Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Firmaların değişen işgücünün sağlık, varlık ve kariyer alanlarındaki ihtiyaçlarını yönetmeleri için çözümler sunan ve danışmanlık veren Mercer, Yaşam Maliyeti Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Bu yıl Hong Kong en pahalı şehir olarak listenin başında yer alırken, geçtiğimiz yıla göre 6 sıra yükselen Singapur 2’inci sıraya yükseldi. Zürih ise bir basamak gerileyerek listedeki en pahalı üçüncü şehir oldu. Uluslararası çalışanlar için dünyanın en ucuz şehri ise 227’inci sırada yer alan İslamabad.
Yurtdışındaki çalışanlara ödenecek ücretler konusunda hükümetler ve çokuluslu şirketlere rehberlik eden Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması, 5 kıtada 227 şehirde gerçekleştirildi. Yaşam Maliyeti Araştırması, işverenlerin kur dalgalanmalarını izlemenin ve tüm faaliyet yerlerinde mal, hizmet ve konaklama üzerindeki enflasyona ve deflasyona neden olan baskıları değerlendirmelerini sağlıyor. Bu veriler ayrıca, işverenlerin uluslararası görevlendirmelerde ve yurt dışında çalışanlar için tazminat paketlerini belirlemelerine ve bunları kalıcı hâle getirmelerine yardım ediyor. Buna ek olarak, bir yerin yaşam maliyeti, yetenek için bir destinasyon olarak cazibesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabiliyor ve coğrafi ayak izlerini genişleten ve dönüştüren şirketlerin yer seçimi kararlarını etkiliyor.
Araştırmaya göre; mobil iş gücü uygulamaları, çalışanın yurtdışında geçirdiği birkaç yılın ardından asıl ikamet yerine dönmesi gibi alışılagelmiş uzun ve kısa süreli görevlendirmeler; uluslararası yabancı çalışan işe alımları, göreve kalıcı olarak nakledilen çalışanlar, her gün iş için uzun mesafeler kat eden çalışanlar, uluslararası uzaktan çalışanlar ve uluslararası serbest çalışanlar gibi diğer mobil işgücü hareketlerine doğru evriliyor.
Hong Kong en pahalı, İstanbul ise cazip şehir olmayı sürdürüyor
Her şehirde konut, ulaşım, yiyecek, giyim, ev eşyası ve eğlence dahil olmak üzere 200’den fazla kalemin karşılaştırmalı maliyetlerinin ölçüldüğü araştırma sonuçlarına göre, 2023 yılının en pahalı şehri Hong Kong, yaşam maliyeti en düşük şehir ise İslamabad oldu.
2022'yi şekillendiren ekonomik faktörler, 2023'te mobil iş gücünü etkilemeye devam ediyor. Yıllardır dünyanın en pahalı şehri olan Hong Kong bu sene de ilk sıradaki yerini korurken, Singapur ise 2’inci sırada yer aldı. Üçüncü sırada yer alan Zürih, uluslararası çalışanlar için Avrupa'nın en maliyetli şehri olmaya devam ediyor. Cenevre 4, Basel 5’inci sırada yer bulurken, geçen yıla göre bir basamak yükselen New York 6’ıncı sıraya yerleşti. Araştırmaya göre; Bern 7’inci, Tel Aviv 8’inci, Kopenhag 9’uncu ve Nassau ise 10’uncu sırada yer buldu. Uluslararası çalışanlar için dünyanın en ucuz şehri ise 227’inci sırada yer alan İslamabad oldu. 226’ıncı sırada yer alan Karaçi ve 225’inci sıradaki Havana diğer ucuz şehirler olarak sıralandı. İstanbul ise araştırmada 185’inci sırada yer buldu.
En pahalı şehirler arasında 5 Avrupa şehri yer alıyor
Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması sonuçlarına göre; Zürih, Cenevre, Basel, Bern ve Kopenhag 2023'te expat çalışanlar için dünyanın en pahalı lokasyonları arasında ilk on arasında yer alan 5 Avrupa şehri oldu. Bu şehirlerin 4’ü İsviçre’de bulunuyor. Avrupa’nın diğer pahalı şehirleri arasında Londra 17’inci, Viyana 25’inci, Amsterdam 28’inci, geçen yıla göre 27 basamak yükselen Prag 33’üncü ve Helsinki 34’üncü sırada yer aldı. Paris ise 35’inci sıradaki yerini bu yıl da korudu. Paris, Fransa şehirlerinin en pahalısı olurken, onu 92’uncu sıradaki Lyon ve 121’inci sıradaki Toulouse izledi. 37’inci sıraya yerleşen Berlin, Almanya’nın en pahalı şehri olurken, onu 38’inci sıradaki Münih ve 48’inci sıradaki Frankfurt takip etti. Hamburg 62’inci, Stuttgart 69’uncu, Düsseldorf 74’üncü, Leipzig 91’inci ve Nürnberg 96’ıncı olarak Almanya’nın en ucuz şehirleri oldu.
Bu yıl iki sıra gerileyen Dublin 51’inci sırada yer alırken, Milan 49’uncu ve Roma 59’uncu sırada yer buldu. Hollanda bir şehri Lahey ise 46’ıncı sırada yer aldı. Oslo 33 basamak yükselerek 60’ıncı olurken, Lizbon 117’inci sırada kendisine yer buldu. 2022’ye göre yükseliş gösteren Barselona 75’inci ve Madrid 83’üncü olurken, Stockholm ise 95’inci sırada yer aldı.
“Enflasyon ve döviz kuru dalgalanmaları uluslararası mobil çalışanların ücretlerini ve birikimlerini doğrudan etkilemeye devam ediyor”
2022'de dünya ekonomisini şekillendiren temel faktörlerin expat çalışanların uluslararası görevlerini etkilemeye devam etiğini belirten Mercer Türkiye CEO’su Dinçer Güleyin, “Rusya-Ukrayna krizi ve COVID-19 varyantlarının ortaya çıkmasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen, birçok ekonomi hala bu olayların etkisi altında. Agresif para politikaları ve sıklaşan finansal koşullar, bu yıl birçok ekonomide gelir artışının yavaşlamasına ve işsizliğin artırmasına neden olabilir. Birçok ülkede borç seviyeleri yüksek seyretmeye devam ediyor ve çekirdek enflasyon birçok piyasada henüz zirveye ulaşmadı. Enflasyon ve döviz kuru dalgalanmaları da uluslararası mobil çalışanların ücretlerini ve birikimlerini doğrudan etkiliyor. Son COVID-19 salgını ve dünya çapındaki siyasi gerilimler, uzaktan çalışmanın yaygın olarak kullanılmasını hızlandırdı ve bu da çok uluslu işverenleri iş güçlerini yönetme şekillerini yeniden değerlendirmeye sevk ediyor” dedi.
“Mobil ve uzaktan çalışanlara yönelik ücretlendirme stratejileri net olmasının yanında güvenilir verilerle de desteklenmelidir”
Küresel yetenek pazarında çetin bir rekabet olduğunun hem çalışanları hem de kuruluşları etkileyen yaşam maliyeti kriziyle birlikte işverenlerin esnek olması gerektiğinin altını çizen Dinçer Güleyin, “Uluslararası mobil ve uzaktan çalışanlara yönelik ücretlendirme stratejilerinin yapısı net olmalı, aynı zamanda güvenilir verilerle de desteklenmelidir. Uzaktan çalışmanın yaygın olarak kullanılmaya devam etmesi, birçok çalışanın önceliklerini yeniden gözden geçirmesine, iş-yaşam dengesini değerlendirmesine ve yaşamayı seçtikleri yerleri düşünmesine neden oluyor. Bu, birçok kuruluşu istihdam düzenlemelerini yeniden tasarlamaya zorluyor ve birçok işveren, özellikle zorlu işgücü piyasalarında faaliyet gösterenler, küresel olarak dağılmış bir işgücünü nasıl yöneteceklerini yeniden düşünmek zorunda. Bir yerin çalışanlar ve şirketler için ne kadar çekici olduğunu etkileyen tek faktör maliyet değil. Eşit derecede önemli bir diğer faktör, bir şehrin sunduğu genel yaşam kalitesi. Yanı sıra doğal afetler, siyasi ve/veya ekonomik kargaşa, yüksek suç oranları, zayıf altyapı ve yetersiz uluslararası bağlantı gibi riskler ve diğer olumsuz sorunlar, şirketler ve çalışanları için son derece caydırıcı olabilir. Genel olarak, ülkeler ve şehirler sürekli olarak uluslararası işletmeleri, dijital göçebeleri ve expat çalışanları uluslararası görevlendirmelere çekmek için çabalıyor. Şu anda en başarılı konumlar, mobil yetenek için esnek yönetişimi, yüksek bir yaşam kalitesini ve makul bir yaşam maliyetini birleştiren konumlardır” dedi.
