Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Güney Kıbrıs Maliye Bakanlığı yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs'a kayıtlı şirketler
tarafından yönetilen Rusya'ya ait yaklaşık 1,2 milyar euroluk varlığın, Rusya'nın
Ukrayna'yı işgalinin ardından uygulanan yaptırımlara uygun olarak dondurulduğu
bilgisini verdi.

 Bakanlık Associated Press'e bu varlıkların "büyük çoğunluğunun" Avrupa Birliği
kredi kurumlarında tutulduğunu ve tüm miktarın Güney Kıbrıs'taki bankalar
tarafından dondurulan 105 milyon euroyu geçtiğini söyledi.

 Bakanlık bu bilgiyi, Avrupa Komisyonu üyesi Didier Reynders'in geçen hafta Güney
Kıbrıs'ın Rusya'ya ait varlıkların dondurulmasında geride kaldığını söylemesine
cevaben verdi.

 Reynders, diğer AB üye ülkelerinin her birinin 2-4 milyar euro değerindeki Rus
varlığını dondurduğunu söylerken, Güney Kıbrıs'ın yaklaşık 100 milyon euro olarak
bildirdiği miktarın "biraz düşük göründüğünü" söylemişti.

JPMorgan Chase & Co CEO'su Jamie Dimon, bankanın iflas eden First Republic Bank'ı
satın almasından haftalar sonra zor durumdaki başka bir bankayı satın almalarının
"olası olmadığını" söyledi.

 Dimon, "First Republic Bank, diğer girişimlerin yanı sıra varlığımızın büyümesine
daha fazla yardımcı olacak" dedi ve bankayı entegre etme sürecinde olduklarını da
sözlerine ekledi.

UBS Group, zor durumdaki İsviçreli rakibinin kurtarılmasını tamamlamaya hazırlanırken
yaptığı bir sunumda, Credit Suisse Group'un devralınmasından yaklaşık 17 milyar dolarlık
bir mali darbe beklediğini söyledi.

 UBS, birleşik grubun aktif ve pasiflerinin rayiç değer düzeltmelerinden 13 milyar
dolarlık bir negatif etki tahmin ediyor. Banka ayrıca, UBS'e ilişkin potansiyel dava
ve düzenleyici maliyetleri nedeniyle 4 milyar dolar öngörüyor.

 Bununla birlikte UBS, Credit Suisse'i defter değerinin bir kısmı karşılığında satın
alarak kaynaklanan 34,8 milyar dolarlık bir defaya mahsus bir kazanç elde edeceğini
de tahmin etti.

Bütçe Bakanı Gabriel Attal, Fransız makamlarının temettü ödemeleriyle bağlantılı
vergilerden kaçınmak için kullanılan bir plandaki rolleri olduğu iddiasıyla çok
sayıda bankadan 2,5 milyar euroluk geçmiş vergileri geri almaya çalıştıklarını söyledi.

 Attal, rakamı, hükümetin bu tür vergilerden kaçınmak için tasarlanmış cum-cum olarak
bilinen işlemlerden devlet maliyesine yönelik potansiyel kayıpları ilk kez ölçtüğü
Senato oturumunda verdi.

 Taleplerin hangi bankalara yönelik olduğuna dair bilgi vermeyen Attal, kaybedilen
vergi gelirlerinin miktarının belirlenmesi için çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) raporunda, Çin ekonomisinin bu yılki büyümesine dair beklenti yüzde 5,3’e yükseltildi.

BM tarafından dün yayımlanan dünya ekonomisinin görünümüne ilişkin raporda şöyle denildi: “Enflasyon ve faizin yükseldiği ve belirsizliklerin arttığı bir dönemde, küresel ekonominin güçlü bir şekilde toparlanması kasvetli görünüyor. COVID-19 salgınının etkilerinin devam etmesi, iklim değişikliğinin ciddileşmesi ve makro ekonomik yapıda mevcut sınamalar gibi unsurlardan dolayı, dünya ekonomisi uzun vadede düşük büyüme riskiyle karşı karşıya bulunuyor.”

Dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 2,3, önümüzdeki yıl yüzde 2,5 büyüyeceği tahmini ileri sürülürken, bu sene Çin ekonomisine dair büyüme beklentisi yüzde 5,3’e, ABD ekonomisine dair beklenti yüzde 1,1’e yükseltildi, Avrupa Birliği ekonomisinin yüzde 0,9 büyüyebileceği kaydedildi.

Rapora göre, dünyadaki belli başlı ekonomilerin büyümelerine yönelik beklentilerin yükseltilmesine rağmen, kredi şartlarının sıkılaştırılması ve finansman maliyetinin yükselmesi nedeniyle, gelişmekte olan birçok ülkenin büyüme görünümü kötüleşiyor.

Raporda, Afrika, Latin Amerika ve Karayipler’de bu yıl kişi başına düşen gayri safi yurt içi hasılada hafif artış kaydedilebileceği tahmini ortaya konulurken, en az gelişmiş ülkelerin bu yıl yüzde 4,1, önümüzdeki yıl yüzde 5,2 büyümesinin beklendiği ve bu büyümelerin BM 2023 Sürdürülebilir Gelişme Gündemi’nde belirlenen yüzde 7’lik hedefin çok altında olduğu bildirildi.

 - CRI -

Nasıl Bir Ekonomi (NBE) gazetesinde yayınlanan habere göre; Merkez Bankası kararıyla, gerçek kişi hesaplarında yüzde 10 TL dönüşümünü sağlayamayan bankalar, 26 Mayıs-28 Temmuz 2023 tarihleri arasında eksik kalan kısım için 6 ay süreyle menkul kıymet tesis edecek. 28 Temmuz sonrası için dövizden TL’ye ek dönüşüm oranı eşiği yüzde 30’a yükselecek. Oranı tutturamayan banka, bu tarihten sonra hedef tutana kadar ek yüzde 10 menkul kıymet blokesi yapacak.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Menkul Kıymet Tesis Hakkında Tebliğ’de değişikliğe gitti. Resmi Gazete'de yayımlanan değişikliğe göre gerçek kişi ek dönüşüm oranına göre menkul kıymet tesisine ilişkin geçici uygulama eklendi.

TCMB 26 Mayıs-28 Temmuz tarihleri arasında gerçek kişi Döviz hesabından TL’ye yüzde 10’luk dönüşüm hedefini yakalayamayan bankalar eksik kalan kısım kadar menkul kıymet tesisi yükümlülüğü getirdi.

Eklenen geçici 11’inci maddede “28/7/2023 (dâhil) hesaplama tarihine kadar uygulanmak üzere, mevduat ve katılım bankalarının tabi oldukları muhasebe standartları ve kayıt düzeni esas alınarak Merkez Bankasınca belirlenen usul ve esaslara göre bankalarca hesaplanacak gerçek kişi yabancı para mevduat/katılım fonundan Türk lirası mevduat/katılma hesabına ek dönüşüm oranına göre 26/5/2023 hesaplama tarihinden itibaren ilgili hesaplama döneminde yüzde 10,00’ın altında ek dönüşüm yapılması halinde eksik kalan tutar kadar menkul kıymet bloke olarak tesis edilir” ifadelerine yer verildi.

Bu oran Nisan ayında yapılan düzenlemede yüzde 5 olarak tanımlanmıştı. Düzenleme hem gerçek hem de tüzel kişileri kapsıyordu. Yeni düzenlemede sadece gerçek kişiler için hedefler güncellendi. Tüzeller için ise eski oranlar yürürlükte kalmaya devam edecek

https://www.ekonomim.com/ekonomi/bankalara-tlye-donusum-icin-yeni-esik-haberi-694810

ABD endeksleri kırılganlıktan sıyrılmakta zorlanırken özellikle
borçlanma tavanına ilişkin endişelerin varlığını koruduğunu
görüyoruz. Kritik 1 Haziran tarihi yaklaşırken ABD Başkanı Biden dün
Beyaz Saray'da Kongre liderleriyle bir kez daha bir araya geldi.
Görüşmeden herhangi bir sonuç alınamamış olsa da Temsilciler
Meclisi Başkanı McCarthy görüş ayrılıklarına rağmen hafta sonuna
kadar anlaşmanın mümkün olduğunu ifade etti. Şirketler tarafında
ise Home Depot’nun 2023 yılı tahminlerini aşağı yönlü revize etmesi
risk iştahını olumsuz etkileyen faktörler arasında yer aldı.
Makroekonomik veriler ise karmaşık bir görünüm sergiliyor. Bu
noktada perakende satışlar beklentilerin altında kalırken sanayi
üretimi ise beklentilere (%0,0) kıyasla çok daha iyi bir tablo (+%0,5)
ortaya koydu. Verinin ardından ise kısa vadeli tahvil faizlerinde yukarı
yönlü eğilimin güç kazandığını gördük. Bunun hisse senetlerine
yansıması ise sınırlı negatif oldu. Mevcut durumda Fed’in Haziran
ayında faiz artırımına gitmesine %20 civarında olasılık veriliyor. Fed’e
dair beklentiler için son derece düşük olan bu oran aslında faiz
artırımı olmayacağı ile neredeyse eşdeğer kabul edilebilir. Ancak
burada önemli olan nokta bu ihtimalin giderek artış göstermesi. Öyle
ki bundan 10 gün önce %8’ler civarında rakamlar görüyorduk.

 ÜNLÜ Menkul
  unlumenkul.com
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Pacific Investment Management Co.'ya göre, bölgesel banka krizinin ardından
potansiyel kredi stresinden korunmak isteyen ABD şirket tahvili yatırımcıları,
portföylerine belirli orta gelirli gelişmekte olan ülkelerin tahvillerini
ekleyebilir.

 Şirketin gelişmekte olan piyasa tahvil bölümü başkanı Pramol Dhawan, para
yöneticilerinin siyasi ve ekonomik döngüler aracılığıyla "zamanın testine
dayanması gereken iyi iş modellerine" sahip Meksika, Hindistan, Vietnam ve
Endonezya gibi ülkelerin borçlanma kağıtlarına bakması gerektiğini söyledi.

 Dhawan, bunların temerrüde düşme riskinin çok az olduğunu ve ABD şirketlerinin
aksine, finansal stresle başa çıkmak için yerel veya rezerv para birimlerinde
veya Uluslararası Para Fonu'ndan borçlanma dahil daha geniş araçlara sahip
olduklarını söyledi.