Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
amu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi ve DEİK organizasyonuyla, T.C. Ticaret Bakanlığı koordinasyonu, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi destekleri ve Dünya Bankası, IFC, OECD, İslam Kalkınma Bankası, Asya Kalkınma Bankası ve Afrika Kalkınma Bankası başta olmak üzere bir çok uluslararası kuruluşun katılımıyla, 05-08 Mart tarihleri arasında 8’inci kez düzenlenecek İstanbul PPP (KÖİ) Haftası, 50’den fazla ülke temsilcisine bir kez daha ev sahipliği yapacak.
Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, “İstanbul PPP Haftası, dünyanın dört bir yanından KÖİ alanındaki aktörleri, tek bir platformda açık diyalog içinde buluşturarak, modelin küresel ısınma ve sürdürülebilirlik ilkelerine erişmek amacıyla nasıl kullanılacağını, daha güçlü, daha yeşil, daha dijital ve daha kalkınma odaklı altyapıların gelişimine nasıl katkı sunacağını birlikte tartışmak, iyi uygulamaları paylaşmak, mevcut koşulları değerlendirmek, iş birliği ve ortaklıklar başlatmak için küresel bir fırsat sunuyor” dedi.
Kamu Özel Sektör İş Birliği (KÖİ) alanında, dünyanın en itibarlı etkinliği olarak gösterilen İstanbul PPP (KÖİ) Haftası, 50’den fazla ülkeden profesyonelin katılımıyla, 05-08 Mart tarihlerinde toplanacak. 2015 yılından bu yana, Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi ve DEİK organizasyonu ile düzenlenen etkinliğin 2024 mottosu;
PPP: Global Greener Growthful (KÖİ: Küresel, Çevreci, Büyüyen) oldu. 50’den fazla ülkenin katılım bildirmesiyle, rekor katılımcı sayısına ulaşacak hafta çerçevesinde, bürokratlar, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, firma yetkilileri, akademisyenler, öğrenciler ve sektör profesyonelleri yanı sıra; altyapı firmaları, uluslararası kurumlar ve mega proje temsilcileri olmak üzere 300’den fazla davetli KÖİ modelini tartışacak.
İstanbul PPP Haftası ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, İstanbul KÖİ Haftası’nın, her geçen yıl artan katılımcı sayısıyla, tüm dünya için önemli bir buluşma noktası olduğunu vurguladı. “İstanbul KÖİ Haftası, dünyanın dört bir yanından KÖİ alanındaki aktörleri, tek bir platformda açık diyalog içinde buluşturarak, modeli birlikte tartışmak, iyi uygulamaları paylaşmak, mevcut koşulları değerlendirmek, iş birliği ve ortaklıklar başlatmak için küresel bir fırsat sunuyor” diye konuşan Aydın, bu yıl ilk defa Istanbul KÖİ Ödülleri’nin başlatılacağı etkinlikte global proje çağrısı yapılacağını açıkladı. Ayrıca, Dr.Aydın, “Özellikle COP28 sonrası; altyapı, iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve küresel ısınma gibi konular ana gündem maddelerimiz olacak” dedi.
Bazı katılımcı ülkeler: Senegal, Kamerun, Fildişi Sahili, Fas, Mısır, Lübnan, Birleşik Arap Emirlikleri, Karadağ, Arnavutluk, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Ukrayna, Gürcistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Kuveyt, Suudi Arabistan, Gabon, Güney Afrika, Tanzanya, Belarus, Letonya, Türkmenistan, Umman, Sierra Leone, Kırgızistan, Nijerya, Katar, Vietnam, Malezya, Gürcistan, ABD, Fransa, Kanada, İngiltere, Almanya, İsviçre, Bangladeş, Etiyopya, Gambiya, İran, Afganistan, Ürdün, Maldivler, Kosova, Polonya, Tunus, Sierra Leone.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İşitme sağlığı çözümleri ve akıllı ses teknolojileri ile işitme kaybı olan kişilerin dünyayla ve çevreleriyle bağlantı ve iletişim kurmalarına yardımcı olan ürün ve hizmetler sunan küresel işitme sağlığı lideri Demant Grup bünyesinde, global çapta ve Türkiye'de üst düzey atamalar gerçekleşti. Şirketin gelecek vizyonu doğrultusunda, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık yaklaşımı ile, Filiz Güvenç, verimli ve başarılı bir organizasyon olarak faaliyet gösteren Demant'ın Türkiye Genel Müdürlüğü pozisyonundan İspanya ve Portekiz ülkelerini kapsayan Demant İberica Bölgesi Genel Müdürlüğüne atandı.
Demant'in işitme sağlığında yaşamları değiştirerek fark yaratan bir vizyon ortaya koyduğunu ifade eden Filiz Güvenç, "Demant olarak sürdürülebilir ve çift haneli güçlü bir büyüme ivmesi kaydetmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Gelişim ve değişim odaklı liderlik yaklaşımımız ile sektörümüzün yanı sıra insanların işitme sağlığına yaklaşımını olumlu yönde dönüştürdüğümüzün farkındayız. Türkiye organizasyonumuz, global ağımız içerisinde önemli bir konuma sahip ve tam anlamıyla Demant Grup için değerli bir yetenek havuzu oluşturuyoruz. Organizasyon değişikliği sonrasında, kendi kaynaklarımız ile iki yeni genel müdür çıkarabiliyor olmamız, güçlü bir liderlik kültürü ile besleniyor olduğumuzun bir göstergesi. Değerlerimize odaklanarak güçlü kültürümüz, sürekli gelişen ve değişen organizasyonumuz ile işitme sağlığını daha ileri taşımaya liderlik etmeye devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.
Global atama ile birlikte şirket, stratejik hedeflerine odaklanarak işitme sağlığına daha fazla değer katma amacıyla Demant Türkiye ve İdis Türkiye olarak iki ayrı organizasyon halinde faaliyet göstereceği bir karara imza attı. Demant, bu stratejik karar doğrultusunda Türkiye operasyonunu 2 farklı şirket olarak devam ettirecek. Ocak 2024 itibariyle yoluna Demant Türkiye ve İdis Türkiye olarak devam edecek her iki şirket de sektörlerindeki lider pozisyonlarını güçlendirmeyi hedefliyor.
Demant Türkiye Genel Müdürlüğü pozisyonuna daha önce şirkette Finans ve Operasyon Direktörü görevinde bulunan Tayfun Kökçü atandı. İdis Türkiye'nin Genel Müdürü ise daha önce şirketin Perakende İş Birimi Direktörü görevini yürüten Barış Nargileci oldu.
Tayfun Kökçü; yaşamları değiştiren bir anlayış ile insan odaklı, bilimsel araştırma temelli, yenilikçi teknolojilerle geliştirilen işitme sağlığı tanı ve tedavi ürünleri sayesinde işitme sağlığında fark yaratma vizyonu ile Demant Türkiye olarak güçlü ve odaklı bir yapı ile faaliyet göstermeye devam edeceklerini kaydetti. Kökçü ayrıca, Demant Türkiye olarak işitme sağlığını her gün daha iyiye taşıma tutkuları, etkin satış ve satış sonrası hizmet anlayışı ve geniş kapsama alanları sayesinde, işitme sağlığına öncülük eden firma pozisyonlarını güçlendirmeyi amaçladıklarını ifade etti.
Barış Nargileci ise İdis olarak Türkiye çapında faaliyet gösterdikleri İşitme Merkezi noktaları ile bireyleri işitme sağlığına kavuşturmak amacıyla kullanıcı odaklı, kişiselleştirilmiş işitme sağlığı klinik hizmetlerini güçlendirerek sunmaya devam edeceklerini vurguladı. Nargileci ayrıca, kullanıcıyı odağına alan yaklaşımları ile işitme sağlığında gelişmiş teknoloji çözümlerini, yüksek klinik uygulamalar ve kişiselleştirilmiş hizmet ile ihtiyaç sahipleriyle buluşturmayı ve sürekli gelişim ve değişim ile işitme sağlığı perakende hizmetleri alanında Türkiye'ye öncülük etme misyonlarına odaklanarak yol alacaklarını belirtti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarını sürdüren Galata Wind, Bursa Taşpınar Rüzgâr Enerji Santrali'nde 13 MW'lık elektrik güç artışı sağlayacak 2 adet rüzgâr türbinini daha devreye aldı. Böylece, Bursa, Nilüfer Korubaşı Mahallesi mevkiinde, Ekim 2020 yılından bu yana faaliyetini sürdüren Taşpınar Rüzgâr Enerji Santrali'nin türbin adedi 16'ya yükseldi. Yeni türbinlerin Taşpınar RES santralinin üretimine ortalamada yıllık yaklaşık %20'lik bir katkı sağlaması, karbon azaltımına ise yıllık yaklaşık 20.000 ton ek fayda getirmesi hedefleniyor.
