Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu( BDDK), Türk Bankacılık Sektörü İnteraktif Aylık Bültenini yayınladı.
Raporda şu bilgiler yer alıyor:
Bankalar tarafından Kurumumuza raporlanan verilere göre; Nisan 2023 döneminde Türk
Bankacılık Sektörünün, aktif büyüklüğü 16.384.707 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Sektörün
aktif toplamı 2022 yılsonuna göre 2.037.317 milyon TL artmıştır.
Nisan 2023 döneminde en büyük aktif kalemi olan krediler 8.911.084 milyon TL, menkul
değerler 2.779.029 milyon TL’dir. 2022 yılsonuna göre sektörün;
-Toplam Aktifi %14,2
-Krediler Toplamı %17,6
-Menkul Değerler Toplamı %17,2
oranında artmıştır. Bu dönemde kredilerin takibe dönüşüm oranı %1,86 olmuştur.
Bankaların kaynakları içinde, en büyük fon kaynağı durumunda olan mevduat 2022
yılsonuna göre %16,8 artışla 10.350.023 milyon TL olmuştur.
2022 yılsonuna göre özkaynak toplamı %11,4 artışla 1.565.468 milyon TL olurken, Nisan
2023 döneminde sektörün dönem net kârı 144.699 milyon TL, sermaye yeterliliği standart oranı
ise %16,98 seviyesinde bulunmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bain & Company tarafından, dünya çapında toplam varlıklar bakımından en büyük 50 banka üzerinde gerçekleştirdiği değerlendirme, mortgage kredisi verme stratejilerinde iklim değişikliğine bağlı fiziksel riskleri göz önüne alan bankaların azınlıkta olduğunu gösteriyor. Söz konusu çalışma, halihazırda Finansal İstikrar Kurulu'nun (FBS) İklimle İlgili Mali Beyan Görev Gücü'ne (TCFD) bağlı bankaları içeriyor.
Avrupa bankalarına ilişkin analizde, yalnızca %18’inin mortgage verme stratejilerine fiziksel riskleri entegre ettiğini ortaya koyuyor. Başka bir deyişle, Avrupa bankalarının büyük çoğunluğu strateji tanımlarına, denetleme süreçlerine, hedef belirleme sürecine, ürün arzına veya müşteri angajmanına fiziksel riskleri henüz katmamış durumda.
Bain & Company ve Jupiter Intelligence tarafından gerçekleştirilen global fiziksel risk etkisi analizi, iklim değişikliğini titizlikle hesaba katmamanın bankalar ve genel anlamda finansal kurumlar için ne gibi tehlikeler oluşturduğuna ışık tutuyor. Araştırmada, dünya çapında fiziksel risk tehlikeleriyle karşı karşıya kalması beklenen toprakların gitgide arttığı görülüyor.
ABD topraklarının %43’ü halihazırda fiziksel tehlike altında, bu oranın 2050’de %65’i bulması bekleniyor. Endonezya’da ise şu anda %31 olan bu oranın 2050’de %97’ye yükseleceği tahmin ediliyor. Avrupa ülkeleri de aynı zaman aralığında benzer bir artış gösteriyor. Almanya’nın risk altındaki topraklarının %33’ten %68’e, İtalya’daki risk altındaki toprakların ise %40’tan %62’ye yükseleceği öngörülüyor.
Bain ve Jupiter, Avrupa merkezli bir banka için olası finansal sonuçları simüle ederek söz konusu değişimlerin bankaların varlıkları ve karlılığı üzerinde oluşturabileceği etkileri ortaya çıkardı. Hafifletici önlemlerin alınmaması durumunda, söz konusu örnek bankanın mortgage teminat değerlerinin %10-15 oranında düşebileceği görüldü. Bu durum söz konusu bankaların mortgage karlılığını %7-10 oranında düşürebilir.
Bain & Company kıdemli ortağı ve firmanın Sürdürülebilir ve Sorumlu Finansal Hizmetler departmanı yöneticisi Camille Goossens, konu hakkında şu yorumlarda bulundu: “İklim değişikliği, dünya çapında menkul ve gayrimenkul mallar üzerinde derin bir etki bırakırken hiçbir pazarın buna karşı bir bağışıklığı söz konusu olmayacak. Halihazırda bankaların iklim değişikliği risklerine çözüm bulma stratejileri oldukça sınırlı durumda.”
