Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
TCMB'nin net uluslararası rezervleri 17 Mart itibarıyla itibarıyla, bir önceki
haftaya göre 1 milyar 336 milyon dolar düşüş ile 19 milyar 987.1 milyon dolar oldu.
Tarih | Net uluslararası rezerv (Bin TL) | Net uluslararası rezerv (Bin USD) |
---|---|---|
17.03.2023 | 379.267.225 | 19.987.100 |
10.03.2023 | 353.057.192 | 18.651.163 |
3.03.2023 | 390.262.226 | 20.684.911 |
24.02.2023 | 380.789.546 | 20.195.894 |
17.02.2023 | 402.962.120 | 21.397.733 |
10.02.2023 | 459.697.691 | 24.437.836 |
3.02.2023 | 509.093.998 | 27.092.005 |
27.01.2023 | 484.844.233 | 25.809.767 |
20.01.2023 | 501.578.843 | 26.716.389 |
13.01.2023 | 466.889.616 | 24.886.444 |
6.01.2023 | 455.489.463 | 24.307.420 |
30.12.2022 | 514.984.319 | 27.544.276 |
23.12.2022 | 497.410.081 | 26.667.636 |
16.12.2022 | 523.936.576 | 28.130.218 |
9.12.2022 | 498.205.852 | 26.756.203 |
2.12.2022 | 460.272.053 | 23.117.653 |
25.11.2022 | 362.915.053 | 19.504.116 |
18.11.2022 | 348.590.049 | 18.745.532 |
11.11.2022 | 338.707.322 | 18.230.359 |
4.11.2022 | 270.255.331 | 14.539.236 |
28.10.2022 | 249.925.107 | 13.445.508 |
21.10.2022 | 214.663.172 | 11.560.484 |
14.10.2022 | 261.478.205 | 14.084.016 |
7.10.2022 | 230.886.163 | 12.440.725 |
30.09.2022 | 179.900.087 | 9.722.332 |
23.09.2022 | 177.302.733 | 9.667.489 |
16.09.2022 | 220.556.539 | 12.090.125 |
9.09.2022 | 256.621.401 | 14.084.985 |
2.09.2022 | 256.039.621 | 14.083.200 |
26.08.2022 | 228.982.769 | 12.618.494 |
19.08.2022 | 249.441.908 | 13.881.945 |
12.08.2022 | 281.261.933 | 15.681.768 |
5.08.2022 | 211.824.218 | 11.810.661 |
29.07.2022 | 163.261.090 | 9.118.489 |
22.07.2022 | 118.105.414 | 6.699.799 |
14.07.2022 | 110.969.784 | 6.356.349 |
8.07.2022 | 104.817.759 | 6.072.836 |
1.07.2022 | 125.184.709 | 7.513.456 |
24.06.2022 | 130.637.471 | 7.530.839 |
17.06.2022 | 127.600.671 | 7.380.881 |
10.06.2022 | 140.203.341 | 8.152.067 |
3.06.2022 | 172.884.800 | 10.516.746 |
27.05.2022 | 199.511.076 | 12.204.079 |
20.05.2022 | 152.223.298 | 9.561.464 |
13.05.2022 | 176.993.543 | 11.528.571 |
6.05.2022 | 222.390.501 | 14.994.673 |
29.04.2022 | 251.397.070 | 17.009.504 |
22.04.2022 | 251.640.377 | 17.164.515 |
15.04.2022 | 279.134.724 | 19.127.594 |
8.04.2022 | 269.590.517 | 18.303.506 |
1.04.2022 | 240.064.785 | 16.401.116 |
25.03.2022 | 236.507.703 | 15.955.024 |
18.03.2022 | 252.309.328 | 17.199.351 |
11.03.2022 | 233.846.914 | 15.861.017 |
4.03.2022 | 256.100.561 | 18.147.715 |
25.02.2022 | 258.872.645 | 18.188.966 |
18.02.2022 | 269.382.905 | 19.806.838 |
11.02.2022 | 214.034.928 | 15.816.713 |
4.02.2022 | 221.360.237 | 16.331.366 |
28.01.2022 | 143.166.186 | 10.532.192 |
21.01.2022 | 124.609.539 | 9.269.405 |
14.01.2022 | 102.191.665 | 7.547.390 |
7.01.2022 | 108.359.039 | 7.947.008 |
31.12.2021 | 108.219.096 | 8.338.978 |
24.12.2021 | 98.788.523 | 8.627.216 |
17.12.2021 | 185.009.181 | 12.162.214 |
10.12.2021 | 291.007.933 | 21.174.685 |
TCMB: İç ve dış gelişmeler ışığında faiz sabit tutuldu…
Merkez Bankası beklentimize paralel bir şekilde %8,5 olan politika faizini değiştirmemiştir. Banka'nın içeride seçim safhasına giren bir ekonomi ve yurtdışında da finansal piyasa belirsizlikleri arasında bekle-gör şeklinde bir duruş benimsediğini ve mevcut seviyeyi koruduğunu gözlemliyoruz.
Politika metninden öne çıkan ayrıntılara bakacak olursak;
" Son dönemde açıklanan iktisadi faaliyet verileri beklenenden daha olumlu seviyelerde gelse de, jeopolitik riskler ve faiz artışlarının da etkisiyle gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişeleri devam etmekte ve finansal istikrarı tehdit eden koşulların ortaya çıktığı görülmektedir.
" Gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adımları ve iletişimlerindeki farklılaşma, ülkeler arasındaki farklı ekonomik görünüm nedeniyle devam etse de, swap anlaşmaları ve yeni likidite imkanları ile finansal istikrarı ön planda tutan eşgüdümlü adımlar atılmaktadır. Finansal piyasalar, merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracaklarına dair beklentileri yansıtıyor.
" Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı yüksek olmakla birlikte, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam ediyor.
" Sanayi üretimindeki ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların desteklenmesi deprem sonrası daha da önemli hale geldi.
Deprem sonrası ekonomik durumun desteklenmesi açısından Şubat ayında yarım puanlık bir indirim yapan Merkez Bankası'nın öncelik olarak büyüme orjinli politikalar tarafında kalacağını değerlendiriyoruz. Dış ticaret açığı çok yüksek olmakla birlikte zayıf kompozisyonlu dış talep, turizmin olumlu katkısına rağmen cari işlemler açığının yüksek seyretmesine neden olabilecektir. Yurtiçinde devam eden iç talep ise, enflasyonun yüksek faizlerin ise enflasyonun altında kaldığı bir dönemde bu etkiyi olumlu bir noktaya doğru çekmeyecektir. Gevşek bir politika düzleminde bu durumun döviz tarafında bir talep etkisine yol açma ihtimali olduğu gibi, hiçbir şekilde değerlendirilmeyen faiz artırımı nedeniyle döviz kuru etkisi geçişkenliği alternatif lira araçlarına devirli bir şekilde devam ettirilecek görünüyor.
Öte yandan, son dönemde enflasyonla mücadelede kur etkisini azaltan istikrarlı döviz kurunun sürdürülebilmesi için liranın alternatif araçlarla desteklenmesi ihtiyacı devam edecek. Bu nedenlerle KKM stokunun düşmeyeceği, bankaların daha çok TL mevduat tutması, menkul kıymet alım kuralları, arka kapı döviz müdahaleleri, liranın açığa satılmasını zorlaştıracak swap tedbirlerine yönelik düzenleme değişikliklerinin gerçekleşeceğini düşünüyoruz.
Yurtdışında son yaşanan finansal istikrar riskleri de politika açıklamasına dahil edildi. Fed, ECB ve SNB gibi Merkez bankaları bu ortamda önceden planlanmış faiz artırımlarına devam ettiler, buna karşılık gelecek patikası konusunda ise daha ucu açık bir mesaj vermeyi tercih ettiler. Yine de krizin değerlendirme aşamasında, bu alakalı üç büyük Merkez bankası enflasyonla mücadeleyi önceliklendirmeyi sürdürerek finansal istikrar risklerini sistemi tehdit eden bir kapsamda değerlendirmediler. Bankaların faiz artırımların yol açtığı varlık zararlarından değil, kötü risk yönetiminden dolayı battıkları tespiti şu aşamada ağır basmaktadır.
