Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Usdjpy, 130,93 direnç seviyesi altında işlem görmeye devam ediyor. Bu seviyenin altında günlük kapanışına devam etmesi halinde düşüş yönlü işlemler devam edebilir. Bu durumda ilk destek seviyemiz 128,79 olacaktır. Aksi takdirde, 130,93 seviyesini aşması halinde 132,68 direncini izliyor olacağız.
Destek: 128,79 - 126,75 - 124,03
Direnç: 130,93 - 132,68 - 134,69
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Eurgbp, 0,8739 direnç seviyesi altında fiyatlanmaya devam ediyor. Ancak, bu seviyenin altında günlük bar kapanışına devam etmesi halinde düşüş yönlü işlemler gündemimizde yer alabilir. Bu durumda ilk destek seviyemiz 0,8703 olacaktır. Aksi takdirde, 0,8739 seviyesini aşması halinde ise 0,8796 direncini takip ediyor olacağız.
Destek: 0,8703 - 0,8664 - 0,8626
Direnç: 0,8739 - 0,8796 - 0,8846
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), 14 Mayıs günü yapılacak seçimler sonrası karar vericilerin dikkate alması bakış açısıyla elektronik haberleşme sektörü için acil yapılması gerekenleri değerlendirdi.
Düzenleyici kurumlar yetkin ve daha şeffaf olmalı
TELKODER tarafından ilk aşamada; BTK, Rekabet Kurulu gibi düzenleyici ve denetleyici kurumların daha bağımsız ve sektörün gelişmesi adına daha etkin hareket etmesi, bu kurumların atamalarında liyakatin ön planda tutularak ilgili yöneticilerin düzenlenen sektörlerdeki şirketlerin yönetim kurullarında ek bir göreve getirilmemesi, lisans gibi süreçlerin daha şeffaf işletilmesi adına internet üzerinden takip edilebilir olması ve kamuoyunun düzenli bilgilendirilmesi gerektiği gibi hususlar vurgulandı. Özellikle kurumların idari ve mali bağımsızlıklarının sağlanmasının kritik olacağına dikkat çekilerek bu kurumlardaki yönetici ve personellerin göreve getirilirken ilgili sektörlerdeki geçmişlerinin daha fazla önemsenmesi gerektiği ifade edildi.
Güçlü Türkiye İçin Güçlü Altyapı
Telekomünikasyon sektörünün, rekabeti net biçimde belirleyen bir gelişim stratejisi ve eylem planıyla geleceğe adapte olabileceği ve bunun da güçlü bir fiber altyapısıyla mümkün olacağından hareketle; öncelikle altyapının büyütülmesi için gerekli yatırımların yapılmasının önünün açılması, geçmiş yıllarda sektör oyuncularının da mutabık kaldığı ortak altyapının hayata geçirilmesinin ivedilik taşıdığı belirtildi.
TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci, daha güçlü bir Türkiye için en kritik alanların başında olan telekomünikasyon sektörünün son yıllarda daha fazla atılım yapması beklenirken adeta yerinde saydığına dikkat çekerek, "Ülkemiz yeni bir seçimle yeni bir döneme giriyor ve bu yeni dönemde elektronik haberleşme sektörünü daha fazla rekabete taşıyacak, daha bilinçli ve uzman politikalar güdülmesi gerekiyor." dedi.
Halil Nadir Teberci açıklamasını şöyle sürdürdü: "Sektörlerin gelişmesi için daha bağımsız kurumların varlığı, bu yapılarda daha uzman kişilerin etkin olması ve rekabeti sağlayan daha inançlı politikaların yürütülmesi elzem. Telekomünikasyon sektörü büyük bir potansiyel taşıyor ve dijitalleşen dünyada tüm bireysel yaşamı ve iş dünyasını ve dolayısıyla da ekonomiyi sırtlanıyor. Seçimler sonrası ülkemizi yönetecek politikacıların telekomünikasyon sektörünün gerçek manada artık önünü açması gerekiyor. Fiber altyapının büyütülmesi, sektörel rekabetin sağlanması, vergilerin indirilmesi, sabit geniş bant yaygınlığında en az OECD seviyesine ulaşılması, internet hızlarının daha fazla artırılması, internet değişim merkezi olmak adına yürütülecek çalışmaların hızlandırılması, bulut, uydu ve veri merkezleri hizmetleri alanında yatırımların önünün açılması ve bu alanlarda teşviklerin artırılması, KVKK'nın Avrupa ile uyumlu hale getirilmesi ve Evrensel Hizmet Fonu kapsamında ayrılan kaynakların kırsal bölgelerde gerekli yatırımlara dönüştürülmesi hususlarında uygulamaya geçilmesi ve bu hedeflerin nasıl bir takvimle sonuca ulaştırılacağının şeffaf biçimde ilan edilmesini de bekliyoruz."
Altın, 1964 destek seviyesi üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Bu seviyenin üzerinde 4 saatlik bar kapanışlarına devam etmesi halinde yükseliş yönlü işlemler devam edebilir. Bu durumda ilk direnç seviyemiz 1995 olacaktır. Olası, 1964 seviyesi altındaki fiyat oluşumlarında ise 1932 destek seviyesini izliyor olacağız.
Destek: 1964 - 1932 - 1904
Direnç: 1995 - 2032 - 2068
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
En son veriler 13 Mart’tan 19 Mart’a kadar Çin’in kargo lojistiğinin düzenli bir şekilde çalıştığını ve kümülatif sivil havacılık uçuş sayısının bir önceki aya göre yüzde 4,44 arttığını gösteriyor.
Çin Devlet Konseyi Lojistik Çalışmaları Liderlik Grubu Ofisi tarafından verilen bilgilere göre, 13-19 Mart tarihleri arasında, ülke genelinde demir yolu taşımacılığıyla gerçekleştirilen kargo miktarı geçen ayın aynı dönemine göre yüzde 0,67 oranında azalarak 77,99 milyon tonu buldu. Ülkedeki otoyollardan geçen kamyon sayısı yüzde 0,21'lik düşüşle 52 milyon 257 bine geriledi.
13-19 Mart günlerinde, Çin’de limanların mal işlem kapasitesi geçen ayın aynı dönemine göre yüzde 2,58 oranında artarak 239 milyon 803 bin tona ulaştı. Ülkede limanların konteyner elleçleme kapasitesi ise yüzde 3,04 oranında artarak 5 milyon 288 bin konteyner oldu.
Yine aynı süre zarfında kargoların alım sayısı geçen ayın aynı dönemine göre yüzde 4,83 oranında azalarak 2 milyar 485 milyonu, kargoların teslimat sayısı yüzde 4,91’lik düşüşle 2 milyar 515 milyonu buldu.
Çin Uluslararası Radyosu
"Avrupa'da hafta sonu öne çıkan haber akışının ardından endeks vadeli kontratlar işlemlere pozitif başlasa da, ilerleyen saatlerde kazançlarını geri vererek negatife döndü. Analistler, bir tarafında Credit Suisse olan işlemler nedeniyle Avrupa'da bankacılık sektörüne ilişkin endişelerin güçlü kaldığını belirterek, konuya ilişkin haber akışının piyasalarda oynaklığı artırabileceğini ifade etti.
Küresel piyasalarda, bankacılık sektöründeki sıkıntıların devam edebileceğine ilişkin endişelerle karışık bir seyir öne çıkarken, konuyla ilgili gelişmeler ve ABD Merkez Bankası'nın (Fed) çarşamba günü açıklanacak para politikası kararları yatırımcıların odağında yer alıyor. ABD'de başlayıp Avrupa'ya sıçrayan bankacılık krizi sebebiyle hafta sonu yoğun mesai yaşanırken, İsviçre'nin en büyük bankası UBS'in, kriz yaşayan Credit Suisse'i 3 milyar İsviçre frangına (3,3 milyar dolar) satın alacağı duyuruldu. Öte yandan Fed ve 5 büyük merkez bankasından yapılan ortak açıklamada, var olan ABD doları swap hattı düzenlemeleri aracılığıyla likiditeyi artırmak için koordineli bir adım atıldığı duyuruldu. Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda bankanın yüzde 40 ihtimalle faiz artırmayacağının, yüzde 60 ihtimalle de 25 baz puanlık faiz artışına gideceğinin öngörüldüğünü bildirdi."
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Çin kısa bir süre önce, mevcut piyasa fiyatıyla yaklaşık 3 trilyon dolara satılabilen yaklaşık 50 tonluk rezervi olan devasa bir altın yatağı keşfetti. Eyalet maden kaynakları yetkilisine göre, yatak, Çin'in doğusundaki Shandong Eyaleti, kırsal Rushan şehrinde bulunuyor.
Shandong İl Jeoloji ve Maden Kaynakları Bürosu, yatağın geniş bir alanı kapladığını ve cevherlerin çıkarılması ve işlenmesinin kolay olacağını söyledi. Shandong, Çin'in diğer eyaletlerine göre özellikle altın madeni konusunda zengin yataklara sahip. Bürodaki 6. Jeoloji Tugayı Başkan Yardımcısı Zhou Mingling, Dazhong Daily'ye verdiği demeçte, araştırmacıların yatağı bulmak için 1.400 metre derinlikte 250'den fazla delik açtığını söyledi. Hükümet değerlendirmesi, yatağın en az 20 yıl boyunca 2 bin ton altın cevheri üretebileceğini gösterdi.
Çin Uluslararası Radyosu
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden 43 gün geçti. Yaşanan felaket sonrası depremden etkilenen illerde ticaretin canlanması ve şehirlerin tekrar ayağa kaldırılmasına yönelik çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Dünyaya örnek bir birliktelikle deprem bölgelerindeki yaralara topyekûn merhem olmaya çalıştıklarını dile getiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, “Henüz normale dönmüş bir şey yok hep beraber desteklere devam edeceğiz ve bu zor dönemi de atlatacağız." dedi. Deprem bölgelerinde göçlerden dolayı insan kaynakları yönünden çok ciddi problemlerin olduğunu ifade eden Tecdelioğlu, depremin iç piyasayı yaklaşık yüzde 25-30, ihracatı da yüzde 8 civarında etkilediğini kaydetti. Şubat ayında yaşanan ihracat düşüşüne dikkat çeken Tecdelioğlu; döviz kurunun yeni siparişleri almakta, sürdürülebilir vaziyette ihracatı devam ettirmekte bazı sorunlar yarattığını ifade etti.
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda deprem sonrası devam etmekte olan çalışmalar, sektörün 2023 stratejileri, yaşanan gelişmelere paralel ihracattaki kayıpların telafisi için çözüm önerileri paylaşıldı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre şubat ayında genel ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,4 düşüşle 18,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde, Demir ve Demir Dışı Metaller sektörü ihracatı 2023 Ocak- Şubat döneminde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 13 düşüş ile 2 milyar dolar oldu. Şubat ayında genel ihracatın düşüşünde deprem bölgesinin yüzde 8 etkisinin olduğunu belirten İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, "İhracat rakamlarındaki düşüşün tamamını depreme bağlamak doğru değil. Başlıklara baktığımız zaman kur politikası, faiz, rekabetçi tarifelerde olmayan enerji bizi çok etkiliyor. Düşük kur nedeniyle ithalatta da artış yaşanıyor. Bizim kur beklentimiz, her zaman enflasyonla paralel gitmesidir. İhracatın hedeflenen noktaya ulaşması için faiz-kur politikasında değişiklik yapılması yerinde olacaktır.” dedi.
Depremin ardından 43 gün geçtiğini, bir Malatyalı olarak bölgede yaşan depremzedeler için seferber olduklarını ifade eden Tecdelioğlu, “Büyük bir felaketle karşı karşıya geldik. Deprem, bir ucundan diğer ucuna 500 kilometreyi aşkın uzunlukta; sanayi bölgeleri, sosyal alanlar, konut alanlarında ciddi tahribatlar oluşturdu. Yaraları sarmak için Türkiye, öz birliktelik ve kaynaşmayı tüm dünyaya gösterdi. O gece, ondan sonraki günler, bir kere daha Türk olduğum için gurur duyuyorum dedim. Gerçekten dünyaya örnek bir birliktelikle deprem bölgelerindeki yaralara topyekûn merhem olmaya çalıştık. Henüz normale dönmüş bir şey yok, hep beraber desteklere devam edeceğiz ve bu zor dönemi de atlatacağız." dedi.
YAŞAN GÖÇ İSTİHDAMI ETKİLEYECEK
Deprem bölgelerinde göçlerden dolayı insan kaynakları yönünden çok ciddi problemlerin olduğunu belirten Tecdelioğlu, "Depremin bir direkt etkileri, bir de dolaylı etkileri var. Direkt etkileri zaten o bölgedeki ihracatçı firmalarımızın yapmış olduğu iç ve dış piyasaya olan hizmetleri. Dolaylı etkileri ise, tedarikçi olduğu İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şirketlere yan sanayi olarak çalışan firmaların tedarik zincirindeki etkileri. Böyle baktığımız zaman iç piyasayı yaklaşık yüzde 25-30, ihracatı da yüzde 8 civarında etkiliyor. Bu rakamlar çok büyük. İç piyasadaki yüzde 30'lara varan küçülme ihracatta yüzde 10'lara varan daralma, maalesef zor ekonomik koşullardan geçtiğimiz bugünlerde ciddi bir şekilde bizi sarsıyor. Bir an önce üretmeye ve ihracata devam etmemiz lazım. Oradaki göçü ve oradaki istihdamı sağlayacak insan kaynağını üretir hale getirmemiz lazım. Devletimiz gerçekten her tarafa sahip çıkmaya çalışıyor. Bizler de onlara yardımlarla destek oluyoruz. İhracatçılar Birliği olarak hedef koymuş olduğumuz ve topladığımız yardımlarla da 1.000 konteyner yapmayla ilgili bir çalışmamız var." dedi.
'İSTİHDAM SORUNUNU KALICI KONUT ÇÖZER'
Deprem bölgesindeki istihdamın eski günlere dönmesinin ancak kalıcı konutlarla, insanların yaşamasıyla mümkün olabileceğine dikkat çeken Tecdelioğlu, "Asrın felaketi niteliğindeki depremin ekonomiye ve ihracata olan etkileri maalesef bu yıl biraz devam edecek gibi. Muhakkak bizim kalıcı konutlara, evlere kapısını kilitleyip oturabileceğimiz ilk başta konteyner, sonrasında da kalıcı konutlara ulaşmamız lazım. İnşallah bir yıla o konutlar olur da o bölgelerdeki istihdam ve üretim eski günlere gelir." değerlendirmesinde bulundu.
Deprem bölgesinin inşasında iç piyasada bir hareketlenme başlayacağını duyuran Tecdelioğlu, talepleri karşılayacak kapasitenin olduğunu, ithalata gerek kalmayacağını söyledi.
DEPREMİN İHRACATA ETKİSİ YÜZDE 8
Şubat ayında genel ihracatın düşüşünde deprem bölgesinin yüzde 8 etkisinin olduğunu belirten Tecdelioğlu, "İhracat rakamlarındaki düşüşün tamamını depreme bağlamak doğru değil. Başlıklara baktığımız zaman kur politikası, faiz, rekabetçi tarifelerde olmayan enerji bizi çok etkiliyor. 13-17 Mart tarihleri arasında Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle Almanya Frankfurt'ta gerçekleşen ISH Isıtma, Soğutma, Havalandırma Fuarı’na İDDMİB olarak milli katılım gerçekleştirdik. 173 firmayla Türkiye'yi temsil ettik. Fuar gerçekten çok başarılıydı. Başkonsolosumuz, ticari ateşimizle beraber 40'a yakın firmayı ziyaret ettik. Yapılan geri dönüşlerde firmaların şu an fokuslandığı nokta kur. Maalesef kur şu an yeni siparişleri almakta, sürdürülebilir vaziyette ihracatı devam ettirmekte ayağımıza çok ciddi anlamda takılıyor." ifadelerini kullandı.
İHRACATÇININ KUR BEKLENTİSİ
İthalatın arttığının bilgisini veren Tecdelioğlu, "Türkiye’ye kur düşüklüğünden kaynaklı çok ciddi anlamda ithal ürün geliyor. Bizim hırdavat sektöründe de ithalat gerçekleşmeye başladı. Çünkü bizim üretici firmalarımız TL bazda sattıkları malda rekabet edebilecekleri ürünlerde sıkıntı yaşıyorlar. Düşük kur nedeniyle ithalatta da artış yaşanıyor. Bizim kur beklentimiz her zaman enflasyonla paralel gitmesidir. Yani ülkede enflasyon neyse, enflasyonla aynı paralellikte kurun yükselmesi, aynı eğilimle hareket etmesi gerekir. Bakanlıklarımız reel sektörü canlı olarak takip ediyorlar. Ticaret Bakanımız Mehmet Muş ile yaptığımız görüşmede bunları dile getirdik, taleplerimizi aldılar." ifadelerini kullandı.
ENERJİ FİYATLARINDA DÜŞÜŞ TALEBİ
Realitede yüzde 30'un üzerinde bir faiz olduğunu kaydeden Tecdelioğlu, "Kredi kullanmak için koşullar çok ağırlaştırılmış durumda. İşletmelerin öz kaynakları yetmiyor. Sanayiciler olarak 2019, 2020, 2021 yıllarında pandeminin yaratmış olduğu fırsatlarla çok ciddi yatırım yaptık, kapasitelerimizi arttırdık ama öz kaynağımız yani işletme sermayemiz yetmiyor. Şu an öz kaynak eksikliğinden mecburen bankalardan dış kaynak kullanmak zorunda kalıyoruz. Bu sefer hammadde alamadığımız zaman istediğimiz üretimi, istediğimiz kapasiteyi yakalayamaz durumdayız. Bu yüksek faizlerle öyle bir karlılığımız yok. Enerji fiyatları yüzde 15-20-25 düştü. Fakat bu rakamlarla dünyadaki enerji fiyatlarıyla kıyasladığımız zaman Türkiye hala çok pahalı ve hala rekabetçi değiliz. Bu sefer biz alınmış olan işlerimizi, pandemi zamanındaki lojistikten Türkiye'ye doğan fırsatları kaybediyoruz. Bir an önce rekabet edebileceğimiz enerji fiyat tarifesi oluşturulmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
EYT İÇİN KGF TALEBİ
Tecdelioğlu sözlerini şöyle sürdürdü; "Eximbank iyi ki var, Eximbank olmasa bizim ihracatta para bulacağımız banka yok. İGE çok doğru düşünülmüş, gerçekten ihracatçı için kefalet karşılığı krediyi sürdürülebilir vaziyette yaratabilecek güzel bir formül. Ama çapının ve etkinliğinin büyümesi gerekiyor. KGF'nin yerini alabilecek bir program. Son yapılan açıklamada reeskont kredisi alanlar KGF kullanamıyor. Böyle bir sıkıntı var ve bu da çok yanlış. KGF gerçekten firmalarımız için bankalarla pazarlık ederken kullanılan en önemli köprülerden biri.” Deprem sonrası bölgedeki iç piyasanın yazılmış vadeli çeklerinden dolayı bir yük olduğunu ifade eden Tecdelioğlu, "Çek konusu çok ciddi bir rakam. İkinci yük ise erken emeklilik sistemi EYT. EYT'den dolayı dilekçeler gelmeye başladı. Gelen dilekçelerdeki süre 30 gün. Şimdi 30 gün içinde biz bunu emekli etmek zorundayız. Emekli ettiğimiz arkadaşa tazminat ödemek zorundayız. Yani acilen KGF kredisinin çıkması lazım.” dedi.
2023 YLILI İÇİN 102 TANE EYLEM PLANI
2022 yılının ilk 6 ayında 7 eylem yaptıklarını duyuran Tecdelioğlu, "2023'ün ilk 6 ayında yaklaşık 30'a yakın eylem programımız ve toplam 102 tane eylem planımız olacak. Bu eylemler içinde özellikle uzak ülkeler stratejisini çok önemsiyoruz. Eylemden kastım B2B'ler, milli katılım fuarlarımız, düzenlemiş olduğumuz URGE heyetleri, çalıştaylar gibi başlıklarla yani neredeyse her 2 günde bir İhracatçılar Birliğinin, dünyanın herhangi bir lokasyonunda bir faaliyeti var. Çalıştaylarımızı deprem nedeniyle 6 ay öteledik. Fırsatları iyi değerlendirirsek Türkiye'deki ihracatın büyümemesi elde bile değil.” değerlendirmesinde bulundu.
"TÜRKİYE'DE SANİYEDE BİR TAVA ÜRETİLİYOR"
3-7 Şubat 2023 tarihleri arasında Almanya Frankfurt’ta düzenlenen Ambiente Fuarı’na 350 firmayla katıldıklarını söyleyen Tecdelioğlu şunları aktardı, "Mutfak sektöründe Frankfurt'ta 350 tane firmayla şov yaptık. Avrupalılar ve fuara gelenler Türk mutfak tasarımlarına hayran kaldılar. Her saniyede bir tava üretiyoruz. Dünyadaki en fazla tava üreten, teflon tava ve tencere üreten ülkesi Türkiye.”
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.