir çarpışma koruması oluşturuyor. Aktif güvenlik açısından TIGGO9 CSH; sürüş anında kaza riskini en aza indirmek üzere tasarlanan önden çarpışma uyarısı (FCW), otonom acil durum freni (AEB) ve şerit takip uyarısı (LDP) gibi gelişmiş sürüş destek sistemleri (ADAS) ile donatılıyor. Batarya, IP68 su geçirmezlik sertifikası, 590 MPa yüksek dayanımlı çelik alt gövde koruması ve 7/24 gerçek zamanlı sağlık izleme ile korunuyor ve aşırı çalışma koşullarında bile elektrikle ilgili güvenliği sağlıyor.
Chery “Görevimiz Tehlike” testlerine hazırlanıyor!
İkili araçlı çarpışma ve takla testleri CSH'nin Küresel Güvenlik Doğrulama Programı'nın ayrılmaz bir parçası. Chery'nin temel teknoloji markası CSH,dünya genelinde bir dizi “Görevimiz Tehlike” testini başlatmaya hazırlanıyor. Bu testler, kumulda takla, akıntı yönündeki nehir geçişlerine ve buzla kaplı dağ zirvelerindeki zorluklara kadar farklı zorlu sürüş senaryolarını simüle ediyor. Her şey, bir zamanlar “otomotiv güvenliğinde imkânsız” olarak kabul edilenleri, CSH’nin kanıtlanmış yeteneklerine dönüştürmek için tasarlanmış durumda. CSH, “Görevimiz Tehlike” girişiminin bir parçası olarak güvenlik teknolojisinin sınırlarını sürekli olarak yeniden tanımlıyor. Bu, otomotiv sektörü için, teknik yeniliklere ve kullanıcı faydalarına derinlemesine bir dalış anlamına geliyor. Bu aynı zamanda küresel pazarlar için coğrafi engelleri ve teknolojik farklılıkları aşan, titizlikle doğrulanmış güvenlik çözümleri anlamına geliyor. Chery, aşırı zorlukları kamuoyuna açıklayarak, “tavizsiz güvenlik” vizyonunu ortaya koyuyor ve bir kavramdan somut, değer odaklı teknolojik kapsayıcılığa doğru dönüşüyor.
CSH'nin desteği ve güvenliğe olan sarsılmaz bağlılığı sayesinde TIGGO9 CSH küresel pazarlarda önemli ilgi gördü. Modelin 2025 yılına kadar Avrupa, Orta ve Güney Amerika, Kuzey Afrika ve Güneydoğu Asya olmak üzere beş kıtada yaklaşık 20 ülke ve bölgede kullanıma sunulması bekleniyor. Laboratuvardan açık yola, küresel beş yıldızlı güvenlik standartlarını karşılamaktan aşırı zorluklarla mücadeleye kadar, TIGGO9 CSH kullanıcı güvenliğini her şeyden önce tutuyor ve Chery'nin “güvenliğin en büyük lüks” olduğuna olan inancını yansıtıyor. Bu amiral gemisi SUV, küresel tanıtıma hazırlanıyor ve daha güvenli, daha akıllı ve daha sürdürülebilir bir ulaşım deneyimi sunmaya, araç güvenliğinde yeni standartlar belirlemeye ve sektörde yeni bir inovasyon çağını başlatmaya hazırlanıyor.
Chery Türkiye hakkında
Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022’de, Türkiye’de %100 iştirak ile Chery Türkiye’yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye’deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 50 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023’te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, kalite açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 Pro Max, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla en üst segment otomobil olarak öne çıkıyor ve D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 Pro Max, konfor ve verimlilik açısından aile SUV’ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 ise; fütüristik tasarımı ve artan kalitesiyle geniş kullanıcı kitlelerine hitap ediyor.

Chery hakkında

Kantar ve Google, ortaklaşa, 2024 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında “Çin’in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu” seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 27 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery’nin satış ve servis ağı, 80’in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 14 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.

