Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
“Piyasalar için 2022 yılı oldukça hareketli geçti, “enflasyon”, “faiz artırımları”, “FED” ve “piyasalarda düşüş” en çok telaffuz edilen ve duyulan kelimeler oldu.” Yılın özetini bir cümleyle yapan Bitay Araştırma Departmanı Analisti Alper Samet Yorak yılın son pazartesi gününde piyasaları değerlendirdi.
Kripto para piyasaları geçen haftayı oldukça dar bir bant aralığında geçirdi. Hafta sonunu hareketsiz geçiren Bitcoin, yılın son haftasına 16.850$ bandından başladı. Ethereum da yeni haftanın ilk gününde 1200$’ın üzerinde fiyatlanıyor. ABD ve Avrupa piyasaları Noel tatilinde, kripto para piyasasına da bu hareketsizliğin yansıması beklenebilir.
Küresel piyasalara bakacak olursak, veri akışının zayıf olduğu bir haftayı geride bıraktık. Yılın son haftasında da veri akışı nispeten sakin olacak. Jeopolitik haberler ve söylemlerden etkilenerek fiyatlama yapan bir piyasa görünümü hâkim olabilir.
Cuma günü olumlu gelen konut satışları ve Michigan güven endeksi ile piyasalar bir miktar alıcılı seyrederken S&P500 ve Nasdaq endeksleri günü sınırlı da olsa pozitif kapattı.
2022 yılını tamamlamaya hazırlanırken “enflasyon”, “faiz artırımları”, “FED” ve “piyasalarda düşüş” kalıpları en sık duyduğumuz başlıklardan oldu. 2023 yılının genelinde de ekonomik aktivitede yavaşlama, durgunluk, resesyon, enflasyon ve faiz indirimleri ne zaman olacak sözcüklerini sıklıkla duyacağız gibi gözüküyor.
26 ARALIK BITCOIN TEKNİK ANALİZ
Haber akışı yönünden sakin ve hacimsiz geçen bir haftayı geride bırakırken, Bitcoin yatay hareketliliğine pazartesi günü de devam ediyor. Sabah saatlerinde 16.860$ seviyelerinde fiyatlanan Bitcoin, 50 günlük hareketli ortalamanın üzerine henüz çıkabilmiş değil.
Yukarı yönlü hareketlilikte 50 günlük hareketli ortalama olan 16.885$ seviyesi ardından da orta Bollinger bandı seviyesi olan 17.000$ seviyesinin aşılması önemli olacaktır. Bu seviyelerin aşılması ve üzerinde günlük kapanışlar yapması halinde bir sonraki direnç seviyesi olarak karşımıza 17.670$ seviyeleri karşılanabilir.
Aşağı yönlü hareketlilikte ise ilk olarak 16.550$ seviyesi ardından ise alt Bollinger bandı 16.320$ seviyesinin destek olarak çalışması beklenebilir.
26 ARALIK ETHEREUM TEKNİK ANALİZ
Lider kripto para birimiyle aynı hareketliliği gösteren Ethereum, hacimsiz hareketlilik gösterse de majör düşen trendin üzerinde kalıcılık sağlaması görünüme pozitif etki ediyor. Ethereum sabah saatlerinde 1220$ seviyelerinde fiyatlanıyor. Pozitif senaryonun devamında ilk direnç seviyesi olarak 1230$, ardından ise 1280$ seviyeleri test edilebilir. Olumsuz senaryoda ise hafta sonu da test ettiği düşen majör trend seviyesi olan 1190$, ardından ise 1155$ seviyelerinin destek olarak çalışması beklenebilir.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
ABD’de güçlü büyüme ve Fed’in enflasyon göstergesi olan PCE fiyat endeksinin beklentileri karşılaması merkez bankalarından gelen sıkılaştırıcı söylemleri destekliyor. ABD’de Cuma günü satıcılı başlayan seans, kapanışa doğru alımlarla desteklendi. MSCI küresel hisse senetleri endeksi yılı 2008’den bu yana en sert düşüşle kapamaya hazırlanıyor. Bugün Noel tatili nedeniyle Avrupa ve ABD piyasaları kapalı olacak. Yılın son haftası olması sebebi ile haftanın geri kalanında da veri akışı sakin.
ABD’de Cuma günü açıklanan verilere bakıldığında, yeni konut satışları, Kasım'da aylık %5,8 artışla 640 bine çıkarak piyasa beklentilerinin aksine yükseliş kaydetti ve 3 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Dayanıklı mal siparişleri verisi ise %1,00 düşüş beklentisinin altında %2,1 ile beklenenden fazla gerileyerek Nisan 2020'den bu yana en sert düşüşü gösterdi. Dayanıklı mal siparişlerindeki sert düşüş, ekonominin yavaşladığının bir başka işareti olarak görüldü.
Küresel hisse senedi fonları, merkez bankalarının enflasyonu dizginlemek için faiz oranlarını daha da artıracağı ve durgunluk korkuları ile birlikte Mart 2020'den bu yana en büyük haftalık çıkışlarını kaydetti. Refinitiv’den alınan veriler, 21 Aralık'a kadar olan haftada 33,6 milyar $ net para çıkışı gerçekleştiğini gösterdi.
Tesla CEO’su Elon Musk’ın hisse senetlerine ilişkin yorumları dikkat çekti. Musk hisse senetlerinde kitlesel panik riski olduğunu belirterek bu dönemde kaldıraçlı işlem yapılmaması gerektiğini belirtti.
Dünya genelinde artan tahvil faizlerine rağmen paritelerdeki tepki hareketleri sınırlı kalıyor. Dolar endeksi haftaya 104,30 seviyesinde başlarken EURUSD paritesi 1,06 seviyesinde yatay. Trend kanalı içinde işlem görmeye devam eden paritede kanal üst bandı 1,0790’u direnç olarak izliyoruz. Sıkılaşma beklentilerinin hız kazandığı Japonya’da ise USDJPY sınırlı yükselişte.
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
https://www.yf.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
UMSMİB Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Kamiloğlu'nun açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ocak-kasım döneminde yüzde 27,6 artışla 271 milyon dolar ihracat gerçekleştiren Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (UMSMİB) geriye dönük 12 aylık dönem ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26 artışla 292 milyon dolar oldu. Bu yıl ihracatımızda önemli artışlar gördüğümüz bir yıl oldu. Geçen yıl yüzde 15 artışla 49 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğimiz en büyük pazarımız Almanya, bu yıl da en büyük pazarımız olma özelliğini korudu. Ocak- kasım döneminde Almanya’ya yüzde 16 artışla 53,4 milyon dolar ihracat yaptık. Almanya’nın ihracatımızdan aldığı pay yüzde 20 düzeyinde. Bu ülkeyi yüzde 17 pay ile Rusya takip ederken, üçüncü büyük pazarımız Irak da ihracattan yüzde 9 pay alıyor. Söz konusu dönemde, Irak’a yüzde 40 artışla 23,8 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ana pazarımız Avrupa Birliği Ülkeleri ve ihracatımızdan en büyük payı Avrupa Birliği Ülkeleri alıyor. İhracatımız için büyük önem arz eden Avrupa Birliği ülkelerini bu yıl Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri takip ediyor.
UMSMİB olarak bu yıl ihracat verileri mal grupları bazında değerlendirildiğinde; ön plana çıkan ürünlerimiz arasında ilk sırada Sebze Meyve Bitki Parçaları Konserveleri mal grubu yer alırken, Dondurulmuş Patates Konserveleri ikinci sırada, Gazlı Sular-Maden Suları-Gazozlar üçüncü sırada yer alıyor. Ayrıca geçen yıl aynı döneme göre kilogram başına ihracatta artışlar göze çarpıyor.
UMSMİB olarak 2022 yılında 260 milyon USD olan hedefimiz doğrultusunda ilerliyoruz. Her platformda dile getirdiğimiz gibi, pandeminin başladığı 2020 yılı ve yine pandemi gölgesinde geçen 2021 yılında ihracatta yaşanan artışlar bizi yanıltmamalı. Önemli olan bu başarının sürdürülebilir olması ve normal şartlarda da devamlılığının sağlanması... Bu olumlu havayı sürekli kılmak için doğru analizi yapmamız ve bu verileri ve dönemi iyi okumamız gerekiyor. 2023 yılı için de her sene olduğu gibi bir öncekinden daha fazla ihracat yapmayı, ülkemize daha fazla döviz kazandırmayı amaçlıyoruz.
Yeni dönemde gıda sektörüne olan talebin artacağından hareketle, işlenmiş gıda ihracatının 2023 yılında da artış göstereceğini tahmin ediyoruz. Alternatif pazarlar olarak, Uzak Doğu ve Rusya Federasyonu da bizler için yine önemli pazarlardan olacak.
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin'in açıklaması aşağıda bulunuyor:
Pandeminin yıkıcı etkilerinin azalmasıyla birlikte ihracatta yeniden yükseliş trendine kavuşan Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği olarak, 2021 yılında ulaştığımız 1 milyar 355 milyon dolarla tüm zamanların rekorunu kırmanın ardından, 2022 yılında hedefimize doğru ilerliyoruz. Bu yılın Ocak-Kasım döneminde ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 artış ile 1 milyar 242 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde; dokuma kumaşlar, suni-sentetik iplikler, örme kumaşlar, pamuklu ev tekstili ve dokunmamış kumaşlar ve eşyalar en önemli ihracat kalemleri arasında yer alırken, en önemli ihracat pazarlarımız Almanya, İspanya, Birleşik Devletler, İtalya ve Fas oldu. 1 milyar 242 milyon dolarlık ihracata imza atan UTİB’in katma değerli üretim, etkin yurt dışı fuar katılımları, ticaret ve alım heyetlerinin de desteğiyle yıl sonuna kadar hedefine ulaşabileceği görülüyor.
Üretim ve ihracatta dünya sıralamasının üst basamaklarında yer alan sektörümüzün verilerine baktığımızda; bu yılın sonunda yine en büyük pazarımız olan Avrupa Birliği ülkelerine ihracatımızın 4,2 milyar dolar olacağını öngörüyoruz. İkinci en büyük pazarımız olan Bağımsız Devletler Topluluğu bölgesine de ihracatımızı yüzde 25 dolaylarında artırarak 1 milyar 650 milyon dolar düzeyine taşıyoruz. Ayrıca üçüncü büyük bölgemiz olan Afrika pazarına da ihracatımız 1,3 milyar dolar barajını aşacak.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 2021 yılı ilk 1000 ihracatçısı arasında 132 adet hazır giyim ve 53 adet tekstil firmamızın yer alması, sektörlerimizin gücünü ve potansiyelini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Artık sadece bir pazara odaklanmış değil, yakın ve çevre ülkeler başta olmak üzere dünyanın tamamını pazar kabul eden bir anlayışa sahibiz. 2022 yılı ilk 11 aylık dönemde ülkemiz zor şartlara rağmen tam 198 ülke ve bölgeye tekstil ihracatı yaptı. Diğer yandan Türkiye tekstil sektörü sadece pazar çeşitlendiren değil, ürün çeşitlendiren bir konuma da yükseldi. İşte bütün bu olumlu gelişmelerin altında yatan nedenlerin en önemlilerinden biri de Ar-Ge tasarım ve inovasyon kültürünün, yapılan çalışmalarla ülkemizde de yaygınlaşmış hale gelmesi.
Tekstilin, tasarım ve yeniliklere her zaman açık bir sektör olmasını sektörün güçlü yanlarından birisi olarak iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Sektörün küresel rekabet ortamında öne çıkabilmesi için Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma, ekoloji dostu çevreci üretim vb. konularında çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Çünkü 2023 yılı AB Yeşil Mutabakatı yaptırımlarının 2022 ye oranla daha da yoğun olacak. Bunu önlemek ve küresel rekabette güç kaybetmemek için Ar-Ge’ye verdiğimiz önemin yanı sıra; girişimcilik ekosisteminin gelişimine de çok önem veriyoruz. Bu alanda yoğun çalışmalarımız da var.
TechXtile Platformu kapsamında, Start Up Challenge ile genç girişimcileri sektöre katmaya devam ediyoruz. Kurumlarda yapılan yenilikçi uygulamaların yarıştığı İnovasyon Ligi etkinliği ile firmaların Ar-Ge yatırımlarını artırmasını teşvik ediyoruz. Genç tasarımcıları sektöre kazandırmak amacıyla yola çıktığımız Türkiye Ev Tekstili Tasarım Yarışması da önemli projelerimizden biri. Bugüne kadar finale kalan tasarımcılarımızın tamamına yakını sektörde faaliyet gösteriyor bu da bizi son derece mutlu ediyor. Texsum Zirvesi ile tekstil mühendislerine destek oluyoruz. Son olarak da Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde bu yıl ilk defa hayata geçirdiğimiz ulusal çaplı Aktif Giyim Tasarım Yarışması Athleisure Challenge ile fonksiyonel ve estetik tasarımların ortaya çıkması ve ürünlerin ticarileşmesine katkı sağlanmasını hedefliyoruz.
UYMSİB Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan'ın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) olarak bu yıl ocak-kasım döneminde yüzde 10,5 azalışla 133,1 milyon dolar ihracata imza attık. İhracat rakamımızdaki düşüşü iklimsel durumun ve soğuk havaların hasadı ötelemesine bağlayabiliriz.
2022 yılının 11 aylık döneminde Birliğimizin gerçekleştirdiği ihracatın yüzde 93,4’lük kısmını, yani 124,3 milyon dolarlık bölümünü en fazla ihracatı yapılan ilk 15 ürün oluşturdu. Bu dönemde en önemli ihracat kalemlerimiz 30,77 milyon dolarla siyah zeytin, 27,1 milyon dolarla incir, 17.6 milyon dolarla kiraz ve vişne, 12 milyon dolarla domates ve 6,6 milyon dolarla da şeftaliden oluştu.
Ülkeler bazında incelediğimizde, Almanya, 2022 yılının ocak-kasım döneminde de en fazla ihracat yaptığımız pazar olma özelliğini korudu. Almanya’nın toplam ihracatımızdaki payı yüzde 41,9’a yükselirken, 56 milyon ihracat yaptığımız Almanya’yı sırasıyla; Hollanda, Rusya, Birleşik Krallık ve Hong Kong takip etti. Aynı dönemde 15 ülkeye yaptığımız ihracat 114 milyon dolara ulaşırken, birliğimizin toplam ihracatındaki payı da yüzde 85,8 oldu.
Birliğimizin, 2022 yılı ilk 11 ayında yaptığı ihracatta en büyük payı AB ülkeleri alıyor. Diğer önemli pazarlar arasında Rusya Federasyonu, Birleşik Krallık başta olmak üzere diğer Avrupa, Kuzey Amerika ve Uzak Doğu ülkeleri yer alıyor. Rusya pazarının genişletilmesi, Hindistan, Malezya, Singapur, Çin gibi Uzakdoğu ülkelerine ihracatın önündeki karantina engellerinin giderilmesi ve nakliye düzenlemeleri gibi bir dizi adımlarla ihracatın artırılması planlanıyor.
Geride bıraktığımız Covid-19 pandemisi nedeniyle dünya genelinde özellikle gıda tüketiminin artması ve bu artışın devam edeceği yolundaki sinyaller ilerisi için umut veriyor. Öte yandan pandemi döneminin insanlara sağlıklı ve güvenilir gıdanın önemini bir kez daha göstermesi sektör ihracatının geleceği için olumlu gelişmeler.
Ancak, tarım sektörünün diğerler sektörlere nazaran don, dolu, sel, kuraklık gibi iklim koşullarından direkt etkilenmesi nedeniyle ileriye dönük bir ihracat hedefi belirlemek bizleri zorlayabiliyor. Geçen yıl 100’e yakın ülkeye ihracat gerçekleştirmeyi başaran UYMSİB olarak, 2022 yılı ihracat hedefimizi 175 milyon dolar olarak belirlemiştik. İlk 11 aylık ihracat rakamlarımıza bakıldığında 133,1 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştığımızı görüyoruz. Her ne kadar bu rakam hedeflerimizin altında kalsa da 2022 yılı ihracat rakamlarının yılsonunda çok büyük farklılık göstermeyeceğini düşünüyoruz. İhraç ürünlerimizin iklim koşulundan olumsuz etkilenmesi durumunda önümüzdeki dönemde ihracatımızda azalışların da olabileceğini belirtmekte fayda var.
Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı
Nüvit Gündemir 'in açıklaması aşağıda bulunuyor:
TÜGİAD Genel Başkanı Nilüfer Çevikel'in açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küresel resesyon işaretlerinin konuşulduğu bir dönemde enflasyonist ortamın kontrol altına alınması, yatırımların geleceği adına kritik önem taşıyor. Çünkü, enflasyonun hem üretici hem de tüketici boyutlarıyla dizginlenmesi, öngörülebilirlik için son derece önemli. Ayrıca dövizdeki kırılganlık ve enflasyonist ortamda üretime dayalı sektörler ciddi anlamda zorluklarla karşı karşıya geliyor. Çetin şartlara rağmen ihracat ve büyüme rekorları kıran iş dünyamızın, pandemi ve önceki zorlu dönmelerde olduğu gibi bu süreci de başarıyla atlatacağına inanıyorum. Bu hedeflere ulaşılması için ekonomi yönetiminin enerji başta olmak üzere üretim girdi maliyetlerini aşağı çekecek daha etkili ve kalıcı yöntemleri devreye almasını, teşvik ve destekleri artırmasını bekliyoruz.
