Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İstikrarlı büyümesiyle gelecek 7 yılda 65 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşması beklenen global halı ve zemin kaplama sektörünün Türkiye ve Orta Doğu’daki en büyük buluşması DOMOTEX Turkey yeni rekorlarla sona erdi. Tüm dünyadan halı ve zemin kaplama profesyonellerini bir araya getiren fuarda katılımcı firmalar makine halıları ve kilimleri; el yapımı halılar ve kilimler, tekstil zemin kaplamaları (duvardan duvara); esnek zemin kaplamaları, laminant, lüks vinil karolar; elyaf, iplik ve dokuma kumaşlar; döşeme, temizleme ve uygulama teknolojileri; yapay çim ve spor zeminlerin yanı sıra makine ve zemin uygulama ve teknolojilerini sergileme fırsatı buldu. ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde “Sürdürülebilirlik ve Geri Dönüşüm” ana teması ile gerçekleşen fuar 72 ülkeden satın alma profesyonellerinin yoğun ilgisi ile karşılaşırken; Azerbaycan, Tacikistan, Malezya, Avustralya, Kanada, Brezilya ve Libya’dan da alım heyetleri birçok iş görüşmesi gerçekleştirdi.
Yenilikçi çözümler dünya çapındaki alıcılarla buluştu
Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezi’nin (OFM) deprem yardımlarında lojistik üs olarak değerlendirilmesi nedeniyle turizmin başkenti Antalya’da gerçekleştirilen DOMOTEX Turkey yenilikçi çözümleri halı ve zemin kaplamaları sektörü profesyonelleri ile buluşturdu. 15 bin metrekare alanda 100’e yakın katılımcı firma ürünlerini sergilerken 72 ülkeden fuarı ziyaret eden satın almacılar ürünleri inceleme fırsatı buldu. Fuarda ABD, BAE, Çin, Güney Kore, Hindistan, İran, Özbekistan ve Ürdün de katılımcı ülke olarak yer aldı. DOMOTEX Turkey’de ziyaretçiler; doğal mineraller içeren ve ortamın ışığıyla kendi kendini temizleyen nano-halılar, antibakteriyel dayanıklı zemin kaplamaları ve laminatlar, antibakteriyel ve akustik özellikli lüks vinil karolar, kaymaz tabanlı ve tüylenme yapmayan halılar, kompozit teknolojisi ile üretilen yeni nesil sudan etkilenmeyen karolar, çizilmelere, sıvı dökülmelerine ve güneşin zararlarına karşı koruma sağlayan katmanlardan oluşan kompozit zeminler, dekoratif halılar, ve el dokuması görünümlü üst segment makine halıları gibi birçok yenilikçi ve teknolojik ürünü de yakından tanıma fırsatı buldu.
 Sürdürülebilirlik ön plandaydı
 “Sürdürülebilirlik ve Geri Dönüşüm” temasıyla gerçekleşen ve iklim krizinin etkisiyle üreticilerin de özellikle sürdürülebilir ürünlerini öne çıkardığı fuarda, ziyaretçiler de çevre dostu çalışmalara yoğun ilgi gösterdi. DOMOTEX Turkey’i ziyaret eden sektör profesyonelleri özellikle; bambu lifi, pamuk, yün ve jüt gibi sürdürülebilir malzemelerden yapılmış çevre dostu halı ve kilimlerin yanı sıra geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmiş esnek zemin kaplamaları, antibakteriyel ve yeni nesil sudan etkilemeyen lüks vinil karoları keşfetme fırsatı yakaladı.
İkili iş görüşmeleri yeni iş birliklerine kapı araladı
Oluşturduğu ticaret hacmi ile halı ve zemin kaplamaları sektörü markalarının büyüme yolculuklarına önemli bir katkı sunan DOMOTEX Turkey’de bu yıl da sektörün önemli firmaları yer aldı. Uluslararası pazarlara açılmak isteyen yerli üreticilerin yanı sıra bölge pazarına açılmak isteyen uluslararası katılımcılara da yeni fırsatlar yaratan fuarda toplamda yüzlerce ikili görüşme gerçekleşti. İran ve Hindistan başta olmak üzere birçok ülkeden katılımcının yer aldığı fuarda, pandemi sebebiyle uzun bir ara veren Çin de yeniden pavilyonuyla yer aldı.
En büyük tek parça makine halısı fuarda yer aldı
DOMOTEX Turkey’in 2023 versiyonunda ADO Floor, Afshar Zarineh, Almas Kavir, Fatihtr Halı ve Kilim, Gheytaran Halı, Gümüşser Home, Merinos ve Solomon Carpet gibi sektörün önemli oyuncuları dikkat çeken yenilikçi ürünlerini sektör profesyonelleriyle buluşturdu. Fuarda Royal Gold’un tek parça olarak dokunan en büyük makine halısı dikkatleri üzerine çekerken, Almas Kavir yüzde 100 el halısı gibi görünen kenarları el dokuması ile bitirilmiş halılarını, Zarif Mosavar geri dönüştürülmüş polyester duvardan duvara halıları, Halıname markası ise hasır ürünlerini sergiledi. Fuarın en dikkat çeken çalışmalarından birisi de Fatihtr Halı tarafından oluşturulan kreasyon oldu. Marka, Kirvan Senami'ye benzer bir teknikle, 50 ila 90 yaş arası Anadolu Gül halılarının parçalarını birleştirerek ortalama 1.500 ila 2.000 parçadan elde edilen ileri dönüştürülmüş halılarını ziyaretçilerine sundu.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türk Telekom’un siber güvenlik uzmanı ihtiyacını karşılamaya yönelik her yıl düzenlediği Siber Güvenlik Kampı başvuruları başladı. Siber güvenlik alanında kendini geliştirmek isteyen, sektörde kariyer hedefi bulunan ve alanında uzman isimlerle bir araya gelmek isteyen gençler için düzenlenecek Türk Telekom Siber Güvenlik Kampı başvuruları 21 Temmuz’a kadar devam edecek.
 
Türkiye’nin gençlere en fazla yatırım yapan şirketlerinden Türk Telekom, gelecek nesillerin kariyer gelişimine katkı sağlamaya devam ediyor. Siber güvenlik alanında kendini geliştirmek isteyen gençler için konusunda uzman eğitimcilerin katılımıyla düzenlenen Türk Telekom Siber Güvenlik Kampı, 14-23 Ağustos tarihleri arasında olacak. Geleceğin siber kahramanlarına uygulamalı eğitimler verilirken kamp sonunda yapılacak yarışmada, dereceye giren katılımcılara ödülleri takdim edilecek.
 
Türk Telekom Siber Güvenlik Kampı’nın Türkiye’nin Ulusal Siber Güvenlik vizyonuna katkı sağlamak amacında olduğuna dikkat çeken Türk Telekom İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Emre Vural şu açıklamayı yaptı: “Türk Telekom olarak alanında yetişmiş insan kaynağı oluşmasına katkı sağlamayı misyon ediniyoruz. Yürüttüğümüz projelerle bilgi birikimimizi ve tüm imkânlarımızı gençlerimiz için seferber ediyor, ulusal ve kişisel güvenliğin ana parçalarından siber güvenlik alanında uzmanlarımızı ve gençlerimizi bir araya getirerek onlara eğitim fırsatı sunmaktan gurur duyuyoruz. “
 
Siber güvenlik alanında önde gelen isimlerin katkıda bulunacağı kampta; siber güvenliğe giriş, bilgi güvenliğine giriş, bilgi güvenliği yönetim sistemi , bilişim hukuku ve KVKK, Network Güvenliği, Windows Sistem güvenliği, linux sistem güvenliği, sızma testleri, mobil uygulama sızma testleri, adli bilişim (forensic), sosyal mühendislik ve oltalama, kablosuz ağ güvenliği, siber olay müdahale, tehdit, siber tehdit ve istihbaratı, zararlı yazılım analizi dersleri ve daha birçok kapsayıcı eğitim alınabilecek.
 
Türk Telekom Siber Güvenlik Kampı’na lisans 3. ve 4. sınıf öğrencileri, yüksek lisans öğrencileri, lisans ve yüksek lisans mezuniyeti üzerinden en fazla 2 yıl geçmiş olanlar, aktif olarak çalışmayanlar başvuruda bulunabiliyor. Siber Güvenlik Kampı başvuruları 21 Temmuz’a kadar https://coderspace.io/etkinlikler/turk-telekom-siber-guvenlik-kamp-2023/ adresinden yapılıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:

ADANA İli SARIÇAM, ilcesinde Samsun Makina San. A.Ş. tarafından yapılması planlanan GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALİ (GES) 1. KAPASİTE ARTIŞI (12,486 MWM (9,99 MWE)/12,2545 HA?DAN 18,49 MWM (15,99 MWE)/16,9845 HA?A) projesi ile ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından incelenerek son şekli verilmiş olup, söz konusu rapor halkın görüş ve önerilerini almak üzere ÇED Yönetmeliği'nin 14.Maddesi (1) no'lu bendi kapsamında Bakanlıkta ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nde on (10) takvim günü görüşe açılmıştır. Bakanlığa/Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne iletilen görüşler projeyle ilgili karar alma sürecinde dikkate alınacaktır. Görüş ve öneriler için bu süreç içerisinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na veya ADANA Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine müracaat edilebilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:

KARABÜK ili MERKEZ, ilçesi KALE KÖYÜ, 110 ADA, 71 NOLU PARSEL mevkiindeki KARABÜK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ MÜTEŞEBBÜS TEŞ. BŞK. tarafından yapılması planlanan GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ projesi ile ilgili olarak KARABÜK Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Profesyonel kullanım amaçlı ekipmanların finansmanında leasing çözümleri sunan BNP Paribas Finansal Kiralama ile küresel teknoloji şirketi ABB, elektrikli araçların şarj ekipmanları finansmanı için iş birliği gerçekleştirdi.
 
BNP Paribas Finansal Kiralama, elektrikli araçlar için şarj ekipmanlarının finansmanı konusunda enerji şirketi ABB ile yaptığı anlaşmayı duyurdu. BNP Paribas Finansal Kiralama, ABB elektrikli şarj istasyonlarına özel geliştirdiği finansman programıyla müşterilerin ihtiyaçlarına uygun vade seçenekleri ile birlikte %1 KDV avantajı sağlıyor.
 
Türkiye’de elektrikli araç satışlarının toplam pazardaki payının %3’e ulaştığı ve bu oranın katlanarak artacağı yönündeki beklentilerini paylaşan BNP Paribas Finansal Kiralama Genel Müdürü Sibel Alyar: “Elektrikli araçlara olan talebin artması, şarj istasyonlarının da hızla yaygınlaşması gerekliliğini ortaya koyuyor. Ülkemizdeki birçok kurumsal firmanın sürdürülebilir bir gelecek için çevreye duyarlı elektrikli araçları tercih edeceğini düşünüyoruz. BNP Paribas Grup hedeflerimizin odağında yer alan ‘finansal çözümlerimizde sürdürülebilirlik yaklaşımı’ ile e-şarj istasyonları finansmanında etkin bir rol oynamayı planlıyoruz. Bu alanda lider bir firma olan ABB ile iş birliği anlaşması yapmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.
 
ABB Yönetim Kurulu Başkanı Başar Vural ise, “Elektrikli araç şarj istasyonlarının geliştirilmesi, daha temiz enerji kaynaklarına geçişin önemli bir parçası. Bu kapsamda Avrupa’da yenilenebilir enerji finansmanına önem veren BNP Paribas Finansal Kiralama ile iş birliği içinde çalışmaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.
 
Yeşil enerji ve sürdürülebilirlik alanlarında yatırımlara destek sürecek
Ekipman finansmanında Avrupa lideri BNP Paribas Leasing Solutions'ın bir parçası olarak, grup stratejilerinde yeşil enerji ve sürdürülebilirlik konularındaki yatırımları desteklemenin şirketin ana odakları arasında yer aldığını ifade eden Alyar, tarım, inşaat, tekstil sektörlerinden, bilgi teknolojisi, sağlık ve güneş enerjisi sektörlerine kadar geniş bir yelpazede finansman çözümleri sunduklarını belirtti.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin ilk tüketici finansman şirketi Koçfinans, sektörde bir ilke daha imza atarak “El Değmeden Taşıt Kredisi”ni tüketicilere sundu.

28 yıldır otomotiv başta olmak üzere birçok alanda bireysel ve kurumsal kredi çözümleri sunan Koçfinans; kaliteli, hızlı ve ayrıcalıklı hizmet anlayışı ile finansman sektöründe öncü konumda yer alıyor. Koçfinans; sıfır ve ikinci el araçlardan, binek, hafif ve ağır ticari araçlara, perakende alımlardan filo alımlarına, tüketici ve satıcı finansmanından sigortaya kadar otomotiv sektörünün pek çok farklı alanında hizmet veriyor.
Tüketici finansmanı alanındaki ilk ve tek Ar-Ge merkezine sahip olmanın getirdiği yetkinliği sayesinde veri analitiği, yapay öğrenme, robotik süreçlere dayalı yeni projeler yaratma konusunda öncü olan Koçfinans; El Değmeden Taşıt Kredisi ürünü ile de bir ilke daha imza attı.
El Değmeden Taşıt Kredisi; müşterilerin Ford taşıt kredileri; sistemsel kredi değerlendirmesi, dijital evrak onayı ve tüm operasyonel işlemlerin anlık olarak yapılmasıyla uçtan uca el değmeden tam otomasyon ile gerçekleştirmesini sağlıyor. Tüketicilerin ihtiyaçlarını bir tıkla hızlı bir şekilde karşılayan Koçfinans, iş ortakları olan bayilere ve müşterilerine kısa sürede kolaylıkla hazır kredi hizmeti sunuyor.
Koçfinans Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Çağatay Ulusoy;
“Tüketici finansmanı alanındaki uzmanlığımız ve çevik ekibimiz sayesinde sektörümüzde öncü bir rol üstlenmekten mutluluk duyuyoruz. Ar-Ge merkezimiz sektörde durmadan gelişen ve inovatif ürünlere sahip olan yenilikçi hizmet kasımızı güçlendiriyor. Benimsediğimiz özgün, enerjik ve samimi yaklaşımımız ile müşterilerimizin memnuniyetini önceliklendiriyor, herkesin finansal ürünlere konforlu bir şekilde erişebilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Durmadan araştıran ve geliştiren çalışma prensibimiz doğrultusunda hayata geçirdiğimiz yeni ürünümüz El Değmeden Taşıt Kredisi’ni müşterilerimizin ve bayilerimizin kullanımına sunduk. Uzun süredir yapay zeka ve otomasyona yaptığımız yatırımlarla kolaylaştırdığımız kredi süreçlerimiz, bu ürünümüz ile beraber yeni bir boyut kazandı. El Değmeden Taşıt Kredisi ile kredi başvurusundan para çıkışına kadar süreçlerimizi uçtan uca otomatize etmiş durumdayız. Tüketicilerin tüm kredi süreçlerini hızlı ve kolay adımlarla tam otomatik olarak tamamlaması ve ivedilikle kredi ihtiyacının karşılanmasını amaçladık. Satış kanallarımızın ve müşterilerimizin belirli segmentlerinde hayata geçirdiğimiz El Değmeden Taşıt Kredisi ürünümüzü önümüzdeki dönemlerde yaygınlaştıracağız” dedi.
 
 
Koçfinans Hakkında
1995 yılında Türkiye’nin ilk finansman şirketi olarak kurulan Koçfinans, sıfır ve ikinci el taşıtlar için bireysel ve kurumsal finansman çözümleri sunuyor. Koçfinans, kaliteli, hızlı ve ayrıcalıklı hizmet anlayışı ve herkese finansal ürünlere erişim fırsatı verme misyonunu benimsiyor. Sektöründe güçlü bir konuma sahip olan Koçfinans 1.700’e yaklaşan üye iş yeri sayısıyla finans şirketleri arasında portföy büyüklüğü bazında %11.2 pay ile 4. sırada yer alıyor. Koçfinans; çevik yönetim anlayışıyla yarattığı benzersiz müşteri deneyimini birçok ödülle taçlandırmanın yanında inovatif ve teknoloji odaklı bakış açısı sayesinde finans sektörüne yeni bir soluk getirirken Demo Day programı ile yenilikçi girişimcilere imza atan start-upları destekliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Pazarlama iletişim ve reklam alanındaki özgün çalışmaları ile fark yaratan markaların seçildiği Brandverse Awards ödülleri, 16 Haziran Cuma günü sahiplerini buldu. 8 farklı kategori altında pek çok başarılı projenin yarıştığı törende Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik başlığı altında yer alan “Hedefler İçin Ortaklıklar” kategorisinde Sanofi’nin 13 yıldır koşulsuz katkı sağladığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği iş birliğiyle yürütülen ‘Okulda Diyabet Programı’ Altın Ödülü kazandı.
 
2010 yılından bugüne başarıyla yürütülen Okulda Diyabet Programı ile, tip 1 diyabetin erken tanısına destek olunması hedefi ile öğrenciler, veliler, öğretmenler ve okul personeli arasında diyabet farkındalığını artırmak, diyabetli çocukların okuldaki yaşam kalitelerini yükseltmek amacıyla eğitimler ve çeşitli aktiviteler düzenleniyor. Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Derneği tarafından ve Sanofi Türkiye’nin koşulsuz desteğiyle yürütülen program kapsamında bugüne kadar 60 bin okul, 585 bin öğretmen, 580 bin veli ve 7,5 milyon öğrenciye ulaşıldı.
 
Prof. Dr. Şükrü Hatun
Okulda Diyabet Programı Koordinatörü ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Dalı Başkanı
“Diyabetli çocuklar, haftada en az 30 saatlerini okulda geçirmekte ve tedavilerinin kesintisiz sürmesi yanında kendi akranları gibi bütün okul aktivitelerine katılmaları için öğretmenlerinin desteğine ihtiyaç duymakta. Okulda Diyabet Programı sayesinde ülkemizde binlerce öğretmen, hemşire, okul yöneticisi ve okul personeli diyabeti tanıyor ve diyabetle yaşayan çocuklara destek olmaya çalışıyor. Bu desteği artarak sürdürmek en önemli hedefimiz. Annelerin çocuklarını sabahları gözleri arkada kalmadan okula bırakabilmesini ve çocukların yüzlerinin hep gülmesini diliyoruz.”
 
Pınar Kaya
Sanofi Türkiye ve Levant Kurumsal İletişim Direktörü
 
Sanofi Türkiye olarak, sürdürdüğümüz yerli üretim, yatırımlar ve sağladığımız istihdamın yanı sıra iyi bir kurumsal vatandaş olmanın tüm sorumluluklarını yerine getirmeye çalışıyoruz. “Sağlığa Erişim”, “Toplumsal Katkı”, “Sağlıklı Gezegen” ve “İnsan” başlıkları altında oluşan sosyal etki stratejimiz ve global taahhütlerimizle, BM’nin 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacının 13’üne doğrudan katkı sunuyoruz. Sanofi olarak tüm bu başlıklar altında fark yaratmak gerektiğinin bilinci ve sorumluluğu ile çalışıyoruz. Okulda Diyabet Programımız da ‘Sağlığa Erişim’ başlığı altında hayata geçirilmesine destek verdiğimiz bir proje. Değerli paydaşlarımızla 13 yıldır başarısı ve etkisi katlanarak devam eden böylesi kıymetli bir proje ile alınan bu ödülün bizler için anlamı çok büyük. Projenin mimarı, Okulda Diyabet Programı Koordinatörü ve Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun hocamıza, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’na değerli katkılarından dolayı bir kez daha teşekkür etmek isteriz. Okulda Diyabet Programı’na olan koşulsuz katkımızı hız kesmeden sürdürmeye devam edeceğiz.”
 
Brandverse Awards’ta Altın Ödül’e layık bulunan, “Okulda Diyabet Programı’nın Eğitim Platformu da geçtiğimiz yıl hayata geçirildi. Böylelikle eğitim içerikleri ve duyuruların çok daha fazla kişiye ulaştırılması sağlandı.
 
Sanofi Hakkında
Yenilikçi bir küresel sağlık şirketi olarak, amacımız doğrultusunda hareket ediyoruz: İnsan hayatını iyileştirmek için bilimin mucizelerinin peşindeyiz. Dünya genelinde yaklaşık 100 ülkedeki çalışanlarımız imkansızı mümkün kılan sağlık çözümleri sağlıyor, tıp pratiğini daha ileriye taşımak için çalışıyor. Sürdürülebilirliği ve sosyal sorumluluğu stratejimizin merkezine koyarken, dünya çapında milyonlarca hastanın adeta kaderini değiştiren sağlık çözümlerini ve hayat kurtaran aşıları sağlıyoruz.
Sanofi, EURONEXT: SAN ve NASDAQ: SNY borsalarında işlem görmektedir.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kurulduğu günden bu yana dünyaya faydalı olmak için çalışan Balparmak, deprem bölgesine verdiği desteği Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi - Gönül Mutfağı iş birliğiyle sürdürüyor. 30 Temmuz’a kadar devam eden kampanya kapsamında, ulusal ve yerel zincir marketlerde satılan her Balparmak ürünü Gönül Mutfağı aracılığıyla deprem bölgesindeki bir çocuğun kahvaltısına desteğe dönüşüyor.
 
Depremin hemen ilk anından itibaren resmi kurum ve kuruluşlarla yaptıkları iş birlikleriyle deprem bölgesine yardımlarını ulaştırdıklarını söyleyen Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, “Yaşananlar hepimizi derinden üzdü. Balparmak olarak ilk andan itibaren elimizden gelen tüm çabayla bölgeye desteğimizi sürdürüyoruz. Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Gönül Mutfağı ile her gün onbinlerce çocuğa öğün ulaştırdı. Ancak bölgeye yapılan gıda yardımlarının devam etmesi büyük önem taşıyor. Gönül mutfağı ile yaptığımız bu iş birliğinde amacımız bölgede yaşayan her bir çocuğun kahvaltısına destek olarak deprem bölgesindeki gıda desteğinin önemine dikkat çekmek. Gastronomi alanında hayata geçirdiği önemli projelerle yerel kalkınma ve biyoçeşitliliği destekleyen ve Gastronominin Nobel’i olarak adlandırılan Basque Culinary World Prize(BCWP)’ı alarak ülkemize kazandıran ilk Türk Şef Ebru Baybara Demir’e bu önemli farkındalık çalışmasında destek olmaktan gurur duyduğumuzu belirtmek isterim” dedi.
 
Şef Ebru Baybara Demir ise “Gönüllülerin desteğiyle kurulan Gönül Mutfağında çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlk günden bu yana verilen destek kadar bugünden sonra desteğin devamlılığı da büyük önem taşıyor. Balparmak’ın verdiği destek özellikle gelecek eğitim ve öğretim dönemi için çok kıymetli, kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi.
 
 
 
Balparmak hakkında:
Tüketicisine sunduğu kalite standardı ile farklılaşan Balparmak, bu anlamda sektörün öncülüğünü üstleniyor. Gıda güvenliği konusunda uluslararası standartlara göre çalışan Balparmak, FSSC 22000 (Food Safety System Certification) ve BRCGS (British Retail Consortium Global Standarts) gibi uluslararası gıda güvenliği sistemleri sertifikalarına da sahip. Türkiye’nin bal ve diğer arı ürünleri alanındaki ilk, gıda alanında 8’inci Ar-Ge Merkezi’ne sahip olan Balparmak; TÜRKAK tarafından akredite olan Bal ve Diğer Arı Ürünleri Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarı sayesinde, tüketicilerine sunduğu ürünlerini en az 100 parametrede analiz ediyor. Balparmak’ın zengin ürün gamındasüzme çiçek balları, çam balı, monof¬lora balları, farklı bölgelerden elde edilen Anadolu Lezzetleri Grubu, BallıMix ve Apitera serisi yer alı¬yor. Balparmak’ın iyi yaşam markası Apitera ürün ailesi, Balparmak Ar-Ge Merkezi’nde yürütülen ürün geliştirme çalışmaları sonucunda bal ve arı ürünleri kapsamında yenilikçi, takviye edici gıda kategorisinde yer alıyor. Arı ürünlerini standardize etken madde içeren özel bitki ekstraktları ile buluşturan Apitera serisinin vitamin ve mineral katkılı olan ürünleri ise Apitera Plus adını taşıyor. Apitera ürün ailesinde Apitera Zen, Apitera PLUS Zen; ApiteraUp, Apitera Plus Up; ApiteraMind, Apitera Plus Mind; ApiteraDox; ApiteraGest; Apitera Kids Muzlu; ApiteraMix Portakallı; Apitera Plus Mix; Apitera Plus Kids’in yanı sıra Apitera Plus Propolisli Sprey, yetişkinlere yönelik Apitera Plus Forte Propolis ve çocuklara yönelik Apitera Plus Propolis C vitaminli ürünleri bulunuyor.