Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Esas Sosyal tarafından üniversiteli gençlerin okuldan işe geçiş süreçlerini kolaylaştırmak ve fırsat eşitliği sağlamak amacıyla hayata geçirilen “Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı”nın 3. dönemi başladı. Her yıl Türkiye’nin dört bir yanından başvuru alan Programa bu yıl, deprem bölgesindeki öğrencilere özel kontenjanla olmak üzere toplam 250 genç katıldı.

Merhum Şevket Sabancı ve ailesi tarafından 2000 yılında kurulan Türkiye’nin lider yatırım şirketlerinden biri olan Esas Holding, sosyal fayda odaklı yatırım birimi Esas Sosyal ile 2015 yılından bu yana gençlik ve istihdam alanında sürdürülebilir ve ölçülebilir etki yaratıyor. Üniversite isminin yeterince bilinmemesi nedeniyle istihdama geçişte fırsat eşitliğine ihtiyaç duyan gençlerin güçlendirilmesine odaklanan ve bu zaman kadar 30 bini aşkın başvuru alan Esas Sosyal programları; gençlerin donanımlı kendinden emin ve farkındalığı yüksek bireyler olarak profesyonel hayata adım atmalarını amaçlıyor.

Bu hedef doğrultusunda ‘Esas Sosyal Fırsat Eşitliği Sağlar’ mottosuyla hayata geçirilen Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat, Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım ve Mezun Programları etrafında oluşturulan 3.500 kişilik geniş ekosistem ile gençlerin gelişimine katkı sağlanıyor.

2021 yılında gençlerin işe alım süreçlerinde karşılaştıkları en büyük engellerden biri olan yabancı dil sorununa çözüm modeli olarak hazırlanan Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı bu yıl da büyük ilgi gördü. İşverenler tarafından daha az bilinen devlet üniversitelerinde eğitim gören gençlerin İngilizce konusunda yetkinliklerini artırmayı hedefleyen Program; bir dil programı olmanın ötesinde gençlerin profesyonel hayata geçişlerini kolaylaştıracak deneyimler de sunuyor. Katılımcı gençler 12 ay süresince 3 kur online canlı sınıflarda Berlitz Dil Okulları’ndan İngilizce eğitimi alarak en az orta seviye yabancı dille mezun oluyor. Program; İngilizce CV hazırlama, bire bir İngilizce, mülakat koçluğu gibi çalışmalarla gençlerin İngilizce dil becerilerini güçlendiriyor, iş hayatında daha özgüvenli ve yetkin bireyler olmalarına katkı sağlıyor. Gençlere fırsat eşitliği sunan Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı; Berlitz’in Türkiye’deki iş ortaklıkları ile gerçekleştirdiği programlar arasında en yüksek devamlılık oranına sahip olma özelliği ile Berlitz tarafından örnek uygulama olarak gösteriliyor.

3 yılda Türkiye’nin dört bir yanından 600 gence İngilizce eğitimi fırsatı sunan Program’a bu yıl, 81 şehirden 120 farklı devlet üniversitesinden 4.400 genç başvurdu. Özenle yapılan ön değerlendirme sonrasında telefon mülakatlarında İngilizce öğrenme hevesi yüksek olan, heyecanlı ve farkındalık bilinci gelişmiş gençler programa kabul edildi. Bölüm farkı gözetmeksizin yapılan değerlendirmeler sonucu belirlenen ve %32’si deprem bölgesinden dâhil olan 250 katılımcının %72’si kadınlardan, %28’i ise erkeklerden oluşuyor. %81’i İstanbul dışındaki şehirlerde yaşayan ve 68 farklı üniversitede okuyan katılımcıların en çok öğrenim gördüğü üniversiteler ise Ankara Yıldırım Beyazıt, Manisa Celal Bayar, Kocaeli, Eskişehir Osmangazi, Adana Çukurova, Konya Selçuk ve Bursa Uludağ Üniversitesi oldu.

Üçüncü dönem katılımcıları; 3 Mayıs’ta çevrimiçi olarak gerçekleştirilen oryantasyon etkinliğine Türkiye’nin farklı şehirlerinden katılarak Esas Holding üst yönetimiyle bir araya geldi. Başta programın destekçisi ve Esas Sosyal Kurucular Kurulu Üyesi Hayırlı Sabancı olmak üzere, Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı, Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı ve Esas Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Çağatay Özdoğru’yu dinleme şansı yakaladı.