Bunun yanı sıra, artık bünyesinde hem RES hem de GES barındıran, "Taşpınar Birleşik Yenilenebilir Elektrik Üretim Tesisi Projesi"ndeki yaklaşık 42,5 MW'lık Hibrit GES'in birinci fazı kapsamında 9,4 MW'lık kısım da devreye alındı. Bir süredir inşaatı devam eden birinci fazdan geriye kalan yaklaşık 7 MW'lık kısmın ise çok kısa sürede devreye alınması bekleniyor. Projenin 25 MW'lık ikinci fazı için ise 2024 yıl sonu hedefleniyor. Özetle, 2023 yıl sonunda devreye alınan ek türbinler ve Hibrit GES ile birlikte Taşpınar RES santralinin toplam güncel kurulu gücü 88,4 MWm / 73 MWe oldu.
Galata Wind CEO'su Burak Kuyan şirketin 2025 hedefleri doğrultusunda 2023-2024 yıllarında planlanan yatırımlarının devam ettiğini ve verimliliğin en önemli konulardan biri olduğunu belirterek şunları söyledi: "Tek bir üretim tesisinde birden fazla kaynaktan elektrik enerjisi üretilebilmesine imkan sağlayan hibrit santraller, üretim tesislerinin daha verimli ve daha uzun süreli emreamadelik ile çalışmasına ve elektrik kurulu gücü sınırları içerisinde daha fazla elektrik üretilmesine imkan veriyor. Biz de hibrit santraller sayesinde rüzgâr olmayan günlerde güneş enerjisinden, güneş olmayan saatlerde de rüzgâr enerjisinden üretim gerçekleştiriyoruz. Böylece mevsim koşulları etkisi asgari seviyeye indiriliyor ve santralin çalışma süreleri dolayısıyla verimlilik artıyor. Buna ek olarak, Taşpınar RES içerisinde yapılması planlanan hibrit GES yatırımının yatırım ve operasyonel maliyetlerinin daha düşük olması da önemli bir avantaj sağlıyor. Ayrıca ana kaynak olan rüzgâr üretimi YEKDEM kapsamında olduğu için yardımcı kaynak olan güneşten üretilecek elektrik enerjisinin de YEKDEM kapsamında değerlendirilmesi mümkün oluyor."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ülkemizde 8-14 Ocak tarihleri arasında “Enerji Tasarrufu Haftası” kutlanıyor. Enerji Tasarrufu Haftası’nda Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri, Erzurum’da ısı yalıtımının aile ekonomisine faydasını ortaya koydu. Tasarrufun evlerdeki yolu ısı yalıtımından geçiyor. Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri Erzurum’da buna rakamlarla dikkat çekti. Dalmaçyalı, Erzurum’un Yakutiye ilçesinde bulunan, 6 katlı, 29 daireli bir binada geçtiğimiz yıl ısı yalıtımı yaptı. Bina sakinleri hemen karşılarında bulunan yine aynı cephe, aynı kat ve aynı daire sayısına sahip olan komşularından yaklaşık yüzde 60 daha az doğalgaz faturası ödedi.
Türkiye’de kışın en sert geçtiği illerden birisi de Erzurum. Ocak ayı sıcaklık ortalaması -7 derece oluyor. Haliyle Erzurum en çok enerji tüketen şehirlerden. Ama bu tüketimi azaltmak mümkün. Tasarrufun evlerdeki yolu ısı yalıtımından geçiyor. Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri Erzurum’da buna rakamlarla dikkat çekti. Dalmaçyalı, Erzurum’un Yakutiye ilçesinde bulunan, 6 katlı, 29 daireli bir binada geçtiğimiz yıl ısı yalıtımı yaptı. Bina sakinleri hemen karşılarında bulunan yine aynı cephe, aynı kat ve aynı daire sayısına sahip olan komşularından yaklaşık yüzde 60 daha az doğalgaz faturası ödedi.
“Isı yalıtım uygulamalarında yüzde 60’a varan tasarruf elde etmek mümkün”
Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri Marka Müdürü Özmert Baysaling, “Dünyanın gündeminde sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği söz konusu. Bu hafta ‘Enerji Tasarrufu Haftası’ Bizim amacımız da tüketicilerimizde ısı yalıtımı konusunda farkındalığını en üst seviyeye çıkartmak. Konutlarda tüketilen enerji sanayiyi geçmiş durumda. Enerjiyi verimli kullanmanı en etkili yöntemlerinin başında da ısı yalıtımı geliyor. Standartlara uygun olarak tercih edilen ısı yalıtım uygulamalarında yüzde 60’a varan tasarruf elde etmek mümkün. Enerji tasarrufu hem toplumsal hem de bireysel olarak gerçekleştireceğimiz sorumluluklarımızın başında geliyor. Erzurum’da ısı yalıtımı noktasında uygulama yaptığımız binalarda -7 derece dahi tasarruf edebiliyor.” dedi.
Isı yalıtımı konusunda en önemli konulardan birisinin de doğru ısı yalıtım kalınlığının uygulanması olduğunu belirten Dalmaçyalı İleri Isı Yalıtım Sistemleri Marka Müdürü Özmert Baysaling, “Doğru bir ısı yalıtım uygulamasında ısı yalıtım kalınlıkları son derece önemli. Her bir bölgenin kendi iklim koşullarına göre kullanması gereken bir ısı yalıtım kalınlığı var. Bu konudaki farkındalığı bir üst seviyeye çıkarmak için Erzurum’daki bir binada standartların üzerinde bir ısı yalıtım uygulaması yaparak yüzde 60’a varan tasarrufu gerçekleştirdik. Burada tüketicilerimize referans olabilmesi ve doğru ısı yalıtım kalınlığıyla ne kadar tasarruf edebileceklerini daha somut bir şekilde göstermeyi hedefledik.” şeklinde konuştu.
“Isı yalıtımıyla 700 lira civarında faturalarımızda azalma yaşandı”
Site Yöneticisi Yakup Evliyaoğlu ise evlerinde termal konfor sağlandığını, odalar arası sıcaklık farklarının artık yaşanmadığını ifade ederek, “Ben bu sitelerin arsa sahibiydi. İlk yapımından bu güne kadar buradayım. Şu anki Dalmaçyalı’nın bizlere sunmuş olduğu imkanlar çok güzel. Sıcaklık açısından olsun, yazın serin olması açısından önemli. Benim iki ayrı binada evlerim var. İkisinin arasındaki fark çok büyük. İnsanların binada yapımında bu malzemeyi kullanmasını tavsiye ederim. Biz uygulamadan memnunuz. İki ayrı daire arasındaki aylık ödemelerimizde 600-700 lira fark ediyor. Dış cephe yalıtımın önemi var. Hava sıcak olduğu zaman evlerimiz serin oluyor, terleme yapmıyor. Diğer binalarda ise terleme yapıyor ve inşaat sektöründe küf dediğimiz olay oluyor.” diye konuştu.
Bina sakini Habib Özyurt ise ısı yalıtımından önce küf sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını ama ısı yalıtımının ardından küf sorunlarının ortadan kalktığını anlatarak şöyle devam etti, “Ben binanın üçüncü katından oturuyorum. Bundan önce evlerimiz dış cephe olduğu için soğuktu. Şimdi soğuk olmuyor. Hafiften küf vardı onlarda kalktı. Şu anda memnunuz. Binamıza yapılan ısı yalıtımından çok memnunuz. Yakıt tasarrufu da oldu. Evimizdeki tüm odaların sıcaklıkları da eşit.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Finans, yeni başlattığı reklam kampanyasında dijitalleşen dünya ve bankacılık süreçlerinin ünlü bir baba-oğul üzerinden anlattığı reklam filmi yayına girdi. Türkiye Finans'ın ''Hayat Mobil Bankan Mobil'' mottosuyla çekilen ve sevilen tiyatrocu Behzat Uygur ve oğlu Nejat Uygur'un yer aldığı reklam filmlerinde, her yaştan herkesin keyifli dijital bankacılık deneyimleriyle ürün, hizmet ve avantajlara kolayca ulaşabileceği mesajı veriliyor.
Dijitalleşmedeki öncü rolü ve yeri zamanı olmayan bankacılık uygulamalarıyla hayatı kolaylaştırmaya devam eden Türkiye Finans, yılın ilk reklam kampanyasıyla ünlü baba-oğul Behzat ve Nejat Uygur eşliğinde dijital bankacılığın farklı nesilleri kapsayan ve ortak paydada buluşturan yönlerine odaklanıyor. Yaptığı tüm inovasyonlarda olduğu gibi dijital dönüşümü de insan odaklı bankacılık anlayışıyla gerçekleştiren Türkiye Finans'ın "Hayat Mobil Bankan Mobil" mottosuyla çektiği reklam filmlerinin ilki televizyon, radyo, açık hava ve dijital kanallardan yayımlanmaya başlandı.
Sevilen tiyatrocu Behzat Uygur ve oğlu Nejat Uygur'un rol aldığı reklam filmlerinde, bankacılık konusunda daha geleneksel tutumlara sahip babanın, 'dijital doğanlar' kuşağından olan oğluyla yaşadığı maceralar eğlenceli bir dille anlatılıyor. Oğul Uygur, babasına Türkiye Finans'ın yenilikçi dijital bankacılık uygulamalarının her yaştan herkes için kolay erişilebilir, kullanıcı dostu, avantajlı ve hayatı kolaylaştıran yönlerini gösteriyor.
Türkiye Finans reklam filmleri ile kullanıcılarını bankacılık işlemlerinde masrafsızlıktan, günlük hesap ile vade bozulmadan para çekme ve birikim yapmaya, yatırım işlemlerini her an her yerden kolayca gerçekleştirmeye, avantajlı kâr oranlarıyla ihtiyaç finansmanı kullanmaya kadar birçok avantajdan kolay ve hızlı bir dijital bankacılık deneyimiyle yararlanmaya davet ediyor.
Yönetmenliğini Can Pehlivanlı'nın üstlendiği reklam filmi Lokal Reklam Ajansı'nın imzasını taşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Alaska'daki dondurucu soğuklardan Florida'nın güneşli sahillerine kadar, Amerika Birleşik Devletleri'nde neredeyse tüm iklim bölgelerini bulabilirsiniz. Bu iklim çeşitliliği, tüm hava koşullarında performans gösterebilecek sistemler geliştirmek söz konusu olduğunda HVAC üreticilerini zorluyor. Bölge, yenilenebilir enerji sektörünü istikrarlı bir şekilde genişletmeyi ve soğutma da sağlayan ve yakıtla ısıtmaya verimli bir alternatif olan soğuk iklim ısı pompası teknolojisinin yaygınlaşmasını hızlandırmayı hedefliyor.
Enerji ve Bina Teknolojisi ve Tüketim Malları faaliyet alanlarından sorumlu Bosch Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Christian Fischer, “Amerika'da verimli ısıtma ve soğutma için ısı pompalarının kullanılmasının önündeki engeller, teknolojideki gelişmeler sayesinde önemli ölçüde azaltıldı. Amerika'daki evlerin elektriklendirilmesi için koşullar elverişli, zira halihazırda ülke genelinde 17,7 milyondan fazla ısı pompası kurulu durumda ve ısıtma ve soğutma için kullanılıyor.” dedi. Konutlara yönelik HVAC pazarı yeni bir döneme giriyor. Bosch'un kendi pazar araştırmasına göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde hala sadece klima ünitesi satılıyor olsa da, ısı pompası pazarının mali değeri 2022 yılında tek klima ürünlerinden daha fazlaydı ve 2028 yılına kadar bu rakamın iki katına çıkması bekleniyor. 2020 yılında, ABD'deki yeni evlerin neredeyse yarısı (yüzde 45) ısınmak için elektrik kullandığı ve bu oranın 2000 yılına (yüzde 27) kıyasla yaklaşık yüzde 67'lik bir artış gösterdiği tespit edildi. Günümüzde evlerde kullanılan enerjinin yarısından fazlası ısıtma ve soğutma için tüketilmektedir. Ev enerjisi Amerika Birleşik Devletleri'nde önemli bir emisyon kaynağıdır. Kişisel karbon ayak izlerini azaltmak amacıyla, giderek daha fazla sayıda Amerikalı elektrik enerjisine geçiş yapıyor.
Bosch CES 2024'te, Kuzey ABD'deki bölgeler gibi daha soğuk iklim bölgelerinde çalışmak üzere tasarlanan IDS Ultra soğuk iklim ısı pompası sistemini tanıtıyor. Christian Fischer, “ABD ve Kanada'daki evleri karbonsuzlaştırmak için fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltmak ve sınırlı kaynakları korumak çok önemli.” dedi. Fischer ekledi, “Amacımız daha çevre dostu bir yaşam tarzını teşvik etmek ve CES 2024'te küresel ısınmayla mücadeleye katkıda bulunabilecek en son teknolojiyi sunmaktan gurur duyuyoruz. Bosch, enerji tasarruflu ev ısıtma ve soğutmasını ABD'deki neredeyse tüm iklim bölgelerinde erişilebilir hale getirerek daha temiz bir enerji geleceğine doğru umut verici bir adım sunuyor.”
Bosch anketi: Ev sahipleri maliyet ve verimliliği önemsiyor
Kanada ve ABD'de yapılan bir Bosch anketi, ısı pompaları konusundaki farkındalığın neredeyse evrensel olduğunu ortaya koydu: ev sahiplerinin yüzde 99'u ısıtma ve soğutma için ısı pompalarını en azından duymuş durumda. Ancak daha fazla benimsenmesindeki zorluk soğuk hava bölgelerinde ortaya çıkıyor. Tüm katılımcıların beşte birinden fazlası şu anda bir ısı pompasına sahip olsa da, ısı pompası sahipliği coğrafi olarak çok dengesiz. Isı pompası sahipliğinin en yüksek yüzdesi, ılıman kışlarıyla bilinen bir bölge olan Güneydoğu bölgesinde yoğunlaşıyor. New England ve Yukarı Orta Batı bölgesi gibi daha soğuk yerlerde sahiplik oranlarının 6 ila 7 kat daha düşük olduğunu görüyoruz. Bir ısı pompasına yatırım yapan az sayıdaki ev sahibi, soğuk kış günlerinde sıcaklıklar düştüğünde devreye girmek üzere genellikle fosil yakıtlarla çalışan bir yedek sistemi çalışır durumda tutuyor. Bu bölgelerde haneler, yüksek enerji maliyetleri ve geleneksel ısı pompalarının düşük ortam sıcaklıklarında yetersiz ısıtma kapasitesi nedeniyle ısı pompalarından kaçınma eğiliminde. Isı pompalarına geçiş, enerji ve maliyet tasarrufu avantajlarıyla birlikte gerçekleşiyor. Bosch'un araştırmasına katılanların yaklaşık üçte ikisinin evlerini ısıtma ve soğutma konusunda temel kaygılarının maliyet ve verimlilik olduğunu belirtmesi ısı pompasına geçiş sürecindeki avantajları destekliyor.
Bosch'un yeni ısı pompası neredeyse tüm ısıtma ve soğutma taleplerini karşılıyor
Bosch'un en yeni ısı pompası teknolojisi, enerji tasarruflu ısıtmanın erişim alanını kışları aşırı soğuk olan bölgelere kadar genişletiyor. Kuzey Amerika Bosch Home Comfort Grubu Başkanı ve CEO'su Alexander Wuthnow, “Yeni IDS Ultra, soğuk iklimlerde yüksek verimli ısıtma için özel olarak tasarlanmış ilk Bosch havadan havaya ısı pompası sunuldu. Isı pompası, 5°F (-15°C) dış ortam sıcaklığına kadar yüzde 100 ısıtma kapasitesi sağlıyor ve -13°F’ye (-25°C) kadar bile çalışmaya devam ediyor.” dedi. Wuthnow ekledi, “Soğuk iklim teknolojisindeki gelişmeler sayesinde, ısı pompamız sıfırın altındaki sıcaklıklarda bile ısıtma sağlıyor.” ABD Enerji Bakanlığı (DOE), Bosch'un soğuk iklim ısı pompasının üreticilere yönelik Soğuk İklim Mücadelesinin tüm gereksinimlerini karşıladığını onayladı. Bu mücadelenin amacı, tüketicilerin daha az karbon emisyonu ile daha temiz bir enerji geleceğine geçiş yapmalarını sağlamak için teknolojiyi ilerletmekti.
Soğuk iklim ısı pompalarının benimsenmesinde tüketici eğitimi kilit önem taşıyor
Isı pompası teknolojisi, artık düşük sıcaklıklarda bile güvenilir ısıtma performansının mümkün olduğu noktaya kadar gelişti. Bir sonraki mantıklı adım, tüketicileri enerji tasarruflu ev ısıtmasındaki bu gelişmelerden haberdar etmek. Bosch araştırmasına göre, tüketicileri ısı pompası teknolojisinin tüm potansiyelinin yanı sıra mevcut federal vergi kredileri ve geçiş yapmalarına yardımcı olmak için devlet tarafından yönetilen indirimler konusunda eğitmek için önemli bir fırsat var. Bosch'un anketine katılanların yarısından fazlası ana bilgi kaynağı olarak müteahhitleri ve teknisyenleri kullandığını bildirdiğinden, tüketicilere tavsiyede bulunma konusunda profesyoneller kilit bir rol oynuyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin en büyük özel bankalarından QNB Finansbank'ın yüzde 100 iştiraki olarak faaliyetlerini sürdüren ve sağlık sigortası, hayat ve ferdi kaza sigortası ve bireysel emeklilik alanlarında hizmet veren QNB Sigorta, QNBEYOND ev sahipliğinde girişimcilerle bir araya geldi. Etkinlikte; yapay zekâ, wellness-wellbeing, tele-tıp, müşteri deneyimi ve gömülü sigortacılık gibi alanlara odaklanmış 7 farklı girişimin çözümleri ele alındı.
Her bir girişimin temsilcisi, girişim yolculuklarını, gördükleri müşteri problemlerini ve onlara sundukları yaratıcı çözümleri paylaşırken, sigortacılık dünyasına bu çözümleri nasıl entegre edebileceklerine dair kullanım senaryosu örneklerini de aktarma fırsatı buldular. Etkinliğe katılım sağlayan QNB Sigorta ve QNB Finansbank yöneticileri de girişimlerle birebir temas kurarak değer önerilerini anlama ve iş birliği alanlarını keşfetme imkânı yakaladılar.
Etkinliğin açılış konuşmasında söz alan QNB Sigorta Genel Müdürü Pınar Kuriş, "Sigortacılık yolculuğunda teklif alma aşamasından poliçeleşmeye, dinamik fiyatlamadan, ödeme sistemlerine, müşteri deneyimi çözümlerinden, katma değerli hizmetlere birçok temas noktasında gelişim fırsatları mevcut. Direkt son kullanıcıya hitap eden uygulamalar kadar, sigortacılıktaki altyapıların sadeleştirilmesi ve otomasyona dair de yine girişimler için çok fazla oyun alanı olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Hayat ve sağlık branşında sigortacılıkta inovasyonun yoğunlaştığı 5 odak alanı gördüklerini belirten Kuriş, müşteri deneyimi, sağlık & zindelik, otomasyon & yapay zekâ, gömülü sigortacılık ve tele-tıp alanlarında müşterilerin problemlerine yenilikçi çözümler getiren girişimlerle iş birliği yapmak istediklerini belirtti.
QNB Sigorta olarak müşterilerine "Bugün Bugünü Yaşa" söylemiyle ulaştıklarını vurgulayan Pınar Kuriş, "Müşterilerimizin 'bugün' iyi hissetmelerini sağlamak adına birçok yenilik üzerine kafa yoruyoruz. Dijitalleşme gereksinimi ile birlikte, müşterilerin artık zor günlerde kullanabilecekleri klasik sigorta teminatlarının ötesinde, bugünleri için, günlük hayatlarına da dokunan bir hizmet arayışında olduklarını biliyoruz. Tüm hizmet kanallarımızda olduğu gibi dijitalleşme konusunda da aksiyonlarımızı müşterilerimize kendilerini iyi ve güvende hissettirme odağında belirlemeye devam ediyoruz" diyerek ekledi.
QNB Sigorta, önümüzdeki dönemde de QNB Grubu'nun inovasyona ve girişimciliğe verdiği önemin en somut göstergelerinden olan QNBEYOND'un girişim networkünden ve hızlandırma programlarından faydalanmaya devam ederek girişim ekosistemiyle olan ilişkilerini geliştirmeyi hedefliyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijital gücüyle kalıpların dışında ve hayatın içinde çözümler geliştiren ING Türkiye, emeklilere yönelik promosyon tutarını yükseltti. Emekli maaşını ING Türkiye'ye taşıyan emekliler, maaş tutarına göre ek koşulsuz 10.000 TL'ye varan nakit promosyon elde edebiliyor. Üstelik, emekli maaşını ilk defa ING'ye taşıyanlar, vadesiz hesaplarına bağlı verecekleri otomatik fatura talimatlarına 5.000 TL'ye varan ek nakit promosyon kazanarak toplamda 15.000 TL'ye varan nakit promosyon fırsatından yararlanabiliyor. Emekliler, e-Devlet Kapısı üzerinden, ING şubelerine gelerek veya ING Mobil'de yer alan Cebimdeki Danışman sayesinde görüntülü görüşme ile danışmanlara uzaktan bağlanarak emekli maaşlarını ING'ye kolayca taşıyabiliyor. Yeni emekliler ve EYT ile emekli olanlar da emekli maaş promosyonundan faydalanabiliyor.
10.000 TL'ye varan ek koşulsuz nakit promosyonundan 10 Ocak 2024-31 Ocak 2024 tarihleri arasında emekli maaşını 3 yıl boyunca ING'den alma taahhüdü veren, mevcut ve yeni müşteriler yararlanabiliyor. Emekli maaşını ING'den almaya başlayanlar, 1 aylık toplam gelir tutarları; 3.500 TL'ye kadar ise 6.000 TL; 3.500 TL- 7.500 TL arası ise 7.000 TL; 7.500-10.000 TL arası ise 9.000 TL; 10.000 TL ve üzeri ise 10.000 ek koşulsuz nakit promosyon almaya hak kazanıyor. Ayrıca, 10 Ocak 2024 - 31 Ocak 2024 tarihleri arasında ING Türkiye'den ilk kez emekli maaşını alacak olan ve bu tarihler arasında ilk kez nakit promosyonu vadesiz hesaplarına yatan emekli maaş müşterileri, verecekleri her otomatik fatura talimatına 1000 TL, toplamda da en fazla 5.000 TL ek nakit promosyon kazanabiliyor.
Maaşını ING'den alan emekliler birçok avantajdan yararlanabiliyor.
ING emekli maaş müşterileri, dijitalden gerçekleştireceği para transferi işlemlerine ve ilk kez alacakları ING Kredi Kartı'na 1 yıl boyunca ücret ödemiyor. İhtiyaç kredilerini avantajlı faiz oranlarıyla kullanabiliyor ve 3 ay boyunca Turuncu Ekstra Plus avantajlarından puan toplama koşulu olmadan yararlanabiliyor
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.