• S&P, Hindistan'ın kredi notunu BBB'ye yükseltti, görünüm durağan
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak
  • Kremlin/Ushakov: Putin ve Trump zirvesi için programda anlaşmaya varıldı
  • Fed/Daly: Politika muhtemelen ekonominin gittiği yer için çok kısıtlayıcı olacak, bu yüzden benim için, bu yeniden dengelenme çağrısı
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • S&P, Hindistan'ın kredi notunu BBB'ye yükseltti, görünüm durağan
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak
  • Kremlin/Ushakov: Putin ve Trump zirvesi için programda anlaşmaya varıldı
  • Fed/Daly: Politika muhtemelen ekonominin gittiği yer için çok kısıtlayıcı olacak, bu yüzden benim için, bu yeniden dengelenme çağrısı
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • S&P, Hindistan'ın kredi notunu BBB'ye yükseltti, görünüm durağan
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak
  • Kremlin/Ushakov: Putin ve Trump zirvesi için programda anlaşmaya varıldı
  • Fed/Daly: Politika muhtemelen ekonominin gittiği yer için çok kısıtlayıcı olacak, bu yüzden benim için, bu yeniden dengelenme çağrısı
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • S&P, Hindistan'ın kredi notunu BBB'ye yükseltti, görünüm durağan
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak
  • Kremlin/Ushakov: Putin ve Trump zirvesi için programda anlaşmaya varıldı
  • Fed/Daly: Politika muhtemelen ekonominin gittiği yer için çok kısıtlayıcı olacak, bu yüzden benim için, bu yeniden dengelenme çağrısı
  • Kremlin/Ushakov: Putin ve Trump zirvesi için programda anlaşmaya varıldı
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak
  • S&P, Hindistan'ın kredi notunu BBB'ye yükseltti, görünüm durağan
  • Kremlin/Ushakov: Trump ve Putin ayrıca delegelerle daha geniş bir toplantı ve çalışma kahvaltısı yapacak

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

EY Yapay Zekâ Duyarlılık Endeksi sonuçları açıklandı - Basın Açıklaması

29 Mayıs 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Uluslararası danışmanlık hizmetleri şirketi EY, Yapay Zekâ Duyarlılık Endeksi'ni yayımladı. Araştırma kapsamında 15 ülkeden 15.060 kişiyle anket yapılarak katılımcıların, günlük yaşamda yapay zekânın kullanımı konusunda ne kadar rahat hissettiğine, hangi endişelere sahip olduğuna, yapay zekâ konusunda onları neyin heyecanlandırdığına odaklanıldı.
 
EY Yapay Zekâ Duyarlılık Endeksi, katılımcıların %82'sinin son altı ayda yapay zekâ teknolojisini kullandığını gösteriyor. Ancak, yapay zekânın kullanımı konusunda her ne kadar hevesli olunsa da gerçekte ne ölçüde kullanıldığına dair bir benimseme eksikliğinin bulunduğu görülüyor. Bu durum, güven, gizlilik ve kontrol konularındaki endişelerden kaynaklanıyor. Yapay zekâ araçlarının gelişmişliği önemli olurken, insanların bu araçları kullanmak istemesi ve fayda sağladığını görmesi de bir o kadar önem taşıyor. Buradaki açığı kapatmak da lider şirketler için önemli bir sorumluluk haline geliyor.
 
Yapay zekâ günlük hayatımızı şekillendiriyor
Günümüzde insanlar yapay zekâ kullanımında pratikliğe odaklanırken, bu teknolojnin mevcut hedeflere ulaşmada nasıl yardımcı olabileceğini bilmek istiyor ve somut değer sağlamasıyla ilgileniyor. En yaygın olarak da bir konu hakkında bilgi edinmek veya bilgileri özetlemek gibi basit ve verimlilik odaklı görevlerde kullanılıyor. Ancak yapay zekânın benimsenmesi işlevsellik kadar arada kurulan güvenle de doğru orantılı ilerliyor ve yapay zekâ kullanımında rahat hissedilen alanların belli bir sınırı bulunuyor. Karmaşık sistemler, kişisel veri gerektiren görevler veya duygusal etkileşimler daha az kullanılıyor.
 
EY Yapay Zekâ Duyarlılık Endeksi'ne göre; yapay zekâ kullanımı konusunda rahat olan katılımcılar, bu teknolojiyi daha fazla kullanıyor. Bu grubun son altı ay içinde yaklaşık olarak 15 farklı yapay zekâ uygulaması kullandığı, bu sayının yapay zekâya nötr bakanlar arasında 6 ve yapay zekâ kullanımında rahat olmayan kullanıcılar arasında ise sadece 3 olduğu görülüyor. Bu veriler destekleyici bir etkinin altını çiziyor; yapay zekâ kullanımında kendini rahat hissedenler, daha fazla uygulama keşfediyor ve böylece hem güvenlerini hem kullanımlarını artırıyor. Aynı zamanda bu kişiler, yapay zekânın geleceğine dair bir önemli bir fikir veriyor.
 
Yapay zekâya ilişkin tutumlar değişkenlik gösteriyor
Yaş, eğitim ve coğrafya gibi demografik faktörler, insanların yapay zekâ ile nasıl etkileşim kurduğu açısından önemli bir rol oynuyor. Ancak yapay zekâ kişisel ve bağlam odaklı bir deneyim olduğu için insanların nasıl düşündüğü, neye değer verdiği ve teknolojiye verdiği duygusal tepkiler gibi psikografik faktörler de bir o kadar kritik oluyor. EY Yapay Zekâ Duyarlılık Endeksi, bu alanlarda küresel çapta önemli farklılıklar olduğunu ortaya koyarken, işletmeler için de fırsatları ve riskleri vurguluyor. Politika veya altyapıdan daha fazlasını yansıtan bu farklılıklar, farklı toplumların yapay zekânın geleceğindeki rolünü nasıl içselleştirdiğini de yansıtıyor.
 
EY Yapay Zekâ Duyarlılık Endeksi kapsamında, kişilerin yapay zekâ ile etkileşimlerindeki heyecan, çekicilik ve endişe seviyeleri tespit edilerek en heveslilerden şüpheci olanlara kadar altı farklı persona tanımlanıyor: Temkinli iyimserler (cautious optimists), riskleri göz önünde bulundururken yapay zekânın potansiyelini iyi derecede karşılıyor. Endişesizler (unworried socialites), yapay zekânın faydalarını birkaç çekince ile benimsiyor. Teknoloji meraklıları (tech champions), yapay zekâyı sıklıkla kullanıyor ve uzun vadeli faydalarını görüyor ancak yine de bu alandaki düzenlemeleri destekliyor. Tereddütlüler (hesitant mainstreamers), veri gizliliği ve şeffaflık ile ilgili endişelerini dile getiriyor, ancak yapay zekânın topluma sağlayabileceği faydaların farkına varıyor. Pasif izleyiciler (passive bystanders), yanlış bilgilendirmeyle ilgili endişelerini dile getiriyor, yapay zekânın benimsenmesine ve etkisine karşı kararsız bir tutum sergiliyor. Reddedenler (AI rejectors) ise insan bağlantısına öncelik veriyor ve katı düzenlemeleri destekleyerek yapay zekâya tamamen direniyor.
 
