Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Odağına travmatik deneyimlere maruz kalmış ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi kısıtlı çocukları alan Maya Vakfı, Balat Çocuk ve Gençlik Merkezi’nde çocuklar, gençler ve ebeveynlere yönelik psikososyal destek hizmeti sunuyor. Vakıf, Balat’ta bulunan merkezinde 3 kişilik uzman psikolog ekibiyle haftanın 5 günü farkındalık artırma oturumu ve ebeveynlik seanslarını kapsayan programlar yürütüyor. Balat Çocuk ve Gençlik Merkezi’ndeki programlar aracılığıyla 2023’te yaklaşık 500 kişiye ulaşan Maya Vakfı’nın Genel Müdürü Yunus Emre Ünsal, 2024 yılında program kapasitelerini artırarak Balat Merkezi’nde daha çok kişinin travmatik deneyimlerini dönüştürmeyi hedeflediklerini belirtiyor.
Odağına travmatik deneyimlere maruz kalmış ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi kısıtlı çocukları alan Maya Vakfı, Balat Çocuk ve Gençlik Merkezi’nde 3 kişilik uzman psikolog kadrosuyla ihtiyaç sahiplerine psikososyal destek sağlıyor. Bireylerin geleceğe dair umut taşımayı hak ettiği inancıyla hareket eden Maya Vakfı, Balat Çocuk ve Gençlik Merkezi’nde yürüttüğü 4 farklı programla travmaya maruz kalmış çocuk, genç ve ebeveynlerin ruh sağlığının iyileşmesine katkıda bulunuyor. Haftanın 5 günü gerçekleşen oturumlar aracılığıyla vakıf, çocuk ve gençlerin travmalarla baş etmesine yardımcı olurken ebeveyn ve bakımverenlerin ise psikoeğitim noktasında bilinçlenmesine olanak tanıyor. 2023 yılında Balat’ta yürütülen eğitimlerle ortalama 500 kişiye ulaşma fırsatı yakalayan Maya Vakfı’nın Genel Müdürü Yunus Emre Ünsal, 2024 yılındaki hedeflerinin program kapasitelerini artırarak daha çok kişinin travmatik deneyimlerine dokunmak olduğunu söylüyor ve Balat Merkezi bünyesindeki 4 temel programı açıklıyor.
1. Farkındalık artırma oturumu: Maya Vakfı, Empower hibe desteği ile Balat Çocuk ve Gençlik Merkezi’nde, 10-24 yaş aralığındaki çocuklar ve gençlerin ihtiyaçlarına yönelik oturumlar hayata geçiriyor. Kapalı grup formatıyla düzenlediğimiz oturumlar, cinsel sağlık, çocuk hakları, flört şiddeti, akran zorbalığı gibi çocuk ve gençlerin hayatında önem taşıyan konular için farkındalık artırma amacıyla gerçekleştiriliyor. İnteraktif şekilde ilerleyen oturumlarda sanat terapisi yönteminin kullanıldığı çeşitli etkinliklerle çocuklar ve gençlerin ruh sağlığı ve fiziksel gelişimi destekleniyor. 6 bölümden oluşan oturum aracılığıyla 2023’te toplam 70 gence ulaşma fırsatı bulduk.
2. Yapılandırılmış sanat temelli grup terapileri: Kişilerin aile bireyleri, meslektaşları, arkadaşları ve komşuları ile sağlıklı ilişkiler kurmasının teşvik edildiği yapılandırılmış grup terapisinde, kişilerarası iletişimi güçlendirmeye öncelik veriliyor. Çocuk ve ergen bireylere yönelik yapılandırdığımız bu terapide, bireylerin psikolojik iyilik hallerinin desteklenmesini amaçlıyoruz. Maya Vakfı bu grup oturumları ile çocuk ve ergenler arasında bilgi paylaşımından yola çıkarak sanat yoluyla iyileşme becerileri kazandırmayı hedefliyor. Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek (MHPSS)'in önemli bir unsuru olan sanat temelli terapi yöntemiyle 2023 yılında Balat Merkezi’nde toplam 8 oturumda 72 çocuğa ulaştık.
3. Pozitif ebeveynlik oturumları: Maya Vakfı, çocuğun psikolojisinde önemli bir faktör olan ebeveyn-çocuk ilişkisinden yola çıkarak ebeveynliğin konu alındığı seanslar düzenliyor. Bu seanslar aracılığıyla ailelerin veya bakımverenlerin travma ve psikolojik ilk yardım hakkındaki farkındalığını artırarak çocuklarının psikolojik ihtiyaçlarını tanımalarını amaçlıyoruz. Olumlu ebeveynlik oturumları yetişkinlerin çocuk gelişimi konusunda bilinçlenmesine, travma hakkında bilgilenmesine ve ebeveynlik tarzını keşfetmesine odaklanıyor. Aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarının olumsuz davranış kalıplarını değiştirmeye yönelik yöntem ve araçları öğrenmesine yardımcı olan ve 13 farklı bölümden oluşan oturumla, 2023 yılında 179 ebeveyne ulaştık.
