Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
TCMB, haftalık 'Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi Gelişmeleri' raporunu yayınladı.
Buna göre; Resmi rezerv varlıkları, geçen haftaya göre %2,7 artarak 169,9 milyar ABD doları
düzeyinde gerçekleşmiştir.
Bu hafta döviz varlıkları, bir önceki haftaya göre %3,4 artarak 90,3 milyar ABD doları, altın cinsinden
rezerv varlıkları %2,1 artarak 72,1 milyar ABD doları, IMF rezerv pozisyonu ve SDR toplamı ise %1,2
artarak 7,5 milyar ABD doları olmuştur.
Kamu sektörünün (Merkez Bankası ve Merkezi Yönetim) kısa vadede döviz
likiditesini etkileyen döviz yükümlülükleri geçen haftaya göre %1,6 artarak 101,4
milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşmiştir.
Önceden belirlenmiş döviz yükümlülükleri, bir önceki haftaya göre %1,8 artarak 50,8 milyar ABD
doları, şarta bağlı döviz yükümlülükleri ise, bir önceki haftaya göre %1,4 artarak 50,6 milyar ABD
doları düzeyinde gerçekleşmiştir.
Bu hafta itibarıyla, Merkez Bankası’nın toplam yabancı para swap işlemlerinden kaynaklanan döviz
yükümlülükleri 19,7 milyar ABD doları ve döviz alacakları 8,0 milyar ABD doları olup, net döviz
yükümlülükleri 11,7 milyar ABD doları seviyesinde olmuştur.
TCMB Para Politikası Kurulu'nun 6 Mart tarihinde yaptığı toplantısının tutanak özetleri yayınlandı.
Kurulun değerlendirmeleri söyle:
Küresel Ekonomi
1. Küresel ticarette korumacı eğilimlerin artması ve ticaret politikalarına ilişkin belirsizlikler, son dönemde küresel büyüme görünümünü olumsuz etkilemiştir. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2025 yılında yüzde 2,1; 2026 yılında ise yüzde 2,4 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’nin dış talebinin kademeli olarak toparlanacağı öngörüsü korunmakla birlikte, bu durumun ocak ayındaki tahminlere kıyasla daha gecikmeli olacağı değerlendirilmektedir. Hizmet sektöründe olumlu seyir devam ederken imalat sanayindeki zayıf görünüm korunmuştur. ABD ekonomisinin büyüme eğilimi diğer gelişmiş ülkelerden olumlu ayrışmaya devam etmiştir. Küresel talep görünümü, korumacı eğilimlerdeki artış, arz yönlü faktörler ve jeopolitik riskler emtia fiyatlarının dalgalı bir seyir izlemesine neden olmaktadır. Küresel ekonomi ve ticaret politikalarına ilişkin artan belirsizlikler ile jeopolitik gelişmeler küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir.
2. Küresel enflasyon son dönemde yatay bir seyir izlemiştir. Hizmet enflasyonundaki katılık devam ederken, ticaret politikalarında korumacı eğilimler enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri artırmıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde (GOÜ) faiz indirim süreçleri devam ederken son dönemde artan küresel belirsizlikler nedeniyle merkez bankalarının indirim süreçlerinde temkinli yaklaşımlarını sürdürecekleri değerlendirilmektedir. Bu süreçte GOÜ hisse senedi piyasalarından portföy çıkışları devam etmiştir.
Parasal ve Finansal Koşullar
3. Türk lirası (TL) mevduat faizleri, politika faiz indirimi ile uyumlu bir şekilde, 24 Ocak haftasına kıyasla 178 baz puan gerileyerek 28 Şubat haftası itibarıyla yüzde 50,1 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde TL ticari kredi faizleri (Kredili Mevduat Hesabı ve Kredi Kartı hariç) 588 baz puan azalarak yüzde 48,5; ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı hariç) faizleri 233 baz puan azalarak yüzde 64,8; konut kredisi faizleri 60 baz puan azalarak yüzde 39,9; taşıt kredisi faizleri ise 318 baz puan azalarak yüzde 36,8 seviyesinde oluşmuştur.
4. Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması 24 Ocak-28 Şubat döneminde yüzde 2,7 seviyesine gerilemiştir. Bu dönemde bireysel kredilerin tüm alt kırılımlarının büyümesinde gerileme görülmüştür. TL ticari kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 2,3 seviyesinden yüzde 1,7’ye gerilemiştir. Kur etkisinden arındırılmış yabancı para (YP) ticari kredilerdeki 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması, bir önceki PPK dönemindeki yüzde 2,2 seviyesinden yüzde 2,0’a gelmiştir. YP kredilerdeki gelişmeler dikkate alınarak sıkı parasal duruşun desteklenmesi amacıyla kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık uygulamasında 1 Mart 2025 tarihinde değişiklik yapılmıştır. Bu kapsamda, YP krediler için aylık yüzde 1 olan büyüme sınırı yüzde 0,5’e düşürülürken, YP kredi büyüme sınırından istisna tutulan kredilerin kapsamı daraltılmıştır.
5. Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından çıkış stratejisi kapsamında tüzel kişilerin tüm KKM hesaplarında (YUVAM hesapları dâhil) hesap açma ve yenileme işlemlerinin 15 Şubat 2025 itibarıyla sonlandırılmasına karar verilmiştir. Ayrıca, tüzel kişi KKM hesapları, KKM’nin TL’ye geçişine ve yenilenmesine ilişkin hedeflerden çıkarılmıştır. Parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi amacıyla 4 Şubat’ta bankaların 1 yıla kadar (1 yıl dâhil) vadeli TL cinsinden yurt dışı repo işlemlerinden sağlanan fonlar, yurt dışından kullanılan krediler ve yurt dışı bankalar mevduatı (katılım fonu) yükümlülükleri için zorunlu karşılık oranı yüzde 8’den yüzde 12’ye yükseltilmiştir.
6. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) brüt uluslararası rezervleri, 24 Ocak’tan bu yana 6,2 milyar ABD doları artarak 28 Şubat itibarıyla 173,7 milyar ABD dolarına yükselmiştir. Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 22 Ocak’tan bu yana sınırlı miktarda düşerek 5 Mart itibarıyla 255 baz puan seviyesine gerilemiştir. Türk lirasının 1 ay vadeli kur oynaklığı 5 Mart itibarıyla yüzde 9,1 seviyesine, 12 ay vadeli kur oynaklığı yüzde 17,3 seviyesine düşmüştür. Önceki PPK toplantı haftasından bu yana Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına 0,3 milyar ABD doları, hisse senedi piyasasına ise 0,5 milyar ABD doları olmak üzere toplam 0,8 milyar ABD doları net portföy girişi gerçekleşmiştir.
Talep ve Üretim
7. Para politikası duruşunun kredi ve mevduat piyasaları ile iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir.
8. Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYH) verileri, önceki iki çeyrekteki sınırlı negatif büyüme oranlarını takiben, 2024 yılının son çeyreğinde iktisadi faaliyette toparlanmaya işaret etmiştir. Bu dönemde, kampanyalar ve yaklaşan ücret güncellemeleri kaynaklı öne çekilen talep, hanehalkının mal talebinin güçlü seyretmesine katkıda bulunmuştur. Buna bağlı olarak, özel tüketimin büyümeye katkısı pozitif olmuştur. Mal ve hizmet ihracatı çeyreklik bazda azalırken, mal ve hizmet ithalatı artmış, net ihracatın çeyreklik büyümeye katkısı negatife dönmüştür. Yılın son çeyreğinde talep kompozisyonundaki dengeli seyir bir miktar bozulurken, yılın genelinde yurt içi talebin büyümeye katkısında belirgin düşüşle birlikte net ihracatın pozitif katkısı ön plana çıkmıştır.
9. Aralık ayında perakende satış hacim endeksinde aylık bazda yüzde 0,4, çeyreklik bazda ise yüzde 4,2 oranında artış gerçekleşmiştir. Aynı dönemde ticaret satış hacim endeksi aylık bazda yüzde 4,7 oranında artarken çeyreklik yükseliş yüzde 4,0 olmuştur. Hizmet üretiminin yanı sıra talebi hakkında da bilgi sunan hizmet üretim endeksi aralık ayında yüzde 1,2 oranında artmıştır. Çeyreklik bazda ise önceki iki çeyrekte daralma kaydettikten sonra yüzde 1 oranında sınırlı yükseliş göstermiştir. Bu çerçevede, yurt içi talep dördüncü çeyrekte öngörülenin üzerinde olmakla birlikte, enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde seyretmiştir. Öncü veriler bu destekleyici görünümün yılın ilk çeyreğinde de sürdüğünü ima etmektedir. Nitekim ilk çeyreğe ilişkin mevcut talep göstergeleri, tüketim harcamalarının önceki çeyrekteki artışı sonrasında daha ılımlı seyrettiği yönünde işaretler vermektedir. Kartla yapılan harcamalar, 2024 yılının son çeyreğindeki yükselişinin ardından ocak ve şubat aylarında aylık bazda azalış eğilimi sergilemiştir. Otomobil ve beyaz eşya satışları ilk çeyrekte bir önceki çeyreğe kıyasla, sınırlı oranlarda artmaya devam etmiştir. Aynı dönemde, imalat sanayi firmalarına yönelik anket verileri, iç piyasa siparişlerinin sınırlı bir artış göstermekle birlikte tarihsel ortalamasının altındaki seyrini sürdürdüğünü ima etmektedir.
