Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Canon, Türkiye Haber Kameramanları Derneği ve Aviteng Pro Partner iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, broadcast sektörüne yönelik yenilikçi çözümlerini ve profesyonel kamera teknolojilerini tanıttı. Haber üretim süreçlerinde kullanılan Canon ürünlerinin performans ve uyumluluğunun vurgulandığı etkinlik, sektör profesyonellerini bir araya getirdi.
Türkiye Haber Kameramanları Derneği Başkanı Aytekin Polatel, dernek üyeleri, haber kameramanları, TV kanalları, haber ajansları ve medya kuruluşlarından teknik şeflerinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, Canon'un ENG ve PTZ kamera çözümleri detaylı şekilde aktarıldı. Etkinlik, 2023'teki buluşmanın ardından sektör paydaşlarıyla iş birliğini derinleştirmeyi ve Canon'un teknolojik çözümlerini sahada deneyimleme fırsatı sunmayı amaçladı.
Canon Marka Elçisi ve Yönetmen Burak Günaydın, etkinlik boyunca teknik destek sağlarken, CINE EOS serisi ürünlerin haber ve içerik üretimindeki farklı kullanım alanlarını örneklerle paylaştı. Canon Pro IG Ürün Uzmanı Erol Sönmez ise Canon'un profesyonel ürün portföyü ve genel stratejisine dair bilgileri katılımcılarla aktararak markanın sektördeki vizyonunu vurguladı.
Bununla birlikte etkinlikte tanıtılan ürünler arasında haber çekimlerinde pratiklik ve yüksek kalite sunan XF605, XA75 ve XA65 ENG kameraların yanı sıra, esnek kullanım olanağı sağlayan PTZ CR-N700 ve CR-N500 modelleri yer aldı. Ayrıca sinematik çekimler için geliştirilen Cinema EOS C400 ve C80 kameraların teknik özellikleri ve haber prodüksiyonlarına entegrasyonu detaylandırıldı.
Katılımcılar, Canon'un haber ve canlı yayın odaklı ürünlerini yakından inceleme ve test etme imkânı da buldu. Özellikle PTZ kameraların uzaktan kontrol özellikleri, ENG kameraların hafif tasarımı ve Cinema EOS serisinin dinamik renk performansı ilgi odağı oldu
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
PwC Türkiye, ikincisini gerçekleştirdiği Yurt Dışı Yatırımları Araştırması’nın sonuçlarını yayınladı. Raporda Türkiye’deki şirketlerin yurt dışına yönelik yatırım planlarında Avrupa ve ABD ilk sırada yer alırken, yatırım kararlarında belirleyici etkenler; coğrafi konum, pazar büyüklüğü, politik istikrar ve regülasyonlar olarak sıralanıyor.
PwC Türkiye, ikincisini gerçekleştirdiği Yurt Dışı Yatırımları Araştırması’nın sonuçlarını yayınladı. Türkiye'deki şirketlerin yurt dışına yaptıkları doğrudan yatırımların mevcut durumunu analiz eden araştırma, bu yatırımların şirketlerin büyüme hedeflerine nasıl katkıda bulunacağına yönelik bir perspektif sunuyor. Türkiye’den yurt dışına yapılan yatırımların genel görünümünü veriler ışığında analiz eden raporda, doğrudan yatırımlar için tercih edilen lokasyonlar, temel karar alma mekanizmaları, motivasyonlar ve geleceğe yönelik beklentiler de değerlendiriliyor.
Araştırmanın bulgularına göre, Türkiye’deki şirketlerin yurt dışına yönelik yatırım planlarında Avrupa ve ABD bu yıl da ilk sırada yer alıyor. Yurt dışına yatırım kararlarında, coğrafi konum, pazar büyüklüğü, politik istikrar ve regülasyonlar belirleyici etkenler olarak öne çıkıyor. Yurt dışındaki müşterilerin talebi üzerine yeni bölgelere yatırım yapma motivasyonu ise bu yıl öne çıkan bir diğer yatırım unsuru olarak dikkat çekiyor.
Araştırma kapsamında katılımcıların en fazla doğrudan yatırım yaptıkları ülkeler ise Almanya, Hollanda ve ABD olarak sıralanıyor. Geçen sene en yüksek yatırım ülkesi olan Romanya bu sene 4. sırada yer alırken, onu Birleşik Krallık, Rusya, İspanya, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri izliyor.
Katılımcıların %89’u önümüzdeki üç yıl içerisinde yeni yatırım planladıklarını belirtirken, hedef bölgeler arasında ilk sırada %25’lik pay ile Avrupa geliyor. Bunu sırasıyla %22 ile Kuzey Amerika (ABD ve Kanada) ve %15’lik pay ile Avrasya takip ederken geçen seneye kıyasla artış trendinde olan Afrika bölgesi ise %12 ile 4. sırada yer alıyor.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yurtdışına yatırım yapan şirketlerin motivasyonlarının ülke ekonomisinin gelişimi için önemli bir gösterge olduğunu vurgulayan PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu şunları söyledi:
“Küresel ve yerel gelişmelerin ışığında hedef pazarlara yakın olmanın önemi giderek artarken sadece yerel sınırlar içinde kalmak yerine, yeni pazarlardaki büyüme fırsatlarını değerlendirmek her ölçekteki şirket için hayati bir önem taşıyor. Bu stratejik yaklaşım, şirketlerin rekabet avantajı elde etmelerine ve sürdürülebilir bir büyüme yakalamalarına da destek oluyor. PwC Türkiye olarak, rekabet gücünü sürdürme veya artırma hedefiyle yurtdışı pazarlara açılma planı olan şirketlerin bu yolculuğunda yatırım kararının verildiği ilk günden, yatırım hedefinin tamamlandığı ana kadar rehberlik ediyoruz. Yatırımcı şirketlere stratejilerini oluşturmak, yeni fırsatları değerlendirmek ve potansiyel zorlukları belirlemek açısından faydalı bilgiler sunan Yurt Dışı Yatırımları Araştırmamız, şirketlerin karşılaştıkları zorluklar ve fırsatlara da dikkat çekiyor. Özellikle küresel ekonomik belirsizliklerin arttığı bir dönemde, potansiyel yatırımcılar için stratejik bir rehber olan araştırmamızın yatırım stratejilerini şekillendirmek açısından önemli bir kaynak olduğuna inanıyoruz.”
Dikkat Çeken Yatırım Trendleri
Bu yıl araştırmaya katılan şirketlerin %73’ü mevcut zorluklara rağmen yurt dışı yatırımlarına devam etme kararlılığını ifade ederken yatırım büyüklüğü ve elde edilen gelirlere yönelik yanıtlar da yurt dışına yapılan doğrudan yatırımlarda verimliliğin arttığına işaret ediyor.
Katılımcıların yatırım büyüklüğü ve elde ettikleri gelirlere yönelik yanıtları, yurt dışına yapılan doğrudan yatırımlarda verimliliğin arttığına işaret ediyor. 2023 yılında yurt dışına doğrudan yatırımların ciro içindeki payının %50’den daha fazla olduğunu belirten katılımcıların oranı %17 iken, 2024 yılında bu oran %29’a yükseldi.
PwC Türkiye tarafından gerçekleştirilen araştırmanın yeni yatırım trendlerine odaklanan bölümünde uluslararası yatırım trendlerindeki değişimlerin de altı çiziliyor. Buna göre, geleneksel yöntemler olan sıfırdan yeni yatırım (greenfield investment), şirket birleşmesi ve satın almalar (M&A ve brownfield investment dahil) ajandalarda üst sıralarda yer almayı sürdürüyor ancak özellikle teknoloji odaklı sektörlerde start-up yatırımları dikkat çekiyor.
Araştırma, şirketlerin yurt dışına yönelik yatırımlarda karşılaştıkları temel zorluklara da ışık tutuyor. Buna göre, yetkin insan kaynağı bulma, iş kültüründeki farklılıklar, hukuki süreçlerin zorluğu ve regülasyonlara yönelik bilgilerin az olması, yerel pazara yönelik içgörü eksikliği ve finansmana erişim başlıca temel zorluklar olarak sıralanıyor.
Deneyimler Işığında Yurt Dışı Yatırımların Başarısında Öne Çıkan Başlıklar
Yurt dışına yapılan yatırımlardan genel olarak memnuniyet duyulması, uluslararası genişleme stratejilerinin etkinliği ve devamlılığına dair önemli bir gösterge olarak dikkat çekiyor. Yatırımları başarı ile yöneten Türk yöneticilere göre en önemli konu başlıkları raporda şöyle sıralanıyor:
Ön araştırma ve pazar analizi: Yatırım kararından önce ortalama beş yıllık bir dönem boyunca ön araştırma ve pazar analizi yapılmalı. Bu sürede yatırım bölgesini tanımak için ihracat, distribütör kanalıyla satış ve/veya depo kanalıyla satış modelleri değerlendirilebilir.
Finans ve bankacılık sistemi analizi: Hedef ülkenin finansal yapısı ve bankacılık sistemine ilişkin detaylı çalışmalar yapılmalı. Finansal kaynaklara erişim ve nakit akış yönetimi, yatırımın sürdürülebilirliği açısından kritik önem taşıyor.
Vergi, hukuk ve teşvik yapısı: Hedef ülkenin vergi ve hukuk sistemine dair detaylı çalışmalar yapılmalı. Teşvik mekanizmalarından faydalanmak için yerel düzenlemelere hâkim olmak şart.
Yerel danışmanlık ve pazar hakimiyeti: Yerel pazar dinamiklerine hâkim, doğru yönlendirme yapabilecek danışmanlarla çalışılmalı.
Doğru insan kaynakları politikası: Yerel iş gücüne uygun ve kültürel adaptasyonu destekleyen insan kaynakları politikaları geliştirilmeli. Şirketin merkez kültürü ile yerel beklentiler arasında denge kurulmalı.
Raporlama ve performans değerlendirme: Yatırımın başarısını izlemek için ihtiyaçlara uygun raporlama sistemleri dizayn edilmeli.
PwC Hakkında
PwC’de amacımız, toplumda güven oluşturmak ve önemli sorunlara çözüm üretmektir. Biz, danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri alanında kaliteli hizmet sunmaya odaklanmış, 149 ülkede 370.000’i aşkın çalışanın oluşturduğu bir topluluğuz. 1981’den bu yana Türkiye’de iş dünyasına hizmet sunan PwC olarak; İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Eskişehir’deki yaklaşık 2.600 kişilik profesyonel kadromuz ile müşterilerimizin aradığı değeri yaratmak için çalışıyoruz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Her biri oldukça hassas olan, yüksek emek ve maddi değer içeren sanat eserlerinin lojistiği titiz bir süreci gerektiriyor. Bu alanda yüksek deneyime sahip markalardan Batu Logistics, her eser için özel olarak tasarlanan koruyucu kasaları, çevresel faktörlerden koruyan ısı kontrollü araçları ve 7/24 takip edilebilen GPS izleme sistemleriyle sanat eserlerinin en iyi şartlarda taşınmasını sağlıyor.
Batu Logistics Genel Müdürü Efe Göktuna, sanat eserlerinin sadece maddi değerleri açısından değil, kültürel mirasın korunması açısından da önemli bir yeri olduğuna dikkati çekti. Göktuna, "Sanat eserlerinin yalnızca sergilerde veya galerilerde değil, taşıma süreçlerinde de korunması gerekiyor. Küreselleşmenin mesafeleri kısaltmasıyla birlikte, ülkeler ve kıtalararası sanat eserleri taşımacılığı trafiği de arttı. Her bir eseri, benzersiz bir hikâyesi olan değerli bir varlık olarak görüyoruz. Bu nedenle lojistik operasyonlarımızda sadece fiziksel güvenliği sağlamıyoruz, aynı zamanda eserlerin taşıdığı kültürel değeri de koruyoruz. Bu süreçte yaptığımız her taşıma, tarihin ve kültürün bir parçasını geleceğe güvenle taşımak anlamına da geliyor." diye konuştu.
"Özel ambalajlama teknikleri kullanıyoruz"
Bu alandaki deneyimleri ve kaliteli çözümleri sayesinde müzeler, galeriler ve özel koleksiyonerlerin güvenle hizmet aldığı bir çözüm ortağı haline geldiklerini belirten Göktuna, "Sanat eserleri son derece hassas ve kırılgan olabilir. Bu yüzden lojistik planlamalarımızı titiz mühendislik hesaplamalarıyla gerçekleştiriyor, ısı kontrollü araçlar ve özel ambalajlama teknikleri kullanıyoruz. Süspansiyon, amortisör, askı sistemlerine sahip tır ve minivan araçlarımız ile ısı, nem, titreşim gibi dış faktörlere karşı koruyucu malzemeler tercih ediyoruz." bilgilerini paylaştı.
Gelişmiş güvenlik ve sigorta çözümleri sunuyor
Göktuna, sanat eserlerinin kültürel miras olarak korunması için lojistik operasyonlardaki tüm olası riskleri tek tek hesapladıklarını da söyleyerek, şunları kaydetti:
"Kaza ve hırsızlık gibi risklere karşı, gelişmiş güvenlik sistemleri ve izleme teknolojileri kullanarak, sanat eserlerini her an takip ediyor ve önlem alıyoruz. Her taşıma işlemimizde, uzman sigorta şirketleriyle iş birliği yaparak 'tam kapsamlı' sigorta hizmeti sunuyoruz. Taşımacılık işini de bir bakıma sanat olarak görüyoruz. Bu nedenle sanat eserlerinin taşınması konusunda da adeta sanatçı titizliği ve hassasiyetiyle hareket ediyoruz."
Gümrük süreçlerinde etkin rol oynuyor
Dünyanın her noktasında kapıdan kapıya hizmet verebildiklerini belirten Göktuna, sanat eseri taşımacılığında gümrük ve taşıma izin süreçlerinin oldukça karmaşık olabildiğini, uluslararası taşımalarda her ülkenin farklı prosedürlerinin süreci uzatabildiğini, kendilerinin ise bu alandaki tüm süreçleri tek elden, deneyimli ekipleriyle yönettiklerini ifade etti
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İnternetten alışveriş yapanların sayısının 2026'da 45 milyona ulaşması ve toplam nüfusun %70'inden fazlasını temsil etmesi beklenen Türk e-ticaret pazarının yeni nesil ve başarılı oyuncusu ikas ödüllendirildi. E-ticaret altyapısı sunan ikas, Şikayetvar'ın milyonlarca kullanıcısının değerlendirmelerine dayanarak 10. kez düzenlediği A.C.E. Awards'ta "E-Ticaret Yazılım Altyapısı" kategorisinde, liderliği ifade eden "Diamond" ödülünün sahibi oldu. Başarılı markaların e-ticaret altyapısı ikas, müşteri memnuniyetini merkezine alan hizmet yaklaşımıyla layık görüldüğü ödülü, Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen törende aldı.
"Bu ödül, müşteri odaklı yaklaşımımızın bir yansıması"
ikas Operasyon Yöneticisi Emine Anaçoğlu, konuya dair şu açıklamada bulundu: "Şikayetvar A.C.E. Ödülleri'nde müşteri memnuniyeti alanında birinci olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu ödül, benimsediğimiz çözüm odaklı hizmet anlayışımızın bir yansımasıdır. Müşteri memnuniyeti bizim için sadece bir sonuç değil, sürdürülebilir büyümenin temel taşını oluşturuyor. Bu doğrultuda bir e-ticaret altyapısı olmanın ötesine geçerek, müşterilerimize değer katmayı ve onların başarılarına ortak olmayı hedefliyoruz. 7/24 hizmet sunan müşteri destek ekiplerimiz ve özel temsilcilerimizle onların e-ticaret süreçlerini güçlendirmek ve işlerini büyütmek için çalışıyoruz."
"Türkiye'yi temsil etme vizyonumuzu ileriye taşıyacağız"
Kullanıcılarından gelen geribildirimleri işlerinin ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerinin altını çizen Emine Anaçoğlu, "Yeni ürün ve hizmetlerimizi, aldığımız geri bildirimlere istinaden müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun şekilde geliştiriyoruz. Kullanıcılarımıza yenilikçi altyapımızla hızlı, kesintisiz ve güvenilir e-ticaret çözümleri sunuyoruz. Bu sayede müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarıyoruz. Önümüzdeki süreçte de kullanıcılarımızı mutlu eden yenilikçi teknolojiler geliştirmeye devam edeceğiz. Türkiye'yi dünya çapında temsil eden öncü teknoloji şirketlerinden biri olma vizyonumuzu her geçen gün daha da ileriye taşıyacağız" ifadelerini kullanarak iş süreçleri hakkında da detaylı bilgiler paylaştı.
Buna göre ikas, hızlı ve yenilikçi altyapısıyla her ölçekten şirketin hiçbir teknik bilgiye sahip olmadan e-ticaret sitesi kurup dünyaya satış yapmasına olanak tanıyor. Otomasyon ve pazarlama araçlarıyla kullanıcılarına sıradan bir e-ticaret sitesi oluşturmanın ötesinde ayrıcalıklar sunuyor. ABD merkezli, iş yazılımı alanında kullanıcı incelemelerini değerlendirme platformu G2 tarafından da dünyanın en hızlı büyüyen ve en kolay kullanılan e-ticaret altyapısı olarak gösterilen şirket, Türkiye'den çıkmış en iyi teknoloji şirketi olma yolundaki hedefine emin adımlarla ilerliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Karman Beyond'un Kurucu ve CEO'su Özge Doğan, bölgenin önde gelen aileleri ve aile ofisleriyle, Mayıs ayında gerçekleşecek olan 2. İstanbul Aile Ofisi Forum'u öncesi Dubai'de bir araya geldi.
9. yılında "2030 Aile Ofisi: Büyüme, İnovasyon ve Mirası Yönetmek" temasıyla gerçekleşen etkinlikte "2030 yılında Aile Ofisleri nasıl görünecek" başlıklı panelde konuşmacı olan Özge Doğan, Aile Ofislerinin 2030 yılına kadar sadece yatırım yönetimi yapan yapılar olmaktan çıkıp, aile dinamiklerini merkeze alan, sürdürülebilir ve çok disiplinli finansal ekosistemlere dönüşeceğini vurguladı.
Doğan, "Aile Ofislerinin sadece finansal yönetim değil, aynı zamanda aile içindeki ilişkileri ve kuşaklar arası geçişi yönetme konusunda çok önemli bir rol oynadığını vurguladı: "Aile Ofisleri, sadece serveti korumakla kalmaz, aileyi bir arada tutarak uyum içinde hareket etmelerini sağlamak ve nesiller arası geçişi profesyonel bir şekilde yönetmekle de yükümlüdür. Bu, onları varlık yönetimi yapılarından ayıran en temel farktır." dedi
Ailelerin, giderek daha fazla kişiselleştirilmiş ve profesyonel hizmet arayışı içinde olduklarını belirten Doğan, bu ihtiyaçları karşılamak için bağımsız Aile Ofisleri'nin büyüyen önemine dikkat çekti. "Tekli Aile Ofislerinin kurulması, hem maliyet hem de doğru yeteneklerin bulunması açısından zorluklar yaratıyor. Bu nedenle, aileler bu tür hizmetleri dışarıdan almak ve bağımsız Aile Ofisleri ile çalışmak gibi alternatif çözüm arayışlarına giriyor. Aile Ofisleri, yeni nesil aile üyelerinin etkisiyle daha teknoloji odaklı ve yenilikçi yatırım modelleri benimsemeye başladı. Aile ofislerinin bu çeşitliliği ve yeni nesil değerlerini dikkate alarak, daha esnek ve dinamik bir yapı geliştirmesi, onların beklentilerini karşılamak adına önemli bir gereklilik haline geliyor."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mitsubishi Electric, MELSEC iQ-R yerel güvenlik I/O modülleriyle, hassasiyet ve güvenliğin kritik olduğu endüstrilerde önemli avantajlar sunuyor. Yeni RY48PT20S-TS güvenlik çıkış modülü, ek güvenlik rölelerine olan ihtiyacı ortadan kaldırarak her bir noktada maksimum 2A yük desteği sunuyor ve toplamda 16A kapasite sağlıyor. Bu özellik, maliyet tasarrufu sağlarken pano alanının optimize edilmesine yardımcı oluyor. Güvenlik serisinin bu genişlemesi, işletmelere güvenlikten ödün vermeden makinelerini ve süreçlerini daha verimli bir şekilde kontrol etme imkânı tanıyor.
Mitsubishi Electric'in yerel güvenlik I/O modüllerinin kompakt tasarımı, iQ-R güvenlik modülleriyle sorunsuz bir entegrasyon sunuyor. RX40NC6S-TS üzerinde 16 tekli giriş noktası ve RY48PT20S-TS üzerinde 8 tekli çıkış noktası ile bu modüller, otomotiv, gıda ve içecek, yaşam bilimleri ve makine üretimi gibi sektörlerdeki çeşitli ihtiyaçlara esnek ve yüksek hızlı güvenlik dijital I/O çözümleri sağlıyor. Bu modüller, çalışanların güvenliğini ileri seviyeye taşırken, fabrikaların kazasız ve kesintisiz bir şekilde çalışmasını sağlamada kritik bir rol oynuyor.
MELSEC iQ-R veri yoluna doğrudan bağlantı, ethernet tabanlı güvenlik çözümlerine kıyasla daha hızlı tepki süreleri sunarak operasyonel verimliliği önemli ölçüde artırıyor. Bu gelişme, üretkenliği artırmakla kalmıyor, Mitsubishi Electric'in endüstriyel otomasyon alanında yenilikçi ve güvenilir çözümler sunma kararlılığını da bir kez daha gözler önüne seriyor.
Daha fazla bilgi almak ve MELSEC iQ-R yerel güvenlik I/O serisinin operasyonlarınıza nasıl fayda sağlayabileceğini keşfetmek için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz:
https://emea.mitsubishielectric.com/fa/products/cnt/plc/plcr/io/input/rx40nc6s-ts.html
https://emea.mitsubishielectric.com/fa/products/cnt/plc/plcr/io/output/ry48pt20s-ts.html
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dassault Systemes'in SOLIDWORKS ve 3DEXPERIENCE platformu kullanıcı topluluğuna adanmış yıllık etkinliği 3DEXPERIENCE World 2025, 23-26 Şubat tarihlerinde Houston'da gerçekleşiyor. Binlerce tasarımcı, mühendis, girişimci, iş lideri, üretici ve öğrenci, Üretken Ekonomi çağında ürün inovasyonu ve deneyimlerini şekillendiren en son teknolojileri, yükselen trendleri ve stratejik içgörüleri keşfetmek için bu prestijli etkinlikte bir araya geliyor.
Etkinlik için özenle organize edilmiş paneller, ara oturumlar, sunumlar, öğrenme ve networking fırsatları, düşünce liderlerini, sektör uzmanlarını, müşterileri ve Dassault Systèmes yöneticilerini bir araya getiriyor. Etkinliğin bu yılki odak noktası ise tasarım ve üretimde benzeri görülmemiş verimlilik ve yenilik seviyelerinin önünü açmak için gerçek ve sanal dünyalar arasında köprü kurmak.
3DEXPERIENCE World 2025'in öne çıkan başlıkları:
The AI Institute İcra Direktörü ve Boston Dynamics'in kurucusu Marc Raibert ve ünlü endüstriyel tasarımcı Karim Rashid'in açılış konuşmaları.
Dassault Systemes yöneticileri İcra Kurulu Başkanı Bernard Charlès ve CEO Pascal Daloz'dan "3D UNIV+RSES "in geleceği nasıl şekillendirdiğine dair görüşler.
Dassault Systemes SOLIDWORKS CEO'su Manish Kumar ve Dassault Systèmes Müşteri Rolü Deneyimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Gian Paolo Bassi'den, yeni üretken yapay zeka destekli yetenekler de dahil olmak üzere SOLIDWORKS uygulamalarına ilişkin en son güncellemeler. Tasarım, mühendislik, yönetişim, simülasyon, üretim ve akademiye adanmış 250'den fazla atölye çalışması, eğitim ve ara oturum.
Yetenekleri güçlendirmek ve geliştirmek amacıyla düzenlenen ücretsiz sertifika fırsatları.
Kullanıcılardan en çok talep gören SOLIDWORKS özelliklerinin ve geliştirmelerinin yıllık "En İyi 10 Listesi".
Eğitimdeki en son teknolojileri ve yenilikleri, yeni başlayanlar, üreticiler ve atölyeler için çığır açan çözümlerin yanı sıra SOLIDWORKS sertifikalı yazılım çözümleri ortaklarının gelişmiş araçlarını konu alan 3DEXPERIENCE Playground alanları, ve "Model Mania Xtreme" tasarım yarışması.
Altec, Armada, Grind Basketball, Mobility Independence Foundation ve Proteus Motion'dan ürün tanıtımları.
Dassault Systèmes Müşteri Rolü Deneyimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Gian Paolo Bassi etkinlik ile ilgili şunları söyledi: "İnsanların çalışma şekli değişiyor. Sanal ikizler ve üretken yapay zeka ile yeni bir işbirliği ve inovasyon çağı başlıyor. Bu bağlamda bizler de 3DEXPERIENCE World 2025'te, kullanıcıların Üretken Ekonomide verimliliği artırma, fikri mülkiyeti koruma ve daha akıllıca çalışma stratejilerini keşfedeceğiz.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.