Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yılda ortalama 1,9 milyon kişinin yeni işini bulmasına doğrudan katkı sağlayan Kariyer.net'in iş dünyasında cinsiyete dayalı eşitsizliklere dikkat çektiği Adını Koyalım Projesi, Uluslararası Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri kapsamında, 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' kategorisinde, 'Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü'ne layık görüldü.
Kariyer.net'in 2023 yılında başlattığı "Adını Koyalım" hareketi, iş dünyasında sıkça karşılaşılan ancak Türkçede tam bir karşılığı olmayan Mansplaining, Gender Pay Gap, Gender Division of Labor gibi cinsiyet eşitsizliği kavramlarını gündeme taşıyarak toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Bu doğrultuda, ilgili kavramlar için Türkçe öneriler toplandı ve seçilen öneriler tr.kariyer.net/adinikoyalim adresinde kamuoyunun oylamasına sunuldu. iLab grup şirketlerinden Kariyer.net, yalnızca bu kavramlara dikkat çekmekle kalmadı; iş dünyasındaki eşitsizlikleri somut verilerle ortaya koymak için sahip olduğu büyük veriyi analiz ederek kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. 2025 yılı analizleri, kadınların aynı iş için erkeklere kıyasla ortalama maaş beklentisinin %19 daha düşük olduğunu gün yüzüne çıkarırken cinsiyet eşitsizliğinin halen ne denli önemli bir mesele olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
''İş dünyasında cinsiyete dayalı eşitsizliklerin ortadan kalkması için çalışmaya devam edeceğiz''
Kariyer.net CMO'su Ezgi Kargan, Adını Koyalım projesi ve kazanılan ödül hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Adını Koyalım hareketiyle, iş dünyasında cinsiyete dayalı eşitsizlikleri görünür kılmayı ve bu konudaki farkındalığı artırmayı hedefliyoruz. Ancak bu sadece bir farkındalık kampanyası değil; aynı zamanda çözüm odaklı bir adım. İş hayatında kadınların karşılaştığı eşitsizlikleri tanımlamak ve bunları gidermek için çaba gösteriyoruz. Bu çalışmalarımızın 'Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülü' ile takdir edilmesi, bizim için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı. Kariyer.net olarak, iş dünyasında fırsat eşitliğini sağlamak adına kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bütünleşik siber güvenlik alanında küresel bir lider olan WatchGuard® Technologies, hibrit güvenli erişim hizmet sınırı (SASE) ürünleri ailesinin ilki olan FireCloud Internet Access'i tanıttı. FireCloud, hemen hemen aynı yapılandırmalarla, hiçbir öğrenme gereksinimi olmadan Firebox'lar ve FireCloud arasında tutarlılık sağlıyor ve hibrit kuruluşlar başta olmak üzere WatchGuard'ın iş ortaklarının ihtiyaçlarını kapsamlı bir şekilde karşılıyor.
Dünyada siber güvenliği yönetmek, geleneksel şirket içi ve bulut/hizmet olarak güvenlik duvarı (FWaaS) ortamlarını birleştiren hibrit ağları yönetmek anlamına geliyor. SASE çözümleri sunan birçok tedarikçi, bütünleşmiş şirket içi ortamların önemini göz ardı ediyor ve bu da bir SASE çözümünün dağıtımının değerini azaltıyor. Bir SASE çözümü bu ortamları dikkate almadığında, ayrı ayrı yönetilen izole sistemler oluşturarak gereksiz karmaşıklığa ve ek yüke neden oluyor. WatchGuard Cloud ile entegre olan, Firebox ile bütünleşik politika yönetimini paylaşan, hizmet olarak güvenlik duvarı (FWaaS) ve güvenli web ağ geçidini (SWG) birleştiren FireCloud Internet Access, karmaşıklık olmadan sağlam koruma sunduğu için hibrit ortamlar için doğru bir seçenek oluyor. WatchGuard, yönetilen hizmet sağlayıcıların (MSP'ler) hibrit ortamlarına uygun bir benimseme modeliyle müşterilerine değerli bir SASE çözümü sunmalarını sağlıyor. WatchGuard Unified Security Platform® mimarisinin bir parçası olan bu çözüm, Kimlik, Ağ ve Uç Nokta güvenlik bileşenlerini, WatchGuard Cloud'da bütünleşik yönetimi ve WatchGuard uç noktaları için ortak bir kurulum çerçevesini içeriyor.
