Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin ilk ve lider yerel bulut sağlayıcı firması Bulutistan ve Robomotion gerçekleştirdikleri iş birliği kapsamında, Türkiye'de ilk defa hayata geçirilecek modelle KOBİ'ler ve startup'lara yatırım ve maliyet avantajı sağlayarak RPA teknolojisine daha kolay ve hızlı bir şekilde erişim imkanı sağlayacak. Türkiye'de ilk ve tek bulut tabanlı Robotik Süreç Otomasyonu platformu olan Robomotion, Bulutistan'ın da desteğiyle bulut altyapısının gücünü birleştiren interaktif çözümler üretmeyi hedefliyor.
Günümüzde teknoloji geliştikçe sürdürülebilir karlılık hedefleri olan tüm işletmeler dijital dönüşüm sürecinden geçiyor. Bu kapsamda Robomotion, şirketlerin Robotik Süreç Otomasyonu tabanlı ihtiyaçlarını bu özel çözüm ile erişebilir kılarak dijital dönüşüm süreçlerin geliştirmede katkıda bulunuyor.
Bulutistan CEO'su Begim Başlıgil bilişim ekosisteminde bir ilke imza attıklarını belirterek, "Bulutistan olarak teknoloji erişimini kolaylaştırmak ve kullanım maliyetlerini şeffaf hale getirmek için önemli çalışmalar yürüyoruz. Her şirketin doğasında ticari olmak vardır ama kurulduğu ve gelişimini sürdürdüğü ülkeye ve ekonomisine katkı sağlamak bizler gibi girişimcilerin sahip çıktığı değerlerden biri olmalıdır. İşte biz de bu yaklaşımın bir parçası olarak Robomotion ile bu değerli projeye imza attık. Gelişime açık olan ve dijitalleşme noktasında hedefleri olan ve kaynakları kısıtlı olan tüm şirketler artık Robotik Süreç Otomasyonu'nu iş süreçlerine kolayca entegre edebilecek" dedi.
Robomotion Kurucu Ortağı Faik Uygur konuya ilişkin yaptığı açıklamada; "Sadece Türkiye'de değil dünyada da RPA araçlarının doğrudan erişimi kısıtlı hale geldi. Bulutistan ile ortaya koyduğumuz vizyonla RPA çözümünü giriş maliyeti olmadan KOBİ'ler ve startup'lar için daha erişilebilir bir hale getirmek istiyoruz. Bununla birlikte şirketlere kullandıkça öde seçeneği sunarak etkili ve ön görülebilir bir maliyetlendirme yaratmaya çalışacağız" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BTK, 2022 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin Pazar Verileri Raporu'nu yayımladı. Üretilen elektronik imza sayısı 6 milyon 144 bin 361'e yükseldi. Mobil imza sayısı ise 833 bin 780'e ulaştı. Toplamda 6 milyon 978 bin 141 elektronik sertifika oluşturuldu. 2022 yılının ikinci çeyreğine oranla e-imza sertifika sayısında yüzde 3,5 artış görüldü. Mobil imza sertifika sayısında yüzde 2,6 yükseliş gerçekleşti.
Kağıt kültüründen dijital kültüre
Kâğıtsız hayatı mümkün kılan, enerji, zaman ve para tasarrufu sağlayan e-imzanın önemini vurgulayan E-GÜVEN Genel Müdürü İlker Türkoğlu, "e-imza ve mobil imza sertifika sayısının istikrarlı şekilde artması farkındalık açısından önemli. Kâğıda dayalı bir kültürden beslensek de iş süreçlerinin elektronik ortama taşınma hızında e-imzanın ve mobil imzanın iş sürekliliği, hız, tasarruf gibi avantajları önemli motivasyonlar. E-dönüşümün merkezinde yer alan e-imza ve mobil imzanın kullanım alanları çoğalıyor. Bu da doğal olarak kullanıcı sayısına yansıyor." açıklamasında bulundu.
Şirketler neden tercih ediyor?
Maliyetlerini azaltmak ve çalışanlarının verimliliğini ofis içinde ve ofis dışında artırmak isteyen şirketler, e-imzayı bünyelerine dahil edip, iş süreçlerini hızlandırıyor. İş hayatında; işe giriş, sabıka kaydı, ikametgâh değişimi, dava açma, nüfus kayıt, doğum kaydı, bankacılık, belediye hizmetleri, pasaport ve abonelik gibi işlemlerde kullanılıyor. Kurumlar genel kurul, yönetim kurulu, bordro, fatura, sözleşme, şirket içi onay süreçleri, şirket kuruluş süreçleri ve mali süreçlerde e-imzanın avantajlarından yararlanıyor. Ayrıca elektronik ve mobil imza; e-devlet, e-fatura, Kayıtlı Elektronik Posta, Ulusal Yargı Ağı Bilgi Sistemi, Merkezi Sicil Kayıt Sistemi, Elektronik Kamu Alımları Platformu, Elektronik Genel Kurul başta olmak üzere pek çok uygulamada kullanılıyor.
