Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği'nin (UTİB), TechXtile İnovasyon Ligi 2022 finalist firmalarına yönelik düzenlediği 8 haftalık eğitim programı sona erdi. Ar-Ge Merkezleri Kapasite Geliştirme Desteği (mini-MBA Programı) başlığı altında gerçekleştirilen eğitim programında; bu yıl 9'uncusu düzenlenen TechXtile'da inovatif çalışmalarıyla ödül alan firmalara Program Koordinatörü Ufuk Batum tarafından eğitim verildi. Firmaların gruplara ayrılarak sunumlar gerçekleştirdikleri çevrimiçi toplantılarda, dijital çağda yeni nesil üretim metotları hakkında önemli bilgiler paylaşıldı.
"AMAÇ, SADECE ÜRETMEK OLMAMALI"
Bireylerde ve kurumlarda inovatif bilincin yeşertilmesini amaçladıklarını belirten UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, "İnovasyon Ligi eğitimlerimiz, tekstil sektörünün dünya pazarlarına katma değerli ve inovatif ürünleri sunmasına katkı sağladığı gibi firmalarımızın ihracat ivmesine katkı sağlıyor. Günümüz şartlarında tekstil firmalarının küresel arenada rekabetçi konuma ulaşması ve bu konumlarını sürdürmeleri için kullanabilecekleri en önemli araçlardan biri inovasyondur. Ancak işletmelerin amaçlarının sadece üretim olmadığı, üretim sürecinin iyileştirilmesi, verimli organizasyonların gerçekleştirilmesi ve üründen maksimum karın sağlanması için pazarlama süreçlerinin çok iyi planlanması da gerekmektedir. Bu açıdan düşünüldüğünde İnovasyon Ligi kapsamında yapılan bu eğitimler, Türk tekstil sektörünün inovasyon sorununun çözümüne katkı sağlayacaktır" dedi.
"DİJİTAL ÇAĞA UYGUN STRATEJİ GELİŞTİRİLMELİ"
TechXtile Program Koordinatörü Ufuk Batum da mini-MBA Programı'nda eğitim alan deneyimli katılımcıların üreterek geliştiklerini belirterek "Küreselleşme olgusunun hızla geliştiği günümüzde dijital çağa ayak uydurarak sisteme çevik ve hızlı adapte olan işletmeler, krizleri fırsata çevirme şansı yakalıyor. Rekabet ortamının her geçen gün arttığı tüm pazarlarda katma değerli üretim, işletmelerin diğerlerinin önüne geçmesini sağlıyor. Bu sebeple sektörü ve pazarı iyi analiz ederek, çağa ayak uyduran yeni stratejiler geliştirmeliyiz. İş evreni ve tüm tedarik zinciri düşünüldüğünde farklı işbirlikleri ve yeni modeller gerekiyor. Ar-Ge tarafına baktığımızda da, birkaç firmanın güç birliği göstermesi daha inovatif ve akılcı yaklaşımları ortaya koyabiliyor. Ülkemizde inovasyona dayalı ihracatın geliştirilmesi için girişimcilerin aktifleştirilmesi ve desteklenmesi gerekli" ifadelerini kullandı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

40 yılı aşkın tecrübeye sahip, enerjinin insana ve çevreye zarar vermeden, en verimli şekilde ve kesintisiz olarak kullanıma olanak sağlayan ürünleri tasarlayan, geliştiren ve üreten İnform, yeni nesil yüksek performanslı Piller Dinamik UPS'ler ile kullanıcısına yüksek verimlilik ve güvenilirlik sağlıyor.
Piller'in en yeni nesil UBV serisi Dinamik UPS'i gelişmiş kendi kendine hata bulma özelliği ile UB-V'nin birden fazla işletim ve tahmini bakım parametresini gerçek zamanlı olarak izlemesine olanak tanır. Bu tür kaynakları kullanarak üniteler, yıllık bakım zamanlarında herhangi bir kesintiye ihtiyaç duymadan belirli kurulumlarda yüksek güvenilirlikle çalışmaya devam eder. Bu özellik, çok yüksek bir işletim güvenilirliği ile birleştiğinde, UPS'in online kullanılabilirliğini önemli ölçüde arttırır ve UPS'e ömür boyu sahip olma maliyetini önemli ölçüde düşürür. UB-V serisi Dinamik UPS, kapladığı alan maliyetini azaltmasının yanısıra; kullanım kolaylığı, düşük işletim maliyeti ve yüksek güvenilirlik sunar.
Endüstriyel ortamlarda kullanıma uygun, tamamıyla yenilenmiş elektronik platformu ile PillerLINK™adı verilen benzersiz gerçek zamanlı Ethernet iletişim protokolünü kulllanan müşterilerimiz; bir UPS'ten beklenen her şeyi tek bir ünitede elde etmiş olacaktır. Alman mühendisliği ve üretimi olan UB-V serisi Dinamik UPS'ler; kullanıcısının sistemleri milyonlarca saat güvenilirlik alanı (yüksek MTBF), yüksek verimlilik (%98 seviyelerinde) ve yüksek performans ile buluşturarak sürdürülebilir bir dünyaya da katkı sağlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Legrand Grup Türkiye geleceğinde önemli rol alacak, misyon ve vizyonuna yeni ve farklı bakış açıları geliştirerek yön verecek, yükselme potansiyeline sahip genç, yenilikçi düşünen ve yaratıcı liderleri keşfetmek amacıyla Legrand Grup Türkiye Ülke CEOsu Sayın Levent Ilgın'ın önderliğinde hayata geçen Genç Kurul faaliyetlerine başladı.
 
Ülke CEO'su, Pazarlama Direktörü, İK Müdürü ve yaş ortalamaları 27,5 olan 12 asil üyeden oluşan Genç Kurul'da genç lider adaylari, yeni ve yaratıcı bakış açıları ışığında geliştirdikleri ilham verici fikirlerini uygulamaya geçirebilme şansına sahip olacaklar. Liderlik, yenilikçi düşünce, araştırmacılık gibi değerli kavramlar Genç Kurul'da ön plana çıkarken, genç lider adaylari alacakları yöneticilik eğitimleri ve üst yönetimden mentorluk desteği sayesinde yönetim yeteneklerini geliştirerek Legrand Grup Türkiye geleceğine de katkıda bulunacaklar.
 
Amaç yarının yolculuğuna beraber çıkmak...
 
Genç neslin perspektif ve fikirlerine değer veren Legrand Grup Türkiye Ülke CEO su Sayın Levent Ilgın, yaş ortalamasının 27,5 olduğu Genç Kurul'un amacının genç liderleri keşfetmek ve onların bakış açılarından geleceğin insan kaynakları, üretim, pazarlama, tüketim vb. konularında yarının yolculuğuna beraber çıkarak yeni keşiflerde bulunmak olduğunun altını çiziyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Küresel bir kritik dijital altyapı ve süreklilik çözümleri sağlayıcısı olan Vertiv (NYSE: VRT), bugün döşeme zeminli veri merkezleri için yeni nesil bir termal yönetim sistemi olan Vertiv™ Liebert® CWA'yı tanıttı. Onlarca yıldır hiper ölçekli ve colocation sağlayıcıları, BT ekipmanlarını soğutmak için yükseltilmiş zeminli ortamları kullandı. Veri merkezi tasarımını döşeme zeminlerle basitleştirmek yeni beyaz alanların daha verimli ve uygun maliyetli bir şekilde inşa edilmesini sağlarken aynı zamanda yeni soğutma zorlukları da getiriyor. Liebert CWA, döşeme zemin uygulamasıyla birlikte gelen daha geniş yüzey alanına eşit hava dağılımı gerçekleştirmek ve aynı zamanda kabin kurulumu ve bilgi işlem yoğunluğu için daha fazla alan sağlamak üzere tasarlandı. Amerika Birleşik Devletleri'nde geliştirilen Liebert CWA su soğutmalı thermal wall ünitesi 250kW, 350kW ve 500kW'lik kapasitelerde Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) ile Amerika'da pazara sunuluyor.
 
Liebert CWA teknolojisi, gelişmiş hava akışı yönetimini kolaylaştırmak ve modern BT uygulamalarının zorluklarıyla karşı karşıya olan altyapılar için verimli bir çözüm sağlamak için entegre son teknoloji kontrollerden yararlanıyor. Liebert CWA, tüm soğutma ağının çalışma koşullarını iyileştirmek için veri merkezinin soğutulmuş su sistemiyle de entegre edilebiliyor. Ayrıca Liebert CWA, veri merkezinde daha fazla alan sağlamak, bakım personelinin erişilebilirliğini ve BT alanının güvenliğini artırmak için BT alanının dışına da kuruluyor.
 
"Liebert CWA'nın lansmanı, müşterilerimize veri merkezlerinin tasarımını ve işletimini optimize etmelerine olanak sağlayan yenilikçi, en son teknolojileri sunma misyonumuzu güçlendiriyor" diyen Vertiv Termal Ana Ürünler Kıdemli Küresel Direktörü ve EMEA İş Lideri Roberto Felisi, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Liebert CWA, mevcut soğutma sistemlerine hızlı bir şekilde entegre edilebildiğinden müşteriler, daha düşük kurulum ve bakım maliyetleri ile daha fazla beyaz alan kullanılabilirliği gibi döşeme zemin modelinin tüm avantajlarından yararlanabiliyor."
 
Klima santralleri geçmişte yükseltilmiş zeminli veri merkezlerini soğutmak için kullanılıyordu ancak artık piyasada döşeme zeminli veri merkezleri için daha yenilikçi termal yönetim çözümleri kullanma fırsatı var. Vertiv Liebert CWA, Vertiv'in müşterilerine veri merkezi uygulamaları için özel olarak oluşturulmuş standartlaştırılmış bir termal duvar sağlayarak, sahada kuruma özel çözümlerin maliyetlerini en aza indiriyor. Ürün modeli; soğutma yoğunluğunu en üst düzeye çıkarmak, veri merkezi tasarımı ve operasyonlarında en güvenilir ve en kurumsal sertifika otoriteleri tarafından belirlenen soğutma sürekliliği gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlandı.

 Vertiv, deneyimli veri merkezi operatörleriyle yakın istişare içinde Liebert CWA'yı geliştirdi. Sayısız model ve ekipman konfigürasyonuna sahip veri merkezleriyle Vertiv, döşeme zemin uygulamaları için standartlaştırılmış termal yönetim çözümlerini geliştirmeye yönelik stratejik bir yol haritası tanımladı. Vertiv ayrıca, müşterilerinin özel veri merkezi beyaz alan gereksinimleri için doğru çözümü oluşturmak üzere danışmanlık ve tasarım uzmanlığı da sağlıyor.
 
Liebert CWA ve Vertiv'in diğer veri merkezi çözümleri hakkında daha fazla bilgi için Vertiv.com'u ziyaret edebilir ve bölgenizdeki Vertiv temsilcisiyle iletişime geçebilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dijital gücü ve zahmetsiz bankacılık anlayışı ile müşterilerine kalıpların dışında hayatın içinde çözümler sunan ING Türkiye, emekli müşterilerine sunduğu promosyon tutarını yükseltti. Emekli maaşını ING'den almaya başlayanlar, maaş tutarına göre 8.500 TL'ye varan ek koşulsuz nakit promosyon kazanabiliyor. Ayrıca, emekli maaşını ilk defa ING'ye taşıyanlar, vadesiz hesaplarına bağlı verecekleri otomatik fatura talimatlarına 1.500 TL'ye varan ek nakit promosyon kazanarak toplamda 10.000 TL'ye varan nakit promosyon fırsatından faydalanabiliyor.
8.500 TL'ye varan ek koşulsuz nakit promosyonundan 13 Mart 2023 - 31 Mart 2023 tarihleri arasında emekli maaşını 3 yıl boyunca ING'den alma taahhüdü veren, mevcut ve yeni müşteriler yararlanabiliyor. Emekli maaşını ING'den almaya başlayanlar, 1 aylık toplam gelir tutarları; 3.500 TL'ye kadar ise 5.100 TL; 3.500 TL- 7.500 TL arası ise 5.950 TL; 7.500-10.000 TL arası ise 7.650 TL; 10.000 TL ve üzeri ise 8.500 ek koşulsuz nakit promosyon almaya hak kazanıyor. Ayrıca, 15 Mart 2023- 15 Mayıs 2023 tarihleri arasında ilk defa emekli maaşını ING'ye getiren müşteriler, verecekleri her otomatik fatura talimatına 500 TL, toplamda da en fazla 1.500 TL ek nakit promosyon kazanabiliyor.
EYT kapsamında ilk defa emekli olacak kişiler, e-Devlet ya da SGK müdürlüklerinde maaş bankası olarak ING'yi seçerek avantajlardan yararlanabiliyor. Emekli maaşını farklı bir bankadan ING'ye taşımak isteyenler ise e-Devlet üzerinden, ING şubelerinden ya da şubeye gitmeden ING Cebimdeki Danışman aracılığıyla emekli maaş taşıma işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Emekli maaşını ING'den alan tüm müşteriler, dijitalden gerçekleştireceği para transferlerinde ücret ödemiyor. Üstelik ilk defa ING Kredi Kartı başvurusu yapan emekliler, ilk 1 yıl kart aidatı ödemiyor ve 5.000 TL masrafsız ve faizsiz Taksitli Nakit Avans fırsatından faydalanabiliyor. Emekli maaşını taşıyanlara, %1,54'den başlayan faiz oranıyla ihtiyaç kredisi sunuluyor ve kredi tahsis ücreti alınmıyor. Maaşını ING'ye taşıyan emekliler, 3 ay boyunca Turuncu Ekstra avantajlarından harcama koşulu olmadan yararlanıyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Son birkaç yılda oluşan hibrit düzen iletişim kurma ve iş birliği yapma biçimlerimizi dönüştürdü. Tipik bir hibrit iş gününde insanlar, gürültülü bir ofiste çalışmaktan sanal bir toplantıya uzaktan bağlanmaya kadar sürekli değişen ses ortamlarına uyum sağlamak zorunda. Ancak beyinlerimiz, kulaklıklardan ve hoparlörlerden çıkan yapay sesleri işlemek için tasarlanmadı. Tanınamayan sesler beynimiz tarafından gürültü olarak algılanıyor ve gürültü beyninizi strese sokarak yorulmasına neden oluyor. Kısacası kulağımızla duyarken beynimizle dinliyoruz.
Ses ve işitme teknolojileri konusunda dünya lideri Demant Group çatısı altında yıllardır işitme sağlığı üzerine çalışmalar yapan EPOS, beynimiz için en iyi koşulları sağlamak adına ince ve özenle ayarlanmış akustik ile gelişmiş algoritmaları kulaklık, hoparlör ve video çözümlerine entegre ediyor. Bu yaklaşımla geliştirdiği bir grup öncü teknolojiye BrainAdapt™ diyen EPOS, zorlu ses ortamlarında maksimum bilişsel performans sağlayarak beynin sesi işlemesi için harcadığı süreyi ve enerjiyi en aza indiriyor. Odaklanmayı artırmak ve dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırmak için tasarlanan EPOS BrainAdapt™ teknolojisi üzerine kurulu ses çözümleri; modern profesyonellerin yanı sıra öğrenciler, oyun dünyasındakiler, iletişimin kritik olduğu Formula 1, hava ve uzay trafiği gibi noktalarda da performansı artırıyor.
Demant Group'un onlarca yıllık psikoakustik araştırmasına dayanarak, beynin nasıl ve ne zaman en iyi performans gösterdiğine dair gerçekçi verilere sahip olan EPOS, BrainAdapt™ teknolojisi üzerine kurulu ürünlerle, geliştirilmiş hatırlama ve azaltılmış bilişsel yük ortaya koyuyor. Ekip iletişiminin gerektiği dijital ortamlarda zahmetsiz bir odaklanma yaratan EPOS BrainAdapt™ teknolojisi, her ekibin aynı anda net bir şekilde konuşabilmesi için yüksek kaliteli mikrofonlar kullanıyor.
Türkiye distribütörlüğü Bircom tarafından yürütülen EPOS BrainAdapt™ teknolojisinin tüm detaylarına https://www.bircom.com/epos-brainadapt linki üzerinden ulaşılabiliyor.
 
Bircom hakkında
Bircom, müşterilerinin ihtiyaç ve amaçlarına ‘iyi teknoloji’ deneyimi ile kavuşmasını hedefliyor. 49 yıllık deneyimi ile ürün ve hizmeti birlikte sunan Bircom, güçlü organizasyon yapısı ve 80’den fazla genç çalışanı ile net, çözüm odaklı ve verimli şirket kültürünü merkezine koyuyor. Bircom, ürün ve hizmetleriyle ekosistemine dahil ettiği müşterilerine satış öncesinde olduğu gibi sonrasında da tüm iletişim kanallarını açık tutarak onlara kesintisiz çözümler üretiyor. Bircom, tüm bu süreçlerini ISO 10002 müşteri deneyimi standartları ile esnek, objektif ve tarafsız bir şekilde oluşturuyor ve müşterilerinin kişisel verilerinin gizliliğine saygı duyuyor. Bircom, müzik ve ses tutkunları için tüketici elektroniğinin önde gelen dünya markaları Sennheiser, Bang & Olufsen, Klipsch, KEF, EarFun, NAD, EPOS, Bluesound, Audioengine, Astell&Kern ve Oehlbach gibi kulaklık, hoparlör, müzik çalar ve ses sistemlerinde teknoloji lideri olan şirketlerin Türkiye distribütörüdür. Temsil ettiği küresel markaların ülke çapında dağıtım, lokalizasyon, eğitim, kurulum ve satış sonrası hizmetleri Bircom tarafından başarıyla sürdürülmektedir. Bircom, sahip olduğu güçlü satış kanalları üzerinden seçkin iş ortakları ile markalarının her yerde erişilebilir olmasını da sağlamaktadır. Bünyesindeki inovasyon merkeziyle bilişim alanında da çalışmalarını sürdüren marka, en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinin sıralandığı Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye Programı’nda 2007-2022 yılları arasında 9 kez listelenmiş, Avrupa ve Ortadoğu-Afrika bölgesinde ‘En Hızlı Büyüyen Teknoloji Şirketleri’ listesinde de birçok kez yer alarak uluslararası başarısını tescil etmiştir.
www.bircom.com/
EPOS Hakkında
EPOS, ses ve işitme teknolojileri konusunda dünya lideri Demant Group bünyesinde kurumsal ses çözümlerinin yanı sıra oyun ve havacılık alanında kulaklık üretimi yapan Danimarka merkezli bir şirkettir. Şirket, ürettiği ses çözümlerinde öncü ses teknolojisine dayanarak ses deneyimlerini mükemmelleştirmeyi, yenilikçi tasarım ve performans sunarak insan potansiyelini açığa çıkarmayı hedefler. Global pazarda 30 ülkede faaliyet gösteren Demant Group, 14 bin çalışanı ile yıllık 14 milyar Danimarka Kronu ciro üretmektedir. Yenilikçi ses geliştirme teknolojileri ile EPOS, mükemmel işitmenize ve duymanıza olanak tanır ve iş hayatınızdaki performansınızı çok daha yukarı seviyelere taşır. Müşterilerle konuşmak, farklı saat dilimlerinde çalışmak, verimli bir şekilde iletişim ve iş birlikteliği yapmak, kusursuz ses deneyimi sunan ekipmanlarla ilgilidir. Kimsenin ya da hiçbir şeyin yanlış anlaşılmaması gereken bu durumlar için kesintisiz ses deneyimi sağlayan araçlar sunan EPOS, yenilikçi tasarım ve öncü sesi bir araya getiren teknolojisiyle insan potansiyelini ortaya çıkarmak için çalışır ve üretir.
www.eposaudio.com

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Citroën, 4 Mart 1993'te piyasaya sürülen ve benzersiz tasarımıyla pazara sunulduğu yıl Yılın En İyi Otomobili seçilen Xantia modelinin 30. Yılını kutluyor. Marka tarihinin simgesel modellerinden biri olan Citroën Xantia, konforu, güvenliği ve sürüş keyfi ile ünlenen bir model olmuştu. Citroën BX'in takipçisi olarak orta sınıftaki sedan pazarında konfordan ödün vermeden, salınımı ve yana yatmayı azaltan, yol tutuşu iyileştiren elektronik kontrollü hidropnömatik süspansiyon sistemi Hydractive II teknolojisi ile otomobil dünyasına damgasını vurmuştu. Citroën Xantia, 1994 yılında pazara sunulan Activa versiyonu ile tamamen yatay olarak viraj alma olanağı sağlayan yeni salınım ve yana yatma önleme sistemi SC-CAR ile teknolojisini daha da geliştirmişti. Bu muhteşem teknoloji, ünlü reklamcı Jacques Séguéla'ya rekortmen atlet Carl Lewis ile birlikte unutulmaz reklam fikrinin çekilmesi için de bir unsur olmuştu.

İlk olarak Mart 1993'te Cenevre Otomobil Fuarı'nda dünyaya tanıtılan Citroën Xantia, 2023 itibarıyla 30. yılını kutlayarak bir koleksiyon otomobili oluyor. 1993 yılından 2010 yılına kadar büyük ölçüde Rennes-la-Janais Fabrikası'nda 1.326.259 adet üretilen Xantia, Citroën markasının ikonik modellerinden biri olarak öne çıkıyor. İtalyan tasarım merkezi Bertone'nin önerisine dayanarak Citroën Tasarım Merkezi'nde Daniel Abramson tarafından tamamlanan model, 80'lerin ünlü BX modelinin takipçisi olarak yollara çıkmıştı. Dinamik, akıcı ve güçlü tasarımlı bir sedan olarak, bir üst segmentteki XM'den esinlenen hatlarıyla Citroën ürün gamında tamamen yeni bir siluet sunuyordu. Benzersiz tasarımıyla Xantia, pazara sunulduğu 1993 yılında Yılın En İyi Otomobili seçilerek başarısını tescil etti.

Konfor İçin 9 Yıllık İnovasyon Süreci

Xantia, 9 yıllık üretim hayatı boyunca birçok evrim geçirdi. Başlangıçta, 3 farklı motor seçeneği ile SX ve VSX olmak üzere 2 donanım seviyesi sunuldu. Üst versiyonlar, konfordan ödün vermeden salınım ve yana yatmayı azaltarak yol tutuşu iyileştirmeye olanak tanıyan elektronik kontrollü süspansiyon sistemi hidropnömatik Hydractive II ile donatılmıştı. 1994 yılında, Hydractive II sistemini içeren Activa versiyonu pazara sunuldu. Yeni versiyonda küre sayısını 10 adede çıkartan ek iki silindir daha vardı. Sistem, yana yatma eğiliminin 0,5 dereceyi aşmasını önlüyordu. Bu donanımla Xantia, yatay bir şekilde viraj alabiliyordu. Ayrıca bu teknoloji Michelin ile özel lastiklerin gelişimini de sağladı. 1995 yılında, station karoserli Xantia Break pazara sunuldu. Xantia, 1997 yılında makyajlandı. Bunlara ek olarak 1998 yılında Xantia, PSA Grubu'nun yüksek basınçlı common rail dizel motoru 2.0 HDi ile yollara çıktı.

İlk olarak 1993 yılında yollara çıkan Citroën Xantia'yı tanımlayan anahtar kelimeler, konfor, güvenlik, teknoloji ve sürüş keyfi idi. Xantia'nın ve onu takip eden modellerin imzası haline gelen kapitone döşemeler ile o zamanlar benzersiz bir konfor sunuyordu. İç mekanda, renkler ve malzemeler arasında gerçek bir uyum sergileniyordu. Ayrıca, daha güvenli bir kabin için kapılarda kalın levhalar ve destek kirişleri bulunuyordu.

Mutlak Konfor: Hydractive II

Teknoloji açısından Xantia'nın farkını ortaya koyan Hydravtive II, hidroliğin gücü ile elektroniğin hızını birleştiriyordu. Geleneksel hidropnömatik süspansiyon, aks başına ek bir küre ile donatılıyor. Sistem, süspansiyon silindiri başına bir küre ile normal devrede solenoid valfler yoluyla etkinleştiriliyor. Bu, süspansiyonun iki esneklik ve sönümleme koşulunu tanımlamasına izin veriyor. Bu sayede esnek ve sportif olabiliyor. Sensörler, bilgisayarın sürüş durumuna bağlı olarak iki mod arasında seçim yapmasına izin veriyor. Bu teknoloji her iki durumda da sürücü ve yolcuların büyük bir konfor içinde, sakin bir şekilde seyahat etmelerini sağlayabiliyor.

Reklamcılar İçin İlham Kaynağı Oldu

Önemli yeniliklere ve niteliklere sahip Xantia, Citroën reklamcılığı için de ideal fikirleri ortaya çıkardı. Carl Lewis'in rol aldığı 1995 tarihli, bir bahis sebebiyle keşiş olmaya zorlanan bir sporcunun konu edildiği ünlü reklam bunlardan biri oldu. İddiaya göre, bir otomobilin yatay bir şekilde viraj alması imkansızdı. Ancak Xantia ile bu mümkündü