Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Katılım Emeklilik, “Temettü Ödeyen Şirketler Katılım Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu”nu kurarak BES katılımcısı için sunduğu faizsiz fon portföyünü 15’e çıkardı. Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Son 5 yıllık getirilerde şampiyon olan fonlarımıza yeni ve güçlü bir fon daha ekliyoruz; BES yatırımcılarını temettü şirketlerinin güçlü performansıyla buluşturuyoruz” dedi.
Faizsiz BES ve katılım sigortacılığın öncüsü Katılım Emeklilik, yeni fonu “Temettü Ödeyen Şirketler Katılım Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu” ile temettü hisselerine artan ilgiyi BES’e taşıyor. Konuyla ilgili bilgi veren Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “15’inci faizsiz fonumuz BES yatırımcılarının, icazeti alınmış BIST Katılım Temettü Getiri Endeksi’nde yer alan şirketlere yatırım yapmalarına fırsat veriyor. Bilindiği üzere ülkemizde temettü dağıtan çok değerli şirketlerimiz bulunuyor. BIST yatırımcısının bu şirketlerin hisse senetlerine olan yoğun ilgisi de zaten ortada. Buradan hareketle Katılım Emeklilik olarak yine yenilikçi bir yaklaşım geliştirdik; “Temettü Ödeyen Şirketler Katılım Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu”nu bu alandaki talebi karşılamak üzere hayata geçirdik. Geçen sene BES’te en yüksek performansı gösteren hisse senedi fonlarımıza güçlü bir alternatif ekledik. Böylece BES katılımcısı için sunduğumuz fon portföyümüzü de 15’e çıkardık” şeklinde konuştu.
Ayhan Sincek yeni fonla ilgili şu bilgileri verdi; “Yatırım stratejimiz uyarınca fon portföyünün en az yüzde 80’i devamlı olarak danışma kurulu tarafından icazeti alınmış BIST Katılım Temettü Getiri Endeksinde yer alan ortaklık paylarından oluşuyor. Fonun amacı ise yerli BIST Katılım Temettü Getiri Endeksi’nde yer alan ortaklık paylarına yatırım yaparak sermaye kazancı elde etmek. Fon portföyünün geri kalan yüzde 20’lik kısmında ise, döviz ve kira sertifikasına dayalı vaad sözleşmelerine, Türk Lirası cinsinden katılım bankalarında açılan katılma hesaplarına, Türkiye’de ihraç edilen kira sertifikalarına ve faiz içermeyen diğer yatırım araçlarına, altın ve kıymetli madenler ile bunlara dayalı sermaye piyasası araçlarına, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları paylarına ve girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarına, yatırım fonu ve borsa yatırım fonu katılma paylarına yer verilebilir.”
Katılım Emeklilik fonları kazandırıyor
Katılım Emeklilik fonlarının 2022’de ağırlıklı getirisinin yüzde 76,7 ile sektörün üzerinde gerçekleştiğini belirten Ayhan Sincek, “Geçtiğimiz yıl iyi bir fon yöneticisiyle çalışanlar, mevduata ya da katılma hesabına yatırım yapanlara kıyasla 4 kata kadar daha fazla kazandı… 2023’te de katılımcılarımız, şirketimizi son 5 yıllık EGM kurucu bazlı getiri endeksine göre getiri şampiyonu yapan fon uzmanlarımızdan yararlanmalılar” ifadelerini kullandı.
4 kat daha fazla kazanma fırsatı
BES fonlarının son bir yılda yüzde 77 artışla 433 milyar TL’ye yükseldiğine dikkat çeken Ayhan Sincek, “BES’teki bu yükselişte yüksek fon getirilerinin ciddi katkısı oldu. Geçtiğimiz yıl, mevduat faizine ya da katılma hesabındaki kar payına yatırım yapmak yerine bireysel emeklilik sistemini tercih edenler 4 kata kadar daha fazla kazanma imkanı buldu.
Uzmanlara daha çok danışın
2023 seçim yılı olduğu için katılımcılarımızın olası riskleri yönetebilmek ve beklentilerini karşılayabilmek için uzmanlarımızı daha fazla dinlemeleri yerinde olacaktır. Katılımcılarımız diledikleri zaman son 5 yıllık verilere göre Katılım Emeklilik’i fon getirisinde şampiyon yapan uzmanlarımızdan gerekli tavsiyeleri fon bültenlerimiz ve web sitemiz gibi dijital kanallar üzerinden alabilirler. Yakın zamanda mobil üzerinden de robo fon asistanı ile katılımcıların fonlarını yönlendirmesine yardımcı olacağız.
Katılım Emeklilik’in 1 milyon BES sözleşmesine, 327 bin sigorta sözleşmesi ve 11 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşarak 2022’de sektörün üzerinde büyüdüğüne dikkat çeken Ayhan Sincek, “Geçtiğimiz yıl sektördeki yüzde 77’lik artışa kıyasla daha yüksek oranda yaklaşık yüzde 97’lik bir fon büyümesi gerçekleştirmiş olduk. Bunu da katılımcılarımızın bize olan güveni, yüksek teknolojik alt yapımız, deneyimli kadrolarımız ve diğer paydaşlarımız sayesinde başardık. Son 5 yıllık getirilere baktığımızda ise sektör ortalama yüzde 287,3’lük nominal getiri sağlarken aynı dönemde enflasyon yüzde 244,64’luk bir artış sergilemiş. Bu dönemde Katılım Emeklilik ve Hayat A.Ş olarak katılımcılarımıza sektörün en yükseği olan yüzde 388,7’lik getiriyi sağladık. Son 5 yıllık verilere göre emeklilik fonlarında getiri şampiyonu olmayı başardık.
Faizsiz fonların performansı yüksek
Özellikle faizsiz fon getirilerinde konvansiyonel tarafa göre iyi performans, faizsiz pazar payının artmasına ciddi oranda pozitif katkı sağlıyor. Bu ilgiyi faizsiz fonların yıldan yıla artan pazar payından da takip edebiliyoruz. Şöyle ki; 2013 yılında sadece yüzde 2,21’lik pazar payı 2017 yıl sonunda yüzde 7,21’e yükseldi. 2018 yıl sonu itibarıyla yüzde 10,84’e, 2019 sonu itibarıyla yüzde 13,69’a, 2020 sonu itibarıyla da yüzde 18,12’ye yükseldi. 2021 yılında ise yüzde 20,74’e ulaşırken 2023 yıl başında faizsiz fonların toplam fonlardaki pazar payı yüzde 24,41’dir. 15 faizsiz fonumuzla bu alanda öncü olmanın gururunu yaşıyoruz. Bize gösterilen bu teveccühe layık olmak için canla başla çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Bu haftaki Bitfinex Alpha bültenimize Silicon Vadisi Bankasının (SVB) hiç beklenmedik bir şekilde iflas bayrağını çekmesini ve USD Coin’in (USDC) peggingi’ni yani sabit değerinin bozulmasını derinlemesine ele alarak başlıyoruz. Daha önce de açıkladığımız gibi, SVB’nin iflas ederek faaliyetlerini durdurması, yükselen faiz ortamında kötü risk yönetiminin klasik bir örneği. USDC’de görülen stresin de muhtemelen aynı nedenden olduğunu görüyoruz. USDC için herhangi bir çöküş öngörmüyoruz fakat yine de rayiç değerinin 1$’ın altında kalacağını tahmin ediyoruz.
Tüm bunlara rağmen, ekonomik göstergeler hala güçlü bir ekonomiye işaret ediyor. İşe alımlar hala güçlü fakat büyüme hızı giderek yavaşlıyor. Bu durum Fed’in uzun zamandır devam eden enflasyonu kontrol altına alma çabalarının işe yaramaya başladığını gösteriyor. Önemli bir değişiklik olmaması durumunda, piyasa şimdiden gelecek hafta yapılacak FOMC toplantısında 50 baz puanlık bir artışı fiyatlıyor.
SVB ve USDC krizinden sonra Bitcoin’in fiyatı geçen hafta 19.500$’a kadar düşerek toparlanma öncesindeki Şubat ayının en düşük seviyesinin de altına indi. Bitcoin’deki net gerçekleşmiş kayıplar da arttı, ancak daha derinlemesine bakıldığında, Bitcoin’in uzun vadeli yatırımcılarının soğukkanlı yaklaşımı devam ettirmekte olduğu, kayıpların ise daha çok piyasaya nispeten yeni giren yatırımcılardan kaynaklandığı anlaşılıyor. Opsiyon piyasasında bile, bir haftalık, 30 günlük ve 60 günlük opsiyonlardaki yüzde 25 delta çarpıklığı negatifken, 90 ve 180 günlük daha uzun vadeli opsiyonlardaki çarpıklık sıfıra yakın bulunuyor. Bu durum fiyatlarda düşüşün devam etmesinin pek mümkün olmadığına işaret ediyor.
Geçen hafta Silvergate Bank gelişmelerden sonra faaliyetlerini sonlandıracağını ve varlıklarını tasfiye edeceğini açıkladı. Blockchain.com, kriptodaki uzun süredir devam eden ayı piyasasını gerekçe göstererek varlık yönetimi iştiraki Blockchain.com Asset Management’ın (BCAM) kuruluş çalışmalarını askıya aldı ve New York Başsavcısı, kripto para borsası KuCoin’e uygun şekilde tescil edilmeden eyalette faaliyet gösterdiği iddiasıyla dava açtı. Daha olumlu haberler arasında ise, mahkemenin Voyager Digital’e, varlıklarını satması, müşterilerini ise 1,3 milyar dolarlık bir anlaşmayla Binance.US’ye devretmesi için onay vermesi; FTX Trading ve borçlu iştiraklerinin, Grayscale Investments aleyhine dava açarak ve Grayscale Bitcoin ve Ethereum Tröst hissedarları için 9 milyar doları değerin üzerinde miktarın serbest bırakılmasına yönelik olarak ihtiyati tedbir talep ederek FTX kullanıcılarının paralarını geri alma taleplerini sürdürmesi sayılabilir.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Banka iflaslarının ardından ABD borsaları volatil bir görünüm sergilerken endeksler büyük bölümünü artı bölgede geçirdiği günü yatay sayılabilecek seviyelerde noktaladı. Fed, Hazine ve FDIC öncülüğünde alınan önlemler paniğin azalmasını sağlarken Microsoft (+%2,1) ve Apple (+%1,3) gibi büyük ölçekli şirketlerin dirençli bir görünüm sergilemesi ılımlı tabloya katkıda bulundu. Ancak atılan adımların ölçeği düşünüldüğünde sorunun sanıldığı kadar küçük olmadığına yönelik bir algının varlığı da söz konusu. Güvenli liman arayışının ön plana çıkması politika faizine daha duyarlı olan 2 yıl vadeli başta olmak üzere tüm vadelerde tahvil faizlerini aşağı çekerken Fed’e dair beklentiler ise değişmeye başladı.
ÜNLÜ Menkul
unlumenkul.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD’de Silicon Valley Bank (SVB) krizi sonrası piyasalarda henüz denge oluşmuş değil. Fed beklentileri de oldukça değişken bir yapıda. Diğer taraftan gerileyen faizler, tahvil fiyatlarının artması gerilimi azaltan bir etken. Bu etkenle birlikte dün NASDAQ pozitif ayrışan tarafta olurken, S&P500 ise sınırlı kayıpla dünü kapattı. Bu sabah ABD vadeliler artıda seyrediyor. CME Fed Watch ekranından alınan verilere göre 21 - 22 Mart’ta faiz oranının sabit bırakılacağı beklentisi %25, 25 baz puan artırım beklentisi %74,5 seviyesinde. Ana senaryonun 25 baz puan artırım yönünde şekillendiği belirtilebilir. Ancak bugün açıklanacak ABD enflasyon verisi ile beklentilerin netleşmesini bekleyebiliriz. 15:30’da açıklanacak olan Şubat enflasyon verisi için beklentiler manşet ve çekirdek enflasyonun aylık %0,4 gerçekleşmesi ve yıllık enflasyonun ise %6,4’den %6,0’ya gerilemesi yönünde.
Fed, SVB’nin iflasına ilişkin iç soruşturma başlattı. Fed’in Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Barr’ın yöneteceği soruşturmanın sonuçları 1 Mayıs itibarıyla kamuoyu ile paylaşılacak. ABD Başkanı Biden dün ulusa sesleniş konuşmasında, bankacılık sisteminin güvenliği için çalışıyoruz mesajı verdi. Biden, 2008 Krizi’nin tekrar yaşanmaması için banka kurallarını güçlendirmeyi hedeflediklerini ve Kongre’ye talep de bulunacaklarını da belirtti.
Finans sektöründe ise düşüşler devam ediyor. Avrupa’nın ardından dün Tokyo’da da küresel yatırımcılar banka hisse pozisyonlarını azaltmaya başladı. Asya’da MSCI Asya Pasifik Finans Endeksi %2,7 düşüşle 29 Kasım’dan bu yana en düşük seviyesine indi. MSCI Asya Pasifik Endeksi’nde de benzer görünüm mevcut. 2 Şubat zirvesinden %9 gerileyen endeks, Çin’in yeniden açılmasından kaynaklanan iyimserlikle bir boğa piyasasına girmesinin ardından keskin bir tersine dönüşe işaret ediyor.
.
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
https://www.yf.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD: SVB hasar tespit çalışmaları, önlemler ve Fed…
ABD'de teknoloji ve bilişimin merkezi olan Silikon Vadisi'nin en önemli bankalarından biri olan Silicon Valley Bank (SVB), ülke tarihinin en büyük iflasını gerçekleştirdi. ABD'deki banka iflaslarının nedenlerinin bir mali krizi tetikleyip tetiklemeyeceği merak ediliyor. SVB sonrası Fed'in faiz kararını nasıl etkiler, zarar verir mi, bu iflas domino etkisi yapar mı?
SVB'nin iflasının üç ana nedeni var: sermaye artırımı yapılmaması, mevduat kaçışının hızlanması ve Fed'in faiz artırımlarının varlık fiyatlarını düşürmesi. Ayrıca düşük faiz ortamında teknoloji ve risk sermayesi yatırımcıları bundan faydalanıyordu ve SVB bu sektöre borç veriyordu. Faiz oranı arttığında, hem borç verenler hem de borç alanlar etkilenir. Nakit akışları istikrarlı olmayan bu teknoloji girişimlerinin yetersizliği de bir sorun.
Şimdi mevduatlar garanti edilmiş gibi görünüyor. Likidite sorununa karşı Fed, faiz artışları karşısında kaybedecek portföyü yeniden değerleme ile fiyatlayacak. Elbette kriz Fed'in beklentilerini de revize edebilir.
Faiz artırımlarının pozisyonlarını ve artırım şeklini tartışma içine sokan gelişmeler yaşanmakta. SVB’nin batmasına temel olabilecek sebeplerden birisi olarak faiz artışları ilişkilendiriliyor. Bu faiz artışlarının da etkisi şu iki madde üzerinden okunuyor;
• Bankanın elinde tuttuğu tahvil portföyünün faiz artırımları nedeniyle değer yitirmesi.
• Silikon Vadisi’ne, daha çok teknoloji start-up ve Venture Capital tarzı şirketlere kredi veren bir banka olması: Faiz artışlarından direkt etkilenen teknoloji sektörü, özellikle nakit akışı stabil olmayan bu tarz start-up ve VC’ler noktasında bir kredi çevrilememesi durumunun meydana gelmesi, banka likidite ve sermaye açısından zora girdi.
Bu bir anlamda 2008 Lehman Brothers krizinin teknoloji ve faiz versiyonu gibi görülebilir. 2008’deki vakanın bugünden farkı, o zaman mortgage kredilerinin geri çevrilememesi ve ipoteklenen taşınmazların hızlı değer yitirmesiyle (konut balonunun patlaması) banka varlıklarının değerinin bir anlamda çöpe dönüşmesiydi. Şimdi bu çöpe dönüşme riskine giren varlıklar, bankaların tahvil portföyü ve faiz artırımları gerçekleştikçe, piyasa faizleri yükseldikçe bu tahvillerin değeri düşüyor.
Batan bankalar kurtarılmayacak, ancak mevduatlar kurtarılacak. “Too big to fail” konusu o kadar basit değil, kurtarılsa 2008’de Lehman kurtarılırdı. Likidite ve portföy sorunlarına karşı Fed, tahvilleri piyasa değerleri üzerinden değil ihraç değerleri üzerinden değerleyecek ve kartopu etkisini önlemek isteyecek. Ancak kartopu etkisi riski halen mevcut, çünkü ABD’de irili ufaklı binlerce banka var ve bu tip krizler küçük bankalardan büyük bankalara mevduat kaçışını hızlandırıp yayılma etkisini tetikleyebilir. Zor sektörlere yoğunlaşan bankalar risk taşıyor ve yatırımların desteklenmeyeceği, banka batışlarının izleneceği açık bir şekilde ortada. Mudilerin tepkisi bu nedenle sert olabilir ve mevduat çekimleri hız kazanabilir.
Mart toplantısında Fed’in 25 mi 50 mi bps faiz artıracağı tartışması, 0 mı 25 mi noktasına evrilmiş durumda. Fed’in faiz patikasının tek belirleyicisi enflasyon olmaktan çıktı, aynı zamanda bankacılık sektörünün sermayelendirilmesi, varlık değerlemeleri ve portföy nitelikleri de önem kazandı. Bankaların yoğunlaştığı sektörler konusu önemli, Covid dönemi sonrasında dünya teknoloji start-upları ile büyüyecek dendi. Hızlı bir şekilde de tech ve game start-upları büyüme kaydetmişti. Rüzgar, finansman bacağında artık tersine döndü. Covid döneminde uygulanan çok düşük faizler, yerini artık yüksek faizlere bıraktı ve sektör artık finansman kaynağına ucuz ve kolay erişemez. VC’lerin dahil olduğu yatırım ağını düşünecek olursak buradaki yoğunlaşma ve oluşan risk, bunu görmezden gelen bir Fed var demek ki. Start-up dediğimiz zaman, daha yeni başlangıçlardan bahsediyoruz ve bunların nakit akışı başlangıçtaki yatırım etkisinden dolayı ilk zamanlarda dışarıya doğru ve pozitif nakit akışı elde edebilmeleri gerekiyor.
ABD bankacılık krizi, Türkiye açısından bir yansıma oluşturur mu? 2001’den sonra uygulanan bankacılık regülasyonu ile kuvvetli sermayelendirilen Türk bankaları (SYO eşik değer %12), birçok yurtdışı emsalinden daha iyi pozisyona sahip. Ancak olay sadece 2001 sonrası dönem değil, aynı zamanda bankaların birçok regülasyona tabi tutulduğu 2021 sonrasını da ele almak gerekli. Ticari bankalar şu anda tuttukları YP mevduat (%60 altında TL mevduatı olan bankalar tahvil almak zorundalar) ve dağıttıkları ticari ve bireysel krediler (kredilerde referans faiz oranını aşma katsayısı arttıkça %20 ve %90 oranında tahvil alma zorunluluğu var) karşılığında tahvil almak zorundalar. Bankaların mecburen aldıkları tahviller ile beraber geçen seneden beri tahvil faizleri düşmekte.
Peki, faizler ileride artırılmak durumunda kalınırsa? Bu sefer faize ters hareket eden tahvil stokunun değer kaybetme riski var. Türk ekonomi yönetimi, Merkez Bankası politika faizini düşürse bile piyasa faizleri düşmediği için manuel müdahale mekanizması devreye sokarak piyasa ve kredi faizlerini düşürmek istedi. Bankalar ya kredi çıkartmayacak, ya da tahvil almaya devam edecekler. Aktif pasif yönetimleri itibariyle bütün kredileri %18,6-20,6 eşiğinden vermeleri pek uygulanabilir değil. Mevduat maliyetlerini, TL mevduat tutma zorunlulukları nedeniyle mecburen yükseltmiş durumdalar. 3 ay vadeli TL mevduatın ağırlıklı ortalama faiz oranı 3 Mart itibariyle %27,7 (2022 yılsonu: %24,2, bir yıl öncesinde ise %17,2). Pasif taraftaki maliyet yüksek ve aktif tarafın yönetimi regülasyonlar nedeniyle daha zor.
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
USD/TRY: Haftanın ilk işlem gününde ABD piyasalarında, bankacılık sektöründeki endişeler sebebiyle Fed'in faiz artırımlarını yavaşlatabileceği/durdurabileceği beklentisi hakimdi. ABD Başkanı Biden, 2008'deki bankacılık krizinin tekrarlanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını ve bankalar için daha sıkı düzenlemeler talep edileceğini açıkladı. Veri akışında bugün ABD'de TSİ 15:30'da şubat ayı TÜFE verileri açıklanacak. Beklenti TÜFE'nin Ocak ayındaki yıllık %6,4'ten %6'ya gerilemesi yönünde. Çekirdek rakamın ise %5,6'dan %5,5'e gerileyeceği tahmin ediliyor. Yurt içine baktığımızda ise ekonomik veri gündemi oldukça sakin. Kur tarafına bakıldığında, Dolar/TL'de 18,90'nın üzerinde hareketlilik gözlense de fiyatlamalarda önemli bir kırılım yok. Şu aşamada kurda sınırlı hareketlerin sürmesi beklerken, aşağıda 18,92 desteği, yukarıda ise 19,04 direnci takip edilebilir.
EUR/USD: Küresel piyasalarda ABD'deki bankacılık sektörü endişeleri sebebiyle Fed'in bilanço küçültmesini durdurabileceği ya da hızını azaltabileceği beklentisi oluştu. Öte yandan, dün konuşan ABD Başkanı Biden, 2008'deki bankacılık krizinin tekrarlanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını ve bankalar için daha sıkı düzenlemeler talep edileceğini açıkladı. Bugün ise mart ayındaki Fed toplantısı öncesi yakından takip edilmesi beklenen TÜFE bugün açıklanacak. Beklenti TÜFE'nin Ocak ayındaki yıllık %6,4'ten %6'ya gerilemesi yönünde. Veri sonrasında oynaklık artabilecekken, teknik olarak 1,0750 seviyesinin kırılması durumunda 1,0790 ardından 1,0840 hedef olabilir. Aşağıda ise 1,0640 ve 1,0565 sıralı destekler konumunda.
XAU/USD: ABD'deki banka krizi ile Fed'e yönelik agresif beklentileri azaltması ile değerli madende yükseliş dün de sürdü. Ons Altın günü %2,4 oranında primle 1.914 seviyesinden tamamladı. Bu sabah kısmi kar satışları gözlenirken, öğleden sonra ABD'de açıklanacak enflasyon verisi yakından izlenecektir. Yüksek bir enflasyon kırılganlığı artırabilecekken, düşük bir veri Fed'e yönelik iyimser beklentileri gündeme getirebilir. Bu kapsamda da değerli madenin bir şekilde yükselişini sürdürmek isteyebileceğini düşünüyoruz. Teknik olarak da Ons Altın'ın 50 günlük ortalamanın geçtiği 1.874 seviyesinin üzerinde kalabileceğini öngörüyoruz. Yukarıda ise 1.928 ve 1.949 sıralı hedefler olarak izlenebilir.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
“ABD'de biri en büyük bankalardan Silicon Valley Bank (SVB) olmak üzere toplamda üç bankanın iflası piyasalarda yeni bir kriz konusunda endişelere yol açtı. Bankacılık sektörüne ilişkin artan sistematik risk ve endişeler son günlerde küresel risk iştahı üzerinde baskı oluşturdu. Gündeme gelen mali riskler sonrasında Fed’in sıkılaşma konusunda yavaşlayacağı beklentileri güç kazanırken, bugün ABD’de açıklanacak şubat ayı TÜFE verisi son derece kritik olacaktır.
Açıklanacak Önemli Ekonomik Veriler
• 10:00 İngiltere - İşsizlik Oranı Önem: Orta
• 15:30 ABD -TÜFE/Çekirdek TÜFE Önem: Yüksek
Türkiye
TCMB ödemeler dengesi istatistiklerine göre Ocak ayında 9,85 milyar dolarla rekor cari açık kaydedildi. 12 aylık cari açık da 51,7 milyar dolarla 2014 yılının Şubat ayından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Daha önce 2011 yılının Mart ayında 9,4 milyar dolarlık cari açıkla rekor seviye kaydedilmişti. TÜİK verilerine göre, sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2023 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %33,9 arttı. Böylelikle perakende satışlarda 2021 Nisan ayından bu yana en hızlı yıllık artış görüldü. Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre borsada yatırımcı sayısı 13 Mart 2023 itibariyle 4 milyon 75 bin 641'e ulaşarak yeni rekor seviyesini gördü. TCMB ihtiyaç kredisine yönelik örtülü üst sınır uygulamasına tutar sınırı getirdi. Buna göre ihtiyaç kredilerinde 70 bin liraya kadar olan kısım menkul kıymet tesisinden muaf tutuldu. Yeni talimata göre deprem bölgesi ile bazı SGK borcu olanlara kullandırılacak ihtiyaç kredileri de uygulamadan muaf olacak. Yurt içinde gündeme dair gelişmeler takip edilecek.
Euro Bölgesi
Avrupa'da dün satışların derinleştiği görülürken, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) perşembe günkü toplantısında 50 baz puan faiz artırılacağına ilişkin beklentiler söz konusu gelişmelerle güç kaybetti. Buna göre geçen hafta ECB'nin 50 baz puanlık faiz artışına kesin gözüyle bakılırken, son gelişmelerin ardından 50 baz puanlık faiz artışı ihtimali yüzde 55 seviyesinde bulunuyor. Bölge genelinde tahvil faizleri dün sert şekilde gerilerken, Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 25 baz puan, Fransa'nın 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 20 baz puan düştü.
ABD
ABD'nin 2 yıllık tahvil faizi dün yaklaşık 60 baz puan düşerek yüzde 3,98'e inmesinin ardından yüzde 4,18 seviyesinde dengelendi. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda dün bir ara FED'in senenin devamında faiz artırmayacağına yönelik beklentiler öne çıksa da, yeni günde gelecek hafta yapılacak toplantıda yüzde 75 ihtimalle 25 baz puanlık faiz artışına gidileceği öngörülüyor. Öte yandan, FED'in senenin ikinci yarısından itibaren faiz indirimlerine gideceğine ilişkin beklentiler de güç kazanıyor. Analistler, bugün açıklanacak enflasyon verilerinin söz konusu fiyatlamalar üzerinde etkili olmasının tahmin edildiğini bildirdi. Analistler, ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) şubatta yıllık bazda yüzde 6 artmasının öngörüldüğünü kaydederek, beklentilerden sapmaların piyasalarda oynaklığı artırabileceğini ifade etti.”
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.