Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Doğan Trend’in temsil ettiği İtalyan Vespa, Ankara-Söğütözü’nde kapılarını açan Doğan Trend Otomobilite’de motosiklet tutkunlarıyla buluşmaya başladı. Vespa’nın hem satış hem de servis hizmetini müşterilerine sunan merkez aynı zamanda marka tutkunlarının yeni buluşma noktası oluyor. Vespa tarzı ile mobilite ihtiyaçlarını karşılamak isteyenler, merkezde en yeni modelleri yakından inceleme fırsatı elde ediyor.

Türkiye’de temsilciliğini Doğan Trend’in yaptığı, İtalya’nın tüm dünyaya scooter çılgınlığını yayan efsane markası Vespa, ülkemizdeki etkinliğini artırıyor. Ankara Söğütözü’nde yeni açılan Doğan Trend Otomobilite, yeni yatırım kapsamında Vespa’nın Türkiye’deki 24’üncü noktasıyla marka tutkunlarına hizmet veriyor. Vespa’nın en yeni modellerinin sergilendiği 201 metrekarelik showroom’a ek olarak, kapsamlı servis hizmetleri ve çok sayıdaki aksesuar seçenekleri de bu yeni merkez kapsamında müşteriler ile buluşuyor.

Doğan Trend Motosikletten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Acar, “Dünyaya scooter akımını yayan efsane marka Vespa’nın, Türkiye’deki etkinliğini artırmak için yatırımlarımızı ‘gaz kesmeden’ sürdürüyoruz. Ankara’daki Vespa tutkunlarına yönelik yeni merkezimiz ile satış ve servise ek olarak, marka tutkunları için bir buluşma noktasını da oluşturuyoruz. Hem mevcut Vespa kullanıcılarını hem de marka meraklılarını Ankara Söğütözü’ndeki 3’üncü hizmet noktamız Doğan Trend Otomobilite’de araçlarımızı yakından incelemeye davet ediyoruz” dedi.

Özgürlüğün simgesi Vespa
Scooter akımının öncüsü Vespa, en yeni teknolojiler ile ikonik tasarımı birleştiriyor. Sürekli geliştirilen, kendine has kişiliği ve estetik çekiciliğiyle Vespa GTS, geliştirilmiş süspansiyon ve disk frenlerle donatılmış 12 inç jantlarıyla her yolculuğu özel kılıyor. Klasik, Süper, Supersport ve Supertech temalarında 14 farklı renk seçeneğinin sunulduğu Vespa GTS, 125 ve 300 cc’lik motor opsiyonları ve çok sayıda aksesuarıyla bir kültürün parçası olanlara sesleniyor. Vespa’nın en yeni modellerinden Justin Bieber X Vespa, Primavera ve Sprint gibi içten yanmalı motor seçenekleri de yeni merkezde yakından incelenebiliyor. Vespa’nın elektrikli bir kalbe sahip çağdaş bir sanat eseri olan Elettrica modeli, Elettrica ve Elettrica Red olarak iki versiyonda 45 ve 70 km/s’ye ulaşabilen seçenekleriyle elektrikli mobilitedeki Vespa temsilcisi olarak dikkat çekiyor.