4. Koruma hizmeti: Balat Saha Ofisi’nde gerçekleşen çocuk koruma hizmeti programında ihmal ve istismar, cinsiyete dayalı ve toplum temelli şiddet, izolasyon, bağımlılık, çocuk işçiliği, erken evlilik, akran zorbalığı, eğitimden ayrılma gibi temel konuları ele alıyoruz. Maya Vakfı olarak, bize doğrudan başvuran veya çocuklar için koruma tehdidi tespit edilen çocuklar, gençler ve onların bakımverenlerine IPA ayni desteği sağlıyoruz. Vakıf aynı zamanda her yararlanıcının hak ve hizmetlere ulaşması adına iç ve dış yönlendirmelerde bulunuyor. 2023 yılında Balat Çocuk ve Gençlik Merkezi’nde 114 yetişkin ve ailesine koruma desteği sağlarken 54 çocuk ve gence ulaşma imkanı bulduk.
________________________________________
Maya Vakfı Hakkında:
Özgür, güvenli ve üretken bir çocukluk yaşamış, sağlıklı bireylerden oluşan bir toplum hayaliyle 2015 yılında kurulan Maya Vakfı, programlarının odağına travmaya maruz kalan ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi kısıtlı 5-24 yaş arası çocuk ve gençleri alıyor. Maya Vakfı, ana faaliyet alanını oluşturan Ruh Sağlığı ve Psikososyal Destek Programı kapsamında savaş, göç, kayıp, şiddet, doğal afet gibi nedenlerle travmaya maruz kalan çocuklara yaratıcı sanat terapisi ve sosyo-kültürel aktiviteler aracılığıyla rehabilitasyon desteği veriyor. Hak temelli yaklaşımıyla çalışmalarını Balat Çocuk ve Gençlik Merkezi, Travmaya Duyarlı Okul Programı, PhotoLIFT, Kapasite Geliştirme Programı ve Gönüllü Programı kapsamında yürütüyor. Maya Vakfı, Psikolojik İyileşme Becerileri (SPR) modelini sanat terapileri metodu ile birleştirerek uygulayan ve bu konuda öncü tek kurumdur
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Danone Türkiye’de 20’den fazla yerli ve global markadan sorumlu Pazarlama Direktörü olarak görev yapan Pelin Aydoğdu, yeni atandığı Danone Uzman Beslenme Erişkin Grubu Başkan Yardımcılığı rolünde kategorinin global stratejisine yön verecek.
Pazarlama ve ürün yönetimi alanında farklı liderlik rollerinde 20 yıllık deneyimi bulunan Pelin Aydoğdu, Danone Uzman Beslenme Erişkin Grubu Başkan Yardımcısı oldu. Aydoğdu, globaldeki bu yeni sorumluluğu ile, “Mümkün olan en fazla sayıda insana gıda yoluyla sağlık ulaştırma” misyonu ile faaliyetlerini sürdüren Danone’nin küresel çaptaki medikal beslenme çalışmalarında kilit rol oynayacak.
2001 yılında ODTÜ Çevre Mühendisliği bölümünden mezun olan Pelin Aydoğdu, Koç Üniversitesi’nde İşletme Bölümü Yüksek Lisansını tamamladı. 2004 yılında katıldığı Danone’de Anne-Bebek Beslenmesi kategorisinde pazarlama alanında farklı roller üstlendi. 2009-2011 yılları arasında Amsterdam’da 35 ülkeden sorumlu Global Kıdemli Ürün Müdürlüğü görevini yürüttükten sonra ise Türkiye’ye dönerek Medikal Pazarlama ve Ticari Pazarlama alanında çalışmaya devam etti.
2019 yılında Uzman Beslenme Ürünleri Pazarlama Direktörlüğü’ne atanan Aydoğdu, 2022 yılından bu yana ise Danone Türkiye çatısı altında Anne-Bebek Beslenmesi, Sütlü ve Bitkisel Bazlı Ürünler, Su ve İçecek kategorilerinde 20’nin üzerinde yerli ve global markadan sorumlu Pazarlama Direktörlüğü görevini yürütmekteydi.
Kariyer yolculuğunu Danone’nin uzman beslenme kategorisi merkez ofisinin bulunduğu Amsterdam’da sürdürecek olan Pelin Aydoğdu, yeni görevinde Danone Uzman Beslenme Erişkin Grubu Başkan Yardımcısı olarak kategorinin global stratejisine yön verecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Roche Türkiye, sağlık hizmetleri ekosistemindeki öncü insan ve kültür uygulamalarıyla bir kez daha insan kaynakları alanında dünyanın önde gelen kuruluşları arasında yer alan Top Employers Enstitüsü tarafından “En İyi İşveren” sertifikasına layık görüldü.
Benimsediği çevik iş yapış şekliyle çalışanlarının kişisel ve profesyonel gelişimlerine katkı sağlayan Roche Türkiye, insanı her zaman odağına alan vizyonunu insan ve kültür uygulamalarıyla da ortaya koyuyor. Roche Türkiye'nin çalışanlarının gelişimine ve çalışma şartlarına yönelik geliştirdiği bu uygulamalar, dünyanın önde gelen kuruluşları arasında yer alan Top Employers Enstitüsü'nün detaylı araştırma ve değerlendirmeleri sonucunda bir kez daha “En İyi İşveren” sertifikası ile taçlandırıldı. Roche Diagnostik Türkiye üst üste 5'inci, Roche İlaç Türkiye ise 2'nci kez bu ünvana layık görüldü.
