Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uzun yıllardır Kahramanmaraş’ta Operasyon ve Çağrı Merkeziyle faaliyet gösteren ve şehre desteğini deprem felaketi sonrası da aralıksız sürdüren ING Türkiye, bölgenin gelişimi için önemli bir adım daha attı ve Kahramanmaraş’ta Gelişim Programı projesini hayata geçirdi. ING Türkiye, bu programla Kahramanmaraş’ta gençlere dijital yetkinlikler başta olmak üzere günümüzün geçerli becerilerini kazandırmayı ve iş bulma süreçlerine katkı sağlamayı hedefliyor. Program kapsamındaki ilk eğitim Sabancı Üniversitesi, EDU iş birliğiyle dijital trendler ve dijital pazarlama konuları üstüne gerçekleşirken, önümüzdeki dönemlerde de eğitimlerin sürdürülmesi planlanıyor.
Toplumsal yatırımlarında eğitimi önceliklendiren ve ülkemizin yaşadığı deprem felaketi sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkmasına odaklanan ING Türkiye, Kahramanmaraş’ta gençlere yönelik günümüzün geçerli becerilerini kazandırmayı ve iş bulma süreçlerine katkı sağlamak üzere bir Gelişim Programı hayata geçirdi. Bu programın ilk eğitimi “Dijital Trendler ve Dijital Pazarlama” üzerine 10-11 Haziran tarihlerinde fiziksel olarak gerçekleştirildi. Programa gönüllü olarak katılan Sabancı Üniversitesi, EDU eğitim ortakları Barış Sarıalioğlu ve Kezban Saki Yaltırak’ın yanı sıra ING Türkiye Dijital Pazarlama ekibinden uzmanlar dijital konular, Akademi ekibinden uzmanlar ise insan kaynakları konularına yönelik seanslar ile eğitim programını zenginleştirdi.
Eğitime katılan gençlere sertifika verildi
Eğitimin katılımcı grubu 18-25 yaşlarında, Kahramanmaraş’ta ikamet eden, çoğunlukla Bankacılık & Sigortacılık, İktisat, İşletme, Kamu Yönetimi bölümlerinde okuyan ya da yeni mezun, şu an için herhangi bir iş sahibi olmayan gençlerden oluştu. Eğitim sonunda, ING Türkiye ve Sabancı Üniversitesi, EDU’nun hazırladığı sertifikalar eğitime katılan Kahramanmaraşlı gençlere verildi.
ING, Kahramanmaraş’ın yeniden kalkınması için desteğini sürdürüyor
10 yıl önce bölgedeki insan kaynağı potansiyeline inanarak kurduğu Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi’yle birlikte, ING'nin Kahramanmaraş’ta güçlü bir varlığı bulunuyor. Bölgedeki istihdama katkıda bulunan ING Türkiye, yaşanan deprem felaketi sonrasında da Kahramanmaraş’ın yeniden kalkınması için desteğini sürdürüyor ve yaraları birlikte sarmak için yarınlara umutla bağlı olmaya devam ediyor. ING Türkiye, Gelişim Programı kapsamındaki eğitimlere devam etmeyi hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin kalktığı ihracat atağında E-ihracatın da her geçen gün artan bir önemi var. Dünya genelinde 770 milyar doları aşan E-ihracat pastasından daha fazla pay almak isteyen Türkiye, bu amaçla önemli atılımlar gerçekleştiriyor. E-İhracatı desteklemek için pazarlama, lojistik, depolama gibi önemli yatırım kalemlerinde maddi destekler devreye alınırken, yerli üreticilerin kümeleşerek birim maliyet avantajından faydalanmasını sağlayan “E-İhracat Konsorsiyum” tanımı Aralık 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Gerekli şartları sağlayarak E-İhracat Konsorsiyumu statüsü alan ilk kuruluş unvanını taşıyan Mega Merchant, 80 milyon TL’yi aşan teşvik paketini konsorsiyuma dahil olan markalara kullandırmak üzere yetkilendirilmiş oldu. Şimdiden 50 marka ile iş birliği ve e-ihracata aracılık sözleşmesi imzalayan Mega Merchant, daha fazla firmayı bu avantajlardan faydalandırmayı hedefliyor.
Tekstilden kozmetiğe, otomotivden mobilyaya birçok farklı sektörde faaliyet gösteren, alanında lider şirketlerin üst yönetici ve temsilcileri 12 Temmuz’da Wyndham Grand İstanbul’da Mega Merchant ile Propars’ın ev sahipliğinde düzenlenen “Uçtan Uca E-İhracat Platformu” lansmanında bir araya geldi. Buluşmada Mega Merchant Kurucusu ve CEO’su Yaman Alpata ile Propars’ın Kurucu Ortağı Engin Sezgin, e-ihracat konusunda global pazaryerlerinde mağaza açmaktan ürün listelenmesine, pazarlama faaliyetlerinden marka itibar yönetimine, yurtdışı depolamadan lojistiğe kadar e-ihracatın A’dan Z’ye tüm gereksinimlerini tek çatı altında toplayan Mega Merchant e-ihracat platformunun ve Propars entegrasyon teknolojisinin sağladığı faydaları sıraladı.
“En iyi ihtimalle 6 ay süren bir işi 6 güne indirdik, hedefimiz 24 saat!”
E-ihracat yapabilmek için şirketlerin önünde pazaryeri yönetiminden içerik oluşturmaya, reklam ve pazarlama faaliyetlerinden marka algısı oluşturmaya, yurtdışı depolamadan lojistiğe kadar uzun bir iş listesi yer alıyor. Kalıcı başarıya ulaşmak için ise her biri ayrı uzmanlık gerektiren bu süreçlerin ilgili pazar ve pazaryerlerinin regülasyonları ile uyumlu şekilde yürütülmesi gerekiyor. Çeşitli belirsizlikler ve know-how eksikliği nedeniyle kendi alanında çok başarılı olan birçok firma, e-ihracatın getirilerinden tam anlamı ile faydalanamıyor. Bu sorunları çözmek amacıyla kurulan Mega Merchant, markaların Mega Merchant satıcı hesabı altında 1 haftada ve sıfır yatırım ile satışa başlamalarına, paralelde de kendi altyapılarını kurarak büyümelerine olanak sağlıyor.
50’den Fazla Ülkede 15’ten Fazla Platformda Hemen Satışa Başlama İmkânı
Üretici ve KOBİ’lerin Amazon, Walmart, eBay, AliExpress, Etsy, Joom gibi global pazaryerlerinde sadece 24 saate satışa başlamaları için çalıştıklarını belirten Mega Merchant Kurucusu ve CEO’su Yaman Alpata, “Uçtan Uca E-İhracat Platformu” buluşmasında katılımcı şirket yöneticilerine sistemin faydalarını anlattı. “Mega Merchant olarak şu anda odağımız Amerika, Avrupa ve İngiltere; yeni coğrafyalar üzerinde de çalışıyoruz” diyen Alpata, sözlerine iş modelini anlatarak devam etti: “Marka ve ürünler için öncelikle Pazar ve Rekabet Analizi ile E-İhracata Uygunluk Durum Tespiti yapıyoruz. Akabinde, devamlılığı olan, rekabetçi, kaliteli ürünleri belirliyor, pazara giriş, fiyatlama ve markalaşma stratejisini oluşturuyor, listeleme ve entegrasyon süreçlerini takiben satışa başlıyoruz. Ürünleri kesin alım ve/veya konsinye olarak alıyor, yurtdışında müşteriye en yakın yerde depoluyor, siparişlerin düşük maliyet ve yüksek hızla müşterilere ulaştırılmasını sağlıyor, iade ve müşteri soruları dahil tüm süreci uçtan uca yönetiyoruz. İş ortaklarımızın e-ihracat altyapımızdan ve teknolojimizden sabit bir ücret ödemeden faydalanmalarını sağlıyoruz.”
Propars Türkiye’de Tek, Dünyanın Önde Gelen Entegrasyon ve Teknoloji Firmaları Arasında
Pazaryerlerinin satıcılardan beklediği teknoloji ve operasyon şartlarını markalar adına yerine getirdiklerini ifade eden Propars’ın Kurucu Ortağı Engin Sezgin, bu alanda stratejik bir görevi üstlendiklerini kaydetti. “Propars Amazon’un yurtdışı pazaryerleri ile entegrasyonu olan, Amazon ile veri alışverişi yapabilen Türkiye’deki tek yazılım ve servis firmasıdır. Dünyada ise E-Ticaret alanında bu kadar kapsamlı şekilde teknik hizmet verebilen birkaç kuruluş arasında bulunmaktadır” diyen Sezgin, hem servis kalitesi hem de teknoloji olarak rakiplerine oranla oldukça ileri düzeyde olduklarını anlattı. Sezgin, “Amacımız daha fazla pazaryeri, kargo firması, ödeme yöntemi ve ERP çözümleri ile entegre olarak Türk markalarının dünya pazarlarında ön sıralarda yer almasını, satış yapmasını ve tanınmasını sağlamaktır.” diye konuştu.
Mega Merchant hakkında: Türkçe ‘mega tüccar’ anlamına gelen MegaMerchant, yerli şirketlerin global pazarlarda e-ticaret süreçlerini kolay, hızlı ve verimli şekilde yürütmesi için kuruldu. 20 yılı aşkın süredir uluslararası şirketlerin E-İhracat ve E-Ticaret bölümlerinde üst düzey yöneticilik yapan Yaman Alpata tarafından hayata geçirilen Mega Merchant, son teknolojiyi uzman insan kaynağı ile birleştirerek, Amazon, Walmart, Etsy, ebay, AliExpress, Joom gibi uluslararası pazar yerlerinde markaların başarı hikâyelerini yazıyor, karmaşık süreçleri kolaylaştırıp hızlandırıyor. İngiltere merkezli bir şirket olan Mega Merchant’ın, Türkiye’nin yanı sıra Amerika ve Almanya’da da şirket, ofis ve depoları bulunuyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Haftada ortalama 50.000'den fazla yolcu, Emirates'in çok sayıdaki seyahat ortaklarının gerçekleştirdiği uçuşlarla tercih ettikleri uçuş noktalarına ulaşıyor. Havayolunun yıllar içinde geliştirdiği sayısız ortaklık; büyümesini hızlandırmaya yardımcı oldu, yolcular için kolay bağlantı seçenekleri sağladı ve yeni uçuş rotaları yaratan özgün pazarlara erişim imkanı sundu.
Emirates'in iş stratejisi her zaman organik olarak büyümek olsa da, interline anlaşmalar ve ortak uçuşlar gibi stratejik seyahat ortaklıkları, global ayak izini genişletmeye yardımcı olarak, havayolunun yolcularının kendi ağının ötesindeki uçuş noktalarına ulaşmasını sağladı. Emirates, interline ortaklıklarının birçoğunu tam teşekküllü ortak uçuş anlaşmalarına genişleterek ve mevcut ortak uçuş anlaşmalarını güçlendirerek seyahat ortaklığı stratejisini geliştirmeye devam ediyor.
İlk interline anlaşmasını imzaladığından beri, Emirates'in global uçuş ortağı ağı Avrupa, Kuzey Amerika, Asya, Avustralya, Afrika ve Orta Doğu'da katlanarak büyüdü.
Bugün, havayolunun 100'den fazla ülkedeki ulaşım ekosisteminde 29 ortak uçuş, 117 interline ve 11 intermodal demiryolu ortağı bulunurken yolcular için esnek programlarla bir dizi seyahat seçeneği ve kolay bağlantı imkanı sağlıyor. Ayrıca, 800'den fazla şehri kapsayan 5.250'den fazla ek sektöre uzanan bir ağ erişimi sunuyor.
Örneğin, bu Amerika'da United aracılığıyla Corpus Christi ve Air Canada ile Halifax gibi büyük havalimanlarının ötesindeki uçuş noktalarına ulaşmak anlamına geliyor. Asya'da yolcular, Emirates’in iş ortağı Bangkok Airways ile Tayland'daki Koi Samui ve Laos'taki Luang Prabang gibi eğlence noktalarına kolayca bağlantı sağlayabilirler. Afrika'da, South African Airways ve Kenya Airways, Emirates yolcularını Vilanculos, Kilanmanjaro, Juba ve Maputo gibi yetersiz uçuş hizmeti verilen bir dizi uçuş noktasına bağlıyor. Ayrıca, söz konusu havayollarının Emirates ile uçan yolcuları için, Dubai üzerinden Emirates’in uçuş ağında yer alan 140’dan fazla uçuş noktasına erişim kolayca sağlanabiliyor.
Yolcular, havayolunun ortaklarıyla bağlantılı uçuşlar için rezervasyon yaptırabilir ve rahat bir seyahat deneyimi için tek biletle seyahat programları, bagaj transferleri, yolcu sadakat programı ayrıcalıkları, dinlenme salonu erişimi gibi avantajların keyfini çıkarabilir.
Emirates Havayolu Ticari İşler Başkanı Adnan Kazım konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “İnsanların dünya çapında seyahat etme şeklini yeniden şekillendiren uzun süredir devam eden bir ortaklık geçmişimiz var. Bu, ortaklarımızın tamamlayıcı uçuş ağlarının gücünden yararlanarak seyahat güzergahlarını planlarken yolcularımıza daha fazla esneklik ve güven sağlama taahhüdümüzün bir yansımasıdır. Ayrıca, 800'den fazla şehre doğrudan ve dolaylı bağlantı sağlayarak, merkezimiz Dubai’ye olan turizm talebinin daha fazla güçlenmesine, iş ve ticaret fırsatlarını artırarak Dubai'nin dünyayla olan bağlantısını geliştirmeye yardımcı oldu. Bu ortaklıklar ayrıca, ortaklarımızın özel olarak hizmet verdiği uçuş noktaları aracılığıyla bağlantı fırsatları ve daha kolay yolculuklar sağlayarak 100'den fazla ülkede turizmi destekledi. Emirates için bir sonraki büyüme aşamasına girerken, ortak uçuşlar ve interline ortaklıklar, gelecekteki başarımızın kritik bir bileşeni ve ticari stratejimizin temel bir parçası olacak. Yolcularımız için çok çeşitli uçuş noktaları sunmak üzere ortaklıklarımızı daha da geliştirmek için çok çalışıyoruz.”
Geçen yıl, Emirates 11 havayolu ile ortak uçuş ve interline anlaşmaları imzaladı. United Airlines ve Air Canada ile yapılan ortak uçuş anlaşmaları, havayolunun Amerika ağını 570'in üzerinde uçuş noktasına genişletti. Emirates ayrıca Airlink, Aegean Airlines, Air Tanzania, ITA Airways, Bamboo Airways, Batik Air, Philippine Airlines, Royal Air Maroc ve SKY Express ile de ortaklık anlaşmaları yaparak yolcularına sunduğu ağ seçeneklerini daha da genişletti. Havayolu ayrıca yakın zamanda Kenya Airways ile bir interline anlaşması yaptığını duyurdu.
Bu yıl, Emirates; Doğu, Güney ve Orta Asya, Afrika ve Avrupa'daki havayolları ile yeni ortaklıklar kurmaya ve mevcut işbirliklerinin seviyesini derinleştirmeye hazırlanıyor. Havayolunun yolcu sadakat programı Emirates Skywards ve kargo departmanı Emirates SkyCargo, bütünsel ortaklıkları koordine etmek için ortak uçuş ve interline ortaklarıyla da yakın işbirliği içinde çalışıyor. Bu ortaklıklar, her iki havayoluyla da uçan yolcular için avantajları artırırken yeni pazarlara daha verimli bir şekilde ulaşmalarına da yardımcı oluyor. Operasyonel tarafta, Emirates Havaalanı Hizmetleri, bağlantının sorunsuz bir şekilde çalışmasına yardımcı olmada ve yolcular için karşılıklı salon erişimini sağlamada çok önemli bir rol oynuyor.
Havayolunun uçuş ağı genelinde, 140'tan fazla havayolu ile kurulan stratejik ortaklıklar, uçuş noktalarını tek bir biletle genişleterek yolcular için bağlantı seçeneklerini artırdı:
Amerika: ABD'ye seyahat eden Emirates yolcuları; Chicago, Houston veya San Francisco üzerinden United uçuş ağındaki 200'den fazla ABD şehrine erişebilir. Yolcular ayrıca Kanada, Meksika, Karayip adaları ile Orta ve Güney Amerika'daki çeşitli uçuş noktalarına erişebilirler. Emirates'in Dubai dışındaki geniş uçuş ağına seyahat eden yolcular, Orta Doğu, Afrika, Orta ve Güney Asya'daki özgün uçuş noktaları için sayısız seçeneğe sahiptirler. Emirates'in Air Canada ile ortaklığı, her iki havayolu yolcularının Amerika, Orta Doğu, Afrika, Güneydoğu Asya ve Hindistan Yarımadası'ndaki uçuş noktaları dahil olmak üzere üç kıtaya yayılan 232 noktaya kolay bağlantının keyfini çıkarmasına olanak tanıyor.
Avrupa: Yolcular, Akdeniz'deki popüler tatil yerleri de dahil olmak üzere kıta genelinde 313'ten fazla şehre ulaşmak için Emirates'in ortak uçuşlar düzenlediği Air Malta, Air Baltic, Aegean Airlines, TAP Portugal, Siberia Airlines veya 35 interline uçuş ortağı ile bağlantı kurabilirler. Havayolunun Almanya, İspanya ve Fransa'daki demiryolu ortakları, yolcuların trenle Avrupa'yı keşfetmelerini ve tek bir bilet sayesinde Emirates ile kolay bir şekilde bağlantı kurmalarını sağlıyor.
Asya: Emirates'in geniş Asya uçuş ağı, havayolunun Japan Airlines, Korean Air ve Garuda gibi Tayland, Endonezya, Kore, Japonya, Filipinler ve diğer Asya ülkelerindeki 150'den fazla popüler şehre ulaşan dokuz uçuş ortağı aracılığıyla destekleniyor.
Avustralya: Emirates ve Qantas ortaklığı, Emirates'in uçmadığı 60'tan fazla Avustralya uçuş noktasına ortak erişim sağlarken, Qantas yolcuları Emirates ile Dubai'ye uçabiliyolar ve Qantas'ın mevcut global uçuş ağının ötesinde Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da 65'ten fazla şehre erişebiliyorlar. Hem Emirates Skywards hem de Qantas Frequent Flyer üyeleri, her iki havayoluyla seyahat ederken puan kazanabilir, kullanabilir ve her bir havayolunun dünyanın her yerindeki havalimanlarında bulunan dinlenme salonlarından yararlanmanın keyfini çıkarabilirler. Havayolunun Jetstar ortaklığı (Qantas'ın bir yan kuruluşu), yolcuların Asya'daki şehirlere tek bir biletle ulaşmasını da sağlıyor.
Afrika: Emirates'in Afrika'daki ayak izi, kıtadaki daha küçük bölgesel noktalara daha fazla uçuş seçeneği sunarak, yolcular için daha iyi bağlantı ve değer sağlamak üzere yıllar içinde genişledi. South African Airways, Airlink, Royal Air Maroc, Tunis Air ile yaptığı ortak uçuşlar ve bazı diğer bölgesel havayolları ile yaptığı interline anlaşmalar aracılığıyla havayolu, Afrika'da 130'a yakın bölgesel noktaya ulaşarak erişim alanını genişletti.
Orta Doğu: Havayolunun flydubai ile temel taşı olan ortaklığı, yalnızca Dubai’deki merkezi üzerinden gerçekleşen trafik akışını desteklemekle kalmadı, aynı zamanda 98 ülkede 215'ten fazla uçuş noktasına gelişmiş bağlantı ve ortalama bir günde seçilebilecek 250'den fazla ortak uçuş sağladı. Emirates yolcuları, 80'den fazla flydubai uçuş noktasına erişebilirken, flydubai yolcuları ise 100'den fazla Emirates uçuş noktasına erişebilirler. Yalnızca son iki yılda, ortaklık 2 milyondan fazla yolcunun her iki taşıyıcının ortak uçuş ağlarında seyahat etmesini sağladı. Yenilikçi ortaklık, Dubai Uluslararası Havalimanı'nda (DXB) Terminal 2 ve 3 arasında kolay bağlantı, tek bir seyahat programında bagaj transferleri ve ortak yolcu sadakat programı olan Emirates Skywards kapsamında karşılıklı sadakat avantajları sağlıyor.
Havayolunun seyahat iş ortakları hakkında daha fazla bilgi için, https://www.emirates.com/tr/turkish/travel-partners/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
Emirates Hakkında:
Emirates, dünyayı global merkezi olan Dubai aracılığıyla birbirine bağlayan, dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden biridir. Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Modern, verimli ve rahat uçaklarıyla 1987 yılından beri Türkiye’deki yolcularını Dubai üzerinden dünyaya bağlıyor. Emirates, ikonik çift katlı süperjumbo Airbus A380 ve Boeing 777 - 300ER uçakları ile İstanbul Havalimanı’ndan haftada toplam 21 sefer gerçekleştiriyor.
Detaylı bilgi için: www.emirates.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mercedes-Benz Kamyon Finansman, Mercedes-Benz çekici/inşaat ve kargo kamyonları için hazırladığı Temmuz ayına özel kasko ve servis sözleşmesi kampanyasıyla kurumsal müşterilerine aylık 4,99 faiz oranı ve 12 aydan başlayan vade seçeneği sunuyor.
Mercedes-Benz Kamyon Finansman, Aksaray ve Wörth üretimi çekici/inşaat ve kargo kamyonları için Temmuz ayı boyunca geçerli olacak kasko ve servis sözleşmesini kapsayan finans kampanyası düzenliyor. “O, şartlar ne olursa olsun çalışır borcunu öder” mottosuyla faaliyetlerini yürüten şirket, bu aya özel kampanya çerçevesinde kurumsal müşteriler 4,99 faiz oranı ve 12 aydan başlayan vade seçenekleri ile yeni bir Mercedes-Benz Kamyon sahibi olma fırsatı sunuyor.
Detaylı bilgi için www.mercedesbenzkamyonfinansman.com.tr sayfasını ziyaret edilebilir veya en yakın Mercedes-Benz bayisinden bilgi alınabilinir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hızla değer kazanan dijital eğitim teknolojileri sektörünün 2030'da 348 milyar dolar değere ulaşması bekleniyor. Grand View Research'ün yaptığı bir araştırmaya göre, EdTech sektörü özellikle K-12 seviyesinde eğitime değer ve sürdürülebilirlik kazandırmak için geleceğin en önemli unsurlarından biri olarak konumlandırılıyor. 2014 yılından beri öğrenciler için eğitimin erişilebilirliği, sürdürülebilirliği ve geleceğe uyumlu bir yolculukta ilerlemesi amacıyla çalışan tonguçWORKS'ün İcra Kurulu Üyesi Tijen Armağan, öğrenimi destekleyen EdTech teknolojilerine daha fazla yatırım yaparak etki alanlarını artırmak istediklerini söylüyor.
Dünyanın en büyük pazar araştırması veri tabanlarından birini oluşturan Grand View Research'ün eğitim pazarı raporuna göre, 2022 yılında 123,4 milyar dolarlık değere ulaşan küresel dijital eğitim teknolojileri (EdTech) pazarı 2030'a kadar hızla büyüyerek 348,4 milyar dolarlık değere ulaşma potansiyeli taşıyor. Hızlı büyüme, internet ve bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasının yanı sıra uzaktan öğrenimin yaygınlaşması, EdTech içerik ve yazılımlarının kullanacağı donanımlarda yüksek satış oranları, EdTech çözümlerinin öğretmenlerin iş yükünü azaltmaktaki rolü ve öğrencilere olan kişisel ilgi kapsamında katacağı pozitif etkiye bağlanıyor.
Türkiye'de de hızla yaygınlaşan EdTech sektörü, akıllı sınıflar, öğretmen ve öğrenci deneyimi geliştiren yazılımlar, online eğitim içerikleri ile bireyler arasında yaygınlaşmış bir alışkanlık haline geldi. Kullanıcıların gerek kendi belirlediği zaman dilimlerinde gerekse kurumların belirlediği zaman aralığındaki online kurslara katılarak eğitim alması, ülkemizin rutin bir şekilde faydalandığı EdTech uygulamaları arasında bulunuyor.
“Eğitimin sürdürülebilir ve trendlere uyumlu olmasını sağlamayı hedefliyoruz”
2014 senesinden beri K-12 düzeyindeki öğrenciler için eğitim içerikleri üreten tonguçWORKS'ün İcra Kurulu Üyesi Tijen Armağan, Türkiye'de EdTech ekosistemi ile ilgili görüşlerini paylaştı; “EdTech alanında içerik ve hizmet üretmek, kesintisiz ve kişisel durumlara duyarlı öğrenimi desteklemek anlamına geliyor. tonguçWORKS olarak hedefimiz; eğitimin zamandan ve mekandan bağımsız olarak alınabilmesi, sürdürülebilir olması ve küresel değişim trendlerine uyumlu olmasını sağlamak. Bu doğrultuda oluşturduğumuz sistemler ve deneyimimizle gençlerimizin eğitimine farklı kademelerde katkı sağlayabilmek bizim için büyük bir motivasyon kaynağı. Bugün tonguçAKADEMİ olarak YouTube'da toplam 18 kanalda 13 milyon aboneye, online eğitimde 3,5 milyon üyeye, TATS mobil uygulamamızda 3 milyonu aşkın öğrenciye hizmet veriyoruz. 2023 yılında, Türkiye'de ve küresel EdTech pazarında güvenilir bir isim olma hedefimiz doğrultusunda YouTube'daki 13 milyon abonemizi 15 milyona, web ve mobil uygulamamızdaki 6,5 milyon tekil kullanıcımızı 10 milyona ulaştırarak etki alanımızı artırmayı ve öğrenimi destekleyen teknolojilerimize daha fazla kişinin erişebilmesini hedefliyoruz.”
K-12 segmenti yüzde 40'lık payla pazara liderlik ediyor
EdTech teknolojileri; akıllı sınıflar, özel eğitim donanım satışları, sanal deney ve sanal gerçeklik ile öğrenim güçlendirme çözümleri, yapay zekâ destekli öğrenim analizi yazılımları, kişisel eğitim hizmetleri, öğretici içerik üretimi gibi birçok farklı alanı kapsıyor. Bu teknolojiler yalnızca çocukların öğrenim sürecine değil, yetişkinlerin kişisel gelişimine ve iş dünyasındaki eğitimlere de hizmet ediyor. Online eğitim teknolojilerinden herkes faydalanıyor olsa da ilkokul ve lise öğrenimini kapsayan K-12 segmenti yüzde 40'lık bir pay ile pazara liderlik ediyor. Araştırma, K-12 seviyesinde öğretmenlik yapan bireylerin çoğunun okullarda pratik, proje tabanlı çalışmaların entegrasyonu ile öğrencilerin matematik öğrenme becerilerini geliştirmek için oyunlaştırma girişimlerini desteklediğini belirtiyor. Buna ek olarak, sınıflarda eğitimi oyunlaştırarak bilgiyi daha kalıcı kılma hedefleri için EdTech sektörü çok önemli bir araç olarak öne çıkıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilikçi sağlık şirketi TRPharm, yaptığı inovatif çalışmalar ve iş birlikleriyle büyümeye devam ediyor. Bu çerçevede birçok ilaç şirketinin ürünlerinin satış ve pazarlamasını üstlenen ve kendi ruhsatlı ürünleri de bulunan CEO Pharma ile iş birliğine giden TRPharm, portföyüne toplamda 11 ürün ile formlarından ilk basamakta 8 ürün ve formlarını ekledi. Geri kalan ürün ve formları 2023 sonuna kadar portföye eklenmiş olacak.
TRPharm Genel Müdürü İsmet İnce, bu iş birliğiyle oluşan yeni portföyün TRPharm’ın global inovatif sağlık şirketi olma vizyonuna önemli katkılar sağlayacağının altını çizdi. Perakende ürünlerin yönetiminin TRPharm için ayrı bir uzmanlık olduğuna dikkat çeken İnce, “Maalesef aynı endikasyona sahip bazı ilaçlar stokta bulunamıyor. Bu çerçeveden bakıldığında TRPharm olarak geniş portföyümüzle karşılanamayan ihtiyaçlara cevap verdiğimizi söyleyebiliriz. Hedefimiz ürün portföyümüzü her geçen gün yeni formlar ve ürünlerle daha da büyüterek toplum sağlığı için daha fazlasını yapabilmek” dedi.
CEO Pharma İlaç Ecza Deposu Hakkında
Faaliyetlerine 2021 yılında Ankara’da başlayan CEO Pharma İlaç Ecza Deposu, özel Hastane ihaleleri ve ihracatla başladı. Ardından World Medicine, Vefa ilaç firmaları ve Bazı çeşitli firmalar ile iş birliğine devam etmektedir 15 ürünün Satış ve Pazarlama organizasyonunu üstlenen CEO Pharma, kendi ruhsatlı ürünleri listesine ekleyerek yoluna devam etti. Yeni ruhsatların çıkarılarak ürün portföyünü genişletmek için çalışmalarına devam eden şirket, müşterilerinin ihtiyaç, talep ve beklentilerini en fazla ürün çeşidi, en son teknoloji imkanları ve en uygun ticari koşullarla karşılamayı kendine misyon ediniyor.
TRPharm Hakkında
2013 yılında kurulan TRPharm, onkoloji, immünoloji, gastroenteroloji, oftalmoloji, medikal estetik ve özellikle nadir hastalıkların tedavisine yönelik orijinal, jenerik ve biyobenzer ürünleri sektörün hizmetine sunuyor. Son dönemde ilaç alanındaki tecrübesine cihaz, genetik testler ve rejeneratif tıp alanlarını da ekleyen TRPharm, ürün ve hizmetlerini Latin Amerika’dan, Kafkas ülkelerine, Balkanlar’dan Kuzey Afrika’ya kadar birçok farklı coğrafyadaki 20’den fazla ülkeye ulaştırıyor. Sektördeki iddiasını “Where Health Meets Innovative Solutions” mottosuyla sürdüren TRPharm, global, inovatif bir sağlık firması olmayı hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bilişim altyapı hizmetlerinden yazılım geliştirme faaliyetlerine kadar uçtan uca çözüm ve ürünler sunan PEAKUP, kurumsal e-posta imza yönetim uygulaması SIGNandGO ile şirketlere pek çok avantajı aynı anda yaşatıyor. SIGNandGO ile tasarlanmış bir imza banner'ı daha profesyonel bir görüntü kazandırıp marka bilinirliğini artırırken; aynı zamanda kampanya, bildiri, reklam, özel gün kutlamaları gibi içeriklerin paylaşılmasına imkân sağlayarak pazarlama faaliyetlerine destek oluyor.
Her gün milyonlarca kişinin müşterileri, iş ortakları ya da çalışma arkadaşlarıyla iletişim kurmak için kullandığı elektronik postalarda yer alan kurumsal e-imzalar, zamanla marka bilinirliğine önemli katkı sağlayan ve pazarlama dünyası için büyük potansiyel taşıyan bir güce dönüştü. Bugün her bir e-posta, bir reklam aracı olarak kabul ediliyor. Hedef kitleye etkin şekilde mesaj iletme fırsatını kaçırmak istemeyen pazarlamacıların yüzde 86'sı ise e-posta imzalarını kampanyalarını duyurmak için kullanıyor.
Bilişim altyapı hizmetlerinden yazılım geliştirme faaliyetlerine kadar uçtan uca çözüm ve ürünler sunan teknoloji şirketi PEAKUP, kurumsal e-posta imza yönetim uygulaması SIGNandGO ile şirketlere pek çok avantajı aynı anda yaşatıyor.
Departmana veya kişilere göre uyumlu bir e-posta imzası SIGNandGO ile tek bir ara yüz üzerinden tüm çalışanların e-posta imzalarını oluşturmak, yönetmek ve dağıtmak daha pratik hale geliyor. SIGNandGO sayesinde kurumsal e-posta yönetimi merkezi olarak düzenleniyor ve İnsan Kaynakları departmanlarının takibi kolaylaşıyor. OWA destekli ve bulut tabanlı, gelişmiş kurumsal imza yönetimi sunan çözüm, Office 365 e-posta imzasıyla uyumluluk gösteriyor.
Pazarlama içerikleri paylaşılıyor
İmzalara daha profesyonel bir görünüm kazandırarak marka bilinirliğine katkı sağlayan SIGNandGO ile hedef kitleye uygun mesaj iletmek de mümkün hale geliyor. Kampanya, bildiri, reklam, özel gün kutlamaları gibi içeriklerin tanıtımı, e-posta imzalarına eklenen görsel, gif ve yönlendirme linkleriyle yapılabiliyor. Seçilen tarihlere göre zamanlanmış e-posta imzaları yıl dönümleri veya kampanya dönemleri gibi özelleştirilen günlerin tasarımlarını otomotize ediyor.
100 bine yakın kullanıcısı var
Şirket içinde özelleştirilerek çeşitli birimler tarafından ihtiyaca uygun şekilde kullanılabilen SIGNandGO'nun 100 bine yakın kullanıcısı bulunuyor. İşletmelerin e-imzalarını yönetme noktasında farklı arayışlara gittiklerini belirten PEAKUP CEO'su Ahmet Toprakçı, "SIGNandGO, MacOS, iOS ve Android dahil olmak üzere bütün cihazlardan gönderilen e-postalara eklenen imzaları Bilgi İşlem, Kurumsal İletişim, İnsan Kaynakları gibi departmanların merkezi olarak yönetebileceği, farklı departmanlara, gruplara göre farklı imzaların belirlenebileceği, marka kimliğinizin her zaman her e-postada korunmasını sağlayan, kullanıcı dostu web ara yüzüne sahip bir kurumsal e-posta imza çözümüdür. SIGNandGO, e-posta imzanızı son anda karar verdiğiniz ekstra bir işten güçlü bir markalama aracına dönüştürüyor ve şirketlere birçok avantajı aynı anda yaşatıyor" diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hızla değer kazanan dijital eğitim teknolojileri sektörünün 2030'da 348 milyar dolar değere ulaşması bekleniyor. Grand View Research'ün yaptığı bir araştırmaya göre, EdTech sektörü özellikle K-12 seviyesinde eğitime değer ve sürdürülebilirlik kazandırmak için geleceğin en önemli unsurlarından biri olarak konumlandırılıyor. 2014 yılından beri öğrenciler için eğitimin erişilebilirliği, sürdürülebilirliği ve geleceğe uyumlu bir yolculukta ilerlemesi amacıyla çalışan tonguçWORKS'ün İcra Kurulu Üyesi Tijen Armağan, öğrenimi destekleyen EdTech teknolojilerine daha fazla yatırım yaparak etki alanlarını artırmak istediklerini söylüyor.
Dünyanın en büyük pazar araştırması veri tabanlarından birini oluşturan Grand View Research'ün eğitim pazarı raporuna göre, 2022 yılında 123,4 milyar dolarlık değere ulaşan küresel dijital eğitim teknolojileri (EdTech) pazarı 2030'a kadar hızla büyüyerek 348,4 milyar dolarlık değere ulaşma potansiyeli taşıyor. Hızlı büyüme, internet ve bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasının yanı sıra uzaktan öğrenimin yaygınlaşması, EdTech içerik ve yazılımlarının kullanacağı donanımlarda yüksek satış oranları, EdTech çözümlerinin öğretmenlerin iş yükünü azaltmaktaki rolü ve öğrencilere olan kişisel ilgi kapsamında katacağı pozitif etkiye bağlanıyor.
Türkiye'de de hızla yaygınlaşan EdTech sektörü, akıllı sınıflar, öğretmen ve öğrenci deneyimi geliştiren yazılımlar, online eğitim içerikleri ile bireyler arasında yaygınlaşmış bir alışkanlık haline geldi. Kullanıcıların gerek kendi belirlediği zaman dilimlerinde gerekse kurumların belirlediği zaman aralığındaki online kurslara katılarak eğitim alması, ülkemizin rutin bir şekilde faydalandığı EdTech uygulamaları arasında bulunuyor.
"Eğitimin sürdürülebilir ve trendlere uyumlu olmasını sağlamayı hedefliyoruz"
2014 senesinden beri K-12 düzeyindeki öğrenciler için eğitim içerikleri üreten tonguçWORKS'ün İcra Kurulu Üyesi Tijen Armağan, Türkiye'de EdTech ekosistemi ile ilgili görüşlerini paylaştı; "EdTech alanında içerik ve hizmet üretmek, kesintisiz ve kişisel durumlara duyarlı öğrenimi desteklemek anlamına geliyor. tonguçWORKS olarak hedefimiz; eğitimin zamandan ve mekandan bağımsız olarak alınabilmesi, sürdürülebilir olması ve küresel değişim trendlerine uyumlu olmasını sağlamak. Bu doğrultuda oluşturduğumuz sistemler ve deneyimimizle gençlerimizin eğitimine farklı kademelerde katkı sağlayabilmek bizim için büyük bir motivasyon kaynağı. Bugün tonguçAKADEMİ olarak YouTube'da toplam 18 kanalda 13 milyon aboneye, online eğitimde 3,5 milyon üyeye, TATS mobil uygulamamızda 3 milyonu aşkın öğrenciye hizmet veriyoruz. 2023 yılında, Türkiye'de ve küresel EdTech pazarında güvenilir bir isim olma hedefimiz doğrultusunda YouTube'daki 13 milyon abonemizi 15 milyona, web ve mobil uygulamamızdaki 6,5 milyon tekil kullanıcımızı 10 milyona ulaştırarak etki alanımızı artırmayı ve öğrenimi destekleyen teknolojilerimize daha fazla kişinin erişebilmesini hedefliyoruz."
K-12 segmenti yüzde 40'lık payla pazara liderlik ediyor
EdTech teknolojileri; akıllı sınıflar, özel eğitim donanım satışları, sanal deney ve sanal gerçeklik ile öğrenim güçlendirme çözümleri, yapay zekâ destekli öğrenim analizi yazılımları, kişisel eğitim hizmetleri, öğretici içerik üretimi gibi birçok farklı alanı kapsıyor. Bu teknolojiler yalnızca çocukların öğrenim sürecine değil, yetişkinlerin kişisel gelişimine ve iş dünyasındaki eğitimlere de hizmet ediyor. Online eğitim teknolojilerinden herkes faydalanıyor olsa da ilkokul ve lise öğrenimini kapsayan K-12 segmenti yüzde 40'lık bir pay ile pazara liderlik ediyor. Araştırma, K-12 seviyesinde öğretmenlik yapan bireylerin çoğunun okullarda pratik, proje tabanlı çalışmaların entegrasyonu ile öğrencilerin matematik öğrenme becerilerini geliştirmek için oyunlaştırma girişimlerini desteklediğini belirtiyor. Buna ek olarak, sınıflarda eğitimi oyunlaştırarak bilgiyi daha kalıcı kılma hedefleri için EdTech sektörü çok önemli bir araç olarak öne çıkıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.