Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Önce müşteri' ilkesiyle yenilikçi mobilyalar üreten Konfor, sikayetvar.com'un bu yıl 8'incisini düzenlediği A.C.E Awards "Mükemmel Müşteri Memnuniyeti Başarı Ödülleri"nden anlamlı bir ödülle döndü. 1,5 milyonu aşkın anket verisinin baz alındığı araştırmanın sonucunda 60 farklı sektörden 113 markanın ödüle layık görüldüğü yarışmada Konfor, Mağaza Zinciri Kategorisi'nde 'Gold' ödülünün sahibi oldu.
Ödülü almaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Konfor Marka ve Pazarlama Direktörü Özkan Özkul; "45 yıllık tecrübemizle müşterilerimize her anlamda üst düzey konfor ve memnuniyet sağlamak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu nedenle aldığımız ödül bizim için çok değerli. Başarımızda emeği geçen ekiplerimize ve tüm çalışanlarımıza teşekkür ederim." dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İş yaşamındaki değişim rüzgarları, Covid-19 pandemisi ve teknolojinin yükselişiyle daha sert esiyor. Sodexo, İsveç'te faaliyet gösteren Novus araştırma şirketiyle geleceğin çalışma modellerini mercek altına aldı. Araştırmada çalışanlara 2030 yılına kadar kendi sektörlerinde nasıl çalışma koşulları bekledikleri de soruldu. Daha bireysel, esnek ve kişiye özgü çalışma koşullarının ön planda olduğu çalışma koşullarının beklenildiği ortaya çıktı.
Her dört çalışanın üçü hibrit çalışmanın ana çalışma biçimi olacağına inanıyor
Araştırmanın sonuçlarına göre Mart 2022'den Ekim 2022'ye kadar çalışanların tam zamanlı olarak ofiste çalışmalarına karar veren işverenlerin oranı azalırken, uzaktan çalışan oranı arttı. Genel olarak, profesyoneller geleceğin çalışma şartlarına umutla yaklaşıyor. On kişiden dördü, kendi sektörlerindeki çalışma hayatının 2030 yılına kadar iyiye doğru inanıyor. Çoğu çalışan, 2030'da ne zaman ve ne kadar çalışacağını kendilerinin belirleyeceğine inanıyor; becerilerini geliştirmek için daha büyük fırsatlara sahip olacaklarını düşünüyor. Her dört profesyonelden üçü, 2030'da hibrit iş modelinin ana çalışma biçimi olacağına inanıyor. Çalışanların yüzde 47'si 2030 yılında daha kısa bir çalışma haftası diliyor. Bu isteği daha esnek çalışma saatleri, dünyanın her yerinden çalışabilme, teknolojinin yeni meslek grupları yaratması takip ediyor.
İş arkadaşları işyerindeki refah seviyesini etkiliyor
Çalışanlar araştırmaya göre ideal çalışma hayatının esneklik, özgürlük ve takım bileşenlerinden oluştuğunu ve iş arkadaşlarının ve liderlerinin tutumunun iş yerlerindeki refah seviyesini arttırdığını belirtiyor. Diğer taraftan başka bir anket sorusu ile çalışanların ofise gitmelerinin en büyük avantajlarından birinin iş arkadaşları ile sosyalleşmek ve yeni başlayan arkadaşları ile tanışmak olduğu belirtiliyor. Bu sebeple, tüm çalışanlar hibrit çalışıyor olsa dahi, ofislerin sosyalleşme alanlarının yeni çalışma koşullarına göre tasarlanması; sosyalleşebilecekleri, çalışanların samimi bir şekilde kaynaşabileceği ve motivasyonlarını artırabileceği alanların yaratılması çok önemli.