Lider gelişimi, performans ve kariyer yönetimi, ücretlendirme, yan haklar, işgücü planlaması, yetenek stratejisi, işe alım, öğrenme, gelişim ve kültür gibi kilit disiplinlerde gösterdikleri başarıları merkeze alarak şirketleri değerlendiren Top Employers Enstitüsü, “En İyi İşveren” ünvanını, kapsamlı gerçekleştirilen değerlendirmeler sonucunda tüm şartları sağlayarak çalışanların mesleki ve kişisel gelişimi adına en iyi çalışma koşullarına sahip şirketlere veriyor.
Türkiye'de sağlık hizmetlerini şekillendirirken hem hastaların hem de sağlık profesyonellerinin ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt vermeye odaklanan Roche Türkiye, esnek çalışma ortamı, evden çalışma uygulaması, çeşitlilik ve kapsayıcılığa verdiği önem, kısa ve uzun süreli yurt dışı ve rotasyon fırsatları, çevik, esnek ve iş birliğine dayalı şirket kültürü ile çalışanlarının kendilerini geliştirebileceği bir çalışma ortamı sunuyor.
Roche İlaç Türkiye İnsan ve Kültür Lideri Banu Gülsün, “Roche Türkiye olarak, sunduğumuz yenilikçi sağlık çözümleriyle insanların yaşamlarını iyileştirmenin yanı sıra, çalışanlarımızın kariyer ve gelişim süreçlerine de odaklanıyoruz. İnsan ve Kültür uygulamalarımızı, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerini temel alarak şekillendirirken; şirket içerisinde esnek, iş birliğine ve sürekli öğrenmeye dayalı bir kültürü teşvik ediyoruz. İşte tüm bunlar, Top Employers Enstitüsü tarafından üst üste ikinci kez ‘En İyi İşveren' ünvanına layık görülmemizi sağlayan temel değerlerimizdir. Bu ödül, Roche İlaç Türkiye'nin sadece çalışanlarına değer veren bir şirket olmanın ötesinde, onların kişisel ve profesyonel gelişimlerini destekleyen iş kültürü oluşturduğunun da önemli bir yansımasıdır.” ifadelerini kullandı.
Roche Diagnostik Türkiye İnsan ve Kültür Lideri Duygu Karakaş ise konuyla ilgili şunları söyledi: “Roche'taki tüm çalışmalarımızda temel odak noktamız her zaman insan oldu. Bu öncelik, dünya genelinde yaşamları iyileştirme hedefimize ulaşma konusundaki kararlılığımızı vurgularken, aynı zamanda çalışanlarımızın kariyer gelişimine verdiğimiz önemi de yansıtıyor. Roche Diagnostik Türkiye olarak, beşinci kez üst üste Top Employers Enstitüsü tarafından ‘En İyi İşveren' sertifikasına layık görülmek, sadece bir ödül değil, aynı zamanda şirket kültürümüzün ve insan odaklı yaklaşımımızın bir kanıtı. Bu başarıyı elde etmenin gururunu taşırken, çalışma ortamımızı daha verimli hale getirmek adına İnsan ve Kültür uygulamalarımızı sürekli olarak geliştirmeye devam edeceğiz.”
Roche Hakkında
1896 yılında İsviçre'nin Basel şehrinde kurulan ve markalı ilaçların ilk endüstriyel üreticilerinden biri olan Roche, dünyanın en büyük biyoteknoloji şirketi ve In Vitro Diagnostik (vücut dışı tanı) alanında dünya lideridir. Roche, dünya çapında insanların yaşamlarını iyileştirmek için tanı ve tedavi çözümleri geliştirmek üzere bilimsel mükemmelliğe ulaşmak için çalışmaktadır. Kişiye özel sağlık hizmetleri alanında öncü olan Roche, sağlık hizmetlerini toplum üzerindeki etkisini artıracak şekilde dönüştürmek için çalışmalarını sürdürmektedir. Roche, her bir bireye en iyi sağlık hizmetini sunmak için birçok paydaşla iş birliklerine imza atarak, tanı ve tedavi alanındaki güçlü konumunu klinik uygulamalardan elde edilen veri içgörüleriyle desteklemektedir. Roche, çalışma alanlarında benimsediği uzun vadeli bakış açısı sayesinde Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksleri tarafından üst üste 13 kez ilaç endüstrisindeki en sürdürülebilir şirketlerden biri olarak seçilmiştir. Bu, Roche'un faaliyet gösterdiği her ülkede, yaptığı yerel ortaklar ile birlikte sağlık hizmetlerine erişimi artırma çabalarının bir sonucudur. Roche Grubu Amerika'da bulunan Genentech'in tamamına, Japonya'da bulunan Chugai Pharmaceutical şirketinin de çoğunluk hissesine sahiptir. Ayrıntılı bilgi için www.roche.com'u ziyaret ediniz. Bu açıklamada kullanılan veya bahsedilen tüm ticari markalar yasalarla korunmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Önde gelen bir tüketici elektroniği markası ve dünyanın en iyi ikinci TV markası olan TCL Electronics, 115 inç QM891G QD-Mini LED TV, NXTPAPER 3.0 ekran teknolojisine sahip akıllı telefonlar ve tabletler, RayNeo X2 Lite AR Gözlük ve TCL Q Class ses barları dahil olmak üzere birçok ürün ve teknik çözümünün yetkili medya ve kuruluşlar tarafından ödüllendirildiğini duyurdu.