10. Aralık ayında sanayi üretim endeksi, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 5,0 oranında, takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 7,0 oranında artmıştır. Çeyreklik bazda ise sanayi üretimi, ikinci ve üçüncü çeyreklerdeki sırasıyla yüzde 3,9 ve yüzde 1,0 oranlarında gerilemenin ardından, dördüncü çeyrekte yüzde 3,4 oranında artmıştır. Aralık ayında sanayi üretimindeki güçlü artışta tipik oynaklık sergileyen sektörlerin de etkisi gözlenmiştir. Ana eğilimi izlemek amacıyla söz konusu sektörler genel endeksten dışlandığında, sanayi üretimindeki aylık artış yüzde 2,1, çeyreklik artış ise yüzde 1,5 oranı ile daha ılımlı olmuştur. İmalat sanayine yönelik anket göstergeleri, 2025 yılının ilk çeyreğinde sanayi üretiminin ana eğiliminde yatay bir görünüme işaret etmektedir. Yakın dönemde petrol ve taşıt gibi sektörlere özgü gelişmeler nedeniyle oynaklıklar gözlenmekle birlikte, söz konusu unsurlar dışlandığında imalat sanayi kapasite kullanımında görece yatay bir seyir izlenmektedir. İnşaat üretim endeksi ise deprem kaynaklı inşa faaliyetlerinin süren desteğiyle birlikte, 2024 yılının son çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 4,5 oranında, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 11,1 oranında artış kaydetmiştir.
11. 2024 yılı dördüncü çeyreğinde mevsimsellikten arındırılmış istihdam, 32,8 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmiş ve çeyreklik bazda yüzde 0,4 oranında artmıştır. Bu dönemde, işgücüne katılım oranı yatay seyretmiş, işsizlik oranı 0,1 puan azalarak yüzde 8,6 seviyesine gerilemiştir. Ocak ayında mevsimsellikten arındırılmış istihdam, 32,5 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmiş ve çeyreklik bazda yüzde 0,7 oranında azalmıştır. Aynı dönemde, işgücüne katılım oranı çeyreklik olarak 0,5 puan azalış kaydetmiş, işsizlik oranı ise ocak ayı itibarıyla ilk çeyrekte yüzde 8,4 seviyesine gerilemiştir. Anket göstergeleri, 2025 yılı ilk çeyreğinde imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik istihdam beklentilerinde tarihsel ortalamanın altında seyreden bir görünüme işaret etmektedir.
12. Aralık ayında cari işlemler dengesi aylık bazda 4,7 milyar ABD doları açık vermiştir. 12 aylık birikimli cari açık ise 10,0 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşerek bir önceki aya kıyasla 3,0 milyar ABD doları artış göstermiştir. Söz konusu seyirde, hizmetler dengesi fazlasındaki artışa karşın, enerji, altın ile enerji ve altın hariç dış ticaret açıklarındaki yükselişler etkili olmuştur. Nitekim bu dönemde, 12 aylık birikimli hizmetler dengesi fazlası güçlü seyrini sürdürmüş ve 62,0 milyar ABD doları seviyesine çıkmıştır.
13. Ocak ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracat ve ithalat düşüş kaydetmiştir. 12 aylık birikimli olarak bakıldığında ise dış ticaret açığında bir önceki aya göre artış gerçekleşmiştir. Bu çerçevede, 12 aylık birikimli olarak cari açığın, ocak ayında artacağı öngörülmektedir. Altın ithalatı, ocak ayında 1,5 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşirken, birikimli olarak 17,6 milyar ABD doları olmuştur. Mevsimsellikten arındırılmış olarak tüketim malı ithalatı, bir önceki aya göre gerilemekle birlikte tarihsel ortalamaların üzerindeki seyrini devam ettirmiştir. Son dönemde tüketim malı ithalatının artışına yüksek katkı veren mücevher kalemi dışlandığında ise tüketim malı ithalatı bir önceki aya göre bir miktar artmıştır. Ocak ayına ilişkin dış ticaret verileri şubat ayı için geçici verilerle beraber değerlendirildiğinde, üç aylık ortalama eğilimler, ihracatın ılımlı bir artışla gücünü koruduğuna, ithalatın ise yatay seyrettiğine işaret etmektedir. Geçici veriler, şubat ayında mücevher ithalatında ılımlı bir seviyeyle beraber mücevher hariç tüketim malı ithalatında aylık bazda azalış ima etmektedir.
14. Cari açığın finansmanı tarafında, bankacılık sektörünün 12 aylık birikimli uzun vadeli borç çevirme oranı, ocak ayında yüzde 141 civarında gerçekleşmiştir. Söz konusu oran, bankacılık sektörü dışındaki firmalarda yaklaşık yüzde 117 olmuştur. Bu çerçevede, yurt dışı borçlanma imkanlarının yüksek seviyelerini koruduğu gözlenmektedir.
Enflasyon Gelişmeleri ve Beklentiler
15. Tüketici fiyatları şubat ayında yüzde 2,27 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 3,07 puan gerileyerek yüzde 39,05 olmuştur. B ve C endekslerinin yıllık enflasyonu sırasıyla 2,61 ve 2,44 puan azalarak yüzde 39,47 ve yüzde 40,21 olmuştur. Yıllık enflasyona katkılar tüm ana gruplarda gerilemiştir. Mevsimsel etkilerden arındırıldığında, aylık tüketici enflasyonu gerilemiş ve ana harcama gruplarının tamamında yavaşlama kaydedilmiştir.
16. Şubat ayında temel mal enflasyonu görece düşük seyrini korurken, hizmet enflasyonu ocak ayına özgü artışın ardından yavaşlamıştır. Temel mal fiyatları şubat ayında azalırken bu gelişmede giyim ve ayakkabı grubu ön plana çıkmıştır. Dayanıklı tüketim malları ve diğer temel mallarda ise fiyatlar ılımlı bir seyir izlemiştir. Hizmet grubu başta olmak üzere diğer ana grupların aylık fiyat artışları ocak ayına kıyasla yavaşlamıştır. Hizmet enflasyonunda, ocak ayına özgü zamana bağlı fiyat artışlarının büyük ölçüde gerçekleşmiş olması ve Sağlık Uygulamaları Tebliği (SUT) kapsamında yapılan değişikliklerin etkisi öne çıkmıştır. SUT düzenlemesinin aylık tüketici enflasyonu üzerindeki etkisi ocak ayında 0,56 puan yukarı yönlü, şubat ayında ise 0,29 puan aşağı yönlü olmuştur. Toplamda muayene katılım payı düzenlemesinin yıllık tüketici enflasyonuna etkisi 0,34 puan olarak gerçekleşmiştir. Gıda fiyatları şubat ayında işlenmiş gıda öncülüğünde yüzde 3’ün üzerinde bir artış göstermiştir. Alt kalemler bazında bakıldığında, işlenmemiş gıda grubunda sebze fiyatlarındaki düşüş öne çıkmıştır. Bu dönemde ramazan ayına özgü unsurların da etkisiyle kırmızı et fiyatları güçlenmiştir. İşlenmiş gıda aylık enflasyonu şubat ayında yüzde 4,70 ile yüksek seviyede gerçekleşmiştir. Bu gelişmede ekmek, süt ve süt ürünleri ile işlenmiş et ürünlerinin etkisi belirgin olmakla birlikte artışların genele yayıldığı takip edilmiştir. Enerji fiyatları şubat ayında yüzde 3,58 oranında artmış, bu gelişmede Son Kaynak Tedarik Tarifesi’ne (SKTT) geçiş kaynaklı elektrik fiyatlarında gerçekleşen artış (yüzde 10,70) ön plana çıkmıştır.
17. Enflasyonun ana eğilimi ocak ayındaki artış sonrasında şubat ayında gerilemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle, B ve C göstergelerinde aylık artışlar bir önceki aya kıyasla yavaşlamıştır. Bu dönemde fiyat artışları, işlenmiş gıdada sınırlı olmak üzere, B endeksini oluşturan grupların tümünde zayıflamıştır. Dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergeleri de şubat ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüşe işaret etmiş, başta Medyan ve SATRIM olmak üzere dağılım bazlı göstergeler daha düşük değerler almıştır.
18. Şubat ayı itibarıyla son üç aylık dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış ortalama fiyat artışının, ocak ayındaki gelişmelerin etkisiyle, gerek hizmet (yüzde 4,10) gerekse kira hariç hizmetlerde (yüzde 3,72) yatay seyrettiği izlenmiştir. Öte yandan bu oran temel mallarda bir önceki aya kıyasla gerileyerek yüzde 1,59 düzeyine gelmiştir.
19. Hizmet sektöründe hâkim olan fiyatlama davranışı önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir zamana yayılmasına neden olmaktadır. Bu görünümle, hizmet enflasyonu mallara göre yüksek seyrini sürdürmektedir. 2024 yılının son çeyreğinde yavaşlama eğilimi gösteren hizmet enflasyonu, zamana bağlı fiyatlama yapan kalemlerin oluşturduğu etkiler ve SUT düzenlemesi kaynaklı olarak ocak ayında yükselmiştir. Şubat ayında ise bu etkilerin büyük ölçüde geride kalması ve yeni SUT düzenlemesiyle birlikte grup aylık artışı önemli bir gerileme kaydederek yüzde 3,61 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aylık bazda kira enflasyonu, sözleşme yenileme oranındaki mevsimsel düşüşün yanı sıra sözleşmelerdeki artış oranının yavaşlamasıyla yüzde 5,24’e gerilemekle birlikte yüksek seyretmiştir. Kira dışındaki hizmetlerde de aylık enflasyon düşerek yüzde 3,16 düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde mevsimsel etkilerden arındırıldığında ulaştırma ve haberleşme hizmetleri aylık enflasyonunun bir önceki aya kıyasla yükseldiği, diğer hizmetlerde daha belirgin olmak üzere, geriye kalan alt gruplarda yavaşladığı görülmüştür. Diğer hizmetler enflasyonundaki yavaşlamada SUT düzenlemesinin etkisi belirleyici olurken, eğitim hizmetlerinde özel okul ücretlerine bağlı yüksek artış eğilimi sürmüştür.