''Bu Sınırlamaların Üstesinden Gelmek İçin Yeni Bir Hibrit SASE Yaklaşımı Geliştirdik''
WatchGuard Ürün Müdürü Andrew Young, ''FireCloud İnternet Erişimi, günümüz işletmelerinin karşılaştığı gerçek zorluklar için gerçek güvenlik sağlıyor. Uzak ve dağınık çalışma ortamları geliştikçe ve şirketler Bulut'a geçtikçe, tehdit yüzeylerinin çeşitliliği ve korunması gereken uç noktaların konumu genişledi. Mevcut çözümler, güvenlik ekiplerinin ağ güvenliklerini SASE dağıtımlarıyla uyumlu bir şekilde sorunsuzca yönetmelerine izin vermiyor, bu da güvenlik boşlukları ve yönetim karmaşıklıkları yaratıyor. Bu sınırlamaların üstesinden gelmek için FireCloud Internet Access ile başlayan yeni bir hibrit SASE yaklaşımı geliştirdik." açıklamasında bulundu.
FireCloud Internet Access, Hibrit Güvenlik, Kolay Dağıtım ve Esneklik Sunuyor
FireCloud Internet Access, hibrit Bulut/şirket içi ortamlar için benzersiz bir şekilde tasarlanmış olmasının yanı sıra, dağıtım kolaylığı, esnek ve ölçeklenebilir lisanslama ve fiyatlandırma ve WatchGuard'ın tehdit algılama ve yanıt platformuyla entegrasyon sunuyor.
1. Hibrit Ortamlar için Tasarlandı: Hibrit bir ortama değer ve fayda sağlamak için tasarlanan çözümünden biri olan WatchGuard'ın SASE mimarisi, yalın BT ekipleri veya MSP'ler için daha kolay yönetim, tutarlı güvenlik kontrolleri ve diğer SASE tekliflerine göre daha düşük maliyet anlamına geliyor.
2. Dağıtım Kolaylığı Sağlıyor: Yöneticiler, tutarlı ilke yapıları ve terminoloji kullanarak yönetmeyi kolaylaştıran tek bir arayüz ile güvenlik ilkelerini yapılandırıyor ve uygulayabiliyor. Güvenlik ayarları, dünya çapındaki tüm WatchGuard tarafından barındırılan varlık noktalarına (PoP'lar) otomatik olarak dağıtılıyor ve kullanıcı nerede olursa olsun tutarlı politika uygulaması sağlanıyor. FireCloud istemcileri WatchGuard Cloud'dan sağlandığı için dağıtımı ve yönetimi oldukça kolay bir şekilde sağlanıyor.
3. Esnek ve Ölçeklenebilir Sunuyor: WatchGuard'ın FlexPay ile sunduğu esnek fiyatlandırma, yönetilen güvenlik hizmetleri sağlayıcısı (MSSP) işinin kurulmasına ve büyümesine yardımcı oluyor. Bir hizmet olarak güvenlik duvarı olarak, kullanıcı sayısı performansı etkilemiyor ve müşteri büyümesiyle daha fazla lisans kolayca ekleniyor.
İş ortaklarının ve müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için eksiksiz bir SASE çözümü sunmaya odaklanan WatchGuard, ilerleyen dönemlerde özel erişim SD-WAN, ZTNA ve CASB'yi kapsayan FireCloud çözüm ailesi oluşturacak ve dağıtacak. Aynı zamanda FireCloud, ThreatSync + hizmet olarak yazılım (SaaS) ile aşırı izleme tehdit tespiti ve yanıtı sağlayan entegrasyonlardan da müşterilerinin yararlanmasını sağlayacak. Ayrıca her müştri, cihaz yönetimini basitleştiren WatchGuard Universal Agent ile bütünleştirilecek.
''Müşterilerimizin Ağlarını Korumak İçin Uygun Fiyatlı ve Etkili Bir Çözüm''
Verus Başkanı Kevin Willette, "SASE, ağ ve güvenlik işlevlerini Bulut tabanlı bir hizmette birleştiren güvenli bağlantının geleceğidir. FireCloud İnternet Erişimi ve hibrit SASE mimarisine genel yaklaşımıyla WatchGuard'ın MSP'ler için özel olarak tasarlanmış güçlü siber güvenlik çözümleri sunma konusundaki odağı tam olarak sergileniyor. Bu, müşterilerimizin ağlarını ve kullanıcılarını korumak için uygun fiyatlı ve etkili bir çözümdür. Müşterilerimiz, Firebox'ımızda bulunan aynı kurumsal güvenliği kullanmaya devam eder, bu da işimi daha verimli hale getirir ve karlılığımızı artırır." ifadelerini kullandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın en büyük alüminyum üreticilerinden RUSAL, vanadyum seviyelerini eser miktarlara düşüren birincil alüminyumu başarıyla geliştirdi. İnert anot teknolojisinde çığır açan bu gelişme, alüminyumun elektrik iletkenliğini önemli ölçüde artırarak onu enerji verimliliği uygulamaları için ideal bir malzeme haline getiriyor.
Küresel alüminyum üretimi, yüz yılı aşkın süredir elektroliz işlemi için karbon anotlara bağımlıydı. Bu da kaçınılmaz olarak birincil alüminyuma vanadyum ve diğer ağır metallerin entegre edilmesini gerektiriyordu. Alaşımlarda saflığın bozulması küçük yoğunluklarda dahi elektrik iletkenliğini azaltarak iletim hatlarından ev kablolarına kadar elektrik şebekeleri genelindeki verimliliği etkiliyordu.
RUSAL inert anot teknolojisinde öncülük ederek, alüminyum ürünündeki ağır metal kaynaklı safsızlıkları neredeyse tamamen bertaraf etti ve sektörde yeni bir standart oluşturdu. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan RUSAL Yeni Ürünler ve Döküm Teknolojileri Geliştirme Departmanı Direktörü Alexander Krokhin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada inert alüminyumlu filmaşin kullanımı müşterilerimiz için yeni fırsatlar yaratacak. Yeni filmaşin çözümümüz, minimum enerji kaybı sağlayarak enerji tasarruflu çözümler alanında kuralları değiştirecek nitelikte" ifadelerini kullandı.
Önceleri, vanadyum içeriğini azaltmak üretim sonrasında maliyeti yüksek rafine etme işlemi gerektiriyordu. Günümüzde ise, inert anotlar elektroliz aşamasında vanadyum içeriğini azaltıyor ve alüminyum saflığını artırırken üretimi kolaylaştırıyor. RUSAL Mühendislik Departmanında İnert Anotlu Elektrolizör projesinin Direktörü Alexander Gusev, "İnert anot malzemeleri üzerine yıllardır yaptığımız araştırmalar, elektrolizdeki temel teknik ve çevresel zorluklarla başa çıkmamızı sağladı. Bu teknoloji vanadyum içeriğini en aza indiriyor ve alüminyum üretimini daha temiz ve daha sürdürülebilir hale getiriyor" diye konuştu.
RUSAL, 2017 yılında inert anotlu elektrolizörlerin endüstriyel testlerini gerçekleştiren dünyanın ilk şirketi olmuştu. Sera gazları salan geleneksel karbon anotların aksine, inert anotlar yalnızca oksijen üretiyor ve alüminyum üretimi için daha çevre dostu bir çözüm sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Üretimde insanı odağına alan Eti Bakır, sürdürülebilir gelecek için çevre bilincinin küçük yaşlarda oluşturulmasına katkıda bulunuyor. Şirket, hayata geçirdiği 'Çevre Müfettişleri' projesiyle çevre bilincinden geri dönüşüme kadar 11 başlıktan oluşan eğitimlerine devam ediyor. Eti Bakır'ın hedefi bu yıl 7 ilde 6.813 öğrenciye ulaşmak.
Cengiz Holding'in grup şirketi ve Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri olan Eti Bakır, sürdürülebilir bir gelecek için 'Çevre Müfettişleri' projesine tüm tesislerinde devam ediyor. Çevre bilinci, doğanın korunması, geri dönüşüm gibi 11 başlıktan oluşan eğitimlerle, Kastamonu, Artvin, Samsun, Siirt, Adıyaman, İzmir ve Mardin'i içine alan 7 ildeki 121 okulda, toplam 6.813 öğrenciye ulaşmayı hedefleyen Eti Bakır, öğrencilerin çevre bilinci konusundaki farkındalığını artırmayı amaçlıyor.
Doğru bilgiye ulaşma ve toplumların sürdürülebilirliğini sağlama konusunda gelecek nesillerin eğitiminin çok önemli olduğunun bilincinde olduklarını belirten Eti Bakır Çevre Direktörü Yusuf Topçu, "Günümüzde giderek daha çok önem kazanan çevre bilincini öğrencilere aktarmak, sürdürülebilirlik ilkelerini benimsemelerini sağlamak ve gelecek nesiller arasından çevre dostu liderlerin ortaya çıkmasına öncülük etmek hem şirket olarak hem de bu dünyanın bir parçası olarak bizim de sorumluluğumuzda. Çevre Müfettişleri projesini bu amaçla üç yıl önce Mardin'de bulunan Mazıdağı Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesislerimizde hayata geçirdik" dedi.
'HALKA HALKA GENİŞLETİYORUZ'
Bugün gelinen noktada, Türkiye genelinde Eti Bakır tesislerinin bulunduğu 7 kentin proje kapsamına alındığını ifade eden Topçu, şöyle devam etti: "Tesislerimize en yakın okullardan başlanarak önce ilçeyi sonra da tüm ili kapsayacak şekilde, halka halka genişlettiğimiz proje kapsamında, tesislerimizde bulunan çevre mühendisleri arkadaşlarımız gönüllü eğitmenlik yapıyor. Genç yaştaki öğrencileri doğanın tüm bileşenlerini korumaya teşvik eden eğitimlerimizde, çöp ve atık arasındaki farkı anlatıyoruz. Eğitimin sıfır atık ve geri dönüşüm bölümünde; hazırlanan eğlenceli animasyonla öğrencilere atığı kaynağından ayrıştırmanın önemine dikkat çekiyoruz. Aynı zamanda su ve enerji tasarrufuna dair ipuçlarının bulunduğu eğitimlerimizin ardından çalışma arkadaşlarımız öğrencilerimizin tüm sorularını yanıtlayarak çevre bilincinin oluşmasına katkıda bulunuyor."
Eti Bakır'ın çoğu tesisinde üretim süreçlerinde ortaya çıkan atığın 'artık ürün' olarak değerlendirildiğini de kaydeden Topçu, "Döngüsel ekonomiyi tüm üretim süreçlerimizde uygulayarak bu 'artık' içinde kalan metalleri de geri kazanıyoruz ve ekonomiye katkımızı elimizden geldiğince artırıyoruz. İş süreçlerimizde önemli bir değer yarattığımız bu düşünce biçimini gençlere de aktarabilmek bize büyük umut ve mutluluk veriyor" diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin yenilikçi baharat ve sos markası Chef Seasons, 11-14 Mart 2025 tarihleri arasında Tokyo'da düzenlenecek olan FOODEX Japan 2025'te Asya pazarına özel geliştirdiği ürünleriyle yer alacak.
Japonya'nın en büyük gıda distribütörleri, perakendecileri ve Horeca profesyonellerinin buluştuğu bu prestijli etkinlik, markanın küresel genişleme stratejisinde önemli bir adım olacak.
Chef Seasons, lezzet mühendisliği ve inovasyona olan tutkusuyla, dünya mutfağına yaratıcı dokunuşlar katmaya devam ediyor. Geleneksel tarifleri modern tekniklerle birleştirerek farklı kültürlere hitap eden yenilikçi lezzetler geliştiren marka, FOODEX Japan 2025'te de bu vizyonunu sergileyecek.
Japon Mutfağına Özel Ürünlerle Yeni Bir Deneyim
Chef Seasons, FOODEX Japan kapsamında Japonya pazarına özel geliştirdiği benzersiz ürünleri ilk kez tanıtacak. Trüflü Soya Sosu, Tütsülenmiş Soya Sosu, Digest Ease Seasoning Mix ve Slim Spice gibi yenilikçi tatlar, Japon mutfağının sofistike ve dengeli lezzet anlayışına yeni bir bakış açısı sunuyor. Sağlıklı yaşamı destekleyen bu özgün formüller, fonksiyonel beslenme trendlerine de hitap ediyor.
Ödüllü Ürünlerle Global Sahneye Çıkıyor
Chef Seasons, dünya çapında büyük ilgi gören ve SIAL İnovasyon Ödülü kazanan Longevity & Wellness ve Superfood kategorilerindeki ürünlerini FOODEX Japan ziyaretçileriyle buluşturacak. Bu ürünler, sağlıklı ve uzun yaşam trendlerine odaklanarak beslenmeye fonksiyonel katkı sağlamayı amaçlıyor. Özellikle Japon tüketicilerin sağlıklı gıdaya verdiği önem göz önüne alındığında, Chef Seasons'ın bu alandaki inovatif yaklaşımı dikkat çekecek.
Asya Pazarında Güçlü Bir Adım
Gıda inovasyonu ve özgün lezzetleriyle uluslararası pazarda büyümesini sürdüren Chef Seasons, FOODEX Japan 2025 ile Japonya ve Asya pazarındaki iş birliklerini genişletmeyi hedefliyor. Yüksek kaliteli hammaddeler ve yenilikçi tarifler ile global mutfak kültürüne katkı sağlamayı amaçlayan marka, distribütörler ve iş ortaklarıyla yeni anlaşmalara imza atmaya hazırlanıyor.
Chef Seasons'ın benzersiz lezzetlerini deneyimlemek ve markanın yenilikçi yaklaşımını keşfetmek için FOODEX Japan 2025'teki standımızda buluşalım!
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla "Geleceğini Kuran Genç Kadınlar" projesinin İzmir'de sürdürülen çalışmaları kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası'nda genç kadınlarla buluştu.
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, "Geleceğini Kuran Genç Kadınlar" projesi kapsamında İzmir'deki genç kadınlarla bir araya geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin meslek edindirme kurslarının verildiği Meslek Fabrikası'nda devam eden barista ve işe başvuru becerileri eğitimlerini yakından inceleyen Güler Sabancı, faydalanıcıların hikayelerini dinledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın katılımıyla gerçekleştirilen buluşmada, bugüne kadar düzenlenen eğitimlere katılan kadınların yanı sıra mentor ve mentiler de deneyimlerini paylaşma fırsatı buldu.
"Genç kadınların eğitimde, istihdamda ve sosyal hayatta aktif rol alması, sadece bireylerin değil, tüm toplumun gelişimine katkı sağlar"
Ziyaret sırasında değerlendirmede bulunan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, 50 yıldan fazla süredir toplumsal gelişime katkı sağlayan projeleri hayata geçiren Sabancı Vakfı'nın özellikle kadınlar ve kız çocuklarının fırsatlardan eşit şekilde yararlanması için önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini belirtti. Güler Sabancı sözlerine şöyle devam etti: "NEET sorunu, ülkemizin göz ardı edemeyeceğimiz bir problemi. Bu meseleyi her sorun gibi kararlılıkla ve sürdürülebilir çözümlerle aşabiliriz. Genç kadınların eğitimde, istihdamda ve sosyal hayatta aktif rol alması, sadece bireylerin değil, tüm toplumun gelişimine katkı sağlar. Bu kapsamda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın güç birliğinde 2022 yılında hayata geçirdiğimiz ve 3 yılda önemli bir yol kat ettiğimiz Geleceğini Kuran Genç Kadınlar projesi de genç kadınların ekonomik ve toplumsal hayata katılımını artırmayı hedefleyen çok önemli bir projemiz. Biz bu projeye başlarken yürüttüğümüz saha araştırmasında ne eğitimde ne istihdamda yer alan (NEET) genç kadınlar sorununun ülkemizin büyük meselelerinden biri olduğunu gördük. Projeye başladığımız yıl, ülkemizde NEET kadın oranı yüzde 50,5; sayı ise 3.5 milyondu. Sabancı Vakfı'ndaki saha tecrübemizden hareketle bu sorun alanına mercek tutmak istedik. 2006 yılında 'Birleşmiş Milletler Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı'nı yürüttüğümüz dönemde ülkemizin 17 farklı noktasına ulaşarak çok kıymetli kazanımlar sağladık. Yerel düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınlar ve kız çocuklarının haklarının güçlendirilmesi amacını taşıyan bu program, toplamda 350 bin kişiye ulaştı. 10 yıl süren bu başarılı girişim sonucunda etkinin gücünü gördük. İşte biz bu yüzden sahada olmayı önemsiyor; yaptığımız işlerin hepsinde sahadan güç alarak kararlılıkla ilerliyoruz."
"Ellerinizi her zaman en yükseğe kaldırmaktan korkmayın"
Güler Sabancı, Geleceğini Kuran Genç Kadınlar projesinin başarısının, projeyi ne kadar çok tanıtıp iş dünyasını öğrenmeye ve çalışmaya istekli kadınlarla buluşturabilmeye bağlı olduğunu vurguladı. İlk fazın cesaret verici ve başarılı sonuçlar ortaya koyduğunu belirterek, ülke genelinde 6 bin kadının "Ben de varım, buradayım" diyerek bu sürece dahil olmasının kendisini çok mutlu eden gelişmelerden biri olduğunu söyledi. Ancak daha fazla kadının katılımına ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Sabancı, "Ellerinizi her zaman en yükseğe kaldırmaktan korkmayın" diyerek Türkiye'nin bu alandaki OECD verilerine göre en alt sıralarda yer almasının ülkemize yakışmadığını dile getirdi. Bu durumu hep birlikte değiştirebileceğimizi belirtirken, "Sadece istemek yetmez harekete geçin, çalışmayı sevin ve yaptığınız işi sevin. Sizlerin başarısı diğer kadınlara örnek olacak, cesaret verecek." dedi.
Geleceğini Kuran Genç Kadınlar projesi aracılığıyla böylesine büyük bir problemi gündeme taşıdıklarını ve sahada yeni deneyimler elde ettiklerinin altını çizen Güler Sabancı sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne mutlu ki 3 yıllık ilk fazını tamamladığımız projemiz sayesinde, ülkemizin dört bir köşesinde 6 bine yakın NEET genç kadına ulaştık. 800'den fazla genç kadın iş hayatına katıldı. İzmir de projemizin pilot illerinden biriydi ve burada pek çok farklı alanda mesleki beceri eğitimlerinin yanı sıra psikososyal destek ve güçlenme eğitimleri gerçekleştirdik. Yerel yönetimler gibi etki ortaklarımızın rolü burada hiç şüphesiz ki projenin bugünlere gelmesinde çok kıymetliydi. İlk adımında kapsamlı saha araştırmalarıyla NEET genç kadınların sorun ve ihtiyaçlarına odaklanarak mesleki eğitimler ve hak temelli güçlenme eğitimleri ile mentorluk ve hibe programı, iş, staj, eğitim ve girişim desteği fırsatlarına kolay erişim sağlayan Fırsatlar Haritası gibi pek çok faaliyeti hayata geçirdik. 50 yılı aşkın bilgi birikimine sahip Vakfımızda, önümüzdeki dönemde daha fazla kadına ulaşmak ve onların hayatlarına dokunmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
KAGİDER ve Sanofi Türkiye, "Geleceğin Kadın Liderleri" Programını ve Etki Analiz Sonuçlarını Birleşmiş Milletler'de Paylaştı
" KAGİDER ve Sanofi Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) 69. Kadının Statüsü Komisyonu (CSW69) kapsamında New York'ta "Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Geleceğin Kadın Liderleri" başlıklı bir yan etkinlik düzenledi.
" T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın onur konuğu olarak katıldığı etkinlik uluslararası katılımcılardan yoğun ilgi gördü.
" Panelde, 15 yıldır devam eden "Geleceğin Kadın Liderleri" programı KSK toplantılarının ana teması Pekin+30 kapsamında örnek model olarak sunuldu.
Kadın girişimciliğini destekleyerek kadınların ekonomik hayatta güçlenmesini amaçlayan Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), BM Kadının Statüsü Komisyonu toplantıları kapsamında New York'ta önemli bir etkinliğe Sanofi Türkiye ile ev sahipliği yaptı. 11 Mart 2025'te gerçekleştirilen etkinlikte, genç kadınların iş dünyasında daha güçlü bir yer edinmesi için yürütülen çalışmalar ele alındı. KAGİDER ve Sanofi Türkiye iş birliğiyle 15 yıldır sürdürülen "Geleceğin Kadın Liderleri" programının etkileri ve kazanımlarının da paylaşıldığı etkinliğin onur konuğu ise T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş oldu.
Etkinliğin ana tema konuşmacıları BM Kadın Birimi Orta Avrupa ve Asya Direktörü Belen Sanz Luque ve Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komite Başkanı Oliver Röpke'ydi. Panelin moderatörlüğünü KAGİDER Başkan Yardımcısı Şila Gök üstlenirken, KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi Kıvılcım Pınar Kocabıyık, Sanofi Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Kaya, Sanofi Avrasya Bölgesi İnsan ve Kültür Direktörü Raziye Baysal ve Geleceğin Kadın Liderleri 2014 yılı mezunu Meltem Dere Kartal panelist olarak yer aldı.
Etkinlikte bir konuşma gerçekleştiren T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Kadınların gücü, sürdürülebilir bir geleceğin temel taşıdır. Kadınların karar alma mekanizmalarına eşit katılımı ve liderliği yönünde atılan her adım, küresel ekonomik refaha şüphesiz katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, kadınların liderlik ve karar alma süreçlerinde sürdürülebilir ilerlemesinin, dünya çapında daha sağlıklı, dengeli ve uzun vadeli bir gelecek için temel olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Kadınların Ekonomik Güçlenmesi, Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Temel Şart"
KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu, 2011 yılından bu yana BM ECOSOC Özel Danışmanlık Statüsü'ne sahip olan KAGİDER'in, 2012'den itibaren BM Kadının Statüsü Komisyonu (CSW) toplantılarında Türkiye'de hayata geçirilen başarılı projeleri uluslararası alana taşıdığını belirtti. Kadınların iş hayatına güçlü bir başlangıç yapmalarını destekleyen ve iş dünyasında daha güçlü bir yer edinmelerine yardımcı olan "Geleceğin Kadın Liderleri" programını BM'ye taşıdıklarını vurgulayan Bezircioğlu, proje için iş birliği yaptıkları Sanofi Türkiye'ye ve katkılarından dolayı BM Kadın Birimi'ne teşekkür etti.
Konuşmasında, KAGİDER'in kadın girişimciliği, kadınların ekonomik güçlenme ve sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarına değinen Bezircioğlu, programın etkilerine ilişkin şu ifadeleri kullandı: "İş hayatına güçlü başlangıç yapan kadınlar, yalnızca kendi kariyerlerini inşa etmekle kalmaz, aynı zamanda çevrelerindeki kadınlara da ilham verir ve onlara yol gösterir. Bu anlayışla 15 yıl önce başlattığımız ''Geleceğin Kadın Liderleri'' programıyla genç kadınların iş dünyasında sağlam bir yer edinmelerini sağlamak için somut çözümler üretmeye devam ediyoruz. Kadınların ekonomik olarak güçlenmesi, sürdürülebilir bir dünya inşa etmenin temel taşlarından biridir. 22 yıllık bir sivil toplum kuruluşu olarak, kadınların ekonomiye katılımını arttırmaya ve özellikle girişimcilik yoluyla güçlenmelerini sağlamaya yönelik birçok proje hayata geçirdik. KAGİDER Sürdürülebilirlik Raporu 2024 ile bu taahhüdümüzü somut verilerle ortaya koyuyoruz. Bugüne kadar 162 kurum ile 80 projeyi hayata geçirerek doğrudan 170.000 kadına ulaştık. "Geleceğin Kadın Liderleri" programımız fırsat eşitliği, ekonomik büyüme, eğitim ve çevresel sorumluluk gibi alanları kapsıyor; böylece 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı'nın 9'una doğrudan katkı sağlıyoruz'' dedi.
Birleşmiş Milletler etkinliğinde konuşan Sanofi Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Kaya ise cinsiyet eşitsizliğinin dünyada ve Türkiye'de hem sosyal hem ekonomik sorunların başında geldiğinin altını çizerek "Dünya Ekonomik Forumu'nun 2024 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu'na göre, dünyada cinsiyet eşitliğine ulaşmak için 134 yıl daha gerekiyor. Yolumuz uzun, bugün atacağımız adımlar geleceği şekillendirecek. Sanofi olarak, güçlü kurumsal sosyal sorumluluk politikamız her zaman küresel stratejimizin merkezinde yer aldı. Çeşitliliğe verdiğimiz önemin ve toplumsal sorumluluk bilincimizin en güzel örneklerinden biri ise KAGİDER ile 15 yıldır uyum içinde yürüttüğümüz Geleceğin Kadın Liderleri projesi. Bu proje sayesinde Türkiye'nin dört bir yanında, geleceğe yön verecek genç kadın liderlerin yetişmesine katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz. Mezunlarımızın %92'si kariyer hayatlarına başarıyla devam ederken, %22'si üst düzey pozisyonlarda görev alıyor. Sosyal Etki Analizi sonuçları da bu başarının altını çiziyor: Geleceğin Kadın Liderleri'ne yapılan her yatırım, topluma 6 kat değer olarak geri dönüyor. Bu güçlü etki ve başarı tablosu, bizim için büyük bir gurur kaynağı" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
HONOR MWC 2025'e ALPHA PLAN ile Damga Vurdu
Yapay Zeka İnovasyonları ve Ürünleriyle 50'den Fazla Medya Ödülü Kazandı
Küresel teknoloji markası HONOR, MWC 2025'te tanıttığı HONOR ALPHA PLAN ile teknoloji dünyasında yeni bir çağ başlattı. Bu stratejik vizyon, markanın yalnızca bir akıllı telefon üreticisi olmanın ötesine geçerek, küresel çapta lider bir yapay zeka cihaz ekosistemi şirketine dönüşümünü hedefliyor.
HONOR'un bu büyük duyurusu, sektör uzmanları ve küresel medya tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Yenilikçi yapay zeka teknolojileri ve çığır açan ürünleri sayesinde 50'den fazla prestijli medya ödülü kazanan HONOR, inovasyon ve teknolojik mükemmeliyet yolculuğunda yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.
HONOR'dan Yapay Zeka Devrimi: 10 Milyar Dolarlık Büyük Yatırım!
HONOR CEO'su James Li, yapay zekâ çağının dönüştürücü gücünü vurgulayarak, insan potansiyelini en üst seviyeye çıkaran, açık ve değer paylaşımına dayalı bir ekosistem inşa etmek için sektöre güçlü bir iş birliği çağrısında bulundu. Bu vizyon doğrultusunda HONOR, 10 milyar ABD dolarını aşan dev bir yapay zekâ yatırım planını hayata geçireceğini duyurdu. Şirket, yalnızca teknoloji üretmekle kalmayıp, yapay zekayı herkes için erişilebilir ve faydalı hale getirmeyi hedefliyor. Ayrıca HONOR, Magic Serisi kullanıcıları için AB pazarında yedi yıl boyunca Android işletim sistemi ve güvenlik güncellemeleri sunma taahhüdü vererek, uzun vadeli kullanıcı deneyimine verdiği önemi bir kez daha ortaya koydu.
HONOR ALPHA PLAN MWC'de Yoğun İlgi Gördü
HONOR'un yeni stratejisi, 10 milyar dolarlık yapay zeka yatırımı, Google iş birliği, yapay zeka destekli ekosistem ürünleri ve uzun vadeli yazılım güncelleme politikaları ile fuarın en çok konuşulan konularından biri oldu. MWC 2025'e katılan İspanya Kralı VI. Felipe, özellikle HONOR'un Yapay Zeka Destekli Derin Sahtekârlık (Deepfake) Tespit Teknolojisi'ne büyük ilgi gösterdi.
Kral Felipe, HONOR'un sahtekârlık tespitine yönelik Ar-Ge çalışmalarını takdir ederek, bu teknolojinin kullanıcıları dijital tehditlere karşı koruma konusundaki kritik rolüne dikkat çekti. Yapay zeka filtreleriyle giderek artan kimlik sahtekârlığı ve çevrimiçi dolandırıcılık gibi küresel sorunlara çözüm sunan HONOR'un inovasyonları, hem sektör profesyonelleri hem de medya tarafından büyük ilgiyle karşılandı.
HONOR, MWC 2025'te 50'den Fazla Medya Ödülü Kazandı
HONOR, yapay zeka inovasyonları ve üstün ürünleriyle MWC 2025'te 50'den fazla medya ödülüne layık görüldü.
HONOR Watch 5 Ultra modeli yayınlar tarafından MWC 2025'in "En İyi Akıllı Saati" olarak nitelendirildi. Model, fiyat-performans oranı, sistem bağımsız uyumluluğu, etkileyici pil ömrü, titanium kasası, 1.5 inç AMOLED ekranı ve 15 gün süren pil ömrü ile öne çıkıyor.
HONOR Pad V9, olağanüstü tasarımı ve performansıyla büyük takdir topladı. Ekran kalitesi, uzun pil ömrü ve yapay zeka destekli kullanıcı arayüzüyle iPad'e rakip olarak değerlendirildi.
HONOR Earbuds Open ise benzersiz açık tasarımı ve ses kalitesiyle olumlu yorumlar aldı. Earbuds Open, istisnai ses kalitesi, çoğu rakibinden daha zengin bass performansı, aktif gürültü engelleme, yapay zeka destekli canlı çeviri ve ince, taşınabilir tasarımı ile öne çıkıyor.
Son olarak HONOR MagicBook Pro 14, şık tasarımı ve performans yetenekleriyle dikkat çekiyor.
Teknoloji yayınları renk doğruluğu yüksek OLED ekranını ve iki farklı Intel işlemci seçeneğini öne çıkararak, yüksek kaliteli görseller ve işlem gücü arayan profesyoneller için iyi bir seçenek olduğunu vurguluyor.
HONOR'un en son gelişmeleri ve ürünleri hakkında daha fazla bilgi için lütfen şu adresi ziyaret edin: https://www.honor.com/tr/
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.