Doğan Trend Otomotiv Hakkında
Doğan Trend Otomotiv Ticaret Hizmet ve Teknoloji A.Ş., Doğan Holding çatısı altında otomotiv ve mobilite alanlarında faaliyet gösteriyor. 1961 yılında otomotiv ticareti yapmaya başlayan Doğan Grubu’nun 60 yıllık deneyimiyle; bünyesinde Suzuki, Suzuki Marine, Piaggio, Vespa, Motoguzzi, Aprilia, KYMCO, Wallbox, Silence, Gita ve MG gibi markalarının distribütörlüğünü barındırmaktadır. İkinci el ve perakende satış hizmetleri kapsamında suvmarket.com, vespastoreturkey.com ve scootermarket.com markalarıyla sektörde kiralama operasyonları ve e-ticaret alanında varlığını sürdürmeye ve büyümeye devam etmektedir. Teknolojik, müşteri odaklı ve keyifli bir deneyim sunan markaları tüketicilerle buluşturuyor. Marka temsilciliklerinin yanısıra ülke çapında bayileri ve perakende satış-servis noktaları ile kiralama operasyonları da bulunan Doğan Trend Otomotiv hakkındaki güncel bilgilere www.dogantrend.com adresinden ulaşılabiliyor.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Gülçin Demirbaş, Antalya’da yabancıya satışta Alanya’nın zirve konumunu koruduğunu belirterek, 2023 yılında sıfır 100 m2 bir dairenin yaklaşık 5.000.000 TL ile 6.000.000 TL arasında satıldığını ve son 3 yıldaki değer artışı oranının %750 - 850 arasında değiştiğini açıkladı.
EVA Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Gülçin Demirbaş, Alanya’ da en çok ikamet eden yabancı ülkelerin sırasıyla Rusya, Ukrayna, İran, Irak ve Almanya vatandaşları olduğunu belirterek, “Dolayısı ile çeşitli ırka sahip yabancıların ilçeye ekonomik açıdan katkısı oldukça yüksek. İlçede yabancılar ve yerli halk birbirini benimsemiş ve iç içe yaşamakta. İlçenin ekonomisi genel olarak turizm ve tarıma dayalıdır. Rusya Ukrayna savaşı da total nüfusu yaklaşık %20-25 oranında artırdı. 2020 yılında sıfır 100 m2 bir daire yaklaşık 600.000 TL ile 800.000 TL arasında pazarlanırken, 2021 yılında 2.000.000 TL ile 2.500.000 TL, 2022 yılında 3.500.000 TL ile 4.500.000 TL ve 2023 yılında 5.000.000 TL ile 6.000.000 TL arasında pazarlanmakta. 2020-2023 yılları değer artışı da yaklaşık %750 ile %850 arasında değişiyor. Kiralar ise %600 civarında bir artış gösterdi. Öte yandan 6 Şubat depremi ile birlikte satışlarda durgunluk yaşanırken bu durgunluk halen devam ediyor.” dedi.
Alanya’da yaşayan yabancılara yönelik sektörler artıyor
Alanya’nın yatırım piyasasının genellikle gayrimenkul piyasasını hareketlendirdiğini de sözlerine ekleyen Demirbaş, “Dolayısı ilçede hızlı bir şekilde gayrimenkul proje inşaatları devam ederken, tamamlanan inşaatların çoğunluğunun yabancıya satışa yönelik yatırımlar olduğu biliniyor. Yabancıların sürekli ikamet ile gayrimenkul yatırımlarının ve eğitim-konaklama yatırımının hızlı artacağı öngörülürken, Alanya’ da yaşayan yabancıların benimsedikleri tüketim alışkanlıklarına yönelik harcamaları ilçe ekonomisini ve istihdamı artırmaya devam ediyor. Alanya’da yaşayan yabancılara yönelik sektörler ve iş alanları hızla gelişme göstermektedir. Yerleşik yabancıların, kendi ülke vatandaşlarına yönelik gayrimenkul pazarlaması, danışmanlık hizmetleri, emlak sektörü, tercümanlık-rehberlik sektörü, kafe, restoran vb. işletmeler ile çeşitli faaliyetlerde bulundukları bilinmektedir. Bazı yerleşik yabancılar ilçe tanıtımlarında bulunarak ülkelerindeki kişileri yerleşme için Alanya’yı tanıtıyor.
Yabancı kaynaklı artış olan bölgelerle ilgili önlemler alınmalı
Öte yandan 1 Temmuz 2022 tarihinde Göç idaresinin aldığı karar ile Antalya Alanya’da; Kargıcak, Mahmutlar, Kestel ve Avsallar mahalleleri yabancı ikametine kapandı. Konut kiralayan yabancılar son dönemlerde ikamet alamaması sebebi ile yurtlarına dönüyor. Yabancıların bölgeyi yoğun tercihi ve yüksek kira vermeyi göze alması bölge kira fiyatlarının artışındaki en büyük neden. Önümüzdeki dönemde yabancı kaynaklı artış olan bölgelerle ilgili önlemler alınması gerektiğini öngörüyoruz. Örneğin yabancıya rayiç üzerinde kiraya verildiğinde aradaki farkın devlet tarafından alınması gibi yöntemler kira artış fiyatlarının önüne geçecek yöntemler olabilir. Aynı şekilde kirada taban kira fiyatı uygulaması ve bu konuda değerleme uzmanlarından destek alınması modellenebilir. “ şeklinde konuştu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Diablo Immortal Canavar Dolu Güncellemeyle Birinci Yaşını Dolduruyor
Yolculuk, Korunak'ın son genişleme paketiyle birlikte kendi görev serisine sahip yepyeni bir bölge, daha yüksek Cehennem zorlukları, her sınıf için yeni bir yetenek, bir açık dünya PvP etkinliği, yeni yan görevler ve çok daha fazlasını içeren yeni güncellemeleriyle devam ediyor.
CEHENNEMDE ÖNE ÇIKANLAR
" Kadimlerin Beşiği: Münzevi insanların yaşadığı bu gizemli adaya orada yaşayanlar Kadimlerin Beşiği diyor. Oyuncular 15 Haziran'da ana görev serisinin bir sonraki bölümüne başlayacak ve bununla beraber yan görevler, Ödül Avları ve düşman türleri keşfedecekler. Üstelik kahramanının cesaretini sınamak için daha da yüksek Cehennem zorlukları geliyor!
" Daha Fazla Silah: Oyuncular aynı anda iki silah seti donanabilecek. Karakterler için iki ilave birincil teçhizat yuvası eklenecek ve toplam yuva sayısı sekize çıkacak. Her silah seti kendi birincil ve ikincil silah yuvasına sahip, bu da çarpışmalarda her zamankinden daha fazla seçenek sunuyor.
" Daha Fazla Yetenek: Her sınıf 53. seviyede kilidi açılan ilave bir yetenek kazanacak, böylece faydalı grup etkileri sağlanarak ve hissedilen boşluklar doldurularak her sınıfın oynanış tarzı derinlik kazanacak.
" Güncellenmiş Helliquary Sistemi: Altı yeni Helliquary patronu ve Helliquary Hücumu adlı yeni bir oyun modu ile oyuncular aynı oluşum içerisinde bu patronlarla karşı karşıya gelecekler. Oyuncular her Cehennem zorluğunda ilerledikçe özel görünüm ödülleri kazanmak için savaşabilecekleri daha da fazla patronun kilidini açacak.
" PvP Fatih Etkinliği: Shassar'da Fahir aristokrasisinin acımasız oyunlar düzenlediği eski bir dövüş çukuru ortaya çıkarıldı. Sınırlı süreliğine oyuncular PvP Fatih etkinliğine katılarak efsanevi ödüller kazanabilir. Etkinlikte karşılaşmalara katılarak tamamlanabilen günlük vazifeler ve mücadeleler olacak.
" Ayrıca yakında yepyeni bir sınıfın çıkacağını unutma!
Daha fazla ayrıntı için: https://news.blizzard.com/en-us/diablo-immortal/23967319/steel-yourself-in-the-face-of-destruction-s-wake
Diablo Immortal ile ilgili tüm kaynaklar için basın sitesini ziyaret et: https://blizzard.gamespress.com/en/Diablo-Immortal

