• TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
  • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
  • Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatlarındaki parite etkisinden arındırılmış haftalık değişim 30 Mayıs itibarıyla -523 milyon dolar (Önceki hafta: -1 milyar 342 milyon dolar)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
  • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
  • Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatlarındaki parite etkisinden arındırılmış haftalık değişim 30 Mayıs itibarıyla -523 milyon dolar (Önceki hafta: -1 milyar 342 milyon dolar)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
  • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
  • Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatlarındaki parite etkisinden arındırılmış haftalık değişim 30 Mayıs itibarıyla -523 milyon dolar (Önceki hafta: -1 milyar 342 milyon dolar)
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
    • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
    • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
    • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
    • Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatlarındaki parite etkisinden arındırılmış haftalık değişim 30 Mayıs itibarıyla -523 milyon dolar (Önceki hafta: -1 milyar 342 milyon dolar)
    • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
    • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
    • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
    • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
    • Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatlarındaki parite etkisinden arındırılmış haftalık değişim 30 Mayıs itibarıyla -523 milyon dolar (Önceki hafta: -1 milyar 342 milyon dolar)
    • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Altun Puan
  • Bütçene Göre Altın Havale/Transfer
  • Ekonomi ve Finans Haberleri
  • Gram Altın/Gümüş
  • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
  • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
  • Yurt içi yerleşiklerin yabancı para mevduatlarındaki parite etkisinden arındırılmış haftalık değişim 30 Mayıs itibarıyla -523 milyon dolar (Önceki hafta: -1 milyar 342 milyon dolar)
  • Bankacılık sektöründe yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı 30 Mayıs itibarıyla 117 milyar 525 milyon dolar (Önceki hafta: 118 milyar 701 milyon dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu
  • TCMB'nin net uluslararası rezervleri 30 Mayıs itibarıyla 49.4 milyar dolar (önceki hafta: 47.8 milyar dolar)
  • BİST 100 endeksi bugün %0.12 yükseldi (9486), toplam günlük işlem hacmi 51 milyar 432 milyon tl oldu

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Seller, Türkiye’nin GSYİH’sinde Yüzde 6’lık Kayıp Yaratıyor- Basın Açıklaması

12 Temmuz 2023 • 18:40:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İnsan faaliyetleri sonucunda artan karbondioksit emisyonları, iklim krizinin etkilerini arttırıyor. Hızla yükselen sıcaklıklar nedeniyle sıra dışı hava olayları görülüyor. Çünkü daha sıcak bir atmosfer daha fazla nem tutuyor. Daha fazla nem ise kısa ve yoğun sağanak yağışlarda artış anlamına geliyor ve bu durum ani sel riskini artırıyor.
Bilançosu ağır oluyor
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün (MGM) raporuna göre Türkiye'de son 10 yılda her yıl en az 100 sel olayı yaşanıyor. Dünya Bankası'nın 2015 yılında yayımladığı bir analize göre de Türkiye seller nedeniyle her yıl Gayri Safi Yurt İçi Hasılasının (GSYİH) ortalama yüzde 6'sını kaybediyor. Ayrıca her yıl ortalama 600 bin kişi, selden zarar görüyor. Üstelik iklim değişikliğinin önüne geçilmedikçe selin etkilerinin yıllar içerisinde artmaya devam edeceği tahmin ediliyor.
Ani sellerin yüzde 40'ı yazın yaşanıyor
Ani sellerin yüzde 40'ı havaların ısındığı yaz aylarında yaşanıyor. Sellerden kaynaklı ani su baskınları ise afetlerde yaşanan can kayıplarının neredeyse yarısından sorumlu tutuluyor. Yani seller kontrol altına alınamadığında hem doğal hayatı hem de yaşamı tehdit ediyor.
"Sel olayları, orman yangınlarından sonra dünyada ki en yaygın ikinci doğal afet olarak kabul ediliyor" diyen Masdaf Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, 9 Temmuzda Karadeniz Bölgesi'ni vuran sel felaketine dikkat çekerek, alınabilecek önlemler hakkında önemli bilgiler paylaştı:
"Ülkemizde sıklıkla görülen sel olayları; can ve mal kayıplarının yanı sıra her yıl milyarlarca liralık ekonomik kayıplara neden oluyor. Yani ülkemizde yaşanan sel olaylarının bilançosu ağır oluyor. 9 Temmuzda Karadeniz Bölgesi'ni vuran sel felaketi de bilançosu ağır olan felaketler arasında yer alıyor. Çünkü ülkemizde; yeterli altyapı, yağmur suyu yönetimi veya drenaj olmadığı için caddeler dereye, çukurlar ise göle dönüşüyor.
Taşkınlara müdahale önemli
Sel felaketleriyle başa çıkabilmek için uygun altyapının kurulması gerekiyor. Ancak altyapı renovasyonu henüz yapılmadıysa 'kabinli atık su pompa sistemleri', taşkınlara müdahale etme olanağı sunuyor. Kabinli atık su pompa sistemleri, yüksek su seviyelerinin kontrol altına alınmasında, sel sularının tahliye edilmesinde ve böylece can ve mal kayıplarının en aza indirilmesinde önemli rol oynuyor.
Kurulumu ve kullanımı oldukça kolay olan kabinli atık su pompa sistemlerinin; belediyelerde, endüstriyel tesislerde, binalarda ve daha birçok yaşam alanında bulundurulması suyun tahliyesini kolaylaştırarak, yapıyı ve yaşamı koruyor. Özellikle belediyelerin acil müdahale pompalarını; kabinli, römorklu ve dizel motorlu, aksesuarları ile birlikte çalışmaya hazır bir şekilde depolarında bekletmeleri sel felaketi ile mücadelede hayati önem taşıyor. Pompaların kullanılmak istenen alana rahatlıkla taşınabilir olması da müdahaleyi kolaylaştırıyor" diyerek sözlerini tamamladı