Daha detaylı bilgi için Chery web sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.cherytr.com

CoinTR CEO'su Eşelioğlu: Kriptoya kurumsal ilgi devam ediyor - Basın Açıklaması

29 Nisan 2025 • 18:04:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ABD’deki tarife geriliminin tüm riskli varlıkları etkilediği günlerde, kripto varlıklar da kayıplarla gündeme geliyor. Ancak güncel bir araştırma, kayıplara rağmen özellikle kurumsal yatırımcıların ve şirketlerin kripto varlıklara yönelik ilgisinin devam ettiğini ortaya koyuyor. Danışmanlık şirketi EY-Parthenon tarafından yayımlanan Mart 2025 tarihli bir araştırma, beş kuruluştan dördünün 2025’te kripto yatırımlarını artırmayı planladığını gösteriyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan CoinTR CEO’su Ali Eşelioğlu, “Kurumsal şirketler ve yatırımcılar, başta Bitcoin olmak üzere öne çıkan kripto varlıkları, üç yıllık bir vadede riski kontrol ederek getiri elde edebilmek için önemli bir fırsat olarak görüyor. Bunun yanı sıra, blokzinciri ve Web3’ün geleneksel finansla kesişimi arttıkça, şirketlerin finansın geleceğine dair heyecanı da tazeleniyor” dedi.

Bitcoin ve Ethereum ile sınırlı değil

Araştırmaya katılan dört şirketten üçü, Bitcoin ve Ethereum dışındaki kripto varlıklara yatırım yaptıklarını ve halihazırda bu varlıklara sahip olduklarını söyledi. Öte yandan önemli bir çoğunluk, portföylerinin %5’ini veya daha fazlasını kriptoya ayırmayı planladığını ifade etti. Araştırmaya göre, Ripple ve Solana’nın kurumsal yatırımcılar arasında popülerliklerini sürdürdüğünü belirten Ali Eşelioğlu, “Her ne kadar çalkantılı dönemlerde gözden çıkarılan varlıklar olsa da sermayesine güvenen ve stratejik planlama yapan kurumsal şirketler, özellikle ABD’de yaşanabilecek yeni ETF (borsa yatırım fonu) gelişmelerini hesaba katarak orta-uzun vadeli bir oyun planı kuruyor. Çok sayıda altcoin için geliştirilen, o altcoin’lere yatırım yapan borsa yatırım fonu, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) masasında bekliyor. Özellikle daha gelişmiş hazine ve yatırım yönetimi stratejisi gerektiren vadeli işlem sözleşmeleri ve benzeri ürünler, CME gibi küresel borsalarda işlem görüyor. Tüm bu gelişmeler, yatırımcıların potansiyeline inandıkları, düzenleyici ilişkileri güçlü projeleri de portföylerine dahil ediyor” dedi.

DeFi kurumsal ajandalarda yer buluyor

Stabelcoin gibi itibari parayı blokzincirine taşıyan enstrümanların çoğalmasıyla kullanım senaryolarının arttığını kaydeden Ali Eşelioğlu, “Geleneksel finans ve blokzinciri kesişimi de bu gibi kullanım senaryolarından doğuyor. Akıllı yatırımcılar, blokzinciri ve Web3’e bir teknoloji olarak yaklaşıyor ve iş süreçlerine en iyi uyarlayabilecekleri senaryoları tasarlıyor. Örneğin şirketlerin %68’i, iç işlerinde nakit yönetimi için stabilcoin’leri kullandıklarını söylüyor. Öte yandan halihazırda kurumsal kullanıcıların yalnızca dörtte biri merkeziyetsiz finans (DeFi) platformlarından yararlandıklarını belirtse de bu rakamın önümüzdeki iki yıl içinde %75’e çıkacağı tahmin ediliyor. Kurumsal finansmana ilişkin yenilikçi yollar sunan DeFi, pazar alanını ve sahasını günden güne genişletiyor. Tüm bunlar, küresel düzenleyici ortamın belirginleşeceğine dair beklentilerle şekilleniyor” diye konuştu.

“En sıra dışı kriz anları dahi teknoloji için yeni fırsatlar oluşturabilir”

İlk çeyreğin geneline yayılan ve 2. çeyrekte de artan piyasa dalgalanmalarının karamsarlığı beraberinde getirdiğini belirten CoinTR CEO’su Ali Eşelioğlu, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“En sıra dışı kriz anları dahi teknoloji için yeni fırsatlar oluşturabilir. Problem çözmeye odaklanan, hikayesi olan, ilkleri temsil eden projelere dair iyimserlik, kurumsal yatırımcıların araştırmaya verdikleri yanıtlardan okunuyor. Küresel paradigmada değişimler yaşansa dahi sular durulduğunda fırsatlar açığa çıkacak. 2021’den bu yana faaliyet gösteren, Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemelerine %100 uyum taahhüt eden CoinTR, herkes için güvenli ve sağlam bir çatı olarak belirlediği marka kimliğiyle bu iyimser gelecek için çalışıyor. Kriptonun güvenli noktası CoinTR, Türk yatırımcılar için istikrarlı ve güvenli bir çatı oluşturmak amacıyla modern teknolojinin sorun çözme kapasitesine inanıyor. Açık ve şeffaf iletişim, son teknoloji platform, küresel standartlarda güvenlik önlemleri aracılığıyla 280'i aşkın kripto varlıkta işlem yapma olanağı sunan CoinTR, piyasa değişimlerini yakından izleyerek kullanıcı memnuniyetini en üst seviyeye taşıyacak adımları hızla atıyor. Önümüzdeki dönemin Türkiye'de ve dünyada kripto ekosistemi için verimli, üretken, yenilik dolu ve başarılı geçeceğine inancımız tam.”

TEV, PERYÖN iş birliğiyle ‘Kariyer Gelişim Programı’nı hayata geçiriyor - Basın Açıklaması

29 Nisan 2025 • 18:04:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türk Eğitim Vakfı (TEV), gençlerin profesyonel yaşama hazırlanmalarını desteklemek amacıyla PERYÖN (Türkiye İnsan Yönetimi Derneği) iş birliğiyle ‘Kariyer Gelişim Programı’nı hayata geçiriyor. Bu yıl PERYÖN desteğiyle gerçekleştirilecek program, lisans üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri ile yeni mezunlara yönelik olarak tasarlandı. Bu programla gençlerin iş dünyasının dinamiklerine adapte olmasına katkı sağlamak ve becerilerini geliştirerek fark yaratan profesyoneller haline gelmelerine yardımcı olmak hedefleniyor.

Türk Eğitim Vakfı (TEV), gençlerin profesyonel yaşama hazırlanmalarını desteklemek amacıyla PERYÖN (Türkiye İnsan Yönetimi Derneği) iş birliğiyle ‘Kariyer Gelişim Programı’nı hayata geçiriyor. Bu yıl PERYÖN iş birliğinde hayata geçirilecek program, lisans üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri ile yeni mezunlara yönelik olarak tasarlandı. Gençlerin iş dünyasının dinamiklerine adapte olmasını sağlamak amacıyla Nisan ayında başlatılacak ve bir yıl sürecek bu program; eğitimler, koçluk ve mentorluk destekleri, kurumsal ofis ziyaretleri, staj ve istihdam imkânları ile kariyer zirvesi gibi olanakları içeren beş farklı modülden oluşuyor. Gençlerin geleceğine yön vermelerine destek olacak önemli birer adım niteliğinde olan tüm bu modüller profesyonel yaşama geçmeye hazırlanan gençlere çok yönlü destekler sunuyor.

Katılımcılar, alanında uzman profesyonellerden rehberlik alarak kariyerlerini şekillendirme fırsatı yakalarken, farklı sektörlerdeki kurumları yerinde gözlemleyerek iş dünyasının dinamiklerini deneyimleyebilecek. Program, TEV ve PERYÖN gönüllülerinin desteğiyle gençleri donanımlı ve fark yaratan profesyoneller haline getirmeyi amaçlıyor.