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye, Avrupa, Orta Asya ve Afrika’nın da bulunduğu 30 ülkede faaliyetlerini sürdüren Rönesans Holding, Rönesans Sağlık Yatırım (RSY) ile Türkiye’nin sağlık altyapısının yenilenmesi konusunda öncü rolünü sürdürüyor. Bu alanda uluslararası finansman kuruluşlarının iş birliğiyle önemli yatırımlara imza atan Rönesans Holding, aynı zamanda önemli ödüllerin de sahibi oluyor. Bunun son örneği Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile yapılan finansman anlaşmasına geldi.
 
Rönesans Sağlık Yatırım, EBRD ile sağlık altyapı yatırımlarında kullanmak üzere anlaştığı 75 milyon euroluk uzun vadeli finansman anlaşması ile, EMEA Finance Achievement Awards 2022’de (EMEA Finans Başarı Ödülleri 2022) ‘Sermayeye Çevrilebilir Kredi’ kategorisinde ‘En Başarılı Uzun Vadeli Finansman’ ödülünün sahibi oldu.
 
Küresel ekonomi ve finans dünyasının en önemli ödüllerinden birini kazanmış olmaktan duydukları mutluluğu paylaşan Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, “Sağlık altyapısına yönelik yatırımlarımız çerçevesinde EBRD ile uzun soluklu ve güçlü bir iş birliğimiz var. EBRD başta olmak üzere küresel finans kuruluşlarının ülkemizin sağlık altyapı yatırımlarına verdiği bu destek ve Rönesans’a duyulan bu güven bizler için kıymetli” dedi.
 
“Küresel liderler arasında yer almayı sürdüreceğiz”
Rönesans Sağlık Yatırım’ın Türkiye’de tamamlanan ve devam eden sağlık projelerinde toplam 9 bin yatak kapasitesi bulunduğunu hatırlatan Kayaalp, “Tamamlandığında iş ortaklarımızla birlikte sağlık alanında toplam 4.5 milyar Euro yatırımı hayata geçirmiş olacağız. Ancak burada rakamlardan daha önemlisi, yatırımlarımızın her birinin sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik kapsamında da dünyanın en iyi örnekleri arasında yer alması. Sağlık ve diğer sosyal donatı alanlarında, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın öncü şirketlerinden biri olmaya devam edeceğiz” dedi.
 
