• S&P, Hindistan'ın kredi notunu BBB'ye yükseltti, görünüm durağan
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak
  • Kremlin/Ushakov: Putin ve Trump zirvesi için programda anlaşmaya varıldı
  • Fed/Daly: Politika muhtemelen ekonominin gittiği yer için çok kısıtlayıcı olacak, bu yüzden benim için, bu yeniden dengelenme çağrısı
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • S&P, Hindistan'ın kredi notunu BBB'ye yükseltti, görünüm durağan
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak
  • Kremlin/Ushakov: Putin ve Trump zirvesi için programda anlaşmaya varıldı
  • Fed/Daly: Politika muhtemelen ekonominin gittiği yer için çok kısıtlayıcı olacak, bu yüzden benim için, bu yeniden dengelenme çağrısı
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • S&P, Hindistan'ın kredi notunu BBB'ye yükseltti, görünüm durağan
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak
  • Kremlin/Ushakov: Putin ve Trump zirvesi için programda anlaşmaya varıldı
  • Fed/Daly: Politika muhtemelen ekonominin gittiği yer için çok kısıtlayıcı olacak, bu yüzden benim için, bu yeniden dengelenme çağrısı
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • S&P, Hindistan'ın kredi notunu BBB'ye yükseltti, görünüm durağan
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak
  • Kremlin/Ushakov: Putin ve Trump zirvesi için programda anlaşmaya varıldı
  • Fed/Daly: Politika muhtemelen ekonominin gittiği yer için çok kısıtlayıcı olacak, bu yüzden benim için, bu yeniden dengelenme çağrısı
  • Kremlin/Ushakov: Putin ve Trump zirvesi için programda anlaşmaya varıldı
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak
  • S&P, Hindistan'ın kredi notunu BBB'ye yükseltti, görünüm durağan
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Yurt Dışı Piyasalar Strateji Notu (Yatırım Finansman Menkul Değerler)

23 Haziran 2023 • 13:55:01

Amazon Prime Day Öncesi Yükselişte

Amazon, abone kazanımını artırmak için 2015'den bu yana uygulamaya başladığı 'Prime Day' indirim günlerini bu sene 11 - 12 Temmuz'da gerçekleştireceğini duyurdu. Amazon, geçmiş dönem fiyatlamaları incelendiğinde Prime Day haftalarında pozitif momentum izliyor. Etkinlik, yalnızca Amazon için değil diğer perakende ve e - ticaret şirketleri için de olumlu olarak değerlendirilebilir. Pazar rekabeti ile mücadele için Walmart ve Target da ilgili dönemlerde indirimler sunmaya başlıyor. Adobe Analytics verilerine göre, geçen yıl Amazon'un Prime Day etkinliği sırasında ABD'deki toplam e-ticaret satışları 11,9 milyar $'ı aştı ve bu, 2021?deki etkinlik sırasında kaydedilen genel e-ticaret işlemlerinden daha yüksekti. Şirketin, indirim günleri etkinliğinin olduğu dönemde satış marjlarının da pozitif etkilendiği belirtilebilir. 2022'de şirketin düzenlediği Black Friday ve yılbaşı tatili öncesi kampanyalardaki yüksek katılım göz önüne alındığında önümüzdeki iki haftalık süreç Amazon'un fiyat hareketlerini olumlu etkileyebilir.

Bank of America'nın tarihsel performansa dayalı verileri incelendiğinde, Amazon hisseleri Prime Day'den önceki 13 gün içinde %14,8?e varan kazanç elde ediyor. Hisseler, etkinlikten 5 gün önce ise son yıllarda %7,6?ya varan kazanç sağladı. Birçok Wall Street kurumu yılbaşından bugüne kadarki yaklaşık %50?lik kazancına rağmen Amazon hisseleri için 'satın al' derecelendirmesini koruyor.

  Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
  https://www.yf.com.tr/

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Bireysel Emeklilik Sisteminde toplam fon tutarı 437.6 milyar TL

23 Haziran 2023 • 13:55:01

Emeklilik Gözetim Merkezi'nin BES temel göstergelerine göre, Bireysel Emeklilik
sisteminde katılımcıların toplam fon tutarı 16 Haziran 2023 tarihi itibariyle 437 milyar
642.5 milyon TL oldu.

Günlük kripto bülteni (Bitay Araştırma)

23 Haziran 2023 • 13:45:01

FED faiz artırımları, enflasyon, Terra - Luna ve FTX’in iflası, SEC kararları derken birçok krizle baş etmeye çalışan Bitcoin ve kripto para piyasası için hasret ve heyecanla beklenen o sözcüğü artık tekrar söyleyebiliyoruz: Boğa… Bitay Araştırma Departmanı, “Bitcoin Boğasına Hazırlık Sözlüğü” boğa sezonunda yatırımcıların hayatını kolaylaştıracak terimler sözlüğü hazırladı. İşte yatırımcıların hayatını kolaylaştıracak “Bitcoin Boğasına Hazırlık Sözlüğü”.
 
Zorlu bir 1,5 yılın ardından 16.000$ bölgesinde dip yapan ve kasım ayından bu yana bir yükseliş trendi yakalayan Bitcoin, o tarihten bu yana yaklaşık %100 yükseldi. 1 Ocak’tan bu yana eski günlerini aratmayan bir performans gösteren Bitcoin, şu ana kadar yılın en çok kazandıran yatırım aracı olmayı başardı. Mart ayında ABD’de yaşanan bankacılık krizinin ardından yükseliş hızlandı ve arada geri çekilmeler görülse de aylar sonra kritik 30.000$ seviyesi geçildi. Ayakların tekrar yere daha sağlam bastığı, yatırımcıların güçlü karlar elde etmeye tekrar başladığı bu yılda, öncü sinyallerin de alındığı yeni bir boğa sezonuna hazırlıklı girmenin özellikle kendine alternatif yatırım aracı arayan yeni kullanıcılar için bu dönemi hazırlık, araştırma ve de öğrenme olarak değerlendirmelerini Bitay Araştırma Departmanı olarak “kripto okur-yazarlığı” adına önemli buluyoruz. Bu kapsamda hazırladığımız sözlükte de özellikle yeni yatırımcıların kafasındaki soru işaretlerine cevap bulabilecekleri “Bitcoin Boğasına Hazırlık Sözlüğü”nü hazırladık.
 
Boğa
Boğa piyasası, piyasada yükseliş beklentisinin hâkim olduğu, fiyatların gelecekte daha iyimser bir ortamda seyredeceği beklentisinin oluştuğu ve alım yönlü işlemlerin ağırlıkta olduğu piyasa yapısını ifade etmektedir. Boğa döneminde Bitcoin’e olan talep artar, para girişi gerçekleşir ve güçlü bir yükseliş trendi oluşur.
Pump
İngilizce’de şişirmek, yükseltmek anlamına gelen Pump, boğa döneminde belki de en çok kullanılan terim olarak karşımıza çıkmaktadır. Genellikle birden fazla piyasa oyuncusunun, bir kripto paranın fiyatını aynı anda toplu bir şekilde yükseltmeye çalışma girişimine pump denmektedir.
 Golden Cross
Golden Cross, fiyat grafikleri üzerinde kullanılan ve hareketli ortalama ile saptanan bir yükseliş sinyalidir. Kısa vadeli hareketli ortalamanın (50 gün) uzun vadeli hareketli ortalamasını (200 gün) yukarı yönlü kesmesi ile ortaya çıkar ve bir yükseliş beklentisi oluşturur.
Fomo
Piyasaların yükseliş içerisinde olduğu boğa dönemlerinde sıklıkla yaşanan bir duygu olan Fomo, İngilizce’de Fear of Missing Out kelimelerinin baş harflerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Psikolojide fırsatı kaçırma korkusu olarak ifade edilen Fomo, diğer insanların deneyimlediği şeylerden eksik kalma duygusunu ifade etmektedir. Bireysel yatırımcıların,” bu coin yükselecek”, “kaçırmamam lazım”, “ben de alım yapmalıyım” düşünceleriyle, duygularına yenik düşerek alım yapması anlamına gelir.
 ATH
İngilizce’de “All Time High” kalıbının baş harflerinden oluşan ATH terimi, tüm zamanların en yüksek seviyesi demektir. Bir kripto paranın piyasada işlem gördüğü süre içerisinde gördüğü en yüksek fiyatı ifade etmektedir. Boğa dönemlerinde birçok kripto parada sıklıkla ATH terimi kullanılır.
 HODL
Kripto para piyasasında sıklıkla kullanılan terimlerden birisi olan HODL, “Satın al ve tut” stratejisine atıfta bulunan “hold” (tutmak) kelimesinin yanlış yazılmış hali olarak kullanılmaktadır. Zamanla bir strateji haline dönüşen HODL, daha sonra "Canın pahasına tut" (Hold On for Dear Life) ifadesinin kısaltması olarak kullanılmaya başlandı. Kripto para piyasasının sahip olduğu oynaklığın verebileceği zararlardan kaçınmak ve uzun vadede kar edileceği beklentisiyle uygulanan bu strateji boğa dönemlerinde oldukça yaygın bir biçimde kullanılır.
Balina
Balina terimi, cüzdanında büyük miktarda Bitcoin tutan ve kripto para piyasasında fiyatları hareket ettirebilme gücüne sahip bir kişi veya kurumu tanımlamak için kullanılmaktadır. Genellikle cüzdanında en az 1000 Bitcoin’e sahip olan kişiler Balina olarak adlandırılır. Balinalar büyük miktarlarda kripto paralara sahip olduğu için, büyük miktarlarda alım veya satım yaparak kripto para fiyatları üzerinde ciddi bir etki oluşturmaktadırlar.
Ralli
Ralli, en yalın tabiriyle kripto para piyasasında görülen sürekli artışı ifade eder. Bir ralli, genellikle kısa süre içerisinde bir kripto parada hızlı ve yüksek oranlarda artışın görülmesiyle gerçekleşir. Ralliler genel olarak olumlu bir haber, gelişme veya ekonomik veri sonrası meydana gelmektedir.
Long
“Uzun”, “uzun pozisyon” anlamına gelen Long terimi, bir kripto paranın fiyatının artacağı beklentisiyle yapılan ve genellikle sahip olunandan daha fazla varlık ile kaldıraçlı şekilde açılan işlemlerden oluşur. Yatırımcılar arasında “long açmak” veya “long işlem” olarak da bilinir. Yükseliş beklentisiyle gerçekleştirilen bu işlemin adının long olmasının sebebi, hem varlığın elde tutma süresinin uzun olması hem de uzun vadede kazandıracağı değere bir atıfta bulunmasıdır.

    ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Yöneticiler enerji dönüşümü yatırımına sıcak bakıyor, tüketicilerse temkinli-Bain & Company

23 Haziran 2023 • 13:35:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bain & Company tarafından enerji geçişi konusunda yıllık olarak gerçekleştirilen anketlerden üçüncüsüyle ilgili sonuçlar açıklandı. Anket, yöneticilerin düşük karbon salınımlı iş modellerine yaptıkları yatırımları artırdığını, tüketicilerin ise daha fazla harcama yapmaya gönüllü olacaklarına ise kuşkuyla yaklaştıklarını gösteriyor.
Ankete katılan petrol, gaz, kamu hizmetleri, kimyasallar, madencilik ve endüstriyel tarım sektörlerinden yöneticiler, enerji ve doğal kaynaklar alanındaki dönüşümde ön saflarda yer alıyor. İklim değişikliği ve şiddetli hava şartları konusunda kaygılar artarken söz konusu yöneticiler, global ölçekte enerjinin, besinlerin ve diğer birçok önemli materyalin üretimini ve tüketimini değiştirmenin yanı sıra, işletmelerini ayakta tutabilme görevini üstleniyor.
Bain'in 2022 raporu, yöneticilerin karbon azaltım çalışmaları ile işletmelerinin ekonomik gerçekliklerini dengede tutarken gitgide artan bir karmaşıklık ve düzensiz geçiş ile baş ettiğini ortaya koymuştu. Yeni çalışma, aradan geçen bir yılda, jeopolitik konjonktürün söz konusu karmaşıklığı daha da artırdığını, enerji ekosisteminde dengesizliklere yol açtığını, bunun da yöneticilerin kısa vadeli bir ekonomik durgunluğun kapıda olduğu inancına katkıda bulunduğunu gösteriyor. Yöneticiler söz konusu karmaşıklığı daha düşük karbonlu bir geleceğe yönelik yönetme kabiliyetlerine hâlâ güvenmekle birlikte, küresel durumla ilgili endişe duyuyorlar.
"Türkiye sürdürülebilirlik maratonunda önemli bir rol üstlenebilir"
Sürdürülebilirliğin önemine dikkat çeken Bain & Company Türkiye Ortağı Armando Guastella konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: "İşin temelindeki etik faktörlerin yanı sıra iş dünyası liderleri tarafından geniş çapta değer yaratmak için stratejik bir kaldıraç olarak kabul edilen sürdürülebilirliğin, artık yalnızca bir yasalarla uyumluluk meselesi veya bir itibar faktörü olarak görülmesi söz konusu değil. Aslında, karşılaşılan bazı engellere karşın Türkiye, sürdürülebilirlik dönüşümünün fırsatlarını değerlendirmek açısından oldukça iyi bir konumda. ESG tek kişilik bir oyun değil ve bu ülke, değişimi kucaklamaya hazır genç bir iş gücünün yanı sıra yüksek düzeyde dijital olgunluk ve ilgili bazı sektörlerde kilit konumdaki şampiyonların varlığından da yararlanarak bu maratonun kazanılmasında önemli bir rol üstlenebilir."
Rapordaki en dikkat çekici bulgulardan bazıları ise şöyle:
" Yöneticilerin çoğu, dünyanın tamamına kıyasla sıfır emisyon yolunda daha iyi ilerlediklerine inanmaya devam ediyor; yaklaşık üçte biri ise benzer kurumlara kıyasla daha iyi ilerlediklerine inanıyor.
" Şirketler 2023'te sermayelerinin %24'ünü yeni büyüyen iş modellerine ayıracaklarını öngörüyor. Kuzey Amerika bu konuda Avrupa'ya yetişiyor.
" Yeni düşük karbonlu yatırımlar için sermayeye erişimde büyük bir engel bulunmazken yatırımlardan getiri sağlamak zorlaşıyor. Müşterilerin çoğu, söz konusu yeni iş modellerinin yeterince desteklenmesi için çok daha fazla ödeme yapmaya gönüllü değil, bu durumda şirketler yatırımları teşvik etmek için devlet politikalarına ihtiyaç duyacak.
" Yenilenebilir kaynaklar, yapay zeka (AI) ile diğer dijital teknolojiler ve enerji depolama, 2030'a kadar sektör için en kritik teknolojiler olacak. Orta Doğu'daki yöneticiler hidrojen ve karbon yakalama konusunda iyimser, ancak diğer birçok bölgedeki yöneticiler bu teknolojilerin 2030'dan sonra daha önemli ve yaygın hale gelmeye başlayacağını düşünüyor.
" Özellikle Kuzey Amerika'da ve Orta Doğu'da ön hat çalışanları bakımından ve bütün sektörlerde mühendislik ve dijital uzmanlık alanlarında işgücü eksikliği önemli bir engel oluşturuyor.
Küresel Perspektifler
Yöneticiler önümüzdeki birkaç yılda karbonsuzlaşma hızında bir azalma bekliyor. Ancak bu yavaşlamanın ılımlı bir seyirle gerçekleşmesi bekleniyor. Karbonsuzlaşma çabaları ilerlemekle birlikte, enerji pazarlarındaki karışıklıklar nedeniyle Rusya menşeili doğal gaz eksiğini karşılamak için daha fazla kömür tüketildi. Katılımcılardan birkaçı, 2022'de yaşanan olaylar nedeniyle yatırımların tekrar kıtlığa çare bulmaya ve kısa vadede enerji maliyetlerini düşürmeye odaklanabileceğini söylüyor. Bununla birlikte, jeopolitik konjonktür dolayısıyla ülke ve şirketler daha kendine yetebilir hale gelmek istedikleri için yenilenebilir enerjiye sermaye aktarımı hızlandı.
Ankete katılanların yanıtlarının ortalaması alındığında, dünyanın sıfır karbon emisyonuna ulaşabileceği yıl olarak 2057 belirtilmeye devam ediyor. Katılımcılar emisyon azaltımlarının 2030'a kadar güncel vaatlere ulaşabilmesini, daha sonra 2057'ye kadar net sıfıra ulaşacak şekilde hızlanmasını bekliyor. Bunun olabilmesi için 2030'dan sonra birçok değişikliğin gerçekleşmesi gerekiyor. Örneğin Uluslararası Enerji Ajansının tahminlerine göre, dünyada 2050'ye kadar net sıfıra erişilebilmesi için temiz enerji yatırımlarının 2030'a kadar güncel 1 trilyon dolarlık seviyeden 4 trilyon dolara ulaşması gerekiyor. Bununla birlikte, söz konusu yatırımları yapan şirketler, bu projelerin ekonomik olarak uygulanabilir olduklarını ve fiziksel engellere (örneğin, materyallerin, işgücünün, tedarik zincirinin mevcudiyeti) rağmen gerçekleştirilebileceklerini garanti altına almak durumundalar.
Yöneticilerin yaklaşık üçte biri, diğer kuruluşlara kıyasla net sıfır hedefi yolunda daha ileride olduğuna inanıyor, üçte ikisi ise bütün dünyaya kıyasla daha hızlı ilerlediklerine inanıyor.
Beş yöneticiden dördü, projelerde kabul edilebilir getiri yaratma kabiliyetinin enerji sisteminin karbonsuzlaşması önündeki esas engeli oluşturduğunu düşünüyor. Yöneticilerin endişeleri, müşterilerin (genel geçer olmamakla birlikte, düşük karbon emisyonlu iş modellerinin ölçeklendirilmesini zorlaştıracak ölçüde) fazladan ödeme yapmaya gönülsüz yaklaşmalarından ileri geliyor. Böyle olunca yöneticiler, açığı kapatmalarına yardımcı olacak devlet politikaları ve mevzuata ilişkin destek bekliyor.