Yaşam maliyeti en yüksek şehirler
Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması - Dünya Sıralaması 2023
2022 2023 ŞEHİR ÜLKE
1 1 HONG KONG Hong Kong (SAR)
8 2 SİNGAPUR Singapur
2 3 ZÜRİH İsviçre
3 4 CENEVRE İsviçre
4 5 BASEL İsviçre
7 6 NEW YORK CITY, NY ABD
5 7 BERN İsviçre
6 8 TEL AVİV İsrail
11 9 KOPENHAG Danimarka
16 10 NASSAU Bahamalar
Fed: Faiz artırımı ve PCE…
Haftanın en önemli olayı Fed FOMC para politikası toplantısı olacak. Tüm piyasa Fed'in 26 Temmuz'da faiz oranlarını %5,25-%5,50'ye yükseltmesini beklerken, Fed yetkilileri son toplantıda revize edilen beklenti setine göre fonlama oranının yıl sonunda %5,6 ve 2024 sonunda %4,6 civarında olmasını bekliyor. Bu da Fed'in 19-20 Eylül'deki toplantısında bir faiz artırımına daha gideceği yönündeki beklentileri destekliyor.
Öte yandan, bu toplantının ardından yeni bir faiz artırımının yapılıp yapılmayacağına dair piyasada ve Fed üyeleri arasında henüz bir fikir birliği oluşmadığını görüyoruz. Eski Fed Başkanı Ben Bernanke de geçen hafta yaptığı açıklamada, beklenen faiz artırımının mevcut kredi sıkılaştırma adımlarının sonuncusu olabileceğinin altını çizmişti. Fed'in faiz oranlarını 25 baz puan artırmasının beklendiği mevcut durumla önceki dönem Fed toplantıları arasında tarihsel bir bağlam sağlandığında, Fed'in yavaşlayan ekonomik büyümeye rağmen enflasyon baskılarından endişe duyduğu görülmektedir. Mevcut senaryoda, Fed'in faiz oranlarını yeniden artırması bekleniyor, ancak gelecekteki faiz ayarlamalarına ilişkin kararlarını etkileyebilecek kişisel tüketim harcamaları (PCE) verilerinin açıklanmasından önce faiz artırımlarını sonlandırdığını açıkça belirtmeyebilir.
Global finansal kriz öncesi 2006 dönemi ile karşılaştırma yapılırken, koşulların şu anda farklı olabileceğini ve Fed'in dilinin ve eylemlerinin gelen ekonomik verilerden etkilenebileceğini göz önünde bulundurmak gereklidir. Bu nedenle Fed Başkanı Powell'ın toplantı sonrası düzenlenecek basın toplantısında yapacağı açıklamalar piyasa fiyatlaması açısından oldukça önemli olacaktır.
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Gündem Masası
ABD piyasaları dünü yarım puan yükselişle kapattı. Fed'in iki gün sürecek toplantısı bugün başlıyor. Bir süredir beklentiler güçlü şekilde 25 baz puanlık faiz artırımının geleceği yönünde. Dün gelen Temmuz ayı öncü verileri (PMI'lar) Avrupa ve ABD'de imalat sektörlerinde daralma ve hizmet sektöründe ise yavaşlama sinyali verdi. Yine de kısa vadede borsalar bugün gelecek finansallara ve elbette Fed'e odaklanmış durumda. ABD'de dünkü yükselişlerin ardından bu sabah vadeli piyasalar sakin. Dow Jones tarafında pozitif ayrışma sürerken endeksteki 11 günlük yükseliş 2017'den bu yana en uzun kazanç serisini beraberinde getiriyor. Asya piyasalarında ise Çin'den gelen teşvik haberleri ile Hong Kong hisse senetleri güçlü bir toparlanma yaşıyor. Hang Seng endeksi %4'ün üzerinde kazanımlar kaydetti.
