Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sanayi sektörleri arasında en çok ihracat yapan 6. sektör olan Demir ve Demir Dışı Metaller sektörü; alüminyum, bakır, döküm, metal mutfak, metal ambalaj, hırdavat, yapı malzemeleri, armatür olmak üzere 8 alt sektörlerle yan yana ve yakın iletişim içerisinde ihracatı artırmak hedefleri doğrultusunda çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Alüminyum sektörünün birlik ihracatında en büyük paya sahip olduğunu ve 2022 yılında değerde yüzde 25,24 artışla en fazla ihracat gerçekleştiren sektör olduğunu vurgulayan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, sektörün 2023 yılı ilk dört ayında 1,63 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini ifade etti.
Alüminyum, bakır, döküm, metal mutfak, metal ambalaj, hırdavat, yapı malzemeleri, armatür olmak üzere 8 sektörü barındıran İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), katma değerli ihracatı artırmak, yeni pazar hedefleri belirlemek, firmaların finansal sorunlarına çözüm aramak, Ar-Ge konusunda üyelerini geliştirmek, yeni teknolojilerden ve son gelişmelerden sektörü haberdar etmek adına birlik çatısı altında yer alan sektör toplantılarına devam ediyor. Alüminyum sektörünün yüzde 43 pay ile Demir ve Demir Dışı Metaller Sektörü içinde ilk sırada yer aldığını belirten İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, 2022 yılında değerde yüzde 25,24 artışla en fazla ihracat artışı gerçekleştiren alüminyum sektörünün 2023 yılının ilk 4 ayında 1,63 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini belirti. Tecdelioğlu, "Alüminyum sektörü bizim için katma değer yarattığımız, Türkiye’de enleri yaşadığımız, fuarlarıyla, B2B'leri ile birçok iş birliğinde çok önemli sektörlerimizden biri." dedi.
“İHRACATTA KAYIPLARI EL ELE VEREREK TELAFİ EDECEĞİZ”
Türkiye'nin ihracatının 6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketi sonrası nisan ayında yüzde 17,2 düşüşle 19,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini hatırlatan Tecdelioğlu, düşüşün birçok sebebi olduğunu ve gelecek aylarda hep beraber çalışarak telafi edilebileceğini ifade etti.
Alüminyum sektöründe birkaç tane problem yaşandığını dile getiren Tecdelioğlu, bunlarla ilgili çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi. İthal gelen alüminyumların Türkiye’ye düşük maliyetle, gümrüksüz gelmesi ve özellikle güneş enerjisi sektöründe kullanılan alüminyumun çok ciddi anlamda düzeni bozduğu ve rekabeti haksız şekilde etkilemesini Bakanlıkla görüşeceklerini ifade etti.
ALÜMİNYUMDA TALEP ARTIŞI BEKLENTİSİ
Alüminyumun metal olarak sanayiye girdi sağladığını ve inşaattan ulaşıma, enerjiden otomotive kadar pek çok sektörde tercih edildiğini dile getiren Tecdelioğlu, "Günlük hayatta kullandığımız pek çok ürün de alüminyum karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde, yeni nesil bina ve araçlarda hafiflik, geri dönüşüm ve maliyet unsurları göz önüne alınarak daha fazla tercih edilmektedir. Bugün bir araçta 150 kg. alüminyum kullanılırken 2025 itibariyle bu miktarın 196 kg. olması beklenmektedir. Bu da demektir ki, alüminyuma olan talep giderek artacaktır." ifadelerine yer verdi.
Alüminyum sektörünün, enerji yoğun bir sektör olduğunu ve maliyetlerin de yüksek olduğunu belirten Tecdelioğlu, "Dış pazarda sektörde rekabet oldukça fazladır. Emtia ve enerji piyasalarındaki dalgalanma, döviz kurunda yaşanan artış, küresel ölçekte yaşanan enflasyon ve bunun sonucunda ortaya çıkan parasal sıkılaşma eğilimi önümüzdeki dönemde zorluklar olarak karşımıza çıkacaktır. Sektörün gündeminde ticaret politikası önlemleri, enerji maliyetleri, sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi ve AB Yeşil Mutabakatı gibi önemli maddeler yer alıyor. Açılan anti-damping ve sübvansiyon soruşturmaları sonucunda, Türkiye lehine nispeten düşük marjlar hesaplanmıştır. Alüminyum levha ve alüminyum folyo ürün grupları için sübvansiyon soruşturmaları sonrasında açılan gözden geçirme soruşturmalarını yakından takip etmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Sektörden gelen talepler üzerine; AB’nin Türkiye’den ekstrüzyon ithalatına karşı anti-damping soruşturması açma hazırlığında olduğu bilgisini aldıklarını dile getiren Tecdelioğlu, "Söz konusu soruşturma ile ilgili olmak üzere avukatlık hizmeti almaktayız. Olası bir soruşturma öncesince yapılması gerekenler ve hazırlıklar için bir sonuç raporu hazırlanmaktadır.” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE YOL HARİTASI BELİRLENİYOR
Sürdürülebilirlik ile ilgili bu ayın 26'sında İMMİB olarak bir rapor açıklayacaklarını duyuran Tecdelioğlu, sürdürülebilirlik konusunda çevre, enerji, atık, tasarruf gibi birçok maddede neler yapması gerektiğinin reçetesini oluşturacaklarını belirtti. Tecdelioğlu, "AB Yeşil Mutabakatı uygulaması ile eylem planı dahilinde dünya ekonomisine paralel olarak uyumlu, yeşil dönüşümü destekleyen, sürdürülebilir ve yeşil bir ekonomiye geçişi teminen, Bakanlıklarımız nezdinde kurulan çalışma grubu toplantıları ile firmalarımızla bir araya gelmekte ve yeşil mutabakat dahilinde çalışmalar yürütmekteyiz." dedi.
LME onaylı depo kurulmasını teminen çalışmaların devam ettiğini duyuran Tecdelioğlu, "Ekim 2022 itibariyle Rotterdam Limanı’na, Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Rotterdam Ticaret Ataşeliğimiz ve İMMİB Genel Sekreterliğimiz ve danışmanımızla birlikte bir heyet gerçekleştirdik. Heyet dahilinde Rotterdam Liman İdaresi ile toplantı yapılarak, LME onaylı depolar ziyaret edildi. Gerek ekonomimiz gerekse Demir ve Demir Dışı Metaller sektörümüz için ülkemizin bir merkez haline gelmesi, hammadde tedariğinin güvence altına alınması, ithalatta primlerin aşağı çekilmesi noktasında LME onaylı depo kurulması büyük önem taşımaktadır. Londra metal borsasını nasıl kullanıldığını, orada işlemi nasıl yaptığını öğrenmeniz lazım. Bu konuyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor." ifadelerini kullandı.
