Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
ekonomim. internet sitesinde yayınlanan habere göre; Gerek kurdaki artış gerekse uluslararası piyasada yaşanan enfl asyonist baskı Türkiye’yi dünyanın önemli alışveriş turizmi destinasyonlarından biri haline getirdi. Geride bıraktığımız yıl rekor sayıda turist ağırlayan Türkiye’de tax free işlemleri de artış trendine girdi. DSD Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Özbay, geçen yıl itibari ile 500 milyon dolar seviyesinde gerçekleşen tax free işlemli alışveriş hacminin bu yıl 2019 rakamlarını da geride bırakarak 800 milyon dolar seviyesine çıkacağı tahmininde bulundu. Söz konusu rakam 2019’da tarihi rekor kırarak 700 milyon dolar seviyesine yükselmişti. Özbay, alışverişte ilk üç ülkenin ise geçen yıl Rusya, Almanya ve Romanya olarak sıralandığını belirterek MİR karta getirilen sınırlama nedeni ile Rusların alışverişinde bu yıl düşüş yaşansa da yine ilk sırada yer alacakları tahmininde bulundu.
https://www.ekonomim.com/sektorler/perakende/tax-free-islemli-alisveris-hacmi-yeni-rekora-yuruyor-haberi-685758
BIST100
Dün günün ilk yarısında zayıf bir seyir izleyen ve gün ortasında 5341 seviyesine kadar geri çekilen BIST100 endeksi özellikle günün sonunda banka hisselerinde güçlenen alımlar ile toparlandı ve %1.05 oranında değer kazanımı ile 5438.38 seviyesinden günü tamamladı.
Endekste bu dönemde hisse bazlı hareketlerin daha ön planda olduğu bir seyir görüyoruz.
Sanayi sektör hisselerinin genelinde etkili olan satışların endeksi baskılamasına rağmen, banka hisselerindeki güçlü alım iştahı endekste dengelenmeyi sağlıyor.
Hafta başında kırılan orta vadeli trendin üzerinde kalınmış olması ve teknik göstergelerin pozitif görünümü trendin devamını destekliyor.
Dün güçlenen alımların devamı ile güne pozitif başlamasını beklediğimiz endekste 5497 seviyesini ilk direnç noktası olarak takip edeceğiz. Geçtiğimiz gün satışın geldiği seviye olan 5497’nin aşılması halinde ilk etapta 5568 seviyesini gün içi işlemlerde hedefliyor olacağız.
Endekste 5340 seviyesini ise kısa vadeli ilk destek noktası olarak takip edeceğiz.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Endeks & Kur & Hisse teknik analiz bülteni, alım satım için uygun seviyeler, kısa ve orta vadeli son pozisyonlarımız, en çok açığa satılan hisseler ve tarihsel açığa satış bilgileri, bugün endeksten pozitif anlamda ayrışmasını beklediğimiz hisseler
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2023/03/09/teknik-bulten-09-03-2023/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
5,350 üzerinde dengelenmeyi başaran piyasada, kısa vadeli yükseliş eğilimi korunuyor ...
Devam eden kısa vadeli yükseliş trendi içerisinde oluşan seans içi geri çekilme hareketini ilk önemli destek olarak izlediğimiz 5,350 üzerinde karşılamayı başaran Borsa İstanbul'da yukarı hareket etkisini sürdürüyor.
Bankacılık Sektör Endeksi'nin % 7.84 oranında değer artışıyla yükselişte lokomotif olduğu piyasa, günü %1.05 oranında yükselişle 5,438 puandan tamamladı. Son dönemde yakından izlediğimiz 5,350 seviyesini destek yapmayı başaran piyasada, şu aşamada kısa vadeli yükseliş potansiyelinin korunduğunu düşünüyoruz. Böylece 3 Ocak tarihinden itibaren devam eden düşüş trendini tamamlayan piyasada, sırasıyla 5,568 ve 5,704 seviyelerini hedefleyecek alım eğiliminin devam edebileceğini düşünüyoruz.
Seans içi geri çekilmelerde ise 5,350 ilk, 5,000 seviyesini ise ana destek noktası olarak izlemeyi sürdürüyoruz.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Liralaşma Stratejisi olarak kurgulanıp uygulanan politika bileşiminin Türk lirasına (TL) olan yapısal talebi destekleyeceğine dair Merkez Bankası’nın beklentileri beyhudedir.
Hedefli kredi politikaları parasal istikrara pozitif katkı yapmakla beraber, uygulanan düşük faiz politikaları, parasal aktarım mekanizmalarını bizzat tam tersi yönde bozmakta ve iddia edildiği gibi maliyet kanalıyla potansiyel arz kolaylığı yaratamamaktadır.
Merkez Bankası’na güven duygusunun aşınmış olması nedeniyle, fiyatlama davranışlarındaki atalet hala kırılamamış ve enflasyon beklentileri düzelmemiştir. Merkez Bankası’nın 2023 yılı için öngördüğü %23 enflasyon hedefi birkaç ay sonra yukarı yönlü en az iki kat revize edilmek zorunda kalınacaktır.
İdeolojik ve siyasi bağımlılık, Merkez Bankası’nın tahmin ufkunu, sadece birkaç ayla sınırlamaktadır. Bir yıllık perspektifte defalarca yanıldığı ve değiştirilmiş olduğu halde, sadece yılın son iki ay öncesindeki tahmin aralığı çerçevesinde enflasyonun gerçekleşmiş olması, Merkez Bankasının tahmin ufkunun sağlıklı olduğunu değil, tam aksine sağlıksız olduğunu gösterir.
Zayıflamaya devam eden dış talep nedeniyle, sanayi sektörünün büyümeye katkısı düşük kalacaktır. Ayrıca iç talebin düşen dış talep üzerindeki telafi edici etkisi de zayıflayacağı için imalat sanayinin ve istihdam artışındaki büyüme gücü de azalacaktır.
Hizmet dengesinin güçlü katkısına rağmen, ihracat hızındaki azalmaya rağmen, enerji ve altın ithalatı başta olmak üzere ithalat genelindeki artışın yüksek seviyelerde seyretmesi carı açığı daha da problemli hale getirecektir. Özellikle, jeopolitik gelişmeler ve gelişmiş ülke merkez bankalarının izlediği para politikaları dış talebi olumsuz etkilediği için ihracattaki ivme kaybı devam edecektir. Hizmet gelirleri ise, 2023 yılındaki taşımacılık ve yıl geneline yayılan turizm faaliyetinin belirsizliği ile depremin sınırlayıcılığı nedenleriyle hızlı artışını koruyamayacaktır.
Türk lirasında devam eden suni, süreli ve koşullu istikrar seyrinin, seçim sonrasına ertelenen baskılara yenik düşme olasılığı oldukça yüksektir. Mevcut yönetim paradigmasının özellikle seçim sonrasında da aynen devam etmesi halinde TL’nin değerini koruması mümkün olamayacak, küresel gelişmelerin aksine iç nedenlerle enflasyon davranışları daha da bozulacaktır.
Türkiye’de Ortodoks politikalara karşı gösterilen alerji, küresel finansal koşullardaki nispi iyileşmenin yarattığı ek risk iştahının Türk varlıklarına bir bütün olarak yönelmesini engellemektedir. Ancak yine de kısmen de olsa uluslararası alanda ortaya çıkan ek risk iştahının kısmen de olsa Türk varlıklarına yönelmesi Türkiye’nin risk primini aşağılara çekmiştir.
Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) getirilerinin düşmesinin nedeni enflasyon beklentilerinin düşmesi değil, Merkez Bankasının menkul kıymet tesisi, likidite ve teminat yönetimi şeklindeki piyasa dışı zorlayıcı regülasyonlarıdır.
Merkez Bankası’nın regülasyonları, sektörel dengeleri tahrip etmektedir: Merkez Bankası’nın piyasa dışı zorlayıcı düzenlemeleri, Ticari Kredi Kullananlar, İhtiyaç Kredisi ve Bireysel kredi Kullananalar, Yatırım ve İhracat kredileri ile Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) kredilerini kullananlar arasında haksız ve gereksiz sermaye transferlerine neden olmakta, sektörel dengeleri tahrip etmektedir.
Mevcut konjonktürde fiyat istikrarsızlığına sebep olacak düşüklükte belirlenen faiz oranlarının arz sürekliliğine ve cari fazla kapasitesinin korunmasına ve üretimin finansman maliyetlerinde uygun seviyelerin belirlenmesine yol açmadığı, tam tersine bu hedeflere zarar verdiği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Karşılık ve disbonobilite mekanizmaları amacı dışında kullanılmaktadır: Faktoring Şirketlerine Türk lirası cinsinden faktoring alacaklarına uyguladıkları faiz oranına göre menkul kıymet tesisi yükümlülüğü getirilmesi ve bankaların kredi faiz oranına ve kredi büyüme oranına göre menkul kıymet tesisi uygulamalarının süresi ve kapsamının genişletilmesi, karşılık ya da disponibilite uygulamalarını amacı dışına çıkarmakta, piyasalara ilave stres yüklemektedir.
Ülkelerin faiz artırım hızlarındaki farklılıkların, Merkez bankası tarafından para politikası adımlarında ülkeler arası ayrışma diye değerlendirilmesi yanlıştır. Esas olarak dünya uygulamalarından ayrışan tek örnek TCMB’’nın bizatihi kendisidir.
Fiyat ve iş çevrimlerinin etkisi arındırıldığında Türkiye ekonomisinin cari fazla verdiği ya da vereceği yönündeki Merkez Bankası belirlemesi avuntudan öte bir şey değildir. Küresel emtia ve enerji fiyatları normalleşse bile, Türkiye’nin ithalat kalemleri değişmedikten sonra ve yapısal dönüşüm sağlayıcı politikalar uygulanmadan cari açık hiçbir zaman cari fazlaya dönemeyecektir.
Orhan Ökmen
Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
İki partiden bir grup ABD'li senatör, OPEC petrol üretim grubuna üretim kesintilerini durdurması için baskı yapmaya yönelik bir yasayı yeniden gündeme getirdi.
Petrol Üretmeyen ve İhraç Eden Karteller veya NOPEC olarak adlandırılan yasa tasarısı, Kongre'nin her iki kanadından geçer ve Başkan Joe Biden tarafından imzalanırsa, OPEC+ üyelerini ve bu ülkelerin ulusal petrol şirketlerini fiyat anlaşmazlığı nedeniyle açılan davalardan koruyan egemenlik dokunulmazlığı iptal edecek şekilde değiştirecek.
İvmelenme mi yoksa trend mi ?
Bugün Powell’ın 2 günlük kongre macerasının sonuna geldik. Dün akşam yaptığı açıklamalarda da faiz artış söylemlerini yineleyen Powell, emin olmak için önümüzdeki verilere odaklanacağını belirtti. Powell, "Mart toplantısı hakkında herhangi bir karar vermedik, ek verileri görene kadar bunu yapmayacağız" diye de ekledi. Kesin hükümlü olmak için erken fakat gelecek olan veri seti oldukça önemli. Cuma günü istihdam raporu ve önümüzdeki hafta hem TÜFE hem de ÜFE dahil olmak üzere önemli verilere odaklanıyor olacağız. Dün gelen güncel verilere baktığımızda ise iş ilanları yüksek olmaya devam ediyor, özel maaş bordroları konsensüs tahminlerini aştı ve ipotek oranlarının devam eden yukarı yönlü ivmesine rağmen ev kredilerine olan talep artıyor.
Açıklamalardan sonra dolar endeksindeki yükseliş yerini daha yatay bir seyre bıraktı. ABD borsaları güne kararsız başlarken kapanışa doğru gelen normalleşmeyle birlikte günü sınırlı pozitif kapattı. Tahvil getirileri ise Powell’ın söylemlerini yinelemesinin ardından yükselmeye devam etti. 2 ve 10 yıllık getiri eğrisinin bu dönemler negatife dönmesi de diğer bir önemli nokta. Normal şartlarda uzun vadeli tahvil faizleri kısa vadeli faizlerin üzerinde seyreder. Fakat bu dönemde kısa vadeli faizlerin uzun vadeli olanların üzerine çıktığını ve getiri eğrinin tersine döndüğünü görüyoruz. Bu da ekonomide resesyon beklentilerinin artmasına neden oluyor.
Diğer taraftan Fed, ABD ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı "Bej Kitap" raporunun Mart sayısını yayımladı. ABD Merkez Bankası(Fed) Bej Kitap raporunda, ABD'de ekonomik faaliyetin Ocak ayından Şubat sonuna kadar hafifçe arttığı, fiyat artışlarının yaygınlığını koruduğu, ancak işletmelerin enflasyonda bu yıl da devam etmesini bekledikleri bir ılımlılık bildirdikleri belirtildi.
Asya tarafında da Powell’ın etkili sürmeye devam ediyor. Daha fazla faiz artışı olacağı endişesi ve gelen ekonomik verilerin ardından riski varlıklarda gerilemeler devam ediyor. Aynı zamanda Aysa tarafında Çin'de açıklanan enflasyon, tüketicilerin geçen yılın sonlarında pandemi kontrollerinin sonlandırılmasına rağmen temkinli olmaya devam etmeleri nedeniyle piyasa beklentilerinden daha hızlı bir şekilde yavaşladı.
MSCI'nin Japonya dışındaki en geniş Asya-Pasifik hisse endeksi bu sabah itibariyle bir önceki seansta yaşadığı %1.4’lük düşüsün ardından %0,2 gevşedi Japonya'nın Nikkei endeksi ise %0,6 arttı.
ABD ham petrol stoklarında beklenenden daha büyük bir düşüş, daha agresif ABD faiz oranı artışlarının ekonomik büyümeyi zorlayacağı ve dolayısıyla petrol tüketimini azaltacağı endişeleriyle bu sabaha yatay bir seyirde başladı.
Brent ham petrol vadeli işlemleri 5 sent artarak varil başına 82,71 dolara yükselirken, ABD West Texas Intermediate (WTI) ham petrol vadeli işlemleri varil başına 5 sent kazanarak 76,71 dolara yükseldi.
Öne çıkan bir verinin olmadığı günde yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) haftalık verileri, yurt dışında ABD işsizlik başvuruları izlenecek.
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ekonomim. internet sitesinde yayınlanan habere göre; Ticari kredi faizlerinin Merkez Bankası regülasyonları ile belli bir limitin üzerine çıktığında ek menkul kıymet alım zorunluluğu ile TL mevduat faizlerinin ticari kredi faizlerinin iki katını aşması bankaların kredi iştahını azalttı. Kredi faiz geliri elde etmesi oldukça zorlaşan bankacılık sektörü ise çareyi vadeyi kısaltmakta buldu. BDDK’nın ocak ayı verilerine göre kısa vadeli kredilerin toplam krediler içindeki payı geçen yıl ocak ayına göre neredeyse 12 puan arttı ve yüzde 44’e yükseldi. Aynı şekilde orta uzun vadeli kredilerin payı da geçen yıl ocaktaki yüzde 68 seviyesinden yüzde 56’ya indi. Bankacılık sektörü kaynakları regülasyonların kredi iştahını törpülediğini sektörün riski büyütmemek için 36 ay vadeyi aşmamaya özen gösterdiğine dikkat çekti.
Merkez Bankası ağustos ayındaki tebliğiyle bankacılık sektörünün ticari kredilerde faiz oranı Merkez Bankası referans faiz oranının 1.4 katına çıkarsa yüzde 20'si oranında, yüzde 20, 1.8 katı üzerinde olursa da yüzde 90 oranında ek menkul kıymet tesisi zorunluluğu getirdi. Sonrasında başlayan politika faizi indirimleriyle de ticari kredi faizleri hızlı bir düşüş trendine girdi. Aynı dönemde TL mevduat oranı hedefi de bankacılık sektörünün önüne getirildi. TL mevduat oranını tutturabilmek ve ek menkul kıymet tesisinden kaçınabilmek için de sektör TL mevduat faizlerini arttırdı.
https://www.ekonomim.com/finans/haberler/net-faiz-geliri-eksiye-dusunce-ticari-kredilerde-vade-kisaldi-haberi-685756
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.