Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Merkez Bankası, Reel Efektif Döviz Kuru Mart ayı verilerini açıkladı.
Buna göre; bir önceki ay 58.60 olan TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi,
59.38 ayında oldu. Gelişmekte Olan Ülkeler-Bazlı Reel Efektif Döviz
Kuru 47.10'dan 47.63'e ve Gelişmiş Ülkeler Bazlı-Reel Efektif Döviz Kuru
67.89'dan 68.93'e çıktı.
Geçen ay Yi-ÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeks değeri ise 88.59'dan
87.97'ye idi.
Endeksteki reel efektif kurun artışı TL’nin reel olarak değer kazandığını, diğer
bir anlatımla Türk mallarının yabancı mallar cinsinden fiyatının arttığını
göstermektedir.
Nominal efektif döviz kuru (NEK), Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip
ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre, Türk Lirası (TL)’nın ağırlıklı
ortalama değeridir. Ağırlıklar ikili ticaret akımları kullanılarak
belirlenmektedir. Reel efektif döviz kuru (REK) ise NEK’deki nispi fiyat etkileri
arındırılarak elde edilmektedir.
Merkez Bankası, 2023 yılı Ocak ayı “Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri” verilerini yayınladı.
TCMB'nin konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle:
Ocak 2023 dönemine ait Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri Tablosu
değerlendirildiğinde; Aralık 2022 verilerine göre varlıklar 4.313 milyon ABD doları artarken, yükümlülükler 4.116
milyon ABD doları artmıştır. Net Döviz Pozisyonu Açığı ise 88.401 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiş ve Aralık
2022 dönemine göre 197 milyon ABD doları azalmıştır
Ocak 2023 dönemi varlık dağılımı incelendiğinde; bir önceki aya göre yurt içi bankalardaki mevduat, ihracat
alacakları, yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları ve menkul kıymetler sırasıyla 3.635 milyon ABD doları, 275
milyon ABD doları, 261 milyon ABD doları ve 142 milyon ABD doları artmıştır ve sonuç olarak varlıklar 4.313 milyon
ABD doları artmıştır (Grafik 2). Yükümlülük dağılımında ise; bir önceki aya göre yurt içinden sağlanan nakdi krediler,
yurt dışından sağlanan nakdi krediler ve ithalat borçları sırasıyla 1.619 milyon ABD doları, 1.535 milyon ABD doları ve
962 milyon ABD doları artmıştır ve bunlara bağlı olarak yükümlülükler 4.116 milyon ABD doları artmıştır
Yükümlülüklerin vade yapısına bakıldığında; Ocak 2023 döneminde yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler Aralık
2022 dönemine göre 1.806 milyon ABD doları artarken, uzun vadeli olanlar 187 milyon ABD doları azalmıştır. Yurt
dışından sağlanan kredilerde ise kısa vadeli olanlar 557 milyon ABD doları artarken, uzun vadeli krediler 1.938 milyon
ABD doları artmıştır
Ocak 2023 döneminde kısa vadeli varlıklar 152.201 milyon ABD doları iken, kısa vadeli yükümlülükler 84.147 milyon
ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Kısa Vadeli Net Döviz Pozisyonu Fazlası ise 68.054 milyon ABD doları olarak
gerçekleşerek Aralık 2022 dönemine göre 1.689 milyon ABD doları artmıştır (Grafik 5). Kısa vadeli yükümlülüklerin
toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 32 düzeyindedir
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı mart ayında geçen yıl aynı döneme göre yüzde 4,4 artışla 23,6 milyar dolar oldu. Kimya sektörü ise mart ayında 2,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Sektörün bu yıl ilk üç aylık ihracatı 7,4 milyar dolara ulaştı. Mart ayında 2,9 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektör ülke ihracatından yüzde 12,2 pay aldı.
Kimya sektörünün Mart ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Şubat ayında yaşadığımız yıkıcı deprem sonrası ülke olarak yaralarımızı birlikte sarmak için büyük bir seferberlik başlattık. İş dünyası ve ihracatçı olarak önceliği depremden etkilenen bölgelerimizin ihtiyaçlarına verdik. Bölgede iş gücü ve tesis kaybı ile birlikte üretim ve ihracatın olumsuz etkilerini bertaraf edebilmek için geçici barınma yaşam alanlarının en kısa sürede tamamlanması büyük önem taşıyor. TİM öncülüğünde İhracatçı Birlikleri olarak yaklaşık 5 bin depremzedenin barınacağı projenin çalışmalarına devam ediyoruz. Diğer yandan ülkemizin kalkınması ve büyümesinde öncü olan ihracatımızı artırmak için ticaret heyetlerimize, fuar katılımlarımıza ağırlık veriyoruz. Mart ayında bu çabalarımızın karşılığını görmeye başladık. Şubat ayında 2,25 milyar dolar olan kimya sektörümüzün ihracatı mart 2,9 milyara yükseldi. Mart ayında en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektör olduk. İlk üç aylık sektör ihracatımız 7 milyar doları aştı. Nisan ayı itibariyle doğalgaza ve elektriğe gelen indirimlerin üretim maliyetlerine ve dolayısıyla ihracatımıza olumlu etkisi olmasını bekliyoruz. Küresel gelişmeler ve ülkemizdeki gelişmeleri yakından takip ederek ihracatımızda artan bir grafik çizmek için gayret gösteriyoruz. Birlik ve beraberlik içinde daha fazla çalışarak bu süreci atlatacağımıza inanıyoruz” dedi.
Goldman Sachs : Bakır ve Bakır Madencilik Şirketleri İçin Pozitifiz
Goldman Sachs’a göre bakır, nikel ve lityum gibi metallerdeki talep artışı önümüzdeki dönemde de sürebilir. Goldman, hali hazırda fosil enerjiye yönelik yatırımların sürmesi ile yenilenebilir enerjinin şu anda piyasa tarafından yeterince ilgi görmediğini ancak piyasa aktörlerindeki değişimin önümüzdeki süreçte bu ivmeyi değiştireceğini belirtti. Goldman Mart ayında paylaştığı raporda, “Elektrikli araçlara, yenilenebilir enerji üretimine ve enerji depolamaya yapılan yatırımın hızlanması; metal talebinin Çin’deki emlak sektöründeki gerileme ve Batı’daki döngüsel yavaşlamayı dengelemesine yardımcı oldu” ifadelerini kullandı. 27 Mart’ta yayımladığımız ‘Goldman’ın Enerji Piyasaları Analizi’ strateji notumuzda yer verdiğimiz beklentilere paralel olarak; Goldman’a göre, özellikle bakır talebi, yeşil metaller olarak adlandırılan grubun içinde toplam talep açısından en büyük paya sahip. Bakır talebinin şu anda %7'den, 2030 yılına kadar %17 seviyesine yükselmesi bekleniyor. Banka 2030 yılına kadar bakır arzının net emisyon hedefleri için %54'üne ihtiyaç duyulacağını tahmin ediyor. Bakırın, inşaat ve endüstri ötesinde geniş bir uygulama yelpazesine sahip olduğunu yeniden hatırlatalım. Bakır, elektrikli araçlarda ki pillerde, kablolamada, şarj noktalarında ve daha fazlasında kullanılan kritik bir bileşendir.
Benzer şekilde UBS, elektrikli araç (EV) şarj altyapıları için 60 milyar $ değerinde bir fırsat olduğunu söyleyerek yakın zamanda bakır talebinde yükseliş öngören bir diğer kurum. UBS’ye göre, teşviklerle birlikte hızlanan ABD EV talebi baz alındığında, bugün 130.000 olan şarj altyapı istasyonlarının 2030 yılına kadar 1,1 milyon ila 5,7 milyon arasında yeni kurulumu gerekebilir. Banka, bunun bakır talebinde önemli bir artışa yol açacağının da altını çiziyor.
CNBC’de yayımlanan bir makaleye göre, söz konusu analiz baz alındığında FactSet verileri kullanılarak bakır ve bakır madenciliği segmentlerinde hizmet veren şirketlere ilişkin bir listeleme yapıldı. Tarama kriterleri arasında, Global X Copper Miners ETF (COPX) ve Sprott Junior Copper Miners ETF (COPJ) ‘de listelenen analistlerin azami %50 oranında ‘al’ önerisi verdiği ve yaklaşık %10 ve üzeri potansiyel getiri oranına sahip şirketler seçildi.
Kanadalı madencilik şirketi Los Andes Copper, %70 ile en yüksek potansiyele sahip ve tüm analistlerden satın al derecelendirmesi ile listede öne çıkıyor.
Bakır ve altın madencilik şirketi SolGold, %100 satın alma notuna sahip listedeki ikinci şirket. Analistler ortalama %12,7 potansiyel getiri öngörüyor. Bir diğer Kanadalı madencilik şirketi Filo Mining ise analistlerin yaklaşık %91,7 satın al önerisi verdiği en yüksek potansiyele sahip üçüncü şirket.
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
https://www.yf.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bağımsız uzman sigorta ve reasürans brokeri BMS, 2007 yılında kurulan ve merkezi Abu Dabi ve Dubai'de bulunan, Birleşik Arap Emirlikleri'nin önde gelen sigorta brokerlerinden Berns Brett Masaood'un (BBM) çoğunluk hissesini satın almak üzere bir anlaşma imzaladığını duyurdu.
Berns Brett Masaood (BBM), son yıllarda birçok sektörde büyük ve karmaşık programlar için kapsamlı risk transferi çözümleri sunarak önemli ölçüde büyüme sağlayarak özellikle kurumsal firmalar ve devlet kurumları için enerji sektöründe uzmanlaşmıştır. Düzenleyici onaylara tabi olan satın alma süreçlerinin tamamlanmasının ardından Berns Brett Masaood BBM markası, BMS Masaood olarak yeni adıyla hizmet sunmaya devam edecek.
BMS'nin uluslararası operasyonlar başkanı Peregrine Towneley şunları söyledi: "Dubai gibi önemli finans bölgesinde bir merkez geliştirmeye çok hevesliydik ve bir süredir BBM'i yakından takip ediyor, destekliyorduk. Bu nedenle ortaklığımızı resmileştirmekten memnuniyet duyuyoruz. BBM bölgedeki büyüme hedefimiz için son derece iyi konumlanmış durumda ve Londra'daki uzmanlık faaliyetlerimizi tamamlayıcı nitelikte yeni uzmanlık alanlarına doğru aktif bir şekilde genişleme arayışında. Bu uzmanlık alanlarına odaklanmalarının yanı sıra önce insan ve müşteri merkezli yaklaşımları bizim felsefemizi mükemmel bir şekilde tamamlıyor. BBM ekibi bölge hakkında derin bir deneyime sahip ve bu da pazardaki uzmanlığımızı ilerletmeye çalışırken BMS'e büyük bir değer katacak."
BMS Türkiye CEO'su Kerim Gürkan ise şunları söyledi: "BBM'in BMS ailesine katılmasından dolayı son derece heyecanlıyız. BMS Masaood ile Dubai sigorta ve reasürans marketi kapasitesini Türkiye'deki müşterilerimize daha verimli bir şekilde sunabileceğiz. BMS olarak her geçen gün pazar erişimi ve networkümüzü genişletmeye ve büyütmeye devam ediyoruz. Türkiye'de de yeni M&A iş birlikleriyle genişleme hedefimizi sürdürmeye devam edeceğiz.
BBM CEO'su Vedanta Baruah ise şunları ekledi: "BMS ile çalışmak, küresel ayak izimizi genişletmemizi ve müşteri ihtiyaçlarını etkin bir şekilde yönetmeye devam etmemizi sağlıyor. BMS derin bir uzmanlık ve deneyim havuzuna sahip. Bize genişlemek ve büyümek için ihtiyaç duyduğumuz sermayeyi sağlıyor. BMS ekibine katıldığımız için heyecanlıyız ve geleceğin getireceklerini dört gözle bekliyoruz."
Dolar / TL
Dolar / TL an itibariyle 19,23 seviyesinden fiyatlanıyor. Yurt dışı karmaşıklıklara ek olarak yurt içinde seçim sürecine yaklaşılırken belirsizlik ortamının etkileri sonrasında enflasyon tarafı her ne kadar
geri (Mart TÜFE (Yıllık): %50,51) çekilse de özellikle petrol ve enerji
tarafındaki yükseliş ile enflasyon endişeleri kur tarafını kısmi de
olsa yükseltti. Kurdaki yükselişin devam etmesi halinde opsiyon
fiyatlamalarında 19,40-19,80 seviyelerinin yoğunlaştığını görüyoruz. Geri çekilmelerde ise 18,50 seviyesi opsiyon piyasalarında da
destek seviyesi bölgesinde yoğunlaşıyor.