SEKTÖRLERE DİJİTAL ÇAĞRI
Seçildikleri günden bu yana yaklaşık 100'e yakın faaliyet gerçekleştirdiklerini belirten Tecdelioğlu, "İDDMİB olarak gerçekleştirdiğimiz fuar katılımları, sektörel ticaret heyetleri ve alım heyetleri, URGE ve AR-GE projeleri, eğitimler, sektör toplantıları, Trade365 platformlarımız ile sektörel faaliyetlerimize devam etmekteyiz. Özellikle Trade365 platformlarımızla, ihracatçılarımız yabancı satın almacılarla bir araya gelmekte ve 365 gün ürün sergileme imkanına sahip olmaktadır. Alüminyum sektörünün dijital platformu olan turkishaluminium365 sitemizi yenileyerek daha kullanışlı ve etkin hale getirdik. Yenilenen web sitemiz Mayıs 2023 itibariyle yayında olacak. İhracatçılarımızla bir araya gelmekteyiz. İDDMİB olarak gerçekleştireceğimiz 16 projemizden biri olan Genç İhracatçı Buluşmalarına devam ediyoruz. 19 Mayıs 2022 tarihinde 100 ve 29 Kasım 2022 tarihinde ise 162 Genç İhracatçının katılımı ile, 2022 yılında Genç İhracatçılarla 2 kez bir araya geldik. 2023 yılında da Genç İhracatçı Buluşmalarımız devam edecek. Bu çalışmaların en önemlilerinden bir tanesi de sizin sektörel toplantılarınızı genişletip, sizlerle beraber daha çok istişarede bulunmak. Ne kadar çok istişarede bulunursak ne kadar çok sizleri dinlersek ve ne kadar sizleri anlarsak o kadar çok temsiliyetimiz artıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her ay hazırlanan Aylık Sektör Raporu’nun Nisan 2023 sonuçları açıklandı. Rapora göre 2023’ün şubat ayında inşaat malzemeleri sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,3 azaldı. İnşaat malzemeleri sanayisindeki 22 alt sektörün 15’inde üretim gerilerken 7’sinde ise üretim arttı. En yüksek artış yüzde 35,6 ile metal kapı ve pencere sektöründe yaşanırken, ikinci sırada yüzde 23,3 artış ile ahşap inşaat malzemeleri, üçüncü sırada ise yüzde 15,3 ile elektrikli aydınlatma ekipmanları yer aldı.
Depremin olumsuz etkileri mart itibarıyla gerilemeye başladı
Şubat ayında üretimde en yüksek gerileme yaşanan alt sektör yüzde 30,8 ile demir çelikten inşaat ürünleri olurken, çimento üretimi de yüzde 27,6’lık düşüşle ikinci sırada yer aldı. Parke ve yer döşemeleri yüzde 19 ile en çok düşüş görülen üçüncü sektör oldu. Yüzde 16,6 ile seramik kaplama malzemeleri ise dördüncü sırada yer aldı.
Deprem afeti ile öncelikle deprem bölgesinde yer alan inşaat malzemeleri üretimi büyük ölçüde durdu. Diğer bölgelerde de gerilemeler yaşandı. Raporda, şubat ayında meydana gelen depremlerin üretim üzerindeki bu olumsuz etkisinin mart ayından itibaren azalmaya başladığı belirtildi.
Deprem bölgesine yapılacak yatırımlar sektörü hareketlendirecek
Yapı sektörü ve ekonomi çevreleri tarafından dikkatle izlenen Türkiye İMSAD raporunda, şubat ayında yaşanan deprem felaketi sonrası inşaat sektöründe depremselliğin en önemli belirleyici haline geldiği vurgulandı. Bu çerçevede öncelikle depremin yaşandığı 11 ildeki konut, konut dışı bina ve alt yapı yeni yatırımları sektörde iş potansiyeli yarattı. Yine bölgedeki onarım ve güçlendirme faaliyetlerinin de özellikle yenileme pazarını canlandıracağı belirtildi.
Ekonomi politikalarının değişimi sektörü etkileyecek
Raporda, 14 Mayıs’ta yapılacak genel seçimler sonrası inşaat malzemeleri sanayisini etkileyecek birçok gelişmenin yaşanması öngörüldü. Söz konusu gelişmelerin bir bölümünün doğrudan sektöre yönelik olması beklenirken, bir bölümünün de ekonomi politikalarına bağlı dolaylı gelişmeler olması bekleniyor. Rapora göre, ekonomi politikalarındaki değişim olasılığı da sektörleri etkileyecek. Faiz oranları ve döviz kurlarındaki artışların ilk aşamada maliyet ve fiyat artışları ile sektörlerde sınırlayıcı etki yapması bekleniyor. Yine bütçedeki tasarruf ihtiyacı da kamu yatırımlarını ve inşaatlarını sınırlayabilecek. Döviz kurlarındaki olası artışlar ise malzeme ihracatını destekleyecek.
Türkiye İMSAD Hakkında
Kuruluşundan bu yana geçen 39 yılda, Türk inşaat sanayisini gerek yurt içinde gerekse yurt dışında temsil eden bir sivil toplum örgütü olan Türkiye İMSAD, 84 sanayici firma, 55 sektör derneği ve 4 üniversite üyesiyle, pazarda 32 binden fazla noktaya etkin bir şekilde ulaşmaktadır. Sürdürülebilir büyüme için yurt içinde ve yurt dışında iş birlikleri geliştiren Türkiye İMSAD, iç pazardaki gelişmeleri yakından izlemekte ve ihracatta ulaşılan başarının artarak sürdürülebilmesi için, dış pazarları yakından takip etmektedir. Türkiye İMSAD, inşaat sektörünün çok önemli grupları olan 35 farklı alt sektörü temsil etmektedir. 2011 yılında Brüksel, 2015 yılında ise Kamerun temsilciliğini kuran, sektörel projeler yürüten, raporlar yayınlayan Türkiye İMSAD, Avrupa Komisyonu’nun fonladığı birçok projeye de liderlik etmektedir. 2018 yılından bu yana buildingSMART Türkiye şubesine ev sahipliği yapmaktadır.
Tepki yükselişi için 4,500 ara direncinin aşılması gerekiyor ...
12 Nisan tarihinde başladığı kısa vadeli düşüş trendi içerisindeki aşağı hareketin devam ettiği piyasada, geçtiğimiz hafta -%4.70 oranında değer kaybı gerçekleşti.
4,750 ara desteğinin kırılmasıyla etkisini arttıran satış baskısı kapsamında, seans içi yükseliş denemelerinin zayıf kalmaya devam ettiğini gözlemliyoruz. Bu kapsamda haftaya başlarken 4,500 seviyesini ilk önemli direnç noktası olarak izlemeyi sürdürüyoruz. Endeksin sert satış baskısı içerisindeki hareketini tamamlayarak yukarı yönde bir atak oluşturabilmesi için 4,500 direncinin aşılması gerekiyor. Bu durumda 4,650 ve 4,750 seviyelerini hedefleyecek atakların gündeme gelebileceğini düşünüyoruz.
4,500 altında devam edecek geri çekilmelerde ise 4,200/4,250 bandını uzun vadeli ana destek bölgesi olarak izlemeyi sürdürüyoruz.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Borsa endeksi önceki hafta %7.87 düşüşün ardından, geçen haftayı %4.70 kayıpla kapadı. Endeksin son bir aydaki değer kaybı %10.55 ve yılbaşından bugüne düşüşü %20 seviyesine ulaştı. Endeksin geldiği nokta, deprem fiyatlamasının olduğu seviyenin de altında bulunuyor. 4500 seviyesi önemli bir yatay aralık alt destek noktasıydı ve Borsa endeksi nerdeyse 4 aydır içinde hareket ettiği yatay kanalı aşağı yönde kırdı. Bu piyasada satışların devam edebileceğini gösteriyor. Başka deyişle kötü piyasa ve kötü fiyatlama devam edecek görünüyor.
Seçimin ikinci tura kalma beklentisinin giderek güçlenmesi, belirsizliğin 28 Mayıs tarihine kadar devam edeceği beklentilerini güçlendirdi. Bu psikoloji satışların artmasına neden olmakta. 4500 eşik seviyesinin altına gerilemenin ardından pek çok portföyde stoplar çalışmış durumda ve bu satışları güçlendiriyor.
Önümüzdeki hafta seçim öncesi son hafta olacak ve şimdiden siyaset dili agresifleşti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun hafta sonu Borsa ile ilgili attığı tweet piyasalardaki zaten olumsuz olan havaya çok yardımcı olmayacaktır. Bahçeli’nin açıklamaları, Kaset gündemi gibi gelişmeler gelecek haftanın sinyalini şimdiden veriyor. Böyle bir ortamda yatırımcılar temkinli olmak için hisse senedi oranlarını azaltma yolunda hareket ediyorlar doğal olarak.
Bilanço Fiyatlamaları
Diğer yandan 3 aylık bilançolar gelmeye devam ediyor. 10 Mayıs itibari ile bilançolar tamamlanmış olacak. Bugüne kadar gelen iyi bilançolar maalesef piyasanın kötü havası içerisinde rasyonel bir fiyatlama göremedi. Ancak bu ileride rasyonel fiyatlamaların olmayacağı anlamına gelmez. Piyasalardaki olumsuz havanın sona erip yerine yükselişler mutlaka başlayacak ve bu süreçte iyi bilançolu şirketler diğerlerine göre çok daha hızlı toparlanacaklar. Bu hep böyle olmuştur.
Borsa Stratejisi
Her ne olursa, borsa için girişken yatırımcılara yönelik stratejimde bir değişiklik yok. Yaklaşık 3 ay öncesinden bu yana sürekli söylediğimi yeniden söylemek isterim. Bu süreç Şubat ayından itibaren kredili işlemlere, %100 hisse ağırlığına uygun değil. Kısa vadeli oyuncuların buna dikkat etmeleri gerekiyor. Sektörde pek çok yatırım fonu ve Araştırma Bölümlerinin model portföyleri hisse oranlarını düşürdüler. Bazıları %25 seviyesine kadar düşürerek, borsadaki oynaklıktan minimum seviyede etkilenmeyi amaçladılar. Uzun vadeli değer yatırımcıları ise büyük ihtimalle pozisyonlarını koruyor ve piyasayı bile izlemiyorlar. Son günlerde gelen bilançoları inceliyorlar.
Tuncay Turşucu Araştırma ve Danışmanlık A.Ş.
[email protected]
www.tuncaytursucu.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD’de Nisan ayında tarım dışı istihdamı aylık bazda 180 bin olan artış beklentilerin üzerinde 253 bin kişi açıklandı. İşsizlik oranı %3,5’ten %3,6 seviyesine yükselirken, aylık ücret artışları beklentileri aşarak %0,5 oranında gerçekleşti. Rakamların iş gücü piyasasında olumlu seyre işaret ettiğini belirtebiliriz. Fed geçtiğimiz hafta tahminlere paralel politika faizini 25 baz puan artışla %5,00-%5,25 aralığına yükseltmişti. Fed faiz artırımlarının durdurulması yönünde bir karar almazken, faiz artırımlarının durdurulup durdurulmayacağını Haziran toplantısında ele alacak. Enflasyonun hedeflerinin üzerinde seyrettiğini düşünen Fed; önümüzdeki dönemde açıklanacak olan ekonomik verileri yakından takip edip adımlarını ona göre atmayı planlıyor. Buna paralel istihdam verilerinin ardından Çarşamba günü ABD’de açıklanacak olan Nisan ayı enflasyon rakamları piyasaların ve Fed’in radarında olacak. Öte yandan; BIST 100 Endeksi’nde volatil seyir devam diyor. Endekste gün içi hareketlerde marjın yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Alçalan trendde hareket sürerken, henüz dip oluşumu gerçekleşmedi. Endeks geçtiğimiz hafta önemli destek seviyelerinin altına geri çekilirken, haftayı %4,7 oranında değer kaybı ile noktaladı. İçeride yapılacak olan seçim öncesi son haftaya girmiş bulunuyoruz. Buna paralel BIST açısından gün içinde yüksek marj ile hareketli bir hafta geçirebiliriz. Endeksin dip oluşumu göstermesi için 4311 desteğini savunması önemli. Bu seviye önceki dip seviye olduğundan tepki hareketleri için öne çıkıyor. Aksi halde endekste satış baskısı ileri taşınabilir. Endekste 200 günlük hareketli ortalamanın ise 4360 seviyesinden geçtiğini belirtelim. İçeride seçim haftası nedeniyle volatil seyre karşı temkinli olmakta yarar bulunuyor. 4311 seviyesi kısa vadeli pozisyonlar için ana destek takip edilebilir.
BIST 100 Endeksi 4500 seviyesine doğru yönelimde kâr satışları ile karşılaştı ve Cuma günü %1,9 oranında değer kaybına uğradı. Endeksin haftaya yataya yakın bir başlangıç yapmasını bekliyoruz. Ancak mevcut siyasi takvim nedeniyle gün içerisinde aşağı yönlü olası hareketlere karşı temkinli olmakta yarar bulunuyor. 4447 direnç haline gelirken, bu seviyenin üzeri yeniden 4500 ve 4535 dirençlerine tepki açısından takip edilebilir. Endeksin bir önceki dip seviyesi olan 4311 desteğinin üzerinde kalması görünümü açısından önemli. Bu seviye trade amaçlı pozisyonlar için stop loss olarak izlenebilir. Diğer yandan hafta içerisinde 1Ç23 dönemine ait şirket finansallarının açıklanmaya devam edeceğini belirtelim.
İçeride uzun vadeli tahvil faizleri yeniden yükseldi. 10 yıllık tahvil faizi 50 baz puan artış gösterdi. Fed’in toplantı kararı sonrasında geri çekilen ABD tahvil faizleri ise hafif yukarı yönlü hareket sergiliyor. İçeride 10 yıllık tahvilde %13,10 destek seviyesi olarak takip edilebilir. Hazine ihaleleri hareketlilik yaratabilir. Türkiye’nin 5 yıllık CDS risk primi 547 seviyesinde bulunuyor.
EUR/USD, Fed’in ek politika sıkılaştırmasına yönelik ifadesini metinden kaldırmasının da etkisiyle doların güç kaybetmesi bağlı olarak yukarı tepki göstermişti. Ancak ECB Başkanı Lagarde’ın ekonomik göstergelerde yaşanan düşüşe dikkat çekmesi ve 50 baz puanlık faiz artırımı yönünde beklentilere yönelik açıklamaları ile Euro değer kaybetti. Buna paralel EUR/USD, 1,1080-1,11 bandındaki sıkışmayı yukarı yönde tamamlayamadı. Paritede bu bölge direnç aralığı olarak korunuyor. 1,09 desteğinin üzerinde kısa vadeli görünüm olumlu görünüyor. Dolar kurunda yukarı yönlü baskı korunuyor. Kurda 19,50 seviyesinin üzerinde 19,54 ilk etapta direnç olarak takip edilebilir. 19,40 destek seviyesi olarak izlenebilir.
Petrol fiyatları geçtiğimiz hafta sert değer kaybına uğradı. Petrol fiyatları yaşanan geri çekilme sonrasında kısa vadeli destek oluşturma çabası gösteriyor. Brent petrolde 71,50 dolar destek, 77 dolar ise direnç seviyesidir. Altın ons kısa vadeli yükselen kanal içerisinde destek bulurken, 2049 dolar direncinin üzerini test etti. Altın onsta bu seviyenin üzerine yeniden yönelim halinde 2065 dolar direncine doğru yukarı yönlü hareket yaşanabilir. 2000 dolar desteğinin üzerinde kısa vadeli görünüm olumlu. Gram altında dolar kurunun desteği sürüyor. 1271 TL’nin üzerinde 1294 TL direncine doğru yükseliş gösterebilir. 1253 TL desteğinin üzerinde genel görünümün olumlu olduğunu söyleyebiliriz.
BIST 100 Endeksi’nde 4311 seviyesi ana destek olarak izlenebilir. Ağırlıklı olarak tahvil-bono ile Eurobond yatırımı yaparak belli oranda hisse senedi riski almayı isteyen yatırımcılar ise bu dönemde değişken fonları tercih edebilir.
QNB Finansinvest
https://www.qnbfi.com/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Geçtiğimiz haftanın en önemli gelişmeleri ABD FOMC toplantısı, ABD tarım dışı istihdam verisi ve ECB toplantısıydı. FOMC ardından Fed beklendiği gibi fonlama oranını %5.25'e yükseltti. Açıklama metnindeki en önemli değişiklik "bir miktar ek politika sıkılaştırmasının uygun olabileceği öngörülmektedir" cümlesinin çıkartılması oldu. Fed Başkanı Powell durgunluktan kaçınılabileceğini, durgunluk olursa da bunun hızlı ve yumuşak bir süreç olacağını belirtti. İş gücü piyasasına zarar vermeden enflasyonu düşürmeyi hedeflediklerini belirten Powell bankacılık krizi ile ilgili de "büyük bankaların küçükleri satın alması istemediğimiz bir şey, ancak JP Morgan'ın FRB'yi satın alması faizlerin bu seviyede kalmasını olumlu etkiledi. Bu durum bankacılık sektoründeki krizin engellenmesinde olumlu bir adım" açıklamasında bulundu. Enflasyon düşürülemezse faizleri indirmeyi planlamadıklarını belirten Powell uygun sıkılıkta bir seviyeye ulaşıp orda kalmayı planladıklarını belirtti. Piyasa bu açıklamaları şahin açıklamalar olarak algılamadı. Tam tersi Eylül ayında faiz indirimi beklentileri %50'nin üzerine çıktı. Karar sonrası piyasa etkisi ise dolar endeksinde ve faizlerde çok hafif artış şeklinde oldu.
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu Hafta Ne Oldu…
Geride bıraktığımız haftada yurt içinde enflasyon yurt dışında ise ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) faiz kararlarının yanı sıra ABD’de tarım dışı istihdam verisi ön plana çıktı. ABD Merkez Bankası (Fed), Çarşamba günü gerçekleştirdiği toplantısında politika faizini beklentilere paralel 25 baz puan artırarak %5,00-%5,25 aralığına yükseltti. Böylece faiz, Ağustos 2007’den beri en yüksek seviyeye çıktı. Fed Başkanı Powell karar sonrası gerçekleştirdiği basın toplantısında faiz artışlarını durdurma yönünde bir karar alınmadığını, faiz artırımlarının durup durmadığının yanıtının Haziran toplantısında belli olacağını ifade etti. Avrupa Merkez Bankası (AMB), Perşembe günü gerçekleştirdiği Mayıs ayı toplantısında faiz oranlarını beklentilere paralel 25 baz puan artırarak, refinansman faizini %3,75'e, mevduat faizini %3,25'e ve marjinal fonlama faizini %4 seviyesine yükseltti. Banka faiz artış hızını düşürürken, artışlara devam sinyali de verdi. ABD’de tarım dışı istihdam Nisan ayında beklentilerin üzerinde 253 bin arttı. Ortalama saatlik kazançlar bir önceki aya göre %0,5 artarken, yıllık bazda artış %4,5 oldu. Hafta içinde ABD’de finansal zorluklar yaşayan bölgesel bankalardan Kaliforniya merkezli PacWest’in satış dahil stratejik seçeneklerini değerlendirdiğine ilişkin haberler basında yer alırken, haberlerin ardından bankadan yapılan açıklamada stratejik varlıkların satışı dahil opsiyonların değerlendirildiği ve son dönemde ilgi gösteren potansiyel yatırımcı ve partnerlerle görüşmelerin sürdürüldüğü bildirildi. Açıklamalardan diğer bölgesel bankaların hisseleri de olumsuz etkilenirken Phoenix merkezli banka olan Western Alliance'ın da tamamını veya bir kısmını potansiyel olarak satmayı düşündüklerine ilişkin haberler çıktı. Banka haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıklamasına rağmen küresel piyasalarda Fed’in faiz kararı ile birlikte ülkedeki bölgesel bankalara ilişkin artan endişelerin etkisiyle satıcılı bir seyir izlendi. Altının onsu, ABD bankacılık sektörüyle ilgili artan endişelerin Fed'in faizleri beklenenden daha önce düşürmek zorunda kalabileceği ve ABD'de yaşanan borç tavanı belirsizliğinin güvenli liman taleplerini artırmasıyla 2.078,84 dolara kadar yükselirken, altının gramı 1.302,54 lirayla rekor kırdı. Petrol fiyatları, ABD bankacılık sektörüne yönelik artan belirsizlik ve ekonomide yavaşlama endişelerini nedeniyle düşüşe geçerken, Brent tipi petrolün varili 71,4 dolara kadar geriledi. Türkiye’de Nisan ayında tüketici fiyat endeksi beklentilerin altında aylık %2,39 artarken, yıllık enflasyon ise %43,68’e geriledi. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), Nisan ayında aylık %0,81 ve yıllık %52,11 artış gösterdi. Haftaya pozitif başlamasına rağmen hafta içinde sert satışlarla karşılaşarak 4.311,4 seviyesine kadar geri çekilen BİST100 endeksi, %4,70 kayıpla 4.401 puandan haftayı tamamladı. Haftaya %12,87 seviyesinden başlayan Türkiye 2 yıllık tahvil faizi, dün %7,15 seviyesine kadar geriledi. Dolar/TL hafta içinde 19,36-19,51 aralığında hareket ederken, Euro/TL, 21,70 sınırını aştı. Yurt dışı yerleşik yatırımcılar, 21-28 Nisan 2023 haftasında reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 178,4 milyon dolar hisse senedi satışı, 11,0 milyon dolar Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS-Kesin Alım) alımı ve 1,5 milyon dolar Özel Sektör Tahvil alımı gerçekleştirdi. Aynı haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 355 milyon dolar azalarak 111.763 milyon dolara ve tüzel kişilerin döviz mevduatı 1.677 milyon dolar azalarak 75.006 milyon dolara geriledi. Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 550 sınırının üzerine çıktı.
Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…
4,53x olan BİST100 cari F/K çarpanı 7,6x olan 5 yıllık ortalamasına göre %28,5 iskontolu. Türkiye özelinde 2018 ve 2019 yılında artan piyasa volatilitesinin azalmasıyla Borsa İstanbul son dönemde önemli bir ralli yaparak rekor tazelemesine rağmen koronavirüs ve petrol fiyatlarındaki hareketler nedeniyle uluslararası endekslere paralel şekilde 2017 yılından beri en düşük seviyelerini de gördü. Mevcut çarpandaki ıskontoya rağmen önümüzdeki dönem için belirsizliklerin artıyor olması BİST için aşağı yönlü riskleri artırabilir.
TCMB, 19 Ocak’taki 2023 yılının ilk toplantısında politika faizini değiştirmeyerek %9 seviyesinde tutarken, 23 Şubat toplantısında 50 baz puan indirerek %8,50 seviyesine çekti. 23 Mart ve 27 Nisan tarihli toplantılarında ise politika faizini değiştirmeyerek %8,50 seviyesinde sabit bıraktı.
Nisan ayında %2,39 artan TÜFE’nin Nisan 2023 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Mayıs ayında %2,46, 2023 yılı sonunda %37,77 ve 12 ay sonrasında %31,02 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2023 sonunda 23,15, 12 ay sonrasında ise 24,08 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2023 sonunda 37,8 milyar dolar, 2024 yılında ise 25,8 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2023 ve 2024’te sırasıyla %3,5 ve %4,4 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin cari ay sonunda %8,50, 3 ay sonrasında %8,50 ve 12 ay sonrasında ise %13,75 olması beklenmektedir.
Raporun devamı ve detaylı analizler için tıklayınız.
https://www.bmd.com.tr/application/files/7616/8329/9867/Haftalik_Bulten_05.05.2023.pdf
BMD Araştırma
Bizim Menkul Değerler A.Ş.
bmd.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Konuya ilişkin aşağıdaki açıklama Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) bülteninde yer aldı.
"TEB Yatırım Menkul Değerler AŞ’nin “Güvenevler Mahallesi, Güneş Caddesi, Temsa Blok No:8 İç Kapı No:4
Çankaya/ANKARA” adresinde şube açılması talebiyle yapmış olduğu başvurunun olumlu karşılanmasına karar verilmiştir. "
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.