Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), havacılığın 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşması için kritik eylemlerin detaylandırılmasını amaçlayan bir dizi yol haritasını açıkladı. Bu yol haritaları net sıfır hedefine giden yolda uçak teknolojisi, enerji altyapısı, operasyonlar, finans ve politika konularını ele alıyor.
LTAG'ın kabul edilmesiyle birlikte hükümetler ve endüstri, 2050 yılına kadar aynı net sıfır CO2 emisyonu hedefine ulaşmak için aynı hedefe odaklandı. Politika girişimleri, ihtiyaç duyulan yeniliklerin ve eylemlerin çoğunun dayanacağı temeli oluştururken, bu yol haritaları politika yapıcılar için ise kritik bir referans noktası olacak.
IATA Genel Direktörü Willie Walsh, şunları söyledi: "Açıkladığımız yol haritaları, 2050 yılına kadar net sıfıra geçişi hızlandırmak için gerekli kilit adımların ilk ayrıntılı değerlendirmesidir. Birlikte net bir yön göstermektedirler ve net sıfıra giden yolda ara kilometre taşlarını belirlemek için daha derine indikçe gelişecekler. Yol haritalarının sadece havayolları için olmadığını vurgulamalıyım. Hükümetler, tedarikçiler ve finansörler havacılığın dekarbonizasyon yolculuğunda seyirci olamazlar. Onların da bu oyunda payları var. Yol haritaları, havacılığın bu temel dönüşümünü net sıfır dünyaya uygun politikalar ve ürünlerle başarıya ulaştırmak için gereken araçları sağlamak üzere havacılığın tüm paydaşlarına yönelik bir eylem çağrısıdır."
Yol haritalarında, her bir teknoloji için emisyon azaltımlarını hesaplamak üzere University College London'daki Hava Taşımacılığı Sistemleri Laboratuvarı tarafından sağlanan bir modelleme aracı ile tamamlanan eşler arası bir inceleme gerçekleştirildi.
Her bir yol haritasının öne çıkan özellikleri ise şunlar:
- Uçak Teknolojisi: daha verimli uçak ve motorların geliştirilmesi. Özellikle önemli olan, %100 SAF, hidrojen veya batarya ile çalışan uçakları mümkün kılmak için gereken adımlar. Tüm geliştirme kilometre taşları, ilan edilen yatırım ve demonstrasyon programları ile destekleniyor. Ayrıca yeni motorlar, aerodinamik, uçak yapıları ve uçuş sistemleri de yer almakta.
- Enerji ve Yeni Yakıtlar Altyapısı: SAF veya hidrojenle çalışan uçakların kullanımını kolaylaştırmak için ihtiyaç duyulan yakıtlar ve havaalanlarının yukarısındaki yeni enerji taşıyıcı altyapısına odaklanılıyor. Yenilenebilir enerji, havacılık sektörünün enerji talebinin karşılanmasında hayati bir rol oynuyor ve yol haritası, gerekli altyapı gelişmelerini sağlamak için kilometre taşlarını özetlemekte.
- Operasyonlar: mevcut uçakların işletilme şeklini iyileştirerek emisyonları azaltma ve enerji verimliliğini artırma fırsatları. Otomasyon, büyük veri yönetimi ve yeni teknolojilerin entegrasyonu, hava trafik yönetiminin optimize edilmesi ve hava taşımacılığı sisteminin genel verimliliğinin artırılması için kilit unsurlar.
- Politika: Havacılık sektörünün net sıfır geleceğe geçişi için teşvik ve destek sağlamak üzere küresel olarak uyumlu stratejik politikalara duyulan ihtiyaç. Diğer tüm başarılı enerji geçişlerinde olduğu gibi, dekarbonizasyon hedeflerine ulaşmak için gerekli çerçevenin oluşturulmasında hükümetler ve sektör paydaşları arasındaki işbirliği çok önemli.
- Finansman: 2050 yılına kadar havacılığın net sıfıra ulaşması için gereken kümülatif 5 trilyon doların nasıl finanse edileceği. Buna teknolojik ilerlemeler, altyapı geliştirmeleri ve operasyonel iyileştirmeler de dahildir.