Bilindiği gibi işletmeler, mali tablolarında enflasyon düzenlemesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın 31.12.2023 tarihinde enflasyon düzenlemesine tabi tutulacak. Ancak, var olan yüksek enflasyon edeniyle enflasyon muhasebesinin bir an önce uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. Bunun yanında dış ticarette yaşanan daralma ile yaşanabilecek olası kayıpların önüne geçmek amacıyla pandemi döneminde uygulanan kısa çalışma ödeneği yeniden uygulamaya geçirilebilir.
Bir diğer önemli konu olan EYT Kapsamında emeklilik süreçleri belirlenirken emekliliğe hak ediş sürelerinin kademeli geçiş şeklinde dikkate alınmasını öneriyoruz. Böylelikle hem işletmelerin üzerinde doğacak kıdem tazminatı yükünü ve zaten kalifiye eleman sıkıntısı çeken birçok sektörde EYT nedeniyle işten ayrılan deneyimli personelin yaratacağı açığın işletmelere vereceği zararı da zamana yayma imkanı tanır. Ayrıca, işletmelerin üzerinde doğacak olan bu kıdem tazminatı yükünün bankalar aracılığıyla prefinansman modeliyle sağlanması öngörülebilir.
Daha çok şahıslar ve küçük ölçekli işletmelerin faydalandığı Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaleti ile kullandırılan kredilerin genişletilerek orta ölçekli firmaların da işletme ve ihracat kredilerinden daha fazla faydalanması sağlanmalıdır. Kurlardaki dalgalanmanın durdurulması da öngörülebilirlik açısından kritik öneme haiz. Aynı zamanda finansmana ulaşma noktasında zaman zaman sıkıntılı süreçler yaşayan sanayicimizin, kredilere ulaşmasındaki engeller kaldırılmalı ve böylece yeni yatırımların önü açılmalıdır.
Sanayi üretiminde temel giderlerde en yüksek kalem olan ve sürekli artan enerji fiyatları, haliyle maliyetlerin de yükselmesine neden oluyor. Ekonomi yönetimi, sanayiciye yenilenebilir enerji yatırımları noktasında daha fazla destek sağlamalı ve OSB’lerde enerji sistemlerini de gözeten bütünleşik yapılar ortaya çıkarılmalıdır. Küresel ölçekte yaşanan enerji krizini 1970’lerin petrol krizlerinden bütünüyle ayıran, modern dünyanın karşılaştığı ‘en tehlikeli’ enerji krizine dönüştüren birkaç kritik detay var. Her şeyden önce hâlihazırdaki küresel enerji krizi denkleminin içinde sadece petrol değil, aynı zamanda doğalgaz da var. Bu tabloya kömür ve nükleeri de eklemek mümkün. İkinci detay ise şu anki enerji krizinin aynı zamanda bir ‘enerji dönüşümü’ krizi de olması. Güneş, rüzgâr, jeotermal ve hidroelektrik gibi önemli yenilenebilir enerji yatırımlarının maliyetleri de arttı. Baktığımızda Avrupa başta olmak üzere gelişmiş birçok ülke, enerji tasarrufu konusunda politikalar geliştirmeye ve uygulamaya başladı. Enerjide dışa bağımlı yapıdan kurtulmamız ve enerji tasarrufunu içine alan yeni politikaları devreye almamız gerekiyor.
Geride bırakmaya hazırlandığımız 2022 yılı her ne kadar ekonomik anlamda hem iş dünyası hem de vatandaşımızın için zor bir yıl olsa da 2023 yılında makroekonomik hedeflere ulaşabilmemiz için mevcut teknoloji ve üretkenlik seviyemizi daha üst noktalara taşımaya, Ar-Ge ve yenilik çalışmalarını daha fazla teşvik etmeye, finansal araçlarımızı çeşitlendirmeye ve imalat sanayisinde dışa bağımlılığı azaltmaya ihtiyacımız var. TÜGİAD olarak sadece üretim değil, yatırım, istihdam gibi konularda da ülkemizin en önemli oyuncuları olan sanayicimizin daha rekabetçi konuma gelebilmesi için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Yurtdışı Makroekonomik Gelişmeler
Fed'in en önemsediği enflasyon göstergesi olan çekirdek PCE enflasyonu, beklentiler doğrultusunda bir ay
önceki %5,0 seviyesinden Kasım'da yıllık %4,7’ye yani son dört ayın en düşük seviyesine geriledi. Fed, Aralık
ayında çekirdek PCE enflasyonunun %4,8 olmasını beklerken, gelecek yıla dair tahmini %3,5 seviyesinde. Bu
arada manşet PCE enflasyonu Ekim'deki %6,0 seviyesinden %5,5'e yani Ekim 2021'den bu yana görülen en
düşük sevisine indi. Kasım’da mal fiyatları %6,0, hizmet fiyatları ise %5,2 arttı. Kasım ayında gıda enflasyonu
%11,2, enerji fiyatları ise %13,6 oldu. Konut hizmetleri yıllık bazda hala %9,0 civarında seyretmekle birlikte diğer
hizmet göstergeleri bir miktar gevşeme göstererek Fed için bir nevi rahatlama sağladı denilebilir. Kişisel
harcamalar Kasım’da aydan aya %0,1 gibi düşük bir ortanda artış gösterirken dayanıklı mal siparişleri %0,6'lık
düşüş beklentilerine karşılık %2,1'lik daralmayla iki yılın en hızlı düşüşünü gerçekleştirdi. Taşımacılık hariç
dayanıklı mal siparişleri ise bir ay önceki %0,5'e kıyasla daha düşük bir oranda, %0,2 arttı, ancak %0,0'lık
piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşti.
Para politikası aksiyonu olarak getiri eğrisi hedeflemesi takip eden Japonya piyasalar için sürpriz sayılabilecek
bir kararla getiri eğrisini yukarı taşıdı. Aldığı kararla Merkez Bankası 10 yıllık tahvil getirilerinin %0’ın 0,25 puan
altında ve üstünde dalgalanmasına izin vermek yerine 0,5 puan altında ve üstünde dalgalanmasına izin
verecek. Bu arada politika faizi %-0,1 seviyesinde sabit tutuldu. Kararın ardından Yen’de %4,0’e yakın değer
kazancı görülürken USDJPY 137,0 üstü seviyelerden 132,0’nin altına geriledi.
Piyasa Yorumu
Veri akışı açısından sakin bir hafta geride kalırken, ABD'de PCE endeksinin beklentiler doğrultusunda gelmesi
küresel piyasalarda yön belirleyici olmadı. Bir önceki hafta sıkılaşma yönünde adım atan küresel merkez
bankalarına geçtiğimiz hafta Japonya Merkez Bankası'nın da katıldığı söylenebilir. Hatırlanacağı gibi Japonya
Merkez Bankası 10 yıl vadeli Japon devlet tahvili için getiri bandını 25 baz puandan 50 baz puana yükseltti. Bu
durum küresel tahvil faizlerinde bir miktar yükselmeye yol açtı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri 27 baz puan yükselişle
%3,75 seviyesine yükselirken, 2 yıllık tahvil faizleri ise haftalık bazda 10 baz puan yükselerek %4,32
seviyesinden Cuma gününü kapadı. Benzer şekilde Almanya'da 10 yıllık tahvil faizleri 23 baz puan yükselirken,
İtalyan 10 yıllık tahvil faizleri de 20 baz puan arttı. Dünya genelinde artan tahvil faizlerine rağmen paritelerde
volatilite düşük kaldı. EURUSD paritesi hafta boyunca 1,06 seviyesinde işlem görürken, GBPUSD 1,20
seviyesinin üzerindeydi. Japonya Merkez Bankası'nın attığı adım sonrası yen bir miktar güçlenirken, destekleyici
adımların gelmemesi durumunda buradaki değer kazancının geçici olabileceği düşüncesindeyiz. Küresel
endekslerde ayrışmaların görüldüğü haftada teknoloji şirketlerinin bir kez daha olumsuz ayrıştığı görüldü. Elon
Musk'ın hisse satışına devam ettiği haftada Tesla haftalık bazda %18 gerilerken, Almanya borsalarının ise bir
miktar olumlu ayrıştığı görüldü. Artan küresel faizlere rağmen altın dirençli performansını sürdürürken, gümüş
yine altından daha iyi bir performans sergiledi. Doğalgaz fiyatlarında geri çekilmenin devam ettiği haftada, Brent
%6,2 oranında değer kazan
Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.