• Fed üyelerinin 2026 yılı faiz tahmini aralığı 2.6-4.1% (Önceki: 2.9-4.1%)
  • Fed üyelerinin medyan 2027 yılı GSYH beklentisi 1.8% (Önceki: %1.8)
  • Fed üyelerinin medyan 2027 yılı işsizlik oranı beklentisi 4.2% (Önceki: %4.3)
  • Fed üyelerinin medyan 2027 yılı PCE beklentisi 2.1% (Önceki: %2.0)
  • Fed üyelerinin medyan 2027 yılı işsizlik oranı beklentisi 4.2% (Önceki: %4.3)
  • Fed üyelerinin medyan 2027 yılı GSYH beklentisi 1.8% (Önceki: %1.8)
  • Fed üyelerinin 2026 yılı faiz tahmini aralığı 2.6-4.1% (Önceki: 2.9-4.1%)
  • Fed üyelerinin medyan 2027 yılı GSYH beklentisi 1.8% (Önceki: %1.8)

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

İzmit’te kurulan KYMCO Yedek Parça Dağıtım Merkezi ile birlikte, KYMCO kullanıcılarına çok daha hızlı ve kesintisiz bir tedarik süreci sağlanıyor - Basın Açıklaması

7 Nisan 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2021 yılından itibaren Doğan Trend çatısı altında faaliyet gösteren KYMCO, Türkiye genelindeki motosiklet kullanıcılarına sunduğu hizmetleri yedek parça alanında gerçekleştirdiği büyük yatırımla daha da ileriye taşıyor. İzmit’te kurulan KYMCO Yedek Parça Dağıtım Merkezi ile birlikte, KYMCO kullanıcılarına çok daha hızlı ve kesintisiz bir tedarik süreci sağlanıyor.
7.500 Adedin Üzerinde Farklı Ürün, 45.000 Adedin Üzerinde Stok
KYMCO’nun yedek parça ve aksesuar envanteri, 7.500 adetten fazla farklı ürün ve 45.000 adedin üzerinde stoğa ulaştı. Türkiye genelindeki 39 farklı noktada yer alan yetkili servis ağı sayesinde, kullanıcıların ihtiyaçları en kısa sürede ve eksiksiz bir şekilde karşılanıyor.

Güçlü Lojistik Altyapı ile Hızlı Teslimat
Doğan Trend’in lojistik uzmanlığıyla hayata geçirilen İzmit’teki Yedek Parça Dağıtım Merkezi, ileri düzey stok yönetimi ve hızlı sevkiyat kabiliyetiyle motosiklet kullanıcılarının beklentilerine en üst seviyede cevap veriyor. Gelişmiş altyapı sayesinde motosiklet sahiplerinin bekleme süreleri minimuma indirilerek kesintisiz sürüş deneyimi sağlanıyor.

Orijinal Yedek Parça ile Üst Düzey Güvenlik ve Dayanıklılık
KYMCO, Türkiye’de yalnızca orijinal yedek parça ve aksesuar kullanımıyla hizmet veriyor. Bu yaklaşım, KYMCO’nun yüksek kalite standartlarını garanti altına alırken, kullanıcıların motosikletlerinde dayanıklılığı öne çıkartarak, uzun ömürlü ve güvenli performans almalarını sağlıyor.

Ayhan Ilgaz: “Güvenli Sürüş için Güçlü Yatırım Yaptık.”
Doğan Trend Motosikletten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Ilgaz konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Müşteri memnuniyetini bizim için her şeyden önce geliyor. Bu doğrultuda KYMCO markamız için yedek parça alanında çok kapsamlı bir yatırım yaptık. Türkiye genelindeki 39 farklı noktada yer alan yetkili servis ağımız ve 45 binden fazla yedek parça ve aksesuar stoğumuz ile güçlü bir lojistik ve satış sonrası hizmet operasyonuna sahibiz. İzmit’te kurduğumuz yeni Yedek Parça Dağıtım Merkezimiz sayesinde motosiklet kullanıcılarımıza daha hızlı, güvenilir ve kesintisiz hizmet sunabiliyoruz.”


KYMCO hakkında

Kymco, 1963 yılında Tayvan'da Honda için motosiklet üretimi yaparak faaliyetine başlamıştır. 1992 yılında kendi markası altında üretime geçen Kymco, hızla büyüyerek küresel motosiklet pazarında güçlü bir yer edinmiştir. Yüksek teknoloji ve mühendislik konusundaki başarısı, BMW gibi prestijli markalara motor üretme kabiliyetine ulaşmasını sağlamıştır. Kymco, özellikle şehir içi ulaşımda pratik ve verimli scooter modelleriyle tanınırken, performans motosikletleriyle de dikkat çekmektedir. Marka, dayanıklılık, güvenilirlik ve ileri teknoloji ile sürücülerine modern bir sürüş deneyimi sunmaya devam etmektedir.


Doğan Trend Hakkında
Bir Doğan Holding iştiraki olan Doğan Trend, Türkiye'nin önde gelen otomotiv ve mobilite şirketidir. Otomotiv, motosiklet ve deniz motorlarından oluşan marka portföyü ve ülke çapındaki yaygın yetkili satış ve servis teşkilatı ile yıllık toplamda 50.000 adedin üzerinde araç satışı gerçekleştirip 1 milyar doların üzerinde yıllık iş hacmine ulaşarak 2024 yılında Türkiye’nin en büyük firmalarının listelendiği Fortune 500 listesinde 102. sıraya yükselmiştir. Sürdürülebilir mobilite ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla, yenilikçi çözümler sunmaya devam eden Doğan Trend, otomotiv ve mobilite sektöründe teknolojik ve keyif veren markaları ile öncü bir rol üstlenmektedir.

Vodafone Grubu, bir kez daha global çevre kuruluşu Carbon Disclosure Project’in A listesinde yer aldı - Basın Açıklaması

7 Nisan 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Vodafone Grubu, iklim değişikliğiyle mücadelede sergilediği yüksek performans ve kurumsal şeffaflık nedeniyle, kâr amacı gütmeyen global çevre kuruluşu CDP’nin her yıl en başarılı şirketleri sıraladığı A listesinde yer aldı. CDP’nin 2024 iklim değişikliği anketi için ilgili verileri paylaşan Vodafone’un bu prestijli listede yer almasında, emisyonların durdurulması, iklim risklerinin azaltılması ve düşük karbon ekonomisinin geliştirilmesine yönelik çalışmaları etkili oldu.

 

Vodafone Grubu’nun CDP A listesinde yer almasını değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, şunları söyledi:

 

“Vodafone’un bir kez daha CDP A listesine dahil edilmesi, Grubumuzun iklim değişikliğiyle mücadelede ne kadar etkili bir strateji izlediğinin ve bu konuda başarıyla devam ettirdiği şeffaf yaklaşımın bir göstergesi. Doğanın korunduğu, net sıfır emisyonun olduğu bir gelecek için şirketler olarak neler yaptığımızı paylaşmamız önem taşıyor. Bu nedenle, CDP A listesinde yer almanın sadece bir puan olmanın ötesinde bir anlamı var. Türkiye’de yaptığımız çalışmalar da listede yer alınmasında etkili oldu. Herkes için dijital bir gelecek inşa etme vizyonumuz doğrultusunda, dijital dönüşüm projelerimizle işletmelerin verimliliklerini artırıyor, ülkemizin dijital altyapısına katkı sağlarken toplumun tüm kesimlerinin bu gelişimden faydalanabilmesi için çalışıyoruz. Çevresel, Sosyal, Yönetişim konularına önem veriyoruz. Özellikle net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. Vodafone Türkiye olarak geçtiğimiz mali yılda Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarımız baz yılımız olan 2020’ye göre %94,59 oranında azalırken, Kapsam 3 emisyonlarımızda %72,9 oranında düşüş yaşandı. Kalan emisyonlarımızın azaltımı için enerji tüketimimizi düşürmeye, enerjiyi daha verimli kullanmaya, yeni teknolojilere ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapmaya odaklanıyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz.”

 

Türkiye’de 24 ton atığın yeniden kullanımını sağladı

 

Vodafone Türkiye, net sıfır emisyon hedefiyle hem kendi operasyonlarında iklim krizinin etkilerini en aza indirmeyi, hem de dijital altyapısı ve IoT çözümleri ile müşterilerinin karbon ayakizini azaltmasına destek olmayı amaçlıyor. 2023-24 mali yılında, şirketin sera gazı emisyonları bir önceki yıla paralel seyrederek 15.095 ton CO2 düzeyinde, toplam enerji tüketimi ise 701,54 GWh olarak gerçekleşti. Baz istasyonlarının enerji yoğunluğu, baz yıl olan 2020’ye kıyasla %59,87 oranında azaltılarak 0,12 GWh/petabayt seviyesine düşürüldü. Vodafone tesislerinde üretilen 1,19 GWh yenilenebilir elektrikle bir önceki yıla göre üretim kapasitesi %9,17 artırıldı. Şirket, IoT hizmetleriyle, bir önceki yıla (195.300 ton) oranla ciddi bir artış yakalayarak, müşterilerinin 527.107 ton karbon emisyonunu engellemesine katkı sağladı. Vodafone, faaliyetleri sonucu oluşan 1.492 ton e-atığı geri dönüşüm ve geri kazanım süreçlerine dahil ederken, 24 ton atığın yeniden kullanımını sağladı. Toplam 1.516 ton e-atığın %98’i döngüsel ekonomiye ikincil hammadde olarak kazandırıldı. “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projesiyle bugüne kadar 22 tondan fazla e-atığın geri dönüşümü sağlandı.

 

130 ülkeden 24 binden fazla şirket yanıt verdi

 

Londra merkezli uluslararası bir kuruluş olan CDP, halka açık şirketlerin doğal kaynakları ve doğal sermayeyi nasıl kullandıklarını, faaliyetleriyle sınırlı kaynakların yeniden üretimini nasıl etkilediklerini ve bu alandaki risklerini nasıl yönettiklerini yatırımcılara raporlamalarına aracılık ediyor. CDP’nin her yıl kamuoyuyla paylaştığı açıklama ve puanlamalar, iş dünyasının çevre konusundaki şeffaflığını yansıtan altın standart olarak kabul ediliyor. CDP puanları, yatırım ve satınalma kararlarının verilmesinde önemli rol oynuyor. 2024'te, tüm küresel kurumsal finansal varlıkların dörtte birine eşit olan 700'den fazla yatırımcı, şirketlerden CDP'nin platformu aracılığıyla çevresel etkiler, riskler ve fırsatlar hakkında veri açıklamasını talep etti. 130 ülkeden 24 binden fazla şirket yanıt verdi ve küresel piyasa değerinin üçte ikisini temsil etti.

 

Bağımsız bir metodoloji kullanılıyor

 

CDP, söz konusu şirketleri değerlendirirken detaylı ve bağımsız bir metodolojiden yararlanıyor. A’dan D’ye kadar yapılan puanlamada, şirket açıklamasının kapsamı, şirketin farkındalık düzeyi ve çevresel riskleri yönetme becerisinin yanı sıra hırslı ve anlamlı hedefler koymak gibi çevresel liderlikle çağrıştırılabilecek en iyi uygulamalara imza atmış olması da dikkate alınıyor. Açıklama yapmayan ya da yetersiz bilgi sunan şirketlere F veriliyor.

 

%80 puan alma şartı geldi

 

CDP, 2024'te, talep edilen bilgilerin ayrıntı düzeyini artırmak ve ilgili çerçeveler ve standartlarla uyumunu güçlendirmek için anketini elden geçirdi. Ayrıca, tüm sektörlerde çevresel performans çıtasını yükseltmek için yeni "temel kriterler" getirdi. Buna göre, kuruluşlar artık "A" listesine girebilmek için açıklamanın tüm bölümlerinde %80 puan almak durumunda.

 

 

Vodafone hakkında

Vodafone, Avrupa ve Afrika’nın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden biridir. 15 ülkede 340 milyonu aşkın müşteriye mobil ve sabit iletişim hizmetleri sunuyor, 45’ten fazla ülkede daha mobil ağlarda iş ortaklıkları yürütüyoruz. Aynı zamanda, dünyanın en büyük Nesnelerin İnterneti (IoT) platformlarından birine sahibiz. Afrika’da, finansal teknoloji kurumlarımız, 7 ülkede yaklaşık 83 milyon kişiye hizmet veriyor ve diğer hizmet sağlayıcılardan daha fazla işlem yönetiyor.

Daha iyi bir gelecek hedefiyle, bireylerin ve kurumların yaşam kalitesini artıran, kapsayıcı ve sürdürülebilir toplumların ilerlemesine yardımcı olan teknolojileri sunuyoruz. 2040 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak ve çevresel etkimizi azaltmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Daha fazla bilgi için www.vodafone.com adresini ziyaret edebilir, @VodafoneGroup X hesabımızı takip edebilir ve www.linkedin.com/company/vodafone adresinden LinkedIn bağlantısı kurabilirsiniz.

DHL Supply Chain Türkiye, filosunu yeni nesil ve elektrikli araçlarla büyütüyor- Basın Açıklaması

7 Nisan 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
   
Dünyanın lider lojistik firması DHL Group bünyesinde faaliyet gösteren DHL Supply Chain Türkiye, mevcut araçlarını yenilemesinin yanı sıra filosunu yeni nesil lojistik ihtiyaçlarına uygun araçlar ve elektrikli araçlarla büyütüyor. Şirketin büyüyen filosu, aynı zamanda sürdürülebilir lojistik çözümleri doğrultusunda elektrikli araç kullanımını da artırarak çevresel etkisini en aza indirme kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.
Elektrikli araç filosunun genişletilmesi, yalnızca operasyonel verimliliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda karbon emisyonlarını azaltarak çevre dostu taşımacılığı destekliyor. Bu yatırımla birlikte, enerji verimliliği yüksek ve yenilikçi araçların yer aldığı filo, lojistik süreçlerin hızlanmasına ve müşteri memnuniyetinin en üst seviyeye çıkmasına katkıda bulunuyor.
Filonun modernizasyonuyla birlikte, sürücü güvenliği ve konforu öncelikli hale getirildi. Ergonomik tasarımları ve ileri teknoloji donanımlarıyla öne çıkan yeni araçlar, sürücülerin daha güvenli ve rahat bir çalışma ortamına sahip olmasını sağlıyor. Gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde hem çalışan deneyimi hem de operasyonel süreçlerin verimliliği destekleniyor.
DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Buket Cox konuyla ilgili olarak, "Filomuzun genişlemesi ve modernizasyonu, yalnızca operasyonel gücümüzü artırmakla kalmıyor, aynı zamanda lojistik sektöründe sürdürülebilir dönüşüme öncülük etme vizyonumuzu da destekliyor. Güvenlikten konfora, çevresel etkiden verimliliğe kadar pek çok alanda iyileştirme sağlayan bu yatırım, çalışanlarımıza daha iyi çalışma koşulları sunarken, müşterilerimize sunduğumuz hizmetin kalitesini de artırıyor" şeklinde konuştu.
DHL Supply Chain Türkiye, DHL Group'un "Strateji 2030" vizyonuna paralel olarak sürdürülebilir büyümeyi hızlandırarak, küresel lojistik pazarındaki lider konumunu güçlendirecek çalışmalarına devam ediyor.

JAECOO, Nisan ayında Türk tüketicilere heyecan verici yeni bir finansman teklifi sunuyor- Basın Açıklaması

7 Nisan 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
2025 yılında da hızla büyümeye devam eden şehirli premium off-road SUV markası JAECOO, nisan ayında Türk tüketicilere heyecan verici yeni bir finansman teklifi sunuyor. Bu kapsamda JAECOO, nakit alım desteği ve cazip kredi seçenekleri ile yeni bir otomobil satın almak isteyenlere avantajlı teklifler sunuyor. JAECOO, yenilikçi teknoloji, mükemmel performans ve katma değer yaratan finansal çözümlerle premium şehirli off-road modeli JAECOO 7'yi Türk kullanıcılarla buluşturmaya devam ediyor. Böylece her kullanıcı ister şehir isterse de off-road olsun çoklu yaşam tarzlarının kolaylıkla keyfini sürebiliyor.
İlk kentsel off-road SUV modeli JAECOO 7 ile Türkiye'de kısa sürede beklentilerin üzerinde bir satış başarısı elde eden JAECOO, nisan ayında sunduğu avantajlı finansman olanakları ile bir kez daha dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda üstün teknolojisi ve benzersiz arazi sürüşü fonksiyonları ile Türkiye arazi SUV pazarına yeni bir soluk getiren JAECOO 7'nin 2024 model yılı Revive (4x2) versiyonunu satın alacak olan bireysel müşteriler, 120.000 TL nakit alım ile 1.955.000 TL'den başlayan fiyatlarla ve 250 bin TL katılım paylı kredi fırsatından yararlanabiliyor. Bununla birlikte JAECOO 7'nin 2025 model yılı Revive (4x2) versiyonu, bireysel ve ticari müşterilere 251 bin TL nakit alım ile 1.974.000 TL'den başlayan fiyatlarla sunuluyor.
JAECOO 7'nin 2024 model yılı Evolve (4x4) versiyonunu satın alan ticari müşteriler ise 170.000 TL nakit alım avantajı ve 600 bin TL'ye 6 ay vadeli yüzde 0 faizli kredi imkanlarından yararlanabiliyor.
İddialı tasarımı ve üstün off-road performansıyla şehirli seçkinlerin gözdesi!
Premium şehirli off-road SUV modeli JAECOO 7, iddialı tasarımı ve üstün off-road performansıyla Türk kullanıcısının dikkatini çekmeyi başardı. JAECOO 7, "Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine" sloganıyla modern şehir tarzını off-road estetiği ile birleştiren iddialı çizgilerle klasik tasarım öğelerini miras alıyor. Modern tasarımlı ön ızgarası ve matris LED farları ile güçlü bir görünüm ortaya koyarken, 19 inçlik jantları zarafeti güçlü görünümle birleştiriyor.
Buna ek olarak JAECOO 7, off-road sürüşlerinde devrim yaratan ARDIS- Tüm Zeminlerde Akıllı Sürüş Sistemi ile donatılıyor. Kum, kar, ve off-road da dahil olmak üzere yedi sürüş modu sunan bu sistem, farklı sürüş gereksinimlerine mükemmel bir çözüm sunuyor. Üst düzey kalite ve mükemmel sürüş deneyimiyle öne çıkan JAECOO 7'nin akıllı kokpiti ise üstün tepki hızı, akıcı performansı ve gelişmiş kullanım özellikleri için sektördeki en gelişmiş Snapdragon 8155 çiple donatıldı. Modelin 14,8 inçlik dokunmatik ekranı, gelişmiş ve sürükleyici bir teknolojik deneyim sağlıyor. Yeni sektör lideri sanal gösterge paneli ve 540° gelişmiş görüş sistemi ile sürücülerin çevreleriyle ilgili bilgilere zahmetsizce erişmelerini sağlayarak sürüş güvenliğini artırırken sorunsuz bir off-road yolculuğu sağlıyor. Ayrıca benzersiz 8 hoparlörlü SONY surround ses sistemi ile 64 renkli ortam aydınlatması bir araya gelerek sürükleyici bir sürüş deneyimi yaratıyor.
JAECOO, yenilikçi teknoloji, mükemmel performans ve katma değer yaratan finansal çözümlerle premium şehirli off-road modeli JAECOO 7'yi Türk kullanıcılarla buluşturmaya devam ediyor. Böylece her kullanıcı şehir ve off-road başta olmak üzere çoklu yaşam tarzlarının kolaylıkla keyfini sürebiliyor. Nisan ayına özel sınırlı süreli fırsat tüm hızıyla devam ediyor. İster şehirli seçkinlerin karakter ve kalite arayışı olsun, isterse de açık hava maceracılarının off-road tutkusu olsun JAECOO 7 bu fırsat ile herkesin ideal aracı olmaya aday

Algün Yönetim Kurulu Başkanı Algün:Konut almak isteyenler için köprüden önceki son çıkış - Basın Açıklaması

7 Nisan 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  

Gayrimenkul sektörünün konut sahibi olmak üzere bekleyen ciddi bir kitleyle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Algün Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün, piyasa şartlarının yumuşamasını bekleyen bu kesimin harekete geçmeye başladığını söyledi. Konut ihtiyacına dikkat çeken Algün, insanların, çok yüksek seyreden kira fiyatları nedeniyle ev sahibi olma yoluna gittiklerini belirtti. Konut üreticilerinin maliyetleri daha fazla yüklenemeyeceğinin altını çizen Algün, konut alımı yapmak isteyenler için 'köprüden önceki son çıkış' ifadesini kullandı.

Konut satışları artarak devam edecek
Enflasyonist ortamın inşaat sektörünün dinamiklerini son derece olumsuz etkilediğini belirten Cihat Algün, inşaat girdi maliyetlerindeki yüksek artışın yakın zamana kadar konut satışlarını durma noktasına getirdiğini ifade etti. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Algün "Enflasyonist ortam bizim sektörün dinamiklerini çok etkiledi. Maliyetler o kadar arttı ki, fiyatı 20 kat artan kalemlerimiz oldu. Bizim sektörümüzün sıkıntılardan bir tanesi de finansa ulaşamamak, o büyük bir problem. Diğer yandan arsa yine çok büyük sorun. Tüm bunları üst üste koyduğumuz zaman maalesef arz noktasında durağan bir dönem geçirmiş olduk.
2024 son çeyreği ile birlikte ise bir kırılım yaşamaya başladık. Bunda faiz oranlarının gerilemesi ve fiyatların stabil hale gelmesi etkili oldu. Bu, ilk çeyrekte rakamlara da yansıyan konut satışlarıyla kendini gösterdi ve bunun artarak devam edeceğini düşünüyorum. Şu dönemi, mevcut fiyatları fırsat olarak görebilenler daha hızlı aksiyon alarak kazançlı çıkacaktır.

Çünkü, konuta her zaman ihtiyaç var, özellikle de yeni konuta, bu alanda olağanüstü bir açık var. Kiralar nerelere geldi. İnsanlar artık o kiraları vermektense ev sahibi olayım diyor. Maliyetler artık taşınamaz durumda. Bundan sonra konut fiyatları gerilemez tam tersi daha da artar. Bu nedenle konut almak üzere bekleyenler artık köprüden önceki son çıkıştalar diyebiliriz" diye konuştu.

WEF raporuna göre kuruluşların %66'sı yapay zekanın siber güvenliği etkileyeceğini öngörüyor - Basın Açıklaması

7 Nisan 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
2025 yılı, dijital ekosistem için şimdiye kadarki en zorlu yıl olmaya aday. Yapay zekanın ikili doğası, siber suçlardaki hızlı artış ve küresel ölçekte yaşanan siber güvenlik uzmanı eksikliği, şirketleri ciddi tehditlerle karşı karşıya bırakıyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Küresel Siber Güvenlik Görünümü 2025 raporu, geleneksel güvenlik modellerinin artık bu tehditlere karşı yetersiz kaldığını ve yalnızca dayanıklılık oluşturabilen kuruluşların sürdürülebilir şekilde büyüyebileceğini ifade ediyor. WatchGuard Türkiye, Yunanistan ve MEA Bölge Müdürü Yusuf Evmez, şirketlerin karşılaştığı en önemli 5 siber zorluğu ve bu tehditlerden korunma yöntemlerini paylaşıyor.
 
2025 yılı, dijital ekosistem için kritik bir dönüm noktası olarak öne çıkıyor. Yapay zekanın hızlı evrimi, siber suçların artışı ve siber güvenlik uzmanı eksikliği, şirketlerin geleneksel güvenlik anlayışlarını değiştirmelerini zorunlu kılıyor. Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Küresel Siber Güvenlik Görünümü 2025 raporu, siber tehditlerin her zamankinden daha sofistike hale geldiğini ve geleneksel güvenlik modellerinin bu tehditlere karşı artık yetersiz kaldığını ortaya koyuyor. Rapora göre, yalnızca siber dayanıklılığı önceliklendiren ve güvenlik stratejilerini yeniden şekillendiren kuruluşlar bu zorlu süreci başarıyla yönetebilecek. Şirketlerin karşılaştığı en büyük risklerden biri olan yapay zekanın, siber tehditlerde hem saldırı hem de savunma amaçlı kullanımının yaygınlaştığına dikkat çeken WatchGuard Türkiye, Yunanistan ve MEA Bölge Müdürü Yusuf Evmez, şirketlerin karşılaştığı en önemli 5 siber zorluğu ve bu tehditlerden korunma yöntemlerini paylaşıyor.
 
1. Tedarik Zinciri Zaafları: Büyük kuruluşların %54'ü tedarik zinciri güvenliğini siber dayanıklılığa ulaşmanın önündeki en büyük engellerden biri olarak görüyor. Dijital tedarik zincirleri genişledikçe, dış tedarikçilere ve üçüncü taraf hizmet sağlayıcılara bağımlılık artıyor. Şirketler, düzenli risk değerlendirmeleri yaparak ve sıfır güven (Zero Trust) modelini benimseyerek bu tehditleri en aza indirebilir. Kullanıcı erişimini kısıtlamak, güvenliği sıkılaştırmak ve sürekli denetimler gerçekleştirmek, tedarik zinciri güvenliğini sağlamak için kritik önlemler arasında yer alıyor.
 
2. Yapay Zekanın Siber Güvenlik Üzerindeki Etkisi: Kuruluşların %66'sı yapay zekanın 2025 yılı boyunca siber güvenlik üzerinde önemli bir etkiye sahip olacağını öngörse de bu kuruluşların yalnızca %37'si yapay zeka araçlarını dağıtıma sokmadan önce güvenlik değerlendirmesi yapıyor. Bu durum, yapay zekanın hızla benimsenmesi ile ilgili güvenlik süreçleri arasındaki uyumsuzluğu ortaya koyuyor. Yapay zeka destekli güvenlik çözümleri geliştirilirken, tehdit algılama ve yanıt mekanizmaları güçlendirilerek siber güvenlik süreçleri mutlaka gözden geçirilmelidir. Hassas verileri korumak adına cihaz güvenliğinin artırılması ve güçlü şifreleme tekniklerinin kullanılması da büyük önem taşıyor.
 
3. Üretken Yapay Zekanın Siber Suç Üzerindeki Etkisi: Kuruluşların neredeyse yarısı, üretken yapay zekanın daha karmaşık ve ölçeklenebilir siber saldırılara olanak sağladığını belirtiyor. 2024 yılından itibaren AI kullanımının daha da yaygınlaşması, sosyal mühendislik ve kimlik avı saldırılarındaki artış eğilimini de gösterdi. Bu riskleri azaltmak için kimlik avını tespit etmek ve sahtecilik taktikleri konusunda farkındalığı güçlendirmek için odağı eğitime çevirmek gerekiyor.
 
4. Düzenleyici Parçalanma: Küresel çapta düzenleyici çerçevelerin hızla değişmesi ve bölgeler arasındaki uyum eksikliği, kuruluşların güvenlik stratejilerini yönetmelerini zorlaştırıyor. WEF 2024 Yıllık Siber Güvenlik Toplantısı'na katılan üst düzey yöneticilerin %80'i, yargı bölgeleri arasındaki düzenleyici farklılıkların siber güvenlik uyumunu zorlaştırdığını belirtti. Şirketlerin bu zorlukların üstesinden gelebilmesi için, çok faktörlü kimlik doğrulamanın sistemlere ve verilere erişimi güvence altına almada önemli bir rol oynayan katmanlı bir güvenlik stratejisi benimsemek gerekiyor.
 
5. Siber Güvenlik Yeteneği Eksikliği: Küresel ölçekte siber güvenlik alanındaki yetenek açığı giderek büyüyor. Rapor, her üç kuruluştan ikisinin siber güvenlik beceri açığı ile karşı karşıya olduğunu ve yalnızca %14'ünün güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak doğru ekibe sahip olduğunu ortaya koyuyor. Şirketlerin yönetilen güvenlik hizmet sağlayıcılarına güvenerek, uzman güvenlik ekiplerine erişim sağlaması ve şirket içi yeteneklere bağımlı olmadan güvenlik seviyelerini yükseltebilmeleri mümkün. İşletmelerin, siber güvenlik eğitimlerine yatırım yapması ve sürekli beceri geliştirme programları oluşturması bu açığı kapatmanın etkili çözümlerinden birkaçını oluşturuyor.

Kaspersky, ağ kesintilerini önlemek için önerilerde bulunuyor - Basın Açıklaması

7 Nisan 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Ağ kesintileri, işletmeler için önemli zorluklara yol açarak üretkenliği, gelir akışlarını ve müşteri güvenini sekteye uğratıyor. Kaspersky'nin araştırması, şirketlerin çoğunun (%71) bir kesintiden sonra operasyonları eski haline getirmek için bir ila beş saate ihtiyaç duyduğunu, onda birinin (%12) ise tam bir iş günü veya daha uzun bir süreye ihtiyaç duyabileceğini gösteriyor. Bu kesintilerin etkisinin ve sıklığının farkında olan Kaspersky uzmanları, işletmelerin bu kesintileri önlemesine yardımcı olacak stratejiler sunuyor.
Ağ kesintisi, bir ağın belirli bir süre boyunca kullanılamaz hale gelmesi veya düzgün çalışmaması durum. Genellikle donanım arızaları, yazılım hataları, insan kaynaklı hatalar veya doğal afetler gibi nedenlerle ortaya çıkıyor. Eskiyen ekipmanlar, yetersiz bakım ya da beklenmeyen elektrik dalgalanmaları bu kesintilerin yaygın sebepler arasında yer alıyor. Ayrıca yazılımdaki hatalar da ağın işleyişini bozabiliyor.
İnsan hatası da ağ kesintilerinde önemli bir faktör. Yanlış yapılandırmalar, ekipmanların hatalı kullanımı veya kritik verilerin kazara silinmesi, ağın çökmesine yol açabiliyor. Buna ek olarak, DDoS saldırıları veya kötü amaçlı yazılım enfeksiyonları gibi siber saldırılar da ağ güvenliğini tehlikeye atarak kesintilere neden olabiliyor. Fırtına ya da sel gibi doğal afetler, kazalar veya elektrik kesintileri gibi çevresel etkenler de ağ kesintilerine katkıda bulunabiliyor. Şirketlerin, bir ağ kesintisi meydana geldiğinde hızlı ve etkili bir şekilde ağı yeniden devreye alabilmek için önceden hazırlanmış bir plana sahip olmaları büyük önem taşıyor.
Kaspersky, işletmelerin ağ kesintilerinden sonra toparlanabilmeleri ve gelecekteki kesintilere karşı kendilerini koruyabilmeleri için şu adımları izlemelerini öneriyor:
 
1. Nedeni belirleyin: Bir ağ kesintisinden kurtulmanın ilk adımı, sorunun temel nedenini belirlemektir. Bu, donanım ve yazılım bileşenlerinde sorun gidermeyi, son değişiklikleri veya güncellemeleri araştırmayı ve ağ günlüklerini analiz etmeyi içerebilir.
2. Tüm paydaşlarla iletişim kurun: Çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve diğer ortaklar dahil olmak üzere ilgili tüm tarafları kesinti hakkında bilgilendirmek önemlidir. Açık ve zamanında iletişim, beklentilerin yönetilmesine ve kesintinin etkisinin en aza indirilmesine yardımcı olabilir.
3. Yedekleme sistemleri uygulayın: Gelecekteki ağ kesintilerini önlemek için işletmeler yedek sistemlere ve yedeklemelere sahip olmalıdır. Bu, bir kesinti durumunda etkinleştirilebilecek yedek sunucular, ağ ekipmanları ve veri depolama çözümlerini içerebilir.
4. Düzenli olarak izleyin ve test edin: Ağ altyapısının düzenli olarak izlenmesi ve test edilmesi, olası sorunların tam kapsamlı bir kesintiye yol açmadan önce tespit edilmesine yardımcı olabilir. Şirketler ağ performansını izlemek, düzenli testler yapmak ve siber tehditlere karşı korunmak için güvenlik önlemleri uygulamak için protokoller oluşturmalıdır.
5. Kapsamlı bir felaket kurtarma planı geliştirin: Bir felaket kurtarma planı, büyük bir kesinti veya felaket durumunda ağı eski haline getirmek için atılması gereken adımları ana hatlarıyla belirtir. Bu plan veri yedekleme ve kurtarma, sistem restorasyonu ve paydaşlarla iletişim prosedürlerini içermelidir.
6. Donanımı güncel tutun: Ağ performansını desteklemek çok önemlidir. Şirketlerin yaklaşık üçte biri (%31), ağlara güvenli erişim sağlamaya yardımcı olan ve birden fazla konum arasında bağlantı sağlayan yönlendiriciler ve Müşteri Tesisleri Ekipmanı (CPE'ler) için düşük sıklıkta veya resmi bir değiştirme programına sahip değildir.
7. Özel çözümler kullanın: Güvenilir ağlar oluşturmak ve coğrafi olarak dağıtılmış işletmeleri korumak için Kaspersky SD-WAN gibi özel çözümler kullanılması önerilir. Bu çözüm, tüm kurumsal ağı tek bir konsoldan yöneterek şirketlerin uygulama performansını artırır ve ayrı iletişim kanallarını ve ağ işlevlerini yakınlaştırır.
İşletmeler bu tavsiyelere uyarak ağ kesintilerinin etkisini en aza indirerek faaliyetlerinin sürekliliğini sağlayabiliyor. Şirketlerin güvenilir ağ altyapısına yatırım yapmaları, ağ yönetimi için en iyi uygulamaları hayata geçirmeleri ve kesintilere ve felaketlere müdahale etmek için sağlam bir plana sahip olmaları büyük önem taşıyor. İşletmeler proaktif önlemler alarak kendilerini ağ kesintilerinin zarar verici etkilerinden koruyabilir ve müşterilerinin güvenini sürdürebilirler.

BN Hotel Thermal & Wellness, bayram tatilinde %100 doluluğa ulaştı - Basın Açıklaması

7 Nisan 2025 • 18:16:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin termal alandaki zenginliğini Mersin'de turizm sektörüne kazandıran ilk 5 yıldızlı otel olan BN Hotel Thermal & Wellness, yerli turist akını ile bayram tatilinde yüzde 100 doluluğa ulaştı. Mersin turizminde bu yıl yüzde 15 büyüme öngördüklerini kaydeden BN Hotel İcra Kurulu Başkanı Yusuf Narlı, "Çukurova Havalimanı'nın sağladığı ulaşım imkânı ve Mersin'in sunduğu gastronomi ve kültür turizmi, yaz hareketliliğinde etkili olacak. Biz de yazı gastronomi, hasat, çocuk ve aile festivalleri ile hareketlendireceğiz" dedi
 
Türkiye'nin termal alandaki zenginliğini Mersin'de turizm sektörüne kazandıran ilk 5 yıldızlı otel olan ve QM Awards'ta En İyi Aile Oteli, World Luxury Hotel Awards'ta ise Avrupa'nın En Lüks Spa Oteli seçilmesinin yanı sıra geçen yıl Otelpuan Ödülü'nü de alarak Türkiye'nin en çok beğenilen ilk 10 oteli arasına giren BN Hotel Thermal & Wellness, bayram tatilinde yerli turist akınına uğradı. Bu yıl Ramazan Bayramı ve sömestirin aynı döneme denk geldiği tatil süresince hem çocuklara hem de yetişkinlere özel pek çok keyifli etkinliği kapsayan Aile Festivali'ni düzenleyen BN Hotel Thermal & Wellness'da doluluk oranı yüzde 100 seviyesinde gerçekleşti.
 
"Mersin'e çevre illerden ve büyük şehirden talep yoğun"
 
Bu yüksek dolulukta misafir memnuniyeti odaklı çalışmaları neticesinde tatil öncesinde önemli oranda bir ön talep aldıklarını kaydeden BN Hotel İcra Kurulu Başkanı Yusuf Narlı, "Bu tatil döneminde misafirlerimizin büyük bir kısmı, Mersin'e bağlanan ana karayollarının rahat ve hızlı ulaşım imkânı sunmasının avantajıyla Adana, Gaziantep, Kayseri, Konya, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş gibi yakın çevre illerimizden geldi. Ayrıca, geçen yıl açılan Çukurova Uluslararası Havalimanı'nın pozitif etkisiyle özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerden de misafir ağırladık. Dünya standartlarında aldığımız pek çok ödülle misafirlerimize kaliteli hizmet sunuyoruz. Hazırladığımız zengin aktivite programlarımız ve gastronomi odaklı hizmetlerimiz, misafirlerimizin ilgisini çekiyor ve bu dönemde otelimize olan talebi artırıyor" değerlendirmesinde bulundu.
 
"Mersin'de turizm bu yıl yüzde 15 büyüyebilir"
 
2024 yılı itibariyle oldukça yüksek doluluk oranları yaşadıklarını ve Mersin'e yaklaşık 1 milyon yerli ve yabancı turistin gelmesiyle 2 milyon gecelemeye ulaşıldığını aktaran Narlı, "2025 yılı için özellikle yurtdışında gerçekleştirdiğimiz pazarlama çalışmalarının etkisiyle daha yoğun bir sezon geçirmeyi planlıyoruz. Mersin pazarında, 2025 yılı için yüzde 15 büyüme bekliyoruz. Genel olarak turizm sektöründe 2025 yılında daha fazla misafir çekmeyi hedefliyoruz, özellikle Mersin'in sunduğu potansiyeli daha fazla tanıtarak, şehre gelen turist sayısını artırmayı amaçlıyoruz" diye konuştu. Bu yıl enflasyonun dengelenmesiyle beraber konaklama fiyatlarında yüksek artışların olmayacağı ve fiyatların daha stabil geçeceği bir yıl olacağını kaydeden Narlı, erken rezervasyon avantajlarının da faydalı olacağını sözlerine ekledi.
 
"Yazın Almanya, Fransa, Hollanda ve Rusya'dan talep bekliyoruz"
 
Mersin dendiğinde akla deniz, kum ve güneş gelirken 2021 yılında açtıkları BN Hotel Thermal & Wellness ile bölgeye termal otel konseptini ilk kez getirerek turizm çeşitliliğini artırdıklarını kaydeden Narlı, "320 km'lik kıyı şeridi ile Mersin, Türkiye'nin en uzun sahil şeritlerinden birine sahip. Termal tesisimizin devreye girmesi ile bölge, sağlık turizminde de adını duyurdu. Toros Dağları'nın eteğinde, doğa içinde, şehrin gürültüsünden uzak, huzurlu bir tatil deneyimi isteyenlere hizmet veriyoruz. Termal otel olmanın yanı sıra ciddi bir kongre turizmine ev sahipliği yapıyoruz ve böylece turizmi 12 aya yaymayı hedefliyoruz" dedi.
 
Yaz sezonunda özellikle Almanya, Fransa, Hollanda ve Rusya'dan gelen turistlerin sayısında önemli bir artış beklediklerini belirten Narlı, "Çukurova Uluslararası Havalimanı'nda başlayan yurtdışı direkt uçuşların, bu turist gruplarının Mersin'e olan ilgisini artıracağını öngörüyoruz. Bu yeni uçuş imkanları sayesinde, Mersin'e olan uluslararası talebin de artması, otelimiz ve genel olarak bölge turizmi için yaz sezonunda da büyük bir fırsat oluşturacak" diye konuştu.
 
"Gastronomi seyahat alışkanlıklarında da etkili olmaya başladı"
 
Çukurova bölgesinin sadece bölgenin değil Türkiye'nin de beğendiği lezzetleri sunduğunu hatırlatan Narlı, Mersin'in tantunisi başta olmak üzere cezerye, deniz ürünleri ve narenciyesi ile bu konuda oldukça zengin olduğunu belirterek, "İnsanların seyahat alışkanlıklarında da bir değişim gözlemliyoruz. Artık insanlar tatil seçerlerken farklı destinasyonlarda farklı lezzetler de denemek istiyor. Yerel lezzetler insanlarda unutulmaz deneyimler bırakıyor ve artık destinasyon seçerken de merak unsuruyla belirleyici olabiliyor" dedi. Çukurova bölgesinin destinasyon olarak Türkiye'nin gelişmeye en açık destinasyonlarından biri olduğunu hatırlatan Narlı, "Mersin de Cennet Cehennem mağaraları, Kız Kalesi, St. Paula Kilisesi gibi kültür turizmi bakımından da ilgi gören pek çok zenginliğiyle bölgede en çok ilgi gören şehirlerin başında geliyor" diye konuştu.
 
"Yaz sezonunu hasat, çocuk ve aile festivalleriyle hareketlendireceğiz"
 
Bayram tatiline özel olarak hazırladıkları Aile Festivali'nde yoga etkinliklerinden bowling turnuvalarına, gösterilerden eğlenceli workshoplara kadar birbirinden keyifli aktivitelere ev sahipliği yaptıklarını ve misafirlerin yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını belirten Narlı, şöyle devam etti: "Bu yaz dönemi için de özellikle havuz aktiviteleri, outdoor etkinlikler ve her yaşta misafirimiz için hazırladığımız programlarla misafirlerimize keyifli bir tatil yaşatmayı planlıyoruz. Ayrıca, gastronomi, hasat, çocuk ve aile festivalleri ile yaz dönemi boyunca daha hareketli bir program sunacağız. Yurtdışı pazarıyla ilgili olarak birebir ziyaretler, dijital ve yazılı görsel medyada tanıtım ve fuar katılımları gibi çalışmalarla aktif bir rol almayı sürdüreceğiz."

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery