Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ayda 80 milyon sayfa görüntülenme sayısı ve 20 milyon ziyaretçisi ile emlak seri ilan sektörünün öncü platformu Emlakjet, 400 bine ulaşan satılık ve kiralık emlak ilanından oluşan bir veri tabanında gerçekleşen hareketler doğrultusunda hazırladığı mayıs ayı emlak verilerini yayınladı.
TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,7 azalarak 113 bin 276 olurken, ipotekli konut satışları mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,3 azalış göstererek 27 bin 476 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 24,3 olarak gerçekleşti. Bununla birlikte Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı, mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,7 artarak 34 bin 413 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 30,4 oldu.
Kiralık konut arayışı artıyor
Emlakjet verilerine göre şubat ayında yaşanan deprem felaketi sonrasında kiralık konutlara talepte artış devam ederken, mayıs ayında konut arayanlarda kiralık konut arayanların oranı yüzde 52 ile ilk kez satılık konut aramalarının önüne geçti. Nisan ayında kiralık - satılık konut talep oranları yüzde 50-50 olmuştu.
Fiyat değişimlerinde Ankara'da dikkat çeken değişim
Fiyat değişimlerine bakıldığında ise 5 büyük ilde kiralık ve satılık konut fiyat değişiminde Ankara mayıs ayında öne çıktı. Ankara'da yıllık satılık konut fiyat artışı yüzde 106 olurken, yıllık kiralık fiyat artışı ise yüzde 188 oldu. Ankara'yı yıllık satılık fiyat artışında yüzde 99 ve yıllık kiralık fiyat artışında yüzde 183 ile Bursa izledi. Antalya yüzde 25'lik yıllık kiralık fiyat artışı ile 5 büyük il arasında bu kriterde en sonda yer alırken, İstanbul yıllık satılık ve kiralık fiyat artışlarında ilk kez diğer illerin gerisinde kaldı. İstanbul yüzde 63'lık yıllık satılık fiyat artışı ile 5 büyük il arasında en sonda yer aldı.
Aylık fiyat değişimlerine bakıldığında ise Antalya, hem satılık hem de kiralık konut fiyatlarında bir önceki aya göre değişim göstermezken, yaz mevsiminin gelişi ile birlikte İzmir yüzde 16'lık aylık kiralık fiyat artışı ile mayıs ayında birinci sıraya geldi. İzmir'i yüzde 13'lük aylık kiralık fiyat artışı ile Bursa izledi.
Emlak aranan ilçeler bazında ise Ankara'nın Çankaya, Mamak ve Sincan ilçelerine yönelik ilgi nisan ayından sonra mayıs ayında da devam etti. Ankara'nın üç ilçesi, Türkiye'de en çok konut aranan ilçeler olurken, onları, İzmir'in Buca ve Bursa'nın Osmangazi ilçeleri takip etti.
Ev sahipleri evini kiraya vermeyi düşünmüyor!
Emlakjet'in mayıs ayında gerçekleştirdiği "Kiralık Konut Talepleri" anketi ise dikkat çeken sonuçlar ortaya koydu. Ankete katılan ev sahipleri, yüzde 87,4 gibi oldukça yüksek bir oranda evini kiraya vermeyi düşünmediğini belirtti. Ev sahiplerinin evini kiraya verme kararını etkileyen faktörler arasında ise yüzde 44,9 ile "Finansal Getiri - Yüksek Kira Geliri" cevabı öne çıktı. Evini kiraya verme kararını etkileyen ikinci faktör ise yüzde 12 ile "evin bakım ve onarım masraflarının azalması" oldu. Ev sahiplerinin evini kiraya verme sürecinde yaşadığı en büyük endişe ise yüzde 41,7 ile "kiracılarının ödemelerini zamanında yapmama ihtimali" oldu. Eve zarar verme ve hukuki süreçler ve anlaşmazlık ise evini kiraya vermeyi düşünenlerin yaşadığı diğer endişeler olarak sıralandı.
Araştırmanın kiralık konut arayanlara yönelik olarak elde edilen verilerinde ise, kiralık konut ararken önem verilen faktörler dikkat çekti. Kiralık konut arayanların en çok önem verdiği faktör yüzde 72,2 ile "fiyat" oldu. Kiralık konut arayanların en büyük zorluk olarak "istenilen kriterlere uygun ev bulmak" olduğu (yüzde 42) tespit edilirken, ikinci sırada yüzde 37,5 ile "kiralık konut fiyatları" yer aldı.
Kiralık konut arayanların, kiralık konut arama sebepleri arasında ise "mevcut evimde kirada çok fazla artış olduğu için" cevabı yüzde 28,4 oranıyla öne çıktı.
Tolga İdikat: "Kiralık konut aramalarında yükseliş trendi sürüyor"
Araştırma verilerini değerlendiren Emlakjet CEO'su Tolga İdikat, "Kiralık konut aramalarında bir süredir yükseliş trendinin sürdüğünü gözlemliyoruz. Ancak emlak aramalarında uzun süredir görmediğimiz şekilde kiralık konut aramaları mayıs ayı itibariyle ilk kez satılık konut aramalarını geçmiş durumda. Konut stoğundaki azalma ve fiyatlarda yaşanan artış nedeniyle de bu trendin bir süre daha devam edeceğini öngörüyoruz. Trendin kiralık konut arayışına dönmesi ile birlikte kiralık konut fiyatlarındaki artış da dikkat çekiyor. Ancak geçtiğimiz günlerde yeniden uzatılan kira artış oranının yüzde 25 ile sınırlandırması gayrimenkul piyasasını çok yakından ilgilendiriyor. Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz Kiralık Konut Talepleri anketinde elde ettiğimiz sonuçlar da bu anlamda diğer verilerle uyuyor." dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Perakende sektöründe esnafı rekabette güçlendiren iş modeliyle öne çıkan Seç Market, Diyarbakır'da halihazırda kendi işletmesi olan veya bu alanda yatırım yapmak isteyen potansiyel iş ortaklarıyla buluştu. Haziran ayı boyunca toplam 9 ildeki bölgesel etkinliklerin son durağı olan Diyarbakır'da gerçekleşen toplantıya katılan Seç Market Genel Müdürü Altan Sekmen, katılımcıların sorularını yanıtlayarak Seç Market'in bugün Türkiye genelinde 2 bin 500'ü aşan mağaza sayısıyla sektöre kattığı değerle ilgili bilgi verdi. Sekmen, tüm Türkiye'de olduğu gibi Diyarbakır'da da küçük esnafı rekabette güçlendirirken yerel ekonomiye de katkı verme hedefiyle çalıştıklarını ifade etti.
 
Seç Market iş modeli tüm paydaşlarına avantaj sağlıyor
Geleneksel esnaf kültürünü modern marketçilikle bir araya getiren Seç Market, esnafa ve müşterilerine sağladığı avantajlarla Türkiye genelindeki mağaza sayısını hızla artırırken ülke ekonomisine de katkı sunuyor. Mağaza sahipleri ve çalışanlarıyla birlikte 5 bin kişiyi aşan bir ekosisteme sahip olan Seç Market'in iş ortakları arasında yüzde 10'u aşan oranda kadın girişimci de bulunuyor. Çoğunluğu aile işletmesi olan Seç Marketlerde önemli sayıda kadın da ailesiyle beraber çalışıyor veya istihdam ediliyor. Bu yönüyle Seç Market, kadın girişimciliği ve istihdamına da destek veriyor.
 
Seç Market iş modelinde, Seç iş ortakları kendi işinin sahibi olmaya ve "mahalleden biri" kalmaya devam ediyor. Bayi sahipleri aynı zamanda kurumsal bir yapının parçası oluyor; mağazalarını modern bir görünüme ve işleyişe kavuşturuyorlar. İş ortakları Seç Market'in tedarik gücü sayesinde ürünlerini uygun fiyatlarla, hızlı ve kolay bir şekilde temin ederek sektördeki rekabette önemli bir avantaj elde ediyor. İsterlerse raflarında bulundukları bölgenin yöresel ürünlerine de yer vererek yerel üreticilerin de ekonomik olarak güçlenmesine katkı sunuyorlar. Kurumsal ve güvenilir bir kimlik, modern görünüm ve uygun fiyatlar müşteri memnuniyetinin de artmasını sağlıyor. İş birliği kapsamında; Seç Market'e dönüşen esnafa mağaza içi yerleşim ve raf dizilimi, dijital altyapı, sosyal medya iletişimi gibi alanlarda destek veriliyor; operasyon ve finans yönetimi gibi konularda danışmanlık hizmetleri veriliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Mutfaktaki her anı değerli kılan Karaca, Sarıyer Design'ın kurucularından Aziz Sarıyer ve Derin Sarıyer işbirliğiyle hayata geçirdiği yeni koleksiyonu ile en güzel anlarınıza eşlik edecek. Vortex yemek takımı, doğanın mükemmel geometrisinden yola çıkarak altın oran şiirselliğine ulaşan hikayesiyle sofralarda yer alıyor. Hassas işçilikle hazırlanan Vortex yemek takımı, su veya hava akıntısının bir engelle karşılaştığında çukurlaşarak kendi etrafında dönmesinin oluşturduğu heyecanı sofralara yansıtırken, tabaklardaki hatların dönerken çukurlaşarak yarattığı girdap etkisi içindeki yemeği o anın merkezine yerleştiriyor. Vortex çatal-kaşık-bıçak seti ise görselliğinin yanı sıra 316+ çelikle tasarlanan üretim aşamasındaki yenilikçiliğiyle dayanıklılığı yeniden yorumluyor.
Sphere çerezlik, doğanın hareketleri ve tamamlayıcılığı üzerinden tasarlanarak, niş ve modern görünümüyle fark yaratıyor. Dört farklı katmanın bir araya gelerek bir küreyi oluşturduğu Sphere, dünyanın lezzet katmanlarına gönderme yapıyor. Farklı boyut ve formda olan her bir parça üst üste yerleştirildiğinde ikonik bir tasarım objesine dönüşüyor.
Simetri prensibinden yola çıkılarak hazırlanan Ark bardak setleri ve kahve fincanı takımı, kapladıkları fiziksel alanlarının yanı sıra negatif alanlarının da tasarıma dahil olduğu ürünler sofralarınıza estetik duruşun yanı sıra zenginlik kazandırıyor. Her bir tasarımın yarı eşit yüzeyleri alt-üst olarak yan yana geldiğinde tamamlanmış bir form ortaya çıkarıyor.
Dünya tasarım arenasının önemli ismi, Aziz Sarıyer ve Derin Sarıyer tarafından doğanın mükemmel işleyişini sofralarınıza taşıyan Karaca X Sarıyer Design koleksiyonu; Karaca mağazaları, karaca.com ve Karaca uygulamasında.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ZF Aftermarket Türkiye, 35. yaşını düzenlediği büyük bir etkinlikle kutladı. ZF Aftermarket Başkanı Philippe Colpron ve IMEA Bölge Müdürü Andre Scholle’nin katıldığı bu özel gecede sektörün önde gelen temsilcileri de davetli olarak yerlerini aldı.
1988 yılında Mercedes kamyonlarına CKD şanzıman tedarik etmek üzere kurulan ZF Aftermarket Türkiye, zaman içerisinde birçok kilometre taşına imza atarak IAM, İş Makinaları, OES & OE Satışları, Deniz Sevk Sistemleri ve Binek ve Ağır Vasıta Atölyesi gibi mevcut pek çok alanda çalışmalarını sürdürüyor.
35 yıl içinde birçok başarıya imza atarak otomotiv sektöründe önemli bir oyuncu haline gelen ZF, müşteri odaklı stratejisinin bir sonucu olarak ürün yelpazesini sürekli genişletip ve yeni hizmetler sunmaya devam ediyor. ZF Aftermarket Türkiye, en son Mart ayında 15.000'den fazla model araca yönelik montaj talimatları, teknik ipuçları ve servis yardım hattı dahil olmak üzere doğrudan üreticiden güncel bilgileri sağlayan yeni servis ağı ZF [pro]Tech'i duyurdu.
Bu yıl ayrıca, binek araç ve ticari araç teknolojisine yönelik yeni entegre eğitim programı ZF [pro]Academy’yi de Türkiye'de ilk kez müşterilerine sunan ZF, [pro]Akademi ile birçok satış sonrası eğitimi tek bir çatı altında sunuyor. Eğitim katılımcıları, lider bir teknoloji grubunun tüm teknik bilgi birikimini tek bir kaynaktan alabiliyor. Ayrıca atölyeler, ZF [pro]Akademi'de sürüş, şasi, fren ve direksiyon teknolojisi ile ilgili eğitim oturumlarına katılabiliyorlar.
Gerçekleştirilen kutlama yemeğinde firmanın vizyonunun altını çizen ZF Aftermarket Başkanı Philippe Colpron, “Yeni Nesil Aftermarket gündemimiz, toplumun mobilite ihtiyaçlarının ve sağlıklı bir ekosistem gereksinimlerinin harmonize edilmesiyle şekillenmektedir. Müşterilerimizin mobilitenin sürdürülebilir ve dijital geleceğine yolculuklarında, uzmanlığımızla onlara eşlik edeceğiz.” dedi.
Türkiye’nin bölgedeki önemine dikkat çeken IMEA Bölge Müdürü Andre Scholle, “Türkiye'deki Aftermarket, yani Satış Sonrası pazarı gittikçe daha dinamik bir yapıya bürünüyor. Sizlerin beklentilerini karşılamak ve hatta daha fazlasını yerine getirebilmek için, yerlileştirilmiş ürünler ile modern ve profesyonel lojistik çözümleri sunmamız, ayrıca müşterilerimizin ihtiyaçlarına ve iş ortaklıklarına odaklanmamız gerekiyor. Bu konu, temel bölgesel önceliklerimiz arasında yer alacak.” diye ekledi.
Açılış konuşmasını yapan ZF Aftermarket Türkiye Genel Müdürü Selim Aydınlıoğlu, gelen davetlilere teşekkür ederken birlikte var olmanın altını çizerek “Uzun bir aradan sonra burada sizlerle tekrardan beraber olmak bizler için çok büyük mutluluk. Ülke olarak elim felaketler yaşadık ve hayatta en önemli şeylerden birinin “Birlikte var olmak” olduğunu hatırladık…Bu akşam bunu birlikte yaşıyoruz. Geçmişe baktığımızda ayakta kalmanın oldukça zor olduğu dönemlerde bile 35 yıl boyunca tüm zorlukları siz değerli paydaşlarımızla birlikte atlattık. Sonunda bugün, burada, 35. yılımızda hep birlikteyiz. Bunun için gelen tüm konuklarımıza tekrardan teşekkür ederiz” dedi.
ZF Aftermarket’in güçlü ürün portföyü, Lemförder, Sachs, TRW ve Wabco gibi lider markaların yanı sıra ZF aks ve şanzıman yedek parçalarından güç almaktadır. Mobilitenin geleceğine yönelik stratejik bir rota çizen ZF, cirosunun %7,8'ini araştırma ve geliştirmeye yatıran yazılım tanımlı araçlar, elektrikli aktarma organları, yapay zekâ ve otonom sürüş gibi başlıca mobilite trendlerini mümkün kılan kilit teknolojiler üzerinde çalışıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Çevre duyarlılığı ve sürdürülebilirlik ilkelerine olan bağlılığıyla öne çıkan Anadolu Efes, üretim tesisinin bulunduğu İzmir’de, Avrupa Birliği destekli “Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı” (SUMP İzmir) projesine katkı sağlıyor. 2013 yılında Avrupa Birliği Komisyonu tarafından yayımlanan SUMP konsepti, sürdürülebilir ulaşım seçeneklerinin geliştirilmesi, hava/gürültü kirliliğinin ve enerji tüketiminin azaltılması gibi amaçlara hizmet ediyor. 2030 sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında toplumsal faydayı odağına alan Anadolu Efes, çevre dostu ulaşım araçlarını teşvik etmek ve şehir sakinleri ile ortak vizyon oluşturmak için düzenlenen farkındalık atölyelerine bu bağlamda destek oluyor.

Kurulduğu günden bu yana sürdürülebilirliği ana şirket stratejisinin merkezinde konumlandıran ve iş modelinin önemli bir parçası olarak gören Anadolu Efes, 2030 sürdürülebilirlik hedeflerinin 3 ana odak alanından biri olan toplumsal fayda yaratma kapsamında çalışmalarını sürdürüyor.
Ulaşım kaynaklı emisyonlar, ülkelerin toplam sera gazı emisyonları içinde önemli bir paya sahip. Bunların azaltılması noktasında sürdürülebilir kentsel hareketliliğin önemi büyük. Kökleri İzmir’e dayanan Anadolu Efes bu bağlamda, İzmir’in sürdürülebilir ve etkili bir kentsel ulaşım sistemine sahip olmasını amaçlayan Avrupa Birliği destekli İzmir “Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı” (Sustainable Urban Mobility Plan - SUMP İzmir) projesine katkı sağlıyor.
 
Projenin önemli bir ayağı olarak, şehir sakinleriyle ortak vizyon oluşturmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde 21-22-23 Haziran tarihlerinde Kültürpark İzmir’de atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Çevre dostu ulaşım araçlarını teşvik etmek için mural sanatçısı Suatilyus co. moderatörlüğünde bisiklet boyama atölyesi de hayata geçirildi. Çok sayıda şehir sakininin katılımıyla gerçekleşen atölye çalışmasında bisikletler Anadolu Efes tarafından hibe edildi.
 
Projeyle ilgili görüşlerini paylaşan Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü (CCAO) Selda Susal Saatçi, “Anadolu Efes olarak, kurulduğumuz günden bu yana çevre, inovasyon, insan ve sosyal etki odağında, gelecek için adımlar atıyoruz. Sosyal etkimizi her geçen yıl artırma hedefiyle toplumsal fayda odaklı projeler geliştiriyor ve bu kapsamda hayata geçirilen pek çok projeye katkı sağlıyoruz. 2030 sürdürülebilirlik hedeflerimizin 3 ana odak alanından biri de toplumsal fayda. TÜİK* verilerine göre Türkiye’de karayolu ulaşımı kaynaklı emisyonlar, ülkenin toplam sera gazı emisyonlarının yüzde 15,3’ünü oluşturuyor. Bu bile tek başına sürdürülebilir kentsel hareketliliğin ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor. Kökleri İzmir’e dayanan bir şirket olarak, insan odaklı, erişilebilir, emniyetli bir ulaşım vizyonu ile kenti daha güvenli ve temiz bir geleceğe taşıyacak bu projenin bir parçası olduğumuz ve İzmir’i San Sebastian, Turin, Birmingham gibi SUMP şehirleri arasında göreceğimiz için mutluluk duyuyoruz. SUMP projelerinin faydaları göz önünde bulundurularak tüm şehirlerde daha da yaygınlaştırılmasını diliyoruz” dedi.
 
 
* Türkiye Sera Gazı Emisyonu İstatistikleri, 1990-2021
unfccc.int/documents/627786
 
 
Anadolu Efes Hakkında:
53 yıllık yolculuğu boyunca sosyal hayatın içinde bir kurum olan Anadolu Efes, Barth Report’a göre üretim hacmi bakımından dünyanın en büyük 9’uncu, Avrupa’nın ise 5’inci bira şirketi konumunda bulunuyor. Kurulduğu günden bu yana sektöründe pek çok ilki gerçekleştiren şirket, 70’ten fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracat ile de aynı zamanda Türkiye’den dünyaya açılan sayılı kurumlardan biri. Faaliyette bulunduğu sektörün gelişimine katkı sunarken, içinde bulunduğu topluma değer katmayı da öncelikleri arasında gören Anadolu Efes, sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmayı gelecek nesillere karşı bir sorumluluk olarak görüyor. Bu kapsamda, sürdürülebilir turizmden sürdürülebilir tarım ve çevreye, spordan kültür sanata ve girişimciliğe kadar birçok alanda sürdürülebilir modeller yaratarak gerek çevresel gerekse sosyal ve kültürel gelişime katkı sunacak çalışmalar yürütüyor. 2010 yılından bu yana da uluslararası GRI standartlarını temel alan sürdürülebilirlik raporları aracılığıyla yol haritasını şeffaflıkla paylaşan Anadolu Efes, 2023 yılında ilk entegre raporunu yayımladı.
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kentlerin ekolojiye verdiği değer, yeşil kalkınma süreci ve bu alanda yaptığı çalışmaların yerinde görülerek 5 ülke arasında görüş alışverişine imkan sağlaması adına Erasmus+ Mesleki Eğitim Alanında 67 başvuru arasından ilk 8'e kalarak fonlanmaya hak kazanan ve Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) koordinatörlüğü ile hayata geçirilen, Türkiye Ulusal Ajansı ve Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen "Dayanıklı Bir Yeşil Kalkınma için İş İnsanları ve Yeni Katılanlar Arasında Bilgi Değerleme ve Farkındalık Diyaloğu" projesinin Yunanistan faaliyeti Atina'da hayata geçirildi. İlk dört faaliyeti farklı ülkelerde tamamlayan paydaşlar '' kadınların Yeşil Anlaşma ile ilgili alanlara yoğunlaşarak yüksek teknoloji alanlarında çalışmaya teşvik etme'' temasıyla Atina'da buluştu.
Türkiye'den örneklerin anlatıldığı buluşmada, yeni iş birlikleri kapsamında da görüşmeler yapıldı.
GAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Koçer, projenin tüm hızıyla devam etmesiyle sona yaklaştığını, ulusötesi paydaşlar ile bu tecrübeyi elde ederek, projenin konu başlıklarının dünya gündemi için önemli olduğunu ve Atina Faaliyeti'nde de tüm dünyaya dokunacak bir konuyu gündemlerine aldıklarını söyledi.
İş kadınlarının istihdam edilebilirliğini ve farkındalığını artırmak istediklerini belirten Koçer, sosyal ağ ve e-öğrenme platformları aracılığıyla verilen mesleki eğitimden yararlanmak için teknolojinin nasıl kullanılabileceğinin de bu proje kapsamında değerlendirileceğini vurguladı.
Deneyim, bilgi ve becerilerin yanı sıra bilgi alışverişinde bulunmak için çevrimiçi ve uluslararası etkinliklerde yer alınmasını arzu ettiklerini belirten Koçer, "Projemizin Atina ayağında, dünyadaki mevcut cinsiyet eşitsizliğini ele alan politikaların aranması, dengesiz yatırımlar, halen ağırlıklı olarak erkeklerin egemen olduğu yeşil ve teknoloji sektörlerindeki cinsiyet istihdamı ve yatırım açığını genişletebilmek üzere gerçekleştiriliyor. Ancak biz kadın istihdamının ve kadın girişimcilerin bu alanda da daha yoğun olması için elimizden gelen desteği vermeye, projeyi desteklemeye devam edeceğiz." dedi.
Faaliyet ana teması olan kadınların iş hayatındaki önemine değinen Koçer, "Kadınların hayatın her alanında aktif olarak yer almaları için her türlü destek ile her zaman yanlarındayız. Gerçekleştirilecek projeler için de tüm kurumlar ile iş birliğine her daim hazırız." ifadelerini kullandı.
- "Vize sorununu çözelim"
Sunumu sırasında 6 Şubattaki depremler ve bölgede hayata geçirilen projeler hakkında da katılımcılara bilgi veren Koçer, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha iyi noktaya getirilmesi noktasında yaşanan vize sorunlarına çözüm üretilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Genel itibariyle Avrupa'ya vize almakta sorun yaşandığını dile getirmeliyiz. Çünkü bizler buralara iş yapmak ve karşılıklı gelişim için geliyoruz. Ancak üzülerek belirtmek isterim ki vize konusunda sorun yaşıyoruz. Biz istiyoruz ki Avrupa ile olan diyaloğumuzun daha da güçlenerek ilerlesin ve bu gücün siyasi, ekonomik ve sosyal olarak tüm alanlarda görülebilir şekilde hayata geçsin. Sizlerle bu düşüncelerimizi ve temennilerimizi paylaşıyoruz çünkü sizler aracılığıyla gerekli kurumlara bu düşüncelerimizin aktarılmasını istiyoruz."
- Proje 1 yılda tamamlandı
Haziran 2022 tarihinde başlayan projenin ortakları arasında yer alan Türkiye'nin yanı İspanya, Lüksemburg, Danimarka ve Yunanistan'daki paydaşlar, ilk kez proje kapsamında geçen yıl 20-21 Eylül tarihleri arasında Gaziantep'te GAGİAD ev sahipliğinde buluşmuştu.
Paydaşlar, Gaziantep'te hayata geçirilen yeşil şehirler uygulamasına örnek uygulamaları yerinde gördükten sonra diğer paydaşların ev sahipliğinde farklı gündemlerle bir araya gelmeye devam etmiş ve geçtiğimiz tarihlerde Lüksemburg ayağı da tamamlanmıştı.
- Büyükelçiden Gaziantep'e mesaj
GAGİAD Başkanı Cihan Koçer, beraberinde Yönetim Kurulu Üyesi Metin Tepe ve Halit Güleç ile Yunanistan'ın başkenti Atina'ya giden heyet, bu ülkedeki temasları kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Atina Büyükelçisi Çağatay Erciyes'i makamında ziyaret etti.
Koçer, "Gaziantep gibi Türkiye'nin en önemli ihracat şehrinden Yunanistan'a yapılan ihracatı artırmak istiyoruz. Zira bu rakamlar iki tarafın da gerçek potansiyelini yansıtmıyor. Dünyanın dört bir yanına ürün gönderen Gaziantep'in bundan sonraki süreçte Yunanistan pazarında da daha etkili olmasını temenni ediyoruz." diye konuştu.
Büyükelçi Erciyes ise Gaziantep üretim ve ihracat alanındaki potansiyelini yakından takip ettiğine işaret ederek, Yunanistan'da daha fazla Gaziantepli iş insanını görmek isteyeceklerine dikkati çekti.
Bu anlamda Yunanistan'daki iş yapma ve yatırım fırsatları hakkında bilgilendirme Erciyes, "Gaziantepli iş temsilcilerini Yunanistan'a bekliyoruz. Büyükelçiliğimizdeki tüm ekibimizle sizlere yardımcı olmak, iş bağlantıları kurmanıza vesile olmak için kapımız açık. İsteriz ki Türkiye ile Yunanistan arasındaki iş bağlantıları daha da güçlensin. Biz de bu noktada elimizden gelen desteği sağlamaya hazırız" ifadelerini kullandı.
Gerçekleşen ziyaret, plaket ve GAGİAD Başkanı Cihan Koçer'in GAGİAD Hatıra Ormanı'nda Sayın Büyükelçi Çağatay Erciyes adına dikilen fidanların sertifikasını takdim etmesiyle sona erdi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Önde gelen endüstriyel dikiş ve nakış iplikleri üreticilerinden Durak Tekstil, Kayseri'de gerçekleştirdiği iki günlük gezi programıyla hem yatak ve mobilya sektöründeki müşterileriyle bağını güçlendirdi hem de mesleki eğitimin önemine dikkat çekti. Sektörle buluşma adına büyük önem verilen etkinliğe Durak Tekstil Marka Birim Yöneticisi Serhat Dilekçi, Ar-Ge ve Kalite Kontrol Yöneticisi Naime Sertaç Çavuşoğlu ve İç ve Güney Anadolu Bölge Satış Yöneticisi Erdinç Bolat katıldı.
Kayseri gezi turunun ilk durağı, lise ve üniversite düzeyinde Türkiye'nin tek yatak imalatı yapan okulu konumundaki Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası (TTSİS) Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi oldu. Yatak imalat bölümü dahil olmak üzere okuldaki çeşitli departmanların incelendiği gezi boyunca, Okul Müdürü Osman Yücel ve bu etkinlikte aktif olarak görev alan öğretmen Mehmet Çelik tarafından okul ve çalışmalar hakkında detaylı bilgi verildi. Gezi kapsamında düzenlenen konferansta Serhat Dilekçi ve Naime Sertaç Çavuşoğlu tarafından yapılan sunum öğrencilerden yoğun ilgi gördü. Konferansta iplik üretiminde kullanılan teknolojiler ve Durak Tekstil'in yüksek kaliteli iplikleri hakkında detaylar ele alındı.
Kayseri programının ikinci aşamasında ise, Doqu Ev Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ve Mundo Yatak firmaları ziyaret edilerek, satın alma, üretim, Ar-Ge, Ür-Ge ve planlama birim yöneticileri ve idari personelleriyle bir araya gelindi. Durak Tekstil temsilcileri bu ziyaretlerde firma yetkililerine iplikler ve uygulamalar konusunda detaylı sunumlar yaptı. Erciyes Holding bünyesinde bulunan Doqu Ev Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. ziyaretinde Satın Alma Şefi Emre Yetgin, Durak Tekstil temsilcileri ile oldukça sıcak bir görüşme gerçekleştirdi. Diğer yandan yatak endüstrisinin köklü firmalarından Mundo Yatak'ın İşletme Müdürü Ömer Taşkın tarafından ağırlanan Durak Tekstil ekibi, tesisi yakından inceleyerek değerlendirmelerde bulundular.
Durak Tekstil sektörün yarınları için iş birliklerini artırıyor
Ziyaretlere dair değerlendirmede bulunan Serhat Dilekçi, Kayseri'nin yatak ve mobilya sektöründe merkezi konumda olması nedeniyle yoğun iplik tüketim miktarıyla da göze çarptığını söyledi. Firma olarak bu şehre büyük önem verdiklerini kaydeden Dilekçi; "İstikbal, Bellona, Mondi, Yataş, Kilim Mobilya gibi ulusal markalar bu şehirde üretim yapıyor. İç ve Güneydoğu Anadolu bölgesi sınırları içinde yapılan cirosunun üçte ikisini Kayseri tek başına gerçekleştiriyor. Bölgeye yaptığımız ziyaretler bu bağlamda pazarla bağlarımızın gücünü teyit etmek için de bir fırsat oldu. Hem yeni çözümlerimizi birebir anlatabilmek hem de karşılıklı diyaloğumuzu geliştirmek açısından çok yararlı iki gün oldu" dedi.
Durak Tekstil'in geleceğin profesyonellerinin yetiştiği eğitim kurumlarıyla da iş birliğine büyük önem verdiğini belirten Dilekçi, sözlerini şöyle sürdürdü; "Ülkemizde alanında tek olan Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi hem bir eğitim kurumu hem de bir üretim merkezi olarak örnek noktada duruyor. 2023 yılı başında faaliyete geçen kapitone ve yatak üretim parkurunda öğrenciler ve öğretmenler iş birliği içinde çalışarak öğrendikleri teknik bilgileri gerçeğe dönüştürüyor. Burada yatak endüstrisinin geleceğine yön verecek gençlerle ve öğretmenlerle buluşmak bizlere de heyecan verdi. Konferansta kendi bilgi ve deneyimlerimizi onlara aktardığımız kadar onlardan da ilham verici fikirler aldık. Teknik ve akıllı tekstil uygulamalarındaki dikiş ve nakış işlemlerine ilişkin sorular bize çok sağlam bir neslin geldiğini gösterdi. Başta okul müdürü Osman Yücel olmak üzere tüm eğitim camiasına destekleri ve katılımları için teşekkür ederiz" dedi.
TTSİS Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Osman Yücel de Durak Tekstil temsilcilerinin ziyareti ve yaptıkları sunumu sayesinde öğretmenler ve öğrencilerin tekstil sektöründeki iplik üretimi, dokumadaki yenilikler ve Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi edindiğini söyledi. Yücel; "Tekstil sektöründe ipliklerin nerelerde kullanıldığı bilgileri doğrudan üretici olan Durak Tekstil yetkilileri tarafından yakın gelecekte sektörün çalışanı olacak gençlerimize sunu ve görsel materyallerle tanıtıldı" dedi. Bu tür okul- iş birlikteliklerinin öğrencilerin endüstriye adaptasyon sürecini hızlandırdığına dikkati çeken Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü; "Sektörün okulumuzu ziyareti ve öğrencileri bilgilendirmesi öğrencilerimizi pozitif olarak motive etmektedir. İplik ve dokuma alanında öğrencilerimizin ufkunu açan bu etkinlikler sayesinde öğrencilerimizin yeni ürünlere ve işletmelere olan ilgisi artmaktadır. Gelecekte sanayide aranan eleman olmanın önemini fark etmektedirler."
Doqu Ev Tekstil ile aynı kalite ve güven kriterini paylaşıyoruz
Doqu Ev Tekstil firmasının sadece Kayseri'nin değil Türkiye'nin de önde gelen tekstil işletmelerinden biri olduğunu belirten Erdinç Bolat, firmanın hem kendi markası hem de uluslararası perakendeciler için üretim yaptığını hatırlattı. Bolat; "Ev tekstili alanında çok önemli bir parkura ve üretim kapasitesine sahip olan Doqu Ev Tekstil firması 2019 yılında kuruldu. Ancak bizlerin onlarla iş birliği firma henüz İstikbal çatısı altında üretim yaptıkları döneme, 15 yıl öncesine kadar uzanıyor. Kendilerine kapitone işleri için yoğun olarak Durabobbins 70/2 mekik ipliği tedarik etmeyi sürdürüyoruz. Doqu için kalite ve güven temel kriter durumunda ve biz Durak Tekstil olarak bu konuda onlara en iyi desteği vermeyi sürdüreceğiz. Firmada yaptığımız toplantıda sadece mevcut ürünlerimizi ve çalışmaları ele almadık, aynı zamanda Ar-Ge ve Ür-Ge konusunda neler yapılabileceğini de değerlendirdik. Doqu ile tam bir uyuşma içinde olduğumuzu ve güçlü bir sinerjiye sahip olduğumuzu söyleyebilirim" diye konuştu.
Doqu Ev Tekstil Satın Alma Şefi Emre Yetgin ise, iki firma arasındaki yakın iş birliğine dikkat çekti. Yetkgin; "Durak Tekstil yetkilileri ziyaret sırasında tüm sorularımıza içtenlikle ve samimiyetle cevap verdiler ve iplikle alakalı olarak fabrikamızda farkındalık yarattı. Özellikle denge sağlayan iplik ve elektrik ileten iplik gibi ufuk açıcı çalışmalar tüm personelimizin ilgisini çekti" dedi. Durak Tekstil'in iş birliği konusunda hızlı, çözüm odaklı ve fiyat rekabetinde gelişen bir seyir izlediğini belirten Yetgin; "Bu ziyaret Durak Tekstil'i daha yakından tanımak konusunda çok faydalı oldu, ayrıca iplik sektörü hakkında bilgi sahibi olmamızı sağladıkları için teşekkür ederim" diye sözlerini tamamladı.
Mundo Yatak %100 Durak Tekstil iplikleri kullanıyor
Kayseri Serbest Sanayi Bölgesi'nde bulunan Mundo Yatak'ın uzun yıllardır sektörde yer aldığını dile getiren Erdinç Bolat, firmanın yatak ve ev tekstilleri alanında ciddi yatırımlar yaptığını kaydetti. Bolat sözlerini şöyle noktaladı; "%100 ihracat yapan bir firma olarak Mundo Yatak, üretim kapasitesini sürekli artıyor. Yüksek kaliteli, dayanıklı ipliklerimiz ve hızlı servisimiz nedeniyle firma bizleri tercih ediyor ve bundan büyük bir gurur duyuyoruz. Üretime başladıkları günden bu yana, beş yıldır birlikte çalışıyoruz ve yatak kapitone ipliklerimiz Confil 60(3), Durafix 60 ve Durabobbins 100/2 ürünlerimizi kullanıyorlar. Üretimde %100 Durak Tekstil ipliklerini tercih ettikleri ve bizleri ağırladıkları için tekrar teşekkür ederiz."
Durak Tekstil yetkililerinin ziyaretinden çok memnun olduklarını söyleyen Mundo Yatak İşletme Müdürü Ömer Taşkın, sıcak, iletişimi güçlü, fikir alışverişini rahatlıkla yapabilen, açık görüşlü ve dürüst yaklaşım için teşekkür etti. Bu ziyaretin ipliğe bakış açılarını çok farklı bir boyuta getirdiğini kaydeden Taşkın; "Durak tekstil yaratıcı, müşteriye ve sektöre yönelik araştırmalar yapan, inovatif çalışan bir üretici firma olmakla birlikte bizlerin tasarımlarına yönelik, üretim kalitemiz açısından katkı sağlamaktadır" dedi. Durak Tekstil'in taleplerine kısa sürede dönüş sağladığını, fikir alışverişleri ve müşteri ziyaretleri ile bağını güçlü tuttuğuna dikkat çeken Taşkın, müşteri odaklı bakış açısının kendilerine memnun ettiğinin altını çizdi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Mercedes-Benz Türk'ün Aralık 2022'den beri kamyon yetkili satıcısı konumunda olan Bursa Odabaşı bayisi, yetkili servis hizmeti için sözleşme imzaladı. Mayıs 2023'te imzalanan yetkili servis sözleşmesi ile Bursa Odabaşı bayisi, Mercedes-Benz Türk'ün hem yetkili kamyon satış merkezi hem de kamyon yetkili servisi oldu. Müşteri memnuniyetini odağına alan Mercedes-Benz Türk'ün geniş servis ağının sağladığı yüksek standartlardaki hizmet kalitesi, genişleyen servis ağı ile en üst seviyede devam ediyor.
"Uluslararası standartlarda Satış ve Satış Sonrası Hizmetler sunuyoruz"
Mercedes-Benz Türk 2. El Kamyon ve Otobüs Satış Direktörü Didem Özensel, yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Mercedes-Benz Türk olarak müşterilerimize tüm yetkili bayilerimiz kanalı ile uluslararası standartlarda satış ve satış sonrası hizmetlerini sunuyoruz. Bayilerimiz ve tüm paydaşlarımız ile beraber başarıyı sürdürülebilir kılmanın yolunun müşterilerimize yüksek standartlarda katma değer yaratacak hizmetler sunmak olduğunu biliyoruz. Değerli Bursa Odabaşı bayimizin sahip olduğu deneyimi müşterilerimize en iyi şekilde aktaracağına inancımız tam. İş birliğimizin tüm paydaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.
Mercedes-Benz Türk Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Tolga Bilgisu açıklamasında şunları söyledi: " Güçlü yetkili servis ağımıza Bursa Odabaşı Otomotiv'in eklenmesi ile servis ağımızı daha da genişletmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Satış Sonrası Hizmetler olarak önceliğimiz müşterilerimizin araçlarının daima yolda yürür olmasını sağlamakla beraber servislerimizden aldıkları hizmetten memnuniyetlerini en üst seviyede ve sürdürülebilir kılmaktır. Her zaman söylediğimiz gibi "Tek Niyet Memnuniyet". Bursa Odabaşı'nın da sektör tecrübesi ile bu hedefe büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Tüm paydaşlarımızla sürekli iyileştirme prensipleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu iş ortaklığımızın Mercedes-Benz Türk yetkili servis ailemize hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim" dedi.
Bursa Odabaşı İcra Kurulu Üyesi Turan Odabaşı ise şunları söyledi: "Kurulduğumuz günden bu yana müşterilerimizi dinliyor ve onların geri bildirimlerini işimizi daha iyi yapmanın anahtarı olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, Mercedes-Benz Türk gibi bir firmanın paydaşlığından duyduğumuz güven ile yeni bir yatırımı daha hayata geçirdik. Yeni yetkili servisimiz ile tüm kamyon sahiplerinin ihtiyaçlarına en hızlı ve en iyi hizmetle cevap vereceğiz. Tüm destekleri için Mercedes-Benz Türk ailesine çok teşekkür ediyorum."
Mercedes-Benz Türk'ün yetkili servisi Bursa Odabaşı da sürdürülebilirliği odağına alıyor
Sürdürülebilirlik vizyonu çerçevesinde çalışmalarına devam eden Mercedes-Benz Türk, üretim faaliyetlerinde ve yaptığı çalışmalarda yenilenebilir enerji kullanımını artırmayı, enerji ve su verimliliğini iyileştirmeyi önceliklendirirken, gerçekleştirdiği iş birliklerinde de bu vizyonu göz önünde bulunduruyor. Bayi ve yetkili servislerinin bu doğrultuda çalışmalarını destekleyen Mercedes-Benz Türk'ün yeni kamyon yetkili servisi Bursa Odabaşı da, yeşil enerjiye dönüşümde önemli adımlar atıyor. Geri dönüşüm faaliyetlerinde önemli bir proje olan yağmur suyu depolamasını sağlayacak gri depo uygulamasını hayata geçiren Bursa Odabaşı, bu sayede depoladığı yağmur sularını çevre temizliği gibi işlemlerde kullanıyor. Hizmet verdikleri servis binalarında kağıt, metal ve plastiklerin dönüşümü için geri dönüşüm kutuları kullanan Bursa Odabaşı, bina yalıtımı için de yüksek yoğunlukta taş yününden yararlandı. Kendi servis binasının çatısına kurulacak Güneş Enerji Sistemi için tedarikçi ile alım ve kurulum sözleşmesi imzalayan Bursa Odabaşı sürdürülebilirliği odağına alıyor.
Bursa Odabaşı yetkili servis noktasının servis ağına katılması ile Mercedes-Benz Türk, 27 ilde 47 kamyon yetkili servis noktasıyla müşterilerine kesintisiz hizmet vermeye devam ediyor