Ekonomik ajandada, Almanya'da Temmuz ayı IFO iş güven endeksi (11:00) öne çıkıyor. ABD'de ise Mayıs ayı konut fiyatları endeksi (16:00) ve Temmuz ayı tüketici güven endeksi (17:00) izlenebilir. Bugün ayrıca ABD'de Alphabet (GOOGL), General Electric (GE), General Motors (GM), Microsoft (MSFT) ve Visa (V) finansallarını takip edeceğiz. General Motors'un hasılatında yıllık bazda %62 artış ile keskin bir büyüme bekleniyor.
Bloomberg'in bildirdiğine göre, Bank of America ABD getiri eğrisindeki terse dönmenin büyümede düşüş yerine enflasyonda düşüş beklentilerini yansıttığını belirtti. Uzun vadeli trendleri yansıtan eğride, 10 yıllık tahvil faizi getirisi 2 yıllık getirinin 103 baz puan altında. Tarihsel olarak en son 2019'da terse dönme ile resesyon süreçleri takip edilmişti. PMI verilerinin ardından tahvil getirilerindeki yükseliş hız kazandı.
Dolar endeksi, Fed toplantısının başlaması ile temkinli bir düşüş yaşarken teşvik planı ile USDCNY güçlendi. EURUSD tarafında ise, bölgeden gelen zayıf PMI verilerinin ardından seans içinde iki haftanın en düşük seviyesini test eden paritede toparlanma çabası öne çıkıyor.
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
https://www.yf.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
FX BÜLTENİ 25 Temmuz 2023
USD/TRY: Dün ABD'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), temmuzda aylık 2,7 puan artışla 49'a çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Hizmet sektörü PMI ise temmuzda geçen aya göre 2 puan azalarak 52,4 değerine geriledi. Fiyatlamalar tarafına bakıldığında, diğer para birimlerindeki zayıflığın da sürmesiyle Dolar endeksi (DXY) %0,3 yükseldi. Bu sabah ise Çin'in başta gayrimenkul sektörü olmak üzere ekonomiyi destekleme açıklamaları risk iştahını destekliyor. Yuan değer kazanırken, Dolar geri çekilmekte. Gelişmekte Olan Ülke para birimleri de pozitif bölgede hareket ediyor. Yurtiçinde ise TCMB'nin miktarsal sıkılaştırma kararlarının (Duyuru için tıklayınız) TL için destekleyici olabileceğini düşünüyoruz. Bu kapsamda, Dolar/TL'de 27 seviyesinin altındaki bant hareketini sürdürebilir.
EUR/USD: Dolar'daki tepki isteği ve son gelen veriler ışığında ECB'den bazı güvercinvari açıklamaların gelmesi ile EURUSD paritesi haftayı %0,9 oranında düşüşle 1,1124 seviyesinden tamamladı. Yoğun geçecek haftada bu sabah Almanya PMI'ların beklentilerin altında kalması paritede baskı yaratıyor. ECB'den bu toplantıda 25 baz puan artışı beklense de son veriler sonraki toplantıların biraz daha güvercin geçebileceğine işaret ediyor. Bu kapsamda, paritede yaşanan fiyatlamaları da düşündüğümüzde EURUSD'de baskı sürebilir ki kısa vadeli olarak 1,1140 direncinin altında kalındıkça 1,1020 hedefte kalabilir.
XAU/USD: Dolar'daki yükselişe karşın yakın destek seviyelerin üzerinde kalmaya çalışan değerli madende 1.955/50 destek bölgesi olarak izlenebilir. Bu sabah Çin'den gelen haberler risk iştahını destekleyip Dolar'ı bir miktar baskılıyor. Bu kapsamda, Ons Altın bu destek bölgesinin üzerinde kalabilir. Aksi durumda 1.935 ana destek konumunda. Öte yandan, 1.968 yakın direncinin üzerinde 1.984 gündeme gelebilir.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine inşa edilen Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği, üyeleri ile kurumsal yönetim anlayışını yaygınlaştırılmaya devam ediyor. TKYD’ye yılın ilk altı ayında 12 yeni tüzel üye katıldı.
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, kurumsal yönetimin her geçen gün şirketlerin öncelikli konuları arasında daha fazla yer aldığını vurgulayarak, “Dünya, teknolojinin de etkisiyle sıra dışı bir değişim döneminde. Şirketler de bu değişime ayak uydurmak zorunda. Bu süreç, doğal olarak beraberinde yenilenme zorunluluğunu getiriyor. Küreselleşme ve teknolojik gelişmeler, tüm dünyada izlenebilirliğin penceresini sonuna kadar açmış durumda. Yarın var olabilmenin, sağlam adımlarla geleceğe yürüyebilmenin yolu, bugün yeni trend ve teknolojileri, hızla iş yapış şekillerimize entegre edebilmemize bağlı. Kurumsal yönetim belirli bir noktaya gelmediği sürece atılacak her adım yarım kalacak. Kurumsal yönetim kavramının çok daha etkin konuşulması ve farkındalığın artması şart. Öte yandan Türkiye’nin kalkınması için tüm kurumların sağlam temellere oturması, başarılı bir kurumsal yönetim yapısı oluşturabilmesi gerekiyor. Kurumsal yönetim; karar alma mekanizmalarında, yönetim kurulu toplantılarında ve kurumların tüm kademelerinde sağlıklı bir biçimde uygulanmasını kapsayan davranışsal yönetim bir şekli. Bu anlamda önümüzde kat etmemiz gereken uzun bir yol var ve bu yolu bünyemize katılan tüzel üyelerimizle birlikte yürüyeceğimiz için umutluyuz.” şeklinde konuştu.
TKYD Hakkında: Kurumsal yönetim anlayışının ülkemizde tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi misyonuyla hareket eden Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), 2003 yılında gönüllü bir sivil toplum kuruluşu olarak kurulmuştur. Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine inşa edilen kurumsal yönetim anlayışının, etki ettiği tüm alanlarda yol gösterici olma misyonuyla hareket eden TKYD, özel sektör, kamu kuruluşları, medya, düzenleyiciler, sivil toplum kuruluşları ve akademik dünya arasında bir iletişim ağı kurarak kurumsal yönetim uygulamalarının gelişmesini hedeflemektedir. TKYD, UN Global Compact imzacısı ve ICGN üyesidir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Daikin Türkiye, 2022 yılı cirosunu Euro bazında %34 artırdı
İklimlendirme sektörünün öncü markası Daikin, enerji verimliliği yüksek yenilikçi ürünleriyle pazardaki başarısını sürdürüyor. 2022 mali yılını 620 milyon Euro ciro ile kapatan Daikin, doğrudan yatırımcı olarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığı 2011 yılından bu yana Euro bazında yüzde 520 büyüme başarısı göstererek sektörde büyük fark yarattı. Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, “Geçtiğimiz yılı çok iyi sonuçlarla kapattık. Yeni dönemde de üstün teknolojiye sahip çevre dostu ürünleri pazara sunarken; Türkiye’nin üretim üssü olması ve lojistik anlamda gücünü pekiştirmesi için yeni yatırımlar yapmaya da devam edeceğiz. 2012 yılından bu yana Türkiye’ye yaklaşık 110 milyon Euro tutarında yatırım yaptık. 2023 ve 2025 yılları arasında da yatırımlar devam edecek” dedi.
Yüksek teknolojiye sahip çevreci ürünleriyle iklimlendirme sektörüne yön veren Daikin, Türkiye’deki hızlı büyümesini sürdürüyor. Temmuz 2011 yılında doğrudan yatırımcı olarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan ve her yıl büyümesini katlayarak artıran Daikin, 2011 yılından bu yana Euro bazında yüzde 520 büyüme başarısı göstererek ülke ekonomisine ve istihdama önemli katkılarda bulundu. 2022 mali yılını yaklaşık 620 milyon Euro ciro ile kapatan Daikin Türkiye, aynı dönemde 370 milyon Euro’ya yaklaşan ihracat geliri elde etti. İhracat başarısı ile şirket, TİM tarafından açıklanan ihracatçı araştırmasına göre 2022 yılı Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı sıralamasında iklimlendirme sektöründe ihracat şampiyonu olarak sektörde büyük fark yarattı.
2022 mali yılını değerlendiren Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, “2022 yılı aslında çok zorlu bir yıl oldu. Enerji krizi, Rusya-Ukrayna Savaşı ve asrın felaketi olarak nitelendirilen deprem afeti gibi önemli gündem maddelerine rağmen 2022 yılında hedeflerimizin çok üzerinde bir büyüme elde ederek; ciroda 2021 yılına oranla, Euro bazında yaklaşık yüzde 34 büyümeyi başardık” dedi.
Bu güçlü büyümede Daikin’in Türkiye’de yaptığı yatırımların öneminin büyük olduğunu vurgulayan Önder, özellikle yeni VRV üretim tesisine dikkat çekerek şunları söyledi: “2022 Mayıs ayında Sakarya - Hendek’te yer alan fabrikamızda devreye aldığımız VRV üretim tesisi ile VRV dış ünitelerinin üretimine başladık. Bu yatırımla üretim kapasitemizi hızlı bir şekilde artırmayı başardık. Buradaki üretimimizle iç pazarın ihtiyaçlarını karşılarken, Daikin Avrupa üzerinden de Avrupa'ya satışını gerçekleştiriyoruz. Daikin Türkiye’nin Avrupa’nın VRV üretim üssü olma hedefinin çok başarılı bir başlangıcını oluşturan bu yatırım, büyümemize büyük katkı sağlıyor. 2021 yılında 261 milyon Euro olan ihracat ciromuz, 2022 yılında yaklaşık yüzde 42 artarak yaklaşık 370 milyon Euro olarak gerçekleşti. Bu başarımız ile TİM tarafından açıklanan Türkiye'nin İlk 1000 İhracatçısı sıralamasında iklimlendirme sektöründe şampiyon olduk. Genel sıralamada ise 70. sırada yer alarak bu yıl da yükselmemize devam ettik. 2023 yılı ihracat hedefimizi ise Euro bazında yüzde 15 büyüme üzerine kurguladık. 2022 yılında duyurduğumuz yeni AR-GE merkezi binası yatırımımız ise üretime verdiğimiz önemin ve Türkiye’yi bölgenin üretim üssü yapma kararlılığımızın en açık göstergesidir”.
Daikin Türkiye’nin başarısını değerlendiren Önder, değişen tüketici beklentileri doğrultusunda geliştirilen çevre dostu ve enerji verimliliği yüksek ürünlerin hem ticari hem bireysel tarafta; geniş bir ürün gamı ile müşteriye tam bir çözüm sunulmasının bu başarıyı getiren çok önemli bir faktör olduğunu söyledi.
Euro bazında bir önceki yıla göre %34 büyüme
Nisan 2023 itibarıyla yeni mali yılın açılışını yapan Daikin Türkiye’nin yeni sezona yüksek motivasyon ile başladığını ve başarının sürdürülebilir olması noktasında kararlılığını dile getiren Hasan Önder, şu değerlendirmeyi yaptı: “2021 yılında pandemiye rağmen yaklaşık 462 milyon Euro ciro elde etmiştik. 2022 yılı ise global olarak tedarik sorunlarının, siyasi gerilimlerin hakim olduğu; Avrupa’da enerji krizinin gündem maddesi olduğu, Türkiye’de ise büyük bir deprem felaketinin yaşandığı üzücü bir yıl oldu. Daikin Türkiye olarak tüm bu zorlayıcı durumlara rağmen Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığımız 2011 yılından bu yana Euro bazında yüzde 520 büyüyerek yaklaşık 620 milyon Euro ciroya ulaşmayı başardık. 2022 mali yılımızda da Euro bazında büyüme oranımız ise 2021 yılına göre yüzde 34 olarak gerçekleşti. Böylesi büyük bir başarıya ulaştığımız için Daikin Ailesi olarak gerçekten gurur duyuyoruz. Şu anda yaklaşık 2 bin kişilik büyük bir aileyiz. 2025 yılı hedefimiz tüm tedarik zincirindeki olumsuzluklara rağmen ciroda 800 milyon Euro’ya, istihdamda ise 2 bin 700 kişiye ulaşmak. Bu doğrultuda var gücümüzle çalışıyoruz.”
Daikin’in Türkiye’de yatırımları devam ediyor
Sadece Türkiye’nin değil aynı zamanda CIS ülkelerinin de merkezi olarak konumlanan Daikin Türkiye, bölgenin üretim üssü olarak öne çıkıyor. 2022 yılında da Türkiye’ye yatırımları devam eden Daikin Global’in F25 hedefleri doğrultusunda 2025 yılına kadar yatırımlarının devam edeceği öngörülmektedir. Daikin Türkiye, 2022’nin Mayıs ayında 13 milyon Euro yatırım bedeline sahip VRV dış ünite üretim tesisini açtı. Bununla birlikte 3.5 milyon Euro yatırım bedeline sahip yeni AR-GE merkezi binasını da duyuran şirketin yatırımı bununla sınırlı değil. Daikin, 2012 yılından bu yana Türkiye’ye yaklaşık 110 milyon Euro tutarında yatırımda bulundu.
Daikin’in yatırımlarının sonuçları, 2022 yılında elde edilen toplam ciro başarısının yanı sıra ihracatta da görülüyor. 2022 yılında ihracat cirosunun yaklaşık 370 milyon Euro olarak gerçekleştiğini belirten Önder, “2023 hedefimiz ise ihracatımızı yüzde 15 artırarak 425 milyon Euro’ya ulaşmak. Sektörüne birçok öncü teknolojiyi sunmuş ve aynı zamanda LOT21 gibi regülasyonlara hızla uyum göstermiş bir şirket olmanın başarısını her alanda deneyimliyoruz. Daikin Türkiye olarak Ortadoğu ve Türkiye’ye bağlı Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Ermenistan, Tacikistan, Gürcistan, Kuzey Irak, Moğolistan, KKTC gibi ülkelerin yanı sıra; Hendek fabrikamızda ürettiğimiz VRV dış ünitelerimiz ile de Avrupa’ya kadar uzanan geniş çaplı ihracat yapıyoruz. Hedefimiz; bu ihracat başarımızı sürdürmek ve 2025 yılında 550 milyon Euro ihracat rakamına ulaşmak” diye konuştu.
Referans projelerde imza “Daikin”
İklimlendirme sektörünün öncü markası Daikin; 2022 yılında da çeşitli ölçekteki projelerde yer almaya devam etti. Özbekistan’ın tarihi Semerkant şehrinde inşa edilen ve sadece bu ülkenin değil Orta Asya’nın modern cazibe merkezi olacak biçimde tasarlanan çok işlevli bir turizm kompleksi Silk Road Samarkand ve Galataport, Daikin’in iklimlendirme çözüm ortağı olduğu projelerden sadece birkaçı.
Enerji verimliliği yüksek, kullanım kolaylığı sunan çözümleriyle referans projelerde imzası bulunan Daikin Türkiye ile ilgili de görüşlerini aktaran Önder şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin yanı sıra Doğu Avrupa, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın da AR-GE, üretim ve lojistik üssü olarak konumlanan Daikin Türkiye; CIS bölgesi olan Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Ermenistan pazarlarının da sorumluluğunu üstleniyor. Daikin Türkiye’ye bağlı ülkelerde özellikle proje satış tarafında pazarda ağırlığımızı her geçen yıl artırıyoruz. Mevcut savaş ve siyasi istikrarsızlık iklimine rağmen alınan büyük projeler ile geçen yıla göre yüzde 40 büyüme kaydettik. Bu anlamda F25 için koyduğumuz büyüme hedeflerini 2 yıl öncesinde geçmiş olduk. Servis ve eğitim merkezlerimizi tüm ana pazarlarda da oluşturarak F25'te tamamlamış olacağız. Müşterilerimize projelendirme, satış ve satış sonrası olmak üzere uçtan uca bir çözüm sunarak bölgedeki varlığımızı artırarak devam ettireceğiz.”
Isı pompasında pazar lideri
Dünyada Rusya - Ukrayna Savaşı ile başlayan enerji krizi doğalgaz fiyatlarının rekor seviyelere ulaşmasına neden oldu. Bu artışlar pek çok ülkeyi doğalgaza alternatif ısınma yöntemleri aramaya yöneltti. Hava, toprak, deniz, göl ya da yeraltı suyu gibi doğada bulunan enerjiyi kullanan, bu nedenle kullanıcılara maliyet avantajı sunan ısı pompaları bu arayışta tercih edilen çözümler arasında öne çıktı. Daikin, mucidi olduğu R-32 soğutucu akışkan kullanarak ürettiği havadan suya ısı pompası ile Avrupa ve Türkiye pazarında liderliğini sürdürürken, farklı özelliklerdeki binalar için tasarladığı ürünleriyle kullanıcılarının tüm ihtiyaçlarına karşılık veriyor. Mucidi olduğu R-32 soğutucu akışkan kullanarak ürettiği yeni nesil Altherma 3 ısı pompası serisi ile hava kaynaklı ısı pompaları konusunda pazara yön veren Daikin, dünyada 800 bini aşan kullanıcısının ısınma ve sıcak su ihtiyacını ekonomik ve çevre dostu bir ortamda karşılıyor.
Sektöre sunduğu teknolojilerle liderlik eden Daikin, ısı pompası pazarında 2022 sonuçlarına göre Türkiye’de lider konumda bulunuyor. Daikin Türkiye, ısı pompası ürün gamı ile kullanıcılarına verimliliği yüksek çevreci bir çözüm ile ısıtma, soğutma ve sıcak su imkanlarını karşılama imkanı veriyor.
Çin’in tarım ürünlere ilişkin dış ticaret hacminin, içinde bulunduğumuz yılın ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6,4 oranında büyümüş olduğunu gösterdi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Çin’in tarım ürünleri ithalat ve ihracatının, bu yılın ilk yarısında 171,76 milyar dolara ulaştığını açıkladı.
Bakanlığın verilerine göre tarım ürünü ihracatının, aynı dönemde önceki yılın ilk yarısına kıyasla yüzde 1,7 oranında aratarak 47,71 milyar dolar oldu. Tarım ürünlerinin ithalatında ise yine aynı dönemde yıl bazında yüzde 8,3 artarak 124 milyar dolara çıktı. Resmi veriler ışığında, Çin’in tarımsal ürünlere ilişkin olarak kaydettiği dış ticaret açığı, bu yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 12,9 oranında büyüyerek 76,34 milyar dolara çıkmış bulunuyor.
Çin Uluslararası Radyosu
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin lider, dünyanın önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol, klima satışlarına yönelik verilerini açıkladı. Türkiye genelinde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi sebebiyle klima satışlarında artış yaşandı. Trendyol üzerinden klima satışları temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 100, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 125 arttı. Vantilatör satışlarında geçen seneye oranla yüzde 320’lik artış yaşandı.
Sıcak havalar, konforlu ve serin bir iç mekân iklimi sağlamak isteyenlerde klima talebini artırdı. İhtiyacı karşılamak için güvenilir ve enerji verimli klimaları kullanıcıları ile buluşturan Trendyol’un verilerine göre klima satışları bir önceki aya göre yüzde 100, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 125 artış gösterdi. En çok klima satın alan şehirler ise üç büyük ilin dışında Antalya, Muğla, Bursa oldu.
Vantilatörlere talep yüzde 320 artış gösterdi
Serin ve konforlu alanlarda zaman geçirmek isteyen kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak için geniş ürün yelpazesi sunan Trendyol, farklı marka ve kapasitelerde klima ve vantilatör ürünlerini müşterilerin beğenisine sunuyor. Vantilatör satışlarında geçen seneye oranla yüzde 320’lik artış yaşanırken portatif hava soğutucu satışlarında da yüzde 150’lik artış gerçekleşti.
En çok 12000 ve 18000 BTU’luk klimalar tercih edildi
Trendyol, teknolojik ve fonksiyonel özellikleri bakımından her türlü mekâna ve her türlü ihtiyaca yönelik klima çeşitleri sunuyor. Klima çeşitliliği açısından duvar tipi, mobil, salon tipi ve kaset tipi klima olmak üzere alternatifleriyle her alanda çözüm üretiyor. Trendyol’da en çok tercih edilen klima tipi 12000 BTU klimalar olurken bunu 18000 BTU klimalar takip ediyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.