Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) Aralık ayı doğal gaz Piyasası Sektör Raporunu yayınlandı:
Raporda şu bilgiler yer alıyor:
2021 Aralık | 2022 Aralık | ||||
---|---|---|---|---|---|
Sektör | Miktar | Pay(%) | Miktar | Pay(%) | Değişim (%) |
Dönüşüm/Çevrim Sektörü | 1.657,30 | 26,67 | 1.311,82 | 25,05 | -20,85 |
Enerji Sektörü | 156,98 | 2,53 | 93,75 | 1,79 | -40,28 |
Ulaşım Sektörü | 10,72 | 0,17 | 9,70 | 0,19 | -9,50 |
Sanayi Sektörü | 1.418,60 | 22,83 | 1.058,52 | 20,21 | -25,38 |
Hizmet Sektörü | 684,54 | 11,02 | 678,12 | 12,95 | -0,94 |
Diğer Sektörler | 13,78 | 0,22 | 14,90 | 0,28 | 8,14 |
Konut | 2.270,81 | 36,55 | 2.070,42 | 39,53 | -8,82 |
Kayıplar | 0,37 | 0,01 | 0,13 | 0,00 | -64,11 |
Genel Toplam | 6.213,11 | 100 | 5.237,38 | 100 | -15,70 |
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Asrın felaketi olarak tanımlanan ve 11 ili doğrudan etkileyen depremler sonrası en çok zarar gören illerimizden Hatay’da felaketin yaralarını sarmak için sürdürülen çalışmalar hızla devam ediyor. İGA da bölgede 350 konteynerlik kent kurulumunu tamamlamak için yoğun bir şekilde çalışırken; yaklaşık 2 bin 100 afetzedeyi 8 Mart itibarıyla ağırlamaya başlamayı hedefliyor.
Türkiye, son yüzyılın en büyük felaketi olarak adlandırılan ve 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını sarmaya çalışırken; İGA, depremin en çok etkilediği illerden olan Hatay’da evsiz kalan afetzedelerin barınması için bir konteyner kent kurmak üzere geçtiğimiz hafta harekete geçmişti.
Hatay İl Jandarma Komutanlığı’nın yanında yer alan ve Hatay Valiliği tarafından İGA’ya tahsis edilen 30 dönümlük arazi üzerinde kurulacak 350 konteynerlik kentin, 350 aileye yuva olması planlanıyor. Tüm kurulum ve donanımını İGA’nın üstlendiği; inşaatına 13 Şubat tarihinde başlanan kent, 8 Mart itibarıyla depremzedeleri ağırlamaya hazırlanıyor. Çalışmaların büyük bir hızla sürdüğü konteyner kentte 89 personel ve 34 iş makinesi 7/24 vardiyalı olarak görev yapıyor.
İstanbul’dan sevkiyatı 20-26 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen 21 metrekarelik konteynerlerin her birisinde mobilya, duş, tuvalet ve mutfak tezgâhı mevcutken; her bir konteyner 5-6 kişilik bir ailenin geçici barınma ihtiyacını karşılayabiliyor. Kentte ayrıca yemekhane, mutfak, çamaşırhane, çocuk oyun alanı ve mescit gibi alanlarda yer alıyor.
“İGA İstanbul Havalimanı, olası İstanbul depremine de hazır...”
Bilindiği üzere; son yüzyılda yaşanmış en sarsıcı depremlerin ardından gözler de muhtemel İstanbul depremine çevrilmiş ve konu tartışılmaya başlanmıştı. Bu doğrultuda; Türkiye’nin en büyük altyapı projesi olan İGA İstanbul Havalimanı için de farklı mecralarda kimi değerlendirmeler yapıldı. İGA İstanbul Havalimanı Planlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı Polat’ın verdiği bilgiler; havalimanının inşa edildiği zeminin güçlendirildiği ve tüm tasarım süreçlerinin depreme uygun gerçekleştirildiği yönünde.
İstanbul’da beklenen olası deprem senaryolarının İstanbul Havalimanı’nda planlanan tüm tesis ve yapılara muhtemel etkileri, 2015 yılındaki tasarım aşamalarında dikkate alındı. Bu amaçla Mayıs 2015 tarihli İstanbul Havalimanı Sismik Tehlike Raporu hazırlatan İGA, bu süreçte Boğaziçi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Ana Bilim Dalı Onursal Profesörü Mustafa Erdik, Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Türkkan ve Özyeğin Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Kurucu Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Ansal öncülüğünde, ulusal ve uluslararası bir ekip ile birlikte çalıştı. Söz konusu raporda, deprem tehlikesi için kaynak faylarda oluşabilecek herhangi bir depremin muhtemel etkilerinin belirlenmesi amacı ile sahaya özgü sismik tehlike değerlendirmesi yapıldı; zemin ve binaların tasarımlarında kullanılacak deprem yükleri İstanbul Havalimanı özelinde tespit edildi.
İGA İstanbul Havalimanı Planlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Polat, 475 yıllık tekerrür süreli DD2* depremi etkisinde İGA İstanbul Havalimanı’nın kesintisiz hizmet verme prensibi ile tasarım ve inşaatının tamamlandığını söyledi. “Kriterimiz, İGA İstanbul Havalimanı’nın beklenen İstanbul depremi sonrasında hiç hasar görmemesi ve kesintisiz kullanım prensibinin işlemesi üzerine kuruldu. Beklenen İstanbul depreminin meydana gelmesi halinde, terminal, hava trafik kule, enerji merkezi, ARFF istasyonları dahil tüm binalarımız ve hava tarafı Pist-Apron-Taksiyolları’nda, operasyonların aksamayacağı şekilde, deprem modellemelerimiz çerçevesinde, tasarım ve inşaat çalışmalarımızı gerçekleştirdik” diyen Polat; havalimanı yapılmadan önceki jeolojik yapının değiştirildiğini ve olası deprem yükleri dahil havalimanı operasyonlarına uygun hale getirildiğinin altını çizdi.
(*) DD2: DD2 Deprem Yer Hareketi, spektral büyüklüklerin 50 yılda aşılma olasılığının yüzde 10 ve buna karşı gelen tekrarlanma periyodunun 475 yıl olduğu seyrek deprem yer hareketini nitelemektedir. Bu deprem yer hareketi, standart tasarım deprem yer hareketi olarak da adlandırılmaktadır.
Borsa İstanbul: Borsa İstanbul geride bıraktığımız haftada net bir yön
tayin etmekte belirgin şekilde zorlanarak haftayı anlamlı bir değişim
göstermeden kapattı. Sıklıkla vurguladığımız gibi endekste sırasıyla
5200, 5400 ve 5500 aşılmadıkça kısa vadeli görünümün anlamlı
şekilde değişeceğini düşünmüyoruz. Yurt dışındaki bozulmanın ise
şimdilik ciddi bir baskıya yol açmasa da risk yarattığını söyleyebiliriz.
Diğer taraftan dördüncü çeyrek bilançoları bu hafta yoğunluk
kazanacak. Endeks ağırlığı yüksek olan şirketlerden THYAO, SAHOL,
PETKM, ASELS ve KOZAL sonuçlarını açıklayacaklar. Öte yandan MSCI
Endeksi değişiklikleri ise 28 Şubat kapanışından itibaren geçerli
olacak. Hatırlanacağı gibi MSCI 9 Şubat’ta Global Standart Endeksi'ne
KOZA ve PGSUS'u eklemişti.
ÜNLÜ Menkul
unlumenkul.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Borsada Yönsüzlük
Borsa BIST100 endeksi Felaket’in ardından açıldığı hafta %11.57 yükselirken, bu yükselişinin ardından geçen hafta neredeyse yatay bir seyirle haftayı tamamladı. BES düzenlemesi ile devlet katkısı paylarının hisse senedinde artırılması için verilen süre 10 gündü ve bu geçişin yarattığı pozitif etkinin artık kalmadığını söylemek mümkün. Şirketlerin hisse geri alımlarının hisse senedi piyasasında destekleyici etkisi ise halen sürüyor.