Orta Ölçekli İşletmeler için Siber Güvenlik 101- Basın Açıklaması

12 Temmuz 2023 • 18:40:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Orta ölçekli işletmeler, gerek sundukları yeni iş fırsatları ve inovasyonlarla gerekse de pazara getirdikleri rekabet gücüyle gelişen ekonomilerin can damarı olarak nitelendiriliyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun bir raporuna göre, "Avrupa Komisyonu, küçük ve orta ölçekli işletmelerin AB ekonomisinin bel kemiğini oluşturduğunu, AB'deki tüm işletmelerin yüzde 99'unu temsil ettiğini ve yaklaşık 100 milyon kişiye istihdam sağladığını kabul ediyor. Bu işletmeler aynı zamanda Avrupa'nın GSYİH'sinin yarısından fazlasını oluşturuyor ve AB ekonomisinin tüm sektörlerine değer katmada hayati bir rol oynuyor."
Orta ölçekli işletmeler, EMEA bölgesindeki büyüme ve ilerlemenin temel taşı olmalarına rağmen, siber güvenlik ve veri koruma söz konusu olduğunda genellikle en savunmasız işletmeler olarak karşımıza çıkıyor. Konun uzmanları, iş verilerini korumak her büyüklükteki işletme için kritik bir öncelik olsa da bu sorunun giderek daha karmaşık ve maliyetli hâle geldiğine dikkat çekiyor.
Dell Technologies Veri Koruma Çözümleri Ülke Müdürü Şevket Ağaoğlu, "Sophos'un "State of Ransomware 2022" raporuna göre Türkiye'den ankete katılan şirketlerin yüzde 60'ı fidye yazılımı saldırılarına maruz kalırken, saldırı sonucunda verileri şifrelenen şirketlerin yüzde 47'si yedekleme ve diğer veri kurtarma araçlarına sahip olsalar dahi verilerini hızla geri alabilme umuduyla fidye ödemeyi tercih etmiş. Manşetlerde sıklıkla büyük şirketlere yönelik saldırılar yer alsa da aslında her ölçekteki işletme savunmasız. Özellikle de büyük şirketlerin sahip olduğu geniş kaynaklardan ve uzmanlık becerilerinden yoksun olan orta ölçekli işletmeler risk altında. Orta ölçekli işletmelerde BT personeli sınırlı olduğundan, sayıca az bir ekip için zaman çok değerli oluyor. Veri korumanın zorlukları artmaya devam ettikçe BT ekipleri üzerindeki maliyeti düşürme ve daha az kaynakla daha fazlasını yapma baskısı da artmaya devam ediyor" diyor.
5 pratik adımla siber dayanıklılığı güçlendirmek mümkün
Orta ölçekli işletmelerin kendilerini daha dayanıklı hâle getirmek için atabilecekleri oldukça pratik adımlar olduğunun da altını çizen Şevket Ağaoğlu, söz konusu adımları şöyle sıralıyor:
1. Kullanıcıları eğitmek ve motive etmek: Gartner tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2025 yılına kadar siber olayların yarısından fazlası insan hatasından kaynaklanacak. Bu nedenle çalışanlarınızın verilere nasıl eriştiğini ve işletmenizin hangi bölümlerinin en değerli verileri içerdiğini değerlendirmek önemli. Güvenlik zincirinin en zayıf halkası oldukları için çalışanlarınızı siber güvenlik ve en iyi uygulamalar konusunda sürekli olarak eğitmek de kritik önem taşıyor. Dolayısıyla tüm verilerinizin güvende olmasını sağlamak için sık aralıklara eğitimler düzenleyebilir, çalışanlarınızın bu konudaki sorumluluğunu artırabilirsiniz.
2. Verilere odaklanmak: Veri odaklı bir dünyada yaşıyoruz. Veriler, işin gerektirdiği her yerde oluşturuluyor ve kullanılıyor. Günümüzde "altyapı", fiziksel olarak dağıtılabilen veya hizmet olarak (as a service) sunulabilen veri depolama ve hiper birleşik sistemler, sunucular, ağlar ve veri koruma anlamına geliyor. Ancak nasıl kullanıldığına bakılmaksızın BT altyapısının güvenilir ve korunmuş olması gerekiyor. Çoğunlukla cihazları korumaya odaklanıyoruz ancak cihazlar sadece birer konteynerden ibaret. Saldırganlar konteynerin kendisiyle değil, içinde ne olduğuyla ilgileniyor. Dolayısıyla cihazların değil, verilerin nasıl korunacağına odaklanmamız gerekiyor. Verileri düzenli olarak yedeklemek ve cihazlar ile ağ arasında hareket hâlindeki verileri şifrelemek için tercih edilen yöntem olan veri merkezli şifrelemeyi kullanmak oldukça önemli.
3. Siber dayanıklılığı artırmak ve güvenlik konusundaki karmaşıklığı azaltmaya yardımcı olmak: 2022 Dell Küresel Veri Koruma Endeksi (GDPI - Dell Global Data Protection Index) araştırması, işletmelerin yüzde 91'inin Sıfır Güven mimarisinden haberdar olduğunu veya bu mimariyi kullanmayı planladıklarını ortaya koyuyor. Sıfır Güven, işletmelerin yalnızca ağ çevresinin savunulmasına dayalı güvenlik yaklaşımlarını, sistem sınırları ve veri hatları boyunca yalnızca bilinen, yetkilendirilmiş trafiğe izin veren proaktif bir stratejiye dönüştüren siber güvenlik modeli olarak tanımlanıyor. Donanım, aygıt yazılımı ve güvenlik kontrol noktalarında tasarlanan gömülü güvenlik özellikleriyle bu bütünsel yaklaşım, verilerin ve uygulamaların, bulundukları yerlerden bağımsız olarak korunmasına yardımcı olan entegre veri koruma yazılımı, sistemleri ve hizmetleri sunarak işletmelerin siber dayanıklılığını artırmaları için Sıfır Güven mimarileri elde etmelerine yardımcı oluyor.
4. Basit, verimli ve ölçeklenebilir "kullanım başına ödeme modellerini araştırmak ve bunlara yatırım yapmak: Esnek ödemeler ve hizmet olarak (as a service) çözümler sayesinde orta ölçekli işletmeler, fiziksel altyapının kurulması ve yönetilmesi gibi geleneksel veri koruma zorlukları karşısında deneyimli tedarikçilerle iş birliği yapabiliyor. BT'yi nasıl kullanacaklarını ve BT için nasıl ödeme yapacaklarını seçebiliyor ve değişen ihtiyaçlarını karşılamak için gerektiğinde ölçeklendirebiliyorlar.
5. Yönetilen Tespit ve Yanıt (MDR - Managed Detection and Response) Hizmetleri ile güvenlik duruşunu güçlendirmek: Orta ölçekli işletmeler, sürekli değişen ve sayıları giderek artan güvenlik tehditlerini takip etmekte zorlanıyor. Bilgi sahibi ve deneyimli güvenlik uzmanlarını bulmak ve onları bünyelerinde tutmaktan, farklı güvenlik ürünlerinden gelen parçalı verileri yorumlamaya kadar birçok zorluk mevcut. Yönetilen Tespit ve Yanıt Hizmetleri (MDR), bir işletmenin tüm BT ortamındaki tehditleri uçtan uca, 7x24 izleyen, tespit eden, araştıran ve bunlara yanıt veren bir çözüm. Bir işletmenin ister 50 isterse de binlerce uç noktası olsun MDR, ilgili işletmenin güvenlik duruşunu hızlı ve önemli ölçüde iyileştirirken BT personeli üzerindeki yükü azaltıyor.
 Son olarak, orta ölçekli işletmeler kendilerini genellikle orta ölçekli ve büyük kurumsal işletmelere yönelik sunulan teknoloji çözümleri arasında sıkışmış buluyor. Ancak güzel olan, her iki tip çözümü de kullanabilmeleri.Finansman sağlanmasından siparişlerin teslim edilmesine, çalışanların yönetilmesinden düzenlemelere uyulmasına kadar orta ölçekli işletmelerin karşılaştıkları zorluklar düşünüldüğünde, teknoloji çözümlerinde esnekliğe ve başarılı bir siber kurtarma stratejisine sahip olmak oldukça önemli.

Türkiye ve Çin İş Dünyası Dijital Dönüşümün geleceği için İstanbul'da buluştu - Basın Açıklaması

12 Temmuz 2023 • 18:40:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Musa: "Tarihi İpek Yolu dijital dönüşüm ile birlikte dijital İpek Yolu'na evriliyor"
Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi Dr. İsmail Hakkı Musa ise, bu sene üç etkinliği birlikte kutladıklarını ifade ederek, "Bu sene hariciye teşkilatımızın kuruluşunun 500. yıl dönümü. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı. Diplomatik ilişkilerimizin tesis edilişinin de 52. yıl dönümü. Türkiye-Çin ilişkilerinin geçmişi, cari durumu ve geleceğine dair tarihe baktığımızda ülkelerimiz arasındaki diyalog asırlar öncesine dayanıyor. Türkiye ile Çin arasındaki ilişkiler son yıllarda önemli bir ivme kazandı. Covid-19 salgınına rağmen bu ivme diplomatik temas ve ziyaretlerle korundu. Bizim arzumuz ilişkilerimizin çok daha geniş bir perspektifte ilerleyerek gelişmesi. Bölgesel ve küresel meselelere bakışımızın büyük ölçüde Çin ile örtüşmesi doğrultusunda ilişkilerimiz de güçleniyor. Devlet liderlerimiz arasında yakın bir diyalog ve iş birliği var. Bu irade, somut projelerle birlikte adım adım hayata geçti. Tarihi İpek Yolu üzerindeki ortaklığımız dijital dönüşüm ile birlikte dijital İpek Yolu'na evriliyor" dedi.
 
Shaobin: "Türkiye'deki kaliteli ürünleri Çin'e taşımamız büyük önem taşıyor"
Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, Türkiye ile Çin'in geleceği birlikte tasarlamak için pek çok fırsata sahip olduğuna dikkat çekerek, "Günümüz dünyası küresel ekonomi açısından büyük değişimler yaşıyor. Korumacılık, tek taraflılık, soğuk savaş, resesyon ve enflasyon gibi pek çok gelişme aynı anda yaşanıyor. Ülkeler yeni döneme dair kritik bir tercih sürecindeler. Biz de ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerimizi geliştirmek için bir aradayız. Bugüne kadar tarihi İpek Yolu üzerinde bağlarımızı koruduk ve artık ikili ilişkilerimizi daha da canlandırabiliriz. Yarım asırlık diplomatik ilişkilerimiz, devlet başkanlarımızın önderliğinde atılan somut adımlarla yeni başarıları beraberinde getiriyor. Çin'in 20. Ulusal Kongre'sinde ülkemizin geleceği için bir vizyon ortaya koyduk. Türkiye Cumhuriyeti'nin Yeni Yüzyıl vizyonu ortada. Dolayısıyla ikili ilişkilerimizi ve ticaret hacmimizi her alanda geliştirmek için büyük bir fırsat söz konusu. Geleceğe dönük bir bakış açısıyla dijital ekonomi ve dijital dönüşüm alanlarında geleceği birlikte tasarlayabiliriz. İkili ticaretimizde Türkiye ile daha dengeli rakamlara ulaşmak istiyoruz. Büyükelçilik olarak biz de üzerimize düşen her görevi üstlenmeye hazırız. Çin ekonomisi dünyanın ekonomik istikrarında en büyük oyunculardan biri. Dünya ekonomisine katkımız yüzde 30'un üzerinde bir seviyede. Geçmiş beş yılda Ar-Ge ve teknolojinin katkı payı yüzde 60'ın üzerine çıktı ve GSMH ise 4,2 trilyon dolara yükseldi. Türkiye'deki kaliteli ürünleri Çin'e taşımamız da son derece önem taşıyor" dedi.
 
Olpak: "Çin ile ticareti dengeleyerek yeni fırsat alanlarına odaklanmalıyız"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, ikili ilişkilerin gelişmesinin ve son dönemde ivme kazanan dijitalleşme kavramının konferansın odak noktaları olduğuna dikkat çekerek, "DEİK ailesi olarak Çin ile olan ilişkilere büyük önem veriyor ve Çin'in dünyanın en önemli ekonomilerinden biri olduğu bilinciyle daha fazla ticaret için çalışıyoruz. RCEP'in sürükleyicisi, 'Kuşak ve Yol Girişiminin,' planlayıcısı ve baş aktörü Çin ile ilişkiler önemli. Dengeli ticari ilişkilerin önemli olduğunu da vurgulamak istiyorum. Türkiye tarafından baktığımızda Çin ile karşılıklı ticari ilişkiler dediğimizde bizim aklımıza hemen cari açık geliyor. Türkiye aleyhinde bir asimetri söz konusu. Bu noktada da sadece karar alıcılardan ya da siyasilerimizden bir aksiyon beklemek de yeterli değil. İş dünyası olarak bizim de üzerimize düşen çok fazla görev olduğunu düşünüyorum. Elbette kısa vadede hemen çözüm bulmak kolay değil. İkili ticaretimizi dengeleme çalışmalarına devam edeceğiz. Her sektörde üretimi, lojistiği, ticareti, tüketimi, dev şirketleri ve KOBİ'leri ve nihayetinde devletleri derinden etkileyen bir zincirden, yani dijital ekonomiden bahsediyoruz. DEİK olarak bu çerçevede 9 alt komitesiyle Dijital Teknolojiler İş Konseyimizi kurduk. Çin'in dijitalleşme, yapay zeka, 5G'den e-ticarete kadar ne tür çalışmalar yaptığını hepimiz biliyorsak, bugünkü konferans ve bundan sonraki faaliyetler içerisinde sadece ikili ticaretin dışındaki alanlardan da kendimize katma değer nasıl oluşturabiliriz sorusuna odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.
 
Özdoğru: "Çin, önemli bilimsel ve teknolojik başarılara imza attı"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Eş Başkanı Çağatay Özdoğru ise, "Çin, TÜSİAD'ın uluslararası gündeminde uzun yıllardan beri yer alan öncelikli bir ülkedir. 1980'lerden bu yana Çin, bilim ve teknoloji alanında hızlı bir gelişme yaşamış ve önemli bilimsel ve teknolojik başarılara imza atmıştır. Eğitim, altyapı, yüksek teknolojili üretim, akademik yayıncılık, patentler ve ticari uygulamalar gibi alanlarda önemli ilerlemeler kaydetmiştir ve şu anda bazı alanlarda dünya lideri konumundadır. Geçtiğimiz aylarda TÜBİSAD ile birlikte Türkiye'nin 2. Yüzyılında Yüksek Teknoloji için Eylem Çağrısı raporunu hazırladık ve kamuoyuyla paylaştık. Raporumuz, yüksek teknoloji ve dijital dönüşümle kalkınma hedefini gerçekleştirmek için gerekli adımları geniş bir perspektifte ele alıyor. Bu yolda büyük aşama kaydetmiş olan Çin'den tecrübe, best practice uygulamaları ve belli alanlarda ortak çalışmalarla ülkemizin bu yolculuğunda beraber çalışabilecek çok alan vardır. Biz de TÜSİAD olarak DEİK ile birlikte bu arayışları yürütebiliriz. Çin ile iş birliğimizin, bu toplantıyla daha da güçleneceğine, dijitalleşme çalışmalarımızda, bu konuda dünya lideri olan Çin'den destek almamızın önemli faydalar sağlayacağına yürekten inanıyoruz" dedi.
Kurdoğlu: "Dijitalleşme ve teknolojide Türkiye ile Çin arasındaki know-how transferi önemli"
DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi, TÜSİAD Çin Çalışma Grubu Başkanı, TFI TAB Gıda Yatırımları Yönetim Kurulu Başkan Vekili & CEO'su ve ATA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Kurdoğlu ise, dijitalleşmenin, artık işletmelerin sürdürülebilirliği ve rekabet gücü için hayati bir faktör olduğunu vurgulayarak, "Kurucu Ortağı ve CEO'su olduğum ve bugün dünyanın en büyük 4 restoran işletmecisinden biri olan TFI TAB Gıda Yatırımları, 10 yılı aşkın süredir Çin'de faaliyet gösteriyor. Burger King'in Çin operasyonunu devralmamızla başlayan süreç bugün bizi 200'ü aşkın şehirde yaklaşık 1.500 restoran ve 30 bin çalışan seviyesine taşıdı. Türkiye'deki patates fabrikamızdan Çin'e her ay ciddi miktarda işlenmiş patates ihracatı gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda ATA Holding bünyesinde Çin'de bir teknoloji şirketinin sahibiyiz. Türkiye, Çin'den gelecek know-how ile özellikle smart manufacturing, healthTech, big data, IoT dahil dijitalleşme konusunda pek çok ortak proje hayata geçirilebilir. Kazan-kazan olarak görülecek projeler, Türkiye'nin Avrupa ile iç içe girmiş bağları ile Çin'i Avrupa'ya daha da yaklaştıracaktır. Çin de Türkiye için Ticaret Bakanlığımızın "Uzak Ülkeler" stratejisi kapsamındaki odak ülkelerden biri olarak, Asya ülkelerine açılan bir kapı niteliğinde. Çin'in küresel ticaretteki ağırlığının, tedarik zincirinde teknoloji ve Ar-Ge alt yapısına dayanan politikaları ve 100'ün üzerinde ülke ekonomisini etkileyen "Kuşak ve Yol Girişimi" ile artarak süreceği tahmin ediliyor. Çin, 800 milyon dijital kullanıcısı ve 400 milyon orta sınıfı ile ürettiği kadar tüketen bir ülke olarak, Türkiye için önemli bir pazar ve aynı zamanda büyük bir potansiyel barındıran bir ticaret ortağı. Gelecekte büyük ölçekli ileri teknoloji ve dijitalleşme temelli yatırımların karşılıklı olarak her iki ülkede de yapılması ve Türkiye'nin kendine özgü ürünlerinin Çin'e ihraç edilmesi gibi gelişmelerle Türkiye ve Çin arasındaki karşılıklı ticaret ve yatırımların artacağına inanıyorum" dedi.
 
Shaogang: "Orta Koridor ile Kuşak Yol Girişimi'nin uyumlulaştırılması alanında birlikte çalışabiliriz"
Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi (CCPIT) Başkan Yardımcısı Zhang Shaogang ise, Türk iş dünyasının dijital dönüşüm sürecinde Çin ile yeni iş ortaklıklarına istekli olduğunu görmekten mutluluk duyduğunu belirterek, "Ülkelerimizin arasındaki siyasi güvene dayalı sıcak ilişkiler sayesinde ekonomik iş birliklerimizin artacağına inanıyoruz. Dijital ekonomi alanında yatırımlar iki ülke için de büyük önem taşıyor. Kuşak ve Yol Girişimi'nin de 10. yılını yaşarken Çin, Türkiye ile ekonomik ilişkilerini geliştirmeye hazır konumda. Üretim kapasitesi, finansal erişim, Türkiye'nin coğrafi konumu, dijital dönüşüm ile birlikte akıllı ve yeşil ürünler odağında çalışabiliriz. İki ülke alanında akıllı şehirler, yenilenebilir teknoloji, dijital hizmetler, yapay zeka ve 5G gibi alanlarda iki taraf için de büyük fırsatlar bulunuyor. Türk firmalarının Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı için ülkemize bekliyoruz" dedi.
 
Konferansta, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol video konferans ile sunum gerçekleştirirken, Çin Uluslararası Fuar Merkezi Grubu Başkanı Lin Shunjie ise Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı'nın (CISCE) tanıtım sunumunu yaptı. ÇİNSİAD Başkanı Zhou Yanquan, CGCC Sekreter Yardımcısı Li Xiangbo ve CCFA Başkanı Pei Liang'ın söz aldığı "Türkiye-Çin İş Birliği Fırsatları" başlığı altındaki gerçekleştirilen sunumlarda ise, Çin Halk Cumhuriyeti'nde Türk iş dünyası açısından yatırım anlamında öne çıkan sektörler ve fırsatlar ele alındı.
 
Türk markalarının Çin'deki başarı hikayeleri mercek altına alındı
TÜSİAD Çin Çalışma Grubu Üyesi, DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi ve ATA Holding Koordinatörü Tuncer Köklü'nün moderatörlüğünde düzenlenen "Türkiye-Çin İş Birliği Başarı Hikayeleri" paneli ise, iş dünyasının önemli isimlerini buluşturdu. Netaş CEO'su Sinan Dumlu, Burger King China CEO'su Atakan Bozkurt, Trendyol İcra Kurulu Üyesi Ozan Acar, Bank of China Türkiye Başkanı Gao Xiaoming, Alternatif Bank Genel Müdür Yardımcısı Didem Şahin Çakmak ile TÜSİAD Şanghay Ağı Koordinatörü ve BEKO Çin Pazarlama ve Ürün Yönetim Müdürü Onur Türkmen'in katıldığı panelde, Türk markalarının Çin'deki başarı hikayeleri üst düzey yöneticiler tarafından paylaşıldı.
 
Türkiye ve Çin iş dünyasının zirvesindeki yöneticiler dijitalleşmenin geleceğini masaya yatırdı
Türkiye-Çin İş Konferansı'nın iş insanları tarafından büyük ilgiyle takip edilen oturumlarından biri de "Dijitalleşmenin Geleceği" paneli oldu. Cerembrum Tech Kurucu CEO'su ve DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Recep Erdem Erkul'un moderatörlüğünde düzenlenen Dijitalleşmenin Geleceği Paneli'nde TÜSİAD Yeni Nesil Sanayi Çalışma Grubu Başkanı ve MEXT Teknoloji Merkezi Başkanı Efe Erdem, ATP China CEO'su Onur Yavuz, Tencent Perakende Başkanı David Su, Alibaba Uluslararası Dijital Ticaret Grubu Politika Araştırma Direktörü Xiong Tao, Alipay CEO'su Ying Rui (videokonferans ile) ve Medianova, Kurucu ve CEO'su; DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkan Yardımcısı Serkan Sevim söz alırken, hayatın her alanında dijitalleşen dünyada ekonomi ve ticaretin geleceği konuşuldu

Timberland, yaz koleksiyonlarında yenilikçi bir tasarım anlayışıyla gün boyu konfor sunuyor- Basın Açıklaması

12 Temmuz 2023 • 18:40:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dayanıklılık ve işlevsellik özellikleriyle ön plana çıkan tekne ayakkabıları ve sandalet modelleri, ikonik Timberland tarzını yansıtırken, gün boyu rahatlık ve hafiflik ile cesur yaz maceralarını tamamlıyor.
 
Timberland'in yaz koleksiyonlarında ikonik Timberland botların tabanlarından esinlenen yenilikçi kadın sandaletleri, gün boyu kusursuz destek sağlayan, hava alabilme özelliği bulunan erkek sandaletleri ve 40 yılı aşkın süredir farklı nesillerin tercihi olmayı sürdüren ikonik tekne ayakkabılarının yenilenen yorumları karşımıza çıkıyor.

Timberland® Adley Way Kadın Sandaletleri ile yaz boyu konfor
Timberland Adley Way Bot Sandaletler, ayak desteği, rahatlık ve özgürlük hissi ile mutlu anlarınıza eşlik edecek bir yaz mevsimini beraberinde getiriyor. Timberland Adley Way Bot Sandaletler, hafif yapıdaki stilleri ile ayaklara destek, konfor ve kendine özgür bir görünüm katarak yaz stillerine eşlik ediyor. (3.399TL)

Yaz aylarında keşfetmeyi sevenler için tasarlanan Timberland Adley Way Sandaletler, EVA tabanın konforlu yastıklama özelliğiyle birlikte gün boyu konfor ve hafiflik sunuyor. Hızlıca giyip çıkarılabilme özelliğine sahip bantlı modellerde yüzde 55 rejeneratif kauçuk malzemeler ön plana çıkıyor. Sağlam zemin tutuşu sağlayan kauçuk tabanı sayesinde gündüzden geceye devam eden bir stili mümkün kılıyor. (2.499TL)

Greenstride™ TBL® Edge Erkek Bot Sandaletler
Hafiflikten ödün vermeyen erkek koleksiyonları yüzde 50 geri dönüştürülmüş plastikten üretilen ReBOTL™ kumaş içeriyor. Hareket esnasında ayağa destek sağlayan erkek sandaletleri aynı zamanda ayakları serin tutmaya yardımcı olmak için hava alma özelliği de taşıyor.

GreenStride™ taban köpüğü, şeker kamışı ve kauçuktan elde edilen yüzde 75 biyo bazlı malzemelerle üretilmiş EVA karışımından elde ediliyor. Bot sandaletlerin, üstün kaliteli deri ile üretilmiş üst kısımlarında, Leather Working Group onaylı, sorumlulukla tedarik edilen deriler kullanılıyor. (3.599TL)

Timberland® Everleigh Gladiator Kadın Sandaletleri
İş hayatından ilham alan, performans odaklı ve her duruma hazırlıklı olmayı sağlayan gladyatör modeliyle yaz kombinlerine akıllarda kalacak bir görünüm sunuyor. Timberland botların dayanıklı dış tabanı ile yaz rahatlığını bir arada sunan Timberland® Everleigh Gladiator Kadın Sandaletleri konforlu ve çarpıcı bir görünüm vaad ediyor. (2.999TL)
                        
Zamansız stilin yenilenen yorumu: Timberland Tekne Ayakkabıları
Timberland botun dayanıklı, tırtıklı alt tabanı ile elle dikilen ve işlenen tekne ayakkabılarının üst kısmının birleşmesiyle elde edilen cesur ve progresif yorum bu sezon tekne ayakkabılarında karşımıza çıkıyor.

3 Delikli El Yapımı Erkek Tekne Ayakkabıları (3.999TL) ve Noreen Kadın Tekne Ayakkabıları (3.999TL) yol tutuşunu iyileştiren, dayanıklı tırtıklı alt tabanı, üst kalite deri malzemesi ve ayaklardaki yorgunluğu önleyen EVA tabanıyla gün boyu konfor sunuyor.

Panasonic projeksiyonlar, tarihi Normandiya Çıkarması'nı sürükleyici görsel sergiyle hayata geçiriyor- Basın Açıklaması

12 Temmuz 2023 • 18:40:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Panasonic Görsel teknolojisi, Arromanches-les-Bains Müzesi'nde Normandiya işgali ve D-Day sonrası operasyonlar hakkında sürükleyici ve bilgilendirici bir deneyim sunuyor
 
Kuzey Fransa kıyısındaki Arromanches-les-Bains'teki D-Day Müzesi, tarihi Normandiya çıkarması öncesindeki, sırasındaki ve sonrasındaki etkinliği göstermek için Panasonic projektörleri seçti ve 1944 olaylarını daha önce hiç olmadığı kadar sürükleyici ve etkileşimli deneyimlerle hayata geçirdi.
 
AV entegratörü Auvisys ile birlikte çalışarak yeniden inşa edilen Müze, serginin dört temel alanında 1944 olaylarını hayata geçirmek için yenilikçi, sessiz ve güvenilir projektörlere ihtiyaç duyuyordu. Bu dört temel alan da bir oditoryum, video duvar resmi, projeksiyon haritalama ve sanal gerçeklik projeksiyonlarından oluşuyor. Müze, bu çalışma için Panasonic'in son teknoloji ürünü PT-MZ16K, PT-RZ790 ve PT-RZ990 lazer projektörleri ile ET-EMW300, ET-DLE060, ET-DLE085 ve ET-DLE020 lenslerini tercih etti.
 
Türünün ilk örneği olan müze, 6 Haziran 1944'teki iniş sırasında beş odak noktasındaki plajdan biri olan Gold Beach'teki D-Day inişlerinin coğrafi merkez üssünde yer alıyor. Oluşturulan sergi, Mulberry limanları adı verilen iki yapay limandan birinin işgalini ve ardından inşasını tasvir ediyor. 'Mulberry B', 1944 yazında insanları, ekipmanları ve malzemeleri iç kısımlara taşımak için Arromanches'te inşa edildi ve Cherbourg ve Le Havre'ın ağır şekilde güçlendirilmiş derin su limanlarını hızla ele geçirme ihtiyacını ortadan kaldırdı. Lojistik, Avrupa'nın kurtuluşunda kilit öneme sahipti ve zirve yaptığı döneminde her 80 saniyede bir malzeme yüklü dolu bir kamyon bu yapay limandan ayrılıyordu.
 
Panasonic'in projeksiyon haritalama teknolojisini kullanan ziyaretçiler, sergilenen mevcut eserleri tamamlayan sürükleyici ve etkileşimli bir deneyim aracılığıyla ihtiyaç duyulan benzeri görülmemiş lojistik operasyonu gerçekten görselleştirebiliyor ve anlayabiliyor.
 
Projeksiyon ortamlarının çoğunun küçük alanlardan oluşması nedeniyle müze, Panasonic teknolojisini seçerken önemli bir farklılaştırıcı unsur olan kısa mesafeli ve ultra geniş açılı lenslere ihtiyaç duyuyordu. Müze, D-Day sonrası operasyonları tasvir eden 28m²'lik büyük modele projeksiyon için sadece Panasonic'in sunduğu ET-DLE020 ultra geniş açılı lense sahip bir PT-RZ990 projektör kullandı.
 
Panasonic teknolojisinin sürükleyici yetenekleri, Mulberry B limanının Manş Denizi'ne bakan pencerelerin önünde yer alan şeffaf bir holografik tuval üzerine yansıtılması sayesinde en iyi şekilde gösteriliyor. Böylece ziyaretçiler 1944'te 10 günden kısa bir sürede olduğu gibi inşa edilen yapay limana tanık olabiliyor.
 
Panasonic'in PT-MZ16K ve PT-RZ Serisi projektörlerinin sunduğu son teknoloji ürünü toza dayanıklı optik motor ve 20.000 saat bakım gerektirmeyen çalışma, sergilerin hasar riski olmadan sürekli çalışmasını sağlıyor. Sessiz bir şekilde çalışan Panasonic projektörler, saygı ve barış gerektiren bir ortamda ziyaretçileri rahatsız etmiyor.
 
D-Day Müzesi Direktörü Frédéric Sommier, konuyla ilgili şunları söylüyor: "Yeni binanın teknolojik katkısı ve özellikle Panasonic projektörlerinin kullanımı sayesinde tarih, gelecekle buluşuyor. Sürükleyici videoların kullanımı, D-Day Landings'in tarihini görselleştirmeye yardımcı oluyor ve görüntünün kelimeler üzerindeki gücünden yararlanıyor."
 

Fortinet, FortiFlex programını genişleterek esnek lisanslama konusundaki kararlılığını sürdürüyor- Basın Açıklaması

12 Temmuz 2023 • 18:40:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bulut, hibrit bulut ve şirket içi ortamlarda güvenlik için daha kolay tedarik ve kullanıma dayalı lisanslama, müşterilerin ihtiyaç duydukları çözümlere kolayca erişmelerini sağlıyor.
 
Ağ ve güvenliğin yakınsamasını sağlayan küresel siber güvenlik lideri Fortinet, FortiFlex programına yeni ürün ve hizmet eklemeleri yaparak müşterilerine daha da esnek lisanslama seçenekleri sunduğunu duyurdu. FortiFlex halihazırda bulut ve sanal veri merkezi kurulumlarını korumak için eksiksiz bir sanallaştırılmış çözüm paketi içeriyor ve artık fiziksel FortiGate yeni nesil güvenlik duvarı (NGFW) cihazları için hizmetleri destekliyor. FortiFlex ayrıca AWS Marketplace'te özel bir teklif aracılığıyla ek bir satın alma seçeneği olarak sunuluyor.
 
Fortinet Ürünlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve CMO John Maddison, “Günümüzde kurumların kullandığı çözümler, arık oldukça geniş bir alana yayılmış kullanıcıları ve uygulamaları desteklemek için daha esnek hale geliyor. Lisanslama modellerinin de aynı şekilde esnek olması gerekiyor. Bu nedenle FortiFlex programımızı genişleterek müşterilerimize Fortinet çözüm ve hizmetlerini değişen ihtiyaçlarına göre kullanabilmeleri için daha fazla lisanslama seçeneği sunmaktan heyecan duyuyoruz” diyor.
 
Kullanıma dayalı lisanslama ile işletme değeri artırılıyor
Yüksek düzeyde dağıtılmış uygulamalara erişen yüksek düzeyde dağıtılmış kullanıcılar ve artan sayıda sınır ile ağlar benzeri görülmemiş bir hızda gelişiyor. BT ekiplerinin genellikle ihtiyaçlarını tam olarak anlamadan önce çözümleri tedarik etmeleri ve dağıtmaları bekleniyor ve bu ihtiyaçlar sık sık değişiyor. Kurumların kullanıma göre ödeme yapmasına olanak tanıyan esnek lisanslama programları bu zorluğa bir çözüm olarak ortaya çıktı. Geleneksel ürün lisanslama modellerine her zaman ihtiyaç duyulacak olsa da, kullanıma dayalı fiyatlandırma müşterilere ihtiyaç duydukları çözümlerden yararlanmak ve işletmelerinin dinamik ihtiyaçlarına uyum sağlamak için ek bir yol sunuyor.
 
FortiFlex: Siber güvenlik çözümlerine esnek erişim
FortiFlex, bulut, hibrit bulut ve şirket içi dağıtımlarda Fortinet'in çok çeşitli siber güvenlik çözümleri için kullanıma dayalı lisanslama sunuyor. Mevcut kullanımı, kullanım eğilimlerini ve toplam harcamayı anlamayı kolaylaştıran bir puan sistemi kullanıyor. Kuruluşlar, BT ekiplerine dağıtımlarını her gün doğru boyutlandırma esnekliği sağlamak için 24 saatlik dönemler halinde ücretlendiriliyor. ?
 
Müşteriler, bulut ve sanal makine tekliflerinin yanı sıra şirket içi dağıtımlara yönelik hizmetlerin herhangi bir karışımını dağıtmak için puanları kullanabiliyor. Hatta FortiFlex puanlarını satın almak için Google Cloud ve AWS de dahil olmak üzere belirli bulut sağlayıcılarına taahhüt edilen bütçeden de yararlanabiliyorlar.
 
Bu özellikler kurumların FortiFlex'ten çeşitli şekillerde yararlanmasını sağlıyor. Temel kullanım alanları şunları içeriyor:
• Yeni güvenlik çözümleri için uzun satın alma döngülerinin azaltılması
• FortiFlex'in güçlü API'leri aracılığıyla yeni hizmetlerin tedarik ve dağıtım süreçlerinin basitleştirilmesi
• Hizmetleri gerektiği gibi ölçeklendirerek veya duraklatarak bütçeyi ve yatırım getirisini (ROI) en üst düzeye çıkarma
• Gelecekte kullanılabilecek FortiFlex puanları satın almak için bulut sağlayıcılarına taahhüt edilen “kullan ya da kaybet” paralarını kullanarak bulut harcamalarını optimize etme
 
Yönetilen güvenlik hizmeti sağlayıcıları (MSSP'ler) ayrıca tek bir FortiFlex hesabı kullanarak tüm müşteri tabanlarındaki lisansları bir havuzda toplayabiliyor ve lisansları kolaylıkla taşıyıp yeniden atayabiliyor. Bu da MSSP'lerin aşırı satın alma endişesi olmadan müşterilerinin ihtiyaçlarını tek bir arayüzden karşılayabileceği anlamına geliyor.
 
Hibrit Mesh Güvenlik Duvarı Desteği
FortiFlex artık aşağıdaki giriş ve orta seviye fiziksel FortiGate NGFW'ler için FortiGuard AI destekli Güvenlik Hizmetleri ve FortiCare teknik desteğini içeriyor:
• FortiGate 40F
• FortiGate 60E/F serisi
• FortiGate 70F
• FortiGate 80F
• FortiGate 100E/F serisi
• FortiGate 200 E/F serisi
• FortiGate 400F
• FortiGate 600F
 
Tek bir işletim sistemi olan FortiOS ve birleşik yönetim konsolu FortiManager ile desteklenen tüm FortiGate NGFW'ler, Gartner tarafından ortaya atılan bir terim olan hibrit mesh firewall'u destekliyor. Bu terim, güvenlik duvarları arasında tehdit istihbaratı ve güvenlik politikalarını koordine ederek kurumsal BT'nin birden fazla alanını koruyan bir güvenlik mimarisi olarak tanımlanıyor. Böylece, müşteriler kolayca bir hibrit mesh güvenlik duvarı mimarisi oluşturmak için daha fazla lisanslama seçeneğine sahip oluyor.
 
AWS kurumsal indirim programı müşterileri için güçlü bir seçenek
FortiFlex artık AWS Kurumsal İndirim Programı (EDP) kullanan müşterileri desteklemek için AWS Marketplace'te özel bir hizmet olarak sunuluyor. AWS EDP, yüksek hacimli AWS hesap sahiplerine minimum harcama eşiği karşılığında indirim imkanı tanıyor.
 
FortiFlex, AWS EDP üyelerinin minimum eşik değerlerini ve harcama yükümlülüklerini azaltmalarına yardımcı oluyor. Böylece müşteriler, AWS için en iyi fiyatı güvence altına almak ve Fortinet'in sektör lideri güvenli ağ ürün ve hizmetlerinden yararlanmak için bütçelerini kullanma esnekliğine sahip oluyor.
 
Fortinet'in müşteri tercihlerine yönelik taahhüdü devam ediyor
Fortinet'in misyonu, müşterilerin ihtiyaç duydukları son teknoloji siber güvenlik çözümlerini kendileri için en uygun zamanda ve şekilde tedarik etmelerini ve kurmalarını mümkün olduğunca kolaylaştırmak. Bu FortiFlex duyurusu da işte bu vizyonun bir göstergesi ve şirket, önümüzdeki aylarda daha fazla Fortinet çözümü ve hizmetinde esnek lisanslama ve satın alma seçeneklerini genişletmeye kararlı. Nihai hedefi ise müşterilere, karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelmek için en iyi yolu belirlerken seçim yapma gücü vermek.
 
International Data Corporation (IDC) Bulut Güvenliği Araştırma Müdürü Philip Bues, “Esnek lisanslama, işletmelerin değişen ağ ve siber güvenlik ortamı karşısında çevik olmalarını sağladığı için popülerliğini artırıyor. Fortinet, genişletilmiş kullanıma dayalı lisanslama programı ile müşterilerine teknik talepleri nasıl karşılayacakları ve maliyeti nasıl yönetecekleri konusunda daha fazla seçenek sunarak fark yaratıyor” diyor.

NotiSecure: İleri Düzey Dijital Farkındalık ile Kurum Politikalarına Uyumu Artırıyor- Basın Açıklaması

12 Temmuz 2023 • 18:40:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Doğuş Teknoloji'nin kurum içi girişimcilik programı ile geliştirilen NotiSecure, çalışanların uyumluluk gerekliliklerini yerine getirmelerini herkes için kolaylaştırıyor. Yeni nesil farkındalık yaklaşımı sayesinde e-posta gönderimi öncesinde kurum kültürüne aykırı kelimelerin kullanımını uyararak, olası riskleri öngörebiliyor. Şirketlerin, regülatif ve bilgi güvenliği politikalarına uyumunu iyileştirmeye de yardımcı olan NotiSecure, olası risklerin gözden geçirilmesini sağlayarak, çalışanların bireysel ihtiyaçlarına yönelik eğitimlere yönlendirilmesini kolaylaştırıyor ve kişiselleştirilmiş bildirimler tasarlayabiliyor.
 
NotiSecure: Veri Gizliliğini Koruyarak Güvenliği Sağlıyor
 
NotiSecure'un merkezi yönetim arayüzü, esnek ve özelleştirilebilir kural setleri sayesinde, çalışanların mahremiyetini korurken kurum politikalarına uyumluluğu iyileştirerek, kurum kültüründe sürekliliğin sağlanmasına yardımcı oluyor.
 
NotiSecure'un kurum kültürüne adaptasyonu hızlandırmasındaki önemine değinen Doğuş Teknoloji İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Aslı Barış, "Kurum ihtiyaçlarına göre esnek olarak yapılandırılabilen NotiSecure'u, Doğuş Teknoloji'nin toplumsal cinsiyet eşitliği değerlerini desteklemek için deneyimliyoruz. Eşitlikçi bir kurum kültürünü sürekli kılabilmenin ilk adımı olarak günlük hayatta kullandığımız dilde farkındalık kazanmak için bir süredir çalışmalar yürütüyoruz. Bu amaçla NotiSecure'e eşit dil yaklaşımımıza uygun olmayan 100'ün üzerinde kelimeyi tanımlayarak, Outlook hesaplarımıza entegrasyonunu gerçekleştirdik. NotiSecure, mail yazışmalarında cinsiyetçi kelimeleri tespit ederek bir pop-up penceresi içerisinde kullanıcılara uyarıda bulunuyor. Pop-up ile eş zamanlı olarak Teams uygulaması üzerinden de bildirim göndererek, cinsiyetçi ifade barındırabilecek kelimeleri ve yerine kullanabileceğimiz alternatiflerin listesini bizimle paylaşıyor. NotiSecure kullanmaya başladığımızdan beri, mail yazışmalarımızda cinsiyetçi söylemleri minimuma indirdik. Örneğin, proje eforlarımızda kullandığımız "adam/gün" ifadesini "insan/gün" olarak önce e-posta yazışmalarımızda sonra da konuşma dilimizde 2 ay kadar kısa bir sürede Notisecure'un de desteği ile dönüştürmeyi başardık." dedi.

HangiKredi’ninyeni CTO’su Yiğit Demirelli oldu - Basın Açıklaması

12 Temmuz 2023 • 18:40:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İnternette kredi, kredi kartı ve mevduat araması yapan her üç kişiden ikisinin tercih ettiği, bankacılık ürünleri karşılaştırma kategorisinde Türkiye’nin lider platformu HangiKredi’ninyeni CTO’su Yiğit Demirelli oldu.
 
Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde lisansını tamamlayan Yiğit Demirelli, İstanbul Bilgi Üniversitesi işletme bölümünde yüksek lisansını, Marmara Üniversitesi Uluslararası Ekonomi bölümünde ise doktorasını tamamlamıştır.
 
Kariyerine Amerikalı yazılım şirketi FTechnics ile başlamıştır. Sonrasında ise; Destek Menkul Değerler’de IT Direktörü, MultiBank Group’ta CTO, Trive’da CTO ve son olarak 2023 Temmuz ayı itibariyle HangiKredi’de CTO olarak görevine başlamıştır.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery