Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

USD/TRY: Dün ABD'de ÜFE beklentilerin altında %4,6'ya gerileyerek, perakende satışlar da %0,4 gerilemeyle piyasa beklentisinden fazla düşmüş oldu. Makro veriler önümüzdeki hafta gerçekleşecek Fed toplantısında daha az sıkılaştırma yapılabileceği beklentilerini artırmış oldu. Diğer taraftan, İsviçreli Credit Suisse bankasının hisselerindeki düşüş bankacılık sektörüne ilişkin endişeleri yeniden gündeme getirdi. Öncesinde Silicon Valley Bank'in dahil olduğu üç ABD bankasının bir hafta içinde iflas ederek kapanmış olması, risk iştahının düşük olduğu ABD piyasalarında olumsuz etki yaptı. Credit Suisse'in İsviçre Merkez Bankası'ndan likiditesini güçlendirmek için kredi sağlamasının ardından ise piyasalarda bir miktar toparlanma gözlendi. Bugün ABD'de haftalık işsizlik maaş başvuruları ile konut piyasası verilerinden, şubat ayı konut başlangıçları ve gelecek döneme ilişkin konut talebinin bir göstergesi olan inşaat izinleri verileri takip edilecek. Ayrıca ECB toplantısı da önemli. Yurtiçinde, Merkezi Yönetim bütçe dengesi şubat ayında kurumlar vergisi ve diğer gelirlerdeki yıllık azalışın yanı sıra depremin etkisinin hem gelir hem gider kalemlerinde hissedilmesiyle 170,6 milyar TL açık verdi, 12 aylık kümülatif bütçe açığı ise, 201,4 milyar TL'den 441,6 milyar TL'ye yükselirken, bütçe açığı/GSYH oranı da yaklaşık %1,3 seviyesinden %2,9'a yükseldi. Bugün TCMB tarafından haftalık DTH, rezerv ve sermaye hareketleri istatistikleri yayımlanacak. Fiyatlamalar tarafına bakıldığında, Dolar/TL'nin 19,0 seviyesine kadar geldiğini izliyoruz. Ancak, yükseliş eğilimi sınırlı kalmaya devam ediyor. Kurda bu eğilimin devam edebileceğini düşünürken, 18,92 -19,06 hareket alanı olarak takip edilebilir.
 

EUR/USD: ABD verilerin beklentilerin altında gerçekleşmesine karşın İsviçreli Credit Suisse Group AG'ye yönelik haber akışı dün paritede sert satışa neden oldu. Gün içerisinde 1,0515 seviyesine kadar gerileyen parite günü %1,5 oranında düşüşle 1,0577 seviyesinden tamamladı. Bu sabah ise Credit Suisse'in İsviçre Merkez Bankası'ndan likiditesini güçlendirmek için kredi sağlamasının ardından paritede 1,06'nın üzerinde hareketler gözeniyor. Bu gelişme yakından izlenecekken, bir taraftan da bugün ECB'nin faiz kararı ve ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması olacak. ECB'nin bugünkü toplantısında faizleri 50 baz puan artırması bekleniyor. Paritede teknik seviyelere bakıldığında, yukarıda 1,0665 ve 1,0730 sıralı dirençler olarak izlenebilir. Aşağıda ise 1,0575 ve 1,05 sıralı destekler konumunda.
 

XAU/USD: Bu sefer Avrupa'da bankacılık sektörüne yönelik endişelerin artması değerli madene talep getirirken, ABD'de verilerin beklentilerin altında gelmesi de destekleyiciydi. Dün 1.937 seviyesine kadar yükselen Ons Altın günü %0,8 oranında primle 1.919 seviyesinden tamamladı. Öte yandan, sektöre yönelik kaygıları artıran Credit Suisse'e yönelik İsviçre Merkez Bankası'ndan gelen destekleyici açıklamalar değerli madene yönelik alım iştahını bir miktar azaltıyor. Ons Altın bu sabah yatay bir hareket sergiliyor. Şu aşamada sektöre yönelik haber akışı ve bugünkü ECB kararı yakından izlenecekken, kırılganlığın ve ABD'de dünkü verilerin etkisi sürebilir ve Ons Altın dirençli bir görüntü sergileyebilir. Teknik seviyelere bakıldığında, aşağıda 1.900 ve 1.886 sıralı destekler olarak izlenebilir. Olası yükselişlerde ise 1.938 - 1.949 ve 1.960 sıralı dirençler konumunda


Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Boeing, 2023 yılı Ticari Uçak Finansmanı Pazar Görünümü'nü (CAFMO) yayınlandı. Rapor, toparlanmanın bu yıl da devam edeceğine, uçak finansörleri ve yatırımcılardan gelen talebin artacağına işaret ediyor.
Boeing Müşteri Finansmanı Başkan Yardımcısı Rich Hammond, "Üretim ve teslimat artışları, belirli bölgesel pazarların yeniden açılmasıyla birlikte, uçak finansmanı ihtiyacının bu yıl salgın öncesi seviyelere yaklaşmasını öngörüyoruz. Uçak seyahatinde toparlanmaya yönelik olumlu trend, havacılık sektörünün sağlam temellere dayandığını, uçak finansörleri ve yatırımcıların iyi konumlandığını tekrar teyit ediyor." dedi.
Boeing, uçak finansman trendlerini yıllık bazda incelediği CAFMO raporunda, kısa vadeli pazar dinamiklerinin yanı sıra yeni ticari uçak teslimatları için finansman kaynaklarını değerlendiriyor.
Rapora ilişkin tanıtıcı video ve sunumla birlikte bölgesel finansman verilerine www.boeing.com/CAFMO adresinden ulaşabilirsiniz.
Raporda öne çıkan değerlendirmeler aşağıdaki gibidir:
" Müşterilerin operasyonlarında gösterdikleri güçlü performans ve borç azaltmaya yönelik girişimleriyle birlikte, Boeing uçaklarının çoğunun finansmanı geçtiğimiz yıl nakit olarak gerçekleşti.
" Teslimat finansmanında nakit fonlamanın önemli bir rol oynamaya devam etmesi, sermaye piyasaları, banka borcu ve ihracat kredisi kullanımının genişlemesi bekleniyor.
" 2022 yılı sermaye piyasaları faaliyetleri, büyük bir artış gösteren bir önceki yıla göre düşük seyretti.
" İhracat kredi kuruluşları, 2022 yılında Boeing teslimatlarının yaklaşık yüzde 5'ini destekledi.
" Kiralayan destekli teslimatların istikrarını koruyacak, ancak diğer finansman kaynaklarıyla rekabet etmek durumunda kalabilir.
2022 yılı Mevcut Piyasa Görünümü, Boeing'in ticari uçaklar ve satış sonrası hizmetler pazarına yönelik 20 yıllık tahminlerini sunduğu ayrı bir rapor olup, küresel piyasanın Boeing'in 2020 yılında öngördüğü şekliyle toparlandığını işaret ediyor. Yurtiçi uçak seyahatlerine olan talep pek çok bölgede güçlü bir toparlanma kaydederken, uluslararası trafik, kısıtlamaların hafiflemesiyle 2023 ile 2024 yıllarında salgın öncesi seviyelere dönme yönünde momentum kazandı.

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) "6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremlerinin Ekonomik Etkisi" başlıklı araştırma notunu yayınladı:

Bu araştırma notunda 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin mevcut ve muhtemel ekonomik etkileri incelenmektedir. Yapıların hasar durumlarına göre yeniden yapım, güçlendirme ve tamirat maliyetlerine ek olarak altyapı sermaye stokunun yeniden yapımı ve tamiratı ve enkaz altında kalan eşya ve taşıt kaybı maliyetlerini hesaba katarak depremin yapı ve sermaye stoku üzerindeki etkisinin 66 ila 86 milyar dolar arasında olduğunu tahmin ediyoruz. Diğer taraftan bölgede yaşanan üretim kaybı, ulusal turizm sektöründeki olası gelir kaybı ve enkaz kaldırma ile ilgili faaliyetlerin ulusal gelir üzerindeki akım etkisini de eklediğimizde, depremlerin toplam maliyetinin 77 ila 105 milyar dolar aralığında gerçekleşeceği sonucuna ulaşıyoruz. GSYH'ye oran olarak yüzde 8,6 ila 11,6 arasında olacağını tahmin ettiğimiz ekonomik faturanın yüzde 80'ene yakın bölümünün devlet tarafından karşılanması beklenmektedir.

Depremlerin stok ve akım üzerinden ulusal ekonomik maliyetini hesapladıktan sonra ekonomik büyüme üzerindeki etkisini ve ortaya çıkan faturanın büyük bir kısmını yüklenecek kamu kesiminin finansman ihtiyacını nasıl karşılayacağını ele alıyoruz. Yeniden inşa için yapılacak ek yatırım harcamalarının büyüme etkisinden depremin GSYH üzerindeki negatif akım etkisini çıkardığımız zaman 2023 yılı büyüme hızının 2,4 ila 2,6 yüzde puan arasında artacağını tahmin etmekteyiz. Depremin büyüme üzerindeki etkisinin tahmin ettiğimiz seviyelerde çıkabilmesinin gerekli koşulu yapılacak ek kamu harcamalarının ekonomiyi herhangi bir darboğaza sürüklemeden finanse edilebilmesidir. Eylül 2021'den bu yana uygulanan ve ülke ekonomisini daha kırılgan hale getiren para ve maliye politikası GSYH'nin yüzde 6'sına kadar çıkacak yıllık borçlanma gereksiniminin finanse edilmesini kesinlikle zorlaştıracaktır. Rasyonel ekonomi politikaları uygulayacağını ilan eden muhalefetin iktidara gelmesi durumunda ise ilave dış borçlanmanın daha düşük maliyet ve vadelerde sağlanması, böylece yeniden inşa sürecinin herhangi bir ekonomik kriz ya da darboğaz yaşanmadan tamamlanması mümkün gözükmektedir.
Araştırmanın tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
https://betam.bahcesehir.edu.tr/2023/03/6-subat-2023-kahramanmaras-depremlerinin-ekonomik-etkisi/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
11 ilde yıkıma yol açan deprem felaketi sonrası Zorunlu Deprem Sigortası talepleri artış gösterdi. Çağrı merkezi verilerine göre deprem sonrası dönemde Zorunlu Deprem Sigortası taleplerinde yüzde 200’e varan oranda artış gerçekleştiğini belirten Enuygun Sigorta Genel Müdürü Çiğdem Özdoğan, deprem bölgesindeki hasar ödemeleri konusunda da bilgi verdi. Özdoğan “Deprem bölgesinde DASK hariç, konut, iş yeri sigortaları, kasko ve hayat sigortalarında toplam 40 milyar TL civarında bir hasar ödenmesi bekleniyor” dedi.
 
11 ili etkileyen deprem afeti sonrasında Zorunlu Deprem Sigortası talepleri arttı. Enuygun Sigorta Genel Müdürü Çiğdem Özdoğan, deprem sonrası Zorunlu Deprem Sigortası’na olan talepte bir önceki aya göre yüzde 200’e varan oranda artış olduğunu söyledi. Depremin etkili olduğu 11 ilde DASK hariç konut ve iş yeri sigortaları, kasko ve hayat sigortalarında toplam 40 milyar TL civarında bir hasar ödenmesi beklendiğini vurgulayan Özdoğan, Türkiye genelinde Zorunlu Deprem Sigortası yaptırma oranı hakkında da bilgiler verdi. Bu oranın yüzde 56 olduğunu ve bunun da 11,1 milyon konuta karşılık geldiğini ifade eden Özdoğan, 10 yıl önce yüzde 35 olan bu orandaki artışın sürmesinin beklendiğini belirtti.

ABD'de yaşanan banka iflasları sonrasında İsviçre bankası Credit Suisse'e yönelik artan endişeler dün Avrupa borsaları başta olmak üzere küresel bankacılık sistemi ve risk iştahı üzerinde baskı oluşturdu. Mali risklerin artış kaydettiği ve sektöre yönelik risklerin arttığı bir ortamda bugün ECB'nin faiz kararı ve vereceği mesajlar oldukça kritik olacaktır. Önümüzdeki süreçte bankacılık sektöründeki gelişmeler ve merkez bankalarının adımları fiyatlamaları şekillendirecektir.
Açıklanacak Önemli Ekonomik Veriler
o 16:15 ECB Faiz Kararı Önem: Yüksek
o 16:45 ECB Başkanı Lagarde Konuşması Önem: Yüksek
o 15:30 ABD -TÜFE/Çekirdek TÜFE Önem: Yüksek
Türkiye

Hazine ve Maliye Bakanlığı, şubat ayına ilişkin bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı. Merkezi yönetim bütçe dengesinde ocak ayında 32,2 milyar TL olarak gerçekleşen açık, deprem felaketinin yaşandığı Şubat'ta vergi gelirlerindeki düşüşle 170,6 milyar TL'ye yükseldi. Bu, 2006'ya kadar giden veride en yüksek aylık açık olarak kayda geçti. Yurt içinde bugün açıklanacak önemli veri akışı bulunmazken, gündeme dair gelişmeler takip edilebilir.

