Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul genelinde sadece ev kadınlarını odağına alan ilk araştırmada İstanbul’un çeşitli semtlerinde yaşayan ve farklı sosyoekonomik grupları temsil eden ev kadınları ile görüşüldü.
İPA’nın araştırmasına göre herhangi bir işte çalışmayan kadınların % 87’si evli ve yüzde 70’i ihtiyaçları için eşlerinden “harçlık” alıyor. Çoğunluğunun ancak “kıt kanaat” geçindiğini belirten ev kadınlarının en çok kaygı duydukları konu ise sağlık.
Araştırmanın bir başka önemli bulgusu da araştırmaya katılan kadınların yarısından fazlasının, yaşadıkları yere göre henüz İstanbul’un diğer yakasını görmemiş olması. Kadınlar genelde ailenin ihtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkıyor ve evin çevresinden uzaklaşmıyor.
İstanbul’un güncel konularında araştırmalar gerçekleştiren ve politika önerileri hazırlayan İstanbul Planlama Ajansı, bu kez İstanbul’daki ev kadınlarının sosyo-ekonomik durumlarını mercek altına aldı. 2 bin üzerinde ev kadınıyla yüz yüze gerçekleştirilen araştırma kapsamında İstanbul’daki ev kadınlarının sosyo-demografik özellikleri, gündelik yaşamları, beklentileri ve siyasete bakışları dört ana başlık altında ele alındı. “Refah, Çalışma ve Sosyal Güvence”, “Bakım, Ev İçi Sorumluluklar ve Gündelik Hayat”, “Toplumsal ve Kamusal Yaşama Katılım” ve “Hayaller, Beklentiler ve Kaygılar” başlıklı temalardan oluşan raporda, kadınların ev ve kent deneyimleri, ihtiyaçları, hayalleri ve siyasetten beklentileri analiz edildi.
Araştırma sonucunda İstanbul’daki ev kadınlarının yaşadığı hanelerin büyüklüğü, hanede yaşayan bireyler, hane içi ilişkiler ve iş bölümü, hanenin geçimi, pandeminin hane içi iş bölümüne etkisi ve bakım ihtiyacı olan bireylerin durumu, çocukların bakımıyla birlikte kadınların velilik görevleri, mülk sahipliği, kaynaklara erişim ve kentte dolaşım gibi toplumsal cinsiyetin farklı yüzlerine ışık tutacak veriler elde edildi.
HER BEŞ KADINDAN BİRİ 18 YAŞINDAN ÖNCE EVLENDİ
İstanbul’da ev kadınlarının yalnızca yüzde 32’si İstanbul doğumlu ve her beş ev kadınından biri 18 yaşından önce evlendi. Genç kadınlarda erken evlilik oranı belirgin şekilde düşerken eğitim düzeyi artıyor. İstanbul’da araştırmaya katılan ve evli olan ev kadınlarının %64’ünün en az 11 yıldır evli olduğu görülüyor. Rapora göre, evli kadınlar genellikle çekirdek aile hâlinde yaşadıkları için çocuk bakım yükü ile baş etmede hane içerisinde daha yalnız.
KADINLARIN YÜZDE 55’İ ANCAK “KIT KANAAT” GEÇİNEBİLİYOR
Kadınlara, “Geçtiğimiz ay geçinebildiniz mi?” sorusu sorulduğunda, kadınların %55’i “Kıt kanaat” geçinebildiğini, %13’ü “pek geçinemediğini”, 23’üyse en temel bazı ödemeleri bile yapamadığını belirtti.
Çalışma hayatlarıyla ilgili konularda, her iki ev kadınından birinin daha önce hiç ücretli çalışma deneyimi olmadığı ortaya çıktı. Rapora göre ev kadınlarının %35’inin ücretli çalışma deneyimi olsa da %30’u doğumdan sonra, %27’si ise evlilikten sonra işi bırakmış. Kısacası, evlilik ve annelik neredeyse her üç kadından birini iş hayatından uzaklaştırarak ev kadını yapmış.
Raporda ayrıca genç kadınların ekonomik bağımlılığının 60 yaş üzeri ev kadınlarına kıyasla belirgin bir şekilde yüksek olduğu göze çarpıyor. 18-29 yaş arasındaki ev kadınlarının %36’sı her türlü ihtiyacı için harçlık alırken, 60 yaş ve üzeri kadınlarda bu oran %16’ya düşüyor. Bu noktada, eşi vefat etmiş kadınların yararlanabildiği “dul maaşı”, vefat eden eşlerden kalan emekli maaşları ve yaşlılık aylığı gibi düzenli gelir sayılabilecek sosyal hakların 60 yaş üstü kadınların ekonomik bağımlılığını görece azalttığı anlaşılıyor.
KADINLARIN YÜZDE 73’ÜNÜN KENDİ SİGORTASI YOK
Boşanmış kadınlar sosyal güvence bakımından evli kadınlara ve eşi vefat etmiş kadınlara kıyasla daha kırılgan. Boşanmış kadınlarda sigortalı olmayanların oranı %22’ken, evli kadınlarda bu oran %19’a, eşi vefat etmiş kadınlardaysa %13’e düşüyor. Sosyal güvenceye sahip kadınların %73’ünün eşi üzerinden, %11’ininse işinden dolayı sigortalı olması ise oldukça çarpıcı bir bulgu. Ev kadınlarının sosyal güvenceye erişimi büyük oranda eşlerinin işgücü piyasasındaki statüsüne bağlı. Evli kadınların %77’si, eşi vefat etmiş kadınların ise %61’i eşi üzerinden sigortalı. İşinden dolayı sigortalanma %25 oranla en fazla boşanmış kadınlarda görülüyor. Dolayısıyla, emekli ev kadınları içerisindeki sosyal güvenceye ulaşmam şansı olmuş en kalabalık grubun boşanmış kadınlar olduğunu söylemek mümkün.
EV İÇİ SORUMLULUKLARIN BÜYÜK KISMI KADINLARDA
Ev kadınlarının bakım yükü ve diğer ev işleriyle ilgili yapılan araştırmada, ev kadınları yaşadıkları hanelerde orantısız bir şekilde ev içi sorumluluk üstleniyor. Çocuklara bakma oranı kadınlarda %71’ken eşlerinin çocuk baktığını söyleyen kadınların oranı %13’te kalıyor. Sosyoekonomik düzeyi görece düşük hanelerde çocuklara sadece kadınların bakma oranı %90’ken, hane refahı arttıkça bu oranın düştüğü görülüyor.
Çocukların dersleri ile ilgilenmek de yine kadınların işi kabul ediliyor. Kadınların ödevlerle ilgilenme oranı erkeklerin tam 5,5 katı. Kadınların %61’i ev işlerini sadece kendi yaparken, eşinin de ev işi yaptığını belirtenlerin oranı %19. Kadınların yalnızca %35’i ev işlerinde kendilerine “yardım eden” biri/birileri olduğunu belirtiyor. Her koşulda, ev işlerinin esas yüklenicisi evdeki eş/anne statüsündeki ev kadınları ve diğerleri ancak “yardım eden” konumundalar.
Hanede bakıma muhtaç biri olduğunda, ev kadınları %66 oranla bu kişinin bakımını tek başlarına üstleniyorlar. Boşanmış kadınların ise hasta ve yaşlı bakımını daha fazla üstlendiği görülüyor. Bu durumun boşandıktan sonra kadınların geri dönmek zorunda kaldığı aile evlerinde yaşlı ebeveynlerin bulunmasından kaynaklandığı söylenebilir. Yine de, kadınların gelir seviyesi arttıkça yaşlı ve hasta bakımında sorumluluk alma oranları da düşüyor.
KADINLARIN YÜZDE 34’Ü TATİL YAPMIYOR
Kadınların sosyal hayata katılma ve sosyal yaşam oranlarında da ilginç veriler ortaya çıkıyor. Araştırmaya göre, kadınların yarısından fazlası (%54) henüz yaşadıkları yere göre İstanbul’un diğer yakasını görmemiş. Kadınların %34’ü tatil yapmadıklarını, %48’i ise tatilini memleketinde geçirdiğini belirtmiş. Kadınların sadece %16’sı tatil beldelerine gidebiliyor. Ev kadınlarının en az yöneldiği sosyalleşme pratikleri konser, sinema, tiyatro ve eğlence mekânlarına gitmek. Görüşülen kadınların yalnızca %6’sı eğlence mekânlarına giderken, konsere gidenlerin oranı %5’te, sinemaya gidenlerinki %12’de kaldı. Üniversite mezunu ev kadınlarının %55’i arkadaşlarıyla dışarıda/kafede buluştuğunu ifade ederken, bu oran lise mezunlarında %41’e, lise
düzeyinin altında eğitime sahip kadınlarda %18’e düşüyor. Sinema, tiyatro, konser ve eğlence mekanlarına gitmek de üniversite mezunu ev kadınlarının daha fazla benimsediği sosyalleşme pratikleri olarak öne çıkıyor. Ev kadınlarının sıklıkla yaptığı faaliyetlerin başında %51 oranla “parka gitmek” geliyor. Ancak bu park, kadınların genellikle çocuklarla birlikte gittiği oyun parkı. Arkadaşlarla ev gezmesi %42, akraba ziyaretleri %41, AVM’ler %40, piknikler %38 oranla tercih ediyor. Arkadaşlarıyla dışarıda / kafede oturduğunu söyleyenlerin oranı %27’de kalıyor.
KADINLARIN EN ÇOK KULLANDIĞI İBB HİZMETİ ‘’ANNE KART’’ VE ‘’HALK SÜT’’
Rapora göre, İstanbul’daki ev kadınlarının en fazla yararlandığı İBB hizmetleri, Anne Kart ve Halk Süt. Kadınların yararlandığı diğer sosyal destekler çeşitli kamu kurumlarının sağladığı gıda kartları, dul maaşı, süt ve doğum ödeneği, engelli maaşı, engelli bakım aylığı ile birlikte Kaymakamlıkların sağladığı kömür ve erzak paketleri.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
UŞAK ili MERKEZ, ilcesi İlyaslı Köyü, Kulak Boğazı Mevki 445 Ada, 5 ve 8 Parsel mevkiindeki Ferro Döküm Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Kulak Boğazı Güneş Enerji Santrali (8,044 MWm / 6,7 MWe) projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan PTD Dosyası incelenmiş ve değerlendirilmiştir ÇED Yönetmeliği'nin 17. maddesi gereğince Kulak Boğazı Güneş Enerji Santrali (8,044 MWm / 6,7 MWe) projesi'ne Valiliğimizce 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararı verilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
UŞAK ili ULUBEY, ilcesi Gedikler Köyü, Kelerkaya Mevkii (117 Ada, 3 Parsel) mevkiindeki MENSİS ENERJİ SANAYİ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ tarafından yapılması planlanan GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ projesi ile ilgili olarak Bakanlığımıza sunulan PTD Dosyası incelenmiş ve değerlendirilmiştir ÇED Yönetmeliği'nin 17. maddesi gereğince GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ projesi'ne Valiliğimizce 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir' kararı verilmiştir.
Katmerciler ekipman, 3Ç22 döneminde 42.75 milyon TL net kar
açıklarken, Net kar marjını ise yıllık bazda 9.77 puan arttırarak
%18.17 seviyesine yükseltmiştir. Şirketin özellikle ihracat
gelirlerinin artması, kur etkisi ve finansman giderlerinde
yaşanan yavaşlama, karlılığı olumlu yönde desteklemiştir.
Şirketin konsolide satış gelirleri 3Ç22’de yıllık bazda %114 artış
ile 235,192 milyon TL seviyesine yükselirken, 3Ç21’de 516 adet
olan ekipman satışının, 2022 yılının ilk dokuz ayı itibariyle
toplam 605 adete ulaşması ve ihracat gelirlerinde yaşanan artış
satış gelirlerini desteklemiştir.
Brüt kar, geçen yılın aynı dönemine göre %130 oranında artış
göstererek 277 milyon TL’ye ulaştı. 9A22 döneminde
satışlardaki %135’lik artışa karşın SMM’deki %140’lık artış Brüt
kardaki artışın %130 seviyesinde kalmasına neden olmuştur.
FAVÖK yıllık bazda %293 artışla 49.42 milyon TL’ye
yükselmiştir. Üretim maliyetlerindeki yükselişe rağmen,
satışların güçlü gerçekleşmesi FAVÖK marjını 86,6 puan artışla
%21,02 seviyesine yükseltmiştir.
Tüm bu sonuçlarla birlikte değerlendirdiğimizde şirketin dokuz
aylık sonuçlarına göre ana ortaklık net dönem 9A21’deki 21,6
mn TL zarardan 9A22 döneminde 63 milyon TL’ye kara
dönmüştür.
Geniş ürün yelpazesi ve kaliteli üretim anlayışı ile Türkiye’nin
lider araç üstü ekipman ve zırhlı kara araçları üreticisi olan
Katmerciler ekipman, iki kulvarda birden güçlü bir şekilde
faaliyet göstermektedir.
Covid19 sonrası üretimin Çin’den Türkiye’ye kayma beklentisi,
Rusya - Ukranya arasındaki gerginlik Katmerciler ekipmanın
ihracat potansiyelini desteklemektedir.
Artan satış ve üretim adetleri, ihracat gelirlerindeki artık,
finansman giderlerindeki yavaşma ve net kardaki artış şirketi
ön plana çıkarmaktadır.
Metal Eşya Makine ve Sinai Endeksi şirketlerin çarpanlarına
eşit ağırlık vererek KATMR için bulduğumuz değer %23
iskontoya işaret eden 3,93 TL’dir. Böylece KATMR için
tavsiyemizi de TUT yönünde başlatmış bulunuyoruz
A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
www.a1capital.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kaydolmak ve ayrıntılar için: https://persembe.com/teknik-analiz-ve-trading-disiplini-egitimi/
FOREX’te, VİOP’ta, BİST’te, vadeli işlemlerde, KRİPTO para piyasalarında başarının anahtarları...
piyasa risklerini yönetmenin ıspatlı yöntemleri,
pozisyona giriş/çıkış ve stop ve iz süren teknikleri,
para kayıplarının önüne geçilmesi,
kaldıracın doğru kullanımı,
kişisel disiplin ve kontrol,
yanlış ve çarpık davranış biçimlerinden arınma,
kapsamlı oyun planı
kendi kendine yetiş ve yeni hayat tarzı.
tüm deneyim seviyelerine uygun,
hayatınızı değiştirebilecek 2 gün!
Sorular için:
[email protected]
Eğitim Saatleri: 09:00 - 17:00
Eğitim Lokali: WORKINTON - Lotus Nişantaşı - Halaskargazi Caddesi, No:38-66, 34371 Şişli, İstanbul - Tel: 444 9866
2023 ilk çeyreğe bakış…
ABD’den enflasyon rakamlarının beklentilerin altında kalmasının ardından enflasyonun tepe yaptığına dair beklentiler ile nefes alan küresel piyasalarda risk iştahı istihdam verileriyle sekteye uğrasa da piyasalarda bardağın dolu tarafını görme eğilimi korunuyor. Bununla birlikte ABD’de istihdam piyasasının sıkı duruşu ve talepteki görece güçlü görünüm Fed’i zorlamaya devam edecek. Çin’de artan covid vakalarına rağmen açılma yönünde atılan adımlar da küresel risk iştahını destekliyor. Büyük resimde piyasalar artık bardağın dolu tarafını fiyatlama aşamasına geçmiş durumda ve yıl sonuna kadar bu yıl boyunca yaşanan kayıplarını kısmen de olsa telafi çabasında olabilir.
Yaklaşık son 1 yıldır küresel çapta rekor düzeydeki enflasyonla mücadele adına birçok ülke merkez bankası faiz artırımı ve parasal sıkılaştırma yoluna giderken içeride ise faiz indirimi ve makro ihtiyati tedbirlerle büyümeyi öncelikleyen bir politika izleniyor. Yatırımcılar bu süreçte, aylardır hem enflasyondan korunmak hem de getiri arayışı adına, küresel resesyon endişeleri arasında hala büyümesini sürdüren ekonomiyi ve yüksek enflasyonun nominal bazda büyüttüğü şirket ciro ve karlarını dikkate alarak borsaya olan teveccühünü devam ettirdi. Neredeyse sadece yerli yatırımcının katılımıyla gerçekleşen bu süreç endeksi TL bazında rekorlara taşırken, dolar bazında ise endeks tarihi zirvesinde hala çok uzakta. Bu aşamadan sonra gözler, son birkaç haftadır küresel ölçekte artamaya başlayan risk iştahını ve gelişmekte olan ülkelere yönelik bakışında da olumluya dönmeye başladığı süreçte yabancı ilgisinin de borsaya yönelip yönelmediğinde olacak. Büyümede bu yıl dünyadan ayrışan pozitif görünümün sürüp sürmeyeceği ve enflasyonda, çok da mücadele ediliyor gibi görünmese de, bir iyileşme olup olmayacağı da yatırımcıların odağında kalmayı sürdürecek.
Değerleme açısından bakıldığında 6,00-6,50 bandındaki F/K (fiyat-kazanç oranı) hala hem kendi tarihsel ortalamamız hem de eşlenik ülkelere göre önemli oranda bir ıskontoya işaret etmekle birlikte, son dönemde sıkça dile getirilmeye başlanan enflasyon muhasebesine geçiş tartışmaları bu çarpanların tek başına bir karar alma motivasyonu olmasını sorgulamamıza neden oluyor.
Yılbaşından bu yana yurtdışından net bir pozitif ayrışmanın yaşandığı bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Son dönemde emtia fiyatlarındaki gerileme, başta Rusya'dan olmak üzere Türkiye'ye artan kaynak akışıyla rezervlerde yaşanan toparlanma ve açıklanan bilançolarla daha da cazip hale gelen çarpanlarla endeksin rekor tazelemeye devam ettiği süreçte TCMB’nın son faiz indirimi ve son açıklanan makro ihtiyati tedbirlerin hızla aşağı çektiği tahvil faizleri bankacılık sektörü üzerinden endekste ivmenin bir süre daha devam edebileceğine işaret ediyor.
Hisse bazında artan volatilitenin de etkisiyle zaman zaman kar satışlarını görüyor olsak da büyük resimde piyasayı yukarı yönde izlemeye ve 5000 puan seviyesinin yukarı geçilme potansiyelinin devam ettiğini düşünmeye devam ediyoruz. birlikte bu süreçte endeks hareketinden bağımsız hisse bazında agresif hareketlerin de süreceğini düşünüyoruz. Hisse bazında seçici olmaya devam ediyoruz. Bu süreçte doğru seçilmiş sektör ve hisselerden oluşan bir portföyün, yatırımcıları enflasyondan korumak adına en doğru adres olmaya devam edeceği kanısındayız.Bu bağlamda önümüzdeki 3-6 aylık vadede getiri arayışındaki yatırımcının an adresinin hisse senetleri piyasası olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak risklerin de
masada birikmeye başladığını, bu doğrultuda enflasyona karşı yatırımcının kendini korumak adına sadece endekse değil, doğru sektör ve şirket seçimine odaklanmasının çok daha önem kazandığı bir süreçteyiz.
Diğer taraftan faiz artırım sürecinin sonuna yaklaşan ABD merkez bankası doların da global çapta güçlü seyrini sekteye uğratmış durumda. Henüz tam anlamıyla kontıol altına alınamamış küresel enflayonu ve zayıflayan dolar endeksini dikkate alarak ons Altın’ın da 2023 için portföylerde belli ölçüde yer alması gerektiğini düşünüyoruz.
Küresel çapta bir çok ülkenin parasal sıkılaştırmaya gittiği bir dönmede resesyon beklentileri güçlenirken, bu doğrultuda demir-çelik gibi emtiaların fiyatlarında yaşanan gerileme ile endeksi aylarca taşıyan ana sektör konumundaki demir-çelik sektörünün bayrağı oldukça güçlü sonuçlar açıklayan ve hala ivmesini sürdüren havacılık-ulaştırma sektörüne devrettiğin gördük. Yine hem TÜFEye endeksli tahviller hem de rekor düzeydeki kredi/mevduat spreadleriyle desteklenen net faiz marjları bankaların karlarını önceki yıla görece çok ciddi katlamasını sağladı. Zaten tarihi düşük olan çarpanlar, son alınan makro ihtiyati önlemlerin tahvil faizlerini hızla aşağı çekmesiyle kar beklentilerini de yukarı revize edilmesi bankacılık sektöründe de kıpırdanma getirdi. Ancak temel bankacılık işlemlerinin dışındaki gelişmelerin destelediği bu karlılığın devamı konusunda soru işaretleri sürerken, bir de olası bir enflasyon muhasebesine geçiş çok ucuz görünen çarpanların aslında o kadar da ucuz olmadığına işaret edebilecektir. Yine rekor marjlarla muazzam bilançolar açıklayan ve son dönemde endeksi taşıyan sektörlerden olan petrol-rafineri sektörünün de bu marjları koruyup koruyamayacağını ve endekse aynı katkıyı verip veremeyeceğini yakından izleyeceğiz.
Bununla birlikte, enflasyonist ortamdan negatif etkilenen ve bu süreçte endeksin oldukça gerisinde kalan telekomünikasyon ve sigorta şirketlerinde en kötünün geride kalmış olabileceğine dair düşüncemiz nedeniyle son birkaç aydır bu sektörleri de öne çıkarmaya başladık. Yine bu süreçte yüksek maliyetler nedeniyle genel olarak endeksin gerisinde kalmış olan çimento sektörü için de aynı şeyi düşünürken, eylül ayında açıklanan tarihin en büyük sosyal konut projesinin sektöre olan ilgiyi devam ettireceğini düşünüyoruz. Yüksek değerleme artışının uzunca zamandır karları desteklediği GYO sektörünün de yine bu beklentiyle ön planda kalmaya devam edeceği kanısındayız.
Son olarak global konjonktürün öne çıkardığını düşündüğümüz, ve önümüzdeki yıllarda hikayesinin güçlenerek devam etmesini beklediğimiz enerji-özellikle yenilenebilir enerji- ile biyomoleküler ve genetik tanı sektörlerinin de uzun vadeli portföylerde yer alması gerektiğini düşünüyoruz.
Küresel ekonomi enflasyon ve büyüme endişeleriyle oldukça zorlu bir dönemden geçerken, bu süreçte pozitif ayrışmayı başaran BIST cephesinde yatırımcıların önümüzdeki süreçte sektör ve şirket bazında çok daha seçici olmaları gerektiği bir döneme girdiğimiz kanısındayız.
Yakın dönemde ön planda olmasını beklediğimiz sektör ve hisseler
Özellikle önümüzde yılın ilk çeyreğine kadar olan süreçte ön planda olmasını beklediğimiz sektör ve hisseleri şu şekilde özetleyebiliriz.
Gayrimenkul Sektörü: Rekor seviyedeki enflasyonla birlikte gayrimenkul şirketlerinin de yılın son çeyreğinde yüksek oranlı yeniden değerleme artışlarına gitmesini beklerken bunun yıl sonu bilançoların net karları yukarı taşıması çok muhtemel. Yeni yılda seçim öncesi konut sektörüne yönelik gelebilecek olası faiz kampanyaları da sektöre olan ilgiyi canlı tutacaktır diye düşünüyoruz. Bu paralelde başta Emlak Konut GYO, Akfen GYO ve Torunlar GYO olmak üzere gene olarak sektöre olan ilginin devam etme olasılığı yüksek.
Havacılık ve Ulaştırma Sektörü: Pandemi etkisini üzerinden atan havacılık sektörü, beklentilerden iyi geçen turizm sektörünün de desteğiyle oldukça güçlü bir sezon geçiriyor. Özellikle Türk Hava Yolları, pandemi öncesi yolcu trafik rakamlarına ulaşırken, kargo kolunun da güçlü desteğiyle yılın ilk yarısında gelir ve karlılıkta önemli bir iyileşme sergiledi. Mevsimsel olarak düşük sezon olmasına karşın 4.çeyrek bilançosunun da önceki yılın aynı dönemine göre oldukça güçlü gelmesini bekliyoruz. Pegasus ve Tav Havalimanları da yine takibimizde olacak şirketler.
Gıda: Hem enflasyonist ortamdan hem global çapta yüksek kalmayı sürdüren gıda emtia fiyatlarından beslenmeye devam eden sektör için mevcut konjonktürün bir süre daha destekleyici olmaya devam etmesini bekliyoruz. Tukaş Gıda, Fade Gıda ve Kervan Gıda bu süreçte ön planda değerlendirdiğimiz şirketler konumunda.
Enerji ve özellikle Yenilenebilir Enerji: Global çapta yaşanan enerji krizi ve artan elektrik fiyatları Aksen Enerji ve Odaş Elektirk gibi şirketlerin 2022 yılın ilk yarısında çok yüksek karlılıklara ulaşmasını sağladı. Mevcut eğilimin 2023 yılının ilk çeyreğinde devamı olası göründüğü için güçlü bilanço ve fiyat performanslarının sürmesini bekliyoruz. Smart Güneş Enerjisi ve Galata Wind Enerji gibi, hem dünyada hem de yurtiçinde önemi ve talebi her geçen gün artan, yeni yatırımlarla hızlı büyüme sürecine girmiş yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin orta-uzun vadede yatırımcılarına önemli getiriler sunabileceğini düşünüyoruz.
Ayrıca hisse bazında hikayeleri ile Enerjisa (ENJSA), Enka (ENKAI), Ford Otomotiv (FROTO), Anatolia Tanı ve Biyoteknoloji (ANGEN), Uşak Seramik (USAK), Aselsan (ASELS) ve Ulusoy Un (ULUUN) gibi şirketlerin de endeks üzerinde getiri potansiyeline sahip olduklarını düşünüyoruz.
Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş
www.alnusyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Ekim ayında işsizlik oranı, geçen yılın aynı ayında %11,2 iken 1 puan azalarak %10,2 olarak gerçekleşti. Bir önceki ay ile kıyaslandığında ise arındırılmış işsizlik oranının %10,1'den 0,1 puan arttığı görülmektedir. Ekim'de işsiz sayısı 57 bin artarak 3,53 milyona yükseldi. Genç işsiz oranı Ekim'de %20,1'den %21,9'a yükseldi. "Geniş işsizlik oranı" olarak adlandırılan işgücü kullanımının bileşik ölçüsü, bir önceki aya göre %20,3'te değişmeden kaldı.
Kıyaslanabilir dönemler olan Ekim 2021 - Ekim 2022'ye baktığımız zaman ilgili dönemler arasında işgücüne katılım oranında arındırılmış verilerle 1,6 puanlık artış olduğu görülmektedir. 2021'in benzer döneminde 33 milyon 238 bin kişi olan işgücü, Ekim 2022'de 34 milyon 734 bin kişi olmuştur. İşgücüne katılım oranı ise %51,9'dan %53,5'e yükselmiştir. Yine mevsim etkilerinden arındırılmış verilere bakıldığında; istihdam oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1,9 puan artarak %48 olurken, mevsim etkilerinden arındırılmış istihdamda ise önceki aya göre 229 bin kişilik bir artış söz konusudur.
Türkiye'de İşsizlik Oranı, %; Katılım oranı ve çalışan sayısı… Kaynak: TÜİK, Tera Yatırım
İşsizlikte bir önceki aya göre önemli bir değişiklik yok. Öte yandan, yıl genelindeki iyi büyüme performansına rağmen, hem ana göstergeler hem de genel göstergeler çift haneli yüksek seviyelerini koruyor. Sanayide talep göstergelerinin PMI verilerine yansıdığı üzere, özellikle yeni siparişlerde azalma çerçevesinde gerilediği görülmektedir. 3Ç22 ile beraber kısmi işaretlerini hem manşet GSYİH oranı, hem de başta üretim olmak üzere alt göstergelerde gördüğümüz ivme kaybı, 4Ç22 ile beraber hem iç hem de dış faktörlerle daha belirgin hale gelecek ve istihdam üzerinde de doğal olarak baskı gösterecektir.
Ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın işgücü piyasası üzerindeki etkilerinin en başta üretim göstergeleri üzerinden yansıma göstermesi çok olasıdır. 4Ç22'de öncü verilerde gözlenen ivme kaybının istihdam verilerine yansımasını bekliyoruz. Faiz indirimleri ile beraber reel sektörün büyüme ivmesi desteklenmek istenmekte, şirketlerin üretim, istihdam ve yatırım eğilimlerinin yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bu ekonomi anlayışının devamını öngörüyoruz. Ancak başta enflasyon ve küresel resesyon endişeleri firmaların yatırım ufuklarını sınırlamaktadır. Piyasa faizlerine olan aktarımın sınırlı kalması ve kredi kullanımı konusundaki alt kriterlerin zorlayıcı etkileri ise, gevşek koşulların büyüme yansımasını sınırlayabilecek bir olgudur. İstihdam piyasasını etkileyebilecek asgari ücret başta olmak üzere düzenlemelerin etkilerini de ilerleyen dönemde göreceğiz. Önümüzdeki yıl büyüme ivmesi daha da düşeceği için hem genel işsizlik hem de genç işsizlik oranlarında artış görebiliriz. Bu sene sonunda işsizlik oranının %10,5 üzerine çıkmasını, önümüzdeki yıl ise bir dönem %11 üzerini test etmesini bekleriz. Bir dip not olarak da, işgücünün eksik değerlendirilmesi noktasında halen genç işsizlik ve geniş tanımlı (atıl işgücü) işsizlik oranlarını önemsiyoruz.
Enver Erkan
Araştırma - Başekonomist
Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.terayatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ford, Tourneo modelini tarz, iç mekân ve çok yönlülük açısından yepyeni bir düzeye taşıyan yeni Tourneo Connect’i tanıttı.
Aktif yaşam tarzlarının yanı sıra iş hayatında aracını kullanan müşterilere de uygun olan yeni Tourneo Connect; dinamik stili, yenilenmiş iç mekânı ve dijital sürüş deneyimi gibi özellikleriyle öne çıkıyor.
Yeni Tourneo Connect, konforlu ve son derece esnek iç mekânı, tüm aileye yetecek beş kişilik koltuk kapasitesi ile yoğun günlük rutinlerde ideal çözümü sunuyor. Geniş iç hacmiyle kamp ve spor malzemelerini taşımaktan küçük işletmelerin pratik ortağı olmaya kadar her işin altından mükemmel şekilde kalkabiliyor.
Dijital sürücü kabini teknolojileri ve sürücü yardım sistemleri yeni Tourneo Connect’in konforlu ve kolay sürülebilir hale getirilmesine yardımcı oluyor. Yeni Tourneo Connect’te ilk defa görücüye çıkan özellikler arasında, güveni artıran dört tekerlekten çekiş sistemi de var; bu özellik, sınıfında lider verimlilik performansı yaratmak için genişletilen dizel güç aktarma organları yelpazesinin bir parçası.
“Yeni Tourneo Connect, Ford’un Tourneo modellerinin heyecan verici yeni jenerasyonun ilk modeli. Güncellenen yeni tasarımı, çok yönlülüğü ve yeni dört tekerlekten çekiş teknolojisi tüm müşterilerimiz için cazip bir kombinasyon sunuyor,” diyen Ford Pro Avrupa Genel Müdürü Hans Schep, “Müşterilerin değer verdiği özellikleri geliştirerek daha da üst düzeye taşıdık ve ister iş olsun isterse eğlence, her türlü meydan okumaya hazır yeni Ford Tourneo Connect’i yarattık,” diye ekledi.
Esnek, pratik kabin
Tamamen yenilenen Tourneo Connect, daha fazla pratiklik ve rahatlık sunuyor. İkinci koltuk sıraları kullanılmadığında, iş veya spor ekipmanları için daha ferah bir yük alanı yaratmak için katlanabiliyor, yatırılabiliyor veya çıkarılabiliyor. Ön yolcu koltuğu; uzunluğu 3 metreye kadar olan kano, yassı ambalajlı mobilyalar veya kereste gibi malzemelerin araç içinde güvenle taşınabilmesi için katlanarak yatırılabiliyor.
Yeni iç mekân, Tourneo Connect müşterilerinin sevdikleri pratiklikten taviz vermeksizin kabin içi konforu artırıyor. Aracın her iki tarafındaki kayan büyük yan kapılar, alışılagelmiş kapıların tam olarak açılamadığı dar alanlarda, çocukların ve yaşlı yolcuların araca girip çıkmasına yardımcı oluyor. Rahatlık, bol sayıdaki bardak tutucu, depolama gözü ve şarj yuvası ile daha da geliştirilirken panoramik cam tavan ve çift alanlı iklim kontrolü de uzun yolculuklarda kabinin havadar ve daha konforlu olmasına yardımcı oluyor.
Yeni Tourneo Connect’in kabininde kullanılmak üzere özenle seçilen malzeme ve yüzeyler; konforlu, premium bir his yaratıyor. Serideki varyantların her biri, şık mavi grafikleri ve kontrast dikişi ile Active modelinde olduğu gibi eşsiz uygulamalara sahip.
Özgün dış tasarımlar
Ford’un en son binek otomobillerinde kullandığı cesur ve etkileyici tasarım dili Yeni Tourneo Connect’te de kendi gösteriyor. Ön kısım, sportif bir izlenim yaratmak için güçlü, heykel gibi yontulmuş hatlar ile biçimlendirildi.
Ford’un SUV’den esinlenen Active serisi, sağlam bir tarz ile birinci sınıf detayların bir karışımını sunuyor. Active’in petek ızgara, çamurluk kaplaması ve kaydırma plakasını da içeren kendine özgü görünümünün bir parçasını da koyu ve işlenmiş metalden oluşan çift tonlu bir yüzeye sahip özel 17 inçlik alaşımlı jantlar oluşturuyor. 10 farklı renkten oluşan yelpazede, Tourneo Connect Active’in özel lansman rengi olan yeni ‘Özgür Mavi’ de bulunuyor.
Özel jant tasarımları ve kaplama detayları, ürün yelpazesindeki farklılaşmayı sürdürüyor ve müşterilere kendi yaşam tarzlarına en uygun model seçenekleri sunuyor. Serinin diğer modelleri ise şöyle:
• Titanium - saten krom detay, karartılmış arka camlar, 17 inç alaşımlı jantlar
• Deluxe - çok parlak siyah ön panjur çerçevesi, şık jant bilezikleri (Önümüzdeki dönemde satışa sunulacak.)
Tamamen yeni dijital teknolojiler
Tüm yeni Tourneo Connect modellerinin ön panelinde önemli araç sistemlerini sürücünün parmak uçlarına getiren kullanıcı dostu büyük bir dokunmatik ekran bulunuyor. Titanium’da 8.25 inç ve Active’de 10 inç ekran sunuluyor. Dokunmatik ekran; navigasyon, ses ve kabin havası için kontrol sağlarken telefon bağlantısı, araç bilgisi ve ses ayarları gibi diğer özellikler ise sürüş sırasında göze çarpamaması için alt menüler altında toplanıyor.
Dijital gösterge paneli de Titanium ve Active serileri ile standart geliyor. Dijital panel, sürücülere daha fazla bilgi ve kontrol sunmak için merkezi eğlence ve bilgi sisteminin yanında çalışabilen gösterge konsolunda 10.25 inçlik bir ekrana sahip. Panel araç uyarılarını, işaretli hız limitlerini ve mevcut vitesi, daha kolay okunabilmesi için ekranın üst kısmına, çok yönlü yapılandırılabilir bir ekranın üzerine konumlandırıyor:
• Özet - mevcut yolculuk hakkında bilgi için
• Klasik - simüle edilmiş klasik hız göstergesi için
• Navigasyon - güzergâh ve ek kılavuzluk bilgisi için
• Sürücü Destek - aracın aktif sürücü destek sistemlerinin durumu için
Yeni sürücü destek düzeyleri
Yeni Tourneo Connect, yolculukları daha konforlu, pratik ve daha güvenli hale getirebilmek için sürücü destek teknolojisi sunuyor. Zengin standart teknik özellikler şunlar:
• Çarpışma Önleme Yardımcısı
• Şeritte Kalma Sistemi2
• Sürücü İkazı2
• Hız Kontrol Sistemi2
• Ayarlanabilir Hız Sınırlandırma Sistemi2
• Yokuş Kalkış Desteği 2
• Ön ve arka park sensörleri 2
Kabinde alan sağlayan ve sürüş deneyimini sadeleştiren elektrikli park freni de tüm yeni Tourneo Connect’lere standart olarak yerleştirildi. Bu özellik, yokuşlarda daha kolay kalkmak için Yokuş Kalkış2 özelliğine de imkân veriyor.
Sınıfının lideri verimlilik
Benzin ve dizel motorlardan oluşan kapsamlı güç aktarım organları yelpazesinin de 5,1 /100km’den başlayan beklenen yakıt tüketimi ve 133 g/km’den başlayan CO2 emisyonları ile yeni Tourneo Connect’e sınıfının lideri verimlilik sağlaması bekleniyor.1
Dört silindirli turbo şarjlı motor yelpazesinde, bir adet 114 PS ve 220 Nm tork üreten 1,5 litre EcoBoost benzinli motor ve 122 PS ve 320 Nm tork ya da 102 PS ve 280 Nm tork üreten iki adet EcoBlue dizel motor1 da bulunuyor. (Benzinli motorun ve 102 PS dizel motorun önümüzdeki dönemde devreye alınması planlanıyor). Otomatik Start-Stop teknolojisi, optimize edilmiş verimlilik için ürün yelpazesinde standart.
Yedi vitesli PowerShift çift kavramalı otomatik şanzıman, hızlı ve yumuşak vites geçişleri sayesinde otomatik şanzımanın konforuna ve rahatlığına rakip bir performans sağlıyor.
Müşteriler artık daha güvenli sürüş için zorlu ve kaygan zeminlerde çekişi artırmak amacıyla ilk defa yeni Tourneo Connect üzerinde dört tekerlekten çekişten yararlanabiliyorlar. Sistem, sürüş koşullarına ve zeminlere bağlı olarak torku tekerlekler arasında otomatik dağıtarak sürücülerin daha zorlu koşullarda kolayca ilerlemesini sağlıyor.
Dört tekerlekten çekiş, 2.0-litre 122 PS EcoBlue dizel motor ve altı vitesli manuel şanzıman ile donatılan modellerde iç alandan veya yükleme yüksekliğinden taviz verilmiyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.