Araştırmalar sunduğumuz hizmeti şekillendirmemize katkı sunuyor
Çalışanların bireysel ihtiyaçlarının, onları motive eden itici güçlerini, zorlandıkları noktaların anlaşılması için zaman ve kaynak yatırımı yapmanın ve yeni çözümler denemeye açık olmanın önemli olduğunu vurgulayan Sodexo Türkiye CEO'su Ahmet Zeytinoğlu, "İş dünyası ve çalışan mutluluğu konularındaki araştırmaları yakından takip ediyor, sunduğumuz hizmeti şekillendiriyoruz. Kurumların ihtiyaçları çerçevesinde iş ortaklarımıza özel çözümler sunuyoruz" dedi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İnsan etkisiyle ortaya çıkan atıkların çevre ve insan sağlığına zarar vermeden yönetimi gezegenin sürdürülebilirliği için hayati öneme sahip. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca Emine Erdoğan'ın himayelerinde 2017'de başlatılan Sıfır Atık Projesi, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde atıkları kontrol altına alma, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir Türkiye ile yaşanabilir dünya bırakma amacı taşıyor. 15 Aralık 2022'de, BM Genel Kurulu, Türkiye tarafından sunulan "sıfır atık" önerisini kabul etmesinin ardından 30 Mart'ı Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak ilan etti. BM Genel Kurulu'nun aldığı karar ile her yıl 30 Mart günü, "Uluslararası Sıfır Atık Günü" olarak tüm dünyada kutlanacak.
Türkiye'nin, hayati önem taşıyan atık yönetimine tüm dünyanın ilgisini çekmesinin anlamlı olduğunu vurgulayan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü nedeniyle şu açıklamada bulundu:
"Çağımızın en büyük sorunu olan doğal kaynakların bilinçsiz kullanımı maalesef ekosistemi tüketiyor; atıkların havada, toprakta ve suda birikmesine yol açıyor. Gelinen noktada kaynaklarımız tükenirken doğal yaşam büyük tehlikeye giriyor. Çocuklarımıza bırakabileceğimiz başka bir gezegen yok. Dolayısıyla kaynaklarımızı sınırsızca kullanma hakkımız da yok. Gezegene ciddi etkisi olan iş dünyasının en büyük sorumluluğu doğadan aldığının fazlasını doğaya vermesi yani doğa-pozitif olması.
SKD Türkiye olarak iş dünyasının dönüştürme gücünün bugün çok daha fazla olduğunu da biliyoruz. Üyelerimizin ve projelerimize katılan şirketlerimizin doğa-pozitif hedeflerinde somut aksiyonları hayata geçirerek oldukça etkili, ölçülebilir çıktılara ulaşıyoruz. Türkiye'nin döngüsel ekonomiye geçişine büyük katkı sağlayan tek platform olan Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu'nda sadece SKD Türkiye üyelerinin değil, 24 farklı sektörden yaklaşık 250 şirketin yer almasıyla 3,8 milyon Euro'ya karşılık gelen 77 bin tona yakın malzemenin geri kazanılmasını sağladık. Global Compact Türkiye ve TÜSİAD iş birliğinde hayata geçirdiğimiz Türkiye'nin ilk ve tek plastik girişimi olan İş Dünyası Plastik Girişimi'nde 33 şirket plastik kullanımını azaltmak adına 2023 yılına kadar verdikleri taahhütlerde birinci yıl için % 41,1 oranında ilerleme sağladılar. Yaklaşık 18 bin tonluk bu azaltım, toplam 40 bin ailenin plastik kullanım miktarına denk geliyor. Toplamda 77 bin ton atığın geri kazanımını, 18 bine tona yakın atığın da azaltımını sağlamak doğa-pozitif hedefimiz çerçevesinde bizim için gurur verici bir kazanım."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kaspersky uzmanları, siber suçluların 2022 yılında popüler oyunların adını kullanarak çocuklara yönelik 7 milyondan fazla saldırı gerçekleştirdiğini tespit etti. Kaspersky'nin “The dark side of kids’ virtual gaming worlds” (Çocuklara yönelik sanal oyun dünyalarının karanlık yüzü) başlıklı son raporu, çevrimiçi oyunların genç oyuncular için ortaya koyduğu riskleri ve bu yaş grubuna yönelik odaklanmış saldırılarda 2021'e kıyasla yüzde 57 artışı ortaya koyuyor. Siber suçlular tarafından genç oyuncuları hedef almak için kullanılan kimlik avı sayfaları çoğunlukla Roblox, Minecraft, Fortnite ve Apex Legends gibi popüler ve yaygın oyunları taklit etti. Siber suçlular, ebeveynlerin cihazlarına ulaşmak için kasıtlı biçimde sahte oyun siteleri oluşturarak çocukların kimlik avı sayfalarını takip etmelerini ve kötü amaçlı dosyaları indirmelerini sağladı.