“Birçok banka, iklim değişikliğine bağlı risklerle karşı karşıya bulunduğunu bilmekle birlikte, gelecekteki söz konusu riskleri hafifletmek üzere iş stratejilerini uyarlamaya yönelik değişiklikleri gerçekleştirmiş durumda değil. Portföylerindeki risklerle başa çıkmak üzere bütüncül bir yaklaşım oluşturmamaları durumunda kendilerini büyük ölçüde tehlike altında bulabilirler.”
Bain İstanbul Ortaklarından Onur Kayahan ise konuyla ilgili görüşünü şu sözlerle özetliyor: “Türkiye’de bankacılık sektörü, söz konusu dönüşüme ve iklim risklerine giderek daha fazla ilgi gösteriyor. Mevzuat tarafında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 2021’de iklim risklerinin kredi taahhüt ve denetleme süreçlerine entegre edilmesi hakkında kapsamlı bir uygulama rehberi yayınladı; ayrıca 2022 Aralık ayında bir etki değerlendirmesi gerçekleştirdi.
Orta vadeli sürdürülebilir bankacılık strateji planı göz önüne alındığında, bankacılık sektöründe bu konunun daha fazla ön plana çıkmasını, rehberlik ve yönlendirmelerin artmasını bekliyoruz.
Ayrıca, kredi ve teminat portföylerindeki yüksek riskli sektörler ve coğrafyalar göz önüne alındığında, hem geçiş hem de fiziksel riskler bankalar için kritik önem taşıyor. Bankaların önündeki sınav, doğru verilere ulaşmak ve risk sayısallaştırma alanında ileri görüşlü bir metodoloji uygulamak.”
Bankalar mortgage portföylerine yönelik tehditlere nasıl yanıt vermeli?
Bain’in raporu, bankaların iklim değişikliğinin etkilerini sınırlandırmanın ötesinde savunma taktikleri, hücum taktikleri ve yeni tekliflerin kombinasyonu ile genel karlılığı artırmaya yönelik stratejileri nasıl uygulamaya koyabileceğini ortaya koyuyor.
Buna göre;
Potansiyel savunma taktikleri arasında farklılaşan kredi-teminat oranı uygulamaları ve kredi ve teminat koruma sigortaları aracılığıyla banka için risk maliyetini azaltmak sayılabilir. Daha ofansif bir yaklaşımda, düşük riskli varlıklar için indirim oranlarını artırmak veya sadece iklim riski korumasına yönelik özel sigorta yapılması söz konusu olabilir. Özellikle piyasaların yeni olgulara uyum sağladığı erken dönemlerde tersine etki yapabileceği için bu tür adımlarda sınırların zorlanmaması gerekiyor.
Raporda son olarak bankaların, müşterilerini iklim değişikliği etkilerine karşı korumak adına yeni ürün ve hizmetler geliştirmesi tavsiye ediliyor. Bunlar arasında iklime adaptasyon çözümlerinin finansmanı ile kurumsal varlık ve tesislerinin dayanıklılık değerlendirmesi de yer alıyor.
Analizde hafifletme önlemleri ile değer yaratma hamlelerini bir arada uygulamanın, 2030’da bankaların net operasyon gelirinde yüzde 15 ila 20 puanlık bir artış sağlayabileceği ortaya konuyor.
Hızlı takipçiler arasında yer alan bankaların bile, geleceğe hazırlıklı olmak adına portföylerinin risk maruziyetini analiz etme ve şeffaf hale getirme becerilerini geliştirerek bir an önce harekete geçmeleri gerekiyor.
###
İletişim için: Okan Can: [email protected]
Bain & Company Hakkında
Bain & Company dünyada değişim sağlayan en iddialı oyuncuların, geleceği tasarlamasına yardım eden küresel bir danışmanlık şirketidir. Olağanüstü sonuçlar elde etmek, rakiplerimizden daha yüksek performans sağlamak ve sektörleri yeniden tanımlamak üzere; 40 ülkedeki 65 ofisimiz aracılığıyla müşterilerimizin yanında, onlarla tek ekip olarak çalışıyoruz. Daha iyi, daha hızlı ve daha kalıcı sonuçlar almak için ihtiyaçlara uygun olarak geliştirilmiş entegre uzmanlığımızı, dijital yenilikçilerden oluşan canlı bir ekosistemle tamamlıyoruz. Ücretsiz çalışmalara 1 milyar dolardan fazla yatırım yapma yönündeki 10 yıllık taahhüdümüz, yetkinlik, uzmanlık ve içgörümüzü eğitim, ırksal eşitlik, sosyal adalet, ekonomik kalkınma ve çevre için çalışan, günümüzün en acil sorunlarıyla mücadele eden kuruluşların hizmetine sunuyor. Küresel tedarik zincirlerinin çevresel, sosyal ve etik performanslarını derecelendiren lider bir platform olan EcoVadis’ten platin sertifika almaya hak kazanarak, tüm şirketler arasında en üstteki %1’in arasına girme başarısı gösterdik. 1973’deki kuruluşumuzdan bu yana, başarımızı müşterilerimizin başarısıyla ölçtük ve sektördeki en yüksek müşteri bağlılığı düzeyini gururla koruyoruz.
