Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyanın lider kripto varlık platformu ve Web3 şirketi Bitget, kullanıcı güvenliğini sağlamak amacıyla oluşturulan Koruma Fonu’na (Protection Fund) ilişkin Mayıs 2025 raporunu yayımladı. Fon, Mayıs ayında 725,1 milyon dolarlık yeni bir zirve değerine ulaşarak kuruluşundan bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Aşırı piyasa koşullarında kullanıcı varlıklarını korumak amacıyla oluşturulan fon, ay boyunca istikrarlı bir büyüme göstererek ortalama 673,5 milyon dolar seviyesinde değerlendi.

İlk olarak 300 milyon dolarlık bir rezervle hayata geçirilen fon, BTC varlıklarının değer kazanması ve Bitget’in piyasa sigortası stratejisine odaklanması sayesinde yüzde 140’tan fazla büyüme gösterdi. Fonun değeri Bitcoin fiyatına bağlı olarak değişkenlik gösterdi. Mayıs ayı performansı ise BTC’nin 110.000 doların üzerinde işlem gördüğü dönemlerle desteklendi.

Bu seviyedeki sermaye rezervi, Bitget’i kullanıcı varlık güvenliği açısından küresel olarak en üst düzey borsalardan biri konumuna getiriyor. Kripto piyasasındaki dalgalanmaların devam ettiği bir ortamda fonun değerinin artması, platformun dayanıklılığının önemli bir göstergesi oldu.

2022 yılında 300 milyon dolarlık başlangıç sermayesiyle kurulan Koruma Fonu, Bitget’in istikrarlı büyümesi ve akıllı finansal yönetimi sayesinde boyutunu iki katından fazla artırdı. Bitget’in güvenlik altyapısı yalnızca milyonlarca dolarlık Koruma Fonu ve yüzde 100’ün üzerinde Rezerv Kanıtı (Proof of Reserves) ile sınırlı kalmayan, çok katmanlı kapsamlı bir sistem üzerine inşa edildi.

Bitget COO'su Vugar Usi Zade, kullanıcılara yönelik rekor düzeyde artan koruma fonuna ilişkin şunları anlattı: “Bitget’in güvenlik mimarisi, gelişmiş ve çok katmanlı koruma temelleri üzerine kurulu. Özellikle bu alanda yer alan tüm tehditlere rağmen, Bitget olarak 2018’den bu yana hiçbir güvenlik ihlali yaşamadık. Kullanıcı varlıklarını koruma amacıyla oluşturulan ve değeri 725 milyon dolar olan Koruma Fonumuz ile güçlü bir güvenlik ağı sağlıyoruz. Kullanıcı varlıklarını korumaya kararlı olduğumuzun bir kez daha altını çizmek istiyoruz. Kullanıcılarımız ve onların güvenliği bizim için en önemli konular arasında yer alıyor.”

Kurumsal ve bireysel yatırımcıların risk yönetimine artan ilgisiyle birlikte, Bitget’in Koruma Fonu’nun büyüyen hacmi, platformun dayanıklılığının ve güvenilirliğinin temel bir unsuru olmaya devam ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Çin'in otomotiv alanındaki ihracat lideri Chery, Dünya Çevre Günü (5 Haziran) kapsamında çığır açan yenilikler ve küresel girişimlerle sürdürülebilirliğe olan bağlılığını güçlendirdi. Bu noktada şirketin amiral gemisi teknoloji markası Chery Süper Hibrit (CSH), yüzde 46,5 termal verimlilik sağlayan dünyanın en iyi 5. nesil hibrite özel motoruyla bu taahhüdü temsil ediyor. Yenilikçi sürekli değişken elektrikli hibrit DHT şanzıman ve yüksek performanslı hibrit bataryadan oluşan CSH, benzeri görülmemiş bir genel sistem sinerjisi ortaya koyuyor. Bu teknik atılım, hibrit araçların performans parametrelerini kökünden yeniden tanımlıyor. Sistem, dur-kalk şehir içi trafiğinde devrim niteliğindeki "tersine verimlilik" özelliğini ortaya koyuyor. Yoğun trafikte daha fazla yakıt tasarrufu sağlıyor ve boş batarya modunda bile 100 km'de sadece 4,5 litre yakıt tüketiyor.

Fortune China ESG Etki Listesi'nde üst üste iki yıl yer alan Chery, Dünya Çevre Günü (5 Haziran) kapsamında çığır açan yenilikler ve küresel girişimlerle sürdürülebilirliğe olan bağlılığını güçlendirdi. Bu kapsamda Chery Süper Hibrit (CSH) teknoloji markasıyla yenilikçi modellerini destekleyen otomobil üreticisi, düşük yakıt tüketimiyle mobiliteyi yeniden tanımladı. Bununla birlikte Chery, taahhüdü olan olağanüstü yakıt verimliliğinin de ötesine geçerek çevresel sorumluluğu tüm değer zincirine yaymayı sürdürüyor. Chery, araştırma ve geliştirmeden üretime, tedarik zinciri yönetiminden sosyal girişimlere kadar çevre dostu kurumsal duruşu ve gezegenimizi koruma konusundaki liderliğini ortaya koyuyor.