Bu yıl TCL, birden fazla kategoride yenilikçi teknolojilerden oluşan lider bir portföy ile CES'te damgasını vurdu. TCL, International Data Corporation ve TWICE'ın desteğiyle Asia Digital Group ve European Digital Group tarafından düzenlenen 2023-2024 Global Top Brands Ödül Töreni'nde (GTB) altı ödül birden kazandı. TCL Industries Başkan Yardımcısı ve Global Pazarlama Merkezi Genel Müdürü Bill Jiang ödül törenine katıldı ve şirket adına ödülleri kabul etti.
Özellikle, TCL'in dünyanın en büyük QD-Mini LED TV'si olan 115 inçlik QM891G’nin ekran teknolojisinde temsil ettiği atılım nedeniyle GTB'den "Yılın Yenilikçi Ekran Teknolojisi Altın Ödülü"nü aldı. TCL'nin sektörün ilk akıllı bağlantılı mobil cihaz eğlence çözümlerinden birinin parçası olan en yeni tableti TCL NXTPAPER 14 Pro ve RayNeo X2 Lite AR Gözlükleri de sırasıyla "Göz Koruma Ekran Teknolojisi İnovasyon Ödülü" ve "Yılın AR Gözlük İnovasyon Ödülü"nü aldı.
TCL, geniş kapsamlı yenilikçi ürün yelpazesiyle "Mükemmelliğe İlham Verme" taahhüdünden dolayı GTB tarafından "2023-2024 Küresel CE Markaları En İyi 10", "2023-2024 Küresel TV Markaları En İyi 10" ve "2023-2024 Küresel CE Markaları En İyi 50" olarak ödüllendirildi.
GTB tarafından verilen ödüllerin yanı sıra, TCL 40 NXTPAPER akıllı telefon da "Mobil Cihazlar, Aksesuarlar ve Uygulamalar" kategorisinde CES 2024 İnovasyon Ödülü ile onurlandırıldı. Dünyanın insan gözü için optimize edilmiş ilk akıllı telefonlarından biri olan TCL 40 NXTPAPER, akıllı telefonlara devrim niteliğinde tam renkli, kağıt benzeri rahat bir görsel deneyim getirmesiyle tanınıyor.
Ayrıca, TCL'nin CES 2024'te tanıtılan farklı kategorilerdeki yenilikçi teknolojileri ve akıllı ürünlerinin birçoğu uluslararası medyadan "CES 2024'ün En İyileri" ödüllerini aldı. TCL toplamda, Digital Trends ve Android Authority dahil olmak üzere birçok yetkin teknoloji medyasından 34'ün üzerinde ödülle onurlandırıldı.
Kapsamlı ürün portföyünde sınıfının en iyisi kalite ve olağanüstü inovasyona sahip olan şirket, çeşitli yetkili kuruluşlar tarafından da takdir edildi. Öncü X955 ve C755 TV Serileri, gerçekçi görsel deneyimleri için TÜV Rheinland tarafından sertifikalandırılan dünyadaki ilk ürünler oldu. 27R83U/34R83Q Profesyonel Monitör Serisi, CES 2024'te, 2.000'den fazla renk üzerinde gerçek dünya renk testi yapan tek doğrulama olan Pantone Matching System'e (PMS) dayanan Pantone Validated onayını aldı.
TCL Electronics, yıllar içinde istikrarlı bir büyüme ve dünya çapında lider bir akıllı teknoloji şirketine dönüşme yolculuğuna çıkmıştır. Dünya çapında birçok Ar-Ge merkezi ve dünya çapında binlerce endüstri ortağının güçlü desteği ile TCL Electronics, ürün portföyünü sürekli genişletmek, inovasyonda daha fazla atılım yaratmak ve kullanıcıları mükemmelliğin peşinden gitmeleri için güçlendirmek için bu küresel sinerjiden yararlanmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Otomotiv pazarının hızla büyüyen markalarından Chery, D-SUV segmentindeki başarılı oyuncusu TIGGO 8 PRO ile küresel çapta önemli başarılara imza attı. ODMD verilerine göre ilk etapta mart ayında satışa sunulduğu 2023 yılında 14 bin 499 adetlik satış adedine ulaşan TIGGO 8 PRO, yılı segmentinin açık ara lideri olarak tamamladı. Bu performansla Chery, 2023 yılında en fazla tercih edilen 10’uncu marka olmayı başarırken SUV satışlarında dördüncü sıraya kadar yükseldi. Dünya genelinde 80’in üzerinde ülke ve bölgede satışı devam eden Chery TIGGO 8 serisi, 800 binin üzerinde küresel kullanıcı ile buluştu. Ürünlerinin temel performansını sürekli olarak geliştirmeye devam eden Chery, TIGGO 8 serisinin elde ettiği yüksek beğeni seviyesini artırmak için üstün kaliteli hizmetler sunarak “kullanıcı odaklı” bir yaklaşım sergiliyor.
Çin’in önde gelen otomotiv üreticisi Chery, iddialı SUV modelleriyle 2023 yılını güçlü bir satış performansıyla tamamladı. Türkiye pazarına mart ayı itibarıyla giriş yapan marka, henüz bir yılı tamamlamadan satış listelerinde üst sıralarda yerini almayı başardı. Otomobil Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) açıkladığı 2023 yılına ait satış verilerine göre Chery’nin D-SUV segmentindeki iddialı oyuncusu TIGGO 8 PRO, sadece 9 ayda 14 bin 499 adetlik satışa ulaşarak dikkatleri üzerine çekti. Bu rakamla Chery TIGGO 8 PRO, ileri teknolojili geniş hacimli SUV pazarını açık ara lider olarak tamamladı ve D-SUV segmentinin satış şampiyonu oldu.
En fazla tercih edilen dördüncü SUV markası!
2023 yılını Türkiye’de binek araç satışlarında 10’uncu sırada tamamlayan Chery, SUV segmentinde ise dördüncü sırada yer aldı. Teknolojiye, iç hacme ve kaliteli yaşama değer veren tüketiciler için geliştirilen üst düzey bir SUV olan Chery TIGGO 8 PRO, 2023 yılında üstün kalitesi ve gelişmiş tasarımıyla küresel pazarda iyi bir performans sergiledi. Aracın küresel satışları, yıllık yüzde 31,9 artışla 230 bin adedi aştı. Dünya genelinde 80’in üzerinde ülke ve bölgede satışı devam eden Chery TIGGO 8 serisi, 800 binin üzerinde küresel kullanıcı ile buluştu. Genel pazar performansı açısından değerlendirildiğinde, Chery TIGGO 8 serisi farklı modelleriyle 2023 yılında Güney Afrika, Brezilya, Suudi Arabistan, Ekvator, Mısır gibi pazarlarda küresel kullanıcıların güvenini kazanarak güçlü satışlar elde etmeye devam ediyor.
Ayrıca Chery, TIGGO 8 Pro Max ile, Güney Afrika’daki 2023 BRICS Zirvesi’ne Başkanlık Araç Ortağı olarak destek sağladı. Güney Afrika otomotiv reklam sitesi Cars.co.za’nın Naamsa verilerine dayanarak yaptığı analize göre Chery TIGGO 8 PRO modeli, konfigürasyonu ve kendi sınıfında son derece rekabetçi fiyatıyla Güney Afrika’da “2023’ün en çok satan SUV’si” listesinde üçüncü sırada yer aldı. Brezilya'da, TIGGO 8 sadece Brezilya pazarında güçlü satışlarını sürdürmekle kalmıyor aynı zamanda Brezilya Devlet Başkanı’nın beğendiği araçlardan biri olarak Brezilya hükümeti için bir satın alma aracı olarak hizmet ediyor.
Kullanıcı odaklı yaklaşım!
Dünya çapında kalitesi ve özellikleriyle tanınan Chery TIGGO 8 serisi, 2023’te birçok ödüle layık görüldü. Bunlardan biri 2023 Güney Afrika Motor Tutkunları kategorisinde “Yılın Otomobili” ödülü. Ayrıca Meksika’da Autoshow TV tarafından “En İyi Orta Boyut SUV” unvanını ve Filipinler’de 19. Yıllık C! Ödülleri'nde En İyi Orta Boy Crossover ödülünü aldı. Ayrıca TIGGO 8 serisi, J.D. POWER 2023 Çin APEAL (Otomotiv Performansı, Uygulama ve Düzen SM) Orta Ölçekli SUV Segmentinde 1 Numara oldu ve 2023'te Segmentlere Ayrılmış Modeller kapsamında CACSI (Çin Otomobil Müşteri Memnuniyeti Endeksi) Şampiyon oldu. TIGGO 8 serisi bunun dışında 2023 COC'de (Çin Off-Road Şampiyonası) şampiyon unvanını da perçinlemiş oldu.
Ürünlerinin temel performansını sürekli olarak geliştirmeye devam eden Chery, TIGGO 8 serisinin elde ettiği yüksek beğeni seviyesini artırmak için üstün kaliteli hizmetler sunarak “kullanıcı odaklı” bir yaklaşım sergiliyor. Chery TIGGO 8 serisi, 2024 yılında dünya genelinde daha fazla ülke ve pazarda tanıtılacak ve üstün başarılarına devam edecek.
Chery Türkiye hakkında
Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022’de, Türkiye’de %100 iştirak ile Chery Türkiye’yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye’deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 34 yetkili satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023’te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, işçilik açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 PRO, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla başarılı iş adamları için en iyi seçim olarak öne çıkıyor ve 4 ay üst üste D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 PRO, konfor ve eğlence açısından aile SUV’ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 ise; fütüristik, şık ve dinamik tarzıyla genç veya kendini genç hisseden kullanıcılara hitap ediyor.
Chery hakkında
Kantar ve Google, ortaklaşa, 2023 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında “Çin’in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu” seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 26 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery’nin satış ve servis ağı, 80’in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 12 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İzocam, 59 yıl önce doğal kaynaklara zarar vermeden, can ve mal güvenliğini dikkate alarak, enerji tasarrufu ve konfor sağlayan çevreci ve sürdürülebilir yalıtım çözümleri geliştirmek amacıyla kuruldu. Ülkemizde yalıtım sektörünün oluşması ve gelişmesinde öncü rol üstlenen bir firma olarak; yalıtım, enerji tasarrufu ve çevreyi koruma ilişkisinde toplumun farkındalığını artırmaya öncelik verdiklerini belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Dünyadaki enerji kaynakları giderek tükenmekte, gün geçtikçe artış gösteren sera gazı, küresel ısınmayı tetikleyerek doğanın dengesini bozmaktadır. Gelecekte daha yaşanabilir bir dünya için enerji kullanımının azaltılması ve var olan kaynakların çok daha verimli bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Etkin bir enerji tasarrufu ise ancak yalıtım ile mümkün olabilmektedir. Doğru yalıtım uygulamaları sayesinde enerji giderlerinin azalacağını, buna bağlı olarak da karbon salımlarının önemli ölçüde düşeceğini her platformda belirtmekteyiz. Yaptığımız hesaplara göre, kurulduğumuz günden bu yana ürettiğimiz yalıtım ürünleriyle 780 milyon ton CO²’in atmosfere salımını önlemiş bulunmaktayız” dedi.
İzocam olarak sürdürülebilirliği dünyanın korunması için çok önemli bir fırsat olarak gördüklerini söyleyen Savcı, “Şirket politikalarımızı da bu doğrultuda ve en doğru şekilde uygulamaya özen göstermekteyiz. Sürdürülebilirlik politikamız çerçevesinde; çevre ve insan sağlığını gözeterek geliştirdiğimiz ürünlerin yanında, tesislerimizin de çevresel koşullar ile uyumlu olmasını önemsemekte ve tesislerimizin minimum çevresel etki ile çalışmalarını sağlayacak şekilde yatırımlarımıza yön vermekteyiz” diye konuştu.
“Çevre dostu ürünler geliştirmek tek başına yeterli değil”
Üretimden, ürünlerinin içeriğine, ambalajlarından satışına kadar olan tüm süreçlerde sürdürülebilirlik konusunu merkeze aldıklarını ifade eden İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Bu kapsamda farkındalık yaratıcı projelere imza atmaya özen göstermekteyiz. Çevre dostu ürünler geliştirmek sürdürülebilirlik açısından çok önemli olsa da tek başına yeterli değil. Ürünlerin katkısını kullanıcı ile buluşturmak ve farkındalık yaratmak önemli. Biz de çevre dostu yatırımlarımızda bu bilinçle hareket etmekteyiz.
İzocam olarak 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefimiz var. Uzun vadedeki bu hedefimizi hayata geçirecek şekilde çalışmalarımıza yön vermekteyiz. Seragazı emisyonlarımızın azaltılması, su tüketimlerinin ve atıksu oluşumlarının sınırlandırılması, alternatif hammadde kaynaklarının üretim süreçlerine adapte edilmesi ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak birçok projeyi 2030 ve 2050 yılı sürdürülebilirlik hedeflerimizi gerçekleştirmek üzere detaylı olarak ele almaktayız. Bu kapsamda İzocam olarak 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını en az %33 azaltmayı hedefleyen yatırım planlarımızı devreye aldık ve çalışmalarımız güncellenerek devam etmektedir” dedi. Savcı, bu kapsamda hayata geçirdikleri yatırım ve projeleri şu sözlerle anlattı:
“Geçtiğimiz dönemlerde Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği projeleri kapsamında Tarsus Tesisi’nde baca filtresi yatırımı yaptık. Tesisimizin çevresel koşullarla en uyumlu şekilde çalışmasını sağlamak üzere yaptığımız bu çevre dostu teknolojik yatırımla, dünya standartlarında hava emisyon değerlerine ulaşmayı hedefledik. Bu yatırımımız ile otoritelerce 150 mg/Nm3 olarak istenen sınır değerin yaklaşık 3’te 1’i seviyelerine ulaştık.
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi’ni de tüm tesislerimize kazandırarak çevre dostu tesis hedefimize de büyük katkı sağladık. Temel Seviye Sıfır Atık Belgesi; tesislerde, temel seviyede israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesini veya asgariye indirilmesini, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanmasını ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan bir dizi süreci tamamlamış olduğunu ifade etmektedir.
Hem karbon salımı azaltımı hem de enerji maliyetlerinin azaltımı hedefimiz çerçevesinde Taşyünü ve camyünü üretim tesislerimizde enerji izleme sistemleri kurarak geri kazanım verimlilik projeleri uyguladık. Yine enerji kullanım azaltımı çerçevesinde tüm tesislerimizde aydınlatma tiplerini çevreci uygulamalarla yeniledik. Fırın üreticileri için tasarladığımız iğneli tip camyünü ürünlerimizdeki geliştirmelerle ise emisyon seviyelerimizi Avrupa standartlarının çok altına indirdik.