Taşkın: ‘Gençlerin pratik deneyime ulaşmasını sağlayarak iş hayatında fark yaratmalarına yardımcı olacağız’

TEV Genel Müdürü Banu Taşkın, programın taşıdığı değeri şu sözlerle ifade etti: “Türk Eğitim Vakfı olarak, gençlerin iş dünyasında başarılı bireyler olmalarını önemsiyoruz. Günümüzün hızla değişen profesyonel ortamında, onların kariyerlerine güçlü bir başlangıç yapabilmeleri için yetkinliklerini artırmaları, iş hayatının dinamiklerine hızla uyum sağlamaları gerekiyor. ‘Kariyer Gelişim Programı’ tam da bu noktada devreye giriyor. Bu yıl PERYÖN’ün de desteğiyle gençlerin kariyer yolculuklarını daha da sağlam temellere oturtmayı hedefliyoruz.”

Firuzbay: ‘Gençlerin iş dünyasına güvenle adım atmasını destekliyoruz’

PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Taşcı Firuzbay, program hakkında şunları ifade etti: “On binlerce gencin eğitim hayatına devam etmesine, hem toplumsal hem de ekonomik hayata katılmasına destek sağlayan TEV ile güçlerimizi ve deneyimimizi birleştirmekten, gençlerin kariyer yolculuklarında yanlarında olmaktan ve onlara iş dünyasının ihtiyaçlarını karşılayan yetkinlikleri kazandıracak olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Bu program sayesinde gençlerin iş dünyasına güvenle adım atmalarını desteklemeyi amaçlıyoruz.”

Projeye liderlik eden PERYÖN Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Gürkale: “Kariyer Gelişim Programı ile gençlerin iş hayatına entegrasyonunu hızlandıracak ve onlara değerli deneyimler sunacağız. Hem teorik hem de pratik bilgiyi aynı anda verebilmek ve gençleri sektör profesyonelleriyle buluşturarak onlara ilham vermek en önemli hedeflerimizden biri.”

Çimsa, iş sağlığı ve güvenliğinde ‘sıfır tolerans’ ilkesini Smart Akademi ile güçlendiriyor - Basın Açıklaması

29 Nisan 2025 • 18:04:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyada gri çimento, beyaz çimento ve kalsiyum alüminat çimento üretimi yapabilen tek tesis olarak yapı malzemeleri literatürüne geçen Çimsa Mersin Fabrikası, ev sahipliği yaptığı Smart Akademi ile iş sağlığı ve güvenliği alanında da sektörüne örnek oluyor.
 
Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa, sürdürülebilir üretim ve insan odaklı yaklaşımı doğrultusunda, çalışan gelişimine yönelik önemli bir adım daha attı. 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü’nde, Mersin Fabrikası bünyesinde hayata geçirilen Smart Akademi’nin açılışı gerçekleştirildi. İş sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere, kalite ve süreç eğitimleri için tasarlanan Smart Akademi; teknolojik altyapısı, deneyimleme alanları ve fonksiyonel yapısıyla öne çıkıyor.
 
Akademi binasında tamamen LED ekranlardan oluşan bir simülasyon odası, VR gözlüklerle sanal fabrika turu yapılabilen bir deneyim alanı, üretim süreçlerinin anlaşılmasını kolaylaştıran özel maketler ile eğitim ve konferans salonları yer alıyor. Türkiye’de benzeri olmayan mekanik fabrika dioraması ile tüm çimento üretim süreci, 3D bir maket üzerinde canlı ve anlaşılır bir şekilde sergilenirken, bu sayede karmaşık süreçlerin en basit şekilde kavranması hedefleniyor. Ayrıca, sanal fabrika gezisi uygulaması sayesinde iş sağlığı ve güvenliği süreçleri, sahaya çıkmadan, güvenli ve etkileşimli bir şekilde deneyimlenebiliyor. Sanal gerçeklik (VR) simülasyonları ile de karmaşık konular anlaşılır hale getirilerek, öğrenme deneyimi daha etkili ve kalıcı bir hale getiriliyor.
 
Çalışanların yanı sıra tesisi ziyaret eden misafirlerin de faydalanabileceği Smart Akademi, sahaya çıkmadan önce üretim ortamını tüm detaylarıyla deneyimleme fırsatı sunarak, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün sahadan önce zihinlerde inşa edilmesini amaçlıyor. Dijitalleşmenin sunduğu olanakları kullanarak saha-simülasyon entegrasyonunu mümkün kılan Smart Akademi ile çalışanların gelişimi sadece teorik bilgiyle değil, davranışsal metotlarla destekleniyor.
 
“İSG SADECE BİR REGÜLASYON, BİR KURAL SETİ DEĞİL; BİR KÜLTÜR MESELESİ”
 
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çimsa CEO’su Umut Zenar, Çimsa’nın çok önemli bir dönüşüm sürecinde olduğunu hatırlatırken, “Dünyada ve Türkiye’de devreye aldığımız büyük yatırımlarla artık yapı malzemeleri alanında küresel bir oyuncu olmanın gururunu yaşıyoruz. Bununla birlikte, biz büyüklüğü, liderliği sadece üretimle ifade etmiyoruz. Çalışanlarımıza verdiğimiz değer, hedeflediğimiz kültürel dönüşüm bu sürecin ayrılmaz parçaları. Bu yatırım da aslında bu vizyonumuzun bir göstergesi. İş sağlığı ve güvenliği konusu bizim için bir regülasyon ya da bir kural seti değil; bir kültür meselesi. Bu alandaki yaklaşımımızı sıfır tolerans ilkesiyle tanımlıyoruz. Smart Akademi ile sadece bilgilendirmeyi değil, deneyimleyerek öğrenmeyi hedefliyoruz. ‘Söylersen unuturum; öğretirsen hatırlar, dahil edersen öğrenirim’ mottomuzu bu akademi ile hayata geçiriyoruz. Bu merkez aynı zamanda yetkinlik temelli bir gelişim anlayışının ürünü. Üretimden önce sahayı zihinde gezmek, süreçleri riskleriyle birlikte kavramak, davranışsal dönüşümü beraberinde getiriyor. Smart Akademi, yalnızca bir eğitim alanı değil, Çimsa’daki insan odaklı kültürel dönüşümün somut bir göstergesi” dedi.

Marport, “Sürdürülebilirlik Raporu”nu yayımladı - Basın Açıklaması

29 Nisan 2025 • 18:04:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin öncü konteyner limanlarından biri olan Marport, “Sürdürülebilirlik Raporu”nu yayımladı. Rapor, şirketin çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarındaki kararlılığını ve bu doğrultuda attığı somut adımları gözler önüne seriyor. Marport, sürdürülebilirlik alanında fark yaratmayı hedefleyen kapsamlı stratejileriyle sektörde örnek olmaya devam ediyor.

 

Marport, hem çevreye duyarlı altyapısı hem de çalışanlarına ve topluma verdiği değerle sürdürülebilir liman işletmeciliğinde öncü bir rol üstleniyor. “Marport Sürdürülebilirlik Raporu” bu yaklaşımın en somut göstergesi olarak öne çıkarken şirketin sürdürülebilirliğe bütüncül bir bakışla yaklaştığını da ortaya koyuyor. Enerji verimliliği ve atık yönetimi gibi alanlarda sürekli iyileştirme çalışmaları yürüten Marport; etik, şeffaf ve hesap verilebilir yönetişim ilkeleri doğrultusunda kurumsal yapısını da güçlendiriyor.

 

Marport karbon nötr liman hedefiyle ilerliyor!

Marport, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli adımlar atarak karbon nötr liman olma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Yapılan ölçümlere göre Marport’un doğrudan sera gazı emisyonu 7.977 ton, dolaylı emisyonu ise 84.684 ton karbondioksit eşdeğer sera gazı emisyonu olarak hesaplandı. Limanda elleçlenen her bir konteyner (TEU) başına düşen sera gazı emisyonu da ayrıca belirlendi. Marport, teknolojik yatırımlar ve operasyonel verimlilik sayesinde emisyonlarını düşürmeyi başararak; her bir konteyner başına düşen sera gazı emisyonunda bir önceki yıla göre %5 azalma sağladı.

 

Verimli atık yönetimi sağlandı

Tehlikeli atık miktarı ise bir önceki yıla göre %39 azaltıldı. Bu önemli düşüş, hem çevresel etkiyi azaltma yönünde atılan adımların hem de daha güvenli ve verimli atık sınıflandırma süreçlerinin bir yansıması oldu. Öte yandan evsel atık miktarında %8 azalma sağlandı. 2019’dan bu yana Sıfır Atık Belgesi’ne de sahip olan Marport, atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri kazanımı için örnek teşkil eden uygulamalar yürütüyor.

 

Enerji verimliliğinde istikrarlı başarı

Marport, sürdürülebilirlik alanında çevresel, sosyal ve yönetişim boyutlarını kapsayan birçok önemli adım attı. Enerji verimliliği çalışmaları kapsamında liman genelinde LED dönüşümleri ile %14 enerji tasarrufu sağlandı. Ayrıca operasyonel süreçlerde kullanılan dijital sistemler sayesinde yılda %4’lük bir oranda yakıt tasarrufu elde edildi.

 

Marport’ta insan odaklı yaklaşım ve etik yönetişim güçleniyor

Marport, çalışan memnuniyetini ve etik yönetişimi önceliklendiren insan odaklı yaklaşımıyla sektörde fark yaratıyor. 900 kişilik çalışan kadrosunun %70’ini saha çalışanlarının oluşturduğu şirkette, tüm çalışanlara 2023 yılında toplam 24.300 saat eğitim verildi. Çalışan bağlılığına yönelik yapılan anketlerde beyaz yaka çalışanın bağlılık skoru %77,2, mavi yaka çalışanın skoru ise %76,2 olarak gerçekleşti. Çalışan memnuniyeti skoru beyaz yakada %70,1 olurken mavi yakada ise %65,7 olarak belirlendi. Kurumsal yönetişim alanında ise Etik Davranış Kuralları güncellenerek farkındalık eğitimleri düzenlendi; iç denetim ve risk yönetimi süreçleri daha bütüncül ve etkin bir yapıya kavuşturuldu. Ayrıca, hayata geçirilen Tedarikçi Davranış Kuralları ile etik iş uygulamalarına olan bağlılık yazılı hale getirilerek tüm operasyonlarda şeffaflık, dürüstlük ve uluslararası sorumluluk standartlarına uyum güçlendirildi. Marport, sürdürülebilir değer yaratma hedefi doğrultusunda hem çalışanları hem de iş ortaklarıyla güçlü ve güvenilir bir yapı inşa etmeye devam ediyor.

 

Alp Çapa:

“İlk sürdürülebilirlik raporumuz, attığımız adımların ve bağlılığımızın bir göstergesi”

Sürdürülebilirlik vizyonunu şu sözlerle ifade eden Arkas Holding Liman ve Terminal İşletmeleri Grubu Başkan Yardımcısı Alp Çapa; “Sadece bir liman işletmecisi olmanın ötesine geçerek, sahip olduğumuz operasyonel yetkinlikleri, ileri teknolojiyle donatılmış altyapı ve modern ekipmanlarımızla birleştiriyor, iş ortaklarımıza mükemmel hizmet sunuyoruz. Bu ilk sürdürülebilirlik raporumuzda ortaya koyduğumuz hedef ve sürdürülebilirlik yolculuğunun ilk yılında gerçekleştirdiğimiz faaliyetler ile bu konulara olan bağlılığımızı gösterdiğimize inanıyoruz. Hedefimiz; gezegenimiz için daha iyisini yaparken tüm paydaşlarımıza fayda sağlamak ve somut hedeflere doğru performans göstergeleri belirlemek. Uzun vadeli değer yaratma yolculuğumuzda paydaşlarımızla birlikte daha iyi bir gelecek inşa etmeye devam edeceğiz” dedi.

 

İklim riskine karşı ortak mücadele

İklim risklerimizi global senaryoları dikkate alarak değerlendirirken, kabul edilebilir risk seviyelerinde operasyonlarımıza kesintisiz devam ediyoruz. Adaptasyon planlarımız içerisinde iklim değişkenlerini sürekli takip ederek, olası senaryolara karşı proaktif bir yaklaşım sergiliyoruz. Sadece şirket içi önlemlerle sınırlı kalmayarak, liman otoriteleri, sektör paydaşları ve diğer limanlarla iş birliği içinde hareket etme anlayışı benimsendi. Marport’un yaklaşımı, iklim değişikliğiyle mücadelede yalnızca bireysel değil, kolektif bir sorumluluk anlayışını yansıtmaktadır.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery