Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
The Ritz-Carlton, Istanbul’un her yeni yılda çocukların hayallerini gerçekleştirmek için hayata geçirdiği Dilek Ağacı projesi, 20 yaşına girdi. Tüm otel ekibinin ve misafirlerin miniklerin ihtiyaçlarına katkıda bulunmak amacıyla destek olduğu proje, bu yıl Kanserli Çocuklara Umut Vakfı iş birliğinde hazırlandı.
The Ritz-Carlton, Istanbul’un ilk olarak 2012 yılında başlattığı Dilek Ağacı projesi, 20. yaşına girdi. Gelenekselleşen proje her yıl verilen destek ve yardımlarla daha çok çocuğa ulaşarak, hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi başardı. Bu yıl Kanserli Çocuklara Umut Vakfı ile iş birliğinde hayata geçen proje ile tedavi gören ve ihtiyacı olan miniklere kışlık mont ve bot alımı yapılacak.
The Ritz-Carlton, Istanbul Yönetim Kurulu’nun her yıl desteklediği Dilek Ağacı projesinin 20. yılında hedef; yardımlaşmanın önemine dikkat çekerek, toplumsal farkındalığın yükseltilmesine katkı sağlamak. The Ritz-Carlton, Istanbul Genel Müdürü Ela Ergin de hem otel misafirlerinin hem de ekip üyelerinin gönüllülük esasıyla hareket ettiklerini belirterek, “Geleceğimiz çocuklarımızın hayalleri üzerine kurulu. Onların sağlıklı gelişimlerini ve ihtiyaçlarını ne kadar desteklersek o hayallerin gerçeğe dönüşmesinde küçük de olsa katkımız olabilir. Bu yıl da Kanserli Çocuklara Umut Vakfı ile yürüttüğümüz iş birliği çerçevesinde tedavi olan miniklerimize elimizden geldiğince destek olabilirsek ne mutlu bize. Çocuklarımızın kış aylarında ihtiyaç duyduğu mont ve bot alımı için katkıda bulunan herkese gönülden teşekkür ederiz” diyor.
Dilek Ağacı projesi kapsamında The Ritz-Carlton, Istanbul ekibine telefonla ya da e-mail yoluyla ulaşan herkes destek verebilecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de kendi mağazaları aracılığı ile büyümeyi hedefleyen LG Electronics (LG), 2019 yılından bu yana hız kesmeden LG Brandshop açmaya devam ediyor. Pandemi dönemi ve sonrasındaki zorlayıcı ekonomik koşullara rağmen yatırımcısını destekleyerek birbiri ardına mağaza açan LG, teknolojiseverleri ileri teknoloji ürünü beyaz eşya, TV, ses sistemi, hoparlör ve klima sistemlerinin yanı sıra, ThinQ özelliği ile birbiriyle konuşan cihazlardan uzaktan yönetilebilen beyaz eşyalara, kişisel asistan görevi gören TV’lere kadar yeni nesil ürünlerle buluşturuyor. Gaziantep’in ilk LG mağazası olan LG Brandshop Serter de, yeni nesil teknolojileri, Şehitkamil’de Gaziantepli tüketicilerin beğeni ve incelemesine sunuyor.
Tüketicileri Şaşırtan Teknolojiler LG Brandshop’larda
LG Brandshop’ların en ilgi çeken ürünleri arasında, son yıllarda artan hijyen ihtiyacı da göz önünde bulundurularak geliştirilen ürünler yer alıyor. LG’nin Steam (Buhar) teknolojisi ile ekstra temizlik sağlayan, alerjenleri yüzde 99,9’a varan oranda yok eden çamaşır makineleri, yine Steam teknolojisinin gücü ile çalışan bulaşık makineleri tüketicilerden büyük ilgi görüyor. Kapıyı açmadan üzerindeki ekran yardımıyla içerisindekileri gösteren buzdolabı LG InstaView, yiyecekleri klasik buzdolaplarına göre, 7 güne kadar uzayan süreyle ilk günkü tazeliğinde tutan NatureFresh, yapay zekaya sahip, bulunduğu ortama ekstra şıklık katan TV’ler, ses sistemleri, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı, UV Nano teknolojisi ile serin ve ferah havanın yanı sıra, hijyenik hava da sunan klimalar ve hava temizleme cihazları, oyun ve iş dünyasına yönelik monitörler mağazaların diğer ilgi çeken ürünleri arasında yer alıyor. Üstelik, LG’nin ThinQ platformu sayesinde, ev sahipleri, çamaşır makinelerinden klimalara, buzdolaplarından televizyonlarına kadar çeşitli ev ürünleriyle etkileşimde bulunabiliyor, cihazlarını uzaktan yönetebiliyor, çalıştırıp kapatabiliyorlar.
https://www.lg.com/tr/brandshop
LG Brandshop Serter: Atatürk Mah. Adnan İnanıcı Cad. No: 8/I, 27560 Şehitkamil / Gaziantep
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bilişim sektörü üreticileri ve iş ortaklarına uçtan uca siber güvenlik hizmeti sunan ADEO Cyber Security; dünyanın önde gelen siber riskler analiz araştırma şirketi MSSP Alert tarafından hazırlanan “Dünyadaki En İyi 250 MSSP” listesine girerek büyük bir başarıya imza attı. 30 farklı ülkeden şirketlerin değerlendirildiği araştırmaya 231. sıradan giriş yapan ADEO Cyber Security, listeye giren ilk yerli siber güvenlik firması oldu.
Siber risklerin analizi konusunda dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden biri olan MSSP Alert; bilişim sektörü üreticileri ve iş ortaklarına, yurt içi ve yurt dışındaki müşterilerine uçtan uca siber güvenlik hizmeti sunan ADEO Cyber Security’yi “Dünyadaki En İyi 250 MSSP” listesine dahil etti. Sunduğu siber güvenlik çözümleriyle, 30 ülkeden şirketlerin değerlendirildiği araştırmada 231. sırada yer alarak büyük bir başarı elde eden ADEO Cyber Security, listeye giren ilk yerli siber güvenlik firması oldu.
MSSP Alert, küresel ölçekte düzenlediği anket çalışmalarına ek olarak firmaların MDR, MSP ve güvenlik sağlayıcı altyapılarını inceleyerek 6 yıldır dünya çapındaki en iyi MSSP (Yönetilen Siber Güvenlik Servisleri Sağlayıcısı) firmalarını belirliyor. Türk mühendis ve teknoloji danışmanlarından oluşan, gereken tüm akreditasyon ve yeterlilik seviyelerini elinde bulunduran teknik bir kadroyla siber güvenlik alanında hizmet veren ADEO Cyber Security, bu yıl ilk kez listeye girerek uluslararası olma yolunda da hızla ilerliyor.
Siber güvenlik konusunda dünya standartlarında çözüm sunuyoruz
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan ADEO Stratejiden Sorumlu Başkan Halil Öztürkci; “MSSP Alert’in hazırladığı ve dünyadaki en iyi 250 MSSP (Yönetilen Siber Güvenlik Servisleri Sağlayıcısı) firmasının belirlendiği listede ADEO Cyber Security olarak 231. sırada yer aldık. Bu başarı, siber güvenlik konusunda sunduğumuz servis ve çözümlerin dünya standartlarında olduğunun bir göstergesi. Tüm dünyada siber saldırılar, kurumların tek başlarına karşı koymalarının giderek zorlaştığı bir konu ve buna karşı güvende olmanın yolu da profesyonel bir ekip ile iş birliği yapmaktan geçiyor. Bu yüzden Türkiye’nin lider MSSP firması olarak ‘siber savunmada müttefikiniz olalım’ mottomuzla müşterilerimizin siber savunmalarında aktif rol alıyoruz. Bizi, dünyanın en iyi 250 MSSP listesine sokan teknik ekibimiz ve teknolojik altyapımızla sunduğumuz servis ve çözümler, müşterilerimizin altyapılarını siber saldırılara karşı korunmasında anahtar role sahip” dedi.
2022 yılının en yaygın siber saldırısı kimlik avı
MSSP Alert, “Dünyanın En İyi 250 MSSP” araştırması ile siber güvenlik sektörüne dair çarpıcı sonuçları da ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre; ödül alan MSSP firmalarının 2022 yılında toplamda 24 milyon dolar gelir ile bir önceki yıla göre % 26 büyümesi öngörülüyor. Bu büyüme oranı piyasa ortalamasının yaklaşık 2 katı kadar. Araştırmaya göre; 2022 yılında MSSP müşterilerini hedef alan en yaygın saldırılar ise; % 97 kimlik avı, % 93 güvenlik açıklarından yararlanma ve % 91 fidye yazılımı oldu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bilimle teknolojinin kesişiminde geleceğe ışık tutan, ilham veren iş deneyimlerinin paylaşıldığı, güçlü iş birliklerinin oluşturulduğu Bilişim Zirvesi’nin 2023 ana teması belirlendi. 23 Kasım 2023’te 23.sü gerçekleştirilecek olan zirve, Cumhuriyetimizin 100. yılında “1923’ten 2023’e 23 parantezinde ‘Enigma’” temasıyla teknolojinin yaşamımıza kattıklarını “23” sayısının gizemiyle ele alacak.
Bireylerin, şirketlerin ve ülkelerin olmazsa olmazı haline gelen teknoloji ve bilişimin yol haritasının belirlenmesi, geliştirilmesi için 2000 yılından bu yana gerçekleştirilen Bilişim Zirvesi’nin 2023 temasıyla ilgili bilgi veren BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe, her yıl farklı bir noktaya odaklandıklarını hatırlatarak, “Son yıllarda yapay zekâ ana temasıyla yeni akıllı dünya ekonomisini irdelemiştik. Peşi sıra ‘Verinin Gücü’ ve ‘Kuantum Teknolojileri’ni masaya yatırmış, ardından tüm gelişmiş teknolojilerini birleştirerek ve birlikte kullanarak ileriye gidilmesi planıyla ‘Evren Sanatı’nı yaşam çiçeği formuyla derinlemesine ele almıştık. 2022 yılında gerçekleştirdiğimiz zirvede ‘kendini ve etrafını içinde bulunduğu bataklığa rağmen devamlı temizleyen lotus gibi teknoloji de insanın sebep olduğu, dünyanın ömrünü kısaltan tüm problemleri çözerek ‘Dünyayı Teknoloji Kurtaracak’ dedik” dedi.
23. Bilişim Zirvesi’nin 23 Kasım 2023’te yapılacağını ifade eden Göçe şunları söyledi: “Çağlar boyunca sayıların gizemi üzerine pek çok çalışma yapılmış hatta sanata da konu olmuştur. Bu sayıların belki de en gizemlisi 23’tür. ‘23 muamması/enigma’ tüm olayların 23 sayısıyla, permütasyonlarıyla ya da 23 ile ilişkili bir sayıyla ilgili olduğu inancıdır. Bu sayının birçok gizemli tesadüfte saklı olduğuna, bunu ancak fark edebilenin gördüğüne de inanılır. Zirvemizin 23.sünün 2023 yılına denk gelmesi, ana tema olarak ‘23 muamması’ üzerine odaklanmamızı sağladı. 2023 yılı aynı zamanda Cumhuriyetimizin de 100.yılı. Yüzyıllık serüvende bilgisayarın atası kabul edilen enigma şifre çözücüler ile başlayan teknolojinin hayatımızda yarattığı değişimi ve dönüşümü ‘görüyor’, özellikle yerli ve milli üretimin baş döndüren bir hızla gelişmesine de şahitlik ediyoruz. Bu heyecan veren hikâyenin parçası olmuş ve olacak tüm paydaşlarımızı 23. kez Bilişim Zirvesi’nde buluşturacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 23 hepimize uğur getirsin.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüm dünya için inişli çıkışlı bir yıl olan 2022, başımıza gelebilecekleri tahmin edemediğimiz olaylarla doluydu. Bu dönemde değişmeyen tek şey ise kısa vadeli engelleri aşmada ve uzun vadeli fırsatları yakalamada teknolojinin rolü oldu. Peki 2023'te bizi neler bekliyor? Dell Technologies Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Operasyonlardan Sorumlu Eş Başkanı Jeff Clarke, veri çağının yeni beklentilerini karşılamak için teknolojinin nasıl ilerleyeceğine dair öngörülerini paylaştı.
İnsanlığın ilerlemesini sağlayan teknolojik yeniliklerin ivme kazandığını söyleyen Clarke, "Çoklu bulut ortamına ve uç bilişime doğru genişleyen hiper bağlanabilirlik sayesinde verilerimiz artık her yerde bulunuyor. Basit bir ifadeyle söylemek gerekirse, veriler sadece miktar olarak değil, değer olarak da her geçen gün artıyor. Bu ilerleme ve büyümenin sonucunda öncelikle yeni beklentilerle karşılaşacağız. Teknolojinin hayatlarımızı kolaylaştırmasını ve işlerimizi daha başarılı hâle getirmesini bekliyoruz. Teknolojinin eğitim, sağlık hizmetleri, devlet hizmetleri ve diğer önemli alanlarda ilerlememize yardımcı olmasını bekliyoruz. Sonuç itibarıyla da zorlukların üstesinden gelinmesi için temel teknolojilerin ilerlediğini ve bunlara karşılık gelen kullanıcı deneyimlerinin arttığını göreceğiz" dedi.
BT yöneticilerinin gündeminde 4 ana tema olacak
Clarke, 2023'e doğru ilerlerken, CIO'ların gündeminin üst sıralarında dört ana temanın yer aldığını söyleyerek şöyle detaylandırdı:
Teknoloji, iş deneyimini belirleyecek
Her şeyin her yerden yapılabildiği günümüz ekonomisinde şirketlerin geleceği değişiyor ve bizler hibrit bir dünyaya yönelik tasarımlar yaptığımız sırada çalışan deneyimini, fiziksel çalışma alanlarından ziyade teknolojiler daha fazla belirleyecek. Bu da size, şirketinize ve kültürünüze en uygun olanı tasarlamak için pek çok yeni fırsat sunuyor.
Pandeminin ilk başlarında "her yerden çalışma" yolculuğunun ilk aşaması tamamen "her yerden" kısmıyla ilgiliydi. Yeni ve modern istemcilerin sunduğu mobilite kabiliyetlerini kullanarak işimizi, okulumuzu ve hayatımızı ihtiyacımız olan her yere taşıdık. Bu yolculuğun bir sonraki aşaması ise "çalışma" kısmının daha iyi bir hâle getirilmesiyle ilgili. Doğru araçlara ve ekipmanlara, iş birliği için doğru çalışma alanlarına ve işi daha iyi yapmak için doğru bir kültüre ihtiyacımız var.
Öğrenci olmak doktor, öğretmen, mühendis veya veri bilimcisi olmaktan farklı. Artık doğru istemci kapasitesine, form faktörüne ve en önemlisi çevre birimleri ekosistemine sahip olmanın, uğraşılan işin en iyi şekilde yapılması için gereken ortamı yarattığının farkındayız. Gelişmiş ekran teknolojisine yapılan yatırımların, uzaktan yazılım geliştirmenin etkinliğini önemli ölçüde artırdığını gözlemledik. Ayrıca daha iyi ses ve video özelliklerinin uzaktan öğrenmede önemli bir fark yarattığını gördük. Kişiselleştirilmiş ve optimize edilmiş bir ortam, kullanıcılar açısından gerçek bir farklılaşmaya giden yol olabilir.
Bu nedenle, insanları birbirine ve aynı zamanda önem verdikleri veri, uygulama ve hizmetlere sorunsuz bir şekilde bağlamak için son kullanıcı beklentisinde önemli bir artış olacak. Kültür oluşturmaktan inovasyonu teşvik etmeye ve müşterilere hizmet vermeye varana kadar teknoloji, ilerlemenin merkezinde yer alıyor. Dolayısıyla, kuruluşlar işin geleceğine nasıl yaklaşırsa yaklaşsın, modern iş deneyimini teknoloji belirleyecek.
"Duvarlarla çevrili bahçeler" teknoloji ekosistemlerine dönüşecek
Dünyada teknoloji endüstrisi çok büyük ve her geçen gün daha da büyüyor. İyi olan şu ki, iş fırsatlarının geneline hitap eden inovasyon alanında herhangi bir sıkıntı yok. Ancak buna karşılık, inovasyonun her yeni yönüyle birlikte kuruluşlar yayılım ve karmaşıklıkla baş başa kalıyor.
Örneğin, bulut teknolojisinin ilk zamanlarında çoğu şirket, işlerini hızlandırmak için birden fazla genel, özel, uç ve hatta telekomünikasyon bulutu kullanmaya başladı. Bu "çoklu bulut" aşaması, her bir bulut içinde inovasyona önemli erişim sağlasa da kaçınılmaz olarak silolara ve veri tekrarlarına neden oluyor. Silolaşan bulutlar "duvarlarla çevrili bahçelere" benziyor.
2022'de sektörün gerçek anlamda "çoklu bulut" mimarilerine geçtiğini görmeye başladık. Bunlar, seçtiğiniz bulut teknolojilerinin bilgi işlem hizmetlerini kullanıyor ancak aynı zamanda önemli yetenekleri çoklu bulut ortamında "yatay" hâle getirmeye odaklanıyor. Buna iyi bir örnek, yararlandığınız tüm bulutların erişebileceği ortak bir hizmet olan depolama ve verilerdir. Çoklu bulut uç yetenekleri kullanıma sunuluyor ve siber dayanıklılık ve siber kasa teknolojileri hâlihazırda bulutlardaki yatay yetenekler arasında yer alıyor. Hatta Sıfır Güven'e odaklanmak bile aslında çoklu bulutun güvenlik mimarisinin bir silolar topluluğu değil, ortak bir yatay hizmet olmasını sağlamakla ilgili.
Bir diğer ilginç alan ise telekomünikasyon ağlarımızın dijital dönüşümü. Open RAN gibi kavramların erkenden kullanılmasıyla sanallaştırma, yazılım tanımlı mimariler, açık sistemler ve açık arayüzlerin daha da büyük oranda benimsenmesini bekliyoruz. Dell bunun gerçekleşmesi için doğrudan telekom alanında çalışırken, bir yandan da dolaylı olarak her işletmenin dijital dönüşümü için haberleşme sistemlerimizdeki giderek artan açık erişim ve hızlı inovasyondan faydalanması için çalışıyor.
Hızlanan inovasyonun 2023 yılında, dijital dönüşümünüz için tüm teknoloji ekosisteminin bir platform olarak çalışmasını sağlamaya odaklanmasını bekliyoruz. Ayrıca kuruluşların kendilerine esneklik ve yeniliğe açık erişim sağlayan teknolojiye ve yayılımı otomatik bir çalışma sistemine doğru düzenleyebilecek iş ortaklarına yönelmelerini bekliyoruz.
Ve bunun için iyi bir neden var; tek bir çözüm, platform veya sağlayıcı teknolojinin tüm vaatlerini yerine getiremeyecek. Bu da "kapalı" ekosistemlerin meşhur "duvarlarla çevrili bahçelerinin" çökeceği anlamına geliyor.
Yapay zekâ bir dönüm noktasına ulaşacak
Yıllardır yapay zekânın vaatleri hakkında konuşuyoruz. 2023, yapay zekâ ve makine öğreniminin gerçek dünyadaki kullanımının hızlanmasını beklediğimiz bir yıl. Araçlarımız ve yazılım sistemlerimiz var. Ciddi veri setleri biriktirdik. Ayrıca ekiplerimizin deneylerden gerçek dünya yapay zekâ projelerine geçişleri için hemen hemen her sektörde eğitime de yatırım yaptık.
Dell olarak biz de bu yolculuğa çıktık ve bugün işimizi geliştirmek için yapay zekâ kullanımına odaklanan yaklaşık 1000 projemiz, ürünümüz veya çalışmamız var. Müşterilerimizin de benzer bir yol izlediğini gözlemliyoruz, bunun sonucu olarak da 2023 yılında yapay zekâ ve makine öğreniminin daha gerçek etkilerini görmeye başlayacağız.
Dolayısıyla, bu son derece zorlu iş yükleri için optimize edilmiş daha fazla altyapıya ihtiyacımız olacak. Yapay zekâya güç sağlayan gelişmiş sunucular ve depolama çözümleri bugün müşteriler için bu işi yapıyor ancak 2023 yılında, hızı artırmaya yönelik pazara çok daha çeşitli çip girecek ve performans ve verimlilikte buna bağlı bir artış olacak.
Ayrıca, eğitim/çıkarım faaliyetinin dağıtılabilmesi için bulutlar arasında veri paylaşımını daha kolay hâle getirmemiz gerekiyor. 2025 yılına kadar uçta dağıtılan yapay zekâ iş yükleri için sunucuların yüzde 88'inin çıkarım yapmak için kullanılacağı tahmin ediliyor ve sadece verilerin dağıtımı değil, aynı zamanda bu verilerin yapay zekâ/makine öğrenimi işlenmesi de hâlihazırda devam ediyor.
Yapay zekânın ikinci dalgasını kullanan kuruluşlar, yapay zekâ daha iyi algılayabilir, öğrenebilir ve muhakeme edebilir hâle geldiğinden ve geliştiricilere ve veri bilimcilere uygulamalar ve sonuçlar sunma konusunda daha fazla özgürlük sağladığından önemli bir rekabet avantajı elde edecekler. Kuruluşlar üretkenliği ve verimliliği artırabiliyor, güç ve enerji gereksinimlerini azaltabiliyor ve çoklu bulut ve uç stratejilerini hızlandırabiliyorlar. Sektör olgunlaştıkça, açık kaynak yapay zekâ yaygınlaşıp daha geniş topluluklar tarafından erişilebilir hâle geldikçe yapay zekâ da daha yaygınlaşacak.
Sıfır Güven mimarileri ivme kazanacak
Küresel ekonominin dijital dönüşümü, potansiyel saldırı yüzeylerinin sayısını önemli ölçüde artırıyor. Gerçek bir kurumsal çevre olmaması kuruluşları, verilerinde ve tedarik zincirlerinde ve bu döngünün herhangi bir noktasında daha büyük risk altında bırakıyor. Günümüzde çoğu kuruluş için bir numaralı tehdit olmaya devam eden fidye yazılımı saldırıları, her 11 saniyede bir meydana geliyor ve olay başına 13 milyon dolara mal oluyor.
Güvenlik stratejilerini dönüştüren pek çok küresel müşterimiz, ortamlarının güvenliğini daha iyi sağlamak için Sıfır Güven mimari modelini araştırıyor. Sıfır Güven yaklaşımının üç ana prensibi olarak değerlendirilen "her şey için evrensel ve sürekli kimlik doğrulama", "sağlam ve güvenilir politika odaklı davranış" ve "derinlemesine entegre tehdit yönetimi" elde edilmesi o kadar da zor şeyler değil.
Asıl zorluk, sektörün ve teknolojinin mevcut durumunun Sıfır Güven modelinin tasarım ve entegrasyonunu çoğu müşteri için çok karmaşık hâle getirmesi. Bizim işimiz ise bu yükü hafifletmek ve süreci basitleştirmek. Bu süreç, kuruluşun mevcut durumunun değerlendirilmesini ve siber güvenlik programlarını olgunlaştırmak ve Sıfır Güven'e uyum sağlamak için eyleme geçirilebilir içgörüler sunulmasını içeriyor. Yol haritalarının sürekli geliştirilmesi, en iyi uygulamalar ve standardizasyon yoluyla, bunun benimsenmesini çok daha hızlı ve kolay hâle getirebiliyoruz. Sıfır Güven günün sonunda, her şeyin birbirine bağlı olduğu önemli ölçüde dağıtılmış çoklu bulut dünyasında yeni bir veri güvenliği ve güvenilirlik düzeyinin temeli hâline gelecek.
Bu kısa liste, önümüzdeki yıla dair için aklımdan geçirdiklerim ancak 2022'nin bize öğrettiği bir şey varsa o da geleceği tahmin etmenin ne kadar zor olduğu. Hiç şüphe yok ki 2023 yılı bilinmeyenlerle ve sürprizlerle dolu olacak. Bir teknoloji iyimseri olarak, inovasyonun inanılmaz derecede ilerleme kaydedeceğinden eminim ve önümüzdeki yıl bizi bekleyenler için heyecanlıyım.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Özel güvenlik sektörünün kurumsal yapıya sahip, ilk ve tek yüzde 100 Türk sermayeli şirketi Tepe Savunma ve Güvenlik, 30 yıla yaklaşan tecrübesiyle faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye'de 81 ilin tamamında AVM güvenlik çözümleri, bankacılık ve finans, liman, lojistik ve depolama, otomotiv, perakende ve mağazacılık, sanayi ve üretim, site ve konut olmak üzere sekiz alanda, 15 bin özel güvenlik görevlisiyle özel güvenlik faaliyeti gösteren Tepe Savunma ve Güvenlik aynı zamanda KKTC'de üç limanda RSO hizmeti de veriyor.
Tepe Savunma ve Güvenlik Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler, Türkiye'nin en büyük istihdam alanlarından biri olan özel güvenlik sektörünü değerlendirmek, son yıllarda sektöre yönelik gerçekleştirilen ve hedeflenen projeleri aktarmak, 2023 yılı için beklentilerini ve hedeflerini paylaşmak adına bir basın toplantısı düzenledi.
"YÜZDE 45 ORANLA KADIN İSTİHDAMINDA FARK YARATIYORUZ"
1993 yılında vizyoner bir bakış açısıyla kurulduklarını belirten Güler, şu an 15 bin personele istihdam sağladıklarını söyledi. Güler, "2023 yılı için öncelikli hedefimiz yüzde 15 büyüyerek istihdam sağladığımız personel sayımızı 17 binin üzerine çıkartmak. Bunun için de belediyeler, İŞKUR merkezleri ve üniversitelerle iş birlikleri sağlıyoruz. Ayrıca üniversiteler ve meslek yüksekokullarında kariyer günleri kapsamında etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Özellikle meslek yüksekokullarının 'Özel Güvenlik ve Koruma' bölümü öğrencileriyle iletişim kurarak onlara staj ve kariyer fırsatı da sunuyoruz. Öte yandan insan kaynakları çalışmalarımız kapsamında 'Sahadan Ofise Yetenek Yönetimi Programı'nı hayata geçirdik. Bu program sayesinde mavi yakadan beyaz yakaya geçişe de imkân sağlıyor, sektöre dair terfi olanağı sunuyoruz. 'Sahadan Ofise Yetenek Yönetimi Programı' aracılığıyla son iki yılda 13 özel güvenlik görevlisi, ofise geçiş yaparak görevine beyaz yaka olarak devam ediyor. Özellikle beyaz yaka kadın çalışan oranında yüzde 45'lik bir oranla sektörde fark yaratıyoruz" diye konuştu.
"2022 YILINDA ŞİRKETİMİZİN BÜYÜME ORANI YÜZDE 30"
Gerçekleştirdikleri faaliyet alanları kapsamında, ekonomik sürdürülebilirliğe de katkı sağladıklarının altını çizen Güler, "2022 için yol haritamızı belirlerken 2021'e oranla yüzde 30 büyüme hedefimiz bulunuyordu. Müşteri memnuniyetini odağımıza alarak ve içinde yer aldıkları sektörlerin gerekliliklerine özel çözümler geliştirerek yüzde 30 büyüme hedefine ulaştık. Hayata geçirdiğimiz hızlı önlemlerle hem çalışanlarımızın hem de müşterilerimizin memnuniyeti açısından verimli bir yıl geçirdik. 20 yılda 20 kat büyüme oranına sahip olan şirketimiz, 2022 yılını 1.7 milyar TL ciro ile kapatıyor. 2023 yılında da projelerimizi ve sunduğumuz çözümleri geliştirerek yüzde 3.3 milyar TL ciroya ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.
"17 LİMANDA 602 PERSONELLE ÖZEL GÜVENLİK HİZMETİ VERİYORUZ"
Deniz yoluyla oluşabilecek tüm güvenlik risklerine karşı, Denizcilik Müsteşarlığı tarafından verilen Limanlara ve Gemilere Yönelik Tanınmış Güvenlik Kuruluşu (RSO) Yetki Belgesi ile liman ve gemi güvenliği konusunda ön plana çıktıklarını belirten Güler, "Liman işletmeciliği, karada ve denizde birçok yetkinliği de beraberinde getiriyor. Bu nedenle dağıtım ve taşımacılık ağı için de çok önemli bir köprü görevi görüyor. Liman güvenliği yalnızca ulaşım işlevleri amacıyla değil, aynı zamanda bölgesel ve ulusal olarak da büyük önem taşıyor. Bugüne kadar Kanada, Malta, Karadağ Türkmenistan başta olmak üzere altıdan fazla ülkede liman ve gemi güvenliği konusunda danışmanlık verdik. Şu an ise KKTC'de üç limanda aktif olarak bu hizmeti veriyoruz. Tepe Savunma ve Güvenlik olarak; liman tesislerinde analitik optik sensörler, radarlar, otonom dronlar, limanlara özel yazılımlar ile uluslararası kalite standartlarına ve 5188 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümlerine uygun olarak güvenlik sağlıyoruz. Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği başta olmak üzere toplamda 17 limandaki işletmelerde 602 özel güvenlik görevlimiz hizmet veriyor" diye konuştu
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye ve dünyada yapı sektörünün önde gelen oyuncularından Bien Trading Dış Tic. A.Ş.; Çimento, Cam, Seramik, ve Toprak Ürünleri İhracatçılar Birliği tarafından bu sene 4’üncüsü düzenlenen ‘İhracatın Şampiyonları’ araştırmasında 2021 yılında ihracatını en fazla artıran firma olarak birincilik ödülüne layık görüldü.
İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz katılımıyla 20 Aralık Salı Günü gerçekleştirildi. 11 alt sektörde toplam 69 ödülün takdim edildiği törende Bien Trading Dış Tic. A.Ş., İhracatın Şampiyonları Ödülleri seramik sektörü kategorisinde, 2021 yılında “İhracatını En Fazla Artıran Firma” olarak birinciliği elde etti.
ÇSİB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz’in ve TİM Başkanı Mustafa Gültepe’nin açılış konuşmasıyla başlayan ödül töreninde, Bien Trading Dış Tic. A.Ş. adına ödülü Genel Müdür Yardımcısı Deniz Kızılkaya aldı.
Bien ihracatına daha büyük hedeflerle, hız kesmeden devam ediyor
İleri teknoloji Ar-Ge çalışmalarıyla adından söz ettiren Bien Trading Dış Tic. A.Ş. geliştirdiği yüzde 100 yerli ürünler, küresel çapta büyük ilgi görüyor. Hayata geçirdiği doğa dostu ve inovatif ürünlerle, üretiminin yüzde 35’ini dünyada 6 kıtada 80 ülkeye ulaştırıyor. Ülke ekonomisine hedeflerin üzerinde performansla ihracat geliri sağlayan Bien Trading Dış Tic. A.Ş.; ihracatına daha büyük hedeflerle, hız kesmeden devam ediyor.
Bien Hakkında
Bien, Türkiye ve dünyada yapı sektörünün önemli oyuncularındandır. Tasarımdaki öncü kimliğiyle de dikkatleri çeken Bien, sergilediği çevreci yaklaşımı ve doğaya saygılı tavrıyla öne çıkan bir markadır. Üretimini Bilecik ve Bozüyük’teki fabrikalarında yapan Bien, yurt içinde 130’u aşkın yetkili satıcısı, 3.500’ü aşkın satış noktasıyla pazardaki yerini almaktadır. Üretiminin yüzde 35’ini yurt dışındaki 70’e yakın ülkeye ihraç eden Bien ödüllü tasarımları ve 100’ü aşkın ürün koleksiyonuyla yılda 50 milyon m2’nin üzerinde üretim kapasitesine sahiptir. 2020 yılında yapılan yeni yatırımlarla 1 milyon adet/yıl seramik sağlık gereçleri üretim kapasitesi, armatür üretim tesisi ve tamamlayıcı ürünler üretim tesislerini faaliyete geçiren Bien’in ürün yelpazesinde ıslak mekanlara yönelik ürünler, seramik sağlık gereçleri, armatürler, gömme rezervuar, banyo mobilyası ve banyo aksesuarları yer almaktadır. 6 kıtada 70’e yakın ülkeye ihracat gerçekleştirirken, tüm üretimini TS EN 14411 ve TSE YILDIZ/ÇİFT YILDIZ belgelendirmesi ile, Türk standartlarına uygun olarak üretmektedir. Entegre Yönetim Sistemini kurarak ISO 9001:2015, ISO 14001:2015, ISO 45001 ve ISO 27001:2013 sertifikalarını alan Bien, aynı zamanda Gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması yönetmeliği kapsamında ’Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü’’ (Authorised Economic Operator) sertifikasını almaya da hak kazanmıştır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin en büyük yerli ve milli otel zinciri Dedeman Hotels & Resorts International’ın “önce insan” ilkesi ile sürdürdüğü büyüme yolculuğunun yeni durağı Sarıkamış oldu. Yurt içinde 17, yurt dışında 2 olmak üzere toplam 19 oteli ve 9 markasıyla hizmet veren Dedeman, 2024 yılına kadar otel sayısını 50’ye çıkarma hedefi doğrultusunda bir şehrimizi daha “Dedeman Misafirperverliği” ile buluşturdu.
Dedeman Bostancı’da 16 Aralık tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde, Dedeman Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman ve DEKMAK Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özmestçi ile yatırımcı firma temsilcisi Saltuk Buğrahan Budak arasında “Ready To Stay by Dedeman Sarıkamış” için imzalar atıldı. Bu iş birliği ile Sarıkamış’ın ilk uluslararası markalı oteli olan “R2S by Dedeman Sarıkamış”, aynı zamanda Dedeman’ın yeni markasının ilk oteli olma özelliği taşıyor.
R2S by Dedeman Sarıkamış Aralık sonunda kapılarını açıyor
Sarıkamış’ın merkezinde, asırlık Millet Bahçesi’nin yanında yer alan “R2S by Dedeman Sarıkamış”; Aralık sonu itibariyle misafirlerini ağırlamaya başlayacak. Sarıkamış Kayak Merkezi’ne 7 dakika, tren garına 5 dakika, Kars Havalimanı’na 46 km mesafede konumlanan otel, 1+1 şeklinde planlanmış toplam 25 odası, 80 kişilik restoranı ve kayak odası ile 12 ay boyunca kesintisiz hizmet verecek.
“Sarıkamış’ı 12 ay turizm merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz”
İmza töreninde konuşan yatırımcı firma temsilcisi Saltuk Buğrahan Budak, Sarıkamış’ı Dedeman markasıyla buluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek; “Kayak sporu için oldukça elverişli olan ve dünyada sadece Alpler’ de görülen toz kristal kar, ülkemizde bir tek Sarıkamış'ta mevcuttur. Sarıkamış Kayak Merkezi ayrıca sarı çam ormanlarıyla çevrili olduğundan rüzgâra karşı da korunaklı olup son derece güvenlidir. Yerli ve yabancı pek çok kayak severin gözdesi olan Sarıkamış, sahip olduğu tarihi ve doğal dokusuyla yalnızca kış aylarında değil yıl boyunca ziyaret edilebilecek bir merkezdir. Dedeman ailesiyle bizleri buluşturan bu proje ile Sarıkamış’ımızı 12 ay boyunca ziyaret edilebilecek bir turizm merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
“81 ilde Dedeman bayrağını dalgalandırmak istiyoruz.”
İmza töreninde konuşan Dedeman Hotels & Resorts International Yönetim Kurulu Başkanı Banu Dedeman, “Bu sene bizler için hareketli bir yıl oldu. Dedeman Grubu olarak birçok yenilik ve atılım gerçekleştirdik. Zincirimize katılan yeni otel projelerimizin imza ve açılış törenlerini gerçekleştirdik. Ekibimize katılan yeni arkadaşlarımız ile Dedeman ailesi her geçen gün hızla büyüyor. Bugün ise farklı bir heyecan içindeyiz. Zincirimize katılacak olan 27. otel projemiz “R2S by Dedeman Sarıkamış”ın yönetim anlaşmasını imzalarken, aynı zamanda misafirlerimizin kısa ve uzun dönem konaklama ihtiyaçlarına temiz, güvenli ve konforlu geniş odaları ile hizmet verecek yeni markalarımızdan biri olan “READY TO STAY by DEDEMAN”ın da lansmanını da gerçekleştirmiş oluyoruz. 81 ilde Dedeman bayrağını dalgalandırma ve 50 otele ulaşma hedefimiz doğrultusunda, bölgenin potansiyeline inanan bir marka olarak, ülkemizin önemli kayak merkezlerinden biri olan Sarıkamış’a, markamızı taşıyacak ilk adımı atıyoruz. 30 yılı aşkın süredir Palandöken’de edindiğimiz kış turizmi tecrübemizi Kastamonu ve Kartepe’den sonra Sarıkamış’a da taşıyacağız” dedi.
Tarihin, doğanın ve kültürlerin buluşma noktası Sarıkamış
Tarih boyunca pek çok medeniyete ve kültüre ev sahipliği yapan sınır şehrimiz Kars’ın doğal güzellikleriyle dikkat çeken ilçesi Sarıkamış, tarihi dokusuyla da ülkemizin turizm potansiyeli açısından en gözde bölgelerinden biri.
“Kristal karlar diyarı” olarak anılan Sarıkamış; kayak severlerin uğrak yeri Sarıkamış Kayak Merkezi’nin yanı sıra Katherina Köşkü (Av Köşkü), Zivin Kalesi, Micingert Kalesi, Keklik Deresi, Acısu, Soğuksu ve Şırşır alanları, Doğa ve Tabiat Parkı, Turna Gölü, Asboğa Gölü, Sarıkamış’a yayılan yaylaları ve sarıçam ormanları ile dört mevsim seyahat rotalarının önemli bir durağı olarak ziyaret ediliyor. Tarihin en hazin öykülerinden birinin yazıldığı Sarıkamış Harekatı’nda hayatını kaybeden askerlerimizin anılarını yaşatan Sarıkamış Şehitliği, Şehitler Anıtı ve Panoramik Müze de yıl boyunca yerli ve yabancı pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.