Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği Başkanı Serdar Ekiz lisanssız güneş santrali yatırımcılarının proje onay mevzuatından dolayı mağdur olduğunu belirterek yatırımcıların teşvik almakta ve finansman bulmakta zorlandığını ifade etti. Enerji Bakanlığı'na çağrıda bulunan Ekiz, acil olarak ilgili mevzuatta değişiklik yapılması gerektiğini vurguladı.


Lisanssız Güneş Enerjisi Santralleri sahiplerini aynı çatı altında buluşturan Güneş Enerjisi Yatırımcıları Derneği (GÜNEŞDER) Başkanı Serdar Ekiz, GES projelerinde imar onay sürecinin yaklaşık 8 ay sürdüğünü belirterek, Enerji Bakanlığı tarafından sene başında yayınlanan 'Elektrik Tesisleri Proje Yönetmeliği' kapsamındaki 'TesisYeri Uygunluk Belgesi' olarak istenen imar plan onay yazısından dolayı sürecin daha da uzamaya başladığını ifade etti. Daha önceki uygulamada proje onay aşamasında ilgili yerel idareden imar planı sürecinin devam ettiğine dair alınan yazıyla proje onayının yapıldığını belirten Ekiz, kabul aşamasında istenen imar onayı yazısının ilk aşamada istenmesinin projelerin tamamlanmasını 5 ile 8 ay geciktireceğini belirtti.
Zaten rekabet etmekte zorlanan tüketici-üreticilerin yaz dönemindeki güneşlenmeden yararlanmasının ülke menfaati açısından çok önemli olduğunu söyleyen Ekiz şöyle konuştu:

''Artan elektrik fiyatlarından kaynaklı ve maliyet artışlarından dolayı sanayicilerin EPDK'nın çıkardığı lisanssız elektrik yönetmeliği kapsamında 5.1.h maddesine göre kendi tüketimlerini karşılamak amacıyla arazilere güneş santralleri kurduğunu belirten Serdar Ekiz '2023 yılı yatırımın büyüklüğünün yaklaşık 7000 mWp / 5000 mWe olmasını bekliyoruz. Bu tesisler imar yönetmeliğine tabi olduğu için de çağrı mektubunu alan yatırımcılar imar planı sürecini proje onayıyla birlikte yürütmektedirler. Proje hazırlanması ve onayı ortalama 2 ay, imar planı süreci de yaklaşık 8 ay sürmekte.

Enerji İşleri Genel Müdürlüğü'nün 2023 kabul kriterlerinin tanımlı olduğu tesis yeri uygunluk belgesi kapsamında lisanssız GES projeleri için 'İmar planı yapmaya yetkili idareden tesisin kurulacağı alanın imar mevzuatına uygun olduğuna dair yazı alınır' ifadesinden dolayı ilgili yerel idareler plan onayını beklemek zorunda olup imar süreci - 1/5000 ve 1/1000onayı- tamamlanmadan böyle bir yazı verememekte. Bu da ilgili proje onayının yaklaşık 5 ile 8 ay beklemesi anlamına gelmekte. Proje onayı alınamadığı içinde yatırım teşvik belgesi alınamıyor. Yatırımcı, yatırım teşvik alamadığı için de finans ve tedarik sürecine başlayamıyor.

Oysa ki 2014 yılından bu yana uygulanan onay kriterleri belgesinde aynı bu ifade yazılmakta birlikte süreci hızlandırmak ve mağduriyeti gidermek açısından 'Tesis yerine ilişkin imar işlemlerinin devam ettiğini ancak sonuçlandırılamadığını belirten bir yazının ilgili yetkili idareden alınması durumunda tesis yeri uygunluk belgesinin geçici kabule kadar temin edilir' ifadesi bakanlık tarafından eklenmiş ve sürecin hızla yönetilmesi sağlamıştı.''

Rekabet gücüne zarar veriyor

Konu ile ilgili olarak Güneşder'e onlarca şikayet geldiğini ifade eden Serdar Ekiz '' Bazı proje onay yetkisine sahip dağıtım şirketlerinin yatırımcı adına bu inisiyatifi kullandığını da bilmekteyiz. Enerji maliyetlerindeki artıştan dolayı rekabet gücünü kaybeden özellikle ihracat yapan üreticilerimizin bu tesisleri acilen devreye alması ihtiyacı vardır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın bu konuya hassiyet göstereceğine ve özel sektörü rahatlatan iyileştirmeyi yapacağına yatırımcılarımız adına tamdır'' dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Programına aldığı girişimlerin teknoloji ortağı olan Vanora Ventures, tecrübeli ve geniş ekibi ile teknoloji girişimlerinin ihtiyacı olan yazılım geliştirme, tasarım, analiz, strateji, araştırma, geliştirme ve proje yönetimi gibi konularda hizmet vererek Avrupa'daki en büyük girişim stüdyosu olmayı hedefliyor. "VON" ve "GROVTH" programları ile girişimleri bünyesine katacak olan Vanora, teknoloji ortağı olmanın yanı sıra girişimlere finansal kaynak imkanı da sağlayacak.
"VON" programı ile fikir ve tohum aşamasındaki girişimler; ekip kurma, iş modeli geliştirme, gelir modeli oluşturma, ürünü hayata geçirme, MVP oluşturma, yazılım geliştirme, büyüme stratejilerinin oluşturulması ve yatırım imkanı gibi önemli noktalarda desteklenecek. Büyüme aşamasındaki girişimler için ise "GROVTH" programını duyuran Vanora Ventures, katılan girişimlerin teknoloji ortağı olmanın yanı sıra yatırım, büyüme, satış, pazarlama ve tüm dijital alanlarda girişimleri destekleyecek. Ayrıca bu programları tamamlayan girişimlere, finansman arayış süreçlerinde yatırım ekosistemindeki partnerleri aracılığıyla 50 Bin Dolar sermaye taahhüt edecek.
Deneyimli ekibi ile kaynakların en doğru şekilde kullanımı sağlayarak yalnızca girişimciler için değil aynı zamanda ölçeklenmiş büyük şirketler için de güvenilir bir partner olmayı hedefleyen Vanora Ventures, yeni girişimlerin yanı sıra Vigo, Obilet, Momento gibi büyük ölçekli girişimler ve global markaların yeni ürünleri için de bir hizmet sağlayıcısı konumundadır.
Vanora Ventures'ın Kurucu Ortakları Abdurrahman Beşinci ve Can Üzüm; "Vanora Ventures ile 10 yıl içerisinde 100'den fazla teknoloji girişimini portföyümüze katarak, hem yerli hem de yabancı sermayeler için geniş yelpazede bir teknoloji yatırım alanı oluşturmayı ve ekosisteme katkı sağlamayı amaçlıyoruz." dedi.
Vanora Ventures'a yatırım yapmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan TechOne VC Yönetici Ortağı Yiğit Arslan, "Günümüzde risk sermayesi yatırımcılarının girişim şirketlerine yalnızca nakdi kaynaklarla destek olduklarında yatırımlarından beklenen oranda geri dönüşler alamadıklarını gözlemlemekteyiz. Bu nedenle girişimcilere, ilk günden itibaren uçtan uca destek olacak yeni bakış açıları tartışılmaktadır. Girişimci ekiplere yazılım geliştirme yanında farklı katma değerler sunan Venture Studio yapılarının, erken aşama girişimlerin hayatta kalma oranlarında önemli farklılıklar yarattığı tüm dünyada kanıtlanmıştır. Vanora Ventures yatırımı, Türkiye'de ve yakın coğrafyalarda tohum öncesi ve tohum aşama yatırımlarda yüksek katma değer ve çarpanlar yakalanabileceğine olan inancımızın bir göstergesidir." dedi.
 
Vanora Ventures'ın imza attığı işlerin kendilerini heyecanlandırdığını ifade eden Yiğit Arslan, "Global ölçekteki Venture Studio yaklaşımını kendi ekosisteminde uygulayan Vanora Ventures ekibiyle çıktığımız bu yolda, fikir aşamasından itibaren ortaya çıkacak yeni girişimler için şimdiden heyecan duymaktayız. TechOne Venture Capital ekibi olarak, yönettiğimiz farklı fonların gücü ile hem portföy şirketlerine hem de yeni girişimlere başarı yolunda uçtan uca çözümler sunmak adına çeşitli adımlar atmaktayız. Yakın gelecekte çoklu coğrafyalarda fikir aşamasından erken aşamaya kadar hakim oyuncu olmayı planlıyoruz." dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Deloitte iş dünyasındaki liderlerin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konusundaki endişelerini ve harekete geçme seviyesini ölçmek amacıyla 24 ülkede 2 binden fazla üst yönetici ve CxO ile bir araştırma yaptı. 2023 CxO Sürdürülebilirlik Raporu’na göre şirketlerin üst yöneticileri, küresel belirsizlik ortamında iklim değişikliğini kuruluşları için en önemli öncelikleri olarak görüyor. Birçok CxO, iklim değişikliğini, inovasyon, yetenek için rekabet ve tedarik zinciri zorluklarıyla birlikte önlerindeki ilk üç sorun arasında değerlendiriyor. CxO'ların yüzde 75'i kuruluşlarının geçtiğimiz yıl sürdürülebilirlik yatırımlarını artırdığını, yüzde 20'si ise yatırımlarını ‘önemli ölçüde’ artırdığını belirtiyor.
Araştırmadan dikkat çeken başlıklar şöyle;
- Katılımcıların neredeyse tamamı iklim değişikliğinin sonuçlarının, geçen yıl içinde kuruluşlarını bir şekilde etkilediğini belirtiyor. CxO'ların yüzde 82'si iklim değişikliğinden kişisel olarak etkilendiğini ifade ediyor.
- Endişelere rağmen, liderlerin yüzde 78'i dünyanın iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için yeterli adımları atacağı konusunda iyimser ve yüzde 84'ü iklim değişikliği hedeflerine ulaşırken küresel ekonomik büyümenin de sağlanabileceği konusunda hemfikir.
- CxO'lar şirketlerini etkileyen en önemli sorun olarak ‘kaynak kıtlığı/kaynak maliyeti’ni gösteriyor (yüzde 46). Katılımcıların yüzde 45'i ‘iklim değişikliğiyle ilgili değişen tüketim kalıpları veya tercihleri’ ve yüzde 43'ü ‘emisyonların düzenlenmesini’ şirketlerini etkileyen diğer sorunlar olarak sıralıyor.
- Yöneticilerin üçte biri iklim değişikliğinin çalışanlarının fiziksel (yüzde 37) ve ruhsal (yüzde 32) sağlığını olumsuz etkilediğini belirtiyor.
- Araştırma, şirketlerin iklim değişikliği konusunda harekete geçmeleri için paydaş gruplarından yoğun bir baskı hissettiklerini ortaya koyuyor. CxO'ların yüzde 68'i, yönetim kurulu üyeleri ve yönetim, düzenleyici kurumlar ve hükümetler, tüketiciler ve müşteriler gibi gruplardan büyük ya da orta derecede baskı hissettiklerini belirtiyor. Şirketler, ayrıca, hissedarların ve yatırımcıların (yüzde 66), çalışanların (yüzde 64) ve toplumun da (yüzde 64) baskısını hissediyor.
Çalışan aktivizmi artıyor
- Üst yöneticilerin yarıdan fazlasına göre, çalışanların iklimle ilgili yarattığı baskı, şirketlerin sürdürülebilirlikle ilgili eylemlerini artırmasını sağlıyor. CxO'ların yüzde 65'i ise değişen düzenleyici ortamın, şirketlerin iklim konusunda daha fazla aksiyon almasını sağladığını belirtiyor.
- Şirketlere iklimle ilgili nasıl harekete geçtikleri sorulduğunda, yüzde 59’u daha sürdürülebilir malzemeler kullandığını, yüzde 59'u enerji kullanımı verimliliğini artırdığını, yüzde 50'si çalışanlarını iklim değişikliği konusunda eğittiğini ve yüzde 49'u da iklim dostu yeni ürün veya hizmetler geliştirdiğini söylüyor.
- Şirketler ayrıca iklim değişikliğine uyum çalışmalarını da hızlandırıyor. Yüzde 43'ü şirketlerini iklim değişikliğine daha dayanıklı hale getirmek için uygun değişiklikleri yapıyor; yüzde 40'ı aşırı hava risklerine karşı sigorta satın alıyor, yüzde 36'sı aşırı hava olaylarından etkilenen çalışanlara mali yardım sağlıyor.
Ölçüm ve maliyet engeli
- Belirli grupların iklim değişikliğini ele alma konusunda ne kadar ciddi olduğu sorulduğunda, CxO’ların sadece yüzde 29’u özel sektörün ‘çok ciddi’ olduğuna inandığını ifade ediyor. CxO’ların dörtte biri çevresel etkiyi ölçmenin zorluğunun ve sürdürülebilirlik çabalarının maliyetinin iklim eyleminin önündeki en önemli engeller olduğunu belirtiyor.
Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Murat Günaydın, iklim değişikliğinin, iş gündeminin kalıcı bir parçası olmaya devam edeceğini söyledi. Günaydın, “İklim değişikliğini ele alma ve karbondan arındırılmış bir ekonomiye doğru sorumlu bir yol paylaşma ihtiyacı konusunda iş dünyasında artan bir uyum var. Araştırma bize şunu gösteriyor; belirsizliğin, aksaklıkların ve birbiriyle yarışan zorlukların devam ettiği bir yılda iklim değişikliğinin yarattığı tehditler, ekonomik endişelerden sonra en önemli sorun olarak ikinci sırada yer aldı. CxO'ların çoğunluğu dünyanın, iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için yeterli adımları atacağı konusunda iyimserliğini koruyor ve harekete geçmekle ilgili aciliyet duygusuna katılıyor. İyi haber şu ki, 2023’teki ekonomik döngünün belirsizliğine rağmen üst yöneticiler, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği girişimlerine yatırım yapmaya kararlı. Araştırmanın sonuçları CxO’ların hem şirketlerinin hem de küresel ekonominin iklim hedeflerine ulaşırken ve sera gazı emisyonlarını azaltırken büyümeye devam edeceklerine inandıklarını gösteriyor” dedi.