20. Şubat ayında Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri incelendiğinde sözleşme yenileme oranının mevsimsel etkilerle düşüş kaydettiği, yeni ve yenilenen sözleşmelerdeki kira artış oranının da gerileme eğiliminde olduğu gözlenmektedir. Gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerde oluşan gerekse konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira artış oranlarının TÜFE’deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler aldığı ve gerileme eğilimini sürdürdüğü izlenmektedir.
21. Yurt içi üretici fiyatları şubat ayında yüzde 2,12 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,99 puan düşerek yüzde 25,21 ile gerileme eğilimini sürdürmüştür. Böylelikle, üretici enflasyonunda 2021 yılından bu yana kaydedilen en düşük seviyelere ulaşılmıştır. Şubat ayında ana sanayi grupları itibarıyla, enerji grubu manşet üretici enflasyonunu sınırlayan grup olurken, diğer ana gruplarda temelde personel maliyetlerindeki ve Türk lirasındaki gelişmelerin yansımasıyla aylık yüzde 2’nin üzerinde fiyat artışları kaydedilmiştir. Üretici enflasyonunda son dönemde gözlemlenen görece düşük seyir, tüketici tarafında mal fiyatlarını olumlu yönde etkilemektedir.
22. Şubat ayında uluslararası emtia fiyatları yatay bir seyir izlemiştir. Alt gruplar bazında bakıldığında, enerji dışı emtia fiyatlarında gerçekleşen artışın enerji fiyatlarındaki Brent petrol gelişmeleri kaynaklı gerilemeyle dengelendiği görülmektedir. Tarımsal emtia fiyatlarında son 6 aydır süregelen artışlar dikkat çekmektedir. Öte yandan, kapsamı daha geniş olan FAO gıda fiyatları endeksinde eylül ayı itibarıyla aylık bazda gözlenen artışlar, yağ ve şeker alt grupları öncülüğünde aralık ve ocak ayında yerini düşüşe bırakmıştır. Ocak ayında ortalama 79,2 ABD doları seviyesinde olan Brent ham petrol fiyatları şubat ayında ortalama 75,2 ABD doları seviyesine gerilemiştir. Son dönemde oynak bir seyir izleyen petrol fiyatlarında aşağı yönlü daha belirgin olmak üzere her iki yönlü risklerin mevcut olduğu değerlendirilmektedir.
23. Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi ocak ayında tarihsel ortalamasının bir miktar altında gerçekleşmiştir. Küresel ve Çin’e yönelik konteyner endeksleri şubat ayında gerilerken, kuru yük taşımacılık fiyat endeksleri birbirinden farklılaşan bir görünüm sergilemiştir. Döviz kuru sepeti, Euro kurunda daha belirgin olmak üzere, şubat ayında yükselmiştir. Şubat ayında mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayi PMI verileri hem girdi fiyatlarında hem de ürün fiyatlarında artışa işaret etmiştir.
24. Şubat ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi 1,3 puan yükselerek yüzde 28,3 seviyesine ulaşmıştır. 2026 yıl sonu enflasyon beklentisi 0,4 puanlık bir güncelleme ile yüzde 19,1 düzeyinde gerçekleşmiş, diğer vadelerdeki beklentiler gerilemiştir. Gelecek on iki ay ve yirmi dört ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla 0,1 puan ve 0,5 puan aşağı güncelleme ile yüzde 25,3 ve yüzde 17,3 seviyesinde gerçekleşmiştir. 5 yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yatay seyrederek yüzde 11,0 düzeyinde ölçülmüştür. Reel sektör beklentilerine bakıldığında ocak ayında yüzde 43,8 olarak ölçülen firmaların on iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, şubat ayında 1,9 puan azalarak yüzde 41,9 seviyesine gerilemiştir. Aynı dönemde hane halkının on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri ise 0,4 puan yükselerek yüzde 59,2 seviyesinde gözlenmiştir. Mart ayı Piyasa Katılımcıları Anketi PPK kararından sonra yayımlanmıştır. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.
Para Politikası
25. Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45’ten yüzde 42,5’e indirilmesine karar vermiştir.
26. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.
27. Son dönem kredi büyümesi gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı korumak ve sıkı parasal duruşu desteklemek amacıyla ek adımlar atılmıştır. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
28. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.
ABD’de beklentilerin altında kalan TÜFE verileri sonrası alımlar vardı, ancak
vadeliler öğle saatleri itibarıyla negatif bölgede. Avrupa yatay pozitif, Asya’da
ise genel olarak satıcılı kapanışlar gerçekleşti. Dolayısıyla küresel risk iştahı
bugün genel olarak zayıf seyrediyor.
Dün beklentilerin altında kalan ABD enflasyon verileri piyasalar açısından
rahatlatıcı oldu. Bugün de TSİ 15:30’da ÜFE verileri açıklanacak. TÜFE’ye kıyasla
piyasalara etkisi daha sınırlı olsa da, gümrük vergilerinin üreticiler üzerindeki
etkilerini yansıtması bakımından önemli sinyaller verebilir. ABD’de yılık ÜFE’nin
şubatta %3,5’ten %3,3’e, yıllık çekirdek ÜFE’nin ise %3,6’dan %3,5’e inmesi
bekleniyor.
Genel olarak bakıldığında, ABD piyasalarında resesyon riski fiyatlamalarda öne
çıkmaya devam ederken, vadeli piyasalar, Fed’in ekonomiyi desteklemek için
bu yıl üç faiz indirimi yapacağını fiyatlıyor. Ancak bu fiyatlamanın önden
yüklemeli olduğunu düşünüyoruz ve zamanla en fazla iki faiz indirimi
öngörecek şekilde dengelenmesini bekliyoruz.
Öte yandan, AB liderleri, ABD ile ticaret konusunda müzakere etmek istese de
bir anlaşma sağlanamayınca, çelik ve alüminyum tarifelerine karşı misilleme
planını açıkladı. Bu kapsamda, AB’nin karşı adımı iki aşamalı olacak. İlk olarak,
Trump döneminde uygulanan ve Biden döneminde askıya alınan vergiler 1
Nisan itibarıyla yeniden yürürlüğe girecek. İkinci aşamada ise 18 milyar euro
değerinde ek ABD ürününe yeni gümrük vergileri getirilecek. Gelişmeler takip
edilecek.
Öğle saatleri itibarıyla Altının ons fiyatı 2 bin 950 dolar seviyesinden işlem
görürken, Brent tipi ham petrol 70 dolar seviyesinin hemen üzerinde
bulunuyor. Öğle saatleri itibarıyla Bitcoin 83 bin dolar, Ethereum ise bin 900
dolar seviyelerinde işlem görüyor. Bugün yurt dışında TSİ 13:00’te Euro Bölgesi
sanayi üretimi, TSİ 15:30’da ABD şubat ÜFE verileri ve haftalık işsizlik maaşı
başvuruları açıklanacak
Tacirler Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.tacirler.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Konutder Başkanı Ramadan Kumova, bugün TÜİK tarafından açıklanan Şubat 2025 Konut Satış İstatistiklerini değerlendirdi.
Türkiye genelinde konut satışları 2025 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %20,1 oranında artarak 112 bin 818 olurken Ocak 2025 ile neredeyse aynı kaldığı görülüyor. İstanbul’da ise önceki yıla göre %18,4, Ocak ayına göre ise %2,3’lük bir artış söz konusu.
Sağlıklı piyasayı konuşabilmemiz için geçmişte olduğu gibi 1. El konut satışlarının toplam satıştaki payının %50’ler olması gerekir oysa bugün açıklanan rakamlarda bunun sadece %30 olduğunu görüyoruz.
Aynı şekilde kredili konut satışların da idealinin %50’lerde olması beklenirken 2025 yılının ilk iki ayında %14,9 seviyesinde gerçekleşti. Dengeli bir piyasa ortamının oluşması için kredi faizlerinin %1’in altına düşmesi ve arsa maliyetinin de %30’lara düşmesi ve konut yatırımcısına getirilen kredi kısıtlarının ortadan kaldırılması gerekir.
1. El konut satışları olması gerekenin sadece yarısı
Türkiye’de yıllık yeni konut ihtiyacının minimum 750 bin olduğunu düşünürsek, sürdürülebilir üretim koşullarının oluşması ancak aylık ortalamada 62 bin 500 1. El konut satışı ile sağlanabilir. Oysa ilk 2 ayın ortalaması 33.285 adet ile olması gerekenin sadece yarısı. İstanbul’da durum daha da kötü. İstanbul’da aylık ortalama 12 bin satış gerekirken 2025 ilk 2 ayında ortalama sadece 4.859 adet. Bu da olması gerekenin %42’si demek oluyor. İstanbul’da 39 ilçe var. Bu rakam ortalama ilçe başına sadece aylık 125 adet yeni konut satıldığını gösterir. İstanbul gibi bir metropol için bu oldukça düşük bir seviye.
Dolayısıyla 2024’ün ikinci yarısından itibaren toparlanma sürecine girse de konut piyasasının olması gereken dengeye kavuşabilmesi için gereken sıçrama henüz gerçekleşmiş değil. Kredi faizleri ve arsa maliyetlerinin düşmesi, 1. El satış oranlarının yükselmesi, konut yatırımcısına getirilen kısıtlamaların kaldırılması ile piyasada bir dengelenme oluşabilir. Bu koşullar sağlanmadan ne kira ne de konut fiyatları durur.
Tüm dünyada yabancıya konut satış pazarı büyüyor Türkiye ise kan kaybediyor
Öte yandan yabancıya satışta ise düşüş devam ederek Şubat’ta %21,1 düşüş gerçekleşti. Çok değil birkaç yıl önce 10 milyar dolarlık satış hedeflerinden bugün 2 milyar dolar gibi satış rakamlarını konuşur hale geldik. Tüm dünyada bugün yabancıya konut satışı pazarının büyüklüğü 400 milyar dolar seviyesinde önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu pazarın 600 milyar dolara çıkması bekleniyor ve biz Türkiye olarak bu pazarda sürekli kan kaybediyoruz. Bunu değiştirmek için yurtdışında reklam kampanyaları ve teşvikler artık kaçınılmaz.
BIST - 30 Yakın Vade
Güne hafif alıcılı bir açılışla başlayan sözleşmede yükseliş eğiliminin korunduğu bir fiyatlama takip ediliyor. Günün ilk yarısında 12.330,00 - 12.451,00 seviyeleri arasında hareket eden sözleşme, 12:55 itibariyle %0,70 oranında bir yükselişle 12.435 seviyelerinden işlem görüyor. Sözleşmede 12.450 - 12.475 aralığı ile 12.500 seviyesi kısa vadede direnç olarak izlenecektir. 12.500 direnci aşılabilir ve üzerinde kalıcılık sağlanabilirse 12.550 ve 12.630 seviyelerine doğru yükselişler yaşanabilir. Olası kâr satışlarında ise 12.375 - 12.330 aralığı ilk destek bölgesi olup, bu bölge altında 12.275 - 12.245 ve 12.170 seviyelerine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. Sözleşmede ilk olarak 5 ve 7 günlük ortalamalar (12.275 / 12.190) ile devamında 12.000 seviyesi altında kapanışlar yaşanmadığı sürece olası geri çekilmelerin sınırlı düzeltmeler olarak kalacağını ve yükseliş eğiliminin korunacağını değerlendiriyoruz.
Dolar/TL Yakın Vade
TCMB Başkanı Fatih Karahan yapmış olduğu konuşmasında, talep koşullarının dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermeyeceklerini, yüzde 24 olan yıl sonu enflasyon hedefine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtti. Son dönemde enflasyonda gerçekleşen gerilemenin baz etkilerinden ziyade sıkı para politikasının da etkisiyle ana eğilimdeki düşüşten kaynaklandığını değerlendirdi. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceklerini ve para politikasındaki kararlı duruşun, TL'ye yönelik ilgiyi destekleyeceğini belirtti. Günün geri kalanında, ABD'de ÜFE ve haftalık işsizlik maaşı başvuruları açıklanacak. Mart vadeli Dolar/TL sözleşmesi bugün 37,0410-37,0900TL arasında seyrediyor. Dolar/TL spot kuru saat 12:50 itibariyle 36,60'li seviyelerde bulunuyor. Dolar endeksi 103,66 civarında işlem görüyor.
Günün ilk bölümünde en fazla işlem gören pay vadeli sözleşmeleri: FEKGYO, FTHYAO, FYKBNK
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Teknik Analiz: S&P 500 CFD Endeksinde aşağı yönlü eğilim devam ediyor. Olası tepki yükselişlerinde endekste 5720
seviyesini direnç olarak takip etmeye devam edeceğiz. Bu direncin üzerinde gün sonu kapanışları gelmediği sürece
endeksteki geri çekilme eğilimi devam edebilir. Aşağı yönde ise 5535 seviyesi endekste destek olarak karşımıza çıkıyor.
Bu desteğin kırılması halinde endekste 5400 seviyesi test edilebilir.
Teknik Analiz: Dow Jones CFD endeksinde düşüş eğilimi sürüyor. 41000 seviyesini endekste yakın destek olarak takip
ediyoruz. Bu desteğin kırılması ve al?nda gün sonu kapanışları gelmesi halinde endekste aşağı yönde 40250 seviyesi
test edilebilir. Olası tepki yükselişlerinde ise 42100 seviyesi endekste direnç olarak karşımıza çıkıyor. 42100 direncinin
aşılması ve bu seviye üzerinde gün sonu kapanışları gelmesi halinde endekste 43000 direncine kadar tepki yükselişi
yaşanabilir
Teknik Analiz: Nasdaq CFD Endeksinde yatay eğilim ile fiyatlama hakim. Son olarak 19270 seviyesi üzerinde kalıcılık
sağlaması önemliydi. Bu seviyenin kırılması halinde satışların derinleşmesini bekleriz. Alt tarafta bulunan 19135
seviyesi diğer destek bölgesi olarak takip edilebilir. Öte yandan yukarı yönlü tepki hareketlerinin güç kazanması halinde
20000 seviyesini ana direnç noktası olarak takip etmeye devam ediyoruz.
Teknik Analiz: DAX CFD endeksi 22 günlük hareketli ortalama üzerinde kalıcı olamıyor. Hareketli ortalamanın denk
geldiği 22670 seviyesi güçlü direnç olarak karşımıza çıkıyor. Bu seviye üzerinde saatlik kapanışlar gelirse alımlar 23000
seviyesine doğru hız kazanabilir. Bu seviyenin de aşılması halinde zirve denemesi görebiliriz. Buna karşın kar
realizasyonları görülmesi durumunda 50 günlük hareketli ortalama olan 21845 seviyesi güçlü destek bölgesi olarak
takip edilebilir.
Teknik Analiz: Doğalgaz CFD’sinde aşağı yönlü hareketlilik tekrar güç kazandı. Yukarı yönlü eğilim için yükselen trend
içerisinde kalıcı olması önem arz eidyor. Burada kalmakta başarılı olamadı. 4.00 desteğinin de aşağı yönlü kırılması
halinde 50 günlkü hareketli ortalama olan 3.80 seviyesi destek olarak takip edilebilir. Buna karşın tepki alımları
görülmesi halinde bu alımların kalıcı olabilmesi için 4.33 seviyesinin aşılması gerekiyor. Bu seviyenin aşılması
durumunda ise 4.50 seviyesi direnç olarak izlenebilir.
İntegral Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.integralmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uluslararası derecelendirme kuruluşu JCR Eurasia Rating, dünyanın en büyük akrilik elyaf üreticisi Aksa Akrilik'i yüksek düzeyde yatırım yapılabilir kategoride değerlendirerek, Uzun Vadeli Ulusal Notunu "AAA (Tr) - (Stabil Görünüm)" olarak belirledi. Yeni değerlendirmeyle birlikte, Aksa Akrilik, Türkiye'nin en yüksek seviyede yatırım yapılabilir kredi notuna sahip şirketleri arasında yer aldı.
Dünyanın en büyük akrilik elyaf üreticisi Aksa Akrilik, JCR Eurasia Rating tarafından yapılan derecelendirmede, sağlıklı finansal yapısı ve güçlü kredi ödeme kapasitesi ile yüksek düzeyde yatırım yapılabilir kategorisindeki şirketler arasındaki yerini aldı.
JCR Eurasia Rating; Aksa Akrilik'in Uzun Vadeli Ulusal Kurum Kredi Rating Notu'nu "AAA (Tr)" olarak belirlerken, bu değerlendirme Aksa Akrilik'in güçlü finansal yapısını ve yüksek kredi ödeme kapasitesini bir kez daha teyit etti. Ayrıca, şirketin kısa ve uzun vadeli finansal yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki güvenilirliğine de dikkat çekildi.
Aksa Akrilik Genel Müdürü Didem Tunçbilek, "Bu değerlendirme, Şirket'imizin güçlü finansal yapısını ve sürdürülebilir büyüme stratejisini bir kez daha ortaya koyuyor. Türkiye'nin yatırım yapılabilir en yüksek kredi notlarından birine sahip olmak, bizim için büyük bir gurur kaynağı. Güçlü bilanço yapımız, yenilikçi Ar-Ge yatırımlarımız ve küresel pazardaki liderliğimizle büyümeye ve yatırımcılarımıza değer katmaya devam edeceğiz." dedi.
Değerlendirmede; şirketin kârlılık göstergelerin korunması, net işletme sermayesi, döviz bazlı gelir akışı gibi kriterlerin yanı sıra, ürün portföyündeki çeşitlilik ve karbon elyaf sektöründeki yatırımları dikkate alındı. Diğer taraftan, Aksa Akrilik'in güçlü Ar-Ge yetkinlikleri ve kurumsal yönetim ilkelerine uyum göstermesi ve rekabet avantajları da notun belirlenmesinde etkin rol oynadı.
KOD :TL002
VERI TIPI :REPO IHALE SONUC DUYURUSU
YAYIMLAYAN:TCMB PIYASALAR GENEL MUDURLUGU - TURK LIRASI PIYASALARI MUDURLUGU
ZAMAN ETIKETI:2025-03-13T12:00:00+03:00
IHALE NO 6,528
ISLEM TURU REPO
VADE 2025-03-20
TOPLAM TEKLIF TUTARI 1,000,000,000
KABUL EDILEN TUTAR 1,000,000,000
MINIMUM BASIT FAIZ 42.5
ORTALAMA BASIT FAIZ 42.5
MAKSIMUM BASIT FAIZ 42.5
MINIMUM BILESIK FAIZ 52.7
ORTALAMA BILESIK FAIZ 52.7
MAKSIMUM BILESIK FAIZ 52.7
KISMI
ACIKLAMA
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.