Sürdürülebilirlik alanında verdiğimiz taahhütlere uygun olarak, atık azaltımı ve enerji tasarrufuna yönelik projelerimize bu yıl da devam etmekteyiz. Bunların içinde yüksek sıcaklıkta fırınlarla çalıştığımız için fırın enerji kullanımını azaltıcı projeler ve kompresör verimlerinin artırılması projeleri de yer almaktadır. Bunların dışında toplama alanına giden atıkları tamamen sıfırlamaya yönelik projemizde çok iyi değerlere ulaştık. 2030 yılı için belirlediğimiz %72 azaltım hedefinin çok üstünde bir başarı göstererek %92 seviyesine ulaştık.
Sürdürülebilirlik hedefimiz kapsamında tesislerimizde kullanılan su miktarının azaltılması için de pek çok proje yürütmekteyiz. En son Tarsus tesisimizde gerçekleştirdiğimiz Ters Osmos’dan çıkan atık suyun geri kazanımı projesi ile deşarj edilen su kullanımında yıllık 34 bin metreküp tasarruf elde etmeyi hedefledik. Su kaynağı yönetiminin verimli kullanılması ve operasyonel mükemmellik projeleriyle birlikte tesislerimizde sürdürülebilirlik çalışmalarına başladığımız günden bugüne kadar %23 su kullanımında tasarruf sağladık.”
“Ambalajlarımız en az yüzde 50 geri dönüştürülebilir malzeme içeriyor”
Ürün ambalajlarının tasarımını Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma için belirlediği küresel hedeflere olan katkısını vurgulayacak şekilde yenilediklerini hatırlatan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Ayrıca daha az boya ve plastik kullanarak, ambalaj boyları ve kullanılan paketleme miktarlarını yeniden düzenleyerek çevre dostu bir ambalajlama elde etmiştik. Şimdi bunu bir adım daha öteye taşıdık ve içeriğinde en az %50 geri dönüştürülebilir malzeme içeren yeni ambalajlarımız ile ürünlerimizi sevk etmeye başladık. Gelecekte de gerek çevreci yatırımlarımız gerekse sürdürülebilir ve çevreci ürünlerimiz ile örnek ve öncü olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye enerji sektörüne verimli, kaliteli ve hızlı hizmet anlayışı sunan UEDAŞ, enerji tasarrufu anlayışının küçük yaşlardan itibaren kazanımı için Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirdiği "Enerjini Geleceğe Taşı" projesi kapsamında Bursa'nın Orhangazi ilçesini ziyaret etti. Öğrencilere VR teknolojisi destekli geliştirilen oyun sayesinde enerji tasarrufu öğreten şirket, çocuklara enerji tasarrufun önemini eğlenceli ve interaktif yollarla öğrenmesini sağladı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın ulusal stratejik hedefleri arasında bulunan enerji tasarrufu konusunda sorumluluk üstlenen UEDAŞ, bu konuda toplumsal bilincin küçük yaşlardan itibaren kazandırılmasına yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Enerji tasarrufu konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak hareket eden şirket, gerçekleştirdiği Enerjini Geleceğe Taşı projesinin son etkinliğini Bursa'nın Orhangazi ilçesine bağlı Sölöz mahallesinde gerçekleştirdi. UEDAŞ Genel Müdürü Gökay Fatih Danacı'nın da katılım gösterdiği etkinlikte enerji tasarrufuna yönelik geliştirilen VR teknolojisi destekli oyunu oynayan öğrenciler enerji tasarrufu konusunu eğlenerek öğrendi.
VR gözlükleriyle 100 yıl sonrasına yolculuk
Artan dünya nüfusuyla birlikte enerji ve tasarrufu meselesinin her geçen gün daha hayati önem taşıdığını belirten Gökay Fatih Danacı, "Gelecekte daha yeşil bir dünyada yaşamak, bugünün gençlerine daha iyi yarınlar bırakmak adına attığımız her adım çok kıymetli. Biz de "Enerjini Geleceğe Taşı" projesinde çocukların da ilgisini çekecek VR gözlükler kullanıyoruz. Dünyada ve ülkemizde enerjinin daha verimli kullanılması adına hareket ettiğimiz bu proje sayesinde okulları ziyaret ederek öğrencilerimize bilinç kazandırıyoruz. Bu projemizdeki VR gözlük sayesinde çocuklar hem teknolojiyle tanışıyor hem de geliştirdiğimiz oyun sayesinde dünyanın 100 yıl sonrasının tasarruf yapılmış ve yapılmamış iki farklı senaryosunu görme fırsatı yakalıyor. Bugüne dek 14 okulda yüzlerce öğrenciye ulaştığımız bu projeyle 1000 öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İhracatı Geliştirme (İGE), kurulduğu günden bu yana ihracatçılarımıza kefalet paketleri ile verdiği desteği sürdürürken, şimdi de finansmana erişim için bir köprü görevi üstlenerek ihracatçılar ile bankaları bir araya getiriyor.
İGE koordinasyonunda, Adana Sanayi Odası ev sahipliğinde, Akdeniz İhracatçı Birlikleri ve Türk Eximbank desteğiyle Akbank, Garanti BBVA, İş Bankası, Odeabank ve Yapı Kredi sponsorluğunda Adana’da gerçekleştirilen İhracatın Finansmanı Buluşmaları etkinliğine yaklaşık 200 ihracatçı katıldı.
Akdeniz “Adana ve çevresindeki ihracatçılarımızı kredi verenlerle bir araya getirerek birlikte somut çözümler üretmeyi hedefliyoruz”
Toplantının açılışında konuşan İhracatı Geliştirme Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Akdeniz “İGE olarak ülkemiz ihracatçılarının daha fazla finansmana kesintisiz ve sürdürülebilir şekilde ulaşması için çalışmaya devam ediyoruz. İzmir ve Bursa’nın ardından, ihracatımız için önemli bir lokasyon olan Adana ve çevresindeki ihracatçılarımızı finans dünyasıyla bir araya getirerek birlikte somut çözümler üretmeyi hedefliyoruz. İhracatçılarımızın yoğun ilgi gösterdiği etkinliğimizde finans ve ihracat dünyası arasında hedeflediğimiz etkileşimi sağladık. Bu çabalarımızın ihracatçılarımız, bankalarımız ve ülkemiz için güzel sonuçlar doğurmasını diliyorum” dedi.
Buluşmada Kasım Akdeniz yakın zamanda tanıtımını yaptıkları İGE Kefalet Portalı ile ilgili de bilgi verdi. Akdeniz, şunları söyledi: “İGE Kefalet Portalı, kefalet verdiğimiz ihracatçının kredi talebini tek bir noktadan tüm bankalara aynı anda iletebilmesini ve bankaların kendisine sunduğu finansman şartlarını bir arada görüp kendisi için en uygun seçimi yapabilmesini hedefleyen yenilikçi bir platform. İGE Kefalet Portalı sayesinde ihracatçılar tek bir noktadan tüm bankalara, tüm bankalar da müşterisi olsun olmasın, o ihracatçının bulunduğu lokasyonda faaliyet göstermese dahi tüm ihracatçılara ulaşabiliyor. Bu yönüyle Portal, ihracatçılara fayda sağladığı kadar bankalar için de müşteri kazanımını kolaylaştıran ve verimliliği artıran bir uygulama olarak öne çıkıyor. Bankalarımız bu Portal sayesinde, kredibilite olarak değerlemesi yapılmış ve İGE kefaletini almış ihracatçılarımızın bilgilerine hızlıca erişip kredi taleplerini karşılamak için hızlıca aksiyon alabiliyor. Tüm ihracatçılarımızı Portal’ı etkin bir şekilde kullanmaya davet ediyoruz.”
Kıvanç “Adana’da, Türkiye ekonomisine katkıda bulunacak 100 milyon metrekarenin üzerinde alanı sanayiye açıyoruz”
Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç “Adana’mız, yüzyılı aşkın bir süredir edindiği sanayi kültürü kentte çok çeşitli üretimin gelişimini desteklemiştir. Geçmişten aldığı miras ile günümüzde ise Adana Türkiye’de sanayi çeşitliliğinde en yüksek olduğu şehirlerin başında gelmektedir. Bugün, otomotivden elektronik karta, makineden mobilyaya, gemiden, tekstilde, yemeklik yağdan, kimya ürünlerine kadar yüzlerce farklı alandaki üretimiyle dünya pazarlarında yer almaktadır. Adana’mız İnşallah kısa bir sürede Türkiye’nin Marmara bölgesine alternatif ikinci büyük üretim merkezi olacaktır. TEPAV tarafından yapılan çalışmada Adana, Türkiye’de gelişim potansiyeli yüksek 2 ilden biri olarak gösterilmiştir.
Bu ilin gelecekteki konumu açısından önemli bir mesaj niteliğindedir. Adana’da, toplam 5 yeni organize sanayi bölgesi, 15’e yakın küçük sanayi sitesinin kurulmasıyla Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacak en önemli illerin başında yer alacaktır. Şimdilik 100 milyon metrekarenin üzerinde alanı sanayiye açıyoruz. Adana’mız bu yatırım alanların faaliyete geçmesiyle Türkiye’nin ikinci bir Marmara bölgesi olacaktır.
Bu yatırımların tamamlanması ve gerçekleşmesi için Adana Valiliğimiz koordinasyonunda, kentin tüm paydaşları olarak seferber olmuş durumdayız. Bunlara ek olarak yakın bir süre içerisinde açılacak olan Çukurova Bölgesel Havalimanı ve yeni yapılacak olan konteyner limanını da düşündüğümüzde; bu yatırımların bölgemizin kalkınmasında öncü rol üstleneceğini düşünüyoruz. Az önce bahsettiğim yatırımlar çok kısa bir sürede hayata geçecek. Bu yatırımların olması için çok ciddi bir finansmana ihtiyaç vardır. Bu yatırımların olması için İhracatı Geliştirme A.Ş. ve bankalarımıza çok büyük iş düşüyor” dedi.
Etkinlikte banka ve Akdeniz İhracatçılar Birlikleri’nden temsilcilerin katılımıyla ‘Bankacılık ve Finans Paneli’ ve ‘İhracatta Finansmanın Önemi - Tehditler ve Fırsatlar Paneli’ düzenlendi. Panellerde bankacılar ihracatçılara sundukları finansman çözümleri hakkında bilgi verdi. AKİB çatısı altındaki İhracatçı Birlikleri de Eximbank ve banka temsilcilerine ihtiyaçlarını anlattılar. Etkinlik Eximbank Ege Bölge Müdürü Gülom Timurhan ve İGE Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Akdeniz’in sunumu ile son buldu.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.