TSKB Ekonomik Araştırmalar, “İklime Dair”in yeni sayısında iklim, ekonomi ve toplum ilişkilerine odaklanıyor

23 Haziran 2023 • 13:30:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan İklime Dair’in 11’inci sayısı iklim, ekonomi ve toplum ilişkilerini irdeliyor. Bu alandaki önemli araştırma sonuçlarından yola çıkan çalışmada; dünya genelindeki sıcaklık değişimlerinin şehirler, tarım ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkileri incelenirken, tarımsal üretimin ihtiyacı karşılayabilmesi için iklim değişikliğine uyum önlemlerinin hızlandırılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından Yeşil Kuğu Platformu kapsamında 3 ayda bir hazırlanan İklime Dair’in 11’inci sayısı yayımlandı. İklim, ekonomi ve toplum ilişkilerine yönelik araştırma sonuçlarına odaklanan yeni çalışmada, dünya genelindeki sıcaklık değişimlerinin şehirler, tarım ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerine dikkat çekiliyor. Azalan su kaynakları ve kuraklık gibi faktörlerin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerine bağlı artan gıda enflasyonunu ele alan çalışmada, gıda güvencesini tehdit eden faktörler ve bu alandaki ekonomik kalkınmanın önündeki engeller irdeleniyor.

 

Avrupa’da sıcaklık sebebiyle son 50 yılda yaşanan mahsul kaybı üç kat arttı

Çalışmada küresel ısınmanın artış göstereceği ve daha sıcak hava dalgalarının beklendiği öngörülürken tarımsal üretimin ihtiyacı karşılaması için iklim değişikliğine uyum önlemlerinin hızlandırılması gerektiğinin altı çiziliyor. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) verilerine yer verilen İklime Dair yeni sayısında, aşırı sıcakların ve kuraklığın, küresel mısır üretiminde ortalama yüzde 11,6, soya fasulyesi üretiminde yüzde 12,4 ve buğday üretiminde yüzde 9,2 oranlarında mahsul kaybına yol açtığı ifade ediliyor. Diğer yandan, son yıllarda yıllık ortalama sıcaklıkların sanayi öncesi döneme göre 2,2 derece yüksek ölçüldüğü Avrupa’da ise artan sıcaklık sebebiyle son 50 yılda yaşanan mahsul kaybının üç kat arttığı belirtiliyor. Önümüzdeki 50 yıl içinde gerçekleşecek yıllık ortalama sıcaklık artışlarının, günümüzde 1 ila 3 milyar arasında insanın yaşadığı bölgeleri, iklim şartları açısından insan hayatına uygun olmaktan çıkarabileceği tahmin ediliyor.

 

1980 ile 2017 yılları arasındaki ekonomik kaybın yüzde 5’inden aşırı sıcaklar sorumlu

Çalışmada şehirlerde kullanılan soğutma sistemleri kaynaklı atık ısı ve insan faaliyetlerine dayalı ısı emisyonlarının bölgesel sıcaklıkları 1 ila 3 derece arasında artırdığına yer veriliyor. Artan şehirleşmeye bağlı olarak toprağın beton veya başka malzemelerle kaplanması, azalan bitki örtüsü, artan ulaşım faaliyetleri ve binalarda yoğunlaşan ısı emilimi gibi sebeplerle oluşan kentsel ısı adacıkları, sıcak hava dalgalarının şehirler üzerindeki olumsuz etkilerinin de daha fazla olmasına neden oluyor. Doğrudan güneş ışığına maruz kalan kentsel yüzeyler, sıcak yaz günlerinde hava sıcaklığına kıyasla 25 ila 50 derece daha sıcak olabiliyor. Avrupa Çevre Ajansı’nın verilerine göre ise, 1980 ile 2017 yılları arasında yaşanan aşırı sıcaklar sebebiyle; kıtada can kaybı, fırtına, sel ve kuralık gibi aşırı hava olaylarıyla orman yangınları gibi diğer felaketler kaynaklı kayıplar, felaket kaynaklı toplam kayıpların yüzde 68’ini, toplam ekonomik kaybın ise yüzde 5’ini oluşturuyor.

 

Karasal, okyanus ve tatlı su ekosistemlerinin yüzde 30 ila 50 oranında muhafaza edilmesi önemli

Bilinen tüm hayvan türlerinin yüzde 10’una ve balık çeşitlerinin yüzde 50’sinden fazlasına ev sahipliği yapan tatlı su kaynakları da sıcak hava dalgalarının yıkıcı etkilerinden olumsuz etkileniyor. Fazla buharlaşmaya yol açan uzun süreli aşırı sıcaklar tatlı su türlerinde artan kayıplara neden oluyor. Günümüzde tatlı su türlerinde yaşanan yüzde 76 oranındaki kaybın, karasal veya deniz türlerinde yaşanan kaybın çok ötesinde olduğu ifade ediliyor. Okyanuslardaysa, son yüzyılda yüzde 50 oranında artış gösterdiği tahmin edilen sıcak hava dalgaları, mercan kayalıklarının ve destekledikleri deniz hayatının yok olmasına neden oluyor. Bu duruma çözüm odaklı bir bakış açısı sunan çalışmaya göre, içinde bulunduğumuz bu döngünün iyileştirilmesinde karasal, okyanus ve tatlı su ekosistemlerinin yüzde 30 ila yüzde 50 oranında muhafaza edilmesi ve mümkün olan durumlarda iyileştirilmesi, mevcut ekosistem hizmetlerinin sürdürülebilmesi açısından önem taşıyor.

 

Çalışmada öne çıkan diğer satır başları ise şöyle:

 

Halihazırda dünyada 675 milyon insanın elektriğe erişimi bulunmuyor. 2,3 milyar insanın yemek pişirmek için kirletici yakıt kullandığı biliniyor. Bu durumun, özellikle iklim değişikliğine karşı en kırılgan topluluklarının sağlık ve refahına önemli olumsuz etkileri mevcut.
 

Yenilenebilir enerji yatırımları hızlandırılmazsa 2030 yılında 1,9 milyar insanın temiz yakıtlarla pişirme yöntemlerine ve 660 milyon insanın elektriğe erişimi olmayacak. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tahminlerine göre, kirletici yakıt ve teknoloji kullanımı sonucu toksik seviyeye ulaşan ev içi hava kirliliği, yıllık yaklaşık 3,2 milyon ölüme yol açıyor ve söz konusu ölümler büyük çoğunlukla iklim değişikliğine katkısı en az seviyede olan topluluklarda yaşanıyor.
 

Dünya Bankası, Türkiye'de atık su, suyun yeniden kullanımı ve sulama hizmetlerinin iyileştirilmesi amacıyla hayata geçirilen Türkiye Su Döngüsü ve İyileştirme Projesi kapsamında, ülkeye yönelik 434,7 milyon dolarlık finansmanı onayladı. Proje, nehir havzalarının üçte ikisinden fazlasının su kıtlığıyla karşı karşıya bulunduğu ve nehirlerin yaklaşık yarısının yüksek oranda kirli olduğu tahmin edilen ülkede su güvenliğini artırmayı amaçlıyor.
 

Türkiye’de son 51 yılda yaşanan kademeli sıcaklık artışının da incelendiği çalışmada, 1970 yılından bu yana ilk 25 yıllık ortalama sıcaklık ile son 25 yıllık ortalama sıcaklık arasında 1,1°C artış olduğu tespit ediliyor. Ülkemizde ayrıca, 30 yıl öncesine kıyasla 10 yıllık ortalama 4 kat daha fazla aşırı sıcak kış veya yaz mevsimleri yaşanıyor. Çalışma, sadece son 50 yıllık dönemde yaşanan bu sıcaklık artışının, küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi döneme göre 1,5°C ile sınırlı tutma hedefi göz önüne alındığında ne kadar çarpıcı olduğunu gözler önüne seriyor.
 

Çalışmada bu sene içinde gerçekleşmesi beklenen El Niño hava olayının gıda sistemlerine olası etkileri de inceleniyor. Sıcaklıkları artırmanın yanı sıra, El Niño'nun özellikle Pasifik bölgesinde bulunan ülkelerde yağış ve kuraklığa önemli etkileri olması bekleniyor. El Niño’nun tıpkı önceki dönemlerinde olduğu gibi, tarımsal rekolte üzerinde negatif ve gıda enflasyonu üzerinde yukarı yönlü etkileri olabileceği ifade ediliyor.
 

TSKB Ekonomik Araştırmalar, "İklime Dair"in Yeni Sayısında İklim, Ekonomi ve Toplum İlişkilerine Odaklanıyor

23 Haziran 2023 • 13:20:01

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan İklime Dair'in 11'inci sayısı iklim, ekonomi ve toplum ilişkilerini irdeliyor. Bu alandaki önemli araştırma sonuçlarından yola çıkan çalışmada; dünya genelindeki sıcaklık değişimlerinin şehirler, tarım ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkileri incelenirken, tarımsal üretimin ihtiyacı karşılayabilmesi için iklim değişikliğine uyum önlemlerinin hızlandırılması gerektiğine dikkat çekiliyor.
TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından Yeşil Kuğu Platformu kapsamında 3 ayda bir hazırlanan İklime Dair'in 11'inci sayısı yayımlandı. İklim, ekonomi ve toplum ilişkilerine yönelik araştırma sonuçlarına odaklanan yeni çalışmada, dünya genelindeki sıcaklık değişimlerinin şehirler, tarım ve biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerine dikkat çekiliyor. Azalan su kaynakları ve kuraklık gibi faktörlerin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerine bağlı artan gıda enflasyonunu ele alan çalışmada, gıda güvencesini tehdit eden faktörler ve bu alandaki ekonomik kalkınmanın önündeki engeller irdeleniyor.
 
Avrupa'da sıcaklık sebebiyle son 50 yılda yaşanan mahsul kaybı üç kat arttı
Çalışmada küresel ısınmanın artış göstereceği ve daha sıcak hava dalgalarının beklendiği öngörülürken tarımsal üretimin ihtiyacı karşılaması için iklim değişikliğine uyum önlemlerinin hızlandırılması gerektiğinin altı çiziliyor. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) verilerine yer verilen İklime Dair yeni sayısında, aşırı sıcakların ve kuraklığın, küresel mısır üretiminde ortalama yüzde 11,6, soya fasulyesi üretiminde yüzde 12,4 ve buğday üretiminde yüzde 9,2 oranlarında mahsul kaybına yol açtığı ifade ediliyor. Diğer yandan, son yıllarda yıllık ortalama sıcaklıkların sanayi öncesi döneme göre 2,2 derece yüksek ölçüldüğü Avrupa'da ise artan sıcaklık sebebiyle son 50 yılda yaşanan mahsul kaybının üç kat arttığı belirtiliyor. Önümüzdeki 50 yıl içinde gerçekleşecek yıllık ortalama sıcaklık artışlarının, günümüzde 1 ila 3 milyar arasında insanın yaşadığı bölgeleri, iklim şartları açısından insan hayatına uygun olmaktan çıkarabileceği tahmin ediliyor.
 
1980 ile 2017 yılları arasındaki ekonomik kaybın yüzde 5'inden aşırı sıcaklar sorumlu
Çalışmada şehirlerde kullanılan soğutma sistemleri kaynaklı atık ısı ve insan faaliyetlerine dayalı ısı emisyonlarının bölgesel sıcaklıkları 1 ila 3 derece arasında artırdığına yer veriliyor. Artan şehirleşmeye bağlı olarak toprağın beton veya başka malzemelerle kaplanması, azalan bitki örtüsü, artan ulaşım faaliyetleri ve binalarda yoğunlaşan ısı emilimi gibi sebeplerle oluşan kentsel ısı adacıkları, sıcak hava dalgalarının şehirler üzerindeki olumsuz etkilerinin de daha fazla olmasına neden oluyor. Doğrudan güneş ışığına maruz kalan kentsel yüzeyler, sıcak yaz günlerinde hava sıcaklığına kıyasla 25 ila 50 derece daha sıcak olabiliyor. Avrupa Çevre Ajansı'nın verilerine göre ise, 1980 ile 2017 yılları arasında yaşanan aşırı sıcaklar sebebiyle; kıtada can kaybı, fırtına, sel ve kuralık gibi aşırı hava olaylarıyla orman yangınları gibi diğer felaketler kaynaklı kayıplar, felaket kaynaklı toplam kayıpların yüzde 68'ini, toplam ekonomik kaybın ise yüzde 5'ini oluşturuyor.
 
Karasal, okyanus ve tatlı su ekosistemlerinin yüzde 30 ila 50 oranında muhafaza edilmesi önemli
Bilinen tüm hayvan türlerinin yüzde 10'una ve balık çeşitlerinin yüzde 50'sinden fazlasına ev sahipliği yapan tatlı su kaynakları da sıcak hava dalgalarının yıkıcı etkilerinden olumsuz etkileniyor. Fazla buharlaşmaya yol açan uzun süreli aşırı sıcaklar tatlı su türlerinde artan kayıplara neden oluyor. Günümüzde tatlı su türlerinde yaşanan yüzde 76 oranındaki kaybın, karasal veya deniz türlerinde yaşanan kaybın çok ötesinde olduğu ifade ediliyor. Okyanuslardaysa, son yüzyılda yüzde 50 oranında artış gösterdiği tahmin edilen sıcak hava dalgaları, mercan kayalıklarının ve destekledikleri deniz hayatının yok olmasına neden oluyor. Bu duruma çözüm odaklı bir bakış açısı sunan çalışmaya göre, içinde bulunduğumuz bu döngünün iyileştirilmesinde karasal, okyanus ve tatlı su ekosistemlerinin yüzde 30 ila yüzde 50 oranında muhafaza edilmesi ve mümkün olan durumlarda iyileştirilmesi, mevcut ekosistem hizmetlerinin sürdürülebilmesi açısından önem taşıyor.
 
Çalışmada öne çıkan diğer satır başları ise şöyle:
 
" Halihazırda dünyada 675 milyon insanın elektriğe erişimi bulunmuyor. 2,3 milyar insanın yemek pişirmek için kirletici yakıt kullandığı biliniyor. Bu durumun, özellikle iklim değişikliğine karşı en kırılgan topluluklarının sağlık ve refahına önemli olumsuz etkileri mevcut.
 
" Yenilenebilir enerji yatırımları hızlandırılmazsa 2030 yılında 1,9 milyar insanın temiz yakıtlarla pişirme yöntemlerine ve 660 milyon insanın elektriğe erişimi olmayacak. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tahminlerine göre, kirletici yakıt ve teknoloji kullanımı sonucu toksik seviyeye ulaşan ev içi hava kirliliği, yıllık yaklaşık 3,2 milyon ölüme yol açıyor ve söz konusu ölümler büyük çoğunlukla iklim değişikliğine katkısı en az seviyede olan topluluklarda yaşanıyor.
 
" Dünya Bankası, Türkiye'de atık su, suyun yeniden kullanımı ve sulama hizmetlerinin iyileştirilmesi amacıyla hayata geçirilen Türkiye Su Döngüsü ve İyileştirme Projesi kapsamında, ülkeye yönelik 434,7 milyon dolarlık finansmanı onayladı. Proje, nehir havzalarının üçte ikisinden fazlasının su kıtlığıyla karşı karşıya bulunduğu ve nehirlerin yaklaşık yarısının yüksek oranda kirli olduğu tahmin edilen ülkede su güvenliğini artırmayı amaçlıyor.
 
" Türkiye'de son 51 yılda yaşanan kademeli sıcaklık artışının da incelendiği çalışmada, 1970 yılından bu yana ilk 25 yıllık ortalama sıcaklık ile son 25 yıllık ortalama sıcaklık arasında 1,1?C artış olduğu tespit ediliyor. Ülkemizde ayrıca, 30 yıl öncesine kıyasla 10 yıllık ortalama 4 kat daha fazla aşırı sıcak kış veya yaz mevsimleri yaşanıyor. Çalışma, sadece son 50 yıllık dönemde yaşanan bu sıcaklık artışının, küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi döneme göre 1,5?C ile sınırlı tutma hedefi göz önüne alındığında ne kadar çarpıcı olduğunu gözler önüne seriyor.
 
" Çalışmada bu sene içinde gerçekleşmesi beklenen El Niño hava olayının gıda sistemlerine olası etkileri de inceleniyor. Sıcaklıkları artırmanın yanı sıra, El Niño'nun özellikle Pasifik bölgesinde bulunan ülkelerde yağış ve kuraklığa önemli etkileri olması bekleniyor. El Niño'nun tıpkı önceki dönemlerinde olduğu gibi, tarımsal rekolte üzerinde negatif ve gıda enflasyonu üzerinde yukarı yönlü etkileri olabileceği ifade ediliyor.

FX Teknik Analiz Raporu (İş Yatırım)

23 Haziran 2023 • 12:45:01


 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2023/06/23/fx-teknik-analiz-raporu-23-06-2023/

 
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Uluslararası endeks raporu ( Ikon Menkul )

23 Haziran 2023 • 12:25:01

-Avrupa borsaları dünü satıcılı kapattı. Dax %0,22 azalışla 15.988,16 puana ve CAC40 endeksi % 0,79 değer kaybıyla
7.203,28 puana, İngiltere FTSE 100 endeksi % 0,76 gerileyerek 7.502,03 puana düşüş gösterdi.
-Dün Euro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi beklentilere yakın -16 puan olarak gerçekleşti.
-Bugün Euro Bölgesi’nde büyümenin öncü göstergelerinden imalat PMI verisi beklentilerin altında 43.6 puana
inerken 12 aydır imalat sektöründe daralmanın devam ettiğini izliyoruz. Hizmetler PMI verisi de beklentilerin altında
52.4 puana düşüş kaydetti. İmalat sektöründe görülen daralmanın büyüme üzerinde yavaşlatıcı etkisi resesyonun
bölge geneline yayılacağını gösterirken artan faiz baskıları da eklenince başta Dax olmak üzere tüm Avrupa
borsalarında satışların sertleşmesini sağladı. Avrupa borsalarında satışların daha da derinleşmesini bekliyoruz.
-ABD borsaları dünü karışık bir seyirle kapattı. Dow Jones endeksi % 0,01 azalışla 33.946,71 puana düşerken, S&P
500 endeksi % 0,37 artarak 4.381,89 puana ve Nasdaq endeksi de % 0,95 kazançla 13.630,61 puana yükseliş
gösterdi.
-Dün ABD’de Fed Başkanı Powell, Bankacılık Senato Komitesi önünde yaptığı konuşmada bu yıl faizlerin 1 veya 2
kere daha artırılabileceğini söylerken, faiz artışında gidilecek biraz daha yolun olduğunu ifade etti. Hazine Bakanı
Janet Yellen, ABD'nin resesyona girme riskinin azaldığını vurgularken, bunun nedeni olarak işgücü piyasasının güçlü
kalması ve enflasyondaki son düşüşe işaret etti. Yellen, çekirdek enflasyonun hala çok güçlü olduğunu enflasyonun
yavaşlaması için tüketici harcamalarının yavaşlaması gerektiğini buna ek olarak da konut piyasasındaki düzeltmeyle
birlikte enflasyonun daha çok azalabileceğinin altını çizdi. ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) Başkanı
Martin Gruenberg, banka düzenleyicilerinin 100 milyar doların üzerinde varlığa sahip bankalara daha sıkı sermaye
kuralları uygulamayı düşündüklerini belirtirken bankacılık sektöründe acil şokların önüne geçebileceklerini ifade
etti. Bu kararın ABD endekslerindeki etkilerini izleyeceğiz ancak kısa vadede küresel bazda faiz baskının artması ABD
endekslerini satış baskısı altına aldı. Bu eğilimin devamını beklerken teknik seviyelere uygun hareket edeceğimizin
altını çizelim.
-Dün ABD’de haftalık işsizlik başvuruları hemen hemen beklentiler dahilinde 264 bin kişi gelirken, mevcut konut
satışları ise beklentilerin üzerinde 4.30 milyon adet olarak açıklandı. Dolar endeksi yapılan açıklamalar ve gelen
verilerin etkisiyle yükselişine devam ederken ABD 10 yıllık tahvil faizleri ise %3.60-3.85 bandında hareket etmeyi
sürdürüyor. Eğer ABD 10 yıllık tahvil faizleri %3.85’i geçer ise çok daha sert bir şekilde doların küresel bazda değer
kazandığını ve borsalarda satış baskısının arttığını görebiliriz.
-Bugün ABD’de büyümenin öncü göstergelerinden imalat PMI verisinin 48.6 puan açıklanması beklenirken,
hizmetler PMI verisinin ise 53.9 puan açıklanacağı öngörülmekte.

https://www.ikonmenkul.com.tr/assets/documents/gunluk_uluslarasi_endeks_raporu_23_haziran_2023.pdf

 Ikon Menkul
 ikonmenkul.com.tr

***
                        Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery