Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Haftaya pozitif başlayan ve açılış sonrasında 5074
seviyesine kadar yükselen BIST 100 endeksi gün
içinde dalgalı bir seyir izledi ve günü %0.68 değer
kaybı ile 4997.80 seviyesinden tamamladı.
Endekste yön konusunda belirsizliğin sürdüğünü
görüyoruz. Hisse bazlı hareketlerin daha ön
planda olduğu bu dönemde endekste volatilitenin
devamını bekliyor olacağız.
Bu nedenle özellikle kısa vadeli yatırım düşünen
veya gün içi trade yapan yatırımcılar açısından
zarar seviyelerinin yakın tutulmasının yararlı
olacağı düşünüyoruz.
Tepki denemeleri zayıf kalan endeksin teknik
göstergelerine baktığımızda kısa vadeli
göstergelerin tekrar güç kaybettiğini görüyoruz. Bu
nedenle bugün yaşanacak kapanışın, haftalık
bazda yönde belirleyici olacağını düşünüyoruz.
Güne hafif pozitif başlamasını beklediğimiz
endekste 4980 seviyesini ilk ara destek olarak
takip edeceğiz.
Bu desteğinin üzerinde kalınabilmesi gün içi tepki
hareketlerine güç kazandıracaktır.
Etkili olabilecek tepki yükselişlerde ise 5114
seviyesi ise ilk direnç noktası olarak takip
edilebilir.

 A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
 www.a1capital.com.tr
 

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Haruhiko Kuroda; halka güvenli bir
dijital ödeme sistemi sunmak için merkez bankası dijital para birimlerinin
(CBDC) diğer çeşitli para biçimleriyle bir arada var olması gerektiğini
söyledi.

 Finansal teknoloji konulu bir seminerde konuşan Kuroda, "CBDC'nin diğer
çeşitli para biçimleriyle bir arada var olmasını sağlamak ... ihtiyacımız
olan ve aslında gelecekte başaracağımız bir şeydir" dedi.

Bugün yayınlanan bir araştırmaya göre Çin, 2008 ve 2021 yılları arasında 22
gelişmekte olan ülkeyi kurtarmak için 240 milyar dolar harcadı ve son yıllarda
daha fazla ülkenin "Kuşak ve Yol" altyapısı inşa etmek için harcadıkları
kredileri geri ödemede mücadele etmesi nedeniyle bu miktar hızla arttı.

 Dünya Bankası, Harvard Kennedy School, AidData ve Kiel Institute for the
World Economy'den araştırmacıların raporuna göre, kurtarma kredisinin neredeyse
%80'i 2016 ile 2021 yılları arasında Arjantin, Moğolistan ve Pakistan gibi orta
gelirli ülkelere sağlandı.

 Çin, gelişmekte olan ülkelerde altyapı inşa etmek için yüz milyarlarca dolar
kredi verdi, ancak birçok proje beklenen finansal getirileri sağlayamadığı için
2016'dan bu yana kredimler yavaşladı.

 Eski bir Dünya Bankası baş ekonomisti ve çalışmanın yazarlarından biri olan
Carmen Reinhart, "Pekin nihayetinde kendi bankalarını kurtarmaya çalışıyor. Bu
nedenle uluslararası kurtarma kredisi gibi riskli bir işe girdi" dedi.

 Araştırmaya göre, Çin'in borç sıkıntısı içindeki ülkelere verdiği krediler,
yurtdışı borç verme portföyünün 2010'da %5'in altındayken, 2022'de %60'a
yükseldi.

 Arjantin 111,8 milyar dolarla en fazla miktarı alırken, onu 48,5 milyar dolarla
Pakistan ve 15,6 milyar dolarla Mısır izledi. Dokuz ülke 1 milyar dolardan az
para aldı.

JPMorgan Asset Management, ekonomi büyümeye döndüğünde daha iyi performans
gösterecek sektörleri ucuza biriktirme beklentisiyle ABD'de bir resesyon
durumunda yüksek getirili tahvillerin favorisi olduğunu belirtti.

 Lisa Coleman'ın yorumları, ekonomi için uzun zamandır korkulan sert iniş
sonunda gerçekleşirse, firmanın fonlarını nasıl kullanmayı planladığına dair
fikir veriyor. ABD bankası, geçen hafta portföylerindeki "küçük ayarlamaların"
bir parçası olarak elektrik dağıtım şirketlerinin tahvillerini satın aldı.

Belirsizlik turu
First Citizens BancShares , Silicon Valley Bank’ın tüm mevduatlarını,
kredilerini ve şubelerini satın alacağını duyurunca piyasaların yeşillendiğini
gördük. Anlaşmanın bir parçası olarak First Citizens, Silicon Valley Bank'ın 110
milyar dolarlık varlıklarını, 56 milyar dolarlık mevduatlarını ve 72 milyar dolarlık
kredilerini üstlenecek. FDIC, SVB'nin varlıklarının 72 milyar dolarlık satın alımının
16,5 milyar dolarlık bir indirimle geldiğini söyledi. First Citizens, anlaşma için
peşin nakit ödeme yapmayacak. Bunun yerine, FDIC'ye hissesinde 500 milyon
$'a kadar değer biçebilecek özkaynak takdir haklarını verecek. FDIC, bu hakları
27 Mart ile 14 Nisan arasında kullanabilecek. Ne kadar nakit alacağı, First
Citizens hisselerinin değerine bağlı olacak. First Citizens ayrıca şarta bağlı likidite
amaçları için FDIC'den bir kredi limiti alacak ve potansiyel kredi kayıplarından
korumak için ticari kredilerdeki bazı zararları paylaşmak üzere düzenleyici
kurumla bir anlaşma yapacak.
Üst düzey ABD bankacılık düzenleyicileri de dün yaptıkları açıklamada,
Kongre'ye genel finansal sistemin son banka iflaslarından sonra sağlam temeller
üzerinde durduğunu, ancak gelecekteki çöküşleri önlemek amacıyla politikalarını
kapsamlı bir şekilde gözden geçireceklerini, düzenleyicilerin tüm ABD banka
mevduatlarının güvende olmasını sağlamaya kararlı olduklarını açıkladılar.
Yaşadığımız süreç tam anlamıyla bir belirsizlik turu, muhtemelen bir
süre daha devam edecek. Çünkü; Piyasalar bir gün 25 baz puan, ertesi günlerde
50 baz puan faiz artırımı bekliyor. Bir iki gün içinde bu görünüm yılın ikinci
yarısında 50 baz puanlık indirime dönebiliyor. Bu da bize bu sürecin en az bir
veya iki çeyrek boyunca küresel piyasalar için oynaklığın devam edeceğine işaret
ediyor.
Asya piyasaları, Silicon Valley Bank'ın varlıklarını satın alma
anlaşmasının mali tablolarda bir rahatlama rallisine yol açması ve daha derin
sistemik stres korkularını yatıştırmasının ardından pozitif seyirde. MSCI'nin
Japonya dışındaki en geniş Asya-Pasifik hisse endeksi %0,3 ve ABD hisse
senedi vadeli işlemleri, S&P 500 e-minis %0,21 arttı.
Tam gelişmiş bir bankacılık krizine ilişkin korkuların en güvenli varlıklara
olan talebi azaltmasıyla, ABD doları Salı günü majör para birimleri karşısında
ikinci gününde de geriledi ve ve %0.14 düşerek 102.6'dan işlem görüyor. Dolar
endeksi, 8 Mart'ta üç ayın en yüksek seviyesi olan 105,88'e ulaşmış, ardından
geçen hafta risk duyarlılığının bankacılık manşetleriyle birlikte yükselip
azalmasıyla 101,91'e kadar düşmüştü. Bugün euro %0,13 güçlenerek 1,081
dolardan işlem görüyor.
ABD Hazine getirileri, bankacılık sektöründeki stresin kontrol altına
alınabileceğine dair iyimserlikle ve Hazine Bakanlığı'nın iki yıllık tahvil satışına
yönelik yumuşak talep görmesiyle yükseldi. Gösterge 10 yıllık getiriler %3,53'ye
, İki yıllık getiriler de %3,95'e yükseldi, gözler ABD Hazine'sinin bugün 43 milyar
dolarlık beş yıllık ve yarın 35 milyar dolarlık yedi yıllık tahvil satışlarında olacak.
Irak, Türkiye’ye karşı açtığı tahkim davasını kazanması ve Kürt Bölgesel
Yönetimi'nin petrol ihracatı durdurması petrol arzına ilişkin endişeleri artırırken
petrol fiyatları dün 3 dolardan fazla yükseldi .Çin'deki talebin toparlanmasına
ilişkin göstergelerde petrol fiyatlarına destek vermeye devam ediyor. Ayrıca
Çin'in ham petrol ithalatının 2023'te %6,2 artarak 540 milyon tona çıkması
bekleniyor.

 A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
 www.a1capital.com.tr
 

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

American Iron ve Steel Institute (AISI), ABD'de yerel ham çelik üretiminin
25 Mart'ta biten haftada 1 milyon 679 bin net ton ve kapasite kullanım
oranının % 75.1 olduğunu bildirdi.

 Geçen yılın aynı haftası itibariyle üretim 1 milyon 710 bin ton ve kapasite
kullanım oranı % 78.7 idi. Son haftaki üretim, bir yıl öncesine göre % 1.8
oranında bir düşüşü gösteriyor.

 25 Mart'ta biten haftanın üretimi, kapasite kullanım oranının % 75.4 ve
üretimin 1 milyon 686 bin ton olduğu bir önceki haftaya göre % 0.4 azaldı.

 25 Mart'ta biten hafta itibariyle yıllık toplam üretim geçen yılın aynı
dönemine göre % 4.5 azalarak 19 milyon 878 bin ton oldu. Kapasite kullanım
oranı da % 79.7'den % 74.1'e indi

JPMorgan Chase & Co.'dan Marko Kolanovic'e göre, bankacılık krizinin yarattığı
artan belirsizlik ve yükselen durgunluk oranları, ABD hisse senetleri
yatırımcılarının pozisyonlarını savunmada tutmaları neden oluşturuyor.

 Bankanın küresel piyasalar baş stratejisti müşterileri için yazdığı bir notta,
finansal istikrarla ilgili endişelerin ve ekonomik tahminlerdeki aşağı yönlü
revizyonların önümüzdeki aylarda hissiyatı daha da düşürmesinin beklendiği
konusunda uyardı.

 Kolanovic, "Bankacılık krizinin neden olduğu daha yüksek düzeydeki belirsizlik,
bizi iki nedenden dolayı savunma pozisyonunda tutuyor. İlk olarak, daha yüksek
belirsizlik, varlık fiyatlarına gömülü risk primleri üzerinde yukarı yönlü bir
baskı oluşturacak ve yatırımcılar arasında ihtiyati tasarruf ihtiyacını artıracaktır.
İkincisi, ekonomik tahminlerin piyasaları yakalamak için vites küçültmek için
uzun bir yolu var" dedi.

 Kolanovic ve stratejist ekibi, Hazine getirileri geçen yılın en yüksek seviyelerinden
geri çekilirken, teknoloji gibi düşük tahvil getirilerinden yararlanan sektörleri
destekliyor.

ekonomim. internet sitesinde yayınlanan habere göre; 11 ili vuran 6 Şubat depremleri sonrası tarım, imalat ve turizm sektörlerinde gerçekleşen hasarın boyutları gün yüzüne çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın raporuna göre, bölgede imalat sanayinin toplam hasarının 154 milyar 742 milyon TL olduğu tahmin edilirken, turizmde hasarın büyüklüğü yaklaşık 2,2 milyar TL olarak hesaplandı. Depremin vurduğu illerin en önemli geçim kaynağı olan tarımda ise tablo vahim. Tarım ve hayvancılıkta tespit edilen hasar 24,2 milyar TL olurken, sadece baraj ve göletlerdeki hasarın büyüklüğü 4,1 milyar TL olarak ölçüldü. Ağır hasarlı Malatya-Sultansuyu Barajı ile Osmaniye-Bahçe Arıklıkaş Göleti’nin yeniden yapılması gerekiyor, orta hasarlı 4 baraj ise güçlendirme işlemi yapılmadan faaliyete geçemeyecek.

Strateji ve Bütçe Başkanlığı, deprem bölgesindeki hasar tespitlerine yönelik yayımladığı raporda felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünün yaklaşık 2 trilyon TL olduğunu açıklamıştı. Raporun ayrıntısına bakıldığında afetin bölgedeki ekonomik sektörler üzerinde yarattığı yıkımın boyutunun oldukça yüksek olduğunu gözler önüne seriyor.

https://www.ekonomim.com/ekonomi/sanayicinin-afet-bilancosu-155-milyar-tl-haberi-688365