SAF üretimini artırmaya yönelik zorluklar, bu yol haritalarının önemini iyi bir şekilde ortaya koyuyoır. Kullanıma hazır bir çözüm olarak SAF'ın 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmak için gereken karbon azaltımının yaklaşık %62'sini sağlaması bekleniyor. Ancak SAF'ın gelecekteki uçak filosuyla tamamen uygulanabilir olması beklense de, bu yol haritalarının kritik önem taşıdığı politika, uçak teknolojisi, enerji altyapısı, finansman ve operasyonlar konusunda hala önemli karşılıklı bağımlılıkları var.
IATA Sürdürülebilirlik Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Baş Ekonomisti Marie Owens Thomsen. Bu konuya dair şunları söyledi: "Yol haritaları tüm paydaşların çabalarını nereye odaklamaları gerektiğini gösteriyor. Kesin olan iki şey var. 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonuna ulaşmamız gerekiyor. Ve bu yol haritalarında özetlenen hedefe ulaşmak için atılacak adımlar, sektörün uzmanlığı arttıkça gelişecektir. Politika, özel sektör yatırımcılarının harekete geçmesi için gerekli ortamı büyük ölçüde hazırladığı için özellikle başlangıçta önemlidir. Bu sayede özel sektör ölçekli ve hızlı bir şekilde karbonsuzlaşabilir. Doğru politika teşvikleri ve cesur yatırımlar olmadan, teknolojilerin ve yeniliklerin birçoğu büyük ölçekte gerçekleşmeyecektir. Her şey birbiriyle bağlantılı ve bu nedenle tüm paralel unsurları birbirine bağlamak ve hükümetler de dahil olmak üzere paydaşlarımıza gerçekleşmesi gereken her şeyi eksiksiz bir şekilde anlamalarını sağlamak için beş yol haritamız var".
UCL’nin Hava Taşımacılık Sistemi Laboratuarı Direktörü Prof. Andreas Schafer ise "Bu yol haritalarında da vurgulandığı gibi zaman çok önemlidir. Ölçeklenebilir sıfır karbonlu enerji taşıyıcılarının gerekli altyapı ile birlikte ticarileştirilmesi ve Gigawatt ölçeğinde hızlı teslimatları için bir iş vakası oluşturulması için derhal harekete geçilmesi gerekmektedir" dedi.
Yol haritaları için bağlantıhttps://www.iata.org/netzero-roadmaps
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Vestel, “Teknoloji, Ar-Ge, İnovasyon” üstünlüğü ve bunu destekleyen insan odaklı dönüşüm stratejisiyle, çevresel etkileri azaltacak yenilikçi üretim süreçlerini devreye alarak, sürdürülebilir gelecek için çalışmayı sürdürüyor. Müşterilerini de düşük elektrik ve su tüketimine sahip ürünleri ve Evsel Dönüşüm Projesi ile sürece dahil ediyor.
Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, tüm süreçlerinde sürdürülebilir yöntemler?kullanarak ürettiği yenilikçi ürünleriyle dünya kaynakları üzerindeki baskının etkilerini azaltma ve dünyayı daha iyi bir yer yapma çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Manisa’daki 1,3 milyon metrekarelik Vestel City’de ürettiği ürünleri dünyanın 160’tan fazla ülkesine ulaştıran, teknoloji üretirken çevre dostu yöntemler kullanan şirket, 2016 yılından beri karbon ayak izini azaltmak için de yoğun çalışmalar yürütüyor. Vestel’in hedefi 2050 yılına kadar tüm değer zincirinde net sıfır emisyona ulaşmak.
Vestel CEO’su Turan Erdoğan, “Teknolojinin gücüyle tüm değer zincirinde insan odaklı dönüşümü gerçekleştirmek, net sıfır emisyonlu ekonomiye geçiş için yenileyici iş modelleri kurgulamak, çevresel ve sosyal fayda yaratarak, geleceğin ihtiyaçlarını karşılayan ve hayatı kolaylaştıran çözümler üretmek ana strateji alanlarımızı oluşturuyor. Dünya kaynaklarını koruyan ürün ve hizmetlerimizle, Evsel Dönüşüm gibi sosyal sorumluluk projelerimizle tüketicinin hayatını da sürdürülebilir kılıyoruz. Böylece sadece Şirketimizin değil bireylerin de karbon ayak izini azaltmalarına destek oluyoruz. 5 Haziran Dünya Çevre Günü gibi özel günleri, toplumda farkındalığın artması için önemli bileşenler olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilir bir gelecek için “Evsel Dönüşüm Projesi”
Tüm üretim faaliyetlerini sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda gerçekleştiren, düşük enerji ve su tüketimine sahip, çevre dostu ürünleriyle bireylere de daha sürdürülebilir bir yaşam vadeden Vestel, geçtiğimiz yıl Dünya Çevre Günü’nde hayata geçirdiği “Evsel Dönüşüm Projesi” ile sürdürülebilir bir dünya için adım atmak isteyen tüketiciyi de ileri ve geri dönüşüm ekosisteminin içine dahil ediyor. Elektronik atıkların çevreye zarar vermeden geri dönüşüme kazandırılmasına olanak sağlayan projede kullanılmayan eski elektronik ürünler Vestel yetkili servisleri tarafından tüketicinin evinden randevu ile teslim alınarak, uygun koşullarda geri dönüştürülüyor. Geri dönüşüm firmasına satıştan elde edilen gelir ise çevre projelerinde kullanılmak üzere sivil toplum kuruluşlarına bağışlanıyor. Bunun yanında proje kapsamında Ecording firması aracılığı ile ağaçlandırılması zor bölgelerde drone vasıtasıyla tohum topu yöntemi ile ağaçlandırma çalışmaları yapılıyor. Proje kapsamında bugüne kadar ve 500.000 adet tohum topu atıldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyada, yaşanan değişimin en fazla etkilediği sektörlerin başında turizm ve seyahat sektörü geliyor. Tüketici yani tatilciler, klasik tatil anlayışından hızla uzaklaşırken bilinen, belirli tatil ve seyahat paketleri yavaş yavaş yerini daha dinamik ve değişken yapılara bırakıyor. Turizm ve seyahat sektörünün yeni markası D-Fly Booking, sunduğu hizmetler ile acentalara dinamizm kattığı gibi değişime ayak uydurma imkanı da sunuyor.
TÜM SEYAHAT ÜRÜNLERİNİ ONLİNE SUNUYOR
Diana Travel ve Tigris Turizm’in hayat verdiği, B2B konsolidatör olarak uçak bileti, otel, tur, transfer, araç kiralama, vize hizmetleri başta olmak üzere tüm seyahat ürünlerini online olarak sunma kabiliyetine sahip olan D-Fly Booking’in lansmanı İstanbul’daki The Ritz Carlton’da gerçekleştirildi. 130 ülkede, 20.000’den fazla destinasyon, 1.000.000’dan fazla otel, 122.000 noktada transfer hizmeti, 500’den fazla havayolunu kapsayan geniş ürün yelpazesine sahip olan D-Fly Booking, acentalar tarafından büyük bir ilgi karşılaştı.
ACENTALAR TARAFINDAN BÜYÜK BİR İLGİ KARŞILANDI
D-Fly Booking’in 1. Acenteler Lansmanına yaklaşık 300 seyahat acentesi yöneticisi katılım gösterdi. Gecede konuşan Diana Travel Genel Müdürü Suat Somak, D-Fly Booking Genel Müdür Yardımcısı Sonat Balkan, D-Fly Booking Proje Koordinatörü Alper Köse ve D-Fly Booking Kurucu Ortağı Davut Günaydın, D-Fly Booking’in sunduğu avantaj, kolaylık ve hedefleri hakkında bilgi verdi.
“SİZLERİN NE İSTEDİĞİNİ İYİ BİLİYORUZ”
Tüm sektörlerde olduğu gibi turizm sektöründe de önemli bir değişim yaşandığını belirten Diana Travel Genel Müdürü Suat Somak, turizmcilerin bu değişimi birebir deneyimlediğini söyledi. “Dijital dünya, insanları seyahate yönlendiriyor” diyen Somak, “Pandemi, Rusya-Ukrayna çatışması ve tüm dünyayı etkisi altına alan enflasyon sorunları olmasaydı bugün turizm çok farklı bir noktada olacaktı. Evet, krizler her ne kadar turizm ve seyahat sektörünü frenlese de insanların buldukları ilk fırsatta seyahat ettiğini de gördük. İnsanlar içinde bulundukları şartlara en uygun tatil ve seyahat tercihine yöneldi. Pandemi dönemi daha dün gibi aklımızda. Bu nedenle turizm ve seyahat sektöründeki değişimlere biz turizmciler olarak hızlı adapte olmalıyız. Acentelerimiz ile tatilcilere ve seyahat severlere uygun imkanlar ve seçenekler sunmalıyız. Bunun için de dinamik ve hızlı bir yapıya ihtiyacımız var. D-Fly Booking, sizlere seyahat için, içinde çok fazla seçenek bulunan, çok büyük yapı sunuyor. Bu yapı acentelerimize bulundukları bölge ve tatilci profiline uygun seyahat seçenekleri oluşturmasını sağlıyor. Uzun yıllar turizmin içinde olan, tamamen profesyonel ve vizyoner bir bakış açısı ile hizmet sunan turizmciler olarak tatilcilerin ve sizlerin ne istediğini iyi biliyoruz. Hepimiz mutlu tatilciler görmek istiyoruz. İşte D-Fly Booking de bunu sunmak için bugün karşınızda” dedi.
“FARK YARATAN HİZMETLER”
“D-Fly Booking ile bizler siz değerli acentelerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek, dinamik, sürekli gelişen ve teknolojisini en üst seviyede tutacağımız ve önemlisi sürdürülebilir bir ürün için yola çıktık” diyen D-Fly Booking Genel Müdür Yardımcısı Sonat Balkan “Çok zengin bir ürün yelpazesi ile karşınıza çıktık” dedi. Sistemimizi kullanacak tüm acentelerin, uçak bileti, otel rezervasyonu, araç kiralama, havalimanı transferi, yurt içi ve yurt dışı tur ve çok yakında vize hizmetlerini online olarak kullanabileceğini ifade eden Balkan, “Tabi ki bunlar ile kalmayacağız. Yakın zamanda bir çok ürünü daha online olarak sizlerin kullanımına sunacağız. Sistem ile ilgili bir iki detaya değinmek isterim. Planlamada göz önünde bulundurduğumuz en önemli konu, kolay kullanılabilir, fonksiyonel ve basit ara yüzler tasarlamak oldu. Amacımız kullanıcıların detaylarda boğulmadan her şeyi kolaylıkla yapabilmesi idi. Elbette ki sizlere sunduğumuz ve sunacağımız bu ürünlerde en rekabetçi fiyatları ve geniş seçenekleri sunacağımız gibi bir yandan da aslında müşterilerinize daha detaylı ve fark yaratan hizmetleri sunabilmeniz için gerekli argümanları da sistemimiz ile entegre hale getirip kullanımınıza sunacağız. Nedir bunlar? Misafirlerinize gidecekleri destinasyonlar ile ilgili güncel şehir rehberlerini sistemimizden iletmek, gidilecek şehirdeki etkinlikleri online olarak görüp diledikleri etkinliğe anında bilet alabilmek. Ve çok daha fazlası. Biz D-Fly Booking olarak acentelerimizin bir yandan daha fazla kazanç elde etmesini hedeflerken diğer yandan da aslında var olan memnun müşteri kitlelerini arttırabilmeleri için çalışacağız” şeklinde konuştu.
DOĞRU VE KALİTELİ İÇERİK
D-Fly Booking Proje Koordinatörü Alper Köse ise pandemi sonrasında turizm sektöründe kartların yeniden dağıltıldığını belirterek, “Aslında pandemi sonucunda turizm sektörü artık dünyanın en büyük start-up'ı oldu. Startupların % 42’si ürüne ihtiyaç olmadığı için başarısız oluyor. Artık önemli olan içeriğin genişliği değil niteliği ve kalitesi. Bundan 30 yıl önce ulaşılması en güç şey bilgiydi. Bugünse teknoloji sayesinde ulaşılabilir en kolay şey bilgi oldu ama DATA o kadar büyüdü ki günümüzde doğru bilgiye ulaşmak zorlaştı çünkü buna ayıracak zamanımız çok kısıtlı. Bu nedenle amacımız olabilecek en hızlı şekilde geniş içerikten ziyade nitelikli ve kaliteli içeriğe ulaşmak, çünkü artık ön önemli şey zaman. Hiç kimsenin bu büyük DATA içerisinde doğru veriyi aramaya vakti yok. Çünkü artık çok hızlı yaşıyoruz, mail atarken bir yandan whatsaap’tan yazışıyoruz, bir şeyler yiyoruz içiyoruz yanımızdakine cevap veriyoruz. Bu nedenle ihtiyacımız olan aslında Big DATA içinde kaybolmak değil, doğru ve kaliteli içeriğe hemen ulaşmak. Bizler de bu amaçla yola çıktık, amacımız sizleri en doğru ürünlere en hızlı şekilde ulaştırmak. Bu arada amacımız sadece bu teknolojiyi size ulaştırmak değil bu teknolojiyi paylaşmak. Bünyemizde yer alan yazılım şirketimizle dijitalleşmek isteyen tüm paydaşlarımıza destek olacağız. Sadece seyahat acentesi değil aynı zamanda teknoloji üreten ve paylaşan bir şirket olacağız” ifadelerini kullandı.
%100 YERLİ, %100 MİLLİ
D-Fly Booking Kurucu Ortağı Davut Günaydın “Turizm kuşkusuz çok büyük ve uçsuz bucaksız bir mecra” diyerek başladığı sözlerine şöyle devam etti: “Sizler bu mecra içinde yıllardır çeşitli branşlarında hizmet vermektesiniz. Bu hizmetler içinde ne olursa olsun; ulaşım, vize, transfer gibi seyahat alt yapı desteklerinin en önemli ortak nokta olduğu hepimizin malumudur. D-Fly Booking hakkında konuşmadan önce tıpkı sizin gibi bir acentanın yaşadığı sistem sorunları ve eksikliklerini bilen birisi olduğumu hatırlatmak isterim. Benim bu projenin temeli olan prensipler hakkında bir kaç ifadem olacak. Burada en önemli konunun altını çizmek isterim. Projemiz bir yerden ithal veya üzerinde çalışılmış bir program değildir. Tamamen bize özgü, baştan yazılmış, test edilmiş, Mahmut Kandemir ve ekibi tarafından yaratılmıştır. Gördüğünüz gibi %100 yerli, %100 Milli, %100 özgün ve size özel.
“D-FLY BOOKİNG, B2B PLATFORMUDUR”
“Bir acentanın ihtiyaç duyabileceği her hizmet ve bilginin ekranda sizi beklediğini göreceksiniz. Rekabetçi fiyatlar bu konuda yapmış olduğumuzu tüm argümanları teyid edecektir. Sahada özellikle ulaşılabilirliğin ve çağrı merkezinin önemini en iyi bilenlerdeniz. Oluşturduğumuz acenta destek birimimiz sadece acenta odaklı profesyonel destek ekiplerimizden oluşmakta olup ayrıca ulaşılabilirlik olanakları ile temel prensiplerimizden olan Ulaşılabilirlik felsefemize yakışır bir kolaylıkta olacak. Mesela; D-Fly Booking bir B2B platformudur ve hep öyle kalacaktır. Asla B2C faaliyeti olmayacaktır.”
“TEKNOLOJİYİ AYAĞINIZA GETİRDİK”
Güven kuşkusuz günümüzde en hasret duyulan ve maalesef değişkenlik gösteren bir kavram. D-Fly Booking de amaların ve keşkeler olmayacak. Yapılan kullanıcı hataları tabi ki konu dışı, ama usulüne uygun yapılan bir işlemde yok havayoluna ulaşılamadı, yok falanca yerden yanıt gelmedi diye bir şey olmayacak. Önce acentanın mağduriyeti giderilir, sonra servis sağlayıcı ile süreç başlar. Tabiri caiz ise son model gıcır gıcır bir teknoloji ile harmanlanmış tecrübe vaad ediyoruz. Yeni nesil bu teknoloji ile iş ortaklarımıza tecrübe etmedikleri bir kolaylık ve güvenli işlem alt yapısı sunmaktayız. Bunu zaten sizler de tecrübe edince anlayacaksınız. İşin özü teknolojiyi ayağınıza getirdik” diye konuştu.
Konuşmaların ardından gerçekleştirilen çekilişte, acente yetkilileri çeşitli seyahat ödülleri kazandı. Gece Suami Ramirez’in şarkıları ile devam etti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Knorr, “Yemek dayanışmadır” mesajıyla İstanbul’da açtığı dönemsel satış noktalarıyla deprem bölgesindeki tarım üreticilerini destekliyor. Geliri depremin etkilediği tarım üreticilerine yönelik çalışmalara aktarılacak mağazalarda bölgede üretilen bulgur, tel şehriye, erişte gibi ürünler, Knorr ürünleriyle birlikte yapılabilecek yöresel tarifler eşliğinde satışa sunuluyor. Knorr’un Kileri; 2-3-4 Haziran’da Kanyon AVM’de, 9-10-11 Haziran’da Akasya AVM’de olacak.
Yerel üretime ve kültürel devamlılığa katkı
Knorr’un depremin ilk günlerinden itibaren depremin etkilediği illerde çalışmalar yürüttüğünü vurgulayan Knorr Marka Müdürü Melisa Kısacık, Knorr’un Kileri’nin de bu çalışmaların devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Projeyle ilgili konuşan Melisa Kısacık: “Depremin ilk günü itibarıyla 2 milyon porsiyon ürün desteğinde bulunduk. AFAD koordinasyonuyla desteklerimizi sürdürüyoruz. Afet durumlarına özel olarak geliştirdiğimiz Mercimekli Erişte Aşı yine AFAD koordinasyonuyla konteyner kentlere ulaştırılıyor. Depremin ardından üretime devam eden üreticilerimizin mahsullerinin daha çok kişiye ulaşması ve yemek kültürünün devamlılığı amacıyla hemen çalışmaya başladık ve İstanbul’da Knorr Kileri’ni hayata geçirdik. Depremin etkilediği şehirlerin yemek kültürünün devamlılığına katkı sunmak amacıyla, dönemsel satış noktalarında sunduğumuz mahsullerin yanında, bu mahsullerle hazırlanabilecek eşsiz tarifleri de ziyaretçilerimizle paylaşıyoruz.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lider ve öncü seyahat firması Kâmil Koç, seyahat ağını yeni güzergahlarla büyütmeye devam ediyor. Avrupa’daki genişleme hedefi doğrultusunda iş ortağı FlixBus ile birlikte Nisan ayında Rusçuk seferlerine başlayan Kâmil Koç’un kıtadaki 4’üncü durağı ise, Romanya’nın turizm kenti Köstence oldu. Köstence otogarında acente açan Kâmil Koç, 3 Haziran’da Köstence kalkışlı ilk seferini gerçekleştirdi.
Kâmil Koç Genel Müdürü Çağatay Kepek, Avrupa’da büyümeye devam ettiklerini belirterek, “Hedeflerimiz doğrultusunda da yurt içinde ve yurt dışında seyahat ağımızı yeni ülke ve şehirlerle genişletmeyi sürdürüyoruz. Avrupa’daki genişleme hedeflerimiz doğrultusunda bu kez de Köstence ile karşılıklı otobüs seferlerimizi başlattık. Romanya’nın Karadeniz kıyısındaki en önemli turizm kenti olan Köstence ile başlattığımız bu seferlerin, iki ülke arasındaki turizm hareketliliğine çok önemli bir ivme kazandıracağına inanıyoruz” dedi.
Türkiye karayolu yolcu taşımacılığının köklü firması Kâmil Koç, büyüme hedefleri doğrultusunda seyahat ağını genişletmeye devam ediyor. Geçtiğimiz Nisan ayında Bulgaristan’ın Rusçuk şehrine karşılıklı seferlere başlayan Kâmil Koç, Avrupa'nın en büyük şehirler arası otobüs ağı ve pazar liderliğine sahip iş ortağı FlixBus ile birlikte kıtadaki güzergahlarına bu kez Romanya’nın Köstence şehrini ekledi. Firma, Köstence ile birlikte Avrupa’daki 4’üncü hizmet noktasını da açmış oldu.
İstanbul-Köstence otogarlarında karşılıklı seferler düzenlenecek
Köstence otogarında acente açan Kâmil Koç, ilk seferini de 4 Haziran’da İstanbul otogarından yaptı. Kâmil Koç’un hem acente hem de online uygulaması üzerinde bilet satışına başladığı Köstence, Romanya’nın Karadeniz kıyısındaki en önemli turizm ve liman kenti konumunda bulunuyor. Ülkenin ikinci büyük kenti olmasının yanında, aynı zamanda Avrupa'nın popüler tatil rotalarından biri olan Köstence seferlerine ilgi büyük oldu. İstanbul-Köstence otogarlarında karşılıklı düzenlenecek otobüs seferleri, haftanın 7 günü yapılacak. Kâmil Koç diğer yurt dışı seferlerinde olduğu gibi Köstence seferlerin de de yurt dışı tasarımı olan iş ortağı FlixBus’ın büyük logolu yeşil hâkim renkli otobüs tasarımını kullandı. İş ortağı FlixBus ile birlikte Türkiye'nin 71 il ve 306 ilçesinde hizmet veren Kâmil Koç, Avrupa’ya yönelik seferlerini önümüzdeki günlerde yeni güzergahlarla daha da genişletmeyi hedefliyor.
“Köstence seferleri turizm hareketliliğine önemli katkı yapacaktır”
Kâmil Koç Genel Müdürü Çağatay Kepek, Kâmil Koç’un konforlu ve kaliteli yolculuk sunma geleneğini Avrupa’da yeni noktalara taşımaya devam ettiklerini belirterek, şunları kaydetti;
“Hedeflerimiz doğrultusunda; yeni yatırım ve iş birlikleri ile istikrarlı büyümemizi sürdürüyoruz. Amacımız; markamızın hizmet kalitesini yurt içinde ve yurt dışında daha fazla insan için ulaşılabilir kılmak. Bunun için de bir taraftan yurt içine yönelik yerel firmalarla iş birlikleri yaparken, diğer yandan da yurt dışına yönelik de yeni yatırımlarla seyahat ağımıza yeni şehirleri ekliyoruz. Geçtiğimiz Nisan ayında seferlerine başladığımız Rusçuk’un ardından Avrupa’daki seyahat güzergahımıza eklediğimiz son şehir ise, Köstence oldu. Kâmil Koç’un Avrupa kıtasındaki 4’üncü durağı olan Köstence şehri; Romanya'nın en önemli kültür ve turizm merkezlerinden bir tanesidir. Bu nedenle de hem İstanbul’dan Köstence’ye hem de buradan İstanbul’a yönelik önemli bir turizm hareketliliği bulunuyor. Biz de bu güzergâhta gördüğümüz yoğun talebe cevap vermek adına İstanbul’dan karşılıklı otobüs seferlerimizi başlattık. İlk etapta gördüğümüz ilgiden memnunuz. Yeni girdiğimiz turizm sezonunda bu ilginin önümüzdeki günlerde daha da artarak sürmesini bekliyoruz. Ayrıca, yeni hattımızın ülkemizin ve Romanya’nın turizmine de önemli bir katkı yapacağına inanıyoruz. Avrupa’daki yeni hattımızın hem markamıza hem de yol arkadaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küresel ısınma ve buna bana bağlı olarak ortaya çıkan iklim değişiklikleri ile doğal kaynakların korunması dünyamız için büyük önem taşıyor. Yaşadığımız çevreyi korumanın en bilinen üç yöntemi ise azalt, yeniden kullan ve geri dönüştür.
Kullanıcısına sunduğu ürünleri bilimsel araştırmalar doğrultusunda üreten Türkiye’nin rahat uyku markası Lova Yatak, kaliteli ve rahat bir uyku deneyimi için sürdürülebilirlik üzerine çalışmalar yaparak yataklarını geliştirmeye devam ediyor.
ÇEVRE DOSTU YATAK: WELLNESS REST
Sektörde geniş ürün portföyüne sahip firmalardan biri olan Lova Yatak, dünya çapında kabul görmüş teknolojileri sürdürülebilirlik çalışmaları doğrultusunda deniz ve okyanuslardan toplanan plastiklerin dönüştürülmesiyle üretilen, yumuşak ve özel tuşeli kumaşları yatak tasarımlarında kullanıyor.
Atık malzemelerin akıllı teknolojilerle geri dönüştürülerek üretilen Wellness Rest Yatak, çevre dostu ürün olarak karşımıza çıkıyor.
Kumaşında bulunan Algua Spirulina teknolojisi, uyku esnasında vücudun yatağa temasıyla birlikte çalışmaya başlıyor. Özellikle yorgun uyanan bünyeler için ideal olan Wellness Rest Yatak’ta doğal bir antioksidan olan Spirulina mikro kapsüller serbest kalarak uyku sırasında vücut ile temas ediyor ve vücudu dinlendiriyor.
Yalnızca yataklarda değil, bazı ev tekstili ürünlerinde de geri dönüşümden elde edilmiş kumaşlar kullanarak sürdürülebilir bir ürün portföyüne geçişin de adımlarını atan Lova Yatak, Dünya Çevre Günü’nde temiz bir gelecek için herkesi duyarlı olmaya ve farkındalığa davet ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Enerji yönetimi ve otomasyonda dünya çapında uzman olan Schneider Electric, 2022 yılında başlattığı Schneider Electric Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri, inovasyon ve karbonsuzlaşma alanına liderlik eden şirketleri ödüllendiriyor. Schneider Electric iş ortaklarının katılımına açık olan ödül platformu hem farklı bölgelerde hem de küresel çapta en iyilerin belirlenmesi için titiz bir değerlendirmeyi içeriyor. Bu yıl ödül platformunun Orta Doğu ve Afrika etkinliğinde ise Türkiye’den dört şirket ödüle layık görüldü. Tüm bölgede sadece 9 ödülün verildiği platformda Türkiye, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik anlamında güçlü bir performans sergiledi.
Schneider Electric Sürdürülebilirlik Etki Ödülleri iki kategoride gerçekleştiriliyor. ‘Şirketime Etki’ kategorisinde, operasyonlarında olağanüstü sürdürülebilirlik liderliği sergileyenler değerlendiriliyor. ‘Müşterime Etki’ kategorisinde ise müşterilerinin karbonsuzlaşma hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olarak olağanüstü sürdürülebilirlik liderliği gösterenler ödüllendiriliyor. Başvuru sahipleri, elektrifikasyonla işlerini dönüştürmek, enerji tüketimini azaltmak, operasyonel verimliliği artırmak ve değer zinciri boyunca döngüsel bir yaklaşım benimsemek için gerçekleştirdikleri yenilikler, ürünler ve dijital çözümler çerçevesinde değerlendiriliyor.
Bu kapsamda, bölgesel çapta yapılan jüri değerlendirmesi sonucu Türkiye’den ERC Sistem ‘Şirketime Etki’ kategorisinde ödülün sahibi olurken, Otomatica, FULLCHARGER ve KLT Enerji de "Müşterime Etki" kategorisinde ödül almaya hak kazandı.
Schneider Electric Hakkında
Schneider’in amacı herkesin enerji ve kaynaklardan en iyi şekilde faydalanmasına yardımcı olmak, süreçleri ve sürdürülebilirliği ilişkilendirmektir. Schneider Electric'te biz buna Life Is On diyoruz.
Misyonumuz Sürdürülebilirlik ve Verimlilikte dijital iş ortağınız olmaktır.
Dijital dönüşümü teşvik etmek amacıyla kullanım döngüsünün tamamında dünya lideri süreç ve enerji teknolojilerini, uç nokta - bulut bağlantı ürünlerini, kontrolleri, yazılım ve hizmetleri entegre ediyor; evler, binalar, veri merkezleri, altyapı ve sektörlerde entegre şirket yönetimini mümkün kılıyoruz.
Global şirketler arasında en yerel olanıyız. Anlamlı Hedeflerimizi, Kapsayıcı ve Güçlendirilmiş değerlerimizi paylaşanlarla iş birliği içinde açık standartları ve ortaklık ekosistemlerini savunuyoruz.
www.se.com
Türkiye ekonomi gundemi/açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ ------
09:00 İmalat sanayii kişi başına üretim (Yıllık)1. Çey -6.1%
10:00 Tüketici fiyatları endeksi (Aylık) Mayıs -0.13% +2.39%
10:00 Tüketici fiyatları endeksi (Yıllık) Mayıs +39.37% +43.68%
10:00 Yurt İçi üretici fiyat endeksi (Aylık) Mayıs +0.81%
10:00 Yurt İçi Üretici fiyat endeksi (Yıllık) Mayıs + %
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.