Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
TCMB yılın son günü daha önceki yıllarda Para ve Kur Politikası başlığıyla yayınladığı yıllık raporunu Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi olarak açıkladı. Metinden önemli noktalar şöyle:
• Liralaşma Stratejisi çerçevesinde 2023 yılının ilk yarısı için mevduatta liralaşma hedefi %60 olarak belirlendi. 16 Aralık verisine göre TL mevduatların toplam mevduatlar içindeki payı %51,82 seviyesinde. TCMB’nin aldığı karara göre %50-%60 arasındaki seviyelerde zorunlu karşılıklar üzerinden %3 komisyon uygulaması bulunuyor, %60 üzerinde komisyon oranı sıfırlanıyor.
• Açık Piyasa İşlemleri (APİ) kanalıyla yapılan fonlamanın payı kademeli bir şekilde artırılacak ve APİ, fonlamanın temel unsuru haline getirilecek. Bu açıklamadan son verilere göre 70 milyar dolar düzeyine çıkan swap fonlamasının ağırlığının azaltılacağı anlamını çıkartıyoruz.
• 2022 yılında %5,0 olarak belirlenen TCMB APİ portföy nominal büyüklüğü 2023 yılında toplam varlıklarının %7,0’si olarak güncellendi. TCMB’nin son açıklanan 27 Aralık verisine göre portföy büyüklüğü 148,9 milyar TL toplam varlıklarının %4,7’sine karşılık geliyor. 3,1 trilyon liralık varlık büyüklüğünün sabit kaldığı varsayımı altında oranın %7,0’ye çıkartılması TCMB’nin piyasadan 69 milyar TL’lik DİBS alabileceği anlamına geliyor. TCMB geçen yıl olduğu gibi doğrudan alımı yapılacak kıymetlerin alım yapılacak ayın ilk iş günü saat 10.00’da veri dağıtım firmaları aracılığıyla ilan edeceğini açıklarken alım ihalelerinin Pazartesi, Çarşamba ve/veya Cuma günleri bir iş günü sonrası valörlü gerçekleştirilmesi ve her bir ihale tutarının nominal en fazla 150 milyon TL olması maddelerini strateji metninden çıkardı.
• Döviz üzerinden kullandırılan reeskont kredilerinin geri ödemeleri kaynaklı TCMB döviz rezervlerine katkının 2022 sonunda 22,3 milyar dolar olması bekleniyor. TCMB 2023 yılı için tahmini bir büyüklük belirtmemiş.
TCMB’nin açıklamalarından 2023 yılı içerisinde yepyeni bir politika uygulamasının bulunmadığını, haftalık repo faizinin ana para politikası aracı olacağını anlıyoruz ancak para politikasının sıkılığı ile ilgili bir yönlendirme bulunmuyor. Rezerv yönetimi ve liralaşma stratejisinin mevcut makroihtiyati politikalarla devam edeceğini ve TL mevduat payı ile ilgili olarak %60’lık sınırın değişip değişmeyeceği ile ilgili kararın yılın ikinci yarısında alınacağını anlıyoruz.
Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
TCMB yılın son günü daha önceki yıllarda Para ve Kur Politikası başlığıyla yayınladığı yıllık raporunu Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi olarak açıkladı. Metinden önemli noktalar şöyle:
- Liralaşma Stratejisi çerçevesinde 2023 yılının ilk yarısı için mevduatta liralaşma hedefi %60 olarak belirlendi. 16 Aralık verisine göre TL mevduatların toplam mevduatlar içindeki payı %51.82 seviyesinde. TCMB'nin aldığı karara göre %50-%60 arasındaki seviyelerde zorunlu karşılıklar üzerinden %3 komisyon uygulaması bulunuyor, %60 üzerinde komisyon oranı sıfırlanıyor.
- Açık Piyasa İşlemleri (APİ) kanalıyla yapılan fonlamanın payı kademeli bir şekilde artırılacak ve APİ, fonlamanın temel unsuru haline getirilecek. Bu açıklamadan son verilere göre 70 milyar dolar düzeyine çıkan swap fonlamasının ağırlığının azaltılacağı anlamını çıkartıyoruz.