Euro Bölgesi

ABD'de başlayan ve Avrupa'ya sıçrayan bankacılık sektörüne ilişkin endişeler piyasalarda oynaklığı had safhaya çıkarırken, önemli merkez bankalarının atacağı adımlara yönelik beklentilerde de belirsizlik arttı. Dün, Credit Suisse bankasının en büyük ortağı Suudi Ulusal Bankası'nın sermaye artırımı yapmayacaklarını duyurmasıyla bankanın hisse senedi fiyatı yaklaşık yüzde 25 değer kaybetti. Bankanın hisse fiyatındaki sert düşüş Avrupa borsalarında piyasa geneline yayılırken, ECB'nin bugünkü toplantısına ilişkin beklentiler de söz konu endişelerle değişti. Buna göre, para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB'nin 50 baz puanlık faiz artışı ihtimali yüzde 14 seviyesine kadar gerilerken, bankanın faiz artırımlarına 25 baz puanla devam edeceği öngörülmeye başladı.

ABD

ABD tarafında dün açıklanan veriler de piyasaları sınırlı da olsa rahatlatırken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) atacağı adımlara ilişkin belirsizlikler öne çıkmaya devam ediyor. Buna göre, ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), şubatta aylık bazda yüzde 0,1 azalırken, yıllık bazda yüzde 4,6 artışla beklentilerin altında gerçekleşti. Ülkede perakende satışlar ise şubatta aylık bazda yüzde 0,4 azalarak öngörülerin altında kaldı. ABD'de Fed'in enflasyonla mücadele kapsamında attığı adımların etkisinin yavaş yavaş da olsa görülmesi piyasalarda risk algısının toparlanmasını sağlıyor. Para piyasalarında Fed'in yüzde 66 ihtimalle 25 baz puanlık faiz artışına gideceği fiyatlanmaya başlarken, yüzde 34 ihtimalle de bankanın gelecek hafta yapılacak toplantıda faiz artışlarına ara vereceği tahmin ediliyor."

 Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.gedik.com

                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), her ay farklı bir ilde düzenlediği yönetim kurulu toplantısını bu kez İstanbul’da gerçekleştirdi. Yerel zincirlerin gündeminde deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar, fiyat sabitleme ve kira artışları yer aldı. Federasyon Başkanı Ömer Düzgün; "Yerel işletmeler ve esnaf, yaşanan astronomik kira artışları nedeniyle her geçen gün daha fazla zorlanıyor. Şehir ve bölgeye göre kira artışları astronomik bir rakama ulaştı. Yerel işletmeciler yüzde 100'e varan oranlarda yapılan artışları karşılamakta güçlük çekiyor. Bu konuda bir sınırlama getirilmesi işletmecilere nefes aldıracak" dedi.

Türkiye genelindeki yerel zincirler arasında birlik ve beraberliği güçlendirmek, sektördeki gelişmeleri değerlendirmek için Türkiye Perakendeciler Federasyonu önderliğinde her ay farklı bir ilde gerçekleştirilen toplantıların yenisi İstanbul’da düzenlendi. Yerel zincirlerin gündeminde deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar, fiyat sabitleme ve kira artışları yer aldı.

Deprem bölgesindeki ihtiyaçları tespit etmek ve geleceğe yönelik alınması gereken önlemler için ziyaretlerinin devam ettiğini belirten TPF Başkanı Ömer Düzgün; "Vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamak için yetkili mercilerin yönlendirmesiyle desteklerimizi sürdürüyoruz. Ramazan ayına sayılı günler kala, bakanlığımızın yönlendirmesiyle önümüzdeki günlerde 5 bin kişilik iftar çadırları kuracağız. Diğer taraftan karışık gıda kolilerimizin bölgeye gönderimi devam ediyor. Federasyonumuz, derneklerimiz ve yerel zincir market üyelerimizle birlikte ülkemizin ve vatandaşlarımızın yanında olmayı sürdüreceğiz" açıklamasını yaptı.

Market raflarında yer alan ürünlerdeki fiyat artışına yönelik yerel zincirlerin yürüttüğü çalışmalara da değinen Düzgün; "14 perakendeci derneğimizin koordinasyonuyla yerel işletmelerimiz 81 ilde aldıkları kararlar doğrultusunda her gün yüzlerce farklı üründe indirim yapmaya devam ediyor. Diğer taraftan üretici ve tedarikçilerimiz ile görüşüyoruz, fiyat sabitleme konusunda katkı sunmalarını istiyoruz" dedi.

Toplantıda yerel zincirlerin ve esnafın şehir ve bölgeye göre yüzde 100'e varan kira artış oranları karşısında zorlandığını belirten Ömer Düzgün; "Market demirbaşları, tadilat, tasarım, tanıtım çalışmaları başta olmak üzere önemli bir yatırım gerçekleştiren yerel işletmeler ve esnaf, yaşanan astronomik kira artışları nedeniyle her geçen gün daha fazla zorlanıyor. Birkaç ay önce yüzde 70'lere ulaşan artış rakamlarını konuşurken, bugünlerde bu oran bazı şehir ve semtlerde yüzde 100'e ulaşmış durumda. Önerilen kira zammını yapamayacağını belirten işletmeciye ise mülk sahibi çıkması yönünde baskı yapıyor. Marketin işletilmesi için yıllarca yatırım yapan işletme sahibi, başka bir yere taşınma daha büyük maliyet oluşturacağı için yapılan kira zammını kabul etmek zorunda kalıyor. Elektrik, doğal gaz, kira başta olmak üzere artan maliyetleri yüzünden işletmeler ayakta durmakta zorlanıyor” açıklamasını yaptı.

Yerel işletmecilerin önümüzdeki süreçte iş yeri kiralarındaki artışı kaldıramayacağını belirten Düzgün; "Dükkan kiralarındaki artışın önüne geçilmesi için destek bekliyoruz. Dükkan ve iş yeri kiralarının artış oranına bir sınırlandırma getirilmesi, sabitleme yapılması, işletmecilere nefes aldıracak" dedi.

Bloomberg HT Tüketici Güven Endeksi ön sonuçlarına ilişkin bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan açıklama aşağıda bulunuyor:

Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi Mart'ta yüzde 0,39 düşerek 64,42 seviyesine geriledi.
Mart ayına ilişkin öncü tüketici göstergesinde sınırlı geri çekilme kaydedildi.

Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 0,39 düşerek 64,42 değerini aldı.

Endeksin detaylarına bakıldığında tüketicinin mevcut durum algısı ve geleceğe ilişkin beklentilerinde kısmi gerilemeler gözlenirken tüketim eğiliminde artış izlendi.

Tüketici algısında ana belirleyici faktör yine yaşanan büyük deprem olarak öne çıktı.

Şubat ayı endeksi sınırlı sayıda örneklemle gerçekleştirilmiş ve gerileme göstermişti.

Mart ayı endeksi gerilemenin bir miktar daha devam ettiğine işaret etti.

Bununla birlikte, depremin yarattığı ruh hali ile sert düşüş gösteren tüketim eğiliminde bir miktar toparlama izlendi.

Bu çerçevede Bloomberg HT Tüketici Beklenti Endeksi yüzde 0,99 gerileme göstererek 70,51 değerini aldı.


Buna karşın, başta otomobil ve konut olmak üzere dayanıklı tüketim mallarına yönelik tüketim eğilimini gösteren Bloomberg HT Tüketim Eğilimi Endeksi yüzde 29,63 artışla 56,17 oldu.

Deprem öncesine göre hâlâ düşük kalmakla birlikte, tüketicinin mevcut enflasyon ve döviz kurlarının seyrini dikkate alarak tüketim eğilimini tekrar yukarı çektiği görüldü.

JPMorgan Chase tarafından yapılan değerlendirmeye göre, Fed'in uygulamaya koyduğu acil kredi programı ABD bankacılık sistemine 2 trilyon dolara varan fon enjekte edebilir ve likidite krizini hafifletebilir.
Nikolaos Panigirtzoğlou liderliğindeki JPMorgan stratejistleri dün yayınladıkları yatırımcı notunda, "Fed'in Banka Dönemsel Fonlama Programı'nın kullanımının büyük olması muhtemel.

En büyük bankaların başvurmalarının mümkün olmadığı bu programın maksimim kullanımının 2 trilyon dolara yakın olacağı öngörülüyor.

Bu, 5 büyük ABD bankacı dışındaki bankaların tuttukları tahvil miktarına eşit" denildi. Notta, ABD bankacılık sisteminde 3 trilyon dalar tutarında rezerv bulunduğu ve bunun büyük kısmı en büyük bankaların elinde olduğu da belirtildi.

  bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.bloomberght.com/jpmorgan-fed-in-verdigi-krediler-2-trilyon-dolar-likidite-saglayacak-2327038