Jupiter Intelligence Hakkında
Jupiter Intelligence, iklim dayanıklılıklarını artırmak isteyen kuruluşlara yönelik iklim risk analizi alanında güvenilir lider konumundadır. Gelecek odaklı, titiz yöntemlerle, sektörün önde gelen bilim insanlarıyla çalışan Jupiter, sofistike iklim bilimini, kullanılabilir verilere dönüştürmektedir. Müşteriler, portföylerinde yer alan fiziksel riskleri proaktif biçimde hesaplayıp yasal gereklilikleri yerine getirirken, muhtemel itibar problemlerini gözden geçirmektedir. Daha fazla bilgi için, www.jupiterintel.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Matriks Haber'in Mayıs ayı enflasyon beklenti anketi 16 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı.
Ankete katılan ekonomistlerin Mayıs ayı TÜFE beklentilerinin ortalaması %-0,13 olarak gerçekleşti. Mayıs ayına ilişkin en düşük beklenti %-1,10, en yüksek beklenti %+1,01 oldu.
Ekonomistlerin, Mayıs ayı TÜFE'ye ilişkin yıllık artış beklentisi %39,37 olarak
ortaya çıktı. Yıllık bazda beklentiler en düşük %38,00, en yüksek %41,19 aralığında yer aldı.
2023 yıl sonu TÜFE beklentilerinin ortalaması ise %45,81 seviyesinde oluştu.
TÜİK, Mayıs ayına ilişkin TÜFE rakamlarını 5 Haziran Pazartesi günü saat 10.00'da açıklayacak.
Nisan'da TÜFE aylık %2,39 artarken, yıllık artış %43,68 olarak gerçekleşmişti.
NOT: Anket, 29 Mayıs'ta TÜİK'in, Mayıs ayında abonelere ücretsiz doğal gaz verilmesi nedeniyle bu yıl Mayıs ayı TÜFE hesaplamalarında doğal gaz için "sıfır fiyat" yöntemi uygulanacağını açıklamasının ardından yeniden düzenlenmiştir.
Reuters tarafından yapılan ankete katılan emlak analistlerine göre, faiz
oranlarının daha uzun süre yüksek kalacağı yönündeki yaygın beklentilere
rağmen, ABD konut fiyatları bu yıl önceden tahmin edilenden daha az düşecek
ve 2024'te durgunlaşacak.
ABD Merkez Bankası kırk yılın en agresif sıkılaştırma döngüsüne girmiş olsa
da, ortalama konut fiyat artışı son zirvesinden %5'in biraz üzerinde düştü,
bu, COVID-19 salgını sırasındaki %45'lik artışa kıyasla çok az bir düşüş.
15-30 Mayıs tarihlerinde 30 emlak analistinin katıldığı anket, sekiz aylık
düşüşün ardından Mart ayında yeniden yükselişine başlayan ev fiyatlarının
bu takvim yılında ortalama %2,8 düşeceğini gösterdi. Bu, Mart ayında tahmin
edilen %4,5'lik düşüşten daha az.
İsveç merkezli Svenska Handelsbanken, Finlandiya'daki işinin büyük bir
bölümünü 1.3 milyar euroya satmayı kabul etti ve ana pazarlarına
odaklanmak için ülkeden ayrılma yönünde büyük bir adım attı.
Oma Savings Bank Plc, Handelsbanken'in küçük ve orta ölçekli işletme
birimini satın alırken, varlık yönetimi ve yatırım hizmetleri bölümü
S-Bank Plc'ye satılacak. Yapılan açıklamaya göre hayat sigortası birimi
Fennia Life Insurance Company Ltd tarafından satın alınacak.
Handelsbanken, İsveç, İngiltere ve Norveç pazarlarına odaklanacağını
açıkladığı 2021 sonbaharından bu yana Finlandiya operasyonları için
alıcı arıyordu. Aynı stratejinin bir parçası olarak banka, yaklaşık
10 milyar dolarlık varlığa sahip Danimarka birimini geçen Haziran
ayında Jyske Bank'a sattı.
Sözcü gazetesinin aktardığına göre; Reuters’a bilgi veren üst düzey yetkililer ve partililer, kabinede daha önce Maliye Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde bulunan Mehmet Şimşek‘in yanı sıra Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın da kabinede yer almasının neredeyse kesin olduğunu söyledi.
Yetkililer, Erdoğan’ın Şimşek için cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini düşündüğünü ancak Şimşek’in “icranın doğrudan başında olmayı” tercih ettiği için Hazine ve Maliye Bakanı olabileceğini belirtiyorlar.
Konu hakkında bilgi sahibi üst düzey bir yetkili, “Cumhurbaşkanı zaten Pazar gecesi yaptığı balkon konuşmasında Şimşek’i tarif eden ifadeler kullandı. Pazartesi günü iki buçuk saat görüştüler ve oldukça iyi bir görüşme oldu. Sadece birkaç nokta üzerinde çalışılıyor. Onlar da kısa süre içinde tamamlanır” dedi.
Sözcü internet sitesinde yayınlanan habere habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/son-dakika-erdoganin-kabinesi-icin-tarih-belli-oldu-iste-reutersa-gore-kabinede-olmasi-kesin-uc-isim-7700773/
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin en büyük mobilya üreticilerinden olan Konfor A.Ş, Konfor Mobilya ve Konfor Yatak markalarıyla sektörde bu yıl 45.yılı geride bıraktı. Bugün geldiği noktada İzmir Gaziemir-Sarnıç’ta bulunan 60 bin metrekarelik kapalı alana sahip fabrikasında, değişen müşteri beklentilerine yönelik üretimini sürdüren Konfor, ürünlerini dünyanın birçok noktasına ulaştırıyor.
‘’45 yıldır konforlu ve sağlıklı yaşam alanları için çalışıyoruz’’
Kuruldukları ilk günden bu yana aynı özveri ve heyecanla çalıştıklarını belirten Konfor A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Çetmen, “Konfor, 1978 yılında, evlere ‘Konfor' getirmek üzerine kuruldu. Bugün, İzmir’de bulunan fabrikamız ile yılda 214.560 kalem mobilya ve yatak ürün üretebilme kapasitesine sahibiz. Türkiye’de toplam 76 adet satış noktamız var. 33 satış noktasında döşemeli grup ve panel grup ürünlerimizle; 43 satış noktasında da Konfor Yatak mağazamızla yer alıyoruz.” dedi.
Yeni fabrikayla üretim kapasitesini 2.5 katına çıkaracak
2019 yılında tescillenen Tasarım Merkezlerinde trendlere yön veren Ar-Ge çalışmalarıyla sektörün en büyük üreticileri arasında olduklarını belirten Ömer Çetmen sözlerine şöyle devam etti; ‘‘Kaliteli ve izlenebilir üretim ile müşteri memnuniyetini artırma hedefiyle üretim tesislerimize sürekli yatırım yapıyoruz. 45. yılımızda İzmir Kemalpaşa Bağyurdu fabrikamızı 165 bin metrekarelik açık alan üzerinde, Türkiye’de mobilya alanında en büyük entegre üretim fabrikası olarak faaliyete geçeceğiz. Yeni tesisimizle toplam 140.000 m2’lik üretim alanına sahip olacağız. Üretimde hem yüksek verimlilik hem de kalite artışı hedefliyoruz. Üretim kapasitemizi ve istihdamımızı 2.5 katına çıkaracağız. Yılsonunda mobilya alanındaki ürün portföyümüzü yüzde 80, yatak portföyümüzü ise yüzde 90 oranında yenileyeceğiz. Markamızın net kârını ve cirosunu ise 3 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Çalışanlarımızla birlikte büyürken birlikte üretip birlikte kazanacağız.” diye konuştu.
Türkiye kaliteli üretim ve hızlı tedarikle yüksek talep görüyor
Birleşik Krallık, Almanya, Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesiyle Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika ülkeleri dahil olmak üzere 33 ülkeye ihracat gerçekleştiren Konfor’un, Konfor
Mobilya ve Konfor Yatak markalarıyla, 2023’te de ihracat odaklı stratejisiyle uluslararası arenada rekabet gücünü artıracağını vurgulayan Ömer Çetmen; “Türkiye, kaliteli üretim ve hızlı tedariğiyle mobilya üretimi alanında yüksek talep görüyor. Hızlı tedarik zincirinin kurulması, üretim planlamasının tedarik zinciri ile paralel olarak ilerlemesi mobilya sektörü için çok büyük bir avantaj. Bu yıl yapacağımız yeni yatırımlarla birlikte ihracat payımızı artıracağız. Özbekistan, Tacikistan, Gana, Güney Afrika, Fildişi Sahilleri, Kazakistan, Sudan gibi potansiyel içeren pazarlar radarımızda yer alıyor. 2023 yılı sonunda Avrupa Birliği ülkeleri ağırlıklı olmak üzere ihracatta 50 milyon dolar düzeyine çıkmayı öngörüyoruz.” dedi.
Sektörde bir ilk; Konfor Mood
Yatırımlarının yanı sıra en yeni uygulaması Konfor Mood’u da yakın zamanda hayata geçiren Konfor, kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi sağlamayı hedefliyor. Konfor Mood’u tüm Konfor mağazalarında konumlandırdıklarını belirten Konfor A.Ş Marka ve Pazarlama Direktörü Özkan Özkul ise; “Günümüzde kullanıcılar kişiselleştirilmiş, kendilerine özgü ürünleri kullanmayı tercih ediyor ve mobilya trenlerinde de daha çok bu yönde bir eğilim olduğunu gözlemliyoruz. Buradan yola çıkarak, kullanıcılarımızın tamamen kendi koltuğunu ve konforunu oluşturabileceği Konfor Mood ile kişiselleştirilmiş satın alma deneyimini hayata geçiriyoruz. Bu konsepte özel olarak çalışılan aplikasyonu aracılığıyla hem mağazalarımızda hem de ev rahatlığında kullanıcılarımıza koltuğunu tasarlama imkânı sağlıyoruz.” dedi.
Konfor Mobilya ve Konfor Yatak Hakkında:
Faaliyetlerine 1978 yılında İzmir’de başlayan Konfor; Konfor Mobilya ve Konfor Yatak markalarıyla yaşam alanlarına kalite, tasarım ve konfor katmak adına dünya trendlerini ve dekorasyonda en son tasarımları kullanıcıyla buluşturuyor. Sektörde 45’inci yılını kutlayan Konfor, yılların getirdiği deneyim ve ustalıkla teknoloji ve kaliteyi modern çizgilerle buluşturuyor. Konfor, üretim tesisinde farklı yaşam alanlarının özgün ihtiyaçlarını karşılayacak modern ürünlere hayat veriyor. Turquality’ye dahil olan Konfor, global marka olma yolunda ilerliyor. Konfor Mobilya ve Konfor Yatak düzenli ve sürdürülebilir büyüyen mağazalarında, çevreye ve geleceğe duyarlı politikalarıyla ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de 62 ilde 208 mağazası ve dijital kanallarıyla hizmet veren ebebek, halka açılmaya hazırlanıyor. Anne-bebek ürünleri perakende sektöründe faaliyet gösteren ebebek, halka arz gelirleriyle yurt içi ve yurtdışında hem mağaza sayısını hem de online kanallarda satışlarını artırmayı hedefliyor.
Halka arz sürecini 9 Mayıs 2023 tarihinde SPK’ya başvurarak başlattıklarını belirten ebebek Grup CEO’su Halil Erdoğmuş, şirketin kuruluşundan bu yana olan yolculuğunu şöyle anlattı:
“2000 yılında öncelikli hedefi ailelere rehberlik etmek olan bebek.com bilgi sitesini 2001 yılının Eylül ayında da anne-babaların ve bebeklerin her türlü ihtiyacını bir arada bulabilecekleri ebebek.com e-ticaret sitesini kurduk. İnternet üzerinden alışveriş henüz gelişmemişken biz ebebek.com’u açtık. Anne bebek ürünleri gibi çok hassas ve bir o kadar da sınırlı bir alanda online satış yapmaya başladık. Daha sonra ebeveynlerimizin beklentileri doğrultusunda dünyada örneğine az rastlanan önce e-ticaret sonra fiziki mağazacılık (click-to-brick) iş modelini seçip hızla mağazalaşma sürecine girdik. Şu anda Türkiye genelinde 62 ilde 208 fiziki mağazası olan bir e-ticaret sitesi olarak büyümemize hızla devam ediyoruz. Halka arzla birlikte ebebek’in hem yurtiçinde hem de yurtdışındaki gücünü daha hızlı artıracağımıza inanıyoruz” dedi.
Başvurunun henüz Sermaye Piyasası Kurulu nezdinde değerlendirme aşamasında olduğunu ve henüz izahnamenin onaylanma sürecinin tamamlanmadığını belirten Erdoğmuş, yatırımcıların yatırım kararlarını izahnamenin incelenmesi suretiyle vermeleri gerektiğini ve yatırımcıların taslak izahnameye Şirket internet sitesi kurumsal.ebebek.com ya da Ünlü Menkul internet sitesi www. unlumenkul.com.tr adresleri üzerinden ulaşabileceğini sözlerine ekledi.
HEM YURTİÇİNDE HEM YURTDIŞINDA BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ
Halka arz kapsamında şirketin 24 milyon TL’si sermaye artırımı, 16 milyon TL’si ortak satışı olmak üzere nominal değeri 40 milyon TL olan paylarının halka arz edilmesinin planlandığını ifade eden Halil Erdoğmuş, şunları söyledi:
“Ayrıca yurtdışında da büyüme hedefimiz doğrultusunda 2022 sonu itibarıyla İngiltere’de ebebek.co.uk sitesi üzerinden online satış operasyonlarına başladık. Önümüzdeki dönemde İngiltere’de mağazalaşmayı ve hem kıta Avrupası’nda hem de Ortadoğu’da yeni pazarlara girmeyi hedefliyoruz.”
İNGİLTERE’DEN SONRA SIRA ALMANYA’DA
İhtiyaçtan doğan, bebeklerin doğru bilgi ve doğru ürünlerle büyümesini hedefleyen ebebek, bebeği anlama ve anlatabilme bilimi olarak tanımladığı ‘Bebekoloji’ felsefesini şirket amacı olarak konumlandırıyor. Erdoğmuş, bebek sahibi olmayı düşünen, bebek bekleyen anne-baba adayları ve bebeğini büyüten anne ve babalar ile 0-4 yaş arası bebeklerin yakınlarından oluşan hedef kitlelerini ‘bebeveyn’ olarak tanımladıklarını hatırlatarak, “İngiltere’deki faaliyetlerimizi, ebebek.co.uk adlı web sitesi üzerinden yürütüyoruz. 2022 sonunda ilk siparişleri almaya başladık. Kendi depomuzdan ve kendi platformumuzdan e-ticaret faaliyetlerimiz sürüyor. İngiltere’den sonraki durağımızın ise Almanya olacağını öngörüyoruz. Burada da şirketimizi kurduk ve pazaryerleri üzerinden denemeler yapmaya başladık. Globalleşme stratejimiz doğrultusunda sonraki duraklar ve yapılacaklar anlamında yoğun mesaimiz devam ediyor. Körfez ülkelerine ilişkin değerlendirmelerimiz de mevcut” dedi.
COVID-19’DAN GÜÇLENEREK ÇIKTIK
COVID-19 pandemisinin perakende mağazacılığı olumsuz etkilediğini, ancak online perakendeciliğin bu süreçten pozitif etkilendiğini ifade eden Erdoğmuş, ebebek’in online satışlarının 2020 ve 2021 yıllarında önceki senelere göre büyük oranda artış gösterdiğine dikkat çekti. Bununla birlikte 2021 yılının ikinci yarısından itibaren başlayan ve 2022 yılında devam eden normalleşme sürecinde mağaza satışlarının da buna paralel bir gelişim gösterdiğine dikkat çeken Erdoğmuş, pandeminin en yoğun hissedildiği 2020 yılında bile ebebek’in mağazalaşmaya devam ettiğini, 2019 sonunda 153 olan mağaza sayısının 2023 başı itibariyle 200’e ulaştığını hatırlattı.
Yeni mağaza açılışlarının da etkisiyle şirketin satışlarının sürekli arttığını belirten Erdoğmuş, şunları söyledi: “2022 yılında ciromuz, bir önceki yıla göre yüzde 120'nin üzerinde bir artışla 4,6 milyar TL'ye yükselirken, net karımız da 202 milyon TL seviyesinde gerçekleşti.”
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.