Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İnteraktif Reklamcılık Derneği (IAB) tarafından düzenlenen MIXX Awards Türkiye'nin 13'üncü yılında ödüller sahiplerini buldu. Yemeksepeti, bu prestijli ödül programında toplamda 3 Altın ödülle dikkat çeken isim oldu.
Reklamların dijital mecralar ve uygulamalar üzerinden yenilikçilik, performans ve yaratıcılık kapsamında değerlendirilerek ödüllendirildiği yarışma kapsamında bu yıl 22 kategoride gerçekleşen 739 başvuru ve 431 kampanya arasından 162 başvuru ve 55 kampanya ödüllendirildi.
Dijital pazarlamada referans işler
Yemeksepeti, "Köfteler Yarışıyor" projesiyle "Influencer Pazarlaması" ve "Harekete Geçirme Kampanyaları" kategorilerinde 2 Altın ödül kazandı. Proje, Influencer Pazarlaması kategorisinde 52 proje arasından, Harekete Geçirme Kampanyaları kategorisinde ise 47 proje arasından seçilerek ödüle layık görüldü.
Ayrıca Yemeksepeti, Fevzi Kaan işbirliğiyle gerçekleştirilen projeleriyle "Doğal Reklamlar" kategorisinde de Altın ödül elde etti. Bu kategori, toplamda 21 projenin değerlendirmeye alındığı bir alan olarak öne çıktı.
Sosyal sorumluluk projesi de ödül aldı
Öte yandan Yemeksepeti, "Özel Gün İletişimi" kategorisinde "Bu bi ihtiyaç" adlı projesiyle 48 proje arasından sıyrılarak Bronz MIXX ödülünün de sahibi oldu. Bu başarısıyla Yemeksepeti, 13. MIXX Awards Türkiye ödül töreninde 2 sosyal medya projesiyle toplamda 3 Altın ödül kazanarak önemli bir başarıya imza attı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Açıklandığı günden bu yana yapı sektöründe ve ülke gündeminde büyük ses getiren Ağaoğlu Maslak 1453 Projesi; 4203 konut ve 1055 ticari üniteden meydana geliyor. Bünyesinde 21 ila 55 katlı 24 konut bloğu ve 4 ticari blok barındıran proje, oldukça geniş bir kitleye ev sahipliği yapıyor.
Ağaoğlu Maslak 1453 Projesi, çok yüksek katlı bloklardan oluşması ve geniş bir alana yayılması sebebiyle TV yayını dağıtım sistemleri için standart ürünler dışında özel bir çalışmaya ihtiyaç duymuştu. Bu ihtiyacın çözümü ise Teknoline tarafından geliştirilen, TÜBİTAK destekli Fiber Optik Uydu Dağıtım Sistemleri Projesi oldu.
Uydu Dağıtımı Teknoline'ın TÜBİTAK Destekli Projesi İle Sağlandı
Yüksek katlı blokları ve geniş bir alana yapılanması nedeniyle özel bir çözüme ihtiyaç duyan Ağaoğlu Maslak 1453 Projesi'nde Teknoline'ın Fiber Optik Uydu Dağıtım Sistemleri tercih edildi.
Proje henüz tasarım aşamasında iken dünyada ilk defa Teknoline tarafından geliştirilen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen proje kapsamında üretilen, 4 uydu sinyalini tek core üzerinden dağıtabilen fiber optik transmitter ve optik receiver kullanılmasına karar verildi.
Teknoline'ın projeye kazandırdığı endüstriyel tip transmitterlar, barındırdığı dijital ayarlı AGC sayesinde sinyalleri uzun yıllar boyunca doğru değerde sabitleyebilmesi ile de öne çıkıyordu.
Proje kapsamında 72 adet TFR 41 model fiber optik receiver aracılığıyla 4 uyduyu tek bir core üzerinden dağıtan sistem kullanıldı.
Ağaoğlu Maslak 1453'te Teknoline Konforu Var
Teknoline'ın hem yapım aşamasında hem de kullanım aşamasında büyük bir konfor sunan projesi, Ağaoğlu Maslak 1453'e birçok ayrıcalık kazandırdı.
Fiber Optik Uydu Dağıtım Sistemleri Projesi, TV dağıtım sistemi merkezinden 20 QPSK/PAL analog kanalın, 40 DVBS/S2 QAM dijital paketin ve 4 adet uydu sinyalinin fiber optik alt yapıda bütünleşik olarak dağıtılmasını sağladı.
Ağaoğlu Maslak 1453 Projesi'nin fiber alt yapısının tüm network, CCTV, otomasyon sistemleri ile ortaklaşa olarak yayın için ayrılan core üzerinde yapılmasını da yine Teknoline'ın projesi sağladı.
Fiber Optik Uydu Dağıtım Sistemi Projesi sayesinde konut projesinde yayın için ayrılan fiber dağıtım noktaları kısıtlı tutulabildi ve coax kablo üzerinden uzun mesafelere TV sinyallerinin dağıtımı sağlandı.
Ağaoğlu Maslak 1453 Projesi'nde bulunan bloklarda 100 ila 350 daire aralığında konut bulunması ve katların kendi aralarındaki mesafelerin çok uzun olması koaksiyel kabloyla dağıtımda uzun mesafelerde alt bant ve üst bandın arasındaki desibel farkının çok fazla olmasını beraberinde getirdi.
Bu duruma çözüm olarak projedeki sinyal değerlerinin uluslararası standartlarda olmasını sağlamak için de Teknoline'ın projesine başvuruldu.
Teknoline Maslak Projesi'ne Özel Double Amfi Üretti
Ağaoğlu Maslak 1453 Projesi'nin bir diğer gerekliliği ise uzun mesafelerdeki sinyal dengelerinin doğru oranda olmasını sağlamaktı. Teknoline bu gerekliliğe çözüm olarak Ar-Ge çalışmaları yürüttü. Ar-Ge çalışmalarının sonucuna projeye özel olarak tüm polariteler için tilt ayarı ve kazanç ayarı olan 17x2 çıkışlı double amfiler üretildi.
Teknoline tarafından projeye özel olarak üretilen 400'e yakın amfi projede kullanıldı. Amfilere ek olarak panodan panoya geçiş sayısının fazla olmasından kaynaklı TAP'lı multiswitch üreten Teknoline, panolar arası atlamada -1 db kayda sahip, peş peşe 7 adet kaskat geçişe kadar çalışan bir sistem kurdu. Ağaoğlu 1453 Projesi'nde; 80 farklı fiber noktasında TFR 41 ve TFR 11 CX One Core Optik Receiver, 400 multiswitch ile yaklaşık 50.000 TV prizine 20 QPSK/PAL Analog, 40 DVBS/S2 DVB-C QAM dijital paket ve 4 uydu sinyallerinin dağıtımı Teknoline tarafından sağlandı.
Teknoline tarafından kurulan sistemler, proje bitiminden sonra yapılan doğru projelendirme sayesinde uzun yıllardır Ağaoğlu Maslak 1453 sakinlerinin yaşamlarına artı katıyor.
Birçok farklı proje için sahadan gelen bilgiler ve ihtiyaçlar doğrultusunda yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları sonucunda yeni çözümler üreten Teknoline, standart dışı uygulamalarda kullanılacak birçok farklı ürünü portföyüne eklemeye devam ediyor.
Teknoline bu vizyonu sayesinde yurt dışında ve yurt içinde lider uydu anten dağıtım sistemleri üreticilerinden biri haline gelerek, sektörde imzasını attığı ilkleri ile biliniyor ve başarısını günden güne daha geniş kitlelere duyuruyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung Electronics, premium Odyssey ekran serisinde oyun tutkunlarına Odyssey Evreni adı altında yeni bir kişiselleştirilmiş oyun içi harita sunduğunu duyurdu. Oyun severler, 23 Mart itibarıyla benzersiz özelliklere sahip bu haritayı Fortnite[1] oyun deneyiminde kullanmaya başladı.
Oyun tutkunlarına özel olarak geliştirilen Odyssey Evreni, Samsung Odyssey monitör serisinin yeni nesil oyunlar konusunda farkını ortaya koyarak, yeni bir oyun içi deneyim platformu sunuyor.
Odyssey Evreni, Odyssey serisinden ilham alan farklı oyun içi bölgelerden oluşuyor. Yeni ve sabit oyun içi haritada 5 ayrı bölge bulunuyor ve bu bölgelerden her biri Odyssey monitör serisine ait farklı modellerden ilham alıyor. Örneğin, "Level Ark" bölgesi, adını "Odyssey Ark" modelinden alırken, modelin 55 inç büyüklüğündeki ekranında yeni bir sürükleyici gerçeklik seviyesi vadediyor. Harita içindeki G9?G8?G7?G6 seviyeleri ise Odyssey Neo G9 ve G8'den ilham alıyor. Her oyun içi bölgede oyun tutkunlarına farklı bir görev veriliyor. Oyuncular, oyun boyunca çeşitli hedeflere ve ödüllere ulaşmaya çalışıyor.
Odyssey Evreninin açılışı Twitch üzerinden takip edildi
Odyssey Evreni, Samsung'un resmi Odyssey Twitch kanalında oyun yayıncılarının ağırlandığı bir etkinlikle açıldı. Böylece oyun tutkunları, en sevdikleri Twitch yayıncılarının gözünden haritaları canlı olarak deneyimleme şansı yakaladı. Konuk oyun yayıncıları SypherPK (634.6M takipçi) ve NickEh30 (435.5M takipçi), 23 Mart akşamı Türkiye saati ile 21.00'den itibaren Odyssey özel yayınına katıldı.
Konuk yayıncılar, heyecan dolu bir oyun akışı içinde yeni haritanın sunduğu deneyimi izleyicilerle paylaşırken izleyiciler de haritayı keşfetmenin yollarını öğrenip Odyssey monitörlerle özel hediyelere ulaşma şansı yakaladı.
Samsung Electronics Görsel Ekran Bölümü Başkan Yardımcısı Hoon Chung, sundukları yeni platformla ilgili olarak, "Odyssey serimize özgü kişiselleştirilmiş yeni oyun deneyimini ve Odyssey Evrenini duyurmaktan mutluluk duyuyoruz. Dünyanın en sevilen oyunlarından birinde monitör serimizle etkileyici bir oyun keyfi vadediyoruz. Alanında öncü Odyssey serisi oyun monitörlerimizin sunduğu yeni ve heyecan dolu deneyimleri duyurmaya devam edeceğiz," dedi.
Oyun severler, Odyssey Evreniyle açılıştan önce tanışmak ve 'Scavenger Hunt' hakkında bilgi almak ve özel promosyonlara sahip olmak için http://www.odyssey-universe.com/ adresini takip edebilir.[2]
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
2019 yılında açılan Siemens Gamesa Yenilenebilir Enerji Türkiye Ar&Ge merkezi, şu anda 100’ü aşkın çalışanıyla şirketin Türkiye rüzgar enerjisi endüstrisine ve inovasyona olan bağlılığını güçlendiriyor. Ar-Ge iş gücü, merkezin kuruluş planındaki çalışan sayısının iki katını geçti. Ar-Ge merkezinin, kadın çalışan oranı yaklaşık %20 seviyesinde bulunuyor.
Bu merkez, Türkiye rüzgar enerjisi sektöründeki ilk ve tek tam entegre Ar-Ge merkezi ve İzmir bölgesindeki en büyük Ar-Ge merkezlerinden biri konumunda bulunuyor.
Türkiye Ar-Ge merkezi, Siemens Gamesa’nın altı küresel Ar-Ge merkezi arasında yer alıyor.
Tamamı Türk olan çalışanlar, pek çok teknik disiplinde üstün nitelikli mühendislik yeteneklerine sahip. Çalışanların büyük bir bölümünün yüksek lisans ve doktora dereceleri bulunuyor.
Türkiye Ar-Ge Merkezi, teknoloji ve yetenek geliştirme projelerinde birçok yerel üniversite ile yakın iş birlikleri kuruyor.
Bu Ar-Ge merkezi, şirketin kara üstü (onshore) ve deniz üstü (offshore) bölümlerinde en yeni ürünlerin geliştirilmesi dahil olmak üzere, Siemens Gamesa’nın küresel Ar-Ge projelerine aktif olarak katkıda bulunuyor. Ayrıca servis teknolojileri ekibi ile tüm Kuzey Avrupa, Orta Doğu ve Türkiye bölgesine destek sağlıyor.
Siemens Gamesa'nın Global Teknoloji Başkanı (CTO’su) Morten Pilgaard Rasmussen ve Mühendislik Direktörü Venkata Ramakrishna Ramayanam’ın da dahil olduğu şirketin üst düzey teknoloji liderleri, Türkiye ekibiyle bir araya gelmek ve şirketin teknoloji programlarını değerlendirmek için bu hafta İzmir'deydi.
Siemens Gamesa Türkiye CEO’su Ebru Çiçekliyurt’tan alıntı: “Ülke organizasyonu olarak Siemens Gamesa’nın en yeni küresel teknoloji platformlarının geliştirilmesine katkıda bulunmak, bizim için mutluluk verici. Türkiye rüzgar enerjisi sektörünün büyümesini sadece ürün ve hizmetlerimizle değil, fikri gücümüzle de destekliyoruz. Bu Ar-Ge merkezi, Türkiye'ye olan bağlılığımızın ve Türkiye’nin büyüme potansiyeline olan inancımızın en önemli göstergelerinden. Son teknolojilerimizi ülkemize sunmaktan ve deneyimli Türk mühendislerimizin yetenekleri ile büyümekten mutluluk duyuyoruz.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kullandığımız enerjinin yüzde 70’ini yurt dışından temin eden bir ülke olarak, enerjinin verimli kullanımı hem ülke ve bireysel ekonomimiz hem çevre hem de enerji arz güvenliği özelinde milli güvenlik açısından büyük önem taşıyor. Enerji tasarrufunun yanı sıra yaşadığımız deprem felaketinin ardından yapı sektöründe hızlı bir değişim ve kentsel dönüşüm konuşulurken, sürdürülebilir ve dirençli kentleşmenin Sıfır Enerji Binalar ile nasıl mümkün kılınabileceği 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi ZeroBuild Summit’23’te her açıdan ele alınacak. Zirve bu yıl 26-29 Nisan 2023 tarihlerinde 45. Yapı Fuarı TurkeyBuild İstanbul ile eş zamanlı olarak İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde “Sıfır Enerji Bina Mümkün-ZeroBuild Possible” sloganı ile hibrit olarak gerçekleştirilecek. ZeroBuild Summit’in ana gündemini “Depreme Dayanıklı Sıfır Enerji Binalar” oluşturacak.
Sıfır Enerji Bina Mümkün
Ülkemizde toplam tüketilen enerjinin %30’undan fazlası sadece binalarda kullanılıyor. Sıfır Enerji Binalar ile enerji verimliliğinin artırılması, fosil yakıt kullanımının minimuma indirilmesi ve aynı anda yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanılmasıyla büyük kazançlar sağlanıyor. Bu nedenle Avrupa Birliği’nde 1 Ocak 2021 itibariyle zorunlu hale getirilen Sıfır Enerji Binalar’a dönüşümü hızlandırmak ve tüm taraflar özelinde kamuoyu oluşturmak amacıyla ZeroBuild Institute tarafından 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi ZeroBuild Summit’23 tüm tarafların katılımı ile gerçekleştiriliyor. Bu yıl 4. kez düzenlenecek zirvede, sahip olduğumuz mimarlık-mühendislik bilgisi ve üretim-sanayi kabiliyetleriyle Sıfır Enerji Binalar’a ulaşmanın aslında hiç de zor olmadığı ortaya konulacak.
Enerji tasarrufu sağlayan, çevreye dost ve afetlere dayanıklı yapılar olarak dikkat çeken, ısıtma, soğutma, aydınlatma ve diğer tüketimleri için çok düşük miktarda enerji ihtiyacı olan ve bu ihtiyacını da tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından temin eden binalar olarak tanımlanan “Sıfır Enerji Binalar” hem yeni inşaatlarda hem de mevcut konut ve hizmet binalarının yenileme çalışmalarında bir prensip olarak rahatlıkla uygulanabiliyor.
"Sıfır Enerji Bina Mümkün" sloganıyla değişimi başlatmak üzere 4 gün boyunca 16 oturumda 100’e yakın konuşmacıyı bir araya getirecek ZeroBuild Summit’23, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde fiziki olarak gerçekleştirilecek. Zirve aynı zamanda Yapı Fuarı-TurkeyBuild ve ZeroBuild Türkiye YouTube kanallarından canlı olarak da izlenebilecek.
Ülkemizde Sürdürülebilir ve Dirençli Kentleşme Hayal Değil
Zirvenin ana gündemine dair bilgi veren ZeroBuild Summit’23 Direktörü, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz; “ZeroBuild Institute olarak, depremin felaketinin ardından böyle bir kaybın bir daha yaşanmaması için katkı sunmak amacıyla yapı sektörü için düzenlediğimiz ZeroBuild Summit’23’te; akademik ve uygulamacı profesyonellerin bakış açısıyla depreme dayanıklı sıfır enerji bina ilişkisini hem kentsel dönüşüm ve sürdürülebilirlik hem çevrecilik hem de ekonomik açıdan ele alacağız” dedi.
“Kentsel dönüşüm büyük bir fırsat sunuyor, kaynakları doğru kullanmalıyız”
Ülkemizi her açıdan derinden etkileyen deprem felaketinin ardından ülke genelinde önemli bir kentsel dönüşüm sürecinde olduğumuzu vurgulayan Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz, “Birçok bina yeniden yapılacak. Bu binaları yaparken ülkemizin kaynakları gereksiz bir şekilde harcanmasın, fayda odaklı olsun istiyoruz. Bu binaları yeniden yapıyorken Sıfır Enerji Bina formatına uygun olarak inşa edebiliriz. Kentsel dönüşümle yeni yapılacak binaların hem depreme dayanaklı hem de enerji verimli olması sürdürülebilir kentleşmeyi mümkün hale getirecek. Bu nedenle kentsel dönüşümü bu büyük bir fırsat olarak görebiliriz. Yeni binaların Sıfır Enerji Bina veya sıfır enerjiye hazır bina diye tanımladığımız, sıfır enerjiye sonradan da dönüştürülebilecek binalar olarak tasarlanması büyük önem taşıyor” diyerek, hazır inşa edilen yapıların da konut sahipleri tarafından sonradan Sıfır Enerji Bina’ya rahatlıkla dönüştürebileceğini belirtti.
“Sıfır Enerji Binalar’ın afet anında elektriği kesilmeyecek, ısıtma sistemi çalışmaya devam edecek”
Avrupa Birliği’nde 1 Ocak 2021 itibariyle zorunlu hale getirilen ve Türkiye’nin 6 Ekim 2021 tarihi itibariyle Paris Anlaşması’nı imzalayarak 2053’te Net Sıfır Emisyon hedefini kabul etmesiyle, Sıfır Enerji Binalar ülkemizin de eylem planları arasında yer almaya başladı. Ancak hızlı hareket etmemiz gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Kaçmaz; “Gerek ülkemizin deprem bölgesinde olması gerekse iklim değişikliği etkileri yüzünden, uzmanların da belirttiği gibi deprem, su baskını, sel, yangın, kasırga ve benzeri doğa olayları ile sıklıkla yüzleşeceğiz. Yaşanan her bir afette, insanların kendilerinin ve ailelerinin canlarını emniyete alacakları güvenli kapalı alanlar, yani güvenli binalar aradıklarını görüyoruz. İşte tam bu noktada yapılması gereken şey ‘Mevzuata Uygun, Deprem Dayanıklı Sıfır Enerji Binalar’ inşa etmektir. Çünkü Sıfır Enerji Binalar, kendileri depremde ayakta kalacakları gibi, çevrede afetten zarar görmüş kimseler için güvenli sığınma alanları olarak tasarlanmaktadır.
Sıfır Enerji Binalar, yapı mevzuatına uygun, deprem dayanıklı olarak yapılmış, yenilenebilir enerji kaynaklarından kendi enerjisini kendisi üreten, hatta fazlasını şebekeye satarak gelir getirme potansiyeli olan, deprem anında elektriği kesilmeyecek, ısıtma sistemi çalışmaya devam edecek binalardır. Bu sayede afetten zarar gören diğer insanlar için de ısınabilecekleri, doyabilecekleri ve dinlenebilecekleri güvenli binalardır. Bu bilgiler ışığında 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi-ZeroBuild Summit’23’te bununla ilgili tüm unsurları konuşacak ve nasıl mümkün olduğunu ortaya koyacağız” dedi.
Sıfır Enerji Binalar’ın Mümkünlüğü Demo Ev ile Ortaya Konacak
Oturumların yanı sıra zirvenin “ZeroBuild Network Zone” alanındaki sergi bölümünde yer alan stantlarda ziyaretçiler, yapılarını daha verimli işletmek ve çevreye olan olumsuz etkilerini minimuma indirebilmek için sunulan çözümleri inceleme fırsatı bulacak, yeni ürün ve teknolojileri inceleyebilecekler. Ayrıca ilgili alana konumlanacak “Sıfır Enerji Bina Demosu” ziyaretçilerin incelemesine sunulacak. Sıfır Enerji Bina kapsamında kullanılan ürün ve sistemler bu Demo Ev üzerinden incelenebilecek.
Bu yıl tüm paydaşlara “Sıfır Enerji Bina Mümkün-ZeroBuild Possible” diyecek olan ZeroBuild Summit’23’e dair tüm bilgilere https://www.summit.zerobuild.org/tr web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından ulaşılabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Lojistik sektörünün köklü markalarından Çobantur Boltas, deniz yolu taşımaları yapan TurkLog ile ortaklık gerçekleştirdi. Gerçekleşen ortaklıkla birlikte Çobantur Boltas, deniz yolu taşıma operasyonlarını TurkLog markası üzerinden yürütecek.
Çobantur Boltas CEO'su Selman Çoban, TurkLog'un deniz yolu konteyner taşımalarındaki tecrübesi ve Çobantur Boltas'ın mevcut hizmetlerindeki deneyimleriyle sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da en etkili lojistik hizmetleri sağlayıcılarından biri olmak üzere adım attıklarını vurgulayarak, "Diğer taşıma modlarındaki tecrübemiz ve atılımlarımızla birlikte, deniz yolundaki gücümüzü ve bu alandaki hizmetlerimizin kapsamını da artırmaya odaklandık. Gerçekleştirdiğimiz iş birliği sonrası TurkLog'un yaygın acente ağı ve altyapısı ile deniz yolu operasyonlarında gücümüze güç katacağız." diye konuştu.
"Deniz yolunda pazar payımızı artırmaya odaklandık"
Çoban, TurkLog'un oldukça güçlü ve büyük bir networkü bulunduğunu, bu sayede dünyanın her noktasında uzmanlıklarını yansıtabileceklerini dile getirdi.
Çobantur Boltas'ın intermodal ve kara yolu bilgisinin, TurkLog'un deniz yolu bilgisiyle birleşmesinin önemini vurgulayan Çoban, "Müşterilerimiz için her servisi en doğru şekilde verebilen marka haline geldik. Son yıllarda rekabetçi bir hale gelen deniz yolu konteyner taşımalarında konumumuzu daha da güçlendireceğiz. Bu alandaki hizmetlerimizi, küresel bir lojistik şirketi olma hedefimiz ve 2023 vizyonumuz doğrultusunda bütün dünyada yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz." dedi.
"Ortak Hedeflere Birlikte Daha Hızlı Yürüyeceğiz"
TurkLog Yönetici Ortağı Onur Akkuzu ise Çobantur Boltas'ın ekipman sayısı, 45 yıllık köklü geçmişi ve küresel ağıyla kendilerine büyük bir vizyon katacağını ifade etti. Karşılıklı know-how alışverişiyle belirlenen ortak hedeflere daha hızlı yürüyeceklerini belirten Akkuzu, 2023 yılını daha büyük bir pazar payıyla kapatabilmek için hedeflerini yükselttiklerinin altını çizdi.
Akkuzu, FCL ve LCL konteyner yüklemeleri ile farklı sektörlere ait her türlü yükü Türkiye ile dünyanın herhangi bir limanı arasında güvenle taşıyabildiklerini de sözlerine ekledi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Teknolojik ürünlere inovatif fikirlerle hayat veren Technofashion, bir ilke daha imza atıyor. Ayarlanabilir akış hızı” yöntemi ile istenmeyen ağız yanmalarının ve sıvı sıçramalarının önüne geçilmesini sağlayan dünyanın ilk “Akış Kontrollü Seyahat Termosu” Aqita MultiFlow bugün Kickstarter platformunda yerini aldı.
Sahibi olduğu dünyaca tanınmış, tüketim trendlerini belirleyen ve alanlarında öncü olan global ve yerel markaları tüketici elektroniği ile buluşturan bir teknoloji üssü olan Technofashion, inovatif, kullanıcı dostu yeni “Akış Kontrollü Seyahat Termosu” ’nu Kickstarter platformunda sergilemeye başladı. Aylar süren Ar-Ge çalışmalarının bir ürünü olan Aqita Multiflow, kullanıcıların en büyük sorunlarının başında gelen ağız yanması ve dökülmeyi ayarlanabilir akış hızı yöntemiyle tümüyle ortadan kaldırıyor.
Sağlam, Sağlıklı ve Kullanışlı
Koku, kimyasal madde ve kötü tat içermeyen 16 oz (473 ml) çift cidarlı yalıtımlı paslanmaz çelik gövdesi, kaymaz silikon kılıfı ve inovatif akış kontrol mekanizmalı döner kapak tasarımı ile Aqita MultiFlow yeni nesil bir termos olarak kullanıcılara eksiksiz bir çözüm sağlıyor. Tamamen sağlıklı özel yalıtım malzemesi sayesinde soğuk ürünleri 24 saat, sıcak ürünleri ise 12 saate kadar kendi ısısında muhafaza edebiliyor. Kısa ve uzun seyahatlerde, spor sırasında ve istenilen her yerde yanınızda içecek ihtiyacınızı karşılıyor, elde ve bulaşık makinasında yıkanabiliyor.
Güvenle Kullanabilen Bir Termos
Technofashion olarak inovasyon ile tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayan ürünleri yaratma konusunda büyük bir iştaha sahip olduklarını belirten Technofashion CEO’su Sinan Dallı, Aqita MultiFlow Seyahat Termosu’nun kendi alanında çok önemli bir yeniliğe imza attığını belirtti. Seyahat termosu kategorisinin oldukça geliştiğini, ürün çeşitliliğinin arttığını ve rekabetin yükseldiğini anlatan Dallı, “İnsanların istedikleri her yerde güvenle kullanabilecekleri bir ürün yaratmak istedik. Akış kontrolü özelliğini çok önemli buluyoruz. Aqita MultiFlow Seyahat Termosu’nun tüketicilerin ilk tercihi olacağını biliyoruz” dedi.
Technofashion’un Aqita MultiFlow Seyahat Termosu, bugüne kadar birçok ürün ve hizmetin devreye alınmasında fikir sahiplerini yatırımcılarla buluşturan Kickstarter platformunda incelenebiliyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.