EY araştırması temel bir gerçeğin altını çiziyor; yapay zekâdan endişe duymak, ondan tamamen kopmak anlamına gelmiyor. İnsanlar, daha geniş kapsamdaki etkilerini sorgulasalar bile, onu kullanmanın yollarını bulmaya devam ediyor. Tereddütlülerin, veri gizliliği konusunda endişeli olduğu ancak %76'sının yapay zekânın teknik veya akademik görevleri tamamlamayı kolaylaştırdığını kabul ettiği, yapay zekâ ile daha az etkileşimde olan pasif izleyicilerin de bir şekilde AI kullandığı görülüyor. Aynı zamanda araştırmada, AI kullanımında endişeleri olanlar da, tamamen reddedenler hariç, teknolojinin faydalarını kabul ederken, katma değerli alanlarda yapay zekâ teknolojisini kullanmaya devam ediyor.
 
Yapay zekânın insanları destekleyici bir konumda olması gerekiyor
Günümüzde yapay zekâ kullanımının belirli alanlarda yoğunlaştığı, müşteri deneyiminde (CX) yapay zekâ kullananların %31 oranında ve içerik çevirisi gibi kişisel uygulamalarda ise %29 oranında en yüksek seviyelerde olduğu görülüyor. Araştırmaya göre, enerji veya finansal hizmetler gibi benimsenmenin nispeten daha düşük olduğu sektörlerde de yapay zekânın rol oynamasına açık olunduğunu gösteriyor. Aynı zamanda sektörler bazında; medya ve eğlencede kişiselleştirilmiş içerik önerileri, teknolojide akıllı cihazları yönetme, perakendede müşteri desteğine erişim, sağlıkta semptomları teşhis etme, finansal hizmetlerde yapay zekâ destekli finansal sağlık alanlarında işletmelerin aktif çözümler geliştirmede yapay zekâyı kullandığı dikkat çekiyor.
 
Araştırma verileri, yapay zekâ kullanımındaki çekimserliğin teknolojinin oynadığı rolle ilgili olduğunu ortaya koyuyor. Oluşan endişenin, yapay zekânın insanların yerini almasından çok, insanların eleştirel düşünme, seçim yapma ve özerkliğe sahip olma değerini azaltmasından kaynaklandığı görülüyor. Bu nedenle, benimsenme oranını artırmak sadece teknolojik gelişme değil, yapay zekâyı gerçek insan kaygıları ve beklentileriyle uyumlu hale getiren incelikli bir yaklaşım gerektiriyor.
 
Yapay zekânın karar alma süreçlerini iyileştirmesi bekleniyor
EY Yapay Zekâ Duyarlılık Endeksi verileri, insanların yapay zekâ uygulamalarında karar verme konusunda bazı sınırlarının olduğunu gösteriyor. Katılımcıların %64'ü acil durumları tahmin eden veya %63'ü dolandırıcılığa karşı koruma sağlayan aracı yapay zekâ kullanımında rahat gözüküyor. Ancak, sigorta veya dolandırıcılık taleplerinin değerlendirilmesi gibi yapay zekânın verimliliği artırabileceği alanlarda dahi konfor seviyeleri %46 ile orta düzeyde kalıyor.
 
Aynı zamanda araştırma verileri, katılımcıların hayatını şekillendiren kritik kararlar üzerinde kontrol sahibi olmasını istediğini, kişisel etkileşimlerde yapay zekânın insan muhakemesinin yerini tamamen almasında isteksiz kalındığını gösteriyor. Yapay zekâ destekli kişiselleştirme yaygın olarak kullanılsa da katılımcıların sadece %41'inin, şirketlerin kişisel verilerini ve geçmiş davranışlarını kullanarak kendisine özel ürün veya hizmet önerilerinde bulunmasından memnun olduğu dikkat çekiyor. Ayrıca katılımcılar yapay zekânın karmaşık, gerçek zamanlı kararlar verebilme yeteneğini de kabulleniyor. Buna göre, %54'ü yapay zekânın navigasyonları veya sürüşleri optimize etmesinden memnun olduğunu belirtiyor.
 
Öte yandan, yapay zekâ insani etkileşim biçimlerini de şekillendiriyor. Araştırma kapsamında, yapay zekâ ile rahatça iletişim kurabilen kişilerin %72'si, yapay zekâ ile konuşmanın bazı insanların daha iyi sosyal beceriler geliştirmesine yardımcı olabileceğine inanırken; %54'ü ise yapay zekâ ile sohbet etmenin bir insanla konuşmak kadar keyifli olabileceğini söylüyor. Temkinli iyimserler ve endişesizlerin %30'u da son altı ay içinde yapay zekâ ile duygusal bir bağ kurduğunu belirtiyor.
 
Hassas bir çizgide duran yapay zekânın, güven ile güçlendirilmesi gerekiyor
Birçok insan, yapay zekânın hayatında daha büyük bir rol oynamasında hevesli olsa da bu güvenin hassas bir çizgide olduğu görülüyor. Yapay zekâ kullanımında kendini rahat hissedenler arasında dahi yanlış bilgilendirme, veri gizliliği ve insan gözetimi ihtiyacı gibi konularda endişeler olduğu görülüyor. Katılımcıların %75'i yapay zekâ tarafından üretilen yanlış bilgilerin ciddiye alınmasından endişe ederken, %67'si yapay zekânın insan gözetimi olmadan kontrol edilemez hale gelmesinden çekiniyor ve %64'ü yapay zekâ modellerinin kişisel veriler üzerinde izinsiz eğitim almasından endişe duyuyor.
 
Araştırmaya katılanlar, işletmelerin yapay zekâyı kendilerine gerçekten değer sağlayacak şekilde yönetip yönetemeyeceğinden emin olamıyor. Yapay zekâ inovasyonlarının en gelişmiş olduğu teknoloji sektöründe bile buna yönelik güven oranı %49 iken, bu oranın sağlık hizmetlerinde %47, tüketim ürünlerinde %44, finansal hizmetlerde %42, kamuda %39 ve medyada ise %38 olduğu görülüyor. Bu oranlar, yapay zekânın bilgi bütünlüğü ve yönetişim üzerindeki etkisi üzerindeki endişeleri güçlendiriyor.
 
EY Türkiye Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı, Yapay Zekâ ve Data Hizmetleri Lideri Serter Baltacı konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "EY Yapay Zekâ Duyarlılık Endeksi, yaşam ve çalışma biçimlerimizi etkileyen yapay zekânın küresel çapta benimsenmesinde eksikliklerinin nerede olduğunu, bunların üstesinden gelmek için neler yapılması gerektiğini, böylece yapay zekâdan en iyi şekilde nasıl yararlanılabilineceğini ortaya koyuyor. Yapay zekâyı etkili hale getiren, bu alandaki önyargıları ve endişeleri gideren işletmeler geleceğe öncülük edecektir. Güven sağlayan ve yapay zekâyı anlamlı şekillerde kullanmayı teşvik eden lider şirketler ise yalnızca benimsenme konusunda kişileri yönlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda yapay zekânın geleceği şekillendirmesindeki rolünü de tanımlayacaktır. Araştırma sonuçlarına göre, yapay zekâda liderliğin sadece teknolojiyi uygulamak ve geliştirmek ile değil, ayrıca yapay zekânın insan potansiyelini genişletmesini ve başarabileceklerini artırmasını sağlamakla ilgili olduğu görülüyor."

Shell, yeni Boş Yok kampanyasıyla katılan herkese kazandıran, avantajlı ve keyifli bir yolculuk vadediyor. - Basın Açıklaması

29 Mayıs 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Shell & Turcas, "Boş Yok Kampanyası"nı yeniden hayata geçiriyor. 29 Mayıs'ta başlayacak olan kampanyaya katılan tüm Shell ClubSmart üyelerini dolu dolu fırsatlar bekliyor. Katılan herkes mutlaka bir ödül kazanıyor!
 
Kampanyanın reklam filmlerinde Engin Akyürek, günlük hayatta "boş" denilen farklı anlarda "Boş Yok!" diye karşılık vererek kampanya mesajını hem dikkat çekici, eğlenceli hem de doğrudan ve yalın bir şekilde izleyiciye ulaştırıyor. Filmler, Shell'in sıcak ve samimi üslubunu sürdürerek kampanyanın avantajlarını izleyicilere eğlenceli bir tonla aktarıyor.
 
Shell ClubSmart üyelerine özel kazançlı fırsatlar
Kampanya kapsamında, 31 Temmuz'a kadar tek seferde 1.250 TL ve üzeri yakıt alan ve kampanya koşullarını yerine getiren Shell ClubSmart üyeleri, her alışverişinde 1.000 TL değerine varan yakıt puan hediyesi kazanacak. Shell, bu kampanya ile sadece kaliteli yakıt ve hizmet sunmakla kalmıyor; aynı zamanda tüketicilere avantajlı bir alışveriş deneyimi de sağlıyor.

Reklam filmlerini aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
" Uzun YK Çaylar 27sn: Shell'de Boş Yok!
" Uzun YK Kale Boş 34sn: Shell'de Boş Yok!
" Uzun YK Pesimist 31sn: Shell'de Boş Yok!

Sanatın gücü, Casper teknolojisiyle birleşerek genç yetenekleri sahneye taşıdı - Basın Açıklaması

29 Mayıs 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Casper'ın katkılarıyla gerçekleşen İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Ana Sanat Dalı'nın Yıl Sonu Gösterisi, unutulmaz anlara ev sahipliği yaptı. Casper Nirvana S100'ün ilham veren hikayesiyle bütünleşen bu özel gece, Casper'ın sadece ileri teknolojileri sunan bir marka olmanın ötesinde, sanata ve geleceğin yeteneklerine verdiği desteği de ortaya koydu.
 
Türkiye'nin teknoloji markası Casper'ın katkılarıyla gerçekleşen İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Ana Sanat Dalı'nın Yıl Sonu Gösterisi, 25 Mart'ta Kadıköy Belediyesi Kozyatağı Kültür Merkezi'nde sanatseverlerle buluştu. Casper'ın, antik denizcilerin gece yolculuklarında yön bulmalarını sağlayan kutup yıldızından ilham alarak tasarladığı Nirvana S100'ün yenilikçi ruhu, bu özel etkinliğe de yansıdı. Genç yetenekler, tutkuları ve yaratıcılıklarıyla sahneye taşıdıkları performanslarla bale sanatının estetik yönünü izleyicilerle buluşturdu. Klasik ve modern eserlerden oluşan repertuvarlarıyla zarafet sunan genç balerin ve baletler, sahne hakimiyetleri ve sanatsal yorumlarıyla büyük beğeni topladı.
 
Casper Sanatın Gücünü Teknolojiyle Destekliyor
 
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Ana Sanat Dalı öğrencilerinin yıl boyunca sergiledikleri azim ve disiplinin sahneye taşındığı bu özel gecede, Nirvana S100'ün temsil ettiği ruh da kendini gösterdi. Genç yetenekler, sahnede özgürce kendilerini ifade ederken, Casper'ın teknoloji ve estetiği buluşturan vizyonuyla sanatın gücüne olan desteğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bale sanatının zarafet ve disiplinle şekillenen dünyası, Nirvana S100'ün yüksek performans ve estetikle harmanlanan yapısıyla buluştu. Bir bilgisayardan daha fazlasını sunan Nirvana S100 Titanyum Grisi, tıpkı sahnedeki dansçılar gibi yaratıcılık ve dayanıklılığı bir arada sunarak, kullanıcılara sınırlarını zorlayabilecekleri ve kendilerini daha fazla keşfedebilecekleri bir deneyim vaat ediyor.
 
 
"Nirvana S100'ün Hikayesiyle Daha da Anlam Kazandı"
"Sanata Verdiğimiz Desteğin Başlangıcı"
 
Casper'ın katkılarıyla gerçekleştirilen bale gösterisi hakkında görüş bildiren Casper Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman, "Casper olarak, teknolojiyi farklı alanlarla buluşturup insanların kendilerini keşfetme yolculuklarına eşlik etmek bizim için çok değerli. Bu özel gece, sanat ve teknolojinin birleştiğinde nasıl güçlü bir etki yarattığını gözler önüne serdi. Genç yeteneklerin sahnedeki performansları, azimlerini ve yaratıcılıklarını ortaya koyarken, biz de onların hayallerine ulaşma yolculuğuna destek vermekten gurur duyduk. Bu etkinlik, sanatın dönüştürücü gücünü bir kez daha hissetmemizi sağladı. Casper ailesi olarak, böylesine anlamlı projelerde yer almaya çok kıymet veriyoruz'' dedi.
 