Euro / TL
Euro / TL an itibariyle 21,02 seviyesinden işlem görüyor. Geçtiğimiz
haftalarda ayyuka çıkan bankacılık krizi sonrasında ECB’den daha
güvercin açıklamalar beklenmesine karşın, bankacılık krizi etkileri
bir kenara bırakan ECB’nin yaptığı 50 baz puanlık faiz artışı sonrasında Euro değer kazandı. Ardından ECB Başkanı Lagarde, AB
ülkeleri ile yaptığı toplantıda bankacılık sistemi güçlü mesajı verdi.
Geçtiğimiz gün ise ECB üyesi Holzmann küresel bankacılık sisteminde kötüleşme olmazsa borçlanma maliyetlerinde 50 baz puanlık artışın hala masada olduğunu söyledi. Faiz artırımlarına devam mesajı verilmesi Euro’ya değer kazandırma devam ediyor.
Geçen yıl ECB faiz artırımı konusunda geç kaldığı konusunda eleştirilirken, enerji fiyatları euro üstünde sert baskı yaratmıştı.
İnfo Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.infoyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
OECD bölgesinde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile ölçülen yıllık enflasyondaki artış,
Ocak ayındaki %9.2'dan sonra Şubat 2023'te %8.8'e geriledi. 38 OECD ülkesinin 23'ünde
Ocak-Şubat 2023 arasında enflasyonda düşüş kaydedildi ve en büyük düşüşler Kosta Rika
ve Türkiye'de gözlendi. Ocak ayında 14 olan 13 ülke Şubat ayında çift haneli enflasyon
kaydetti. Macaristan, Letonya ve Türkiye'de enflasyon oranları %20'nin üzerinde kaldı.
Enerji enflasyonu Ocak ayındaki %16,4'ten Şubat 2023'te %11.9'a gerileyerek OECD
bölgesi genelinde yavaşlamaya devam etti. Belçika, Kosta Rika, İtalya ve Japonya'da
%10'dan fazla düşerken, Kolombiya ve Polonya dışındaki tüm ülkelerde geriledi. Hatta
Kanada'da benzin fiyatlarının düşmesi ve Japonya'da elektrik ve gaz sübvansiyonlarının
fiyatları düşürmesi nedeniyle, Kanada ve Japonya'da enerji fiyatları 2021'in başından
bu yana ilk kez düştü.
OECD bölgesinde gıda enflasyonu Ocak ayındaki %15.2'den %14.9'a düşerek art arda
üçüncü ayda da geriledi. Şubat ayında %7.3 olan gıda ve enerji hariç OECD enflasyonu
genel olarak istikrarlı göründü.
G7'de yıllık enflasyon Ocak ayındaki %6.7'den Şubat 2023'te %6.4'e geriledi. Kanada,
İtalya, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde düşüşler kaydedildi. Manşet
enflasyon Fransa ve Birleşik Krallık'ta artarken, Almanya'da sabit kaldı. Gıda ve
enerji enflasyonu, Fransa ve İtalya'da manşet enflasyona ana katkıyı sürdürürken,
gıda ve enerji hariç enflasyon, Kanada ve ABD'de ana itici güç oldu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilenebilir enerjide potansiyelimizi doğru kullanıp, bu alandaki yatırımlara hız kesmeden önümüzdeki süreçte de devam edersek yenilenebilir enerji üretimi ile hem cari açığın kapanacağını hem de enerji alanında kendi kendine yetebilen bir ülke olarak dünyada yükselen yıldız konumuna geleceğimizi belirten, Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği - (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman; Türkiye’nin gelecek dönem yenilenebilir enerji hamlelerinin neler olması gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu.
2023 yılı değerlendirildiğinde bazı tehditlerin ön plana çıktığını belirten Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği - (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Bu tehditlerden biri Rusya-Ukrayna Savaşı ve neticesinde yaşanılan küresel enerji tedarik zincirine bağlı oluşan operasyonel riskler. Tüm dünya genelinde yaşanılan mevcut krizlere ilave olarak geçtiğimiz günlerde ülkemizde yaşadığımız deprem felaketi de ekonomimizi olumsuz olarak etkileyeceği öngörülüyor. Yaşanılan her felakette kesintisiz enerji üretiminin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Gerçekleştirilecek yenilenebilir enerji yatırımlarını tüm bu şartlar altında değerlendirip çalışmaları hızlandırmamız gerekiyor.”
KURULU GÜCÜN 56 BİN MEGAVATI YENİLENEBİLİR ENERJİ TESİSLERİNDEN
Enerji sektöründeki gelecek planlarında bizlerde ülke olarak kendi kendine yetebilme noktasında pek çok hamleyi hayata geçirmeyi planlıyoruz diyen Ali Karaduman sözlerine şu şekilde devam etti:
“2018'den beri, çıkarılan onca zorluğa rağmen, yenilenebilir enerji ve yeşil dönüşüm teknolojilerinde planlar geliştirmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda ana gündemimizi yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji sağlamak üzerinde tutmaya çalışacağız. Türkiye, artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji alanlarına yönelik yatırımlarına devam edecektir. Türkiye'nin 104 bin megavatı aşan kurulu gücünün yaklaşık 56 bin megavatını yenilenebilir enerji tesisleri oluşturuyor. 2023’de yenilenebilir enerjide en az 2 bin megavat kapasite artışı bekleniyor. Bu artış güneş ve rüzgâr enerji santralleri ile karşılanacağını öngörüyoruz.”
KGF’NİN BİR AN ÖNCE KULLANDIRILMASI
YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARI
İÇİN OLDUKÇA ÖNEMLİ
Yenilenebilir enerji çalışmalarının aksamaması ve yatırımların kesintiye uğramadan devam etmesi için izlenmesi gereken yollara dikkat çeken Ali Karaduman; “Kredi Garanti Fonu (KGF)’nin 350 milyar TL’ye çıkarılması çok güzel bir gelişme ancak KGF’nin biran evvel kullandırılması yatırımları daha da hızlandıracaktır. Öte yandan İletim ve Dağıtım Hatlarına yapılan %250’lik zamlar ile elektrik fiyatları düşmeyeceği gibi enflasyonda düşmeyecektir. Bu şartlar altında Azami Uzlaştırma Fiyatı (AUF)’dan ödeme yapılıp, Piyasa Takas Fiyatı (PTF)’den dengeleme hesaplarının yapılması adil olmamaktadır. Ayrıca YEKDEM dışındaki HES’lerden Kaynak Bazında Destekleme Primi kesilmesi halihazırda zararda olan HES’lerin zararını artırmaktadır. Bu uygulamaya son verilmesi gerekmektedir” dedi.
YATIRIMLARI HIZLANDIRACAK ÇÖZÜMLER BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMELİ
Sektörde yaşanılan en temel sorunlardan birisinin de iletim ve trafo merkezi yatırımlarında yaşanan gecikmeler olduğundan bahseden Ali Karaduman Türkiye’nin yenilenebilir enerji hamlesi için gerçekleştirilmesi gereken çözümler hakkında açıklamalarına devam etti:
“İletim ve trafo merkezi yatırımlarını hızlandıracak çözümler bir an önce hayata geçirilmelidir. Yeni YEKDEM fiyatlarını, artan hammadde fiyatları ile karşılaştırdığımızda yatırımların durduğunu görüyoruz. Yeni bir enerji santralın oluşumu izinler dahil minimum 36 aydır. Bu nedenle duran enerji yatırımlarının tekrardan canlandırılması Türkiye Cumhuriyeti’nin enerji yatırımlarının tekrardan atağa geçmesi için elzem. Yeni YEKDEM mekanizması belirlenip yatırım maliyetleri göz önüne alınıp, finansın yurtdışından temin edileceği düşünülerek döviz bazında destek sağlanması gerekiyor. Biz özel sektör olarak lokomotifiz, ufak bir teşvik kıvılcım almamıza ve doğru yatırımları yapmamıza neden olacak. Sayın devletimizden istediğimiz YEKDEM mekanizmasının düzenlenerek yerli yatırımcılara teşvikin artırılmasıdır.”
Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği Hakkında:
Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması ve geliştirilmesine katkı sağlamak, enerji verimliliği hakkında bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirmek, doğal çevrenin korunması, yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli, yaygın kullanımı ve ülke ekonomisine katkısı konusunda kamuoyu oluşturmak amacıyla kurulan sivil toplum kuruluşudur. Yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren ülkelerdeki sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği geliştirmeyi ve kalkınma deneyimlerini bu ülkelerdeki kurum ve kuruluşlarla her düzlem de paylaşmayı amaçlayan Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği, üniversiteler, araştırma ve geliştirme kuruluşları vb. bilimsel kurumlar ile diyalog kurularak yenilenebilir enerjinin bilimsel gerekliliği konusunda işbirliği ortamı oluşturmak ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretmenin ekonomiye ve bireylere olan olumlu etkileri yönünde halk kitlelerini bilgilendirmek önceliğidir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.