En çok istismar edilen çocuk oyunları
Kaspersky uzmanları, raporda 3-16 yaş arası çocukların en çok ilgi gösterdiği popüler çevrimiçi oyunları konu alan tehditleri analiz etti. Kaspersky güvenlik çözümleri, Ocak 2022 ile Aralık 2022 arasında 7 milyondan fazla saldırı gözlemledi. 2021'de siber suçlular bu alanda 4,5 milyon saldırı girişiminde bulunurken, 2022'de söz konusu benzer saldırı girişimleri %57 oranında arttı.
2022 yılında 232 bin 735 oyuncu, popüler çocuk oyunlarının kılığına girmiş kötü amaçlı yazılım ve potansiyel olarak istenmeyen uygulamaların dahil olduğu yaklaşık 40 bin dosyayla karşılaştı. Bu yaştaki çocukların genellikle kendi bilgisayarları olmadığından ve ebeveynlerinin cihazlarıyla oyun oynadıklarından, siber suçlular tarafından yayılan tehditler büyük olasılıkla ebeveynlerin kredi kartı verilerini ve kimlik bilgilerini ele geçirmeyi amaçlıyor.
Kötü amaçlı yazılım ve istenmeyen yazılımların dağıtımı için yem olarak kullanılan en popüler 10 çocuk oyununun etkilenen kullanıcı sayısına göre dağılımı. Veriler 1 Ocak 2022 - 31 Aralık 2022 tarihleri arasını kapsamaktadır.
Aynı dönemde yaklaşık 40 bin kullanıcı, popüler bir çocuk oyun platformu olan Roblox'u taklit ederek kötü amaçlı dosya indirmeye çalıştı. Bu da 2021 yılında saldırıya uğrayan 33 bin oyuncuya kıyasla kurbanların sayısında %14 oranında bir artışa neden oldu. Roblox'un 60 milyon kullanıcısının yarısının 13 yaş altında olması, siber suçluların kurbanlarının çoğunluğunun potansiyel olarak siber güvenlik konusunda bilgisi olmayan çocuklardan oluştuğunu ortaya koyuyor.
Dolandırıcılar çocukların sanal dünyalarında geziyor
Kaspersky istatistiklerine göre siber suçlular tarafından genç oyuncuları hedef almak için kullanılan kimlik avı sayfaları özellikle Roblox, Minecraft, Fortnite ve Apex Legends oyunlarını taklit etti. Bu dört oyun için 2022 yılında toplamda 878 binden fazla kimlik avı sayfası oluşturuldu.
Genç oyuncuları hedef alan en yaygın sosyal mühendislik tekniklerinden biri, oyunlar için popüler hileleri ve modları indirme tekliflerini içeriyor. Kullanıcı, hileyi düzgün bir şekilde nasıl yükleyeceğine dair kılavuzluk için kötü niyetli kimlik avlama sayfasına yönlendiriliyor.
Burada özellikle ilginç olan şey, dosyayı yüklemeden önce çocuklarla bilgisayardaki antivirüsün nasıl devre dışı bırakılması gerektiğine dair özel talimatlar paylaşılması. Bu kötü amaçlı yazılımın cihazda tespit edilmesini önlemek için özel olarak oluşturulmuş bir yönerge içeriyor ve gençler bunu uygularken ne yaptıklarının farkına varamayabiliyor. Kullanıcının antivirüs programı ne kadar uzun süre devre dışı bırakılırsa, kurbanın bilgisayarından o kadar fazla bilgi toplanıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ED Fuarcılık ve İZFAŞ’ın düzenlediği ‘Fuarizmir’de MAST - Marine Saloon Trade; Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı kapılarını açtı. 2023’te Türkiye’de düzenlenen tek kara fuarında değerleri 15 bin TL ile 15 milyon TL arasında değişen tekne ve yatlar sergilendi. Dünyaca ünlü tekne markaları, sektörün en büyük yerli üretici tekne firmaları, ekipman ve aksesuar firmaları, İzmir’de bir araya geldi. Toplam değerleri 500 milyon lirayı aşan 250’ye yakın teknenin görücüye çıktığı fuar, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ ve ED Fuarcılık’ın güç birliğiyle hayata geçirildi. Fuarda, boyları 3 metreden 16 metreye kadar değişen motoryat, yelkenli, trawler, sürat tekneleri ve son teknoloji botlar, ekipman ve aksesuarları sergilenirken, Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) ile İzmir Tekne ve Yat İmalatçıları Dayanışma Derneği (TEKİMDER) de destekçiler arasında yer aldı.
DENİZ TURİSTİ 2 KAT DAHA FAZLA HARCIYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de katıldığı MAST Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı’nın açılışında konuşan Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Başkan Vekili Cem Hüroğlu, fuarın sadece çeşitli malzemelerden yapılmış denizde yüzen birer taşıt, spor malzemesi değil, aynı zamanda bir kültürün fuarı olduğunu dile getirdi. Cem Hüroğlu, “Deniz ve denizcilik bir kültürdür, bir tutkudur. Ancak denizlerle çevrili bir ülke olarak henüz deniz kültürünün yerleştiği bir ülke olamadık. Böyle bir ülke olmak, denizcilik kültürünü geliştirmek için dernek olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Düzenlenen fuarlar ve etkinliklerle denizciliğe olan ilgiyi artırmaya çalışıyoruz. Bu noktada deniz turizminde payımızı artıracak düzenlemelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemeliyim. Avrupa’daki iç su ve denizlerde bulunan yaklaşık 10 bin marinadaki tekne bağlama kapasitesi 1 milyon civarındayken, ülkemizde yaklaşık 85 adet marina, yat limanı, yat yanaşma yeri ve barınağı kapasitesi ise 30 bindir. Yani bağlama kapasitesinde Avrupa’nın yaklaşık yüzde 3’ü gibi bir oran ülkemize aittir. Bu noktada yapılacak çok şey var. Deniz turizminin gelişimi ülkemiz için çok büyük bir gelir kaynağı yaratacaktır. Ülkemizde otelde tatil yapan bir turistin kişi başı haftalık harcaması ortalamada 600 doların altındadır. Deniz turizminde ise bu rakam 1200 doların çok üzerindedir.”
Denizcilikte Türkiye’nin henüz istenilen seviyede olmadığını vurgulayan Tekne İmalatçıları Derneği (TEKİMDER) Başkanı Hüseyin Akduman, “Türkiye’de marina ve bağlama kapasitesi çok düşük. Bu sayının hızlıca artırılması gerekiyor. Bunun dışında sektörde kalifiye eleman sıkıntısı yaşanıyor. Avrupa’da üretim kapasiteleri çok doldu. Bu yüzden Türkiye’ye ilgi arttı. Ancak üretimde kalifiye eleman bulmak çok zor. Tüm bunların dışında Türkiye’de artan üretici sayısı sevindirici. Üreticilerin payı artmaya başladı.” dedi.
TÜRKİYE TEKNE VE YAT SEKTÖRÜ DÜNYADA İLK 3’TE
İZFAŞ ile birlikte İzmir’de böyle bir fuarı düzenlemekten büyük mutluluk duyduklarını ifade eden ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Günaydın, “Stratejik olarak İzmir'in lokasyonu artık yeni yapılan yollarla ulaşılabilir olması ve aynı zamanda çok fazla yerli tekne üreticisi bulunması nedeniyle İzmir'de bir fuar olmasının doğru olacağını düşündük. Bu kapsamda yola çıktık. Dünyanın en büyük tekne markaları, aynı zamanda Türkiye'nin en büyük tekne üreticilerini İzmir’de buluşturduk.” dedi. Türkiye’de tekne üretiminin dünyada ilk 3’te yer aldığının altını çizen Dilek Günaydın, “Üretim tarafından çok kaliteli bir iş gücüne sahibiz. Sektör için çok büyük bir emek harcanıyor. Bu emek dünya çapında karşılığını buluyor. Türkiye, dünyada tekne ve yat üretiminde tercih edilen ülke konumuna geldi. Bu konumu daha yukarılara çıkarmak ve sektörümüzün algısını daha da yükseltmek için fuarlar düzenlemeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
EKONOMİYE MİLYONLUK KATKI