“Tüm yatırımlarımızda önceliğimiz, insana değer katmak, sürdürülebilir bir geleceği odağımıza almak. EBRD’nin sağlık sektörünü desteklemek için sunduğu 75 milyon euroluk uzun vadeli finansman da bu vizyon doğrultusunda, kurumsal yönetişim ve iklim riski yönetimini geliştirme yaklaşımına uygun bir şekilde kullanılıyor. Sağlık sektörü başta olmak üzere Türkiye’nin içinde bulunduğu 30 farklı ülkedeki diğer yatırımlarımızda da EBRD’yle iş birliğimizi bu vizyonla güçlendirerek büyütmeyi amaçlıyoruz” diyen Kayaalp, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Avrupa, Türkiye, Orta Asya ve Afrika’da bulunan 30 ülke ile geniş bir coğrafyadan bahsediyoruz. Bu geniş coğrafyada ciromuzun %70’ini Türkiye dışında faaliyet gösteren şirketlerimizden elde ediyoruz. Rönesans Holding olarak, Rönesans Sağlık Yatırım projeleri de dahil olmak üzere ortaklarımızla birlikte Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz yatırımların toplam tutarı 7 milyar Euro’ya ulaştı. Önümüzdeki 5 yıl içinde, Türkiye’de toplam 10 milyar Euro yatırım büyüklüğüne ulaşmayı ve Türkiye’nin gelişimine katkı sağlamaya devam etmeyi hedefliyoruz. Kazandığımız ödül de bu amaç doğrultusunda ilerlediğimizin bir göstergesi.”
 
Finansman, çevresel ve sosyal eylem planı kapsamında kullanılıyor
EBRD, 2009’dan bu yana Türkiye’de neredeyse tamamı özel sektöre olmak üzere yaklaşık 17 milyar Euro yatırım yaptı. Kurumsal yönetim ve sürdürülebilir kalkınmanın en yüksek standartlarını takip eden Rönesans Holding çatısı altındaki Rönesans Sağlık Yatırım’a yaptığı 75 milyon Euro tutarındaki uzun vadeli finansman, kurumsal yönetişim ve iklim riski yönetimini geliştirmek için kapsamlı bir “Çevresel ve Sosyal Eylem Planı” kapsamında kullanılıyor. Ayrıca Rönesans Sağlık Yatırım, daha önce EBRD, IFC ve CDC (Birleşik Krallık'ın eski kalkınma finans kurumu) tarafından hazırlanan kılavuz belgeye uygun olarak toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve taciz konusunda uygulanabilir adımlar atmaya devam ediyor. Rönesans Holding daha öncesinde EBRD’nin 2022 yılı Sürdürülebilirlik Ödülleri'nde de “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Ekonomik Kapsayıcılık” kategorisinde bronz ödülün sahibi olmuştu. Sağlık sektöründe insan kaynakları politika ve prosedürlerine eşitlikçi bir bakış açısı getirilmesini hedefleyen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi, elde edilen kazanımlar nedeniyle EBRD tarafından ödüle layık görülmüştü.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

37.960 yazılımcının katıldığı Stack Overflow anketinin sonuçlarına göre yıllık en çok kazandıran yazılım dili listesinin ilk sırasını 106 bin 644 dolar ile Clojure alırken en popüler yazılım dili seçilen JavaScript ise 65 bin 580 dolar ile son sıralarda yer aldı. Yazılım ve kodlama alanında eğitimler veren bir Laba markası geleceğin okulu robot_dreams’in Türkiye Ülke Müdürü Elif Tuzlakoğlu, yazılım alanındaki kariyer hedefi için bir yazılım dilinin ne kadar kazandırdığı önemli olsa da en çok tercih edilen ve kullanılan yazılım dillerinde iş bulma olasılığının daha yüksek olacağının unutulmaması gerektiğini söylüyor.

 

Yazılım ve kodlama dünyasında kariyer yapmak isteyenler için en çok talep gören yazılım dilleri ne kadar önemliyse hangi yazılım dilinin ne kadar kazandırdığı da o kadar merak konusu. 37.960 yazılımcının katıldığı Stack Overflow anketinin sonuçlarına göre yıllık en çok kazandıran yazılım dili listesinin ilk sırasını 106 bin 644 dolar ile Clojure alırken en popüler yazılım dili seçilen JavaScript ise 65 bin 580 dolar ile son sıralarda yer aldı. Yazılım ve kodlama alanında eğitimler veren bir Laba markası geleceğin okulu robot_dreams’in Türkiye Ülke Müdürü Elif Tuzlakoğlu, yazılım alanındaki kariyer hedefi için bir yazılım dilinin ne kadar kazandırdığı önemli olsa da en çok tercih edilen ve kullanılan yazılım dillerinde iş bulma olasılığının daha yüksek olacağının unutulmaması gerektiğini söylüyor.

 

En Çok Kazandıran Yazılım Dilleri

 

Araştırmaya göre sırasıyla JavaScript, HTML/CSS, SQL, Python ve TypeScript en popüler yazılım dilleri olurken bu dillerin ortalama yıllık kazançları ise 60 bin - 70 bin dolar bandında seyrediyor. robot_dreams Türkiye Ülke Müdürü Elif Tuzlakoğlu’na göre en çok kazandıran yazılım dillerinden bazıları, yazılımcılar tarafından çok sevilse de önemli birçoğu en korkulan diller listesinde. Bu programlama dillerinin yüksek maaşlı olması, çoğu yazılımcının kullanmak istemediği dillerle çalışma zorunluluğunu telafi etmesinden kaynaklanabilir. Sıralamaya göre dolar bazında en çok kazandıran yazılım dilleri şöyle:

 

Clojure: 106.644 dolar

Erlang: 103.000 dolar

F#: 95.526 dolar

LISP: 95.000 dolar

Ruby: 93.000 dolar

Elixir: 92.959 dolar

Scala: 92.780 dolar

Perl: 90.073 dolar

Go: 89.204 dolar

Rust: 87.047 dolar

OCaml: 86.948 dolar

Groovy: 85.320 dolar

Crystal: 84.690 dolar

Objective-C: 83.165 dolar

Bash/Shell: 81.666 dolar

Haskell: 80.250 dolar

Fortran: 80.000 dolar

Lua: 79.568 dolar

Swift: 78.468 dolar

PowerShell: 78.084 dolar

Julia: 77.966 dolar

APL: 75.932 dolar

COBOL: 75.592 dolar

Assembly: 75.000 dolar

Python: 71.105 dolar

Solidity: 70.368 dolar

TypeScript: 70.276 dolar

C#: 69.516 dolar

Kotlin: 69.318 dolar

SQL: 69.108 dolar

C++: 68.000 dolar

R: 67.734 dolar

C: 67.186 dolar

JavaScript: 65.580 dolar

Java: 64.572 dolar

SAS: 64.243 dolar

Delphi: 63.984 dolar

HTML/CSS: 63.984 dolar

VBA: 62.328 dolar

MATLAB: 57.588 dolar

PHP: 50.496 dolar

Dart: 43.724 dolar

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Samsung Electronics, yeni nesil yapay zeka yükseltme (Upscaling) teknolojisiyle güçlendirilen Odyssey OLED G9 oyun monitörünün (G95SC model) global lansmanını yaptı. Geçtiğimiz yıl pazara sunulan Odyssey OLED G8 (G85SB) modelinin başarısını sürdüren yeni monitör, OLED oyun dünyasında yeni bir çağ başlatmak üzere ürün yelpazesindeki yerini aldı.
 
Samsung Electronics Görüntüleme İş Kolundan Sorumlu Başkan Yardımcısı Hoon Chung yeni ürünle ilgili olarak "Samsung, Odyssey OLED G8 ile deneyimli oyuncuların taleplerini ve beklentilerini karşılamıştı. Şimdi ise benzersiz görüntü kalitesiyle donatılan Odyssey OLED G9'un tanıtımıyla, kullanıcılarımıza güçlü oyun monitörlerini sunmaktan heyecan duyuyoruz ve OLED oyun dünyasında çıtayı yükseltiyoruz" dedi.
 
1800R kavisli ve 49 inç boyutundaki Odyssey OLED G9, 32:9 oranında Dual Quad High Definition (DQHD; 5,120 x 1,440) çözünürlük sunan ilk OLED monitör olarak dikkat çekiyor. Yan yana konmuş iki QHD ekrana eşdeğer büyüklükte ve genişlikteki ekran oranı, kullanıcıları süper ultra geniş görüntülerle buluşturuyor. Ayrıca, 0.03 ms gri-gri (GtG) tepki süresi ve 240Hz yenileme hızı, oyunculara rekabet avantajı sunuyor.
 
Neo Quantum İşlemci Pro ile donatılan Odyssey OLED G9, bu özelliğiyle diğer OLED oyun monitörlerinden ayrışıyor. Derin öğrenme algoritması kullanarak görüntüleri yapay zeka desteğiyle analiz eden bu teknoloji, otomatik olarak parlaklığı ayarlıyor ve kontrastı artırıyor. Monitör, her pikseli ayrı ayrı düzeltererek netliği artırıyor.
 
AMD FreeSync™ Premium Pro teknolojisi ise Odyssey OLED G9'un süper akıcı oyun deneyimini daha da ileri taşıyor. DisplayHDR™ True Black 400 teknolojisi sayesinde monitör, oyun oynarken ya da herhangi bir içeriği izlerken net detaylar ve canlı renkler sunuyor.
 
Odyssey OLED G9, şık bir metal çerçeve içinde yer alan ince bir tasarıma sahip. Monitörün arka kısmında, ekran üzerindeki renklerle eşleşen gelişmiş bir aydınlatma teknolojisi kullanan ve kullanıcılar tarafından çok beğenilen CoreSync ve Core Lighting+ özelliği bulunuyor. Böylece içerikler ve oyunların görüntüsü daha canlı hale geliyor. Dahili stereo hoparlörler ise görüntüleri net seslerle tamamlıyor.
 
Canlı ekranda rakip tanımayan seçenekler
Samsung Gaming Hub ve Smart TV uygulamalarıyla gelen Odyssey OLED G9; video, oyun ve eğlence servislerine tek bir noktadan erişim sağlıyor. Kullanıcılar, bilgisayar veya mobil cihaz bağlantısına ihtiyaç duymadan, önde gelen içerik platformlarından (OTT/Over the Top) favori programlarını izleyebiliyor. Samsung Gaming Hub ayrıca, Xbox Game Pass ve NVIDIA GeForce Now gibi partnerlerin oyunlarını, tüm paketi indirmeden veya depolama alanına ihtiyaç duymadan, keşfetme ve oynama imkanı da sunuyor.
 
Multi View özelliği, kullanıcıların geniş ekrandan tam anlamıyla yararlanmasını sağlamak için aynı anda iki ekranda oyun oynamaya imkan tanıyor. Böylece oyuncular, birden çok monitör kurulumuyla uğraşmadan çoklu görevleri sürdürmenin keyfini çıkarabiliyor.
 
Odyssey OLED G9, oyun oynamaya veya içerikleri izlemeye göre optimize edilmiş bir deneyim sunan birçok kullanışlı işleve ve özelliğe sahip. HDMI 2.1 ve Mikro HDMI 2.1, Display Port 1.4 ve Auto Source Switch+ gibi çok yönlü bağlantı seçenekleri, tek bir merkezi USB bağlantı noktasına göre çok daha stabil bağlantılar kurarak, içeriğin kaynağından bağımsız bir görüntü deneyimi sunuyor. Yükseklik Ayarlı Stand (Height Adjustable Stand/HAS) ile kullanıcılar, mükemmel oyun oynama veya içerik izleme pozisyonlarını kendilerine göre ayarlayabiliyor.
 
Kullanıcıların farklı ihtiyaçlarına yanıt veren kapsamlı bir ürün yelpazesi sunan Odyssey OLED G9 serisinde aynı güçte OLED performansına sahip olan G93SC modeli de yer alıyor. Bu model, Gaming Hub veya Smart TV özelliklerini tercih etmeyenlere yönelik bir seçenek olarak öne çıkıyor.
 
Odyssey OLED G9 (G95SC) modeli, 12 Haziran'da dünya genelinde satışa sunuldu. G93SC modeli ise global olarak 2023 yılının üçüncü çeyreğinde piyasaya sürülecek. Yeni bir model lansmanının yapılacağı Odyssey Cup, 22 Haziran'da Samsung Odyssey Twitch kanalında gerçekleştirilecek. Odyssey Cup'ta 100 global oyuncu, Fortnite turnuvasında bir araya gelecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Gilead Türkiye, deprem bölgesinde kanser hastalarının tedavisine destek sağlamak amacıyla 'Hayat Bulan Fikirler' programı için ayırdığı kaynağı Kanser Savaşçıları Derneği ve Hacettepe Onkoloji Enstitüsü Vakfı’nın Hacettepe UMUT EVİ’ne bağışladı.
 
Depremin yaralarını dayanışma içerisinde birlikte sarabilmek için ilk günden itibaren tüm imkanlarını seferber eden Gilead Türkiye, bölgeye desteğe devam ediyor. Bu doğrultuda Gilead, 2013 yılında sağlık alanında yenilikçi fikirlerin geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla başlattığı, 'Hayat Bulan Fikirler' programı için ayırdığı 1 milyon TL’lik finansal kaynağını deprem bölgesine aktarma kararı aldı. Gilead bölgede kanser hastalarının tedaviye erişimlerine destek sunmak amacıyla söz konusu desteği Kanser Savaşçıları Derneği ve Hacettepe Onkoloji Enstitüsü Vakfı Umut Evi’ne bağışladı.
 
 
Gilead Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin, ülkemizi derinden etkileyen depremin ardından bölgede etkilenen yurttaşlarımızın yanında olmak için Gilead olarak seferber olduk diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Depremin ilk gününden itibaren gösterilen, bizim de parçası olduğumuz toplumsal dayanışma en büyük teselli ve umut kaynağımız oldu. Bölgede devam eden yardım çalışmalarının kesintisiz olarak sürdürülmesi bölge halkının iyileşme süreci için büyük önem taşıyor. Kanserle yaşayan bireylerin tedavilerinin aksamaması hayati bir önem taşıdığından Gilead olarak Kanser Savaşçıları Derneği ve Hacettepe Onkoloji Enstitüsü Vakfı Umut Evi’ne yaptığımız bağışla bölgedeki desteğin bir parçası olmaya devam edeceğiz.”
 
 
 
Kanser Savaşçıları Derneği Başkanı Dr. Belma Kurdoğlu Akgün Derneğin bölgedeki çalışmalarını şu sözlerle aktardı:
 
“Bölgeye giderek, kanser tanılı hastaların ihtiyaçlarının analizi ve öncelikli gereksinimlerin karşılanması amacıyla yerel yönetimden ve sağlık kuruluşlarından birçok yetkiliyle toplantılar gerçekleştirdik, hasta ve hasta yakınlarıyla buluştuk. Öncelikli hedefimiz bu hastaların tedaviye ulaşımını sağlamak. Şimdi bunun için gerekli koordinasyonu sağlamaya çalışıyoruz. Ayrıca hasta yatağı, kolostomi torbası, tekerlekli sandalye…vb gibi ihtiyaçlarını da karşılıyoruz. Amacımız, depremden etkilenen kanser hastalarına bu zorlu süreçte destek olarak bu dönemi bir nebze olsun rahat geçirmelerini sağlamak. Tüm bu çalışmaların hayata geçirilmesinde Gilead’ın katkıları ve iş birliği hem derneğimiz hem de bölgedeki kanser savaşçılarımız için çok değerli. Umarız bu iş birliğimiz, deprem yaraları tümüyle iyileşinceye kadar devam eder ve biz daha çok depremzede savaşçımızın hayatına dokunabiliriz.”
 
Hacettepe Onkoloji Enstitüsü Vakfı Başkanı Prof. Dr. Emin Kansu Hacettepe UMUT EVİ’nin çalışmalarına şu sözlerle dikkat çekti:
“Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü (önceki adıyla Onkoloji Enstitüsü) kanserle savaşta çağdaş düzeye ulaşmak ve evrensel kanser savaşına katkıda bulunmak amacıyla 1997 yılında Hacettepe Onkoloji Enstitüsü Vakfı (HOEV)’nı kurmuştur. HOEV, ulusal ve uluslararası kanser örgütleriyle iş birliği içinde kanser araştırmaları ile eğitimini desteklemekte, kanserli hastalarına ve ailelerine özellikle tedavileri süresince karşılaştıkları sorunları çözmeye çalışmaktadır.
Kurulduğu günden bu yana kanser araştırma ve araştırmacılarının desteklenmesi, kanser hastaları ve ailelerine yardım, kanser konusunda bilinçlendirici bilimsel ve eğitsel çalışmalar gibi pek çok faaliyete imza atan Hacettepe Onkoloji Enstitüsü Vakfı (HOEV), ülkemizde bir ilk ve dünyanın da sayılı örneklerinden biri olmak üzere, Uluslarararası Kanser Savaş Örgütü (UICC)’nün desteğiyle 2006 yılında “Umut Evi” idealini de hayata geçirmeyi başarmıştır.
Hacettepe Umut Evi, mali durumları zor erişkin ve çocuk kanser hastalarına aileleriyle birlikte tedavileri süresince güvenli, temiz ve maddi açıdan uygun şartlarda konaklama imkanları sağlamaktadır. Hacettepe Umut Evi, Hacettepe Onkoloji Hastanesi’nin arkasında yürüme mesafesinde olan 10 oda, 24 saat sıcak su, asansör, geniş bir bahçe ve 7/24 sürekli güvenlik personeline sahiptir. Konaklama ücretleri çok düşüktür ve Hacettepe Umut Evi için en uygun tanım, kanser hastaları ve yakınları için “Evden Uzakta bir Ev” dir.
Güneydoğu’da yaşadığımız deprem felaketi binlerce insanı etkiledi, ancak bazı gruplar için bununla baş etmek çok daha zor oldu. Kanser hastaları ve çocuklar, özellikle de kanser tedavisi gören hasta çocuklar ve aileleri bu grupların başında geliyordu. Depremzede kanser hastalarının bir bölümünün Hacettepe Umut Evi’nde kalmalarının istenmesine rağmen dışarıdan herhangi bir maddi destek almamız mümkün olamadı.
 
Depremden etkilenen kanser hastaları ve çocuklar ile ailelerine umut olabilmek ve tedavileri süresince evlerinde hissedebilecekleri bir ortamı sağlayabilmek ve güçlerimizi birleştirmek amacıyla yakın çevremizdeki dostlarımıza, ülkemizin önde gelen farmasötik sanayi ve medikal kuruluşlarına bir bağış kampanyası başlattık. Bu yardım kampanyamızı önemseyen hayırsever vatandaşlar, yakın arkadaşlarımız, çeşitli kurum ve kuruluşlar ile GILEAD Türkiye firması konuya çok duyarlı davranarak Vakfımıza ve Hacettepe Umut Evi’ne depremzede kanser hastaları ile ailelerinin ihtiyaçlarında kullanılmak üzere önemli bağışlarda bulunarak çalışmalarımıza destek verdiler. Yaşamakta olduğumuz bu zor günlerde kanser hastaları ve ailelerinin Hacettepe Umut Evi’nde sorunsuz konaklamalarının karşılanmasına ve devamına imkan sağlayanlara şükran borçluyuz.”
 
Gilead Türkiye çalışanları ile seferber
 
Depremin hemen ardından global seviyede tüm imkanlarını seferber eden Gilead Vakfı, yardım çalışmalarına destek olmak amacıyla yerel sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapan International Medical Corps ve Direct Relief'e bugüne kadar 1 milyon dolar bağış gerçekleştirdi.
 
Aynı zamanda, insani yardım çabalarını desteklemek için dünya genelinde çalışanlarının katılımını üç katına çıkardığı kampanya kapsamında toplanan gelirler, Türk Kızılay gibi sivil toplum kuruluşlarına bağışlanmaya devam ediyor.
 
 
 
Gilead Hakkında
 
Gilead, henüz karşılanmamış tıbbi ihtiyaçlar alanında yenilikçi tedaviler keşfeden, geliştiren ve bunları hastaların kullanımına sunan araştırmaya dayalı bir biyofarmasötik ilaç şirketidir. Şirketin misyonu, tüm dünyada ölümcül hastalıklara yakalanmış hastaların bakımında gelişme sağlamaktır. Merkezi Foster City, Kalifornia’da olan Gilead dünya genelinde 38 ülkede faaliyetlerini yürütmektedir. Gilead, 35 yılı aşkın süredir HIV/AIDS, hepatit B, hepatit C, eflamasyon, onkoloji ve sistemik mantar enfeksiyonları alanlarında yenilikçi tedaviler geliştirmeye odaklanarak bu hastalıkların ölümcül hastalıklar olmaktan çıkıp, yönetilebilir hastalıklara dönüştürülmesi yolundaki çabalara destek olmaktadır. Gilead, ilaca erişimin sınırlı veya olmadığı bölgeler de dahil olmak üzere, dünyanın her yerinde yaşamı tehdit eden hastalıklarla mücadele eden milyonlarca hastaya sunulan bakımı iyileştirmek için çalışmaktadır. Bu ülkelerle yürütülen ortak programlar sayesinde dünya genelinde 14 milyondan fazla kişinin Gilead’ın veya şirketin üretim ortaklarından birinin sağladığı tedaviye eriştiği tahmin edilmektedir. www.gilead.com
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İnci Holding’in açık inovasyon programı İnci Radar, girişimcilere otomotivin geleceğini şekillendirme fırsatı sunuyor. İnci Radar, Maxion İnci Jant Grubu’yla birlikte girişimci firmalara “Jantın zarar görmesini önlemek için yeni yüzey koruması belirlememize yardımcı olun” çağrısında bulundu. Çağrıya katılmak isteyen firmalar, başvurularını 30 Haziran 2023 tarihine kadar https://inciradar.com/ üzerinden yapabilecekler.

Üç modüllü kapsayıcı yapısı ile geliştirdiği teknolojiye değer katan İnci Radar, teknoloji alanında faaliyet gösteren girişimcileri, İnci Holding ve ağındaki tüm profesyonellerle bir araya getirerek girişimcilere işlerini büyütme, sektör oyuncuları ise mevcut sorunlarına çözüm fırsatları bulabilecekleri bir ekosistem sağlıyor.

3 farklı alanda destek sunuyor

Karşılıklı sinerji oluşturulabilmesi için İnci Radar’a, İnci Holding’in stratejik odak alanlarıyla paralel şekilde enerji depolama, Endüstri 4.0, otomotiv, tedarik zinciri-lojistik ve endüstride sürdürülebilirlik alanlarında çözüm sunacak teknoloji şirketleri başvurabiliyor. Program, ağ oluşturma, mentorluk-danışmanlık ve doğrudan yatırım fırsatı olmak üzere 3 farklı alanda sunduğu desteklerle, girişimcilere büyüme odaklı değer katmayı amaçlıyor.

Programa kabul edilen girişimler, İnci Holding ve ağında yer alan sanayi kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, kamu kuruluşları, yatırımcılar ve mentorlar gibi tüm paydaşlara ulaşma fırsatı yakalıyor; bu girişimlere ayrıca eşleştirme ve danışmanlık desteği de sunuluyor. Teknoloji firmasının geliştirdiği çözüm önerisi, İnci Holding Grup şirketlerinin ve tedarikçilerinin iş problemlerine yönelik ise Pazar Uyumu Testi de yapılabiliyor.

İnci Radar girişimcileri yatırım fırsatları için ise, İnci Holding’in stratejik yatırımcısı olduğu Vinci Girişim Sermayesi şirketiyle doğrudan görüşme ve kendini tanıtma imkanı bulabiliyor.

Programla ilgili tüm detaylara, https://inciradar.com/ web sitesi üzerinden ulaşılabilir.

Maxion İnci Jant Grubu ile ilgili tüm detaylara https://www.maxionwheelsturkey.com/ web sitesi üzerinden ulaşılabilir.