Programa destek veren Hayırlı Sabancı, kendi hayatından verdiği örneklerle tecrübelerini paylaşırken; “Siz gençler bizim umudumuzsunuz. Sizleri beslemek, geliştirmek ve büyütmek hepimizin görevi. Bildiğiniz gibi, yabancı dilin hem sosyal hem de profesyonel hayattaki önemi günden güne artıyor. Durmadan gelişen teknoloji çağında İngilizce yetkinliği olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Bu gerçekten hareketle hayata geçirdiğimiz Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı’nın yoğun ilgi görmesi beni ve Esas Sosyal ekibini çok mutlu ediyor. Esas Sosyal ekibi; adımı taşıyan bu programı hayata geçirirken, merhum eşim Şevket Sabancı’nın vizyonunu benim desteğimle birleştirerek, siz gençlerin önündeki yabancı dil sorununu ortadan kaldırmayı ve sizi profesyonel hayata hazırlamayı amaçladı. Görüyoruz ki, yeni nesil kendini geliştirmek, ileriye doğru adım atmak için çok hevesli. Merhum eşim Şevket Sabancı “Başarı için en çok eğitime güvenirim” derdi. Onun eğitime olan inancını sürdürülebilir kılmak benim en büyük hayalim. Hayalimi gerçekleştirirken genç dimağlara dokunmak, parlak fikirlerine ve hayal güçlerine şahit olmak, gençlerle iletişimde kalmak benim için çok kıymetli. Hayat bir yolculuk, bu yolculukta yanınıza alacağınız ve taşınması en kolay şeylerden biri de bir lisan öğrenmek. İngilizce Fırsatım Programı ile gençlere bu fırsatı verdiğim için çok mutluyum. Bu fırsatın başarılarınızı büyütmenize vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı ise “Bugün yeni bir dönemin başlangıcı için buradayız. Biz de gençler kadar heyecanlı ve keyifliyiz. Biz; gençleri cesaretlendirmek, yol göstermek ve ellerinden tutarak merdivenleri bir bir çıkmaları için sorumlu hissediyoruz. Bu sorumluluk duygusuyla umudumuz olan gençleri desteklemenin mutluluğu içindeyiz. Bildiğiniz gibi Esas Sosyal olarak gençleri fırsat eşitliğine kavuşturmak için çözüm modelleri geliştiriyoruz. Sevgili annem Hayırlı Sabancı’nın desteğiyle hayata geçirdiğimiz İngilizce Fırsatım Programı da bunlardan bir tanesi. Program kapsamında her yıl daha fazla gence ulaşabilmek ve hayatına dokunabilmek için durmadan çalışıyoruz. Bugün burada buluştuğumuz sizler, binlerce aday arasından titizlikle seçildiniz. Bu sebeple kendinizle gurur duymalısınız. Esas Sosyal Ekosisteminin bir parçası olmanızdan ve ekosistemimizin büyümesinden dolayı çok mutluyuz, hepiniz hoş geldiniz. Ülkemizin en büyük değeri kuşkusuz eğitimli genç nüfusu, siz değerli gençlerin potansiyellerini keşfetmeleri için elimizden gelinin en iyisini yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Program ile ilgili tüm detaylara www.ingilizcefirsatim.org adresinden ulaşılabilir.
 
Esas Sosyal Hakkında:
Türkiye’nin lider yatırım gruplarından Esas Holding’in sosyal yatırım birimi Esas Sosyal, merhum Şevket Sabancı ve ailesinin topluma yatırım yapma vizyonu ile kuruldu. 2015 yılından bu yana genç istihdamında fırsat eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılık misyonuyla sürdürülebilir ve ölçülebilir sosyal yatırımlar hayata geçiren Esas Sosyal’in liderliğini Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı üstleniyor. İşverenlerce daha az bilinen devlet üniversitelerindeki gençlerin istihdama geçişte karşılaştıkları engelleri ortadan kaldırmaya çalışan Esas Sosyal, eğitimli genç işsizliğine çözüm modeli olan Programları etrafında özel sektör ve sivil toplum kuruluşları, iş insanları, yöneticiler ve gençlerden oluşan 3.500 kişilik güçlü bir ekosistemi harekete geçiriyor.
www.esassosyal.org

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 İstanbul’un tarih boyunca ev sahipliği yaptığı imparatorluklar ve farklı etnik, dini ve kültürel yapılara sahip medeniyetler tarafından şekillendirilen çok katmanlı, kozmopolit yemek kültürünün bambaşka deneyimler eşliğinde sunulacağı BİZ İstanbul, şehrin kültür sanat yaşamının kalbi Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) açıldı. Doğuş Yeme-İçme, Turizm ve Perakende Grubu bünyesinde marka yaratıcısı Kaya Demirer ile birlikte hayata geçirilen BİZ İstanbul, yeni bir keşif, kültür ve deneyim noktası olma hedefiyle yola çıktı. 5 Mayıs akşamı düzenlenen özel bir davetle kapılarını açan BİZ İstanbul’un ilk konukları arasında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra iş, sanat, turizm, medya dünyasından pek çok isim ve İstanbul’un çok kültürlü yapısını temsil eden diplomatlar ve dini liderler yer aldı.
Gastronomi, tarih, kültür alanında araştıran ve uzmanlaşan Levent Erden, Aylin Öney Tan, Banu Özden, Özge Samancı, Levon Bağış gibi fikir önderlerinin danışmanlığında projelendirilen BİZ İstanbul’un ikonik AKM binasıyla örtüşen projesi Tabanlıoğlu Mimarlık, deneyim tasarımı ise Tilbe Çakır imzasını taşıyor. Bizans İmparatorluğundan başlayarak, Osmanlı İmparatorluğu ve cumhuriyet dönemini yansıtan yapılar ve geleceğe uzanan gökdelenler arasındaki zaman akışını göz önüne seren 270º’lik İstanbul manzarasıyla BİZ İstanbul, tarihten damıtılmış, benzersiz bir İstanbul deneyimi vadediyor. Yalnız gastronomi odaklı bir mekân olmanın ötesinde yerli ve yabancı misafirler için bir kültür deneyimi ve çekim merkezi olarak konumlandırılan BİZ İstanbul’da Türkçe ve yabancı dillerde tarih, toplum, kültür, sanat, gastronomi temalı seçkin referans kitaplardan oluşan bir de kütüphane bulunuyor.
BİZ İstanbul, şehrin kadim yemek kültürünü gelecek nesillere aktararak kültürel sürdürülebilirlik çerçevesinde, İstanbul mutfağının unutulmaya yüz tutmuş değerlerini, geleneklerini, ritüellerini, yeme-içme alışkanlıklarını yaşatmayı amaçlıyor.
Köklerimiz, geleneklerimiz, bugünümüz ve geleceğimiz…
İstanbul’un köklerinden ve geleneklerinden güç alan BİZ İstanbul, menüsünü de şehrin yüzyıllara dayanan tecrübesi, mevsimsel döngüleri ve kendi coğrafyasındaki ürünler etrafında kurguluyor. İstanbul mutfağının karakterini oluşturan özellikler kapsamında hazırlanan BİZ İstanbul menülerindeki lezzetler, deneyimli şef Tolga Atalay’ın liderliğinde şehrin mutfağının orijinal reçetelerinden ilham alınarak modern teknikler ile yeniden yorumlanıyor.
BİZ İstanbul’un mevsimleri hem ürün hem de kültürel anlamda yansıtan menüleri yıl boyunca değiştirilerek misafirlere sunuluyor. BİZ İstanbul’da mevsimine en uygun ürünler kullanılırken, İstanbul’a iz bırakmış bütün medeniyet ve inançların özel günleri ve tarifleri de hatırlanıyor. BİZ İstanbul, İstanbul’un kozmopolit yaşamının merkezi Taksim’deki konumuna da atıfla Ermeni ustaların mezelerine, Rumların balık kültürüne, Hristiyanların Noel ve Paskalya, Musevilerin Pesah ve Hanuka adetlerine menüsünde yer veriyor. İstanbul’un eşsiz sokak lezzetleri, Türk ve Akdeniz mutfağının temel direği tencere yemekleri ve şehrin geçmişine, Bizans ve Osmanlı saraylarına uzanan mükellef sofraları, BİZ İstanbul’un yetenekli aşçılarının elinden yeniden hayat buluyor.
Farklı bölümler, farklı deneyimler…
BİZ İstanbul, İstanbul mutfağının lezzetlerini deneyim, fırsat ve yapılarına göre 3 farklı bölümde misafirlerine sunuyor.
Uzun ve mükellef bir İstanbul mutfağı deneyimi yaşamak isteyenler için tasarlanan, muhteşem tarihi yarımada manzaralı Has Salon, İstanbul’un hep iyiye olan binlerce yıllık alışkanlığını ve tutkusunu yansıtıyor. Arşivlerden araştırılarak gün yüzüne çıkarılan, nadir bilinen reçeteler yenilikçi bir bakış açısıyla yorumlanıyor ve sıra dışı sunumlar eşliğinde misafirlere sunuluyor.
Bar ve Lounge, tabure üzerinde bar etkileşimini, tamamen açık olarak tasarlanmış mutfağın hararetli trafiğini seven, genç ve neşesi bol ortamı tercih eden misafirleri bekliyor. İstanbul’un geleceğini yansıtan, odun ateşli fırınların, kömür ızgaralarının yer aldığı, BİZ İstanbul’un nabzının yüksekten attığı bu buluşma noktasında bar lezzetlerinin yanı sıra imza kokteyller, özenle oluşturulmuş şarap ve rakı menüleri de misafirlerin beğenisine sunuluyor.
BİZ İstanbul’un Lokanta bölümünde ise misafirleri İstanbul evlerinde ve esnaf lokantalarında pişen özel lezzetler karşılıyor. Ağır ateşte pişmiş tencere yemekleri, çorbalar, zeytinyağlılar, dolmalar, börek ve çörekler, tatlılar, şerbet ve komposto çeşitleri gibi klasik bir repertuvarın yanı sıra İstanbul’un tarihinde iz bırakan ancak unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerin de deneyimlenebileceği Lokanta, şehrin bugününü ve geçmişini gündelik ve şık bir atmosferde harmanlıyor.
İstanbul mutfağı ile başlayıp şehre duyulan bir aşka dönüşen BİZ İstanbul misafirlerini İstanbul’un tüm renkleri, hikayeleri ve kültürleri ile sarmalayarak şehrin ruhuna doyacakları, kültürlerarası bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Sunduğu ürün ve çözümlerle insanların hayatlarını iyileştirmeyi hedefleyen Philips, etkinlikte 38 yılı aşkın bir süredir ebeveynlerin ve bebeklerinin, doğumdan itibaren tüm deneyimlerinde yanlarında yer alan Philips Avent markasının yanı sıra insanların ağız ve diş sağlığı için doğru bakımı yapmasını destekleyen, yenilikçi ve kişiselleştirilmiş çözümler sunan Sonicare ürünleriyle yer aldı.
Eczaneler ve Eczacılar en önemli paydaşlarımız arasında yer alıyor…
Yaptığı açılış konuşmasında sağlıklı bir gelecek nesil ve sağlıklı bir yaşam için eczaneler ve eczacıların en önemli iş birliği kanalı olduğunun altını çizen Philips Kişisel Sağlık Türkiye Ülke Müdürü Sibel Yıldız, “2021 yılında gerçekleştirdiğimiz Philips Türkiye Sağlık Trendleri araştırmamıza göre acil müdahale gerektirmeyen bir rahatsızlık durumunda öncelikli olarak eczacılara danışanların oranı yüzde 22. Bu da toplum tarafından eczacılara duyulan güvenin önemli bir göstergesi. Eczacılarımıza, sağlık alanında önde gelen fikir liderleri olarak çok değer veriyor, mevcut iş birliğimizi daha da geliştirmek istiyoruz” dedi.
Philips Kişisel Sağlık ürünleri hayatı iyileştiriyor
Philips Avent portföyünde yer alan göğüs pompası, buharlı pişirici, blender, sterilizatör, bebek telsizi, biberon ısıtıcı, biberon, emzik çeşitleri ve emzirme destek gibi ürünler annelerin ve bebeklerinin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak; bebeklerin hayata sağlıklı bir başlangıç yapmaları, ebeveynlerin ise bu yolculukta işlerini kolaylaştırmak amacıyla geliştiriliyor.
Kişisel Sağlık ürünleri alanında bir diğer önemli kategori ise ağız ve diş sağlığı. Sağlıklı bir hayat, sağlıklı dişler ve ağızla başlıyor. Sonicare ürünleri kişilerin ağız ve diş sağlığı için doğru bakımı yapmasını destekliyor; yenilikçi ve kişiselleştirilmiş çözümler sunuyor. Uygulanan alanlarda plağı %99'a kadar temizleyen* Philips Diş Arası Temizleyici, ağız ve diş sağlığının korunması için diş aralarında zahmetsizce, derinlemesine temizlik sunuyor. Sonic teknolojisiyle, dakikada 62.000 fırça hareketi ile manuel fırçaların 1 ayda yaptığı işi, 2 dakikada yaparak, dişlerde üstün bir temizlik sunan Philips Sonicare Protective Clean elektrikli diş fırçası ise, diş eti çizgisi de dahil olmak üzere ulaşılması zor alanlara nazikçe ulaşırken, diş plağını da etkili bir şekilde ortadan kaldırmaya yardımcı oluyor.
Philips Kişisel Sağlık Türkiye Ülke Müdürü Sibel Yıldız, “Anne karnından başlayarak, bireylerin yaşamları boyunca daha ‘sağlıklı’ ve ‘kaliteli’ bir hayat sürdürebilmeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2023 Eczacılık Buluşması’nda anne-bebek ürünlerinde yenilikçi çözümler sunan Avent, ağız ve diş sağlığı bakımında uzmanlaşan Sonicare ürünlerimiz ile yer almaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
Philips, Kişisel Sağlık çözümleri konusunda farkındalığı artırmak için “Mucizeni Keşfet” VR deneyim alanı ile 2023 Eczacılık Buluşması’nda katılımcılara eşsiz bir deneyim sundu. Katılımcılar bu alanda kişiselleştirilmiş sanal gerçeklik uygulamasıyla vücutlarını tanıyarak, ağız ve diş sağlığının önemini, beyin ve sinir sisteminin yapısını, kalbi, vücut sistemindeki hücreleri ve DNA yapısını simülasyon içerisinde deneyimledi.
 
*İn-vitro çalışma kapsamında. Asıl sonuçlar farklılık gösterebilir.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 
112 yıllık tarihi bulunan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Vakfı ile vasıflı çelik sektörünün öncü şirketlerinden ve 70 yıllık geçmişi bulunan Yükselen Çelik, imzaladıkları iş birliği protokolü kapsamında ‘Yıldız Teknik Yüksel Göktürk İlkokulu’nu faaliyete geçirdi. 5 Mayıs’ta ‘Yıldız Teknik Yüksel Göktürk İlkokulu’ bahçesinde yapılan lansmanda okul ve akademik programı tanıtıldı. YTÜ Okulları bünyesinde faaliyetini sürdürecek olan ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Davutpaşa Yerleşkesi’nde yer alan ‘Yıldız Teknik Yüksel Göktürk İlkokulu’, Uluslararası Bakalorya Programı’nı (IB-International Baccalaureate) kılavuz kabul ederek eğitim hayatını sürdürecek. Davutpaşa yerleşkesi girişinde yer alan tarihi Osmanlı fırını renove edilerek elde edilen okul alanında ultra modern sınıfların ve ortak alanların yanı sıra; sanat atölyesi, müzik stüdyosu, bilim ve teknoloji laboratuvarları, drama sahnesi, kütüphaneler, spor alanları, tırmanış duvarları, dans ve jimnastik stüdyoları ile geniş bir bahçe bulunuyor.
Milli Eğitim mevzuatına ve IB programına uyumlu akademik program
Geleceği şekillendirecek cesarete sahip, girişimci ve proaktif gençleri yetiştirmek için 2023-24 dönemi kayıtlarına başlayan ‘Yıldız Teknik Yüksel Göktürk İlkokulu’, akademik programında çok yönlü gelişimi, bilinçli beslenmeyi, teknolojiyi, inovasyonu ve sürdürülebilirliği ön planda tutuyor. İngilizce başta çeşitli yabancı dillerin yanı sıra, matematik, fen bilimleri ve Milli Eğitim mevzuatına ve IB programına uyumlu bir akademik program izleniyor. ‘Yıldız Teknik Yüksek Göktürk İlkokulu’ gençlerin gelişimine uygun ortamı sağlayacak bir okul yapısı sunarak; öğrencilerin teknoloji ve inovasyonla tanışmasını hedefliyor. Daha iyi bir dünya için kişisel özgünlüğü ve bağımsızlığı olan bireyler yetiştirmek hedefinde olan okul, öğrencilerine ‘Yıldız Teknik Üniversitesi’nin devasa kampüsünden de faydalanma imkânı sunuyor.
“Yüksel Göktürk’ün adının YTÜ ile anılması bizleri onurlandırdı”
‘İyi bir çocukluk, iyi bir gelecek’ sloganıyla yola çıkan ‘Özel Yıldız Teknik Yüksel Göktürk İlkokulu’ndan Yükselen Çelik ve Göktürk ailesi herhangi bir gelir elde etmeyecek. Projenin mimarlarından ve projeye önemli katkısı bulunan Yükselen Çelik İcra Kurulu Başkanı Barış Göktürk lansmanda yaptığı konuşmada, “Babam Yüksel Göktürk’ün adını yaşatmak için daha doğru bir kurum bulamazdık. Bir matematikçi ve sanayici olan Yüksel Göktürk’ün adının Yıldız Teknik Üniversitesi ile anılması ve adının Yıldız Teknik Vakfı’yla yaşaması bizleri onurlandırdı” dedi.
Lansmanda söz alan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz ise, Göktürk ailesine eğitime verdikleri destekten dolayı teşekkür ederek, akademik programında çok yönlü gelişimi, teknolojiyi, inovasyonu ve sürdürülebilirliği ön planda tutan Yıldız Teknik Yüksel Göktürk İlkokulu’nda geleceğin başarılı insanlarının yetiştirileceğini belirtti. Prof. Dr. Yılmaz, “Geleceği şekillendirecek olan girişimci ve proaktif gençleri yetiştirmek için tam donanımlı bu okulu eğitime kazandırdıklarından dolayı Göktürk ailesine teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
“Okulumuzun nitelikli ve başarılı insanları topluma kazandırmasını umuyorum”
Lansman töreninde konuşan Yükselen Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Göktürk, şunları söyledi:
“Hayatta en çok önem verdiğim konulardan birinin eğitim olduğunu beni tanıyan dostlarım bilirler. Çocuklarımın eğitimine de bu yüzden çok önem vermişimdir. Yıldız Teknik Üniversitesi gibi Türkiye’nin en önemli eğitim kurumlarından biriyle bu tür bir ilişkiye girmek beni çok mutlu etti, onurlandırdı. Değerli rektörümüz Prof. Dr. Tamer Yılmaz hocamıza ve değerli öğretim görevlileri ve hocalarımıza benim adımı buraya kabul ettikleri için ayrıca teşekkür ediyorum. Özellikle bu süreci yürüten oğlum Barış Göktürk’e, ona destek olan kızım Berin Göktürk’e ve oğlum Burak Göktürk’e ve onları yetiştiren sevgili eşim Ferhan Göktürk’e, bu projeye katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Yıldız Teknik Yüksel Göktürk İlkokulu, Yıldız Teknik Üniversitesi gibi 112 yıllık bir kurumun meyvesi olarak bilimsel ve çağdaş eğitime önem veren, nitelikli ve başarılı insanları toplumumuza kazandırmasını umuyorum. Bu okulun her köşesinde emeği geçen tüm çalışanlarını, öğretmenlerini, paydaşlarını tebrik ediyorum.”

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Teknoloji ve dijital dönüşümdeki bilgi birikimi ile oyun dünyasına katkı sağlayan ürün ve hizmetler sunan Türk Telekom, Türkiye Futbol Federasyonu’nun düzenlediği ve Spor Toto Süper Lig takımlarının yer aldığı Türk Telekom eSüper Lig’de yer alan birbirinden heyecanlı maçları yayın platformu Tivibu üzerinden sporseverlerle buluşturuyor. Maçlar, Türk Telekom’un TV platformu Tivibu’ daki Tivibu Spor 4 kanalından, Tivibu Spor YouTube ve Twitch kanalları üzerinden canlı yayınlanıyor.
Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden “Türk Telekom olarak Türkiye’nin dijitalleşmesi vizyonumuz kapsamında ülkemizin dört bir yanındaki fiber yatırımlarımızı aralıksız sürdürürken 1000 Mbps’a kadar yükselen hızlarda internet deneyimi sunuyoruz. Teknoloji ve dijital dönüşümdeki bilgi birikimimiz ile eSpor dünyasının beklentilerine ve ihtiyaçlarına katkı sağlayacak ürün ve hizmetler geliştirmeye ve bu alandaki öncü rolümüzü sürdürmeye devam ediyoruz. Dijital oyun alışveriş platformumuz Playstore ile bugüne kadar 1000’den fazla popüler PC ve Mobil oyun ile çeşitli oyun paketlerini dünya ile aynı anda, oyun severlere sunduk. Yakın bir zamanda sektörün oyunculara özel internet ve oyun odaklı faydalar sunan tek markası olan GAMEON ile de internet ve oyun odaklı faydalar ve etkileşimleri içeren daha entegre bir platformun kapılarını açtık. Sporun gelişimi ve geniş kitlelere ulaşması için uzun yıllardır farklı dallarda sunduğumuz desteği, giderek daha büyük kitleleri peşinden sürüklediğini gördüğümüz eSpor ekosisteminin gelişimi için de sunuyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile yaptığımız iş birliği ile ismimizi verdiğimiz, aynı zamanda resmi yayın sponsoru olduğumuz Türk Telekom eSüper Lig’deki karşılaşmaları; izleyicilere birçok yenilik ve teknolojik özellikler sunduğumuz TV platformumuz Tivibu ile sporseverlerle buluşturuyoruz” dedi.
 
Dev derbiler Tivibu’da
Türk Telekom eSüper Lig’de play-off öncesi son maçlara yaklaşırken puan cetveli şekilleniyor. Bu akşam 19:00’da başlayacak Fenerbahçe-Beşiktaş eSpor derbisi Tivibu Spor 4, Tivibu Spor YouTube ve Twitch kanallarından canlı yayınlanacak. 9 Mayıs Salı günü ise Trabzonspor- Galatasaray derbisi sporseverlerle Tivibu ekranlarında buluşacak. Saat 21:00’da oynanacak maç Tivibu Spor 4, Tivibu Spor YouTube ve Twitch’ten canlı izlenebilecek.
Türk Telekom’un isim ve yayın sponsorluğunu üstlendiği Türk Telekom eSüper Lig’in puan cetveline ve fikstürüne; https://www.tff.org/Default.aspx?pageID=1610&hafta=27 web sitesinden ulaşılabiliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Haleon Orta Doğu ve Afrika Bölgesi İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevine 17 Nisan itibarıyla Gökçe Kulak atandı. Gökçe Kulak yeni görevinde, Haleon Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’ndeki tüm insan kaynakları süreçlerinden ve stratejisinden sorumlu olacak.
 
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun olan Kulak, yüksek lisans eğitimini Amerika’da Minnesota Üniversitesi İnsan Kaynakları ve Endüstriyel İlişkiler alanında tamamladı. 22 yıllık deneyime sahip olan Kulak, İnsan Kaynakları alanında pek çok önemli başarılara imza attı. Kariyerine 2001 yılında Amerika’da Hewitt Associates’de başladı, 2002 yılında Türkiye’de Delphi Otomotiv Sistemlerin’de tüm İK süreçlerinin kurulmasında sorumluluk aldı. 2003 yılı itibarıyla British American Tobacco’ya (BAT) katılarak, Türkiye, Güney Afrika, İtalya ve İngiltere’de İK İş Ortaklığı, Yetenek ve Organizasyonel Gelişim, Ücretlendirme ve Yan Haklar alanlarında yöneticilik rollerini üstlendi. 2014 yılında Londra’da Global İnsan Kaynakları Değişim Projesine stratejik liderlik yaptı. 2017 yılından bu yana aynı şirkette Türkiye ve Kuzey Afrika Bölgesi İK Direktörlüğü görevini yürütmekteydi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yıla hızlı bir giriş yaparak dikkatleri üzerine çeken PEUGEOT Türkiye, ilk çeyrekte elde ettiği güçlü performansı, nisan ayında da sürdürdü. Tarihinin en yüksek nisan ayı satışına ulaşan PEUGEOT Türkiye, geçen ay gerçekleştirdiği 6 bin 309 adetlik satışla yüzde 6,5’lik pazar payına ulaştı. Yılın ilk 4 aylık döneminde ise 24 bin 503 adetlik satış ve yüzde 7,3’lük pazar payıyla satış hacmini hızla genişleten PEUGEOT Türkiye, yıl sonu için belirlediği 57 bin adetlik satış hedefine yönelik büyük adımlar atmaya devam ediyor. Marka, ilk 4 aylık dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 57,3 büyüyen Türkiye otomotiv pazarının üzerinde, yüzde 166,5’lik büyüme kaydederek dikkatleri üzerine çekti. Tüm modellerin tüketicilerden yoğun ilgi gördüğünü ileten PEUGEOT Türkiye Genel Müdürü Gülin Reyhanoğlu, “2008, 3008, 5008 ve 408 modellerimizden oluşan SUV ürün gamımız, ilk 4 aylık dönemde de liderliği kimseye bırakmadı. Ticari araç pazarında da ilk 3 marka arasında yerimizi koruduk ve yıl sonu hedefimize sadık kalmaya devam ettik. 2023 yılı için belirlediğimiz 57 bin adetlik satış hedefimize, ilk 4 aylık dönemde ulaştığımız 24 bin 500 adedin üzerindeki satış rakamıyla bir adım daha yaklaştık. PEUGEOT Türkiye ailesi olarak tüketicilerin yoğun ilgisine karşılık verebilmek ve daha fazla araç getirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

Türkiye otomotiv pazarı, hızlı bir başlangıç yaptığı 2023 yılının 4’üncü ayında da büyümesine devam etti. Birbirinden iddialı modelleriyle ilk çeyrekte satış hacmini ciddi oranda artıran PEUGEOT Türkiye ise, nisan ayındaki performansıyla vitesi daha da yükseltti. Nisan ayında gerçekleştirdiği 6 bin 309 adetlik satışla tarihindeki en iyi nisan ayını geride bırakan PEUGEOT Türkiye, yüzde 6,5’lik pazar payına ulaştı. Marka, ilk 4 aylık dönemde ise güçlü performansını artırmaya devam etti. Yılın ocak-nisan aylarını kapsayan döneminde PEUGEOT Türkiye, gerçekleştirdiği 24 bin 503 adetlik satışla yüzde 7,3’lük pazar payına ulaştı ve toplam pazarda 5’inci sırada yerini aldı. Yılın ilk 4 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 57,3’lik büyüme yaşanan Türkiye otomotiv pazarının da üzerinde bir performansa ulaşan PEUGEOT Türkiye, söz konusu dönemde satışlarını yüzde 166,5 artırarak yıl sonu için belirlediği 57 bin adetlik satış hedefi için büyük bir adım daha atmış oldu. PEUGEOT Türkiye Genel Müdürü Gülin Reyhanoğlu, “Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz 6 bin 309 adetlik satış rakamıyla bugüne kadar ki en yüksek nisan ayı satışını gerçekleştirdik ve bir rekora imza attık. 2023 yılı için belirlediğimiz 57 bin adetlik satış hedefimize, ilk 4 aylık dönemde ulaştığımız 24 bin 500 adedin üzerindeki satış rakamıyla bir adım daha yaklaştık. PEUGEOT Türkiye ailesi olarak tüketicilerin yoğun ilgisine karşılık verebilmek ve daha fazla araç getirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

PEUGEOT, başarılı SUV’larıyla zirvedeki yerini sağlamlaştırdı!

“PEUGEOT Türkiye olarak SUV pazarındaki liderliğimizi sürdürüyoruz” diyen Gülin Reyhanoğlu, şöyle devam etti: “Tüm planımızı, yıl sonunda 57 bin adetlik satışı aşmak üzerine yapıyoruz. Hedeflediğimiz bu satışın yarısından fazlası SUV olacak. Yeni 408’in katılımıyla 4 farklı modelde SUV sunabilen bir marka haline dönüştük. İlk 4 aylık dönemde 14 bin 268 adet SUV satışına ulaştık ve yüzde 12,4’lük payla zirvedeki yerimizi koruyoruz. SUV 3008 modelimiz, yılın ilk 4 aylık döneminde elde ettiği 7 bin 204 adetlik satışla yüzde 10,5 paya ulaştı ve Türkiye’nin en çok tercih edilen 3’üncü SUV modeli oldu. B-SUV pazarındaki sportif modelimiz 2008 ise segmentinde liderliği kimseye bırakmamaya devam ediyor. Geniş ailelerin en sevdiği modellerden 5008 ile de, D-SUV’daki iddiamızı sürdürüyoruz” dedi.

Pazara sunulduğu günden itibaren büyük beğeni kazanan C-HB modeli 308, yılın ilk 4 ayında segmentinde 3’üncü sırada yer alarak, tüketicilerin PEUGEOT Türkiye’ye olan ilgisini gözler önüne serdi.

Hafif ticari araçta en çok satan 3. marka PEUGEOT!

Ocak-Nisan 2023 döneminde 18 bin 226 adetlik satış ve yüzde 7,2’lik pazar payıyla binek araçta 4’üncü sıranın sahibi olan PEUGEOT Türkiye, hafif ticari araçtaki atılımının da sonuçlarını almaya devam ediyor. Yılın ilk 4 aylık döneminde 6 bin 277 adet hafif ticari araç satışı gerçekleştiren PEUGEOT Türkiye, yüzde 7,8’lik payla hafif ticari araç pazarının 3’üncü markası olarak dikkatleri üzerine çekti. Markanın hafif ticari araç pazarında dengeleri değiştiren modeli Rifter, Nisan 2023’ü sınıf lideri olarak tamamlayarak dikkatleri üzerine topladı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

- Hayvan sağlığı tarafında hastalıkların öngörülmesi, önlenmesi ve tedavisi için birinci sınıf yenilikler üzerine faaliyetlerini sürdüren Boehringer Ingelheim, uzun vadeli bir bakış açısı ile geniş, yenilikçi bir ürün ve hizmet portföyü sunuyor.
Boehringer Ingelheim, pet konusundaki uzmanlığı ile kedilere daha sağlıklı bir yaşam sunmak amacıyla "Kediler benzersizdir ve benzersiz bir bakımı hak ederler" mesajını tüm çalışmalarında vurgulamak üzere 2023 yılını "Kedi Yılı" ilan ettiğini duyurdu. Şirket bu kapsamda, hayata geçirdiği çalışmalarla kedi ebeveynlerini kedi bakımı konusunda bilinçlendirirken düzenli veteriner hekim kontrolünün önemini vurguluyor.
Kedilerin Düzenli Veterinere Gitmesi Şart
Kedilerin kalp, böbrek ve ağrı gibi hastalıklarını pet ebeveynlerine belli etmediklerini vurgulayan Boehringer Ingelheim Türkiye Hayvan Sağlığı İş Birim Direktörü Przemyslaw Zielinski "Kediler, çok özel hayvanlar ve aileye girdikleri andan itibaren evin çocukları gibi değer verilip seviliyorlar. Her kedinin kendini anlatmak için farklı bir yöntemi olsa da hiçbir kedi, ağrısını belli etmeyi sevmez ve çoğunlukla sessizlik içinde acı çekerler. Bu nedenle kedileri düzenli olarak veteriner hekime götürerek kontrol ve tedavilerini gerçekleştirmek, onların sağlıklarını korumak ve dolayısıyla mutlu olmalarını sağlamak açısından son derece önemli. Ayrıca, kedilerin paraziter ilaçlarını düzenli yaptırmak da onların hayat kalitesini artıracaktır.
 
Boehringer Ingelheim olarak kedileri yakından tanıyor ve ihtiyaçlarına uygun tedavi seçenekleri sunmaya devam ediyoruz. Kediler alanındaki uzmanlığımızla, pet ebeveynleri arasında düzenli veteriner hekim kontrolünün önemine vurgu yapabilmek, patili dostlarımızın uzun ve sağlıklı bir hayat sürebilmelerine katkı sağlamak için 2023'ü Kedi Yılı ilan ettik" dedi.
                                                                                          
Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığı Hakkında
Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığı, hayvan hastalıklarının öngörülmesi, önlenmesi ve tedavisi için sınıfının en iyisi inovasyonlar üzerinde çalışıyor. 150'den fazla ülkedeki veteriner hekimlere, pet ebeveynlerine, çiftçilere ve otoritelere; evcil hayvanların ve besi hayvanlarının sağlığını ve yaşamını iyileştirecek kapsamlı ve yenilikçi bir ürün ve hizmet yelpazesi sunuyor. Kurulduğundan bu yana aile şirketi kimliğini koruyan ve Hayvan Sağlığı sektöründe bir dünya lideri olan Boehringer Ingelheim, bu alandaki çalışmalarında uzun vadeli bir bakış açısını benimsiyor. Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığı, hayvanların ve insanların yaşamlarının birbirine derin ve karmaşık şekillerde bağlı olduğu gerçeği ve "hayvanlar sağlıklı olduğunda insanların da daha sağlıklı olduğu" bilinciyle çalışıyor. Hayvan Sağlığı ve İnsan Sağlığı iş birimlerinin yarattığı sinerjilerden yararlanarak ve inovasyon yoluyla değer katarak hem hayvanların hem insanların sağlığını iyileştiriyor.
 
Daha fazla bilgi için: www.boehringer-ingelheim.com/animal-health.