Perakende Günleri'nin ikinci gününde yapay zekâ, dijital olgunluk ve insan öne çıktı - Basın Açıklaması

29 Mayıs 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin en büyük iş dünyası organizasyonu ve uluslararası perakende sektörünün en önemli buluşmalarından olan Perakende Günleri 2025, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde devam ediyor.

Etkinlikte sahne alan ve teknoloji alanında dünyanın en saygın uzmanlarından olan Peter Hinssen, "Yapay Zekanın Perdesi Aralanıyor: Abartının Ötesine Geçmek" başlıklı sunumuyla yapay zekânın öne çıkan uygulamalarını değerlendirdi. Peter Hinssen, yapay zekânın yalnızca teknolojik değil, toplumsal ve ekonomik açıdan da radikal dönüşümler getirdiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Dünya bugün sosyal sismik şokların yaşandığı, belirsizliklerle dolu bir dönemden geçiyor. Artık 'normal' diye bir şey yok. Bilinmeyenlerin bilinmezliğiyle karşı karşıyayız. Bu çılgınlık içinde hız bir opsiyon değil, zorunluluk haline geldi. Belirsizlik rahatsız edici olabilir ama doğru kullanıldığında bir kaldıraç etkisi yaratabilir. Geçmişte şirketler başarıya ulaştıktan sonra yeniden kendini icat ederdi, bugün ise 'yapabiliyorken yapalım' dönemi başladı. Yapay zekâ, insanın yerini almayacak; yapay zekayı kullanan insanlar, kullanmayanların yerini alacak. Bugünün kurumları mantıksız işleri ortadan kaldırmak zorunda. Çünkü dünün işleri, bugünün sessiz katili. Dijitalleşme tamamlandı; artık ikinci perdeye, akıl yürütme ve eylem çağına geçtik. Yeni dünyaya hoş geldiniz."
Dünyanın iktisadi olarak belirsiz bir dönemden geçtiğine değinen Hinssen sözlerine şöyle devam etti: "Strateji oluşturmak artık bitmeyen bir döngüye dönüştü. İşler kolaylaşmayacak, dalgalar daha yıkıcı hale gelecek. Dayanıklılık ve adaptasyon, belirsizliği yönetmenin anahtarı. Microsoft, her hafta 1 milyar dolar yatırım yaptığı yapay zekâya artık haftalık 2 milyar dolar ayırıyor. Dijitalleşme artık bir sonuç."
Hayatın Ritmini Mana ile Yakalamak…
Beymen Group CEO'su Elif Çapçı ve Twigy Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Öncel, "Perakendenin Ritmi - Hayatın Ritmi" başlıklı oturumla sahnedeydi. Konuşmada perakende sektörünün günümüz tüketici davranışlarıyla uyumu tartışıldı.
"Hayatın ritmi, bugün perakendenin tam merkezinde yer alıyor" diyerek sözlerine başlayan ve dönüşümün öneminde değinen Beymen CEO'su Elif Çaplı şunları vurguladı: "Beymen olarak biz de zamanın ritmini yakalamak için çalışıyoruz. Müşteri kitlemizin yüzde 70'ini Y ve Z kuşağı oluşturuyor. Bu nedenle lüksün kodları da değişiyor; madde değil, artık mana ön planda. Sadakat artık kartlarla değil, markayla kurulan bağla ölçülüyor. Bugün lüksün birim değerine ne derseniz, ben 'kültür' derim. Müşteri artık bir markanın yalnızca ürünlerine değil, değerlerine de ortak olmak istiyor. Perakendeciler olarak bizlerin de müşterinin hayal gücünü tetiklememiz gerekiyor. Lüksün kodları değiştikçe, mağazaların yapısı da dönüşüyor. Artık mağazalar sadece alışveriş noktası değil, kültürel bir buluşma alanı olarak tasarlanıyor. Fotoğraflanacak kadar estetik, bir kültüre ve kimliğe göre kurgulanmış mekânlar öne çıkıyor. Kişiselleştirmenin ötesine geçerek 'hiper kişiselleştirme' kavramı gündemde. Müşterilere özel deneyimler sunmak, yeni lüks anlayışının bir parçası haline geldi."
Dünya ekonomisinin zorlu bir dönemden geçtiğini ve dünya ticaretinin tarife savaşlarının etkisiyle daraldığını söyleyen Twigy Kurucusu Sinan Öncel de şunları vurguladı: "Böylesi bir tabloda Türkiye'nin konumu çok daha kritik hale geldi. Dünyaya baktığımızda, ticari mal akışında sıkıntı yaşanabileceğine dair sinyaller alıyoruz. Adeta bir tsunami geliyor diyebiliriz. Buna karşın Türkiye, jeopolitik olarak çok avantajlı bir konumda. Türkiye hem Doğu Avrupa'ya hem Rusya'ya hem Afrika'ya yakınlığıyla büyük bir stratejik avantaj taşıyor. Zaman zaman daralsak da bu jeopolitik gücümüz sayesinde hep toparlandık. Şimdi mesele bu avantajı akıllı kullanmak, maliyetleri düşürmek ve ticaretteki bu belirsizlik ortamını fırsata çevirebilmek. Bunu ancak birlikte hareket ederek, şeffaf ve ortak akılla başarabiliriz. Girdiğimiz bu dar koridordan, ölçülü bir iyimserlikle çıkabiliriz. Ancak bunun için gerçekçi olmalı, saf bir iyimserlikten uzak durmalıyız."
Rakibiniz müşterinin duyguları ve beklentileri…
"Bir Sonraki Adımı Hayal Etmek! Anlamlı Deneyimler Yaratmak" başlıklı oturumda ise WPP ABD'nin Chief Creative Officer'ı Walter Geer, müşteri deneyiminde yenilikçi yaklaşımları ele aldı. Renk körlerine doğanın güzelliğini hissettiren teknolojilerden, engelleri aşan sadık dostlara kadar ilham veren projeleri paylaşan Geer, markaların duygusal bağ kurabilen deneyimler yaratmasının önemine değindi. Geer, şunları söyledi:
"Yapay zekâ çağında duygular, elimizde kalan tek rekabetçi avantaj. Duygular, zaman yolculuğu gibidir; sürekli bir hareket hâlindedirler. Bu nedenle insanlara reklam izletirken bir şey hissettiren içerikler üretmek zorundayız. Belirli bir duyguyu yaşatan kampanyalar, izleyicide kalıcı bir etki yaratır. Çünkü bir markanın sadece bir ürünü değil, aynı zamanda bir hikâyesi de olmalıdır. O hikâye, duyguları ve anıları harekete geçirerek akılda kalıcılığı sağlar. Bu noktada Maya Angelou'nun şu sözünü çok anlamlı buluyorum: 'İnsanlar ne söylediğinizi ya da ne yaptığınızı unutabilir ama onlara nasıl hissettirdiğinizi asla unutmaz.' Bir kampanya oluştururken çoğu zaman işlevselliğe odaklanıyoruz. Ancak günümüz dünyasında markalar yalnızca fonksiyonlar üzerinden değil, hisler üzerinden rekabet ediyor. Tüketicilerinizin zihninde ve kalbinde markanıza dair bıraktığınız iz, gerçek rekabet alanını belirliyor. Ve unutmayalım, bugün rakipleriniz yalnızca sektördeki diğer markalar değil; müşterilerinizin duygularındaki, puanlamalarındaki ve beklentilerindeki her deneyimdir."
Dijital Yolculukta Liderlik Olmazsa Olmaz
"Yapay Zekâ çağında Yeni Yol Haritası" başlıklı sunumlarıyla Esas Gayrimenkul COO'u Nevzat Yaman ve Digitopia CEO'su Halil Aksu, Türkiye'deki perakende ve alışveriş merkezi sektörlerinin dijitalleşme durumunu ele alan bir araştırmanın sonucunu paylaştılar. Özellikle veri kullanımı, yapay zekâ entegrasyonu, operasyonel mükemmellik ve müşteri ilişkileri gibi konularda önemli dijital uçurumlar olduğu vurgulanan rapor, bu farkların rekabet gücünü ciddi şekilde etkilediğini ortaya koydu.
Raporun, sektör oyuncularına stratejik yol haritası sunmayı ve dijital dönüşüm süreçlerine ivme kazandırmayı amaçladığını söyleyen Esas Gayrimenkul COO'su Nevzat Yaman, araştırmanın 90'dan fazla perakende markası, 19 AVM, 2 bini aşkın katılımcı ve 300'den fazla görüşmeyle oluşturulan geniş bir veri havuzuna dayandığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Sonuçlara baktığımızda, sektörün dijitalleşme konusunda geride kaldığını söyleyebiliriz. Yapay zekâ çağında veriler yetersiz, yetkinlikler eksik ve stratejiler büyük ölçüde tanımsız. Liderliğin katılımının yeterince olmaması da bu tabloyu derinleştiriyor. Özellikle veri okuryazarlığı konusunda ciddi eksiklikler gözlemleniyor. Yapay zekâyı satın alma süreçleriyle entegre etmek, hem sektörler hem de şirketler için büyük bir rekabet avantajı yaratacaktır. Artık 'dönüşüm şart'."
Araştırmayı operasyonlar, müşteri deneyimi ve teknoloji kullanımı başlıkları ile üç temel eksen üzerine tasarladıklarını belirten Digitopia CEO'su Halil Aksu şunları vurguladı: "Ne yazık ki, perakende ve AVM sektöründe teknoloji alanında oldukça gerideyiz. Örneğin, araştırmada her iki sektör açısından çarpıcı sonuçlar var, global ortalama ile aramızda neredeyse 10 yıllık bir gecikmeye denk gelen rakamlar çıkıyor. Dijitalleşme artık sadece bir tercih değil; ayakta kalmanın temel şartı."

Thermomix’in en yeni modeli TM7 Türkiye’de - Basın Açıklaması

29 Mayıs 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünyanın önde gelen birinci sınıf ev aletleri doğrudan satıcısı Vorwerk’in son teknolojiyle geliştirilen akıllı mutfak robotu Thermomix® TM7, şimdi Türkiye’de! Thermomix® TM7, zarif tasarımını ileri teknolojiyle buluştururken; sezgisel kullanım özellikleri ve çok yönlü işlevleriyle modern ve sürdürülebilir mutfakların vazgeçilmezi oluyor.

 

Dünyanın en küçük ve en akıllı mutfak aleti artık her zamankinden daha şık ve daha kullanışlı! Vorwerk’in şimdiye kadar tasarladığı en akıllı ürün olan TM7, yeni siyah tasarımıyla daha ikonik bir görünüm sunarken modern karakterini de vurguluyor. Aynı zamanda yaklaşık yüzde 30 geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı sayesinde daha sürdürülebilir bir üretime de olanak sağlıyor.

 

Akıllı teknolojisi ve şık tasarımıyla yemek pişirmeyi bir üst seviyeye taşıyan TM7; önceki modele kıyasla önemli ölçüde daha büyük olan, dikkat çekici 10 inç çoklu dokunmatik ekranıyla optimize edilmiş kullanıcı rehberliği sağlarken, yeni işlevler pişirme deneyimini daha da çok yönlü hale getiriyor. Cookidoo® dijital tarif platformu sayesinde, kullanıcılar günlük hayatı kolaylaştıran ve sürekli artan çeşitlilikte binlerce tariften ve akıllı pişirme işlevlerinden yararlanabiliyor.

 

TM7 ile mutfakta dijital devrim

Buharda pişirme, doğrama, karıştırma, koyulaştırma, vakumda pişirme, mayalama, hamur yoğurma gibi 20’den fazla modu bulunan Thermomix® TM7, 20’den fazla dilde başarı garantili 100 binden fazla dünya tarifi ile kullanıcılara sınırsız bir mutfak deneyimi sunuyor. Şimdiye kadar tasarlanan en güçlü ve en sessiz motora sahip olan Thermomix® TM7, devrim niteliğindeki "Sabit Pişirme"yi sağlayan yenilikçi bir kilitleme mekanizmasıyla artık kapaksız pişirmeyi de mümkün kılıyor.



Thermomix® TM7, siz televizyon izlerken, çocuklarınıza sarılırken veya yemek hazırlama adımları arasında kitap okurken arka planda tüm zor işleri yaparak daha pratik ve keyifli bir ev ortamı sunuyor.



74.990 TL olarak satışa sunulan Thermomix® TM7’yi incelemek, yarattığı mucizeye yakından tanık olmak ve daha fazla bilgiye ulaşmak için www.thermomix.com.tr ve cookidoo.com.tr adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

Securitas Technology iş zekâsıyla entegre son teknoloji çözümleriyle sektörü geleceğe taşıyor - Basın Açıklaması

29 Mayıs 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Güvenlik teknolojileri
 ve iş zekâsı çözümleri alanında lider konumda bulunan Securitas Technology, Türkiye perakende sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan Perakende Günleri 2025'te, son teknoloji ürün ve çözümlerini sektör profesyonelleriyle buluşturmaya hazırlanıyor.