- 2022 yılında %5.0 olarak belirlenen TCMB APİ portföy nominal büyüklüğü 2023 yılında toplam varlıklarının %7.0'si olarak güncellendi. TCMB'nin son açıklanan 27 Aralık verisine göre portföy büyüklüğü 148,9 milyar TL toplam varlıklarının %4.7'sine karşılık geliyor. 3.1 trilyon liralık varlık büyüklüğünün sabit kaldığı varsayımı altında oranın %7.0'ye çıkartılması TCMB'nin piyasadan 69 milyar TL'lik DİBS alabileceği anlamına geliyor. TCMB geçen yıl olduğu gibi doğrudan alımı yapılacak kıymetlerin alım yapılacak ayın ilk iş günü saat 10.00'da veri dağıtım firmaları aracılığıyla ilan edeceğini açıklarken alım ihalelerinin Pazartesi, Çarşamba ve/veya Cuma günleri bir iş günü sonrası valörlü gerçekleştirilmesi ve her bir ihale tutarının nominal en fazla 150 milyon TL olması maddelerini strateji metninden çıkardı.
- Döviz üzerinden kullandırılan reeskont kredilerinin geri ödemeleri kaynaklı TCMB döviz rezervlerine katkının 2022 sonunda 22.3 milyar dolar olması bekleniyor. TCMB 2023 yılı için tahmini bir büyüklük belirtmemiş.
TCMB'nin açıklamalarından 2023 yılı içerisinde yepyeni bir politika uygulamasının bulunmadığını, haftalık repo faizinin ana para politikası aracı olacağını anlıyoruz ancak para politikasının sıkılığı ile ilgili bir yönlendirme bulunmuyor. Rezerv yönetimi ve liralaşma stratejisinin mevcut makroihtiyati politikalarla devam edeceğini ve TL mevduat payı ile ilgili olarak %60'lık sınırın değişip değişmeyeceği ile ilgili kararın yılın ikinci yarısında alınacağını anlıyoruz.
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İlk aşamada yaklaşık 2 milyon 250 bin kişiyi etkileyecek olan emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesi yakın zamanda yürürlüğe giriyor. Emeklilik şartlarının yanı sıra mali yönetim ve iş gücü planlaması da EYT düzenlemesi ile gündemdeki konular arasında. İnsan kaynaklarının geleceğini şekillendirmeyi kendine görev edinen PERYÖN- Türkiye İnsan Yönetimi Derneği iş dünyasında önemli düzenlemeleri gündeme getiren EYT’yi insan kaynakları profesyonellerinin bakış açısıyla değerlendirmek üzere Mehmet Koçak Danışmanlık iş birliğiyle bir araştırma gerçekleştirdi.
Araştırmada İK çalışanlarının EYT yasasının olası etkilerine dair görüşleri profesyonel bakış açısı ile ve bireysel tercihler olmak üzere iki başlıkta değerlendirildi. Anketteki bulgulara göre EYT sonrası büyük oranda iş değişikliği ya da iş gücü yer değişimi beklenmiyor. Diğer yandan işçilik alacaklarına bağlı mali konular İK profesyonelleri tarafından çözülmesi gereken bir sorun olarak görülüyor.
Araştırmaya göre EYT sonrası iş dünyasının İK politikalarında yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğuna dikkat çeken PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Buket Çelebiöven “EYT ile birlikte şirketlerin İK politikalarını gözden geçirmeleri gerekecek. Bu kitlenin ihbar zorunluluğu yok, işe devam etmelerinin önünde bir engel de yok. İK profesyonellerinin proaktif davranarak ihbar öneri sistemi geliştirmesi gibi yeni uygulamaları devreye alması iş gücü planlaması adına önemli. Kıdem tazminatlarından oluşacak maliyetlerin yönetimini de göz önünde bulundurduğumuzda EYT 2023 yılında iş dünyasının İK planlarında önemli bir yer tutacak” açıklamasında bulundu.
Mehmet Koçak Danışmanlık Kurucu Ortağı ve PERYÖN Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Koçak iş gücü kaybını önlemek için EYT’nin finansman yönetimine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “EYT’nin kamu finansmanına, sosyal güvenlik kurumuna ve şirketlerin insan kaynakları finansmanına mali olarak bir yük getireceği ortada. Burada maliyet zorluklarının ortadan kaldırılması, kıdem tazminatı ödemelerine finansman kaynağı yaratılması işletmeler ve çalışanları mağdur etmeden sürecin yönetilmesi için önem arz ediyor. Maliyet zorlukları ortadan kaldırılırsa, kıdem tazminatı ödemelerine finansman olarak yardımcı olunursa işletmeler de EYT sonrası kıdemli çalışanlarını kaybetmeyecektir.”
KİTLESEL EMEKLİLİK EYT’Yİ İK PROFESYONELLERİ DEĞERLENDİRDİ
Emeklilik taleplerinin kitlesel olması ve EYT yararlanıcılarının büyük ölçüde aktif çalışma yaşamını sürdürmeyi planlaması EYT yasasının gündemi etkileyen iki ayırt edici özelliği. Bu iki temel etkinin yarattığı tartışmalara göre İK profesyonellerinin bakış açısını ortaya koyan araştırmanın sonuçlarına yönelik değerlendirme şu şekilde:
- İşçilik Alacakları ve Alternatif Uygulamalar
Araştırma verilerine göre İK profesyonelleri, kıdem tazminatının mali yük oluşturduğu ve kıdem tazminatı ödemelerinde gecikmeler yaşanabileceği görüşüne katılıyor. Ayrıca İK profesyonelleri, %82 katılım oranıyla EYT sonrasında kıdem tazminatı ödemelerinde gecikmeler yaşanacağını düşünüyor. Dolayısıyla kıdem tazminatının mali bir yük oluşturması, ödemeler bakımından yaşanacak olumsuz gelişmelere dikkat çekiyor.
- Sosyal Güvenlik Etkileri
İK profesyonelleri, EYT sonrasında sosyal güvenlik sisteminin olumsuz etkileneceği ve kayıt dışı istihdamın artacağı görüşündeler.
Ayrıca emekli çalışanlar ile emekli olmayan çalışanlar arasındaki prim farklarından kaynaklanan endişelerin EYT sonrası istihdamı etkileme potansiyeline sahip olması oldukça önem arz ediyor. Mevcut sosyal güvenlik sisteminde emekli olmayan çalışan istihdamına kıyasla, emekli çalışanlar için ödenen SGK işveren payı yüksek. EYT yararlanıcılarının büyük oranda çalışma hayatına devam edecek olması, SGK prim yükü açısından düşündürücü.
Araştırma sonuçlarına göre kritik olan bulgu, EYT yararlanıcılarının istihdamının kolaylaştırılması ihtiyacı. İK profesyonellerinin çoğu, emekli çalışanlar için ödenen sigorta prim maliyetleri düşürülmediği sürece istihdamın güçleşeceği görüşündeler.
- İnsan Kaynakları Rutini ve İşleyişi
İnsan kaynakları işleyişinin EYT taleplerinin işleme alınmasıyla birlikte olumsuz etkileneceği potansiyel olumsuzluk olarak değerlendirilmekteyken, İK profesyonelleri bu görüşe katılmıyorlar. İK rutin işleyişinin aksamayacağını düşünen İK profesyonellerinin oranı %64.
- Yetenek ve Deneyim
Gündem tartışmalarına yönelik yöneltilen yargısal ifadelerde ilk olarak, İK profesyonellerinin çoğunlukla EYT sonrasında şirketlerin kitlesel yetenek kaybına uğramayacağı görüşüne katıldıkları görülüyor (%54). EYT’lilerin çalışma hayatına devam edecek olması, bu görüşü etkileyen muhtemel unsur.
İkinci olarak, İK profesyonelleri EYT’nin şirketlerin deneyim hafızasında kayıp yaratacağı görüşündeler (%62- Katılımcı Görüş). EYT faydalanıcısı olması beklenen 40-50 yaş grubu çalışanların aynı zamanda şirketler açısından “deneyim hafızası” olması, İK profesyonellerinin katılımcı görüşünü etkilemekte.
- Bireysel Tercihler
EYT kapsamında olan İK profesyonellerinin büyük çoğunluğu, EYT yasasından faydalanmayı düşünürken bu kişilerin de büyük çoğunluğu (%97), aynı veya farklı işyerinde aktif çalışma hayatlarına devam etmeyi istiyor. Ayrıca çalışma yaşamına devam edecek İK profesyonellerinin büyük ölçüde aynı işyerinde devam etmeyi düşünmesi (%85) kritik bulgular arasında.
Son olarak, İK profesyonellerinin aktif çalışma hayatına devam etmelerini etkileyen unsurlara sırasıyla bakıldığında, kariyerin sürdürülebilir olması ve gelir yetersizliği düşünceleri baskın olurken, deneyimin aktarılmasına ihtiyaç duyulması da bu unsurlar arasında yer alıyor.
Hisse İncelemesi : The Mosaic Company (NYSE:MOS)
Mosaic Company, ABD'nin en büyük potasyum ve fosfatlı gübre üreticisidir. Şirket Ekim - Kasım 2022 için verilerini açıkladı. Toplam potas satış hacminin geçen yıl 1,31 milyon tondan 1,25 milyon tona düştüğünü bildirdi. Ancak dönem için potas satış gelirleri, önceki yılki 529 milyon $'dan 780 milyon $'a yükseldi. Dönem fosfat satış hacmi bir önceki yılda 1,15 milyon tondan 914 bin tona gerilerken satış gelirleri de bir önceki yılki 902 milyon $'dan 785 milyon $'a geriledi. Dördüncü çeyrek için şirket, madende gerçekleşen MOP (fosforlu gübre) fiyatlandırmasının ton başına 560-600$ aralığında olmasıyla birlikte toplam potas satış hacimlerinin 1,8-2,0 milyon ton aralığında olmasını bekliyor. Çeyreğin başlarında, Colonsay potas madeni, talepte beklenenden daha yavaş toparlanmanın bir sonucu olarak geçici olarak atıl durumdaydı. Fosfat satış hacimlerinin şu anda 1,5 milyon ton - 1,7 milyon ton aralığında olması bekleniyor. Yavaşlayan piyasalara ek olarak, Ian Kasırgası'ndan kaynaklanan kalıcı sorunlar önceden tahmin edilenden daha uzun süre devam etti. Bartow tesisindeki üretimi destekleyen sülfürik asit tesislerindeki onarımların artık 2023'ün ilk çeyreğinin başlarında tamamlanması bekleniyor. Şirket, 2022'nin sonlarında hem fosfat hem de potas için talep toparlanmasının mevsimsellik nedeniyle yavaşladığını belirtti. Ancak şirket, tarihsel olarak güçlü mahsul fiyatları ve yapıcı yetiştirici ekonomisi ile desteklenen, 2023'ün besin uygulaması için güçlü bir yıl olacağını tahmin ediyor.
Teknik olarak değerlendirildiğinde, 43,40 $ son kapanış seviyesi trend değişim desteği olarak belirtilebilir. Geçmiş dönem fiyatlamaları baz alındığında bu seviye üzerindeki kalıcı kapanışların %10 ila %15 yükselişi beraberinde getirdiği gözlenmiştir. Analistlerin 61,80 $ hedef fiyat beklentisi de baz alındığında hissenin dip seviyelerden işlem görmesi alım fırsatı sunabilir. Küresel gübre fiyatlarında ve ilgili hisselerde yeni yılda yükseliş beklentimizi koruyoruz. Gübre Fiyatları İçin 2023 Beklentileri ‘mize buradan ulaşabilirsiniz.
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
https://www.yf.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Seyfettin Ersen Erol, Levent I·lhaner ve Enes Güren tarafından kurulan Shippn, APY Ventures liderligˆinde tamamlanan yatırım turunda 6.7 milyon TL yatırım aldı. Tura APY Ventures ile birlikte Aktif Ventures Mindvest Fonu ve Lima Next Ventures da katılım sagˆladı. Kurucuları tarafından öz sermaye ile fonlanarak tohum yatırım as¸amasını geçerek yüksek cirolara ulas¸an Shippn 3 Venture Capital’dan aldıgˆı pre-seri A yatırım ile turu tamamladı.
Seyfettin Ersen Erol, Levent I·lhaner, Enes Güren ve 2 yıl önce ekibe katılan s¸irket CEO’su Duhan I·çöz’ün yönetimindeki Shippn, kullanıcılarının dünyanın heryerinden alıs¸veris¸ yapabilmesini sagˆlayan, cross-border alanında faaliyet gösteren bir giris¸imdir. Shippn’de olus¸turulmus¸ global toplulukta lokal adreslerini kullandırmak üzere sisteme kaydolmus¸ olan Host olarak adlandırılan kullanıcıların sistemden kazanç elde etmelerine imkân tanınırken, kullanıcılarının bu adresleri kullanarak dünyanın her yerinden kendi adreslerine siparis¸ verir gibi alıs¸veris¸ yapabilmesini ve 1-5 is¸ günü içerisinde satın aldıkları ürünlerin kapılarına ulas¸tırılmasını sagˆlıyor. Bas¸ka bir deyis¸le s¸u anda aktif Host’u bulunan 28 ülkedeki herhangi bir satıcıdan bir ürün almak istedigˆinizde siparis¸inizi o ülkedeki Host’un adresine göndererek size ulas¸masına, birden fazla satıcıdan birden fazla ürünü de bir adreste birles¸tirerek tek bir paket olarak alabilmenize imkan tanıyor.
S¸irket CEO’su Duhan I·çöz;
“Kısa sürede %500 üzerinde bir büyüme oranı yakaladık. Toplamda 28 ülkede bulunan Host’umuz aracılıgˆı ile 60’dan fazla ülkede bulunan kullancılarımıza hizmet veriyoruz. Bu yatırım turu ile hem sistemimizi ölçeklendirme anlamında çok önemli adımlar atmayı hem de ciro anlamında Shippn’i çok farklı bir konuma getirerek küresel ekosistemde de adımızı duyuracagˆımız bir seri A yatırım turuna çıkmayı hedefliyoruz.
Shippn’i bir topluluk olarak konumlandırdık ve yaratılan degˆeri olus¸turulan toplulugˆun gücü ile ölçebiliriz. Olus¸an topluluk kalabalıklas¸tıkça hem Host olan insanlara yeni bir gelir kazanma imkânı sagˆlayarak yeni bir meslek grubu olus¸turuyor hem de artan Host sayısı ile üyelerimize daha fazla ülkeden “sınırsız” alıs¸veris¸ ile kendi ülkelerinde olmayan veya yüksek fiyatlara satılan ürünleri kolayca satın alma s¸ansı sunuyoruz. Dolayısıyla Shippn için, komünitesi gelis¸tikçe ölçeklenmesi daha da hızlanacak bir giris¸im diyebiliriz. Bu yatırım olus¸turdugˆumuz komüniteyi gelis¸tirme fırsatını bizlere tanıdı.”
1 milyar kis¸inin kullandıgˆı 1 trilyon dolarlık bir ekonomi haline gelmis¸ olan cross-border e-ticarette rakip firmalar bir depo üzerinden bu is¸i yaptıkları için sabit lokal bir orijin noktasından çalıs¸maktalar. Yeni bir ülkeden bu is¸i yapmak istediklerinde yeni bir depo açma ve is¸letme maliyetlerini göze alarak hareket etmektedirler. Bu noktada firmalar arasında yerel bir rekabet söz konusudur. Shippn Host’larının gücünü kullanarak pazar penetrasyonunu maksimum seviyeye çıkartıyor hem de operasyonel maliyetlerimini minimalize ederek ve de s¸irket know-how’ını kullanarak kullanıcılarına rekabetçi fiyatlar sagˆlayabiliyor. Bu Airbnb benzeri is¸ modeli onu rakiplerinden ayrıs¸tırarak büyük bir rekabet avantajı sagˆlıyor.
Aynı zamanda Endeavor Türkiye’nin en ileri seviye programı olan Scale-up’ın 4. Dönemine seçilen 12 giris¸imden biri olan Shippn 2023’de çokça adından bahsettirecektir.
Bilgi için: Tülay Genç | [email protected] | +90 (212) 635 70 68
BÜLTEN VE GÖRSELLERİ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü, yurtiçi tüketimi yeniden hareketlendirmeye ve büyütmeye ve aynı zamanda da tüketimin ülkenin ekonomik kalkınmasındaki temel rolünü sürekli geliştirmeye yönelik önlemler açıkladı.
Buna göre, ticarete dönük makamlar önümüzdeki yıl içinde otomobil satışlarının artarak tahkim edilmesine odaklanacak. Ayrıca resmi çabalar, yeni enerji kullanan araçların alım ve kullanımlarını destekleyecek ve ikinci el araç piyasasının canlanmasını hızlandırmaya dönük olacak. Tatil ve gastronomi sektörünün gelişmesine yardımda bulunulacak ve beyaz eşya ve ev aletlerinin sürümü de teşvik edilecek.
Bu yılın ilk 11 ayı zarfında, Çin'de perakende olarak alınıp satılan toplam tüketim cirosunun yüzde 27,1 kadarı çevrimiçi gerçekleşti. Ticaret Bakanlığı ülkede bir yandan yeni tüketim biçimlerinin gelişmesini hızlandıracağını bildirirken, diğer yandan da yeşil, akıllı ve sağlıklı tüketime ilişkin tüketim biçimlerinin iyileştirilmesi yönündeki eğilimleri teşvik edip güçlendireceğini açıkladı.
Çin Uluslararası Radyosu
İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent Özmen, yıl sonunda toplam doğal gaz tüketiminin bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 10 azalarak 54 milyar metreküp civarına gerilemesini beklediklerini söyledi. Dr. Özmen, "cari açık üzerindeki etkisi düşünüldüğünde, tüketimdeki bu düşüşü olumlu değerlendiriyoruz. Geçen yılın sonundaki toplam tüketimimiz 59,85 milyar metreküpe ulaşmıştı." açıklamasını yaptı.
Türkiye'nin yıllık doğal gaz tüketim miktarının dalgalı bir profili olduğuna değinen Dr. Özmen, tüketim miktarı üzerindeki belirleyici faktörün başında iklim koşullarının geldiğini söyledi.
İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent Özmen, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Üç ana sektörden sanayideki tüketim eğrisi yatay bir seyir izlerken, elektrik üretiminde ve konutlarda tüketilen gaz miktarı üzerinde iklimin belirgin bir etkisi olduğunu görüyoruz. Bol yağışlı dönemlerde, havzalara gelen su miktarı artınca, hidroelektrik santrallerinin kapasite kullanım oranları yükseliyor ve bu da gaz talebini düşürüyor. Doğal gazdan üretilen elektrik enerjisinin toplam üretim içerisindeki payı 2019'da yüzde 18 oldu. Çünkü 2019 yılı bol yağışlı bir seneydi. Ama bu oran, kurak bir yıl olan 2021'de, diğer faktörlerle birlikte yüzde 32'ye yükseldi. 2022, bir önceki seneye daha yağışlı olduğundan gaz santrallerinde üretilen elektriğe duyulan ihtiyaç da azaldı. Bu da 2022 gaz tüketimimizi geçen yılın altına geriletti."
Dr. Özmen'in değerlendirmesine göre rüzgara ve özellikle güneşe dayalı yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış da doğal gaz tüketiminin azalmasında önemli rol oynuyor. Ancak bu artış, elektrik iletim ve dağıtım şebekelerinin dengelenme gereksinimleri nedeniyle gaz santrallerine duyulan ihtiyacı şimdilik azaltmıyor.
2022 yılında doğal gaz tüketimindeki düşüşün nedenleri arasında elektrik talebindeki daralmanın bulunduğunu belirten Dr. Özmen, satın alma gücü ve fiyat seviyesi arasındaki dengenin de tüketim miktarları üzerinde artan oranda bir etkiye sahip olduğuna dikkat çekti.
Doğal gazı ısınma ve mutfak gereksinimlerini karşılamak amacıyla tüketen konutlarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Dr. Özmen, konutların doğal gaz tüketimlerinin sıcaklık değeriyle korelasyon içerisinde bir artış trendi izlediğini kaydetti. Geçen yıl toplam tüketimin yüzde 28'inin konutlarda gerçekleştiğine değinen Dr. Özmen, bu oranın yıl sonunda yüzde 30'un üzerine çıkmasını beklediklerini söyledi.
İstanbul'da doğal gaz dağıtım hizmeti veren İGDAŞ, altı milyona yakın abonesiyle Türkiye'deki toplam 19 milyonu aşkın abonenin yaklaşık yüzde 32'sine hizmet veriyor. Ulaşılan nüfus sayısı ve geçen yıl satılan 7 milyar metreküpe yakın doğal gaz miktarı bağlamında İGDAŞ, BOTAŞ'tan sonra Türkiye'nin en büyük doğal gaz şirketi konumunda bulunuyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun sektör raporuna göre İstanbul, geçen yıl 8,7 milyar metreküp ile Türkiye'nin toplam tüketiminin yaklaşık yüzde 16'sını gerçekleştirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
ŞIRNAK il IDIL, ilce Bozburun Köyü, 399 Numaralı Parsel mevkiinde EKSİM GES ENERJİ A.Ş. tarafından yapılması planlanan G3-ŞIRNAK-2-1 GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ (KURULU GÜÇ: 12,5 MWM/10 MWE, ALAN: 20 HEKTAR) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan ÇED Başvuru Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 8. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve başvurunun ÇED Genel Formatına uygun hazırlandığı anlaşılmış olup, projeye ilişkin ÇED Süreci başlatılmıştır. Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci tamamlanana kadar, süreç ile ilgili her türlü bilgiler ve projeye ilişkin görüş, soru ve öneriler ŞIRNAK Valiliğine (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) veya Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına gönderilebilir.İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.