CSH küresel düşük karbonlu mobiliteye teşvik ediyor
Chery, çevre dostu üretime geçişi ile küresel çift karbon ayak izi hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir adım atarak bu dönüşümde öncü olduğunu kanıtlamış durumda. Bununla birlikte Chery, çevre dostu ve düşük karbonlu kalkınmayı kurumsal stratejisinin temel taşı olarak belirledi. Marka, ilk tasarımdan, malzeme tedariğine, üretimden son kullanıcı operasyonuna ve sonrasına kadar tüm ürün yaşam döngüsünü kapsayan sektörün en etkin karbon azaltma çerçevesi oluşturdu. Sürdürülebilir operasyonlara yönelik bu kapsamlı yaklaşım, çok değerli sonuçları beraberinde getirdi. Bunun kanıtı da Chery'nin beş üretim tesisinin Çin'in prestijli ulusal "Çevre Dostu Fabrika" sertifikasına layık görülmesi oldu. Bu sertifika, üretim sürecinin olağanüstü sürdürülebilirliğinin açık bir kanıtı. Bu başarı, sürekli teknolojik yenilik ve çevre dostu araçların geliştirilmesi için sağlam bir temel oluşturuyor ve Chery'nin çevre dostu endüstriyel uygulamalardaki liderliğini güçlendiriyor.

Yüzde 46 oranında termal verimlilik sunuyor
Chery'nin teknoloji felsefesinin merkezinde, yakıtın son damlası ve elektrik enerjisinin her bir birimini en iyi şekilde değerlendirerek enerji verimliliğinin sürekli olarak optimize edilmesine odaklanmak yer alıyor. Bu noktada şirketin amiral gemisi teknoloji markası Chery Süper Hibrit (CSH), yüzde 46,5 termal verimlilik sağlayan dünyanın en iyi 5. nesil hibrite özel motoruyla bu taahhüdü temsil ediyor. Yenilikçi sürekli değişken elektrikli hibrit DHT şanzıman ve yüksek performanslı hibrit bataryadan oluşan CSH, benzeri görülmemiş bir genel sistem sinerjisi ortaya koyuyor. Bu teknik atılım, hibrit araçların performans parametrelerini kökünden yeniden tanımlıyor. Sistem, dur-kalk şehir içi trafiğinde devrim niteliğindeki "tersine verimlilik" özelliğini ortaya koyuyor. Yoğun trafikte daha fazla yakıt tasarrufu sağlıyor ve boş batarya modunda bile 100 km'de sadece 4,5 litre yakıt tüketiyor. Sistem, otoyol sürüşlerinde güçlü bir hızlanma sunarken fısıltı kadar sessiz kalarak performans ve konforu mükemmel bir şekilde dengeliyor. Chery, teknoloji bütünlüğüne yönelik bu yaklaşımıyla düşük karbonlu ulaşıma küresel geçişi hızlandırıyor ve daha fazla tüketicinin akıllı, verimli ve çevre dostu seyahat çözümlerinden yararlanmasını sağlıyor.

Chery, çevreyi korumak için küresel bir ittifak kuruyor
Chery'nin çevre vizyonu teknolojik atılımların ve ürün tanıtımlarının çok ötesine geçiyor. Dünya çapında etkili bir şirket olan Chery, farklı kıtalarda gerçekleştirdiği çevresel girişimlerle sosyal sorumluluklarını aktif olarak yerine getiriyor. Bu kapsamda Chery, çevre koruma, hedefli yoksulluk azaltma, afet yardımı ve eğitim alanlarında dünya genelinde kapsamlı hayır programları uyguladı. Chery, bu somut adımlarla küresel topluma katkı sağlamayı sürdürürken aynı zamanda kurumsal çevre sorumluluğu için de yeni standartlar belirledi.

Ayrıca Chery, çevre koruma alanında, Uluslararası Doğa Koruma Birliği'ne (IUCN) küresel "Doğayı Koru" programı için 3,5 milyon dolar bağışlayarak özel stratejik öngörüsünü ortaya koydu. Bu iddialı program, sürdürülebilir su yönetiminden deniz ekosistemlerinin restorasyonuna ve biyolojik çeşitliliğin korunmasına kadar tüm insanlığı etkileyen acil çevre sorunlarını ele alıyor.

Ayrıca bu destek sadece finansal yönden değil Chery'nin uluslararası iş birliğini teşvik etme konusundaki uzun vadeli taahhüdünü gösteriyor. Bu girişim, küresel uzmanlık ve kaynakları bir araya getirerek gezegenimizin en acil çevresel tehditlerine çözüm bulmayı amaçlıyor. Chery, küresel ekolojik yönetime aktif olarak katılırken ticari çıkarları aşıyor ve dünyanın geleceğini koruma yönünde somut bir bağlılık ortaya koyuyor.

Düşük yakıt tüketimini temel alan, küresel eylemi ise itici güç olarak gören Chery, insanların ve doğanın uyum içinde bir arada yaşadığı bir gelecek öngörüyor. İleri teknolojik laboratuvarlardan kıtalararası otoyollara, sürdürülebilir tedarik zincirlerinden ekolojik koruma ağlarına kadar Chery'nin uzun vadeli hedefleri, düşük karbonlu ulaşımın sadece uygulanabilir olmadığını, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı hızlandırmak için sınırsız bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Hayatın yükünü omuzlarında taşıyan, bir bakışıyla güvende hissettiren babalar… Onlarla geçen anlar kimi zaman bir kahkaha, kimi zaman paylaşılan bir sessizlik kadar kıymetli oluyor. Canon ise bu özel günde babalara kendi hikayesini anlatabileceği bir deneyim sunuyor. PowerShot V1'in samimiyeti, EOS R50V'nin yaratıcılığı, SELPHY CP1500'ün kalıcılığı ve taşınabilir yazıcıların pratikliği ile Canon, Babalar Günü'nü unutulmaz kılıyor. Çünkü tüm anlar; kaydedilmeyi, saklanmayı ve paylaşılmayı hak ediyor.
Anların içtenliğini yansıtan yoldaş: PowerShot V1
Babaların çocuklarıyla yaşadığı özel anları, tatil kahvaltılarının sıcaklığını ve günlük hayatın samimi karelerini yakalamak artık çok daha kolay. PowerShot V1 ile her an, en doğal haliyle ölümsüzleşiyor. Bu kompakt yol arkadaşı, yalnızca 374 gram ağırlığıyla çantalarda yerini alırken,ultra geniş açılı lensi ve 1,4 inç sensörüyle profesyonel kalitede görüntüler sunuyor. 4K video desteğiyle her kare sinematik bir hikâye anlatıyor.
Değişken açılı ekranıyla özçekimler artık bir oyun gibi eğlenceli, gelişmiş görüntü sabitleme teknolojisiyle koşan çocukların en hızlı anları bile kristal netliğinde. PowerShot V1, babalığın tüm renklerini ve duygularını, sadeliğin gücüyle kayıt altına alıyor.
Babaların Yaratıcılığını Destekleyen Güç: EOS R50V
Fotoğrafa tutkuyla bağlı babaların ya da hikâyelerini görsel dille anlatmak isteyen yaratıcı ruhların aradığı her şey EOS R50V'de saklı. Canon'un aynasız teknolojisiyle donatılmış bu sistem, 24,2 MP çözünürlüğü ve 4K video kalitesiyle doğanın büyüleyici manzaralarından evin sıcak köşelerine kadar her anı sinema kalitesinde ölümsüzleştiriyor. Hızlı otomatik netleme özelliği sayesinde kaçırılan an yok.
Sezgisel arayüzü ve dikey tripod yuvası ile kullanım kolaylığını ön plana çıkaran EOS R50V, sadece bir fotoğraf makinesi değil; babaların iç dünyalarını, hayallerini ve bakış açılarını dünyayla paylaşabilecekleri güçlü bir anlatım aracı. Wi-Fi ve Bluetooth bağlantısıyla çekilen her kare, anında dijital dünyada yerini alarak sosyal medyadan aile albümlerine uzanan geniş bir sahada yaşamaya devam ediyor.
Canon'un RF-S 14-30mm lensi ile de mükemmel bir uyum sergileyen EOS R50V; aile fotoğraflarına derinlik katarken seyahat anılarında manzaraların tüm görkemini kadrajın içine sığdırıyor. Evdeki spontane kahkaha anlarını da pürüzsüz bir akışla yakalayarak, Wi-Fi ve Bluetooth teknolojisi sayesinde bu değerli anıları tek dokunuşla paylaşılmasını sağlıyor.
SELPHY CP1500 ile Hatıralar Hep Canlı
Duygular bazen bir kareye sığar… Canon'un kompakt fotoğraf yazıcısı SELPHY CP1500, 6,7 milyon renk kapasitesi ve sadece 41 saniyelik baskı süresiyle babaların çektiği fotoğrafları stüdyo kalitesinde kalıcı anılara dönüştürüyor. 100 yıla kadar solmayan baskılar, babaların en sevdiği kareleri yıllarca yaşatıyor. Kompakt boyutu ve zarif tasarımıyla ister evin çalışma köşesinde ister kütüphanede yerini buluyor; her baktığında yüzüne bir gülümseme getiriyor.
Sıkça Seyahat Eden Mobil Babalara Çözümler
Sürekli sahada olan, müşteri ziyaretleri arasında geçen günlerine pratiklik arayan babalar için Canon'un taşınabilir yazıcıları işleri kolaylaştırıyor.
MAXIFY BX110, sadece 2,1 kg ağırlığıyla kolayca taşınabilirken, hibrit mürekkep sistemiyle koyu renkli, net metinler ve canlı görseller üretiyor. İster bakım raporu ister sahada bir teklif... Babalar, her ortamda yüksek kaliteli belgeler yazdırabiliyor.
PIXMA TR150 ise çok yönlü kablosuz bağlantı seçenekleri ve mobil kontrol özellikleriyle hareketli yaşam tarzına mükemmel uyum sağlıyor. Dakikada 5,5 renkli ve 9 siyah-beyaz baskı alabilen bu yazıcı, işleri hızlı ve sessiz bir şekilde halletme konusunda da uzman. Şarjlı yapısı ve kompakt formu sayesinde sözleşmelerden özel belge baskısına kadar her iş adımı babaların kontrolünde ilerliyor.
Baskıda Konfor ve Tasarruf Arayan Babaların Tercihi: PIXMA G3480
Evde çalışan, çocukları için içerik hazırlayan ya da ofis belgelerini kolayca yönetmek isteyen babalar için PIXMA G3480, yüksek kapasiteli ve yeniden doldurulabilir mürekkep tanklarıyla devreye giriyor.
8.100 sayfaya kadar baskı kapasitesiyle uzun süreli kullanım imkânı sunan bu model, Canon Creative Park uygulaması ile de baskı deneyimine yeni bir boyut katıyor. El yapımı kartlar, fotoğraflı süslemeler veya çerçeveli sürprizler... Her şey birkaç tıklama uzağınızda!

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Volkswagen Ticari Araç, efsanevi ‘Bulli’ modelinin tamamen yenilenen, müşteri istek, beklentileri ve günümüzün güvenlik standartları göz önünde bulundurularak büyük bir dönüşüm yaşayan Yeni Transporter modelinin Panel Van ve Caravelle versiyonlarından sonra şimdi de Camlı Van versiyonunu pazara sundu.

 

20 yılı aşkın bir süredir bulunduğu segmentin lideri olma başarısını gösteren Transporter, Yeni Camlı Van modeliyle bu güçlü konumunu korumaya devam etmeyi hedefliyor. Her ihtiyaca uygun çözümler sunma stratejisiyle hareket eden markanın, en çok tercih edilen modellerinden biri olan Transporter Camlı Van, hem ticari hem de günlük kullanıma yönelik ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlandı. Yeni Transporter Camlı Van; güçlü motoru, son teknoloji sürüş destek sistemleri ve modern tasarımıyla iş ve günlük hayatında kullanıcılarına konfor ve güvenli bir sürüş sunuyor.

 

Yeni Transporter Camlı Van, 1.874.000 TL’den başlayan anahtar teslim liste fiyatıyla satışa sunuluyor.

 
Etkileyici dış tasarım
Yeni Transporter Camlı Van’ın dış tasarımı, markanın ikonik hatlarını modern detaylarla birleştiriyor. Gövde rengi tampon, kapı kolları ve yan aynalar, şık ve güçlü ön yüzünü tamamlayan LED ön farlar ile LED gündüz sürüş farları gündüzleri görünürlüğü artırırken, gece sürüşlerinde geniş ve net bir görüş alanı sunarak güvenliği en üst seviyeye taşıyor.

 

Teknolojisi ve Performansıyla Sınıfının Ötesinde
Volkswagen Ticari Araç’ın efsanevi Transporter mirasını geleceğe taşıyan Yeni Transporter Camlı Van, donanım seviyesi ve ileri güvenlik teknolojileriyle öne çıkıyor. Etkileyici dış tasarıma sahip Yeni Transporter Camlı Van, 150 PS güç ve 360 Nm tork üreten 2.0 TDI motoru, geniş iç hacmiyle kullanıcıların farklı taşıma ihtiyaçlarına çözüm sunuyor.

 

Verimli ve Güçlü Motor
 Yeni Transporter Camlı Van 2.0 litrelik TDI motoruyla, hem manuel hem de otomatik şanzıman seçeneğiyle sunuluyor. Önden çekişli 6 ileri manuel şanzımanlı ve 8 ileri otomatik şanzımanlı seçenekleri, 150 hp (110 kW) güç üretirken, 360 Nm’lik tork sağlıyor.

 

Teknolojiyle Donatılmış Sürüş Deneyimi
Yeni Transporter Camlı Van’da, şerit takip asistanı, çarpışma önleme yardımcısı ve yaya koruma sistemi, ön yolcu hava yastığı, yan ve perde hava yastıkları, ön ve arka park sensörü, geri görüş kamerası, elektromekanik park freni ve auto hold, anahtarsız çalıştırma, otomatik klima, kablosuz şarj, ısıtmalı ön cam, 12” dijital gösterge paneli ve 13” bilgi-eğlence sistemi standart olarak sunuluyor.

 

Apple CarPlay™ ve Android Auto™ uyumlu bilgi-eğlence ekranı, çoklu USB-C girişleri, deri kaplı ve ısıtmalı multifonksiyonel direksiyon gibi detaylar, dijitalleşmeyi ve bağlantılı sürüş deneyimini ön plana çıkarıyor. Front Assist, şerit takip asistanı ve opsiyonel olarak sunulan Adaptif Hız Sabitleyici (ACC) gibi sürüş destek sistemleri ise Yeni Transporter Camlı Van’ın güvenlik seviyesini yükseltiyor.

 
İç Mekanda Ofis Konforu
Yeni Transporter Camlı Van’ın iç mekânı, yolda ofis konforunu sunacak şekilde tasarlandı. Çift kolçaklı, bel destekli ve dört yöne ayarlanabilen ısıtmalı sürücü ve yolcu koltukları; ikinci sırada yer alan üç adet katlanabilir ve çıkarılabilir isofix bağlantı noktalı tekli koltuklar; geniş saklama alanları ve kelebek açılır havalandırma camları sürüş konforunu artırıyor.

 

Ayrıca çift torpido gözü, 7 adet USB-C girişi (5’i sürücü kabininde, 2’si yolcu alanında), 230V priz çıkışı, LED iç aydınlatmalar ve yolcu-yük alanındaki kauçuk taban kaplaması; işlevselliği artıran özellikler olarak ön plana çıkıyor.

 

Kullanışlı Yükleme Alanı
Standart şaside 1.790 mm, uzun şaside ise 2.190 mm uzunluğa sahip olan yükleme alanı; 1.349 mm genişliği ve 1.267 mm yüksekliği ile taşıma ihtiyaçlarına etkili bir çözüm sunuyor. Yük sabitleme kancaları (4 adet), yüklerin güvenli şekilde taşınmasına olanak tanırken kauçuk zemin kaplaması sayesinde kolay temizlik ve uzun ömürlü kullanım sağlanıyor.

 

Fonksiyonel Camlı Arka Kapı

Pratik kullanımıyla yükleme ve boşaltma işlemlerinde kolaylık sağlayan yukarı açılan camlı arka kapı, kesintisiz bir görüş alanı sunarken Yeni Transporter’ın karakteristik tasarımını da koruyor.

.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) tarafından tasarlanan “Hemzemin Geçitlerde Emniyet Farkındalığı Projesi” kapsamında, TCDD ile Tüpraş’ın demiryolu taşımacılığı şirketi Körfez Ulaştırma arasında projenin uygulanmasına yönelik iş birliği başlatıldı.

Proje kapsamında demiryolu yakınındaki ilkokullarda öğrencilere demiryolu trafik emniyeti eğitimleri verilecek.

 

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ve Körfez Ulaştırma, hemzemin geçitlerde yaşanabilecek kazaların önüne geçmek ve demiryolu güvenliği konusunda farkındalığı artırmak amacıyla yeni bir iş birliği başlattı.

 

TCDD tarafından geliştirilen ve 2022 yılından beri Türkiye çapında çeşitli illerde uygulanan “Hemzemin Geçitlerde Emniyet Farkındalığı Projesi” ile Körfez Ulaştırma’nın sponsorluğunda ilk etapta Diyarbakır, Bismil ve Batman demiryolu hattı yakınındaki 12 ilkokulda 10.000 öğrenciye ulaşılması hedefleniyor.

 

Projenin lansmanı, her yıl haziran ayında uluslararası ölçekte düzenlenen Hemzemin Geçit Farkındalık Günü (ILCAD) kapsamında 12 Haziran’da Batman’da gerçekleşti.

 

Batman Adem İlkkılıç İlkokulunda düzenlenen lansman etkinliğine Batman İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Ciğer, TCDD Eğitim Dairesi Başkanı Cüneyt Türkkuşu, Körfez Ulaştırma Genel Müdürü Özen Şener, Tüpraş Batman Rafinerisi Müdürü Ahmet Cemil Karaoğuz, Tüpraş Kurumsal İletişim Direktörü Çiler Teber katıldı.



TCDD İşletmesi Eğitim Dairesi Başkanı Cüneyt Türkkuşu “Karayolu ile demiryolunun kesiştiği hemzemin geçitlerde kurallara uymayan araç sürücüleri ve yayalar hepimizi üzen kazalara sebep olabiliyor. Bu nedenle 2022 yılında bir proje başlattık. Bu projeyle, Ülkemiz genelinde demiryoluna yakın tüm okullara gitmeyi hedefliyoruz. Demiryolundan güvenli geçiş ve hemzemin geçitler konusunda farkındalığı artırmak amacıyla okullarımızda etkinlikler düzenliyoruz. Gittiğimiz okullarda öğrencilerimizin trenlere olan sevgisi bizleri oldukça memnun ediyor. TCDD olarak bir yandan hemzemin geçitlerimizi iyileştirirken bir yandan da bu tür bilinçlendirme kampanyalarıyla kazaları en aza indirmeyi hedefliyoruz. Geleceğimiz olan öğrencilerin, görev ve sorumluluk duygularının gelişmesine katkı sağlamayı ve olumlu davranışlar kazandırmayı çok önemsiyoruz.” dedi.

 

Körfez Ulaştırma Genel Müdürü Şener: Demiryolu emniyetinin sağlanması ortak sorumluluğumuz

Etkinlikte konuşan Körfez Ulaştırma Genel Müdürü Özen Şener, demiryolu güvenliğinin sağlanmasının toplumun ortak sorumluluğu olduğunu belirterek, “Ülkemizin ilk özel demiryolu işletmecisi olarak faaliyet gösteren Körfez Ulaştırma, Türkiye’nin çeşitli demiryolu hatlarında taşımacılık faaliyetlerini kesintisiz devam etmektedir.

 

Faaliyetlerimizin her aşamasında emniyet ve güvenliği önceliğimiz olarak görüyor, toplumda da bu konuda farkındalık oluşturulmasına kurumsal sorumluluk olarak yaklaşıyoruz. Hemzemin geçitlerde gerçekleşen kazaların büyük bir çoğunluğu ciddi sonuçlara yol açıyor. Bu noktada TCDD ile iş birliği anlaşması kapsamında sponsoru olduğumuz eğitim etkinlik setleriyle 10.000 öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz. TCDD eğitmenleri tarafından verilecek eğitimlerle sadece çocuklarımız değil, onların aileleri ve çevrelerinde farkındalığı artırmayı amaçlıyoruz. Erken yaşta kazanılan bu farkındalık, ilerleyen yıllarda daha emniyetli bir ulaşım kültürünün temelini oluşturacak. Eğitimle bilinçlenen ve güçlenen her bir çocuğumuz, demiryolu geçitlerindeki kazaların önlenmesine katkı sağlayacak” dedi.

 

Batman İl Milli Eğitim Müdür Yaşar Ciğer de projenin önemine değinerek şunları söyledi; “Batman‘da yaklaşık 14 km uzunluğunda demiryolu, şehrimizin içinden geçiyor. Bu alanın güvenli ve faydalı kullanılması adına hepimizin bir farkındalık oluşturması gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizde demiryolu güvenliğinin sağlanmasına katkı sağlayacak proje çerçevesinde çocuklarımız gönüllü elçilerimiz olacak. Batman ilimizde Adem İlkkılıç İlkokulu’ndan başlattığımız projeyi yaygınlaştırmaya çalışacağız”.

Hemzemin Geçit Emniyet Farkındalığı Projesi kapsamında eğitim verilecek okullar, demiryolu hemzemin geçitlerine yakın ve geçiş yoğunluğuna sahip Batman, Diyarbakır, Bismil demiryolu hattı çevresinden belirlendi. 12 Haziran’da açılış etkinliği yapılan projenin, 2025-2026 Eğitim - Öğretim Yılı’nda söz konusu güzergaha yakın 12 ilkokulda 10.000 öğrenciye ulaşması bekleniyor.

 

Oyunlu hemzemin geçit eğitimi

TCDD tarafından hazırlanan eğitim programı, hemzemin geçitlerden güvenli geçiş kuralları, demiryolu güvenliği ve genel trafik kurallarını kapsıyor. Etkinlikte yere oluşturulan hemzemin geçit görseli üzerinde bazı öğrenciler yüzlerine tren bazıları ise otomobil maskesi takarak hemzemin geçitlerdeki emniyetin önemi oyunlarla ve şarkılarla gösteriliyor.

 

Öğrenciler için özel eğitim setleri

Proje kapsamında katılacak her öğrenciye kalemlik, iki boyama kitabı, altılı kuru boya, özel baskı buton rozet, silgi ve maskeden oluşan özel bir eğitim seti veriliyor. Bu materyallerle, çocukların öğrendiklerini günlük hayatta pekiştirmelerine katkı sağlanması hedefleniyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’de yapay zekâ yetkinliklerine ilgi katlanarak artıyor. Rapora göre, Türkiye’de Üretken Yapay Zekâ (GenAI) kurslarına yapılan kayıtlar geçen yıla kıyasla iki katına çıktı. Artış, Türkiye'deki işverenlerin %92’sinin AI, büyük veri ve siber güvenlik alanlarını stratejik öncelik olarak belirlemesiyle doğrudan örtüşüyor.



Dünyanın önde gelen çevrimiçi öğrenme platformu Coursera, 2025 yılına ait Küresel Beceriler Raporu’nu (Global Skills Report - GSR 2025) yayımladı. 170 milyonun üzerinde küresel kullanıcı verisi baz alınarak hazırlanan yedinci edisyon, ülkelerin dijital dönüşüm yetkinlikleri, yetenek boşlukları ve beceri gelişimi eğilimlerini ortaya koyuyor.



Türkiye’de GenAI Eğitimlerine Kayıtlar Yüzde 100 Arttı

Rapora göre, Türkiye’de Üretken Yapay Zekâ (GenAI) kurslarına yapılan kayıtlar geçen yıla kıyasla iki katına çıktı. Özellikle Google AI Essentials kursu bu alanda en çok tercih edilen içerik olarak öne çıktı. Bu artış, Türkiye'deki işverenlerin %92’sinin AI, büyük veri ve siber güvenlik alanlarını stratejik öncelik olarak belirlemesiyle doğrudan örtüşüyor. Türkiye’deki işverenlerin %78’i GenAI becerilerine sahip yetenekleri işe almayı planladığını belirtirken, bu oran dünya ortalamasının oldukça üzerinde seyrediyor. Rapor, Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecini hızlandırmak için sahip olduğu genç ve mobil öğrenmeye açık iş gücüne dikkat çekiyor.

2030’a Doğru: 7.6 Milyon İş Otomasyonla Dönüşebilir, 8.9 Milyon Yeni Dijital Rol Gelebilir

Global araştırma raporlarına göre, otomasyon Türkiye’de 7.6 milyon işi dönüştürebilir. Bu aynı zamanda 8.9 milyon teknoloji odaklı yeni iş fırsatı anlamına geliyor. Bu dönüşümden faydalanmak için sürekli beceri geliştirme ve yaşam boyu öğrenme stratejilerinin kritik öneme sahip olduğu vurgulanıyor.



Türkiye'nin Küresel Sıralaması ve Yetenek Profili

2025 yılında Türkiye, genel beceri yeterliliği bakımından 109 ülke arasında 55. sırada yer aldı. Üç ana beceri alanına göre sıralama:

İşletme becerileri: %45 yeterlilik

Teknoloji becerileri: %60 yeterlilik

Veri bilimi becerileri: %49 yeterlilik




Bir yenilik olarak rapora Yapay Zekâ Olgunluk Endeksi eklendi

Bu yılki rapora bir yenilik olarak Yapay Zekâ Olgunluk Endeksi eklendi. Bu endeks ülkelerin yapay zekâya hazırlık düzeyini ve Coursera öğrenici verilerini; Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) gibi kurumlardan alınan dış göstergelerle birleştirerek değerlendiriyor. Türkiye’nin Yapay Zekâ Olgunluk Endeksi (AI Maturity Index) puanı ise dünya genelinde 50. sırada yer alıyor. Bu sıralama, dijital altyapı, insan sermayesi ve yapay zekâ araştırma çıktılarını da kapsayan çok boyutlu bir ölçüm sunuyor.



Kadınların Katılımı Artmalı: GenAI Kurslarında Kadınların Oranı %29

Türkiye'deki Coursera kullanıcılarının %43’ü kadın ve %35’i STEM alanlarında eğitim alıyor. Ancak GenAI kurslarına kadın katılım oranı sadece %29 seviyesinde. Bu durum, kadınların dijital dönüşümde yeterince temsil edilmediğini ve kapsayıcı eğitim stratejilerine ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor.



Geçen Yıla Göre %25 Artışla Profesyonel Sertifikalara İlgi Büyüyor

Türkiye’de Coursera üzerindeki Profesyonel Sertifika programlarına kayıtlar geçen yıla göre %25 artış gösterdi. En çok ilgi gören sertifika programı, yine geçen yıl olduğu gibi Google Project Management: Professional Certificate oldu. Veri bilimi, yapay zekâ, proje yönetimi ve dijital pazarlama gibi alanlarda talep sürekli büyüyor.



Türkiye'den Çevrimiçi Öğrenenlerin Profili

Coursera öğrenci sayısı: 1.6 milyon

Çevrimiçi öğrenenlerin iş gücüne oranı: %2

Ortalama yaş: 33

Mobil cihazdan öğrenim oranı: %39



Türkiye'deki işverenler arasında en çok talep gören beceriler olarak Müşteri Hizmetleri, Merak, Yapay Zekâ ve Makine Öğrenimi öne çıktı. Öğreniciler ise en çok Dilbilgisi, Rekabet İstihbaratı, Hitabet ve Tasarım Yazılımları yer almakta; bu da iletişim ve stratejik düşünmeye güçlü bir odaklanmayı yansıtmaktadır.



Coursera Orta Doğu ve Afrika Genel Müdürü Kais Zribi: “Türkiye küresel dijital ekonomide daha güçlü bir rol üstlenebilir”

Coursera Orta Doğu ve Afrika Genel Müdürü Kais Zribi’ye göre: “Bu yılki rapor, Türkiye’de gençlerin dijital becerileri sahiplenme konusundaki kararlılığını açıkça gösteriyor. GenAI gibi geleceği şekillendirecek alanlara olan yoğun ilgi, Türkiye’nin küresel dijital ekonomide daha güçlü bir rol üstlenebileceğini kanıtlıyor. GenAI kurslarına olan ilgisinin geçen yıla kıyasla %100 artması, ülkedeki dijital dönüşümün sadece teknik değil kültürel düzeyde de benimsendiğini gösteriyor. Coursera üzerinden öğrenim gören 1,6 milyon kişinin %43’ünün kadın olması da eşitlikçi bir dijital gelecek için umut verici. Gençleri merkeze alan doğru beceri stratejileri sayesinde Türkiye bu ivmeyi ekonomik ve toplumsal avantaja dönüştürebilir.”

Küresel Genel Eğilimler - 2025 Küresel Beceriler Raporu’ndan Öne Çıkanlar
GenAI (Üretken Yapay Zekâ): %195 küresel kayıt artışıyla platformdaki en hızlı büyüyen beceri alanı. 2025’te dakikada 12 kişi GenAI kurslarına kaydoluyor.

Kadınların Katılımı: Coursera genelinde kadın öğrencilerin oranı %46; ancak GenAI kurslarında bu oran yalnızca %30.

Siber Güvenlik: Talep artarken, dünya genelinde yaklaşık 5 milyon siber güvenlik uzmanına ihtiyaç duyuluyor.

Profesyonel Sertifikalar: Kayıtlar dünya çapında %32 arttı; işverenlerin %91’i bu belgeleri “önemli beceri göstergesi” olarak değerlendiriyor.

AI Maturity Index: En yüksek puanları alan ilk 5 ülke: Singapur, Danimarka, İsviçre, ABD ve Finlandiya.

Küresel Beceriler Raporu Coursera platformundaki kullanıcı davranışları, üçüncü parti yetkinlik endeksleri ve uluslararası veri kaynaklarının birleşimiyle hazırlanmaktadır. AI Maturity Index gibi yeni metodolojiler, ülkelerin yapay zekâya hazır oluş düzeyini değerlendirmek için ek analizler sunmaktadır. Raporun tamamı ve ülke içgörüleri için: coursera.org/skills-reports

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

1993 yılında sivil toplum kuruluşlarının (STK) karşılaştığı ortak sorunlara çözüm üretmek amacıyla kurulan Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nın (TÜSEV) 2025 yılı Olağan Mütevelliler Heyeti Toplantısı Sabancı Center’da gerçekleştirildi. 2025-2029 dönemi Temsilciler Kurulu ve Denetim Kurulu üyeleri belirlendi. Mütevelliler Heyeti toplantısının ardından ise Temsilciler Kurulu Üyeleri tarafından TÜSEV Temsilciler Kurulu Başkanlığına Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan seçildi.

 

Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nın (TÜSEV), 2025-2029 dönemi Temsilciler ve Denetim Kurulları, Sabancı Center’da düzenlenen 2025 Yılı Olağan Mütevelliler Heyeti Toplantısı’nda belirlendi.

 

TÜSEV Temsilciler Kurulu üyeliği için yapılan seçimlerde Temsilciler Kurulu Başkanlığına Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, Temsilciler Kurulu Başkan Yardımcılığına ise Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Oğuz Toprakoğlu seçildi. Temsilciler Kurulu üyeliğine seçilen isimler; Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Banu Taşkın, Sivil Toplum için Destek Vakfı İcra Kurulu Üyesi Betül Selcen Özer, Borusan Kocabıyık Vakfı Genel Sekreteri Canan Çelik, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Candan Fetvacı, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Devrim Çubukçu, Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı Genel Müdürü Evrim Hizaler Aydın ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) Genel Müdürü Senem Başyurt oldu.

 

TÜSEV Denetim Kurulu için yapılan seçimlerin sonucunda ise Cevdet İnci Eğitim Vakfı Genel Müdürü Ece Elbirlik Ürkmez Denetim Kurulu Başkanı, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Sait Tosyalı ve Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı-Cerebral Palsy Türkiye Genel Direktörü Nigar Evgin Denetim Kurulu üyeleri olarak seçildi.

 

Üyelerinin görüş ve katkılarını karar alma süreçlerine dahil eden katılımcı ve ilkeli bir yönetişim anlayışını benimseyen TÜSEV’in temel yönetim organlarını oluşturan Temsilciler Kurulu ve Denetim Kurulu üyeleri görevlerini dört yıllık sürelerle yürütüyor. Katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir yönetişim ilkelerini esas alan bu yapılar, TÜSEV’in strateji ve faaliyetlerinin şekillendirilmesinde önemli bir rol oynuyor.

 

TÜSEV Temsilciler Kurulu Başkanlığına seçilen Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan “Sivil toplumun daha güçlü, daha etkili ve daha görünür olması için uzun yıllardır emek veren bir yapının parçası olmak benim için her zaman çok anlamlıydı. Şimdi bu yolculukta biraz daha fazla sorumluluk üstlenmek, bu yapıya katkıyı büyütmek hem çok kıymetli hem de gerçekten heyecan verici. TÜSEV gibi kamu ve özel sektörün yanı sıra sivil toplumu bağımsız ve güçlü bir üçüncü sektör olarak destekleyen bir yapının Temsilciler Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmemde yanımda olan, destek veren herkese gönülden teşekkür ederim.” dedi.

 

TÜSEV 30 yıldır güçlü ve katılımcı bir sivil toplum için çalışıyor

 

1993 yılında sivil toplum kuruluşlarının karşılaştığı ortak sorunlara çözüm üretmek amacıyla kurulan TÜSEV, 30 yılı aşkın süredir Türkiye’de daha güçlü, katılımcı ve itibarlı bir sivil toplum için çalışmalarını sürdürüyor. Kuruluşundan bu yana Mütevelliler Heyeti başta olmak üzere, üye vakıf ve derneklerinin desteğiyle faaliyetlerini yürüten TÜSEV, bugün 73 üyesiyle Türkiye’de sivil toplumun daha elverişli bir ortamda faaliyet göstermesi için öncü bir rol üstleniyor.

 

Çalışmalarını dört ana program altında yürüten TÜSEV, “Yasal Çalışmalar” programı ile dernek ve vakıfları ilgilendiren yasal ve mali mevzuatı izleyerek politika önerileri geliştiriyor. Kamu-STK iş birliğini güçlendirmeye yönelik savunuculuk çalışmaları yürütülüyor.

 

Bireysel bağışçılığın gelişimini teşvik eden “Etkin Bağışçılık” programı kapsamında bağışçılık ekosisteminin güçlendirilmesi ve STK’ların mali sürdürülebilirliğinin desteklenmesi amaçlanıyor. Stratejik ve katılımcı bağış modellerinin yaygınlaştırma çalışmaları gerçekleştiriliyor.

 

Sivil toplum kuruluşlarının toplumsal algısını ve görünürlüğünü artırmaya yönelik faaliyetleri kapsayan “Sivil Toplumun İtibarı” programı ile ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle bilgi ve deneyim paylaşımına destek sağlanıyor.

 

“Araştırma ve Yayınlar” programı ise sivil toplum alanında bilgi üretimi, veri paylaşımı ve bilgiye erişimi destekliyor. TÜSEV’in yayımladığı araştırmalar, raporlar ve Sivil Toplum Serisi çeviri yayınları, sivil toplum alanının gelişimine katkı sağlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye Bilişim Derneği (TBD), toplumun tüm katmanlarında “Siber Güvenlik Farkındalığı” yaratmak için "Geleceğin Siber Ekosistemi: Güven, Direnç ve İnovasyon” temasıyla 8. Siber Güvenlik Ekosisteminin Geliştirilmesi Zirvesi’ni gerçekleştirdi.

TBD Genel Başkanı Kenan Nurhan Altınsaat’in açılış konuşmasıyla başlayan Zirvede, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da açılışta katılımcılara seslendi.

“Bilişim sektörünün yatırımcıları, girişimcileri ve emektarları yeşil Pasaport Kapsamına Alınmalı”

TBD Genel Başkanı Kenan Nurhan Altınsaat açılış konuşmasında “Dijital egemenliğin zarar görmesini engelleyecek dayanıklılık seviyesine ulaşmalıyız. Siber Güvenlik Başkanlığının kurulmuş olması ve Siber Güvenlik Kanunun yürürlüğe girmesi ülkemiz adına çok önemli gelişmelerdir. Dijital Dönüşüm ve Siber Güvenlik aynı teknoloji üzerinde birbirini tamamlayan iki konu olarak yaşamalı ve biri diğerinin alt kümesi gibi değerlendirilmemelidir” ifadelerini kullandı.

Yeşil Pasaport uygulamasının genişletilmesine yönelik mevzuat çalışmasına değinen TBD Genel Başkanı Altınsaat, “Üretimlerimiz ile yurt dışı pazarlarda kendimize yer ediniyor ve ihracat rakamlarında önemli oranlarda destek sağlıyoruz” sözleriyle bilişim sektörünün yatırımcıları, girişimcileri ve emektarları da bu kapsama dahil edilmesini istedi.

“Siber Güvenlik Bireyselden Çıkmış, Devletin Geleceğini İlgilendiren Bir Konuma Gelmiştir”

TBD Genel Başkanı Kenan Nurhan Altınsaat konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Dijital çağın hızla geliştiği günümüzde, siber güvenliğin yanı sıra dijital egemenlik, bağımsızlık ve dayanıklılık kavramları ulusal güvenliğin ve sürdürülebilir kalkınmanın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Dünyanın dört bir yanında devletler ve kurumlar, dijital alandaki varlıklarını güçlendirmek ve korumak adına kapsamlı stratejiler geliştirmekte.

Yapay zeka başta olmak üzere yenilikçi teknolojiler geliştikçe saldırı vektörleri daha akıllı ve etkili hale gelmekte. Günümüzde kritik altyapılar, haberleşme sistemleri ve BT ağlarının dijital saldırılara karşı korunması amacıyla devletin siber güvenliğini sağlamalıyız ve dijital egemenliğin zarar görmesini engelleyecek dayanıklılık seviyesine ulaşmalıyız.

Son 15 yıldır, konu ile ilgili çok sayıda adımlar atıldı. 2025 yılının ilk üç ayı ise ülkemizde bu konunun şu ana kadar ki en önemli dönüm noktası oldu. Siber Güvenlik Başkanlığının kurulmuş olması ve Siber Güvenlik Kanunun yürürlüğe girmesi ülkemiz adına çok önemli gelişmelerdir. Bu konuda emeği geçen, irade gösteren ve kararlılıkla bu adımları atan tüm ilgili, görevli, karar verici ve yetkilileri tebrik ediyor, ülkemiz adına şükranlarımızı sunuyorum.

SGB’na “Dijital Dönüşüm” görevinin de verilmiş olmasının çok titizlikle uygulanması, konunun siber güvenlik eko sistemi kadar, dijitalleşme eko sistemini de dikkate alarak ilerlemesi gerekliliği de çok önemlidir. Dijital Dönüşüm ve Siber Güvenlik aynı teknoloji üzerinde birbirini tamamlayan iki konu olarak yaşamalı ve biri, diğerinin alt kümesi gibi değerlendirilmemelidir. ”

Zirveye Yüksek Katılım

Zirvede; “Kritik Altyapılarda Sessiz Savaş: Dijital Saldırılar, Fiziksel Etkiler, Yapay Zekânın Getirdiği Tehditler” ve “Siber Savunmada Yerlileşme: Sorunlar ve Fırsatlar Girişimci, Yatırımcı ve Kamu Perspektifiyle Kritik Bir Yolculuk” oturumları gerçekleşti. TBD Siber Güvenlik Ekosistemine Katkı Ödülleri Töreninde düzenlendiği Zirve’de; Eğitim: Büyük Dil Modellerinin İmkan ve Kabiliyetleri ile Getirdiği Riskler, Eğitim: Mahremiyet Koruyucu Tekniklerin Yapay Zeka Eğitiminde Kullanımı panelleri de gerçekleşti Zirve, TedX konuşmaları ve ödül töreni ile son buldu.