Geçtiğimiz hafta BIST100 endeksinde 5200 seviyesindeki 50 günlük ortalamada kar satışlarının etkili olmaya başladığını izledik. Bu seviyelerde endeks zorlanıyor. Ancak aşağı yönde satışlarında hızlanmadığını da görmekteyiz. Adeta 5000 ile 5200 arasında dar bir aralıkta sıkıştı. Türkiye’de önemli bir felaket yaşandı ve halen piyasalarda dahil olmak üzere ülkenin tüm organları bu şoku atlatmaya çalışıyor diyebiliriz.
Kısa vadede endekste bir yön tayin etmek zor. Bir süre daha bu yönsüz dalgalanma devam edebilir. 5200 seviyesinin üzerine yerleşmesi Endekste bir güçlenmenin başladığını gösterecektir. Aşağı tarafta ise 4950 kısa vadede ilk destek noktamız olacak. Bu seviyenin altına düşmesi durumunda satışlar güçlenebilir. Kısacası kısa vadede endeks hangi yöne kırılma yaparsa o tarafa doğru sert bir hareket izleyeceğiz.
Borsa da Uzun Vadeli Beklentiler ve Sektörler
Uzun vadede ise Türkiye ekonomisinin 2022 yılını %5.2 büyüme ile kapatması, 2023 yılını ise %3 büyüme ile kapatması bekleniyor. Deprem felaketinin ardından Ekonomistlerin yorumlarına bakıldığında, büyümeye 0.5 puan aşağı yönde etki yapması bekleniyor. Şunu söylemek mümkün, %2.5-3 büyüyen bir ekonomide uzun vadede öne çıkan Şirketler her zaman olacaktır. Diğer yandan Türkiye ekonomisi her zaman beklenmedik esneklikleri ile öne çıkmıştır. Yılın ortalamalarına doğru büyüme beklentileri pozitif yönde bile değişebilir.
ABD ve Avrupa ekonomilerine bakıldığında 2023 yılında büyümenin ağırlıklı olarak iç tüketim ve devlet harcamalarından geleceğini söylemek mümkün. İhracatın katkısı sınırlı kalacak görünüyor. Bu bize perakende, otomotiv, otomotiv yan sanayi beyaz eşya, mobilya, çimento, denir çelik, seramik, turizm, sağlık sektörü gibi sektörleri işaret edebilir. Enerji fiyatlarının halen yüksek seyretmesi enerji şirketlerinin yine gündemde olmasını sağlayabilir. Elbette tüm şirketlerde maliyetlerdeki artışın etkilerini açıklanan bilançolardan görmekteyiz. Maliyetlerin karlılıklar üzerindeki etkileri ilerleyen süreçte hisse bazlı seçiciliğin artmasına neden olacak.
ABD Piyasaları Moralleri Bozdu
Tuncay Turşucu Araştırma ve Danışmanlık A.Ş.
[email protected]
www.tuncaytursucu.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Haftanın piyasalar açısından en önemli verisi olan ABD PCE enflasyonu aylık bazda %0,2’den %0,6’ya; yıllık bazda ise %5,3’ten %5,4’e yükseldi; %4.6’dan %4.3’e gerilemesi beklenen çekirdek PCE enflasyonu ise %4.7 olarak gerçekleşti. Beklenenin çok üzerinde gelen enflasyon verisinde hizmet enflasyonundaki artış etkili oldu. Veri ile birlikte ABD 10 yıllık tahvil faizi %4.0’e yaklaşırken DXY 105.0’in üzerine çıktı. Enflasyonda artış belirtilerinin artması Fed’in daha uzun süre ve hatta daha yüksek montanlı artışlarla parasal sıkılaştırmaya devam etmesine neden olacaktır.
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Geride bıraktığımız haftada yurt içinde TCMB faiz kararı ön plana çıkarken, küresel piyasalarda Almanya ve Euro Bölgesi enflasyonu ile Almanya ve ABD büyüme verilerinin yanı sıra ABD Merkez Bankası (Fed), 31 Ocak-1 Şubat tarihli FOMC toplantı tutanaklarını takip edildi. Euro Bölgesi’nde tüketici fiyat endeksi Ocak ayında aylık %0,2 azalırken, yıllık enflasyon %8,6 oldu. Almanya’da ise tüketici fiyat endeksi aylık %1 artarken, yıllık enflasyon %8,7 olarak gerçekleşti. Almanya ekonomisi 2022 sonunda sermaye yatırımı ve özel tüketimdeki düşüşün etkisiyle beklentilerin üzerinde %0,4 küçüldü. ABD ekonomisi, 2022 yılının son çeyreğinde tüketici harcamalarının zayıflamasıyla beklentilerin altında %2,7 büyüdü. Fed’in 31 Ocak-1 Şubat 2023 tarihlerinde düzenlenen son toplantısına ilişkin tutanaklara göre katılımcılar, gelen verilerin enflasyonun %2'ye doğru devamlı bir düşüş eğiliminde olduğuna dair güven verene kadar kısıtlayıcı politikanın sürdürülmesi gerektiğini ve bunun biraz zaman alabileceğini belirtti. Fed tutanakları sonrası küresel piyasalarda karışık bir seyir izlendi. TCMB, dün gerçekleştirdiği Şubat ayı PPK toplantısında, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 50 baz puan indirerek %8,50 seviyesine çekti. Karar metninde, bu ölçülü indirim sonrası para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu ifadeleri yer aldı. Haftaya pozitif başlamasına rağmen hafta içinde 5.014-5.265 aralığında karışık bir seyir izleyen BİSt100 Endeksi, %0,63 kazançla 5.058,75 puandan haftayı tamamladı. 18,83’lü seviyelerden haftaya başlayan Dolar/TL hafta içinde 19,00 sınırını test ederken, haftanın ilk yarısında 20,45 sınırını aşan Euro/TL bugün 20,00 sınırının altına kadar gevşedi. Yurt dışı yerleşik yatırımcılar,10-17 Şubat 2023 haftasında reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 9,2 milyon dolar hisse senedi alımı, 38,7 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) satışı ve 0,3 milyon dolar Özel Sektör Tahvil satışı gerçekleştirdi. Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 1.546 milyon dolar azalarak 112.831 milyon dolara ve tüzel kişilerin döviz mevduatı 1.462 milyon dolar azalarak 77.689 milyon dolara geriledi. Türkiye dolar bazlı 5 yıllık CDS oranı 550 sınırının üzerine çıktı.
Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…
5,74x olan BİST100 cari F/K çarpanı 7,7x olan 5 yıllık ortalamasına göre %25,4 iskontolu. Türkiye özelinde 2018 ve 2019 yılında artan piyasa volatilitesinin azalmasıyla Borsa İstanbul son dönemde önemli bir ralli yaparak rekor tazelemesine rağmen koronavirüs ve petrol fiyatlarındaki hareketler nedeniyle uluslararası endekslere paralel şekilde 2017 yılından beri en düşük seviyelerini de gördü. Mevcut çarpandaki ıskontoya rağmen önümüzdeki dönem için belirsizliklerin artıyor olması BİST için aşağı yönlü riskleri artırabilir.
2019’da tamamı ikinci yarıda olmak üzere toplam 1.200 baz puan indirime giderek politika faizini %12,00 seviyesine indiren TCMB, 2020’deki ilk 5 toplantısında 375 baz puan indirimle haftalık repo faizini %8,25’e çekti. 24 Eylül 2020’de son iki yıldaki ilk faiz artırımını gerçekleştirdi ve politika faizini 200 baz puan artışla %10,25’e çekti. 22 Ekim’deki toplantısında ise haftalık repo faizini %10,25 seviyesinde sabit bıraktı. Naci Ağbal göreve geldikten sonra yapılan 19 Kasım toplantısında haftalık repo faizi 475 baz puan artışla %15,00’e yükseltilirken 24 Aralık toplantısında ise haftalık repo faizi 200 baz puan artışla %17 seviyesine yükseltildi. 2021 yılı Ocak ve Şubat ayı toplantılarında faizde değişikliğe gitmeyen TCMB, 18 Mart’taki toplantısında haftalık repo faizini 200 baz puan artırarak %19’a yükseltti. 6 Mayıs, 17 Haziran, 14 Temmuz ve 12 Ağustos PPK toplantılarında ise faiz oranında değişiklik yapmayarak %19’da sabit bıraktı. TCMB, politika faizini 23 Eylül’de 100, 21 Ekim’de 200, 18 Kasım ‘da 100 ve 16 Aralık toplantısında 100 baz puan indirerek %14 seviyesine çekti. TCMB, 2022 yılının ilk toplantısında ise faizi değiştirmeyerek %14 seviyesinde sabit bıraktı. TCMB, politika faizini 17 Şubat, 17 Mart, 14 Nisan, 26 Mayıs, 23 Haziran ve 21 Temmuz tarihli toplantılarında değişiklik yapmayarak %14 olarak sabit bıraktı. TCMB, 18 Ağustos’ta 100, 22 Eylül’de 100, 20 Ekim’de 150 ve 24 Kasım tarihli toplantısında 150 baz puan indirim yaparak politika faizini %9,00 seviyesine çekerken, 22 Aralık’taki 2022 yılının son toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %9,00 seviyesinde sabit bıraktı. TCMB, 19 Ocak’taki 2023 yılının ilk toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %9 seviyesinde tutarken 23 Şubat toplantısında 50 baz puan indirerek %8,50 seviyesine çekti.
Ocak ayında %6,65 artan TÜFE’nin Şubat 2023 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Şubat ayında %3,01, Mart ayında %2,70, 2023 yılı sonunda %35,76 ve 12 ay sonrasında %30,75 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2023 sonunda 22,84, 12 ay sonrasında ise 23,10 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2023 sonunda 30,6 milyar dolar, 2024 yılında ise 21,6 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2023 ve 2024’te sırasıyla %3,6 ve %4,5 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin cari ay sonunda %9,00, 3 ay sonrasında %9,00 ve 12 ay sonrasında ise %13,94 olması beklenmektedir.
BMD Araştırma
Bizim Menkul Değerler A.Ş.
bmd.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD'de Fed'in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı kişisel tüketim harcamaları enflasyonu (PCE) Ocak'ta beklentilerin üzerinde açıklandı. Buna göre manşet PCE yıllık bazda %5'ten %5,4'e, çekirdek PCE ise %4,4'ten %4,7 seviyesine yükseldi. Verilerin yükselmesi Fed'in sıkı para politikasının devamını destekler nitelikte görünüyor. Son dönemde işgücü piyasasına ait bazı verilerin enflasyonist baskı konusunda endişelere neden olduğunu ve bu durumun Fed'den faiz artırım beklentilerini artırdığını belirtelim. Fed Başkan Powell ve diğer bazı Fed üyeleri enflasyonda %2 olan uzun vadeli hedefe ulaşmak için para politikasının bir süre daha kısıtlayıcı kalması gerektiği ve henüz yeterince kısıtlayıcı politika seviyelerinde olmadığı yönünde görüş bildiriyor. Bu gelişmelere paralel son haftalarda doların küresel çapta güçlenme eğiliminde olduğunu ve bölge tahvil faizlerinin yükseldiğini belirtelim. Yurtdışı borsalarda genel risk alma iştahı zayıf. Öte yandan; BIST dengeye ulaşana kadar kendi iç dinamiklerimize bağlı olarak hareket edebilir. Dolayısıyla da bu dönemde yurtdışı borsaların seyrinin BIST üzerinde belirgin bir etkiye neden olmasını beklemeyiz.
"Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve çevre illeri etkileyen depremlerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar dileriz. Ülkemize geçmiş olsun."
BIST 100 Endeksi kısa vadeli sıkışma içerisindeki seyrini sürdürüyor. Endeksin haftaya yataya yakın bir başlangıç yapmasını bekliyoruz; gün içerisinde volatil seyir görülebilir. Endeksin ilk etapta 5000 desteğinin üzerinde kalması kısa vadeli görünümü açısından önemli. 5175 direncinin üzerinde 5265 hedef direncine doğru yönelim gösterebilir. 5000'in üzerinde mevcut trade pozisyonları korunabilir görüşündeyiz.
İçeride tahvil-bono faizleri karışık bir seyir izledi. ABD tahvil faizlerinde beklentilerin üzerinde gelen veriler sonrasında yukarı yönlü baskı artış gösterdi. Buna paralel küresel tahvil faiz haddinde yükseliş görebiliriz. Gösterge tahvil faizinde ve 10 yıllık tahvilde %11 destek seviyeleri olarak takip edilebilir. Türkiye'nin 5 yıllık CDS risk primi 572 seviyesine yükseldi.
EUR/USD, ABD'de açıklanan kişisel tüketim harcamaları enflasyon verileri ile 1,06-1,07 bandının altına yöneldi. Fed'in sıkı para politikasının devamına yönelik beklentilerin ağır basması ile dolar lehine görünüm korunuyor. Doların küresel çapta güçlenmesi ile paritede aşağı yönlü trendde kısa vadeli görünüm zayıf. 1,06 direnç haline geldi. 1,0520 ara, 1,0480 ise ana direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Dolar endeksinin yükselmesi gelişmekte olan ülke para birimlerine olumsuz yansıyor. Dolar kuru 18,85 desteğinin üzerinde yukarı yönlü baskı altında. Kurda 18,90 ise direnç olarak takip edilebilir.
Petrol fiyatları kısa vadeli destek seviyelerinden yukarı tepki gösterdi. Brent petrolde 79 dolar ana destek iken, 84 dolar ise direnç seviyesidir. ABD tahvil getirilerindeki yükseliş ile altın ons fiyatlarına olumsuz yansıyor. 1818 dolar desteğinin altını test eden altın onsta zayıf görünüm korunuyor. 1800 dolar ilk planda destek olarak takip edilebilir. 1818 dolar direncinin üzeri ise tepki açısından öne çıkıyor. Gram altında 1100 TL'nin altında 1090 TL kısa vadeli destek konumunda. 1113 TL ise direnç olarak izlenebilir.
BIST 100 Endeksi'nin kısa vadede 4713 desteğinin üzerinde kalması önemli. Ağırlıklı olarak tahvil-bono ile Eurobond yatırımı yaparak belli oranda hisse senedi riski almayı isteyen yatırımcılar ise bu dönemde değişken fonları tercih edebilir.
QNB Finansinvest
https://www.qnbfi.com/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ekonomim. internet sitesinde yayınlanan habere göre; Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK), 24 Şubat haftalık kapanış itibarıyla nezdinde kayden saklanan menkul kıymetlerin piyasa değerini, yatırımcı ve hesap sayılarını yayımlandı. Buna göre, 24 Şubat tarihi itibarıyla Borsa İstanbul'da yatırımcı sayısı 3 milyon 870 bin 740 olarak açıklandı. Son verinin yayımlandığı 3 Şubat ile biten haftada ise, Borsa İstanbul'daki yatırımcı sayısı 3 milyon 999 bin 226 olarak gerçekleşmişti. Buna göre, 3 haftada Borsa İstanbul'da yatırımcı sayısı 128 bin 486 azaldı.
24 Şubat itibarıyla hisse senetlerinin piyasa değeri 5,58 trilyon lira olarak açıklanırken; 3 Şubat ile biten haftada bu veri 5,5 trilyon lira olmuştu.
https://www.ekonomim.com/finans/haberler/borsada-yatirimci-sayisi-128-bin-azaldi-haberi-684268
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.