Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Arçelik, depremden etkilenen bölgelere gıda, hijyen ve barınma ihtiyaçları için destek olmak üzere çalışmalarını sürdürüyor. Koç Holding'in Topluluk şirketleriyle birlikte 4 farklı şehirde kurduğu ve 20 bin kişinin yaşayacağı konteyner kentlerin yapımına destek olan Arçelik, Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi sağlık çalışanlarının kalması için iki binadan oluşan yurt bağışladı. Malatya İnönü Üniversitesi merkez yerleşkesinde yer alan yurtların toplam 550 yatak kapasitesi bulunuyor.
Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi sağlık çalışanları yurdunun açılışı Malatya Valisi Hulusi Şahin, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay ve aralarında Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Dr. Fatih Kemal Ebiçlioğlu ve Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer'in de bulunduğu Arçelik üst yönetiminin katılımıyla gerçekleşti.
Açılış töreninde konuşan Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay "Hastane çalışanlarımızın depremden sonra bu yurtlarda barınmaları sağlık hizmetlerinin kesintisiz devam etmesinde kritik bir rol oynamıştır. Örneğin; 6 Şubat depremlerinden sonra 27 karaciğer, 38 kemik iliği nakli yapılmış, 2023 yılı toplam karaciğer nakli sayısı 67, kemik iliği nakli ise 57'ye ulaşmıştır. Depremden sonra onkoloji bölümlerine başvuran hasta sayısı 2352'dir. Depremden sonra evleri hasarlı olan 1270 sağlık çalışanımız hastanemizde barınmıştır. Kısacası bu iki yurt binasının alınarak sağlık çalışanlarımızın kullanımına tahsis edilmiş olması büyük önem arz etmektedir. Koç Topluluğuna, ülkemizin en güzide markaları Arçelik ve Beko'ya en zor zamanımızda bize en büyük katkıyı sağladıkları için teşekkür ediyorum" dedi.
Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Dr. Fatih Kemal Ebiçlioğlu, şunları söyledi: "Koç Topluluğu olarak bölgenin yeniden ayağa kalkması için dayanışma ruhuyla hareket ediyoruz. Topluluğumuz; çalışanları, bayileri, servisleri ve tedarikçileri ile bu dayanışmanın en güzel örneklerini sergiliyor. Depremden etkilenen illerde en öncelikli ihtiyaçlarının başında barınma sorunun çözümü geliyor. Özveri ile çalışan sağlık çalışanlarımızın barınma ihtiyacının karşılanması da kritik bir öneme sahip. Bölge insanımızın sağlık hizmetini gereği gibi alması için sağlık çalışmalarımız ve ailelerinin barınma sorununun önceliklendirilmesi zaruret. Organ naklinde uluslararası tanınırlığı olan Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi çalışanlarımızın barınma sıkıntılarının çözümüne bir nebze olsun katkı vermek için Arçelik ve Beko marka ekiplerimiz hızla harekete geçti. Bugün açılışını yapmaktan mutluluk duyduğumuz sağlık çalışanları yurtlarının tüm kullanım hakları Malatya İnönü Üniversitesi sağlık çalışanlarımız için devredildi. Gerek Covid gerekse deprem dönemi çalışmaları için kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu vesile ile kendilerine teşekkür ediyor, tahsis edilen yurtların sağlık çalışanlarımıza ve kıymetli ailelerine hayırlı olmasını diliyorum"
Arçelik ayrıca Malatya İnönü Üniversitesi Hastanesi sağlık çalışanlarının barınma ihtiyacının karşılanmasına destek olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve Makine Kimya Enstitüsü'nde kiraladığı 100 adet vagonu da bölgeye gönderecek.
Arçelik bölgede 13 noktada hijyen ve yemek TIR'larıyla ihtiyaç sahiplerine hizmet ediyor. Yakında Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman illerinde konteynır duş ve tuvaletler de hizmete açılacak. Bölgede istihdama destek olmayı amaçlayan Arçelik, geçtiğimiz hafta Hatay'da bir çağrı merkezi açtı. Önümüzdeki dönemde de istihdamda depremden etkilenen illerin önceliklendirilmesi amaçlanıyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Fütüristik zarafet, kusursuz çizgi ve teknolojik mükemmeliyetin tanımı olan DS Automobiles, 11 Mayıs 2023'den itibaren, 3 ay boyunca Prime Video'da yayınlanacak "Seyahat Sanatı - Bir Fransız Yenilikçiliği" isimli belgeselin ilk gösterimini Paris'te gerçekleştirdi. Belgeselde, bir dünya gezgini olan gazeteci Seamus Kearney, seyahati bir sanat haline dönüştüren kadınlar ve erkeklerle tanışmak için yola çıktı. 46 dakikalık belgeselde gezgin gazeteci, çıktığı özgün seyahatlerde öğrendiklerini izleyicilerle paylaşıyor. Seamus Kearney, bazen DS 7, bazen bir sıcak hava balonu, bazen de Doğu Ekspresi'nin bir vagonunun içinde gerçekleştirdiği seyahatlerinde mekanların ve anların keyfini sürerken, lüks seyahat severler için gelecekteki deneyimin bir tasvirini ortaya koyuyor.

İrlanda ve Yeni Zelanda vatandaşlığı olan gazeteci Seamus Kearney, hayatının son 30 yılını dünyayı dolaşarak geçirdi. "Seyahat Sanatı - Bir Fransız Yenilikçiliği" belgeseli için farklı bölgelerdeki benzersiz, olağanüstü hikayelerle bezeli mekanları bulmak için uzun bir zaman harcadı. DS 7 ile çıktığı bu yolculukta edindiği deneyimler ile Fransız seyahat sanatının keyfini derinlemesine sürme şansı buldu. Gazetecinin bu turuna, seyahat konseptinin gelişimini ve zamanın keyfini sürme sanatı dahilinde, yerel, özgün unsurları deneyimleme yaklaşımını ele alan DS Automobiles CEO'su Béatrice Foucher ve yenilikçi tasarımcı Ramy Fischler'in yorumları da eşlik ediyor.

DS Automobiles CEO'su Béatrice Foucher; "Gelecekte, seçkin seyahat daha özgün, daha ayakları yere basan ve daha yavaş bir yaklaşıma sahip olacak. Seyahat eden kişiye özel olarak şekillendirilecek ve daha kişisel olacak. Hizmetler çağının gerektirdiği özellikleri bünyesinde barındıran, daha sürdürülebilir, çevre odaklı ve daha yüksek teknolojiyle donatılan bir konsept olmasını bekliyoruz. Deneyimlerin ve karşılaşmaların odağında, keyif almaya odaklanan seyahatlerin yer aldığı bir küresel farkındalık hareketiyle bu yolculuğu yeniden keşfediyoruz. Bu yeniden keşfi de konukseverlik, kişiselleştirme ve sürdürülebilirlik ögeleriyle bezenmiş Fransız seyahat sanatının temsilcisi DS Automobiles gerçekleştiriyor. Bu belgesel, temelinde daha fazla keyif almanın yattığı, yaşama sanatı vizyonumuzun canlı bir örneğini ortaya koyuyor" dedi.

Belgeselde lüks ve sürdürülebilir seyahatin nasıl ve nedenlerine odaklanıldı

"Seyahat Sanatı - Bir Fransız Yenilikçiliği", DS Automobiles'in Fransız yaşam sanatı anlayışını bünyesinde topluyor ve markanın geleceğin seyahat konseptini yeniden keşfetme vizyonunu ortaya koyuyor. Bu vizyon, elektrikli araçların daha teknolojik, daha sürdürülebilir, daha kişisel ve daha özgün olacağı şekilde evrilen bir ekosistemde yerini korumaya devam edeceği üst düzey bir seyahati temsil ediyor. Seyahat ve ulaşımda, "Nasıl" ve "Neden" gibi sorularına cevap aranan bu belgeselde, pandemiden sonra ülkelerin sınırlarını yeniden açmaya başlamasıyla, seyahatin şekli, sağladığı keyif ve günümüzdeki evrimi bir sorunsal olarak irdeleniyor. Bu kapsamda; lüks seyahati tanımlayan şeyler neler olduğu bu belgeselin odak noktalarından birini oluştururken; unutulmaz bir deneyimi şekillendiren özgünlük ve kişiselleştirme unsurlarının da nasıl tanımlanabildiği yorumlanıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 
Türk Hava Yolları, yeni ve lezzetli tatlarla yenilediği menüleriyle, Dünya’nın en iyi ikram konseptine sahip havayolu olma özelliğini korumayı sürdürüyor.

Dünyada en fazla ülkeye uçan hava yolu olmasının yanında misafirlerine sunduğu hizmet kalitesiyle de adından sıklıkla söz ettiren Bayrak taşıyıcı, yurt içi ve yurt dışı uçuşlarında, business ve ekonomi sınıflarında servis ettiği ikram menülerini yenileyerek, misafirlerine lezzetli alternatifler sunmaya devam ediyor.

Türkiye’nin tanıtılması hedefinden hareketle, yeni ikram menülerinde hem geleneksel Türk mutfağından hem de dünya mutfaklarından lezzetlere yer veren Türk Hava Yolları, menülerinde kullandığı ürünleri yüzde 80 oranında yerli üreticilerden temin ediyor. Yerli ve mevsimine uygun ürünler tercih edilerek oluşturulan menülerde Rize çayı, Afyon kaymağı, Erzincan petek balı ve daha birçok yöresel ürün yer alıyor.

 Sağlıklı beslenme trendleri takip edilerek (protein, sebze, meyve ağırlıklı ve daha az karbonhidratlı ürünler) tasarlanan menüler, alanında uzman aşçılar tarafından günlük olarak, en taze ürünlerle, butik olarak üretiliyor. Tüm yemekler yüksek hacimlere özel, butik pişirme teknikleri kullanılarak hazırlanıyor.

Yenilenen ikram konseptine ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat; ‘’Dünyanın tüm lezzetlerini misafirlerine ayrıcalıklı konseptlerle sunan Bayrak taşıyıcı olarak, yenilediğimiz menülerle hem geleneksel Türk mutfağından hem de dünya mutfağından izler taşıyan bir menü hazırladık. Bu yeni konseptle birlikte Türk Hava Yolları’nın “Sürdürülebilirlik” ilkesi kapsamında ambalaj malzemelerinde plastik kullanımının ve ambalaj kaynaklı atık miktarının azaltılmasına yönelik uygulamaları da başlatmış olduk. Türk lezzetlerini misafirlerimizin beğenisine sunarken, gelecek nesillerin de bu tatları deneyimleyebilmesi için sürdürülebilirlik adına kâğıttan menü kartlarımızı da dijitale yüklemeyi hedefliyoruz. Yeni menülerimizin misafirlerimiz tarafından beğenileceğini umuyor, uçak içi ikram alanındaki ödüllü liderliğimizi de sürdüreceğimize inanıyorum.’’ dedi.

Yeni dönem ekonomi sınıfı menülerine daha önce sunulan ikramlardan farklı olarak, kahvaltı saatlerinde olan seferler için yumurtalı yiyecekler, ev yapımı müsli ve peynir çeşitleri dahil edilirken; yemek saatlerine denk gelen seferler için ise yöresel mezeler ile birlikte günlük taze olarak hazırlanan makarna ve ızgara seçenekleri sunuldu.

Business sınıfı yemek servislerine ise ev yapımı makarna, mantı ve spagetti seçeneklerinin yanı sıra, zırhla çekilerek kömür ateşinde pişirilmiş Adana kebap, ızgara balık gibi ana yemekler ve birçok farklı yöresel mezeler eklendi.

Ayrıca kahvaltı servisinde daha önce sadece iki ana yemek seçeneği sunulurken, yeni dönemde üç farklı ana yemek servis edilecek. Diğer bir seçenek olarak da pancake, krep, french tost gibi tatlı türleri eklenerek menü zenginleştirilmeye çalışıldı ve daha sağlıklı içeriklerden oluşan kahvaltılık ürünler de yeni menüde yerini aldı.

Bunlara ilave olarak business sınıfında misafirlere farklı ev yapımı mocktail (Alkolsüz kokteyl) ve sağlıklı içeriklerden oluşan detoks içecek çeşitleri de yeni menülere eklendi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 
Mercedes-Benz Otomotiv, şirketin rekabet gücünü artırma ve müşteri deneyimine odaklanan dönüşüm hareketi kapsamında gerçekleştirdiği organizasyonel değişiklikleri duyurdu. Bu kapsamda, Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü olarak görev yapan Emre Kurt, yeni strateji doğrultusunda oluşturulan O2O (Online to Offline) ve E-Commerce Grup Müdürü görevini üstlenecek. Operasyon Ağı Geliştirme Grup Müdürü Ezgi Yıldız Kefeli ise, yeni yapıda Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü olarak görev yapacak.


Emre Kurt
Kariyerine 2006 yılında Mercedes-Benz Türk PEP programının parçası olarak İnsan Kaynakları departmanında başlayan Emre Kurt, 2007 yılında hayata geçirilen CRM projesi CRiS'in Proje Yöneticiliğini yaptı. 2008-2012 yılları arasında Pazarlama departmanı bünyesinde Müşteri İletişim Merkezi Koordinatörü, Pazarlama İletişimi Koordinatörü ve Dijital Pazarlama Müdürü görevlerini üstlenen Kurt, 2012'de CRM Birim Yöneticisi oldu. Bu tarihten itibaren şirket bünyesinde giderek daha kıdemli roller üstlenen Emre Kurt, 2017'de Müşteri Deneyimi Yönetimi ve Dijitalleşme Birim Yöneticisi, 2018'de Pazarlama Grup Müdürü ve daha sonra Mercedes-Benz Otomotiv'de Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü olarak görev yaptı.




Ezgi Yıldız Kefeli
Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü görevine atanan Ezgi Yıldız Kefeli, kariyerine 2006 yılında Daimler AG / Evobus GmbH Stuttgart'ta Ürün Planlama ve Pazarlama alanında başladı. Mercedes-Benz Asya Pasifik Çin bünyesinde Stratejik İş Geliştirme Proje Yönetimi sorumluluğunun ardından 2008 yılında Mercedes-Benz Türk'e katılarak Uluslararası Satın Alma Hizmetleri Proje Yöneticisi olarak görev yaptı. 2012 yılında Kurumsal İletişim Birim Müdürü olarak iletişim departmanının dönüşümüne liderlik eden Ezgi Yıldız Kefeli, 2015'te CEO Asistanlığı görevine getirildi. 2017'de Kurumsal İletişim Grup Müdürü olan Yıldız, 2020 yılından itibaren Mercedes-Benz Otomotiv bünyesinde Operasyon Ağı Geliştirme Grup Müdürü olarak görev yapıyordu. Bu süre zarfında, son 1,5 yıllık dönem içerisinde Değişim Yönetimi ile birlikte Yeni Satış Modeli projesinin liderliğini yürüttü.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 
Türkiye İtibar Akademisi tarafından bu yıl 12'ncisi gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi Araştırması sonuçları belli oldu. 26 bölge ve 72 ilde, 15 Aralık 2022 ile 15 Ocak 2023 tarihleri arasında yaklaşık 15 bin kişi ile gerçekleştirilen araştırma sonuçları doğrultusunda, tasarımlarıyla ve sürdürülebilir iş modeli ile dikkat çeken Kütahya Porselen ile NG Kütahya Seramik, ödüllerine yenilerini ekledi.
İşlevselliği estetikle buluşturan koleksiyonları, yenilikçi, fark yaratan ödüllü tasarımları ve kurumsal sosyal sorumluluk stratejileri ile Türkiye'nin önde gelen markalarından Kütahya Porselen, Türkiye İtibar Endeksi araştırması sonuçlarına göre porselen ve züccaciye sektöründe en itibarlı marka ödüllüne layık görüldü. Geçtiğimiz günlerde kamuya ve çalışanlarına, yükümlülüklerini tam olarak yerine getiren işyerlerine itibar kazandırmak amacıyla verilen 'Beyaz Bayrak' uygulamasının da ilk sahiplerinden olan NG Kütahya Seramik ise, ödül töreninde itibarını bir kez daha taçlandırarak, vitrifiye ve seramik sektöründe en itibarlı marka seçildi.
10 Mayıs'ta Beykoz Üniversitesi ev sahipliğinde, Türkiye'nin önde gelen markalarının temsilcilerinin ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin katılımı ile gerçekleşen ödül töreninde Türkiye'nin en itibarlı markaları ödülleri ile buluştu.
Törende NG Kütahya Seramik ve Kütahya Porselen adına ödül alan Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Güral, konuşmasında sürdürülebilir başarının önemine dikkat çekerek "Kütahya Porselen olarak üçüncü kez ve NG Kütahya Seramik olarak dördüncü kez bu ödülü almanın haklı gururunu yaşıyoruz" dedi.
GÜLDEN GÜRAL: "KÜTAHYA PORSELEN MARKAMIZLA ÜÇÜNCÜ KEZ, NG KÜTAHYA SERAMİK MARKAMIZLA DÖRDÜNCÜ KEZ BU ÖDÜLÜ ALMANIN HAKLI GURURUNU YAŞIYORUZ"
Ödül törenine katılan Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Güral, konuşmasında şunları kaydetti: "Türkiye'nin önde gelen markalarının yer aldığı bu araştırmada yer almak bizim için çok kıymetli. Kütahya Porselen olarak üçüncü kez, NG Kütahya Seramik olarak dördüncü kez bu ödülü almanın gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik kavramını tüm iş süreçlerinde odağına alan bir grup olarak hem markalarımıza hem paydaşlarımıza hem de toplumumuza değer katmak bilinci ile çalışıyoruz ve bu değeri nasıl geliştirebiliriz diye düşünerek attığımız adımların değer görmesi motivasyonumuza büyük katkı sağlıyor. Bizi bu ödüle layık gören herkese teşekkürlerimi sunuyor, ödül alan tüm markaları ve bu ödülleri almamızda emeği olan tüm çalışma arkadaşlarımı tebriklerimi iletiyorum

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor: