Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TEMA Vakfı, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nde, ülkemizin %73.4’ünün çölleşme tehlikesi altında olduğunun altını çizdi. Gıda güvenliğini sağlamak, iklim değişikliğine karşı dirençli olmak ve kuraklıktan daha az etkilenmek için çölleşme ile mücadelenin önemine dikkat çeken TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Çölleşmenin yıllık maliyetinin ülkelerin gayrisafi millî hasılasının (GSMH) %4-8’i olduğu tahmin ediliyor. Bu oranın 2050 yılında %40’lara ulaşacağı öngörülüyor. Çölleşme ile mücadele bugünün yaşanan sorunlarını azaltmak, geleceği kazanmaktır” dedi.
Birleşmiş Milletler, bu yıl Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’nün temasını “Kadının Toprağı, Kadının Hakları: Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini ve Arazi Restorasyon Hedeflerini Güçlendirmek” olarak belirledi. TEMA Vakfı bu önemli günde, çölleşme ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan göç krizinden en çok kadınlar ve çocukların etkilendiğini hatırlatarak arazi restorasyon çalışmalarının önemine vurgu yaptı.
“Afrika kıtası büyüklüğünde arazi varlığı tahrip oldu”
Çölleşmenin ana nedeninin insanın sebep olduğu arazi tahribatı ve toprak bozulumu olduğunu belirten TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Dünyada arazi tahribatının boyutları ürkütücü seviyeye geliyor. 2019 BM Arazi Raporu’nda 30 milyon km2 yani yaklaşık Afrika kıtası büyüklüğündeki arazi varlığının tahrip olduğu dile getiriliyor. Bu tahribatın içinde dünyanın %45’ini ve dünya nüfusunun 3’te 1’ini oluşturan kurak alanlar önemli yer teşkil ediyor. Zor koşullara adapte olmuş fakat kırılgan bir ekosisteme sahip olan kurak alanlar dünya ekili tarım arazilerinin %44’ünü, canlı hayvan varlığının ise %50’sini barındırıyor. Gıda güvenliği açısından önemi tartışmasız olan bu alanların %20’sinde çölleşme görülüyor. Çölleşen arazilerin %87’sinde ise ana nedeni erozyon teşkil ediyor, iklim değişikliği ise süreci hızlandırıyor” ifadelerini kullandı.
“32 yılda 7,5 İstanbul büyüklüğünde tarım arazisini kaybettik”
“Çölleşme nedeniyle tarım topraklarında verimlilik azalıyor” diyen Deniz Ataç, “Toprak verimliliğinin azalması doğal olarak ekonomik kayıplara da neden oluyor. Çölleşmenin yıllık maliyetinin ülkelerin gayrisafi millî hasılasının (GSMH) %4-8’i olduğu tahmin ediliyor. Bu oranın 2050 yılında %40’lara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu durum; çölleşme, kuraklık, erozyon ve toprak bozulumu ile mücadelenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.
Ülkemizin %50.9’unun orta, %22.5’inin de yüksek derecede olmak üzere toplam %73.4’ünün çölleşme tehlikesi altındaki alanlardan oluştuğunu kaydeden Ataç, “Ülkemizde erozyon, çölleşme nedenlerinin başında geliyor. Tarım arazilerinin %39’unda, mera arazilerinin ise %54’ünde erozyon görülüyor. Öte yandan büyüyen kentler verimli tarım arazilerinin azalmasına sebep oluyor. Tarım arazilerimiz, 1990-2022 yılları arasında yaklaşık 4 milyon hektar azalarak 27,9 milyon hektardan, 23,9 milyon hektara geriledi. Bu da yaklaşık 7,5 İstanbul büyüklüğünde tarım alanının kaybedilmesi demek oluyor” diye konuştu.
“Kuraklığın sebep olduğu göç krizi en çok kadın ve çocukları etkiliyor”
İklim değişikliğinin kurak bölgeleri daha da kuraklaştırarak bölgedeki insanların yaşam koşullarını güçleştirdiğinin altını çizen Deniz Ataç, “İklim krizi sebebiyle dünyamızın ortalama sıcaklığı sanayi öncesi döneme göre 1.1°C artmış durumda. Sıcaklık artışı sebebiyle atmosfer dengesi bozulan dünyamızın birçok bölgesinde kuraklık başta olmak üzere çeşitli krizler baş gösteriyor ve insanlar doğup büyüdükleri evlerini bırakıp göç etmek durumunda kalıyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin yaptığı çalışmalara göre; kuraklık ve çölleşmenin neden olduğu göç krizinden en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Çalışmalarda kadınların çoğunlukla arkada bırakıldığı gözlemleniyor ve göç eden kadınların göç yollarında ciddi tehlikelerle karşılaştığı biliniyor. Yine aynı çalışmalar, çölleşme ve buna bağlı göç meselesinin toplumsal cinsiyet ekseninde ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor” diye konuştu.
Çözüm yine topraktan geçiyor
Çölleşme ve kuraklıkla mücadele için yine toprağı işaret eden Ataç, “Kısa vadeli çıkarlar ve kazançlar uğruna doğaya ve toprağa verilen zararların etkileri, ekonomik kayıplar, yokluklar ve göçler olarak sonuçlanıyor. Çözüm yine topraktan geçiyor. Bunun için arazi kullanım planlarının hazırlanması, kanunlarda yer alan orman, mera ve verimli toprakları başka amaçla kullanımı kolaylaştıran hükümlerin yürürlükten kaldırılması, erozyonla mücadele edilmesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve tahrip edilmiş arazilerin eski haline getirilmesi yani restorasyon çalışmaları yapılması gerekiyor. İklim değişikliği ile mücadele için de restorasyon çalışmalarının büyük önemi bulunuyor. Birleşmiş Milletler tarafından 2030 yılına kadar tahrip edilmiş arazilerin %30’unda restorasyon çalışmalarının yapılması hedefleniyor. Gıda güvenliğini sağlamak, iklim değişikliğine karşı dirençli olmak ve kuraklıktan daha az etkilenmek için çölleşme ile mücadele büyük önem taşıyor. Çölleşme ile mücadele bugünün yaşanan sorunlarını azaltmak, geleceği kazanmaktır” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TÜİK rakamlarına göre Türkiye genelinde Mayıs ayında 113 bin 276 konut satışı gerçekleşti. Teknoloji odaklı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa verilerine göre ise Türkiye genelinde Mayıs ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı %116 seviyesinde görülüyor. Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 18 bin 862 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 452 bin 60 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 16 yıl oldu. Mayıs ayında konut satışlarında İstanbul 18 bin 435 konut satışı ve %16 ile en yüksek paya sahip oldu.
Türkiye genelinde konut satışları Mayıs ayında bir önceki aya göre %32 artıp, bir önceki yılın aynı ayına göre %8 azalarak 113 bin 276 oldu. Yapay zeka ve büyük veri analizi yöntemlerini kullanarak güvenilir gayrimenkul değerlemesi yapan Endeksa’nın verilerine göre Türkiye genelinde Mayıs ayı itibarıyla konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı %116 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye genelinde ortalama konut metrekare satış fiyatı 18 bin 862 TL, ortalama konut fiyatı 2 milyon 452 bin 60 TL ve konut yatırımının geri dönüş süresi 16 yıl oldu.
Konut satışında en yüksek paya sahip olan İstanbul’da ortalama m2 fiyatı 29 bin 646 TL oldu
Mayıs ayında konut satışlarında İstanbul 18 bin 435 konut satışı ve %16 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u 11 bin 196 konut satışı ve %10 pay ile Ankara, 6 bin 158 konut satışı ve %5 pay ile Antalya izledi. Endeksa verilerine göre, Mayıs ayı sonu itibarı ile İstanbul’da konut satış fiyatlarında yıllık değer artışı %107, ortalama konut metrekare satış fiyatı 29 bin 646 TL, ortalama konut fiyatı 3 milyon 557 bin 520 TL. Ankara’da konut fiyatları son bir yılda %131 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 14 bin 829 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 927 bin 770 TL. Antalya’da ise yıllık değer artışı %118, ortalama konut metrekare satış fiyatı 27 bin 424 TL, ortalama konut fiyatı 3 milyon 373 bin 152 TL.
Endeksa verilerine göre, Mayıs ayında en çok konut satışının olduğu ilk 30 il değerlendirildiğinde yıllık değer artışı en yüksek olan iller ise sırasıyla Hatay, Ankara ve Ordu. Hatay’da konut fiyatları son bir yılda %157 artış gösterdi, ortalama konut metrekare satış fiyatı 13 bin 66 TL, ortalama konut satış fiyatı 2 milyon 51 bin 362 TL, Ankara’da konut satış fiyatlarında değer artışı %131, ortalama konut metrekare satış fiyatı 14 bin 829 TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 927 bin 770 TL ve Ordu’da konut satış fiyatlarında değer artışı %124, ortalama konut metrekare satış fiyatı 14 bin TL, ortalama konut fiyatı 1 milyon 820 bin 130 TL oldu.
İpotekli Satışların Payı %24 Oldu
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Mayıs ayında bir önceki aya göre %26 artıp, bir önceki yılın aynı ayına göre %6 azalış göstererek 27 bin 476 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %24 olarak gerçekleşti.
İlk El Konut Satış Sayısı 34 Bin 413 Oldu
Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %5 artarak 34 bin 413 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %30 oldu. İlk el konut satışları 2023 Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %11 azalarak 145 bin 272 olarak gerçekleşti.
İkinci El Konut Satışları Bir Önceki Aya Göre %34 Arttı
İkinci el konut satışları Mayıs ayında bir önceki aya göre %34 artıp, bir önceki yılın aynı ayına göre %12 azalış göstererek 78 bin 863 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %70 oldu. İkinci el konut satışları 2023 Ocak-Mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %18 azalarak 336 bin 871 olarak gerçekleşti.
Yabancılara Yapılan Konut Satışları 3 Bin 167
Yabancılara yapılan konut satışları Mayıs ayında bir önceki aya göre %24 artıp, bir önceki yılın aynı ayına göre %47 azalarak 3 bin 167 oldu. Mayıs ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %3 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı bin 245 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla 934 konut satışı ile İstanbul, 249 konut satışı ile Mersin izledi.
Verileri değerlendiren Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin etkilerinin konut piyasasında hissedildiğini vurgulayarak, “Mayıs 2023’te, Türkiye’de en çok konut satışının olduğu ilk 30 il değerlendirildiğinde yıllık değer artışı en yüksek olan ilin Hatay olduğu görülüyor. Benzer bir durum kiralık konut piyasasında da var. Türkiye genelinde son bir yılda kiralık konutlarda en fazla değer artışı görülen ilk üç il depremden etkilenen Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş oldu. Kiralık konut değerlerinde artış görülen depremden etkilenen illerde yıllık kiralık konut stokunda belirgin bir düşüş kaydedildi. Konut satış adedini değerlendirdiğimizde geçen sene Ocak-Mayıs döneminin %18 altında gerçekleştiğini görüyoruz. Bu düşüşün başlıca sebeplerinin son birkaç yıldır devam eden konut fiyatlarındaki yüksek artış ve kredi kullanımının sınırlandırılması olduğunu söyleyebiliriz. Seçim sürecinin sonuçlanması ile önümüzdeki dönemde gayrimenkul satış adetlerinde artış öngörüyoruz. Yaz mevsimiyle birlikte özellikle Urla, Çeşme, Antalya ve Muğla gibi bölgelerimizde hem satılık hem kiralık konut tarafında hareketlilik bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor: Türkiye’nin mayıs ayı ihracatı nisan ayındaki çift haneli düşüşü telafi ederek yüzde 14,4’lük artışla 21,7 milyar dolara yükseldi. Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3’lük artış sağlayan su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü 310,3 milyon dolarlık ihracata imza atarak, Türkiye toplam ihracatına yüzde 1,4’lük katkı sağladı.
İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) ise mayıs ayında, bir önceki aya kıyasla yüzde 14.5’lik artışla yaklaşık 90 milyon dolar gerçekleşti. Birliğin ihracat birim fiyatı da Türkiye ortalamasının üzerine çıkarak 1,98 dolar oldu.
Horoz ve tavuk eti zirvede
Mayıs ayına ilişkin ihracat rakamlarını değerlendiren İSHİB Başkanı Müjdat Sezer, Türkiye genelinde en fazla ihracat yapılan ürünün 29,2 milyon dolara ulaşan horoz ve tavuk eti olduğunu kaydetti. Sezer, “En fazla artış yüzde 563,2 ile orkinos grubunda gerçekleşti. Bu ürün ihracatımızda da 4’üncü sırada yer aldı. Birliğimizin mayıs ayında en fazla ihracat yaptığı ürün ise 14,1 milyon dolarla horoz ve tavuk eti oldu. En dikkat çekici artış yüzde 475’lik artışla kemikli parçalar halinde soğutulmuş taze horoz ve tavuk eti grubunda görüldü” dedi.
İspanya’dan Kongo’ya kadar üç haneli büyümeler
Mayıs ayı Türkiye geneli su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatında 52,2 milyon dolarla geleneksel pazar olan Irak’ın zirvede olduğunu ifade eden Sezer, şu bilgileri verdi:
“Bu ülkeyi; 36,2 milyon dolarla Rusya, 18,8 milyon dolarla İtalya, 15,2 milyon dolarla Hollanda ve 15,1 milyon dolarla Almanya takip etti. Yüzde 146,9 ile Rusya, yüzde 121,6 ile İran ilk 20 pazarımız arasında en çok büyüme sağladığımız ülkeler oldu. Birliğimizin mayıs ayı ihracatında da ilk sırada Irak bulunuyor. 26,5 milyon dolar ihracat yaptığımız ülke birliğimizden yapılanmayış ayı ihracatının yüzde 33,1’ini oluşturdu. Bu ülkeyi sırasıyla; 3,8 milyon dolarla İran, 3,5 milyon dolarla Rusya, 3,2 milyon dolarla Katar ve 2,6 milyon dolarla BAE izledi. En dikkat çekici artışlar ise yüzde 184,5 ile İspanya ve yüzde 169,5 ile Kongo’da görüldü. Avrupa, Ortadoğu, Afrika gibi pazarlarda önemli büyümeler elde ettik. Amacımız ürünlerimizi dünyanın her noktasına ihraç edebilmek. Bu noktada Japonya ve Çin’i de radarımıza aldık. Çalışmalarımızın karşılığını almayı ümit ediyoruz. Bu ayda sağladığımız başarıyı önümüzdeki aylarda da devam ettirip, yılsonunda ülke ihracatımıza önemli katkı sağlamak istiyoruz
Sektörel Kartlı Harcama Verileri
9 Haziran ile biten haftada; Kartlı ödeme hacimleri bir önceki haftaya göre %5,05 artış ile 147.1 milyar TL olarak gerçekleşti. "Market ve Alışveriş Merkezleri" 26.4 milyar TL ile en çok kartlı harcama yapılan sektör olarak ilk sırada yer almaya devam etti. Bir sonraki en çok harcama yapılan sektör 11.6 milyar TL ile "Giyim ve Aksesuar" olurken, bu sektörü 11.2 milyar TL'lik harcama ile " Elektrik-Elektronik Eşya, Bilgisayar " takip etti.
Geçen haftaya göre en çok kartlı harcama değişimi; %30,1 ile "Benzin ve Yakıt İstasyonları" sektöründe gerçekleşirken, "Kulüp/Dernek/Sosyal Hizmetler" %27,2 ile bu artışı takip etti. "Kamu/ Vergi Ödemeleri" ise %68,0 oranı ile en yüksek azalış gerçekleşen sektör oldu.
https://www.galatamenkul.com/mmr/sektorel-kartli-harcama-verileri-22/
Galata Menkul Değerler
www.galatamenkul.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
USD/TRY: Çarşamba günkü faiz değişikliği yapılmayan Fed toplantısının ardından, dün ABD'de piyasalardaki yükseliş devam etti. Diğer yandan, dün ECB'nin faiz artışlarına devam sinyali vermesi günün önemli gelişmesiydi. Bu ortamda, Dolar Endeksinde (DXY) geri çekilme devam ederken, günlük düşüş %1,1 olarak gerçekleşti. Karışık bir görüntü sergileyen Gelişmekte Olan Ülke para birimlerinde ise Doğru Avrupa kurlarında pozitif ayrışma yaşandı. Bu sabaha bakıldığında DXY ve GOÜ para birimleri yatay bir eğilim sergilemekteler. Veri tarafında, ABD'de Michigan tüketici güven endeksi izlenecek. ABD'de ayrıca, Bullard ve Waller'ın konuşmaları bulunuyor. Yurtiçinde ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek TÜSİAD üyeleri ve banka genel müdürleriyle görüşmeler gerçekleştirecek. Ek olarak, Moody's Türkiye kredi notu değerlendirme raporu bekleniyor. Fiyatlamalar tarafında ise Dolar/TL'de birkaç gündür süren yatay seyir ve denge arayışı devam ediyor. CDS priminin de 500 seviyesinin altında kalması destekleyici.
EUR/USD: Dün ECB tarafından faizler beklentilerle paralel şekilde 25 baz puan artırıldı. Bu hafta Fed'in faizleri sabit tutmasına rağmen gelen şahin açıklamalar ardından, ECB başkanı Lagarde'nin yaptığı konuşma sonrası yatırımcılar resesyon endişelerini fiyatlamaya başladı. Faiz kararı sonrası basın toplantısında konuşan Lagarde, faiz artışlarına ara vermeyi veya sonlandırmayı düşünmediklerini belirtirken temmuzda faiz artışı için güçlü sinyal verdi. Bu ortamda, Dolar endeksinde geri çekilme devam ederken, ABD'de işsizlik maaşı başvurularının beklentilerin üzerinde gelmesiyle tahvil faizlerinde de düşüş gözlendi. ECB sonrası Dolara karşı %1'in üzerinde yükselen Euro ile birlikte EUR/USD'de ise kapanış 1,0945'den gerçekleşti. Şu aşamada yükselişin sürmesi durumunda 1,0985 ve 1,1050 sıralı direnç seviyeleri olarak takip edilebilir. Olası geri çekilmelerde ise 1,0905/1,0885 bölgesi yakın destekler konumunda.
XAU/USD: Dün 1.925 seviyesinden gelen alımlarla Ons Altın günü %0,8 oranında primle 1.957 seviyesinden tamamladı. ABD'de açıklanan veriler ve ECB toplantısının izlendiği günde Dolar'daki sert düşüş değerli madeni desteklemiş gözüküyor. Bu sabaha bakıldığında değerli madende alım iştahı sürüyor. Aşağı yönlü risklere karşın hızlı toparlanmanın yaşanması ve 100 günlük ortalamanın ardından aylık ortalamanın da üzerine çıkılması yükselişin devamı açısından olumlu sinyaller ki 1.942 seviyesinin altına sarkma yaşanmadıkça 1.986 hedefi gündemde kalabilir. Ara direnç 1.971 civarında. Diğer yandan, 1.942 desteğinin altında 1.925 tekrar gündeme gelebilir
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Dün ECB’nin almış olduğu 25 baz puanlık faiz artışı sonrasında Dolar endeksinde sert geri çekilme yaşandı. Buna paralel olarak EURUSD ve ons altın fiyatlarında yukarı yönlü bir hareket gördük. ABD tarafında işsizlik maaşı başvuruları 262K olarak açıklandı, beklenti 250K idi. Çekirdek perakende satışlar da beklentilere paralel olarak %0,1’lik bir artış gösterdi. Bugün EURO bölgesinde TÜFE verileri açıklanacak. Yıllık bazda beklenti %6.1 seviyelerinde. Çekirdek enflasyon beklentileri ise %5,3 seviyelerinde.
Dolar endeksi ECB’nin faiz artışı sonrasında 103,27 seviyelerinden 102,14 seviyelerine kadar geriledi ve günü o seviyelerde kapattı. Bugün yatay negatif seyreden endeks 102,10 seviyelerinde seyrediyor.
Gelişmekte olan ülkeler para birimlerine karşı karışık seyreden Dolar, G10 ülkelerinde Japon Yeni’ne karşı %0,39 değer kazanmış olsa da diğer para birimlerine karşı değer kaybetti.
EURUSD paritesi dün ECB’nin faiz kararının ardından sert bir yükseliş yaşadı. Dolar endeksindeki kaybın en büyük sebebi de bu yükseliş oldu. Faiz kararı sonrasında 1,0814 seviyelerinden 1,0950 seviyelerine kadar yükselen bir parite görüyoruz. Bugün de seyrine bu seviyelerden devam ediyor. Paritenin 1,0910 seviyelerindeki Bollinger üst bandı ve 1,0880 seviyelerindeki MA50 seviyelerinin üzerine çıkmış olması dolayısıyla bir miktar geri çekilme gözlenebilir.
Ons altın da Dolar endeksindeki gevşeme ile birlikte 1924 seviyelerini test ettikten sonra 1960 seviyelerine kadar yükseldi. Bugün seyrine de benzer seviyelerden devam etmekte. 1956 seviyesinde bulunan MA20’nin biraz üzerinde fiyatlanan ons altın yükselişine devam etmesi durumunda 1980 seviyelerindeki Bollinger üst bandı ve 1985 seviyelerindeki MA50 direnç oluşturabilir.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2023/06/16/fx-teknik-analiz-raporu-16-06-2023/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği'nin (TDKD) yeni başkanı Fatih Dursun oldu. İki dönem başkanlık görevini yürüten Gürkan Gözmen'den görevi devralan Dursun, eski yönetim ve başkana teşekkür ederek yeni dönemde deri ve konfeksiyon sektörü için daha fazla çalışıp, yönetim olarak ilk hedeflerinin sektör ihracatını sürdürülebilir kılmak olduğunu söyledi.
2022’yi 330 milyon dolarlık ihracatla kapatan deri konfeksiyon sektörünün çatı STK’sı TDKD yeni başkanını seçti. Derneğin Olağan Genel Kurul toplantısında tek aday olan Fatih Dursun oyların tamamını alarak Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği'nin (TDKD) yeni başkanı oldu. Yeni dönemde başkanlık görevini sürdürecek olan Fatih Dursun'un başkan yardımcılığını; Cengiz Sarıgül, Yalçın Demirbaş, Şenol Ayvaz yürütecek.
Kurulun ardından yapılan ilk yönetim toplantısında Fatih Dursun Yönetim Kurulu Başkanı, Remzi Özbay Yönetim Kurulu Genel Sekreteri, Sedat Ergenç ise Muhasip Üye oldu.
Devir teslim töreninde yönetim kuruluna hitap eden Dursun, "Hepimiz bir aileyiz. Ekip arkadaşlarımla birlikte deri konfeksiyon sektöründe elde edilen başarıyı kalıcı kılmak ve ileriye götürmek için daha çok çalışacağız.” dedi.
DERİ KONFEKSİYONDA ROTA ABD VE AB ÜLKELERİ
Eski başkan ve yönetime teşekkür eden Dursun, "Ana pazarımız Rusya olmakla birlikte savaşın etkisinin devam etmesi sebebiyle farklı pazar arayışımız her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Bu arada ana pazarımızda kayıp yaşamamak adına faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Son olarak Mayıs ayında gerçekleşen deri sektöründeki ihracatın çok önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği Antalya Leather&Fur Fashion Show Fuarımızı 20'ye yakın ülkeden 1300'ün üzerinde katılımcıyla gerçekleştirdik. Rusya’dan yoğun katılım aldığımız gibi çok ciddi bir ticari hacminin oluştuğunu da söyleyebiliriz. Zincir mağazaları da geldi. Birçok sipariş aldık ve beklentinin üstünde bir fuar geçirdik. Sektör kaybettiği dinamizmi fuarla yeniden yakalamış oldu.
Ayrıca, Amerika pazarında da kesinlikle olmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Avrupa Birliği ülkelerine, başta Almanya ve Fransa olmak üzere yeni pazarlara daha fazla odaklanacağımızı söyleyebiliriz." dedi.
2023 HEDEFİ 350 MİLYON DOLAR
Deri ve deri mamulleri sektörü olarak 2023 yılının ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,5 oranında artış ile 865,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildiği bilgisini paylaşan TDKD Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Dursun, “Yılın ilk yarısında yakaladığımız bu başarıyı ikinci yarıda da sürdürmek istiyoruz. İhracat artış oranımızı daha da yukarı taşımak istesek de Dünya genelindeki olumsuz beklentiyi de göz önünde bulundurarak, yılın ikinci yarısında da artışın bu düzeyde kalacağını öngörüyoruz. Bu sebeple bu yıl geçen sene gerçekleştirdiğimiz 330 milyon doların biraz üstünde 350 milyon dolarlık bir ihracat beklentimiz bulunuyor.” dedi.
İşte Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği'nin (TDKD) yeni yönetim listesi;
Yönetim Kurulu Başkanı : Fatih Dursun
Başkan Yardımcısı : Cengiz Sarıgül
Başkan Yardımcısı : Yalçın Demirbaş
Başkan Yardımcısı : Şenol Ayvaz
Genel Sekreter : Remzi Özbay
Muhasip Üye : Sedat Ergenç
Yönetim Kurulu Üyeleri : Serdar Yavuz, Sevgin Mutlu, Yalçın Aka, Ramazan Demirci, Hüseyin Kaya.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.