Bireylere sağlanan avantajlar
E-imzanın bireysel kullanım olarak; okul hayatının lise döneminde e-okul, ehliyet, sağlık işlemleri, e-nabız, e-kimlik ve telekom gibi; üniversite döneminde kayıt, yıllık ders seçimi, e-eğitim, e-imzalı notlar, ÖSYM kayıtları, otomobil alımı ve kaza tutanakları, fatura, sözleşme, tebligat, bordro, onay, izin, performans değerlendirme, SGK ve vergi beyanname işlemlerinde tercih ediliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Doğadan ilham alarak doğal olanı destekleyen İzocam, ülkemizdeki yasaların zorunlu tutmamasına rağmen, yapımında geri dönüşümlü malzemeler kullanılan, insan sağlığına zarar vermediği ve doğa dostu olduğu kanıtlanmış ürünler sunuyor.
Çevre dostu malzemeler içeren İzocam mineral yünler, dünyada en çok bilinen ve en güvenilir ürünler arasında yer alıyor. Üretiminde yüzde 80'e kadar geri dönüştürülmüş malzeme kullanan İzocam, yerel ve en az yüzde 30 oranında geri-dönüştürülmüş içeriğe sahip ürünleriyle sürdürülebilirliğe hizmet ederken, ürünlerinin içeriği ile de tüm canlılara ve doğaya sağlıklı bir yaşam imkanı sunuyor. İzocam Taşyünü ve Camyünü, üretiminde kullanılan geri dönüştürülmüş malzemeler sayesinde, binaların yeşil bina sertifikasyon değerlendirmelerinde, projelere ek puan kazandırıyor. İzocam Taşyünü ve Camyünü ürünler, üretimlerinde kullanılan geri dönüştürülmüş malzemeler sayesinde, kullanılan binaların LEED - BREAM ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca verilemeye başlanan Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi "YeS-TR" gibi yeşil bina sertifikaları almalarına olanak sağlıyor.
EUCEB sertifikasına sahip ilk üretici
İzocam, yalıtım sektöründe, deri ve solunum yoluyla vücuda nüfuz eden elyafların vücuttan zararsız bir şekilde atıldığını ispatlayan EUCEB sertifikasına sahip olan ilk üretici olma özelliği de taşıyor. Sağlıklı yalıtımın bir hak olduğuna inanan İzocam, EUCEB sertifikası için gerçekleştirdiği yatırımları aralıksız olarak sürdürüyor. Uzun yıllardır İzocam Taşyünü ve İzocam Camyünü ürünlerde EUCEB sertifikası için aralıksız yatırımlar yapıyor.
İzocam, diğer taraftan polistiren bazlı XPS ve EPS ürünlerin, kalıcı bir organik kirletici olarak tanımlanan HBCD içermemesi yönündeki uyarıcı faaliyetlerini de sürdürüyor. Bu ürünlerle kullanılan HBCD maddesinin kullanımı, ülkemizde Kasım 2019 itibariyle yasaklandı. Bu nedenle XPS ve EPS ürünleri alınırken 'HBCD Free' (HBCD içermez) olduğuna dikkat edilmesi gerekiyor. İzocam marka XPS ve EPS ürünler, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde yasaların belirttiği çerçevede üretiliyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BorgWarner çatısı altında, otomotiv üreticileri için geleceğe yönelik çözümler geliştiren Delphi Technologies, doğrudan teknisyenleri ve servisleri destekleme amaçlı sürdürülebilir bir sosyal sorumluluk kampanyası başlatıyor. Masters of Motion adı verilen bu kampanya, otomotiv piyasasında ve son derece önemli olan servislerde geleceğe yönelik değişiklikler yapmayı hedefliyor.
Binlerce teknisyenin görüşü alındı
Delphi Technologies ekibi, kampanyayla ilgili oldukça yoğun bir çalışma yapmak için doğrudan servis noktalarına gitti. Ankete 4.000 servis katıldı ve teknisyenlerin uygulamada yaşadıkları deneyimleri daha iyi anlamak için 4 farklı odak grubu oluşturuldu. Bu araştırma, Avrupa'da Türkiye dahil 10 ülkeyi kapsadığından Masters of Motion içeriği ve uygulaması açısından kültürler arası bir odaklanma sağlamayı hedefliyor.
Servisleri dönüştürecek bir bağlantı
Masters of Motion kapsamında sunulan kaynaklar, araştırmanın odak grubu aşamasında elde edilen bulguların doğrudan bir sonucu olarak hazırlandı. Bu içerikler, yeni bir dijital portalda yayınlanacak ve zaman içinde daha çok sayıda uygulama eğitimi videosu, resim ve kılavuz ekleneceğinden tüm kullanıcıların başvuracağı bir kaynak olacak. İçerikler, özellikle teknisyenlere yönelik olup servislerle iş birliği içinde geliştirilmeye devam edecek. Masters of Motion kampanyası kapsamında çalıştıkları yer, zaman ve çalışma şekli konusunda teknisyenlere destek verecek çok sayıda çevrimiçi ve çevrimdışı bilgi kaynağı olacak.
Delphi Technologies için servislerin önemi
Delphi Technologies, "Servis Çözümlerine" odaklı ürün portföyü ve uçtan uca çözüm için servislerin ihtiyaç duyduğu diğer araç ve kaynakların sağlayıcısı olmasıyla tanınıyor. Masters of Motion, Delphi Technologies'in otomotiv satış sonrası piyasasında lider olma hedefine ulaşmak için servislere ve teknisyenlere öncelik vermeye devam ettiğinin göstergesi niteliği taşıyor. Kampanya, günümüzdeki teknolojik ortamda teknisyenleri desteklemenin, gelişmelerini sağlamanın yanı sıra bağlantı ve elektrikli araçlara geçiş dahil olmak üzere geleceğin temellerini atacak. Masters of Motion eğitim araçları, aynı zamanda yoğun bir tempoda çalışan servislerin ve teknisyenlerin işini destekleyen, en iyi kaynaklara kolaylıkla ulaşabilmesini sağlama konusunda kilit bir rol oynayan Delphi Technologies distribütörlerine de destek olacak. Delphi Technologies olarak satış sonrası piyasasının dayanak noktasını oluşturan teknisyenleri desteklemek için çalıştıklarını belirten EMEA BorgWarner Satış Sonrası Genel Müdürü Jean-Francois Bouveyron, "teknisyenlerin, işlerinin uzmanları olarak duyulduklarını ve anlaşıldıklarını hissetmelerini sağlamak istediğimiz için Masters of Motion'ı ortaya çıkardık. Servislerle yaptığımız çalışma sonucunda yaygınlaşması çok yakın fakat bilgi sahibi olmadıkları teknolojiler konusunda yardım almak istediklerini; ancak bu desteği öncelikle şu anda var olan araçlarla ilgili olarak almak istediklerini belirledik. Gelecekten korkmamıza gerek yok, sadece hazırlıklı olmalıyız. Masters of Motion'ı Avrupa genelinde uygulamaya başlayacağımız ve uzun vadede sürdürülebilir bir satış sonrası piyasasına biraz daha yakınlaşacağımız için çok mutluyuz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
“Kaliteli zaman, değerli içerik” mottosuyla 2020’nin sonunda kurulan dijital içerik platformu GAİN, geçen iki yılda çok sevilen, heyecanla takip edilen ve gündem yaratan içerikleriyle her yaştan ve her tarzdan izleyiciye hitap ederek sürekli büyüyen bir topluluk oluşturmayı başardı. Üyelik ücretiyle de kurulduğu günden bu yana diğer platformlardan ayrışan GAİN, 2. yaşını kutlarken yalnızca 30-31 Aralık tarihlerinde www.gain.tv web sitesi üzerinden alınacak ve 99 TL’lik bedeli peşin olarak ödenecek yıllık aboneliklerde geçerli olan kampanyayla ailesine yeni üyeleri katmaya hazırlanıyor.
Yüzde 90 orijinal içerik, ilk bölümler ücretsiz
GAİN kurulduğu günden itibaren yüzde 90 oranında orijinal içerikli yayın yapıyor ve bu oranı sürekli yukarı çekmek için yeni ve kaliteli içerikleri daima destekliyor. Üstelik GAİN Orijinal yapımlarının ilk bölümleri ücretsiz izlenebiliyor.
İkinci yaşında markalaşan işler
Komedi ve aksiyon dalında markalaşmayı başaran ve çok yakında 3. sezonu yayınlanacak olan “Ayak İşleri” ile günümüzün çarpıcı sosyal medya ve toplum dinamiklerini polisiye ve gerilim unsurlarını kullanarak aktaran “#Etkileyici” yeni dönemin çok konuşulan işlerinden bazıları. Yaratıcı rejisi, şaşırtıcı senaryosu ve usta oyuncularıyla fark yaratan “Cezailer” ile gazeteci ve yazar Duygu Asena’nın aynı isimli eserinden uyarlanarak yıldız isimleri bir araya getiren “Aslında Özgürsün” de GAİN kataloğunun en özel yapımları arasında öne çıkıyor.
Tekrar tekrar gündeme gelen hikayeler
“10 Bin Adım”, “Terapist”, “Bir MFÖ Belgeseli: Ele Güne Karşı” ve “Bir Şifa Bağımlısının İtirafları” gibi ses getiren başlangıç projeleri ile “Hamlet”, “Senkron”, “Metot”, “Bizi Ayıran Çizgi”, “Orta Kafa Aşk” ve “Duran” gibi diziler da halen çok izlenen ve tekrar tekrar gündeme gelen içerikler.
Dünyaca ünlü İngiliz dramaları için BBC Studios ile anlaştı
BBC Studios ile 2022 ortasında gerçekleştirilen işbirliği kapsamında, birinci sınıf İngiliz drama markası BBC First’ün, yayın yaptığı ülkelerde abonelikle erişilebilen dizileri de GAİN izleyicisiyle buluşuyor. Ödüllü yönetmen ve oyuncularla hayata geçirilen, Altın Küre, Primetime Emmy ve BAFTA gibi ödüller almış bu yapımlar arasında “Time”, “MotherFatherSon”, “Les Misérables”, “The Pursuit of Love”, “Top of the Lake”, “The Durrells”, “Guilt” ve “The North Water” gibi yirmiye yakın dizi yer alıyor.
Canlı haber akışı, tarafsız haber-yorum programları, araştırma dosyaları
Sabahları Mirgün Cabas’ın, akşamları ise Duygu Demirdağ’ın sunumuyla, her gün iki defa gerçekleştirilen canlı haber yayınları, anı yakalayan dinamik akışları ile GAİN izleyicisini güncel tutuyor. Farklı formatıyla ses getiren haber-yorum programı “4x4”ün yanı sıra “Ankapark: Bir Ankara Dosyası”, “İstanbul’a Sürgün”, “Bir Umut Marmara” gibi başarılı gazeteciler ve programcıların elinden çıkan yapımlarla gündemi yakalıyor.
Mizahın gücü
Güncel mizahı takip ederek farklı içerikleri kendi dilini yaratan bir bakış açısıyla sunan dijital yayın platformu, Türkiye’nin tek canlı talk show programı olan ve kendine has tarzıyla ikinci sezonuna son hız devam eden “Dayı Şov”a ev sahipliği yapıyor. “Aslı İnandık ile Heykel mi?” gibi özgün yapımlara da kucak açıyor. Son dönemin komedi alanındaki en popüler isimlerini buluşturan stand-up şovu “TuzBiber” iki sezonuyla, ünlü komedyen Doğu Demirkol’un gösterileri ve BKM Mutfak’ın yeni yıldızları da GAİN’de izleyici karşısına çıkıyor.
Çarpıcı gerçekler, efsane hayatlar
Reality show’lar, animasyonlar, suç ve teknoloji gibi her ilgi alanına hitap eden içerikler ile magazin programları gibi farklı içerikler GAİN kataloğunda kendine yer buluyor. Milyar dolarlık Victoria’s Secret markasının ardındaki kirli gerçekleri gözler önüne seren “Victoria’s Secret: Angels and Demons” ile Prenses Diana’dan Brad Pitt’e efsane hayatları ekrana taşıyan biyografik belgeseller dikkat çekiyor. Kobe Bryant, Cristiano Ronaldo, Lewis Hamilton, Lionel Messi gibi efsanelerin hayatlarına ışık tutan belgesellerse hem spor düşkünlerine hem de insan hikayelerini izlemeyi sevenlere hitap ediyor.
En güncel olaylar, merak edilen konular mercek altında
Diğer platformlardan farklı olarak sadece GAİN’de bulunan güncel içerik kategorisi ile GAİN, gündemde olan, çok konuşulan ve merak edilen konu ve kavramları mercek altına alıyor. Bunlar içerisinde, e-spor dünyasının geçmişini ve bugününü anlatan “Oyunbozan”, K-pop’la ilgili tüm merak edilenlerin cevap bulduğu “K-Pop Türkiye: Bir Z Kuşağı Dalgası” ile Sri Lanka’dan Karadeniz’e uzanan bir sörf macerasını konu alan “Dalga” ilk akla gelenler.
Çevre ve insan haklarıyla ilgili ödüllü belgeseller
Çevre ve insan haklarına yönelik içerikler ve ödüllü belgeseller de dijital platformda kendine yer buluyor. Manchester Film Festivali’nden ödülle dönen “Tenere” gibi prestijli yapımların yanı sıra çok sayıda GAİN Orijinal yapımı da arka arkaya yayına giriyor. Türkiye’nin 2021 yılında yaşadığı orman yangını felaketlerini yerinde inceleyen ilk belgesel olan “Çağ Yangını”, pandeminin ortaya çıktığı ilk günlerde hastanelerde ve yoğun bakım servislerinde neler yaşandığını gözler önüne seren “COVID ON9 - İlk Dalga” ile izleyiciyi atık kâğıt toplayıcıların hayatına davet eden “Çek Çek” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından ödüle layık görülen yapımlar.
Entelektüel tartışmalara alan açıyor
GAİN, ayrıca gazeteci yazar Çınar Oskay’ın “Konuşmamız Lazım” isimli programıyla Noam Chomsky’den Yuval Noah Harari’ye entelektüel dünyanın dev isimlerini ağırlayarak izleyicisiyle buluşturuyor.
“İlber Ortaylı ile Zaman Makinesi”, “Ahmet Mümtaz Taylan ile İstanbul Hesabı” ve Mirgün Cabas’ın alanındaki başarılı isimleri ağırladığı sohbet programı “Orda Rahat Mısın” gibi içerikler de GAİN’in çok izlenenleri arasında yer alıyor.
Festival seçkisi ve kısa filmler
“Another Round”, “The Motorcycle Diaries” ve “The Diving Bell and Butterfly” gibi ses getirmiş ödüllü yapımlara yer veren platformda, klasikleşmiş Türk filmleri ve Fransız festival filmleri gibi seçkiler de izlenebiliyor. Bunlara ek olarak alışılagelmiş kurguların dışına çıkan anlatımlar ve farklı formatlarıyla izleyiciye yepyeni deneyimler sunan kısa film kategorisi de, GAİN izleyicisinin 5 dakikalık boşluğunu dahi kaliteli içeriklerle değerlendirebilmesine imkân veriyor.
Yeni nesil müzik keyfi
Müzik, tiyatro, mizah ve trajedi arasında gezinen “Electro Monolog” gibi yaratıcı işlerin yanı sıra, “GAİN Sahne”, “Sahne Arkası”, “Pazar Klasiği”, “Şarkı Hikayeleri” gibi ünlü sanatçı ve bestecileri dinleyicilerle buluşturan müzik içerikleri de GAİN’de sık sık yayına alınıyor.
2 yıla pek çok “ilk” sığdırdı, yeni yaşında çok daha fazlası yolda
Yüzde yüz yerli yatırımla kurulan tek dijital yayın platformu olan GAİN, kısa bir süre içinde 1 milyon aboneyi aşarak alanındaki başlıca oyunculardan olacağını kanıtlamıştı. Ayrıca bugüne dek pek çok ilke daha imza attı. Dikey ekranlar için hazırlanan ilk diziyi yayınladı, dünyaca ünlü isimleri buluşturan “Hamlet” global dizi sektörünün en prestijli festivallerinden sayılan Series Mania’da finalist olan ilk ve tek Türk yapımı oldu. Dayı Şov ve haber programları ile halen Türkiye’nin canlı yayın yapan tek dijital içerik platformu konumunda.
Kampanya sadece 30-31 Aralık 2022 tarihlerinde gain.tv web sitesi üzerinden alınacak, 99 TL’lik bedeli peşin olarak ödenecek yıllık aboneliklerde geçerlidir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kayseri eski sanayi bölgesinde 1974 yılında 100 m2lik bir alanda sac ticareti yapmak üzere kurulan bugün 30 bin metrekarelik uçtan uca entegre metal işleme tesisinden 40 ülkeye ihracat gerçekleştiren Kaymet, yatırımlarına hız verdi.
2022 yılında GES yatırımıyla toplam 3 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirdiklerini belirten Kaymet Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Emin Sönmez, robotik teknoloji ve makina alanında 5 yıl içinde 10 milyon dolarlık yatırım planladıklarını belirtti.
Medikalden savunma sanayine, makineden ziraat aletlerine ve mobilyaya kadar birçok sektöre mamul ve yarı mamul ürün tedariği sağlayan Kayseri kökenli Kaymet Grubu sürdürülebilir büyüme hedefiyle yatırımlarına devam ediyor.
Türkiye’de uçtan uca entegre ender metal işleme tesislerinden birine sahip olduklarını vurgulayan lazer ve robotik teknolojiye sahip makine parkuruyla metalin tüm potansiyelini ortaya çıkardıklarını belirten Kaymet Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Emin Sönmez, “Önümüzdeki dönemde yurtdışında yeni pazarlar, yüksek teknoloji ve insan kaynağı alanlarında dönüşüme odaklandık” dedi. Son üç yılda satışlarını 2,7 kat artırarak 395 milyon TL’ye ulaştıran, sürdürülebilirlik çerçevesinde karbonsuz üretim için 1 milyon dolarlık çatı üstü GES projesini hayata geçiren şirket, orta vadede ihracatın satışlardaki payını da yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyor.
2022 yılında 3 milyon dolarlık yatırım
Şirketin yenilenebilir enerji yatırımlarına değinen Emin Sönmez şu bilgileri paylaştı: “2022 yılında GES ile beraber yaklaşık 3 milyon dolarlık bugünün değeriyle 50 milyon TL’lik yatırım yaptık. İhracat odaklı büyümeyi hedeflemekteyiz. Bu hedefle 2022 yılında makine parkuruna 2 milyon dolarlık bir yatırım yaptık. Aynı zamanda üretim verimliliğini artırmak ve önümüzdeki yıllarda özellikle çelik sektörünün gündemini oluşturacak karbonsuz üretim şartlarına hazırlanmak için 1 milyon dolarlık çatı üstü GES projesi yatırımına başladık. Bu yatırımlara büküm, kaplama, ebatlama ve doğrultma makinalarıyla devam etme planımız var. Sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji, pek çok sektörde olduğu gibi çelik sektörünün de gündeminde olacak. Biz de grup olarak önümüzdeki yıllarda tesislerimizde artacak enerji ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bu yıl aldığımız 65 dönümlük arazi üzerinde kademeli olarak GES projelerimize devam etmeyi planlıyoruz.”
3 kıtada 40 ülkeye ihracat gerçekleştirdik
Radarımıza katma değerli ürün tercih eden yeni pazarları aldık
5 yıllık büyüme planlarını aktaran ve bunu üç başlıkta ele aldıklarını ifade eden Emin Sönmez, “İhracat pazarlarını artırmak, yeni kaplama-kaynak- metal işleme makinaları ile yeni teknolojiyi kullanarak üretim kapasitesi ve üretim kabiliyetini daha da geliştirip insan kaynağına yatırım yaparak büyümeyi hedefliyoruz. Şu anda İsveç İspanya, Almanya, Fransa, Fas, ABD gibi ülkelere yönelik ihracat faaliyetlerimiz bulunuyor. Konjonktürel durumlardan etkilenmemek ve daha katma değerli ürün tercih eden şirketlerle çalışmak amacıyla farklı bölgelerden ülkeleri de radarımıza aldık. İhracata başladığımız dönemden bugüne 3 kıtada 40 farklı ülkeye ihracat yaptık. Uzun vadede global markaların metal işleme konusundaki en büyük partneri olmayı ve orta vadede ihracat payımızı yüzde 50'ye çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
5 yıl içinde 10 milyon dolarlık yatırım hedefliyoruz
Emin Sönmez, şirketin 2024 yılında 50 yılı devireceğini vurgulayarak, “Dijitalleşmeye büyük önem veriyoruz. 2 yıldır ciddi bir dönüşüm sürecindeyiz. Bu süreç önümüzdeki yıl da devam edecek. Önümüzdeki 5 sene içinde ise 10 milyon dolarlık yatırım planımız var. Daha çok üretime yönelik robotik sistemlere ve makina yatırımı gerçekleştireceğiz. Bu dönüşümlerin bir yansıması da markalaşma alanında olacak” dedi.
İspanyollara paella ocağı ihraç ediyor
Kaymet bünyesinde pek çok niş alana yönelik üretim gerçekleştirdiklerini belirten Emin Sönmez şunları söyledi: “Örneğin, İspanyolların meşhur paella ocağını üretiyoruz. Geçmişte annelerimizin evindeki davul fırın neyse, İspanyollar için de paella ocağı aynı. Dünyada sadece beş üreticisi var bu ocağın. Son gelen proje portatif motosiklet tekerleği değiştirme aparatıydı. Bu da yüzde 100 ihracat odaklı ilerliyor. Ankara merkezli Kentes adlı şirketimizde kent aydınlatma sistemleri yapıyoruz. Sınır güvenliği ile ilgili çalışmalarımız da bulunuyor. Üçüncüsü İzmir merkezli Futon şirketimizde de metal iskeletli mobilyalar yapıyoruz. Bunların hemen hepsi niş pazarlara hitap ediyor. İstanbul İkitelli’de yer alan Metalist adlı şirketimiz de Kaymet’in ticaretini yaptığı ürünlerin Marmara Bölgesi’nde dağıtımı gerçekleştiriyor.”
Metali uçtan uca işleyen entegre bir yapı
Türkiye’de uçtan uca entegre metali işleyebilen ender tesislerden birine sahip olduklarını lazer ve robotik teknolojili makine parkuru sayesinde metalin tüm potansiyelini ortaya çıkardıklarını belirten Emin Sönmez, uzun vadede yurtdışındaki global markaların metal işleme konusundaki en büyük partneri olmayı hedeflediklerini belirtti.
224 kişiye istihdam sağlıyor
1974’te 100 metrekarelik bir alanda kurulan Kaymet bugün 30.000 metrekare alana sahip tesislerde hizmet veriyor. 224 kişiye istihdam sağlayan Kaymet’in 2 bağlı ortağı ve 1 iştiraki bulunuyor. Beyaz yaka çalışanlarının yüzde 57’sinin kadınlardan oluştuğu Kaymet Grubu, medikal, savunma sanayi, makine, dekorasyon, büro mobilyaları, mağaza ve depo-raf gibi sektörlere mamul ve yarı mamul ürün tedariği sağlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Trendlerin öncü markası Koton, ilkelerini, uygulamalarını, hedeflerini ve performanslarını yansıtan 2021 Sürdürülebilirlik Raporunu yayınladı. 2022 yılında Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin (UN Global Compact) imzacısı olarak iş dünyasında sürdürülebilirliği sağlamaya yönelik ilkelere taahhüt veren Koton, Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri'ne (Women's Empowerment Principles-WEPs) Türkiye'de imza atan ilk şirketler arasında yer alıyor.
Koton 2040 yılında karbon nötr olmayı hedefliyor
Koton, 2020 yılında yayınladığı Yaşama Saygı Manifestosu ile sürdürülebilirlik çalışmalarını Dünyamıza Saygı, İnsana Saygı, Topluma Saygı ve İşimize Saygı başlıklarında ele alıyor. 2021 Sürdürülebilirlik Raporunda kısa-orta-uzun vadeli hedeflerini de kamuoyuyla paylaşan Koton 2040 yılında Karbon nötr olmayı hedefliyor. 2030 yılına kadar kendi operasyonlarında %100 yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmiş enerji kullanmak, 2030 yılına kadar sürdürülebilir ürünler üzerine çalışacak olan Ar-Ge departmanı kurmak ve 2030'da tüm tedarik zinciri sistemlerini %100 izlenebilir kılmak raporda öne çıkan diğer önemli hedefler. 2023'le birlikte geri dönüştürülmüş ambalaj oranını %15; 2026 yılına kadar da %50 artırma hedefi koyan Koton, yine 2023'le birlikte tek kullanımlık plastik malzeme oranını %15; 2026 yılına kadar tek kullanımlık plastik malzeme oranını %50 azaltmayı ve 2026'da Viskon, Liyosel kullanımının %50'sinin sorumlu kaynaklardan gerçekleştirmeyi hedefliyor. "Yaşama Saygı" ürünlerinin ciro içindeki payını ise her sene %10 artırmayı amaçlıyor.
Koton, dünya üzerinde daha iyi şartlarda pamuk üretmeyi amaçlayan Better Cotton'a üye Türkiye'nin ilk perakende markası. Bu doğrultuda girişime üye oldukları ilk yılda (2020) pamuk içeren tüm ürünlerin %10'unu BC standartlarına uyumlu hale getirdi ve beş sene içinde pamuk içeren ürünlerin %50'sini BC standartlarına uyumlu hale getirmeyi taahhüt ediyor.
Cadde mağazalarındaki enerji tüketimini %54'ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından elde eden Koton, daha iyi bir gelecek için çalışmalarını sürdürüyor. Son dört yılda gerçekleştirdikleri enerji tasarrufu uygulamaları ile enerji tüketimlerini toplamda %31 düşürdü.
Koton, iklim değişikliğinin en kritik sebeplerinden biri olan sera gazı emisyonlarını azaltma üzerine de çalışıyor. 2021 yılında emisyon salınımını 2020 yılına kıyasla %58 azalttı. 2021 yılında bir önceki yıla göre toplam 3 kat fazla olmak üzere 92.114 kişiye bu konuda farkındalık eğitimleri sağladı.
Son 5 yılda su tüketim değerlerinde %48'lik azaltmayı başaran Koton, Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Milli Sporcu ve UNDP Türkiye'nin Sudaki Yaşam Savunucusu Şahika Ercümen ile 2021 yılında hayata geçirdiği Suya Saygı koleksiyonuyla geri dönüştürülmüş polyester, pamuk, akrilik ve pamuk karışımlı kumaşlar kullandı. Suya Saygı Projesi ile 2021 yılında 90 bin adet pet şişenin geri dönüşümü ve 45 milyon litre su tasarrufu sağladı. Koton, Sıfır Atık ilkeleri ile 2021 yılında Genel Müdürlüğünde toplam 115.284 kg, Lojistik Merkezlerinde ise 773.800 kg atığı geri dönüşüme kazandırdı.
Koton, İnsana Saygı prensibiyle çeşitlilik, kapsayıcılık ve iş hayatında kadınların güçlendirilmesi için inisiyatifler alıyor.
Koton, BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri'ni (WEPs) Türkiye'de imzalayan ilk şirketler arasında yer alıyor. Global düzeyde %52 olmak üzere kadın yönetici ve şirket genelinde kadın çalışan oranı %64. Çalışanlarıyla Koton Desk, EBA platformları üzerinden iletişime geçerek kontrollü bir iş ortamı oluşturuyor.2021 yılında 6.675 çalışanıyla 60.840 kişiye İSG eğitimi sağladı. 11 farklı alanda sağladığı toplam 92.114 kişi*saat eğitim ile çalışanlarının %77,5'ine ulaştı.
Koton, Toplumsal cinsiyet eşitliği projeleri vasıtası ile (Mor Oda Sohbetleri, Eşitiz Projesi, El Emeği Projesi, Ev Kadınları Projesi) kadınların ekonomik hayatta aktif rol almasını sağlayarak ve toplumda farkındalık uyandırarak toplulukları güçlendiriyor.
Koton'un, 2021 yılında Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Farkındalık Projelerine toplam 1.345 kişi katılım gösterdi. El Emeği Koleksiyonu ile GAP bölgesindeki kadınlara 2021 yılı sonunda 3,5 milyon TL üzerinde gelir aktardı. 2022 sonu itibarıyla projenin başından bu yana ÇATOMlara yönlendirilen gelir 7,2 milyon TL olarak gerçekleşti. Esnek çalışma saatleri ile ev kadınlarının iş yaşamın kazandırılmasını amaçlayan Koton Ev Kadınları Projesi ile 36 şehirde, 108 Koton mağazasında toplam 208 kadının iş yaşamına girmiş oldu. Tedarikçi ağında kadınların güçlendirilmesi amacıyla Eşitiz projesi hayata geçirildi. 2021 yılında çeşitli bağışlar yoluyla 1 milyon TL üzerinde kurumsal sosyal sorumluluk desteği sağlandı.
Koton Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Komite Başkanı Gülden Yılmaz, Koton'un 2021 sürdürülebilirlik raporu hakkında şunları söylüyor: "Sürdürülebilirlik bizim için insanlara, topluma, işimize, dünyaya, doğaya, hayvanlara, tüm canlılara ve kısaca "yaşama saygı duymak" anlamına geliyor. Bu yolculukta en büyük hedefimiz paydaşlarımızla birlikte ilerlerken tüm operasyonlarımızda risklerimizi belirleyip, sürdürülebilir iş stratejimiz doğrultusunda trendleri hızlıca yakalayıp tüm paydaşlarımız özelinde değer yaratmak. Yıllardır iş yapış biçimimize dahil olan sürdürülebilirlik çalışmalarımızı devam ettirirken, başta müşterilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızı şeffaf ve hesap verebilir şekilde bilgilendirmeyi esas alıyoruz. İlk sürdürülebilirlik raporumuzun mevcut uygulamalarımızı geliştirirken ve gelecek hedeflerimizi belirlerken faydalı bir iletişim kanalı olacağını ön görüyoruz."
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
ISPARTA ili SENIRKENT, ilcesi ULUĞBEY KÖYÜ, SAĞREN MEVKİİ, 354 ADA, 7, 8 VE 26 NOLU PARSELLER mevkiindeki SÖNMEZ KLÜB SALİMA TATİLKÖYÜ VE TURZ. TİC.AŞ. tarafından yapılması planlanan GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ(GES) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan PTD Dosyası incelenmiş ve değerlendirilmiştir ÇED Yönetmeliği'nin 17. maddesi gereğince GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ(GES) projesi'ne Valiliğimizce 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararı verilmiştir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.