Citigroup, Avrupa'nın bankacılık sektörüne dair tavsiyesini düşürerek, faiz
oranlarındaki hızlı artışların ekonomik aktivite ve banka kârları üzerinde daha
fazla baskı oluşturacağı uyarısında bulundu ve bölge genelini yansıtan hisse
senedi endeksinin yıl sonuna kadar mevcut seviyelere yakın kalmasını beklediğini
bildirdi.

 Wall Street aracı kurumu, Avrupa bankalarının tavsiyesini endeks üstü getiri'den
nötr'e indirdi ve muhtemelen devam eden para politikası sıkılaştırmasının küresel
bankacılık sektöründeki kargaşadan kaynaklanan endişeleri artırdığını söyledi.

 Beata M Manthey liderliğindeki hisse senedi stratejistleri hazırladıkları notta,
"Avrupa bankacılık sektörünün temelleri sağlıklı görünüyor. Ancak devam eden güven
krizi, bankaların risk iştahını sınırlayabilir ve kredi akışını azaltabilir" dedi.

 Citigroup, bunun yerine teknoloji hisselerini tercih ediyor ve sağlıklı nakit
dengesi ve çeşitli büyüme faktörlerini gerekçe göstereke sektöre ilişkin tavsiyesini
endeks üstü getiri seviyeye yükseltti.

 Citigroup, pan-Avrupa STOXX 600 endeksi için 2023 yıl sonu tahminini %5'ten fazla
azaltarak 445 puana indirdi. Bu, mevcut seviyelerden %0,4'lük bir düşüşü temsil
ediyor.

 Citi ayrıca İngiltere FTSE 100 endeksi tahminini %5 düşürdü ve endeksin yılı
mevcut seviyelerden %1'den daha az yüksek olan 7.600 puanda bitirmesini bekliyor.

Fed faiz kararından sonra düşüş gösteren Nasdaq, 12,801 direnç seviyesi altında işlem görmeye devam ediyor. Bu seviyenin altında 4 saatlik bar kapanışlarına devam ettiği müddetçe pozitif algı sınırlı kalabilir. Bu durumda ilk destek seviyemiz 12,424 olacaktır. Olası, 12,801 seviyesini aşması halinde 13,041 direncini takip ediyor olacağız.
Destek: 12,424 - 12,079 - 11,822
Direnç: 12,801 - 13,041 - 13,244


Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

 https://www.dinamikyatirim.com.tr/

***
Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

.

TCMB'nin bugün valörlü 2 hafta vadeli 900 milyon dolar tutarında döviz karşılığı TL swap ihalesine 482 milyon dolar teklif geldi. Gerçekleşen tutar 470 milyon dolar oldu.

İhalede swap puanı minimum 319.55, ortalama 319.66, maksimum 326.55 oldu. Swap puanı teklif ortalaması ise 319.43 olarak gerçekleşti.

Fed’den beklendiği gibi 25 baz puanlık faiz artırımı gelirken yayımlanan projeksiyon metninde ise ekstra 25 baz puanlık bir faiz artırımı daha bekleniyor. Projeksiyonlarda, Fed üyelerinin 2023 zirve faizi medyan tahmini %5,1 ile Aralık ayı tahminlerine göre değişmedi. 2024 için medyan projeksiyon ise %4,1’den %4,3’e yükseldi. Fed ayrıca bankacılık sisteminin kuvvetli olduğunun altını çizdi fakat enflasyonun da hala yüksek olduğunun vurguladı. Powell’ın konuşması ise verilere bağlı olarak ekstra faiz artırımının önünü açıyor. Özellikle borsalar tarafında Powell’ın şahin tonu aşağı yönlü fiyatlama getirse de dışarıdaki baskı sınırlı kalabilir. ABD tahvil faizlerindeki gevşemenin piyasaları desteklemesi beklenebilir.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen düzenleyici kuruluşların ABD bankacılık sistemine istikrar getirmek için tam kapsamlı bir mevduat sigortasını hayata geçirmeyi düşünmediğini belirtti. Bankalara sağlanan 250 bin dolar seviyesinde bulunan mevduat garantisinin artırılması için Kongre onayı gerekiyor. Yellen’ın açıklamaları yerel bankacılık hisselerinde satış baskısını hızlandırdı.

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Coinbase’e uyarıda bulundu. Bloomberg’in bildirdiğine göre, İki yıl önce SEC'in Coinbase'i ayrıntılı olarak incelediğini ve halka açılmasına onay verdiğini anımsatan CEO Armstrong, Wells Bildirimi olarak adlandırılan uyarının, olası icra davaları öncesinde gönderildiğine de dikkat çekti.

Wall Street Journal'ın haberine göre, UBS Group AG, Credit Suisse Group'un acil durum devralmasının bir parçası olarak, Credit’in 10 milyar dolar değerinde deniz taşımacılığı - nakliyata yönelik portföyünü muhtemelen küçültecek. Habere göre, denizcilik portföyünün yaklaşık yarısı, bankanın varlık yönetimi kolundaki mevduatlarını yeni gemileri finanse etmek için teminat olarak kullanan Yunan armatörlerden oluşuyor

  Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
  https://www.yf.com.tr/

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.