Enflasyon Baz Etkisi ile Düşüyor… Kaynak: TCMB, TÜİK, Dinamik Yatırım
Mevcut faiz/para politikası, %55,2'lik enflasyona rağmen %8,5'lik politika faizi çerçevesinde faiz oranlarının düşürüldüğü bir konseptte enflasyonu düşürmek için alışılmadık bir temele sahip. Önümüzdeki dönemde, küresel enerji krizinin yüksek baz etkileri, emtia fiyatlarındaki gerileme, baz etkisi, kredi erişiminin kısıtlanması, yönetilen fiyatlar üzerindeki kamu kontrolü gibi unsurlar nedeniyle enflasyondaki artış hızının düşmesi söz konusu olabilecektir. Ancak enflasyon öngörülen patikaya düşse bile TCMB'nin orta vadeli hedefi %5'in 8 katı olacak. Öte yandan seçim ekonomisinden kaynaklanan bütçe açıkları, erken emeklilik, asgari ücret, KGF ve deprem sonrası konut fiyatları gibi faktörlerin enflasyon etkisi hesaplanmalıdır.
Enflasyonun yıl ortasına kadar %40'a düşmesi muhtemeldir. Ancak bundan sonraki yolun tamamen para politikası gelişmelerine bağlı olacağını düşünüyoruz. Piyasa katılımcıları, önümüzdeki dönemde yeni ekonomik bakış açısı ile genel kabul görmüş ekonomi politikaları arasında bir ayrım bekleyecek ve gelecek döneme ilişkin tahminlerini bu değişken ve olasılıklara göre yönlendirmeye çalışacaklardır.
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
..
TCMB Para Politikası Kurulu'nun (PPK) faiz oranlarına ilişkin açıklaması asağıda bulunuyor:
Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri
Şahap Kavcıoğlu (Başkan), Taha Çakmak, Mustafa Duman, Elif Haykır Hobikoğlu, Emrah Şener.
Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,5 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.
Yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan veriler tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişeleri sürmekte, finansal istikrarı tehdit eden koşulların oluştuğu gözlenmektedir. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmekle birlikte, takas anlaşmaları ve yeni likidite imkânları ile finansal istikrarı öncelikleyen eşgüdümlü adımlar atılmaktadır. Finansal piyasalar, merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaktadır.
Asrın felaketi öncesindeki öncü göstergeler 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekteydi. Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir. Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte, orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı yüksek seyrederken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyet cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir.
Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlanmakla birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkileri yakından takip edilecektir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.
TCMB Para Politikası Kurulu'nun (PPK) kararları saat 14:00'te açıklanacak.
Matriks Haber Servisi'nin PPK toplantısına ilişkin beklenti anketine katılan
15 ekonomistin 9'u 8.50% seviyesinde bulunan politika faizinde değişiklik
beklemiyor.
TCMB'nin bu ay açıklanan Piyasa Katılımcıları Anketi'nde de bankanın politika
faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faizi oranına dair piyasa beklentilerinin medyanı
% 8.50 şeklindeydi.
Banka, Şubat ayı toplantısında politika faizinin % 9.0'dan % 8.5'a indirmişti.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin açıklaması aşağıda bulunuyor:
Salgının, savaşın, iklim, gıda ve enerji krizlerinin adeta kol kola girdiği; her geçen gün jeopolitik gerilimlerin küresel resesyon beklentilerini beslemeye devam ettiği bir süreçte Türkiye, bu küresel riskleri bertaraf etmenin yanı sıra yeni koşulların getirdiği yepyeni fırsatlara da odaklanmış durumdadır.
İşte Türkiye Ekonomi Modeli, küresel ekonomide dönüşümler yaşanırken, ülkemizi geleceğe yön veren ilk 10 ekonomiden biri haline getirmek; katma değerli üretim gücümüzü tahkim edip orta gelir tuzağını aşmak için doğru zamanda atılmış isabetli bir adımdır.
Türkiye Ekonomi Modeli, küresel ezberlerin bozulduğu bir süreçte, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ülkemizin yine ezberleri bozarak ve miadı dolmuş acı ilaçları bir kenara koyarak, Türkiye Yüzyılı vizyonumuza doğru çizdiği kendi rotasıdır.
Bu rotanın güzergahı yatırımdan geçiyor. Yepyeni iş ve istihdam fırsatlarından, yüksek teknolojili, katma değerli üretimden ve artan ihracattan geçiyor.
Bu rotanın güzergahı kapsayıcı, güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyümeden, cari fazla veren bir ekonomiden geçiyor.
Nitekim, uygulamaya başladığımız daha ilk yıldan itibaren modelin meyvelerini almaya başladık. Türkiye, çoklu krizlerin üst üste geldiği 2022 yılında dahi yüzde 5,6 büyüme kaydetmeyi başararak G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri olmuştur.
Üretim ve yeni istihdam alanlarının artması için büyük önem arz eden makine ve teçhizat yatırımlarındaki büyümeyi tam 13 çeyrekten bu yana kesintisiz sürdürüyoruz.
Uyguladığımız etkin politikalar sayesinde Türkiye, salgın sonrası dönemde güçlü toparlanma kabiliyeti gösteren ekonomilerden biri olmuştur. Yeni yatırımlarla birlikte üretim artışı istihdamda da ülkemizi yeni zirvelere taşımış, salgın dönemine göre 6,8 milyon insanımız istihdama katılırken bu yılın Ocak ayında 31,8 milyon kişiyle istihdamda tarihi yüksek seviye yakalanmıştır.
Yüksek büyüme performansımızın en önemli bileşenlerinden biri de tartışmasız üretim gücümüzdür. Teknoloji yoğun ve katma değerli üretime büyük önem veriyoruz. Nitekim sağladığımız desteklerle sanayi katma değerinin milli gelirdeki payı önemli artış kaydetmiş ve yüzde 27’ye ulaşmıştır.
İhracatçılarımızın küresel konjonktürü ve ülkemizin diplomatik gücünü avantaja dönüştürmesiyle ihracat rakamlarımızı da Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyelerine taşıdık. Türkiye, bugün 228 ülke ve bölgeye ihracat yapan, Şubat 2023 itibarıyla yıllık 254,8 milyar dolar ihracat gerçekleştiren bir konumdadır.
Turizmde de yeni rekorlara yönelmiş durumdayız. Ülkemizi 2022 yılında 51,4 milyon kişi ziyaret etmiş, 46,3 milyar dolar turizm geliri elde edilmiştir. Böylelikle turizmin altın yılı olan 2019 yılı performansı aşılmıştır. Turizmde elde ettiğimiz bu güçlü eğilimi uyguladığımız turizm çeşitlendirme faaliyetleriyle sürdürmeyi ve 2023 yıl sonunda 60 milyon ziyaretçi ile 56 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyoruz.
Ocak 2023’te yıllık cari işlemler dengesi uluslararası emtia fiyatlarındaki yüksek artışa bağlı olarak açık vermişse de altın ve enerji hariç cari işlemler dengesi iyileşme eğilimini sürdürmüş ve 51,7 milyar dolar fazlaya ulaşmıştır.
Ülkemizde yaşadığımız elim afetler sonrasında da Türkiye Yüzyılı vizyonumuzdan asla vazgeçmiyor, Türkiye Ekonomi Modelimizle ülkemizin kalkınması, insanımızın refah düzeyinin artırılması için kararlılıkla yol alıyoruz.
Daha önce Eylül ayında bir faiz indirimi öngören ABN Amro Research ekibi, ABD Merkez
Bankası'nın işgücü piyasası talebi ve enflasyondaki daha fazla esneklik nedeniyle
Aralık 2023'e kadar faiz oranlarını düşürmeye başlamayabileceğini düşünüyor.
Analistler, ABN'nin ABD merkez bankasının oran artışlarını durdurmadan önce Mayıs
ayında son bir kez faiz oranlarını 25 baz puan artırmasını beklediğini belirtti.
ABN Amro, "Enflasyonla ilgili son kötü haberler ve son günlerde finansal koşulların
önemli ölçüde gevşemeye devam etmesi göz önüne alındığında, şimdi Fed'in 25 baz
puanlık bir artış daha yapmasını ve federal fon oranını %5.00-5.25'e çekmesini
bekliyoruz" dedi.
Ekip, Fed faiz oranının 2025'in başlarında yaklaşık %2,5'lik nötr bir seviyeye
dönmesini bekliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kitle fonlama platformu fonbulucu Türkiye'yi kuşkonmaz ihracatında global bir oyuncu haline getirmek için geliştirdiği üretim projesinin ikincisi Sparga2'yi fonlamaya sundu. Sparga2 Tarım A.Ş. paylarının %70'inin arz edileceği fonlamada hedeflenen fon tutarı 39 milyon TL olarak açıklandı. Ek fonlama ve bedelsiz pay uygulamasının yapılmayacağı ve imtiyazlı payın söz konusu olmadığı kampanya toplamda sekiz gün olmak üzere 29 Mart'a kadar devam edecek. Kampanya sonucunda tesis süresinin bu yıl başlatılarak temettü ödemelerinde bir yıllık zaman kazanılması, 600 dekarlık alanda üretime geçişin hızlandırılması planlanıyor.
Sparga1 toplam 19,49 milyon TL fonlanmıştı
Kuşkonmaz üretim alanlarını kısa sürede 4 bin dekar seviyesine ulaştırmak amacıyla geliştirilen projenin ilki olan Sparga1 Eylül 2022'de fonbulucu'da kitle fonlama turunu çıkarak yayında kaldığı 10 günde %400 fonlanmıştı. 4 milyon TL talebe karşılık 16 milyon TL ön talep alan girişim, bu başarılı fonlamanın ardından şirketleşerek 16 milyon TL fon hedefiyle üretim amaçlı ikinci yatırım turuna çıkmıştı. 15 günlük ikinci kampanya süresince ilk tura katılan 1.868 yatırımcıdan 1.595'inin ikinci turda da projeyi desteklemesiyle 16 milyon TL'lik hedefinin %119 üzerine çıkaran girişim, bu performansla toplamda 19 milyon 49 bin TL tutarında fon toplamıştı. Kurulan Sparga1 Tarım A.Ş. aktarılan fon ile birlikte Mayıs 2023'te 412 dekar alanda üretim aşamasına geçmek üzere hızla çalışmalara başlamıştı.
Kampanya ikinci günde %75'in üzerinde talep aldı
Sürece ilişkin açıklama yapan Sparga2 Yönetim Kurulu Başkanı Osman Dağlı, "Sparga2'yi fonTAR yatırım modelinin ilk projesi olan Sparga1'in yakaladığı başarı ve ispatlanan sözleşmeli işletmecilik modeli ile 21 Mart günü fonlamaya sunduk. Kampanya, yayına alındığı ikinci günde %75'in üzerinde talep görerek çok kısa zamanda fonlanacağının sinyallerini verdi. Turun tamamlanmasının hemen ardından 600 dekarlık alanda üretim süreçlerini başlatacağız. İlk iki yıl tesis süremiz olacak ve üretimin temellerini atacağız. Üç yıl ilk hasadı alacağız ve yıl sonunda ilk temettü dağıtımını gerçekleştireceğiz. Dördünü yıldan itibaren hasat miktarımız artacak, temettü oranımız da yükselecek. Beşinci yıldan itibaren en yüksek verimli üretim kapasitesine ulaşacağız, temettü dağıtımını maksimize edeceğiz. Beşinci yıldan 12. yıla kadar geçen yedi yıllık dönemde ise maksimum temettü dağıtımı gerçekleştireceğiz. 12 yıllık yatırım, üretim ve satış sürecinin sonunda şirketimizi kapatarak tasfiye edeceğiz. Güçlü ihracat potansiyeliyle hem ülkemiz ekonomisine hem istihdama hem de paydaşlarımıza önemli artı değerler sağlayacak olan projemizle, üretim alanlarımızı arttırarak dışa bağımlı bu pazarda rahatlıkla söz sahibi olabileceğimize gönülden inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
"4 bin dekarlık hedefe günden güne yakınlaşılıyor"
Kampanyanın amaçları hakkında konuşan fonbulucu Kurucusu ve CEO'su Hakan Yıldız, "Kuşkonmaz tüketimi yurt dışında ve yurt içinde giderek artan bir eğilim gösterirken dünya çapında da üretim açığının olduğunu biliyoruz. Sparga, fonTAR fonunun ilk kıymetli projesi olmasının yanı sıra önümüzdeki günlerde gerçekleştirmeyi planladığımız yeni tarımsal projeler için de bize iyi bir yol gösterici oluyor. Kitle fonlaması yöntemiyle yapılan bu tarım projesiyle, projeye inanan yatırımcılar 4 bin dekarlık hedefine günden güne yaklaşıyor. Türkiye'nin lojistik avantajı bizi katma değeri yüksek tarım ürünlerinin pazarında rekabetçi bir üretici yapacak buna inanıyoruz. Yüksek getirili, sağlıklı ve potansiyeli bulunan bu ve benzeri ürünlerle üretim yaparak hep birlikte kazanacağımız sürdürülebilir bir model inşa etmeyi arzu ediyoruz" dedi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.