Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Unilever Türkiye’nin Ev Bakım Kategorisi Pazarlama Başkanı olarak başarılı çalışmalara imza atan Alper Çapar, 1 Temmuz 2025 itibarıyla Unilever Ev Bakım Kategorisi’nin Comfort & Fragrance biriminde Global Pazarlama Başkanı görevine terfi etti.

Unilever’in Londra’daki merkez ofisinden yürütülecek bu yeni görev kapsamında Alper Çapar; Türkiye’de “Yumoş”, globalde ise “Comfort” adıyla bilinen yumuşatıcı markasının dünya genelindeki strateji, iletişim ve inovasyon süreçlerine liderlik edecek. Aynı zamanda Unilever’in “Ev Bakım” kategorisindeki tüm parfüm işinin de global liderliğini üstlenecek.

Pazarlamada 16 yıllık uluslararası birikim

16 yılı aşkın pazarlama kariyerinde Coca-Cola, Turkcell ve Godiva gibi global ve yerel şirketlerde Türkiye, Avrupa, Amerika, Uzak Doğu ve Orta Doğu bölgelerinde çeşitli sorumluluklar üstlenen Alper Çapar, son 5 yıldır Unilever Türkiye’de Ev Bakım liderlik ekibinde görev aldı.

Unilever Türkiye’de görev yaptığı süre boyunca Çapar, Yumoş markasının dönüşümüne liderlik ederek yalnızca bir yumuşatıcı değil, aynı zamanda bir “giysi bakım markası” olarak farklı kategorilere taşınmasında önemli rol oynadı. Yumoş’un deterjan ve ev spreyleri gibi yeni alanlara girişini sağlarken, Türkiye’den çıkan birçok yaratıcı kampanyanın da İtalya, İspanya, Polonya, Fransa ve Brezilya gibi pazarlara uyarlanmasını sağladı.

Omo markasında ise “Kirlenmek Güzeldir” mirasını geleceğe taşıyarak, markayı spor ve dinamizmle buluşturan yeni bir iletişim platformunun hayata geçirilmesine öncülük etti. Ayrıca, 15 dakikada temizlik sağlayan Omo Express Fresh gibi, kategorisinde “ilk” olan birçok inovasyonun tüketicilerle buluşmasını sağlayan ekipleri yönetti.

Görev süresi boyunca Omo ve Yumoş markalarında liderlik ettiği dönüşüm sayesinde, her iki markanın da kendi kategorilerinde açık ara lider konuma ulaşmasını sağladı.

Unilever Türkiye: Global Yetenek Merkezi

Unilever için dünya genelinde bir yetenek merkezi haline gelen Türkiye’den, son 5 yılda 100’den fazla Türk yönetici global rollere atanırken, Unilever’in global operasyonlarında görev yapan Türk yeteneklerin sayısı 250’yi aştı.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Barilla Türkiye Genel Müdürü Murat Koç'a, İtalyan Büyükelçiliğince İtalya Yıldızı Nişanı Şövalyelik unvanı takdim edildi.

Türkiye’deki Bolu fabrikası dahil olmak üzere, dünya çapında toplam 29 tesisinde ürettiği ürünlerle, her gün 100’ü aşkın ülkede milyonlarca sofraya ulaşan gıda lideri Barilla'nın Türkiye Genel Müdürü Murat Koç'a 'İtalya Yıldız Nişanı Şövalyesi' (Cavaliere dell'Ordine della Stella d'Italia) nişanı takdim edildi.

İtalya Cumhurbaşkanı'nın takdirleri ile ülkeler arasındaki dostluk bağını kuvvetlendiren kişilere verilen ‘İtalya Yıldız Nişanı Şövalyelik' unvanı, İtalya Büyükelçiliği Venedik Sarayı’nda gerçekleşen törenle İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Giorgio Marrapodi tarafından Koç'a takdim edildi.

Büyükelçi Giorgio Marrapodi, Türkiye ile İtalyan iş dünyası, kültür ve sanat camiasından önemli isimlerin katıldığı törenin açılışında yaptığı konuşmada Murat Koç'un 2021'den bu yana Barilla Türkiye'nin başında gösterdiği başarılara ve Barilla'nın Türkiye'deki faaliyetlerinin iki ülke arasındaki ilişkilere sağladığı olumlu katkılara vurgu yaptı.

Koç'a verilen 'İtalya Yıldız Nişanı Şövalyesi'ne İtalya'da büyük bir önem atfedildiğine dikkati çeken Büyükelçi Marrapodi, "Bu nişanlar sadece kısıtlı sayıda insana verilmektedir. İki tane kriter göz önünde bulunduruluyor; birincisi iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, ikincisi de kendi mesleğinde, kendi sanatında öne çıkmak. Sayın Murat Koç'un profili bu kriterleri tamamen karşılıyor" dedi.

"Deprem döneminde Barilla'nın desteğini gördük"

Büyükelçi, asrın felaketinin yaşandığı 6 Şubat depremlerinde Barilla Türkiye'nin gösterdiği dayanışmaya dikkat çekerek şöyle konuştu: "Güneydoğu illerinde yaşanan depremler sonrasında Murat Koç'un liderliğinde Barilla hem bölge halkının hem de İtalyan kurtarma ve yardım ekiplerinin her zaman yanında olmuştur. Bu süreçte gösterilen cömert destek ve insani yaklaşım, sadece Türkiye'ye değil aynı zamanda İtalya'nın imajına da olumlu katkı sağlamıştır. Barilla'nın ve Türk halkının bu dayanışmasında somut bir iş birliği örneği görmekten büyük memnuniyet duyduk."

"İki ülke arasındaki dostluğun gelişmesine katkı sağlamaktan gurur duyuyorum"

Barilla Genel Müdürü Murat Koç ise törende yer almaktan onur duyduğunu belirterek; "İki ülke arasındaki dostluğun bir işareti olarak 'İtalya Yıldız Nişanı Şövalyesi' nişanının takdim edilmesinden ülkem, Barilla Türkiye ve kendi adıma büyük bir onur duyuyorum" dedi.

Layık görülen başarının Barilla Türkiye çalışanlarının ortak çabaları ve desteğiyle gerçekleştirdiğine dikkat çeken Murat Koç; “Tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Türkiye ve İtalya'nın kültür ve değerler açısından birçok ortak yönü var. Barilla'da kültürlerin ve değerlerin bu organik uyumunu her zaman hissettim. Bu bağları güçlendirmek ve küresel topluluğumuzun iyileştirilmesine katkıda bulunmak için çabalarımı sürdürmeye kararlıyım" dedi.

Barilla Türkiye'nin başarıları

Murat Koç'un 2021'den beri sürdürdüğü genel müdürlük görevi sırasında Barilla Türkiye önemli başarılara imza attı. Şirket, Türkiye'de makarna ve makarna sosları kategorisinde liderliğini perçinleyerek, Barilla Doğu Avrupa Orta Doğu ve Afrika Bölgesinin lokomotifi konumuna geldi.

Koç'un liderliğinde Barilla, çevresel sürdürülebilirlik ve cinsiyet eşitliği gibi konulara güçlü bir bağlılık göstererek, sorumlu ve yenilikçi bir şirket olma konumunu pekiştirdi.

İstanbul'daki genel merkezi ve Bolu'daki üretim tesisiyle faaliyet gösteren Barilla Türkiye, Murat Koç liderliğinde sadece ekonomik başarılara değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk alanında da önemli adımlar atmaya devam ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından Isparta’da “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları Semineri” düzenlendi. Kaliteli beton üretimi ve beton uygulamalarının doğru yapılması amacıyla düzenlenen Seminerde, uzun ömürlü ve depreme dirençli betonarme yapılarda ön şart olarak, Kalite Güvence Sistemi (KGS) belgesine sahip hazır betonun yapıda doğru uygulanmasının önemi vurgulandı.

Kuruluş tarihi olan 1988 yılından bu yana Türkiye’de kaliteli betonun üretilip kullanılması için önemli çabalar gösteren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), bu amaçla yapmış olduğu çok sayıda etkinliğin yanı sıra “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları” konulu seminerler düzenliyor. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde periyodik olarak gerçekleştirilen bu seminerler ile müteahhitler, mimarlar, mühendisler başta olmak üzere beton kullanıcılarına; betonla ilgili kamu idarelerinin yetkililerine, yapı denetim kuruluşu temsilcilerine ve beton üreticilerine betonun doğru uygulamalarının anlatılması hedefleniyor.

THBB’nin 2017 yılında başlattığı seminerler dizisinin yirmi dördüncüsü 12 Mayıs 2025 tarihinde Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu’nda yapıldı. Isparta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Bekir Çelen, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Çelik ve İMO Antalya Şubesi Isparta Temsilciliği Başkanı Erdem Demiralay’ın, açış konuşmalarıyla başlayan Seminer kapsamında, THBB Genel Sekreteri İnşaat Mühendisi Reşat Sönmez, “Türkiye’de ve Dünyada Hazır Beton”; İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan Şengül, “Betonun Dayanıklılığı, Servis Ömrü ve Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar”; THBB Teknik Danışmanı Yüksek İnşaat Mühendisi Yasin Engin ise “Betonun Bileşenleri, Sınıfları, Özellikleri ve Kalite Kontrolü” başlıklı birer sunum gerçekleştirdi. Seminere inşaat mühendisleri, müteahhitler, mimarlar, beton üreticileri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

Güvenli yapılar için kaliteli beton ve etkin denetim şart

Betonun dünyada sudan sonra en çok tüketilen malzeme olduğunu belirten THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, “İstatistiklere göre Türkiye Avrupa’da en çok beton üretilen ülkedir ve bugün ülkemizde kullanılan beton sınıfları Avrupa ortalamasının üzerindedir.” dedi. Depreme dirençli yapılar için beton kalitesinin önemini vurgulayan THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, “Depreme karşı daha güvenli yapıların inşası için çevresel etkilere uygun en az C30/37 dayanım sınıfındaki betonların kullanımı gerekmektedir.” dedi.

THBB’nin yaptığı çalışmaları paylaşan THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, “Birliğimize üye şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapması, Türkiye Hazır Beton Birliği Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olarak tüm tesislerine KGS Uygunluk Belgesi alması; uygun laboratuvar ve yetkin personel bulundurması; teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmesi zorunludur.” diye konuştu.

İnşaat ve hazır beton sektörü BETON 2025’te buluşacak

Sektörün geleceğine yön vermek, en yeni teknolojileri keşfetmek ve iş birliklerini güçlendirmek adına Birliğin düzenlediği etkinlikleri paylaşan THBB Genel Sekreteri Reşat Sönmez, “Birliğimizin TG Expo organizatörlüğünde düzenlediği, “BETON 2025 Hazır Beton Fuarı ve Zirvesi” çalışmalarına başladık. 12-15 Kasım 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi 9, 10 ve 11’inci salonlarda düzenleyeceğimiz BETON 2025 Fuarı’nda inşaat, hazır beton, çimento ve agrega sektörleri ile ilgili son teknolojik ürünler, araç, makine ve ekipman, hizmet ve donanımlar sergilenecektir. Fuarla eş zamanlı olarak düzenleyeceğimiz BETON 2025 Zirvesi’nde çeşitli temalar altında ekonomi, sürdürülebilirlik, düşük karbon, döngüsel ekonomi, inovasyon ve dijitalleşme başta olmak üzere sektörümüzü ilgilendiren konularda uzman konuşmacıların ve moderatörlerin yer alacağı toplantılar düzenlenecektir. BETON 2025 Fuarı ve Zirvesi’ne, ilgili tüm firma yetkililerini katılmaya ve sektördeki son gelişmeleri takip etmeye davet ediyorum.” dedi.

Uzun ömürlü beton yapılar için özen göstermeliyiz

Betonun tarihsel gelişimi ve betonun neden bu kadar popüler bir malzeme olduğu konularına değinen THBB Teknik Danışmanı Yasin Engin, “Betonarme yapılar tasarlanırken sadece beton basınç dayanımı değil, hizmet vereceği çevresel koşullar da dikkate alınmalıdır. Zira çevresel etkilerin beton performansı üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Bu etkiler tasarım aşamasında tespit edilerek önlem alınmalıdır. Tek başına basınç dayanımının sağlanması yeterli değildir, amaç geçirimsiz, uzun ömürlü bir beton üretmektir. Aksi takdirde en basitinden bodrum katlarda oluşan korozyon hasarlarını görmeye devam ederiz.” şeklinde konuştu.

Günümüzde inşa edilmekte olan yapılar daha yüksek performanslar gerektirmektedir

İTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan Şengül, Seminerde betonun üretimi, yerleştirilmesi, bakımı, sahadaki donatı ve kalıp işçiliği ile ilgili bilgiler vererek “Günümüzde inşa edilmekte olan anıtsal yapılar, önemli kamu binaları, yüksek binalar, köprüler ve önemli su yapıları giderek daha yüksek performanslar gerektirmektedir. Büyük yatırımlara mal olan bu yapıların servis ömürleri süresince işlevlerini belirli bir güvenlik içerisinde yerine getirmeleri beklenir. Bunun için kaliteli beton kadar onun şantiyede doğru uygulanması da çok önemlidir.” dedi.

Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 1988 yılından bu yana güvenli ve dayanıklı yapıların inşası için, standartlara uygun beton üretilmesi, standartlara uygun beton uygulamaları için, özellikle deprem riski yüksek bölgelerde yüksek dayanım sınıflarında ve dayanıklı beton kullanılması için uğraş veren mesleki bir kuruluştur. 1991 yılından beri Avrupa Hazır Beton Birliğinin (ERMCO) de tam üyesi olan THBB’ye üye olacak şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapılması, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olunarak KGS Uygunluk Belgesi alınması, uygun laboratuvar bulunması, teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterlerin eksiksiz yerine getirilmesi zorunludur.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin önde gelen üçüncü nesil kahve markalarından Espressolab, genç yeteneklerin kariyer yolculuklarına ilham vermek ve onların yaratıcı gücünden beslenmek amacıyla, 1,5 milyonu aşkın kullanıcıyı bünyesinde barındıran kariyer platformu Youthall ile dikkat çeken bir iş birliğine imza attı.

“Espressolab Öğrenci Yönetim Kurulu” adıyla duyurulan platform, gençlerle birlikte düşünen, üreten ve onların fikirlerini iş süreçlerine entegre eden bir platform olmayı hedefliyor.

 

Kültür, Kariyer ve Kahve Bir Arada

Espressolab, 2014 yılında kurulan ve 1 buçuk milyonu aşkın genç kullanıcıyı şirketlerle bir araya getiren Youthall ile önemli bir işbirliğine imza attı. Kariyer odaklı bir ekosistem olarak diğer klasik istihdam platformlarından ayrılan Youthall, gençlerin odağında bulunan markalarla gençleri buluşturarak şirketlerin en iyi yeteneklere ulaşmasını, gençlerin ise hayallerindeki şirkete ulaşmak için kendilerini geliştirmesine olanak sağlıyor.

 2024 Eylül döneminde hayata geçen “Espressolab Öğrenci Yönetim Kurulu” projesinin hedefi ise gençlerin yaratıcı fikirlerini Espressolab çatısı altında değerlendirerek, marka ile bağlarını güçlendirmek ve kariyer yolculuklarında onlara destek olarak gençlik vizyonunu güçlendirmek olacak.

3000’in Üzerinde Başvuru ile Öğrenci Yönetim Kurulu’na Büyük İlgi

Proje, 2024-2025 eğitim öğretim döneminin başında start verildiğinde gençler arasında büyük yankı uyandırmıştı. Eylül ayında başvurulara açılan programa, kısa sürede 3000’in üzerinde başvuru yapıldı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinde farklı disiplinlerde eğitim gören öğrenciler, Espressolab’in satıştan pazarlamaya, insan kaynaklarından marka yönetimine kadar birçok farklı birimini temsilen göreve başladı.

“Espressolab Öğrenci Yönetim Kurulu” Bahçeşehir Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi gibi köklü üniversitelerin çeşitli bölümlerinde okuyan öğrencilerden oluşuyor.

Espressolab CMO Ersin Kefeli, projeye gösterilen ilgiden duydukları memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi: "Gençlerle kurduğumuz bağın temelinde yeni nesil tüketici profilini yalnızca bir hedef kitle olarak görmek yerine; onları dinleyen, anlayan ve sürece aktif olarak dahil eden bir yapı kurabilme açısından kritik bir rol oynadığına inanıyoruz. Öğrenci Yönetim Kurulu’nun ortaya çıkışı da tam olarak bu bakış açısının bir yansıması. Gençlerden aldığımız içgörülerle şekillenen, onların hayal gücü ve enerjisiyle zenginleşen bir marka olmanın, bizi geleceğe taşıyacak en güçlü yol olduğunun farkındayız. Her bir öğrencimizin, markamızın farklı fonksiyonlarını temsil etmesi; onları yalnızca bir iletişim kanalı olarak değil, aynı zamanda stratejik bir paydaş olarak gördüğümüzün somut bir göstergesidir.’’ dedi.

 

Kahvenin Ötesinde Bir Marka Vizyonu

Espressolab Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen ilk kurul toplantısına, markanın kurucusu Esat Kocadağ ve CMO Ersin Kefeli katıldı. Öğrencilerle fikir alışverişi yapılan toplantıda, gençlerin projeye olan motivasyonu dikkat çekti. Kurul üyeleri, yalnızca birer marka temsilcisi olarak değil; aynı zamanda Espressolab’in geleceğini şekillendirecek yaratıcı aktörler olarak konumlandırıldı.

Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezi olarak konumlanan Merter Roastery’de gençlere yönelik düzenlenen yoga ve pilates gibi fiziksel aktivitelerden tiyatro ve sanat atölyelerine kadar geniş bir yelpazede ücretsiz etkinlikler sunan Espressolab, bu alanlarda da gençlerin kültürel ve bireysel gelişimini destekleyerek sürdürülebilir ve üretken bir ilişki kurmayı hedefliyor.

“Gençler İçin, Gençlerle Birlikte”

Espressolab Kurucusu Esat Kocadağ, projeyi şu sözlerle özetliyor: ‘’Bugünün üniversite öğrencileri, yarının karar vericileri, yaratıcıları, girişimcileri… Biz, bu potansiyelin farkındayız ve onlara alan açarak, markamızı yalnızca bir kahve deneyiminden öteye taşımak istiyoruz. Gastronomiden mimariye, pazarlamadan satın almaya bir çok birimimizde gençlerin bakış açılarını en doğru şekilde yansıtarak toplumsal etkisi olan bir ekosisteme dönüştürmek istiyoruz. Bu sürecin bize kattığı yaratıcı dinamizm, yenilikçi bakış açısı ve toplumsal etki odağı; markamızın bugüne kadar olduğu gibi, yarını için de en değerli sermaye. Gençlik bizim için, birlikte öğrenmek, üretmek ve dönüşmek istediğimiz bir yol arkadaşı. Bu kurul, gençlerle birlikte attığımız bir gelecek adımı. Hayallerine alan açtığımız, onların sözüne kulak verdiğimiz bir topluluğu birlikte inşa etmekten mutluluk duyuyor, 21. Yüzyılın en güçlü yetenek köprüsünü kuruyoruz." dedi.

“Espressolab Öğrenci Yönetim Kurulu” markanın gençlik iletişiminde sadece pazarlama değil; kültür, sanat ve sosyal sorumluluk ekseninde de varlık gösterme kararlılığını ortaya koyuyor. Kurulun yaygınlaştırılması ve Türkiye genelindeki üniversitelerde aktif bir gençlik ağına dönüşmesi hedefleniyor.

Espressolab ve Youthall iş birliğiyle şekillenen bu yeni dönem, gençleri yalnızca hedef kitle değil, aynı zamanda markanın aktif bir bileşeni olarak gören bir yaklaşıma işaret ediyor. Espressolab’in kahveyle başlayan hikâyesi, artık gençlerin fikirleriyle büyüyen bir yaşam markasına dönüşüyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Üst düzey yönetim kadrosunu güçlendirmeye devam eden Securitas Technology Türkiye’de, finansal strateji ve yönetim alanındaki uzmanlığıyla tanınan Aykan Üstün,
yeni Finans Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.

Güvenlik teknolojileri alanında küresel çapta lider konumda bulunan Securitas Technology Türkiye’de Finans Genel Müdür Yardımcısı görevine, sektörün deneyimli isimlerinden Aykan Üstün atandı. 20 yıllık kariyeri boyunca telekomünikasyon ve lojistik gibi stratejik sektörlerde finansal dönüşümlere imza atan Üstün'ün atanması, şirketin büyüme hedeflerine yeni bir soluk getirecek.

Securitas Technology Türkiye Genel Müdürü Pelin Yelkencioğlu, atamaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Aykan Üstün’ün deneyimi ve liderliği, şirketimizin finansal süreçlerini daha ileriye taşımamızda kritik rol oynayacak. Onun stratejik bakış açısı ve analitik yetkinlikleriyle, sürdürülebilir büyüme hedeflerimize daha sağlam adımlarla ilerleyeceğimize inanıyoruz” dedi.

Finans dünyasının deneyimli ismi

Kabataş Erkek Lisesi’nin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Matematik Mühendisliği lisans eğitimini tamamlayan Aykan Üstün, sonrasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nde MBA derecesi aldı. Çok sayıda uluslararası eğitim ve sertifikasyon programını da başarıyla tamamladı.

Aykan Üstün, Securitas Technology Türkiye’ye katılmadan önce Türk Telekom Grubu çatısı altında; AssisTT’de Finans Direktörü, Türk Telekom International’da Finansal Kontrolör ve Türk Telekom’da Bütçe Planlama & Analiz Süpervizörü rollerini başarıyla üstlendi. Türkiye’nin en büyük çağrı merkezi firmasında 30 kişilik bir finans ekibini yöneterek hem operasyonel hem stratejik finansal sorumlulukları üstlendi. Ayrıca kariyerinin erken dönemlerinde, FedEx Express Kargo’da Stratejik Planlama ve İş Geliştirme Uzmanı olarak görev yaptı.

Sunduğu finansal vizyon ve yönetişim yaklaşımlarıyla dikkat çeken Aykan Üstün, özellikle bütçeleme, finansal raporlama (IFRS), maliyet kontrolü ve nakit akışı yönetimi konularında derin uzmanlığa sahip.

Securitas Technology hakkında

Securitas Global, 345 bin’e yakın çalışanı ile 44 ülkede faaliyet gösteren dünya lideri teknolojilere ve uzmanlığa sahip güvenlik çözümleri iş ortağıdır. ?1934 yılında kurulan bu köklü şirketin Merkezi İsveçtir. Securitas Technology, Securitas Global’in tüm dünyada güvenlik teknolojileri sunan şirketidir.?

Securitas Global çatısı altında hizmet veren Securitas Technology Türkiye (önceki adı ile Sensormatic), 12 farklı sektörde ihtiyaca özel tasarladığı marka bağımsız çözümlerle öne çıkan güvenlik teknolojileri ve iş zekası çözümleri entegratörüdür. 1994 yılından beri sektör lideri olarak hizmet verir. 300’e yakın uzman çalışanı ve Türkiye’de 16 farklı şehirde bulunan teknik ekibiyle Perakende, Bankacılık-Finans, Ticari-Endüstriyel tesisler, Havacılık, Kamu-Adalet, Enerji, Eğitim, Turizm ve Otelcilik, Sağlık, Spor, Ulaştırma ve Lojistik ve Veri Merkezi alanlarına güvenlik ve operasyonel verimlilik sağlayan teknolojik çözümler sunar.

Securitas Technology Türkiye, güvenlik ve iş zekâsı kategorilerinde çözüm sunar. Güvenlik teknolojileri kategorisinde video izleme, geçiş kontrol, yangın algılama, seslendirme-anons, hırsız ihbar ve elektronik ürün takip çözümleri bulunur. İş zekâsı kategorisinde personel devam takip sistemleri, RFID demirbaş ve envanter yönetimi, gerçek zamanlı lokasyon belirleme, trafik analizi, elektronik fiyat etiketi ve kayıp önleme yönetimi çözümleri yer alır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2025 yılı boyunca AnTuTu performans testlerinde zirveyi kimseye bırakmayan vivo, AnTuTu'nun Nisan 2025 raporunda bu kez ilk üçte, üç farklı modeliyle yer alarak gücünü bir kez daha kanıtladı. Vivo X200 Ultra, Snapdragon 8 Elite işlemcisi ve 16GB RAM + 1024GB depolama kapasitesiyle 2.953.489 puan alarak birinci sıraya yerleşti. Vivo X200s 2.911.649 puan ile ikinci sırada yer alırken Vivo X200 Pro modeli ise 2.872.738 puan ile üçüncü oldu.
 
Vivo'nun bu başarısı, 2025 yılının ilk çeyreğinden bu yana amiral gemisi modellerinin performansını sürekli artırdığının göstergesi niteliğinde. Vivo X200 Pro ile yılın başında başladığı zirve yolculuğunu, X200 Ultra ile sürdüren marka, kullanıcılarına en güçlü donanım ve yazılım kombinasyonunu sunma konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Bu sonuçlar vivo'nun yılın geri kalanında da performans odaklı ürün geliştirme stratejisi ile sektördeki lider konumunu pekiştirmeye devam edeceğini gösteriyor.
 
Mobil dünyada performansın yeni adı: vivo X200 serisi
vivo, geçen ay Çin'de tanıttığı yeni nesil amiral gemisi akıllı telefonu X200 Ultra ve X200s ile mobil fotoğrafçılıkta ve video çekimlerinde çıtayı daha da yükseltiyor. Zeiss sabit odaklı üçlü lens sistemi ve Blue Image çift çipiyle donatılan X200 Ultra, profesyonel kullanıcılar için çok amaçlı çekim imkânları sunarken Snapdragon 8 Elite işlemcisi, 6000 mAh pili ve 2K Zeiss ekranıyla güçlü bir deneyim vadediyor. Düz ekranlı akıllı telefon segmentinde konumlanan X200s ise Zeiss Süper Periskop Telefoto teknolojisi, Dimensity 9400+ işlemcisi, yapay zekâ destekli görüntü iyileştirme özellikleri ve 6200 mAh piliyle performans, tasarım ve görüntüleme alanlarında üst düzey bir deneyim sunuyor.
 
vivo'nun bu yıl ülkemizde de satışa sunduğu amiral gemisi akıllı telefonu Vivo X200 Pro, daha güçlü görüntüleme bilgi işlem gücü ve kesintisiz performans sunmak için vivo'nun optimize edilmiş V3+ Görüntüleme Çipi ve MediaTek Dimensity 9400'ün dinamik ikilisinden yararlanıyor. MediaTek Dimensity 9400 amiral gemisi platformu ile donatılmış vivo X200 Pro, ikinci nesil tam-büyük çekirdekli CPU amiral gemisi çipine sahip olduğundan sadece enerji verimliliğinde üstünlük sağlamakla kalmıyor aynı zamanda kullanıcıların yüksek frekanslı kullanım senaryolarını kapsayan olağanüstü performans da sunuyor. 12 çekirdekli amiral gemisi GPU ile gelen seri, benzersiz bir mobil oyun deneyimi de yaşatıyor. X200 Pro etkileyici 6000 mAh pil, 90W Flaş Şarj ve Kablosuz Flaş Şarj ile kullanıcılara üstün şarj esnekliği ve gerçekten sorunsuz bir batarya deneyimi de sunuyor.
  
 
vivo Hakkında:
Akıllı cihaz ve hizmetleri odağına alarak güçlü tasarıma sahip ürünler üreten dünyanın lider teknoloji şirketi vivo, insanlarla dijital dünya arasında her zaman bir köprü kurmayı hedefliyor. Şirket, insanlara her geçen gün daha kullanışlı bir mobil ve dijital yaşam sunmak için yaratıcılığı ön plana alıyor. Benfen*, kullanıcı odaklılık, tasarım odaklı değer, sürekli öğrenme ve takım ruhu gibi temel değerleri sahiplenen şirket, daha sağlıklı, daha sürdürülebilir dünya standartlarında bir kuruluş olma vizyonuyla sürdürülebilir bir kalkınma stratejisi izliyor.
 
Mükemmelliği sunmak için en iyi yerel yetenekleri bir araya getirip geliştiren vivo; Shenzhen, Dongguan, Nanjing, Pekin, Hangzhou, Şanghay, Xi'an ve diğer şehirlerde bulunan bir AR-GE merkezi ağı tarafından destekleniyor. Bu merkezler, 5G, yapay zekâ, endüstriyel tasarım, görüntüleme sistemleri ve diğer yükselen teknolojiler gibi en ileri kullanıcı teknolojilerinin geliştirilmesine odaklanıyor. vivo ayrıca yıllık yaklaşık 200 milyon akıllı telefon üretim kapasitesine sahip akıllı bir üretim ağı (vivo tarafından yetkilendirilenler dâhil) kurmuştur. Şu an itibarıyla vivo, satış ağını 60'tan fazla ülke ve bölgeye yaymış ve dünya çapında 500 milyondan fazla kullanıcı tarafından sevilmektedir.
 
*“Benfen”, doğru olanı yapmak ve bunu en doğru şekilde yapmak anlayışını ifade eder - bu da vivo'nun topluma değer katma misyonunu en iyi şekilde yansıtan bir yaklaşımdır.
 
vivo hakkındaki son haberleri https://www.vivo.com/en/about-vivo/news adresinden takip edebilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin önde gelen yatırım kuruluşlarından Tera Yatırım, Metropol Kart ile gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında yatırımcılarına özel bir avantaj sunmaya başladı. Kampanya kapsamında, Tera Yatırım’da hesap açan ilk 5.000 Metropol Kart üyesi, gerçekleştirdiği hisse senedi ve vadeli piyasa işlemlerinden doğan net komisyon tutarının yarısını Metropol Kart bakiyesi olarak geri alacak.

Tera Yatırım’dan hesap açarak kampanyaya katılan yatırımcıların her ay oluşturduğu net komisyon tutarının %50’si, her ayın bitimini takip eden en geç 10 iş günü içinde Metropol Kartlarına bakiye olarak yüklenecek. Karta yüklenecek tutar, brüt komisyondan Borsa Payı, Takas Payı ve BSMV çıkartıldıktan sonra hesaplanan net komisyonun yarısı olarak belirleniyor.

Tera Yatırım’daki tüm işlem kanallarını kapsayan bu avantajlı kampanya, 5 Mayıs 2025 - 30 Nisan 2026 tarihleri arasında geçerli olacak.

Finansal İşlemlerden Günlük Harcamalara Avantajlı Dönüş!

Tera Yatırım’ın sunduğu bu kampanya ile yatırımcılar finansal işlemlerini gerçekleştirirken ödeyecekleri komisyonun yarısını günlük harcamalara çevirebilecekler. Metropol Kart ile yapılan iş birliği sayesinde yatırımcılar, finansal piyasalarda işlem yaparken kartlarında biriken bakiyelerle günlük ihtiyaçlarını karşılayabilecekler.

Finansal avantajı günlük yaşama taşıyan bu iş birliğiyle Tera Yatırım, yatırımcılarına benzersiz bir destek sunarak işlem maliyetlerini azaltma ve yatırımlarını daha verimli yönetme imkânı sağlayacak.