Toplam değerleri 500 milyon TL’yi bulan tekne ve yatların İzmir’de sergilenmesinin şehir ve şehir ekonomisi için çok önemli olduğuna dikkat çeken ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Emel Yılmaz, “Fuar sayesinde şehre çok ciddi bir ticaret hacmi sağlanıyor. Milyonlarca liralık ticaret hacmi yaratılıyor. Yerli ve yabancı markaların bir araya geldiği fuarın Türkiye’deki üretime de çok ciddi pozitif katkısı olacağına inanıyoruz. Çünkü artık neredeyse dünyadaki bütün büyük tekne markaları 2025-2026 yıllarına teslim tarihi vermeye başladı. Böyle olunca da Türkiye gibi üretici ülkelere de ilgi arttı.” ifadelerini kullandı. Fuara katılan firmalarda yerli-yabancı oranlarının yarı yarıya olduğuna vurgu yapan Emel Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yerli markaların geçtiğimiz yıllarda fuar katılımı biraz daha düşük kalıyordu. Bu oran yüzde 70'e yüzde 30 civarındaydı. Ancak son yıllarda Türkiye'de yat sektörü çok hızlı gelişti. Bu gelişim fuara katılımlarda da kendini göstermeye başladı. Gelişen teknoloji de pozitif yönde etkiledi. İzmir fuarında yerli ve yabancı marka katılım oranı yarı yarıya oldu. Bu da gelecek adına hem sektör hem de ülkemiz için büyük bir fırsatı beraberinde getiriyor.” dedi.
FARKLI ÜLKELERDE TEKNE SAHİPLİK ORANLARI
Tekne sahiplik oranları ülkelere göre farklılık gösteriyor. İspanya’da 233 kişiye, Fransa- İtalya’da 130 kişiye, Yunanistan’da 60 kişiye, Hırvatistan’da 40 kişiye, Türkiye’de ise 854 kişiye 1 tekne düşüyor. İsveç’te 13 kişiye, Norveç’te ise 7 kişiye 1 tekne düşüyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bircom, ses teknolojileri alanında dünyanın önde gelen markalarını portföyüne eklemeye devam ediyor. Bugüne değin ses teknolojisi üreticisi Focal’in kulaklık kategorisi ürünlerini Türkiye pazarında temsil eden kuruluş, Focal’in ev ses sitemlerinin de distribütörlüğünü üstlendi. Ses tutkunlarının ihtiyaçlarına ‘en iyi teknoloji’ deneyimi ile cevap veren Bircom, Focal’in yeni hoparlör serisi Vestia’yı tüketicilerin beğenisine sundu.
Yüksek kaliteli ses çözümleri ve High-End kulaklıklarıyla dünya liderleri arasında bulunan Focal, Fransa’da tasarladığı tüm ürünlerinde kullandığı patentli teknolojileriyle Hi-Fi dünyasının önde gelen oyuncuları arasında yer alıyor. Ev tipi High-End hoparlörlerden araç için hoparlörlere ve odyofiller için tasarladığı High-End kulaklıklara dek geniş bir ürün yelpazesine sahip olan marka, ses teknolojileri alanında sahip olduğu 40 yılı aşkın deneyimiyle, Fransız işçiliğinin benzersizliğini yüksek ses standardıyla buluşturuyor.
Vestia ile duyguya doğru bir adım daha
Hoparlör koleksiyonunu yeni Vestia ile genişleten Focal, beş modelden oluşan Vestia serisini akustik alanındaki ustalığıyla sunduğu yüksek kaliteli müzik keyfi ve ev sineması deneyimi için tasarladı. Vestia, bir dizi ses ayrıntısı ve önemli ölçüde iyileştirilmiş tiz reprodüksiyonu sayesinde daha da ince hale getirilmiş Focal sesinin saflığını yansıtıyor. Focal'in Fransa’daki atölyelerinde geliştirilen ve üretilen Vestia serisinin beş kahramanı; zeminde duran Vestia N°2, Vestia N°3, Vestia N°4 modelleriyken Vestia N°1 küçük alanlar için geliştirilmiş bir kitaplık hoparlör ve çok kanallı bir sistemi mükemmel bir şekilde tamamlayan, ev sineması yapılandırmasının merkez hoparlörü Vestia Center… Derin ve kapsamlı bas için SUB 600P subwoofer ile birleştirilebilen modeller, optimum ve doğal bir ses ortamı içinse eğimli stantlara sahip.
Tanrıçalardan ilham alan tasarım
Ses açısından olduğu kadar tasarım açısından da en iyi akustik hoparlörleri sunan Focal, incelikli Vestia modelleri ile tüm iç mekan stillerine sorunsuz bir şekilde uyum sağlayan dinamik ve şık bir tasarımı gözler önüne seriyor. Fransız markası, ocak ve ev tanrıçaları Vesta ve Hestia'dan ilham alan bu seri için zarif yüzeyler seçti: Hoparlörlerin ön panelleri; yan panellerde parlak siyah, koyu ahşap veya açık ahşap kaplamanın eşlik ettiği siyah veya beyaz deri efektiyle son derece estetik. Estetik görünümü mükemmelleştiren metalik halkalarla her ayrıntıya önem veren Focal, daha fazla gizlilik isteyen Vestia sahiplerine temin ettiği ızgarayla hoparlörleri kapatabilme imkanı da veriyor.
İnovasyon bir kez daha odakta
Hoparlör sürücü konileri konusunda uzman olan Focal, Vestia için kendi inovasyonu olan Slatefiber konisini seçti. 2019'da Chora ile birlikte doğan, geri dönüştürülmüş karbon fiberlerden yapılan bu koni, ortaya çıktığı andan itibaren büyük bir hit haline geldi. Mühendisler, performansı daha da artırmak ve stüdyo monitörleri ile araç içi kitlere uyarlamak için geliştirme çalışmalarına devam ettiler. Focal ayrıca ürünleri tiz için 'M' şeklindeki ters kubbe olan TAM tweeter ile donattı. Başlangıçta araç içi koleksiyonu için geliştirilen bu özel tweeter, Hi-Fi hoparlörlerle çalışacak şekilde yenilendi ve şimdi ilk kez ev ürünleriyle Vestia’da görülüyor.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2023/03/29/dow-jonesda-%15-ve-uzeri-getiri-potansiyeli-olan-sirketler/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Pamuk fiyatları geçtiğimiz hafta boyunca 80 seviyesinin üzerinde kalıcı olamadı. Geçtiğimiz haftayı destek bulmakta zorlanarak geçiren pamuk fiyatları haftaya yükselişle başladı. Fed sonrası dolar endeksindeki gerileme ve Tahıl Koridoru haberleri etkili oldu. Rusya’nın anlaşmayı 120 gün yerine 60 gün uzatması belirsizliği arttırarak pamuk fiyatlarında yukarı yönlü baskı oluşturdu. Haftalık pamuk ihracat raporu beklentiler üzerinde gelirken, geçtiğimiz hafta kırılan rekorun ardından yılın en yüksek ikinci haftasına ulaşıldı. Vietnam geçtiğimiz haftanın en büyük ihracatçısı olurken, Çin ve Türkiye Vietnam’ı takip etti. Kuraklık etkilerinin ABD pamuk havzasında etkili olması hasat adına riskleri arttırıyor. 31 Mart Cuma günü USDA raporu pamuk fiyatlarını etkileyebilir.
Teknik Analiz: Pamuk CFD’si, 76,60 seviyesinden bulduğu destekle güçlü direnç bölgesi olarak gördüğümüz 79,50 seviyesinin üzerine çıkarak 100 günlük ortalaması olan 83,40 seviyesine kadar yükseldi. Pamuk CFD’sinde 100 günlük ortalama takip ediliyor olacak. Teknik göstergelerin pozitife döndüğü Pamuk CFD’si, 100 günlük ortalamasının üzerinde tutunabilirse 85,00 seviyesi tekrardan test edilebilir. Olası geri çekilmelerde ise 81,00 seviyesi ilk güçlü destek bölgesi olarak karşımıza çıkıyor.
Dirençler: 83,40 / 85,00 / 86,50
Destekler: 81,00 / 79,50 / 78,00
PAMUK kontrat değişim tarihi: 20.04.2023
İntegral Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.integralmenkul.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.