Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2023 yılı dış finansman programı çerçevesinde ABD doları cinsinden 2030 vadeli bir yeşil tahvil ihracı gerçekleştirmek üzere Bank of America, ING, J.P. Morgan ve Standard Chartered’a yetki vermiştir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Allianz Trade tarafından, küresel çapta ticari finansman açığına yönelik yapılan araştırma 2023 yılında da şirketlerin tahsilat sıkıntısı yaşayacağını gösteriyor. Şirketlerin tahsilat durumu ve müşterilerinin ödeme davranışlarındaki aksaklıkların da analiz edildiği araştırma, ödeme davranışlarındaki aksaklıklar nedeniyle oluşan 30 trilyon dolarlık likidite açığının bir süre daha kapanamayacağına işaret ediyor.
Ticari alacak sigortasında dünya lideri Allianz Trade’in, küresel çapta ticari finansman açığına yönelik araştırması yayınlandı. Şirketlerin tahsilat durumu ve ödeme davranışlarındaki aksaklıkların da analiz edildiği araştırmaya göre, şirketler 2023 yılında da tıpkı 2022’de olduğu gibi alacaklarının peşinde koşacak. İşletme Sermayesi Gereksinimlerinde (İSG) 2008 yılından bu yana, dünya çapında en büyük yıllık artışın gerçekleştiği belirtilen araştırmada, ödeme davranışlarındaki aksaklıklar nedeniyle oluşan 30 trilyon dolarlık likidite açığının bir süre daha kapanmayacağı vurgulanıyor.
Dünya genelinde şirketlerin İSG ihtiyaçları 15 yılın zirvesinde
Allianz Trade’in araştırmasına göre, küresel olarak işletmelerin, işletme sermayesi gereksinimleri 2021 yılındaki 3 günlük artışın ardından 2022 yılında da 9 gün artarak 72 günlük ciro seviyesine ulaştı. Bu da 15 yılın en büyük artışı anlamına geliyor. İşletme sermayesi gereksinimindeki artış nedenleri arasında düşük büyüme oranları, yüksek enflasyon, finansman maliyetlerindeki artış ve alacak tahsilindeki aksaklıklar yer alıyor. Diğer bir deyişle mali kaynakların önemli bir kısmı işletme faaliyetlerini sürdürebilmeye ancak yettiği için şirketler; yatırım, ürün geliştirme, coğrafi genişleme, satın alma, modernizasyon ve borç azaltmaya geniş bir kaynak ayıramıyor. Allianz Trade ekonomistlerine göre, küresel olarak işletme sermayesi gereksinimi bu yıl genel olarak sabit kalacak. Alacak ve ödeme vadelerinin bir miktar artacağı da vurgulanan araştırmada, stok vadelerinin ise aynı oranlarda azalacağı tahmin ediliyor. Zira; yavaşlayan ticari faaliyetler, üretimde arz fazlası ve finansal koşulların zorlaşması stokların azalmasına ve tahsilatlarda gecikmelerin artmasına neden olabilir.
Dünyada şirketlerin yüzde 17’si tahsilat için 90 günden fazla bekliyor
Öte yandan, alacak vadesi ve stok vadesinin 5 gün artarak sırasıyla 59 ve 50 güne yükselmesinin de işletme sermayesi ihtiyacındaki yıllık artışa eşit oranda katkıda bulunduğu belirtilen araştırmada, alacak vadelerindeki bu hızlı artışın, şirketlerin satış sonrası ödeme bekledikleri gün sayısının uzadığı anlamına geldiği belirtiliyor. Yani, her geçen gün daha fazla şirket tahsilatta gecikmeler yaşıyor, bu da nakit akışı sorunlarıyla karşılaşılabileceğine işaret ediyor. Araştırmaya göre, dünya genelinde, şirketlerin yüzde 17'si satış sonrası tahsilatları için 90 günden fazla bekliyor. Bu da sistemdeki likidite risklerini artırıyor.
Küresel likidite açığı kapanmadan devam edecek
Küresel çapta ulaşılan 30 trilyon dolarlık likidite açığının kapanmayacağının da vurgulandığı araştırmada, bu açığın 5 trilyon dolarlık kısmından ABD ve Avrupa’nın, 12 trilyon dolarlık rekor bölümünden ise Çin’in sorumlu olduğu belirtiliyor. Tüm bu belirsizlik ortamında özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için en büyük finansal rahatlamanın, ödenmemiş faturaların daha hızlı ödenmesi ve tahsilat uygulamalarının iyileştirilmesiyle mümkün olacağı ifade edilen araştırmada, dünya genelindeki KOBİ’lerin alacaklarının hem büyümenin önündeki en büyük engel, hem de önemli bir kredi riski yarattığı vurgulanıyor.
Gbpusd, 1,2502 direnç seviyesi altında işlem görmeye devam ediyor. Bu seviyenin altında 4 saatlik bar kapanışlarına devam ettiği düşüş yönlü işlemler gündemimizde yer alabilir. Bu durumda ilk destek seviyemiz 1,2428 olacaktır. Olası, 1,2502 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlaması halinde 1,2572 direncini izliyor olacağız.
Destek: 1,2428 - 1,2364 - 1,2286
Direnç: 1,2502 - 1,2572 - 1,2671
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
EURGBP, 0,8796 direnç seviyesi üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Bu seviyenin altında 4 saatlik bar kapanışlarına devam etmesi halinde düşüş yönlü işlemler gündemimizde yer alabilir. Bu durumda ilk destek seviyemiz 0,8739 olacaktır. Aksi takdirde, 0,8796 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlanması halinde ise 0,8846 direnç seviyesini izliyor olacağız.
Destek: 0,8739 - 0,8703 - 0,8664
Direnç: 0,8796 - 0,8846 - 0,8893
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Usdjpy, 130,93 destek seviyesi üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Bu seviyenin üzerinde günlük bar kapanışına devam etmesi halinde yükseliş yönlü işlemler gündemimizde yer alabilir. Bu durumda ilk direnç seviyemiz 132,68 olacaktır. Aksi takdirde, 130,93 seviyesini kırması halinde 128,79 desteğini izliyor olacağız.
Destek: 130,93 - 128,79 - 126,75
Direnç: 132,68 - 134,69 - 135,98
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Martta tüm zamanların aylık ihracat rekorunu kıran otomotiv sektörünün Sürdürülebilirlik Eylem Planını (OSEP) açıklayan OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “OSEP hedeflerimiz ile Türkiye orta vadede karbon nötr araçlar için önemli üretim merkezi ve cazip bir pazar olacak. En büyük pazarımız Avrupa’yı kaybetmemek ve rekabet gücümüzü korumak için yeni teknolojilere ve elektrikli araçlara yatırım yapmalıyız” dedi.
Çelik: “Martta 3,3 milyar dolar ile aylık bazdaki en yüksek ihracat rakamına ulaşmamız bizlere motivasyon kazandırdı. Yılın ikinci yarısında çip krizinin etkilerinin daha da azalması ile yine tarihi bir rekora imza atarak 34 milyar dolarlık yılsonu hedefimize ulaşacağımızı öngörüyoruz.”
Mart ayında 3,3 milyar dolar ihracata imza atarak aylık bazda tarihi rekor kıran otomotiv sektörünün Sürdürülebilirlik Eylem Planı açıklandı. Türkiye Otomotiv Sektöründe Sürdürülebilirlik Eylem Planı (OSEP), Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi öncülüğünde OSD ve TAYSAD’ın katkılarıyla hazırlandı.
Mart ayı ihracat rakamları ve OSEP’e ilişkin detaylar, OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik ev sahipliğinde TİM Başkanı Mustafa Gültepe, TAYSAD Başkan Yardımcısı Berke Ercan, OSD Başkanı Cengiz Eroldu ve OİB Sürdürülebilirlik Komitesi Üyesi Kemal Yazıcı ile ihracatçıların katıldığı basın toplantısında paylaşıldı.
Açılış konuşmasını yapan OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, 550 bin kişilik istihdam gücü ve yüzde 15 oranındaki pay ile ihracatın lider sektörü olan otomotivin mart ayındaki rekorla önemli bir motivasyon kazandığını söyledi. Baran Çelik “Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yılını kutlayacağımız 2023 yılı şerefine 34 milyar dolarlık ihracatla tarihimizdeki en yüksek ihracat rakamına ulaşmayı hedefliyoruz. Deprem felaketi başta olmak üzere küresel çapta yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ülkemizin ihracat odaklı büyümesine katkı sunmaya devam ediyoruz. Martta ihracatımız 3,3 milyar dolar ile aylık bazda tarihinin en yüksek ihracatına ulaştık. Yılın ilk 3 ayındaki ihracatımız da yüzde 15 artışla 8,5 milyar dolar oldu. Yılın ikinci yarısında çip krizinin etkilerinin daha da azalması ile yine tarihi bir rekora imza atarak 34 milyar dolarlık yılsonu hedefimize ulaşacağımızı öngörüyoruz” dedi.
“OSEP, binlerce ihracatçıya rehber olacak”
Konuşmasında Otomotivde Sürdürülebilirlik Eylem Planını açıklayan Baran Çelik, “TİM’in Sürdürülebilirlik Eylem Planı hedefleri kapsamında hazırlanan ve İklim Değişikliği, Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi önemli hedeflere uyum sağlamak için oluşturduğumuz plan, aylar süren çabalar sonucu sektör temsilcilerinin görüşleri de alınarak kapsayıcı ve hedef odaklı bir şekilde hazırlandı. Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren yaklaşık 8 bin ihracatçıya rehberlik edecek olan OSEP, endüstrimize yol gösterecek ve gelecek hedeflerimize katkı sunacak bir belge niteliği taşıyor” dedi.
Altı başlık olarak belirlenen hedeflerin beş yılda tamamlanacağını öngördüklerini aktaran Baran Çelik “OSEP, altı başlık halindeki hedeflerden oluşuyor: Bunlar, 1-Farkındalık, 2-Mevcut Durum Tespiti, 3-Yeşil Dönüşüm için Finansa Erişim ve İş birlikleri, 4- Çevresel Etkilerin Azaltılması ve Döngüsel Ekonomiye Geçiş, 5-Çevreci Araçlar için Yeni Teknolojilere Geçiş ve 6-Sosyal Sürdürülebilirlik. Tüm başlıklarda hedeflerimizin tamamlanmasının 5 yıl süreceğini öngörüyoruz. Devletimiz, sektör paydaşlarımız ve ihracatçı firmalarımızın oluşturacağı sinerji ile Yeşil Dönüşümün başarıyla gerçekleştirileceğine, Türkiye’nin orta vadede karbon nötr araçlar için önemli bir üretim merkezi ve cazip bir pazar konumuna geleceğine inanıyoruz” dedi.
Türkiye’de elektrikli araçların pazar payı yüzde 1 civarında
Türkiye otomotiv endüstrisinin yaklaşık yüzde 77 payı ile en büyük pazarı olan Avrupa Ülkelerinin sürdürülebilir gelecek sağlayan bir mobilite çerçevesi geliştirmeye öncülük ettiğine dikkat çeken Baran Çelik, “Fosil yakıtlı araçları hızla terk eden Avrupa ülkelerinde hedef, 2035 yılında tüm yeni araçların sıfır emisyonlu olarak satışa sunulması. Hali hazırda AB pazarında 2022 yılında benzinli araçların pazar payı %36’ya gerilerken, alternatif enerjili araçların toplam pazar payı %45’i aştı. Elektrikli araçların payı bu oranın içinde %12’ye ulaştı. AB, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile Sürdürülebilirlik konusundaki sınırlarını belirledi. Türkiye otomotiv sektörünün ise rekabette ayakta kalabilmek için bu dönüşümün güçlü bir parçası olması gerekiyor. En büyük pazarımız olan Avrupa’yı kaybetmemek ve rekabet gücümüzü korumak için yeni teknolojilere ve elektrikli araçlara yatırım yapmalıyız” dedi.
Sektörün temel önceliklerinin AB araç emisyon azaltım hedeflerine uyum sağlamak, batarya yatırımlarını artırmak ve şarj istasyonu altyapısını geliştirmek olarak açıklayan Baran Çelik “Türkiye’de halen elektrikli araçların pazar payı henüz %1 civarında. AYM ile getirilen zorunluluk hali göz korkutsa da aslında ülkemiz için büyük fırsatlar barındırıyor. Ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyelinin yüksek olması, Avrupa pazarına yakın konumu, sanayicisinin dönüşüme istekli olması değerlendirilirse yeşil bir kalkınma hedefiyle geleceğe ilerleyebiliriz” dedi.
Gültepe: “Yeşil dönüşüm kritik önem taşıyor”
TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “En büyük pazarımız Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat dahilinde adımlarını hızlandırıyor. Hem otomotiv hem de diğer sektörlerimiz adına çok daha hızlı hareket etmek zorundayız. İleri teknolojiye sahip olanlar rekabette bir adım önde olacak. AB, alternatifi olmayan büyük bir pazar. Dönüşüme seyirci kalma şansımız yok. Yeşil dönüşümümüz kritik önem taşıyor. Bu anlamda yerli otomobilimiz olan TOGG, aynı zamanda Türk otomotiv sektörünün yeşil üretim gücünü de gösteriyor. Otomotiv ihracatımızın büyümesi, cari denge açısından önemli. Bu doğrultuda Sürdürülebilirlik Eylem Planına emek veren OİB, TAYSAD ve OSD Başkanlarımıza şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Ercan: “Sektörün gelişimi için planı uygulamak zorundayız”
TAYSAD Başkan Yardımcısı Berke Ercan, “Plan, tüm paydaşlarla otomotiv sektörünün varlığını koruması, rekabetçiliğini geliştirmesi, aynı zamanda büyümesi ve ülkemize katkı sağlaması için hazırlandı. Plan dahilinde sektörümüzün disiplin ve çalışma anlayışı açısından durum tespiti, hareket planı ve performans göstergeleri hazır. Bizlere bu planı uygulamak ve takip etmekten başka yapacak bir şey kalmıyor. Sektörün gelişimi ve sürdürülebilirliği için bu planı harekete geçirmeliyiz” dedi.
Eroldu: “AB’ye ayak uydurmak zorunluluk”
OSD Başkanı Cengiz Eroldu da “Global otomotiv sektörü dönüşüm içinde. Otomotiv sanayinin başarılı konumunu korumak, rekabetçiliğini güçlendirmek ve bu dönüşüme ayak uydurmak önemli. En büyük pazarımız AB’deki gelişmelere ayak uydurmak bir tercih değil zorunluluk. İkiz dönüşüm olarak tanımlanan yeşil ve dijital dönüşüm olarak adlandırdığımız bu süreçte sanayimiz çalışmalarına devam ediyor. AB «2050 Karbon Nötr» Türkiye «2053 Net Sıfır ve Yeşil Kalkınma» hedeflerini destekliyoruz. Bu çalışmalarımızın en somut sonuçlarını geçtiğimiz günlerde ikincisini yayımladığımız Sürdürülebilirlik Raporumuzda paylaştık. En iyi teknolojilerin uygulanması ve çevresel performansımız, Avrupa’daki tesisler ile yarışır durumda. Son 4 yılda ortalama araç başına kapsam 1 ve kapsam 2 sera gazında yüzde 27,5 düşüş sağlandı. OSD üyesi tesislerde atıkların geri kazanım oranı yüzde 99’a ulaştı. Sürekli iyileşme prensibi ile yeni yatırımlara devam ediyoruz. Hem istihdamımız hem de kadın istihdamımız arttırdık. Otomotiv sanayi faaliyetlerini uzun dönemli planlar üzerine kurgulayan bir sanayi kolu. Bizler bugünden 5-10 yıl sonrasını çalışmak ve planlamak zorundayız. Dünya ticaret ortamının dönüşüm hızı ve dönüşümün boyutu dikkate alındığında planlama her zamankinden daha da önemli hale geldi. Bugün sizlerle paylaşılan, bu Eylem Planı da ana sanayimizin perspektifini yansıttığımız çok önemli ve değerli bir referans. Eylem Planlarının, Yol Haritalarının ve Stratejilerin sıkı takibinin yapılması, aralıklarla güncellemelerinin yapılması şarttır. Şimdi bizlerin üzerine düşen görev; bu plandaki eylemlerin hayata geçmesinin takipçisi olmak ve hedeflere ulaşmak için gerekli koordinasyonu sağlamak. Eylem Planının hazırlanmasındaki liderliği için OİB’ye ve katkıları için OSD ve TAYSAD yönetimi ve üyelerine teşekkür ediyorum” dedi.
Toplantıda OİB Sürdürülebilirlik Komitesi Üyesi Kemal Yazıcı da Türkiye Otomotiv Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planının sunumunu yaptı.
Rapor link
https://we.tl/t-rwRmRr4Ybh?utm_campaign=TRN_TDL_05&utm_source=sendgrid&utm_medium=email&trk=TRN_TDL_05
Hollanda'da bir mahkeme, hükümetin Amsterdam'ın Schiphol havaalanındaki uçuşları
2023-2024'te 460.000 ile sınırlandırma planını KLM ve davayı açan diğer havayollarının
lehine bir kararla bozdu.
Hükümet, gürültü kirliliğini azaltmak ve diğer çevre sorunlarının üstesinden gelmek
için geçici bir çözüm olarak adlandırdığı üst sınırı Şubat ayında açıklamıştı.
Havayolları, kesintilerin kendilerine, Hollanda ekonomisine ve turistlere zarar vereceğini
ve alternatif uygulanabilir çözümlerin düşünülmediğini söyleyerek geçen ay planlara
karşı dava açmıştı.
Ayrıca, hükümetin Kasım 2023'ten Ekim 2024'e kadar olan uçuşları 460.000 ile
sınırlandırmayı planladığını ve uygun şekilde incelenmediğini ve 2015'te kararlaştırılan
500.000'lik bir üst sınır temelinde zaten yatırım yaptıklarını söylediler.
Noord Holland Bölge Mahkemesi, bir ön kararda, hükümetin limit koymaya karar verirken
"doğru prosedürü izlemediğini" söyledi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.