Bu yıl 24'üncüsü
 düzenlenecek olan etkinlik, 28-29 Mayıs tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde "Perakendenin Geleceğini Şekillendirmek - Müşteriyi ve Teknolojiyi Kucaklamak" temasıyla gerçekleşecek. Etkinlik, dijital dönüşüm, müşteri odaklı stratejiler ve teknolojik
 gelişmelerin perakende sektörüne etkisini kapsamlı bir şekilde ele alacak.

Securitas Technology,
 Hall 3'te 302 numaralı stantta; Elektronik Fiyat Etiketi (ESL), RFID Envanter Yönetimi , Yapay Zekâ Tabanlı Video Analiz Sistemi, Trafik Analiz Çözümleri, Elektronik Ürün Takip Çözümü (EAS sistemleri), Passlogic PDKS Sistemleri, Kayıp Önleme, Mağaza Performans
 Yönetimi ve Perakendeye Özel Uzaktan İzleme Hizmetleri gibi öncü teknolojilerini ziyaretçilere sunacak.

Securitas Technology
 Türkiye Genel Müdürü Pelin
 Yelkencioğlu,
 etkinliğe ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Perakende dünyasında artık neredeyse her karar, bir veriye dayanarak alınıyor. Biz de bu noktada sadece güvenliği değil, karar alma süreçlerini kolaylaştıran ve mağaza yönetimini sadeleştiren çözümler
 geliştiriyoruz. Amacımız, perakende operasyonlarının günlük akışını görünür hale getirmek, işi daha kolay ve daha verimli yönetilebilir kılmak. Her çözümümüz bu düşünceyle şekilleniyor. Biz ilk günden bu yana
 teknolojinin işi büyütmenin en gerçekçi yollarından biri olduğuna inanıyoruz. Bu yıl da Perakende Günleri, bu anlayışı sektörde paylaşmak için doğru bir zemin sunuyor."

Perakendede Dijital
 Dönüşümün Anahtar Teknolojileri
Elektronik Raf Etiketleri
 (ESL)
Fiyat güncellemelerinde
 hız ve doğruluk artık bir zorunluluk. Elektronik Raf Etiketleri (ESL) bu ihtiyaca net bir çözüm getiriyor. Securitas Technology'nin sunduğu ESL sistemi, fiyatları merkezi sistem üzerinden saniyeler içinde güncelliyor; böylece manuel etiket değişimine gerek
 kalmıyor, iş gücü verimliliği artıyor, hata riski de ortadan kalkıyor. ESL,
 farklı mağaza türlerine kolayca uyarlanabiliyor. İster küçük bir butik, ister büyük bir süpermarket olsun; sistem her ölçekte işletmeye entegre edilebiliyor. Etiketler farklı boyut ve şekillerde sunuluyor, böylece hem ürünlere hem raf sistemine göre özelleştirilebiliyor. Kısacası
 ESL, rafların görünümünü modernleştirirken operasyonu sadeleştiriyor, mağaza yönetimini hızlandırıyor ve müşteri memnuniyetine katkı sağlıyor.

Yapay Zekâ Destekli
 Video Analiz Sistemi
Mağaza içindeki hareketi
 yalnızca izlemek yetmiyor; anlamak, ölçmek ve yönetmek de gerekiyor. İşte tam bu noktada devreye Securitas Technology'nin Yapay Zekâ Destekli Video Analiz Sistemi giriyor. Ziyaretçileri sayıyor, yaş ve cinsiyetlerini tahmin ediyor, hangi reyonda ne kadar vakit
 geçirildiğini ölçüyor. Yoğunluk haritaları çıkarıyor, terk edilen eşyaları tespit ediyor, hatta müşterilerin duygu durumunu analiz ederek memnuniyet düzeyi hakkında fikir veriyor. Tüm
 bu verileri anlık olarak yöneticilere sunuyor, mağaza yerleşiminden personel yönlendirmesine kadar pek çok alanda daha doğru kararlar alınmasını sağlıyor. Farklı mağazalarda eş zamanlı çalışabiliyor, merkezi analiz imkânı sunuyor ve yerel kurulum yapısıyla
 veri gizliliğini koruyor.
Kısacası bu sistem,
 mağaza içindeki müşteri davranışlarını görünür hale getiriyor ve hem satış hem hizmet kalitesine doğrudan katkı sağlıyor.

RFID ile Gerçek Zamanlı
 Envanter Yönetimi
Stok yönetiminde
 hız, doğruluk ve görünürlük artık rekabet avantajı sağlıyor. RFID (Radyo Frekansı ile Tanımlama) teknolojisi, perakende sektöründe bu üç ihtiyacı aynı anda karşılayan güçlü bir çözüm sunuyor. Securitas Technology'nin RFID çözümü, ürünleri anlık olarak izliyor,
 stok doğruluğunu yüzde 98'in üzerine çıkarıyor ve sayım sürelerini günlerden saatlere indiriyor. Sistem,
 raflarda doğru ürünün doğru zamanda bulunmasını sağlıyor, satış fırsatlarını artırıyor. Aynı zamanda ürün hareketlerini takip ederek kayıpların önüne geçiyor, güvenliği güçlendiriyor. Gerçek zamanlı veriler sayesinde yöneticiler daha hızlı ve isabetli kararlar
 alabiliyor, operasyonel süreçler daha verimli hale geliyor. Bugünün
 rekabetçi perakende ortamında RFID, yalnızca bir teknolojik araç değil; işin tümünü daha akıllı yöneten bir stratejiye dönüşüyor.
Securitas Technology
 Türkiye, RFID teknolojili envanter yönetimi, etiket, anten ve okuyucu çözümleriyle bu dönüşümde perakendecilere kapsamlı destek sağlıyor.

Elektronik Ürün Takip
 Sistemleri (EAS)
Mağazalarda ürün
 güvenliğini sağlamak, kayıpların önüne geçmek ve süreçleri kolaylaştırmak artık daha kritik. Securitas Technology'nin sunduğu Elektronik Ürün Takip Sistemleri (EAS), bu ihtiyaca özel olarak geliştirilmiş bir çözüm sunuyor. Radyo frekansı teknolojisiyle çalışan
 sistem; algılama cihazları, kasa ekipmanları ve farklı ürün türlerine uygun etiket seçenekleriyle entegre şekilde çalışıyor.
Farklı etiket türleri
 sayesinde sistem her türlü ürün yapısına uyum sağlıyor. Mıknatıs algılama özelliği sayesinde sahte açılmaları da engelliyor. Bu sayede hem ürün güvenliği artıyor hem de mağaza yönetimi daha verimli hale geliyor.
Ayrıca sistem, çalışan
 performansına katkı sağlıyor, müşteri memnuniyetini destekliyor ve ekonomik yapısıyla da tercih ediliyor. EAS çözümleri, Kayıp Önleme Yönetim Hizmeti (SMaaS) ile birlikte kullanıldığında, mağaza içi kayıpların nedenlerini analiz ediyor ve önleyici stratejiler
 geliştirmeye yardımcı oluyor.


Arvento, Cumhurbaşkanlığı 6. Uluslararası Yat Yarışı’nın Samsun Kurtuluş Kupası etabının sponsoru oldu - Basın Açıklaması

29 Mayıs 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Geliştirdiği mobil takip cihazlarıyla Türkiye’de ve dünyada
önemli bir yer edinen Arvento, Türkiye’nin en prestijli deniz sporları organizasyonlarından biri olan Cumhurbaşkanlığı 6. Uluslararası Yat Yarışı’na olan desteğini bu yıl da sürdürdü.



Türkiye’de geliştirdiği teknolojilerle araç takip sistemleri sektöründe dünyanın öncü markaları arasında yer alan Arvento, Cumhurbaşkanlığı 6. Uluslararası Yat Yarışı’nın Samsun Kurtuluş Kupası etabının sponsoru oldu. 14 Mayıs’ta İstanbul Boğazı’nda verilen stantla yarışa başlayan ekipler, Atatürk ve silah arkadaşlarını Samsun’a ulaştıran Bandırma Vapuru’nun rotasını izledi. Türkiye’nin ilk İstanbul-Samsun açıkdeniz yat yarışı olan bu etabın ödül töreni ise 19 Mayıs’ta Samsun’da yapıldı.



Arvento, geliştirdiği tekne takip sistemi Treyki Yacht ile yarış esnasında sporcuların güvenliğini sağladı. Yelkenli tekneler ile yarışçıların şampiyonluk için kıyasıya mücadele ettiği bu zorlu yarışta, yarış rotası boyunca tekneler anlık olarak takip edildi. Treyki Yacht cihazının GNSS modülü sayesinde rota başlangıç ve bitiş koordinatları arasındaki konumları tespit edilerek güzargah boyunca tekne hızlarının analiz edilmesi sağlandı. Zorlu hava koşullarında dahi üstün bir performans sunan Arvento tekne takip sistemi Treyki Yacht’ın dünyanın en ileri koruma standardı olan IP-K69’a sahip olması; su ve toz geçirmez, darbe ve şoklara dayanıklı, alev almayan ve yüksek sıcaklıklarda çalışabilmesi özellikleri yarışmacılar tarafından büyük beğeni topladı. Montaj ve elektrik bağlantısı gerektirmeyen, düşük enerji tüketimi ve uzun süreli şarj ömrü olan Treyki Yacht, yarışmacılar için bu zorlu yarışta büyük bir kullanım kolaylığı sağladı.



“Tarihî rotada, anlamlı bir mücadeleye teknolojimizle eşlik ettik”

Cumhurbaşkanlığı Uluslararası Yat Yarışı’nın bu yıl Samsun Kurtuluş Kupası etabına destek vermekten gurur duyduklarını ifade eden Arvento Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Özlem Kapdan, “Denizcilik tutkusunu tarihsel bir rota ve anlamlı bir tarihle buluşturan bu özel organizasyonda, ileri teknolojiye sahip Treyki Yacht sistemimizle yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 19 Mayıs’ın taşıdığı anlamla daha da özel hale gelen bu etapta, yarışa katılan tekneleri anlık olarak izleyerek organizasyonun her aşamasının daha etkin ve güvenli bir şekilde yürütülmesine katkı sağladık. Açık denizde güvenliğin hayati önem taşıdığı bu tür mücadelelerde, bugün 10.000’i aşkın tekne, gemi ve deniz aracının takibinde kullanılan Treyki Yacht sistemiyle fark yaratmaya, teknolojiyle güvenliği buluşturmaya devam ediyoruz” dedi.

Rasyonet, 25. yılına girdi - Basın Açıklaması

29 Mayıs 2025 • 18:18:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruldukları günden bu yana attıkları her adımda, değişen ihtiyaçlara kulak vererek çözüm üreten, yerli ve küresel finans dünyasını ortak platformda buluşturan bir vizyonla ilerlediklerine değinen Rasyonet Kurucusu ve Genel Müdürü Orkun Barın, “Kuruluşumuzun hemen ardından ülkemizde yaşanan 2001 büyük ekonomik krizi, Türkiye finans sisteminde derin yaralar açtı. Ancak aynı zamanda bir yeniden yapılanma sürecini de beraberinde getirdi. Bu dönemin tartışmasız en önemli gelişmelerinden biri olan internetin yaygınlaşması ile 2000’lerin başında yalnızca yüz binlerle ifade edilen Türkiye’deki internet kullanıcı sayısı 2005’e gelindiğinde 10 milyon barajını aştı. Bu dijital devrim, Rasyonet’in “verinin geleceğin dili” olduğu öngörüsünü doğrular nitelikteydi. Biz de Rasyonet olarak ilk adımımızı, veri analitiğini demokratikleştirme inancıyla attık. Türkiye’nin ilk yerli hisse analiz yazılımlarından biri olan Traders’ Focus uygulamasını geliştirerek, öncelikle piyasa profesyonellerine güvenilir, erişilebilir ve görsel destekli analiz araçları sunmaya başladık” dedi.

Teknoloji ve Rasyonet hızla gelişiyor



Rasyonet'in teknolojik altyapısını da köklü biçimde yenilediği, İTÜ ARI Teknokent'e taşınarak, Ar-Ge odaklı büyüme stratejisini hayata geçirdiği yılların ardından yeni uygulamalara yöneldiklerine vurgu yapan Barın, “2008 krizine rağmen vizyonumuzu bir adım öteye taşıyarak StockGround Finansal Analiz Uygulaması’nı 2008'de, tam da krizin tepe noktasında piyasaya sunduk. 2010 yılında tamamladığımız PRP Fon Analiz Uygulaması ise Türkiye’de fon analizi konusunda dönüm noktası oldu. PRP sayesinde fon performansları, risk-getiri profilleri ve karşılaştırmalı raporlar sistematik bir biçimde sunulmaya başlandı. Böylece yatırım fonlarının şeffaflık ilkesiyle değerlendirilmesine ciddi şekilde katkıda bulunduk” şeklinde görüş belirtti.

 

Türkiye’den dünyaya açılan bir teknoloji

 

2010'lu yıllarla birlikte finansal teknolojiler açısından büyük gelişmelerin yaşandığını belirten Orkun Barın o dönem hakkında şunları söyledi:

“2010’larla birlikte mobil bankacılık ana akım haline geldi, ödeme sistemleri dijitalleşti ve finansal hizmetlere erişim kolaylaştı. Apple Pay ve Google Wallet gibi mobil ödeme sistemleri ile bu dönemde tanıştık. API ve dijital müşteri kimlik doğrulama sistemleri bu dönemin öne çıkan temalarıydı. Biz de 2013 yılında Odifin Stratejik Danışmanlık Hizmetleri AŞ iş birliği ile geliştirdiğimiz BondGround uygulamamızla bu noktada kurumların operasyonel yüklerini azaltmayı hedefledik. Yine Odifin iş birliği ile geliştirdiğimiz ve 2014 yılında piyasaya sunduğumuz Risk Yönetim Sistemi, kurumların risk yönetim süreçlerini dijitalleştiren ilk yerli platformlardan biri oldu. Rasyonet’in sermaye piyasalarındaki tüm araçlara ilişkin tarihsel olarak tam ve kapsamlı veri kurulumunun üzerine inşa edilen bu sistem sayesinde, kurumlar manuel iş yükü ve bunun getirdiği hata risklerinden korunarak verimliliklerini artırdılar. Bu hamlelerin ardından dünyaya açılmaya karar verdik ve ilk adım olarak StockGround Finansal Analiz Uygulamasını Güney Afrika, Polonya, Romanya gibi ülkelere ihraç etmeye başladık.”

 

Bulutla birlikte Rasyonet de güçleniyor

 

2015-2020 döneminde dijitalleşme ile birlikte kurumların uçtan uca dönüşüm beklentilerinin öne çıktığı bir zaman dilimi yaşandığının altını çizen Barın, “Türkiye’de yatırım fonları ve emeklilik fonlarının sayıları artar ve buna paralel olarak portföy yönetimi şirketleri büyürken; Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Takasbank ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) gibi düzenleyici kurumların teknolojik altyapılara verdiği önem de gözle görülür biçimde arttı. Dijital bankacılık hızla yaygınlaştı, mobil ödeme sistemleri gelişti. Blokzincir teknolojisi finans sektöründe çeşitli uygulamalarda kullanılmaya başlandı. Dijital bankalar ve fintek şirketleri geleneksel bankacılığa meydan okumaya başladı. Bu dönemde biz de altyapı güncellemelerini önceliğimiz haline getirdik. 2017 yılında piyasaya sunduğumuz, EquityRT Finansal Analiz Uygulaması bulut altyapısına taşınarak, yerli ve küresel hisse senedi piyasalarıyla +200 ülkeye ait makroekonomik göstergeleri aynı çatı altında toplayan kapsamlı bir analiz platformuna dönüştü. Hemen ardından PortfolioBase Entegre Portföy Yönetim Sistemi hız, kullanım kolaylığı ve mevzuat uyumunu merkezine alacak şekilde tasarlanarak yine bulut tabanlı olarak piyasaya sunuldu. Yatırım ve emeklilik fonları için uçtan uca portföy yönetimi sağlayan; emir yönetimi, performans raporlaması, regülasyon uyumluluğu, iç kontrol ve risk analizi gibi tüm süreçleri kapsayan bu sistem, kurumların operasyonel verimliliğini artırırken stratejik içgörü üretmelerine de katkı sağlamakta” şeklinde konuştu.

 

Yapay zekâ çağı hoşgeldi

 

Tüm dünyada pandemi sonrası dengelerin yeniden kurulduğu, dijitalleşmenin kaçınılmaz hâle geldiği ve yapay zekanın etkisinin yoğun şekilde hissedildiği günler yaşıyoruz. Uzaktan erişim, mobilite, güvenlik ve hız tüm kurumlar için tercih değil zorunluluk haline geldi. Son yıllarda yapay zekâ gibi yenilikçi kavramların da hayatımıza girmesiyle fintek süreçlerinin de değerinin arttığını belirten Orkun Barın, sözlerini şu şekilde noktaladı:

 

“Gelinen noktada dijitalleşen dünyada kurumların iç ve dış müşterilerine yönelik olarak gerçekleştirdikleri projelerde yoğun olarak rol alıyoruz. Web tabanlı ve/veya mobil uygulamaları anahtar teslim geliştirdiğimiz gibi birçok projenin arka planında yer alan finansal verileri API ve Web Servis çözümlerimizle beslemekteyiz. Hemen Rapor uygulamamız finansal raporların ve yatırım bültenlerinin hazırlık süreçlerini otomatikleştirerek büyük ölçüde zaman tasarrufu sağlamak amaçlı kurgulandı. Veri entegrasyonu, görselleştirme ve formatlama gibi adımları, insan müdahalesi olmadan yürüten bu yenilikçi uygulama, özellikle araştırma ve raporlama ekiplerinin operasyonel verimliliğini arttırmayı hedefliyor. Yüz binlerce veriden oluşan “Büyük Veritabanı”mız sayesinde sektöre rakipsiz ve güvenilir bir veri kaynağı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Bugün Türkiye’de profesyonel portföy yöneticileri tarafından yönetilen fonların toplam büyüklüğünün yüzde 95’i Rasyonet’in risk altyapısına güveniyor. Platformlarımız 120 borsada 130 binden fazla hisse, binlerce hisse endeksi, binlerce ETF ve fona ilişkin kapsamlı veri sağlıyor. 8 ülkede 200’e yakın kurum ve 2000’den fazla kullanıcı finansal analiz, karar alma, risk ve portföy yönetim süreçlerinde Rasyonet çözümlerinden faydalanıyor. Bu başarı; yalnızca mühendislik değil, iş birliği, vizyon, inanç ve tutku ile birlikte inşa edilen değerlerle mümkün oldu. 25 yıl boyunca yanımızda olan, bize güvenen müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve ekip arkadaşlarımıza birlikte ürettiklerimiz ve başardıklarımız için teşekkür ediyoruz.”

 







Rasyonet hakkında:

İTÜ Arı Teknokent bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Rasyonet, dinamik ve yetenekli ekibiyle yurt içi ve yurt dışındaki finans kurumlarına yönelik web tabanlı platformlar geliştiriyor. Küresel sermaye piyasaları bilgi ve katma değerli analizlerini en hızlı, en doğru ve güvenilir şekilde sunarak finans piyasasında verilen hizmetlerin kalitesinin yükseltilmesine yardımcı olma vizyonu taşıyan bir fintek şirketi olan Rasyonet, yüzde 100 müşteri memnuniyeti hedefi ile hareket ediyor. Diğer hedefleri arasında çalışan memnuniyeti ve sürekli gelişimi de olan ve daha çok ülkede daha çok kurum ve kullanıcının hayatını kolaylaştırmak misyonuyla hareket eden şirket, toplum genelinde finansal okuryazarlık düzeyinin yükseltilmesine katkı sağlamayı da amaçlıyor. https://www.rasyonet.com.tr/

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery